Kategori: Dünya

  • Tahran’da yüzlerce kişi İsrail saldırısını protesto etti

    Tahran’da yüzlerce kişi İsrail saldırısını protesto etti

    İsrail sabahın erken saatlerinde İsfahan Havalimanı ve İran Ordusuna ait Şikari 8’inci ana jet Hava Üssü’ne yönelik insansız hava araçlarıyla saldırı gerçekleştirmişti. Saldırının ardından İran’ın başkenti Tahran’da sokaklara dökülen yüzlerce kişi İsrail’i protesto etti.

    Tahran Üniversitesi’nde kalınan cuma namazı sonrası toplanan halk “Kahrolsun ABD” , “Kahrolsun İsrail” ve “İsrail yok olacak, Filistin kazanacak” sloganları eşliğinde İnkılap Meydanı’na yürüdü. İsrail aleyhinde slogan atan İranlılar, Filistin ve İran bayrakları taşıdı.

    İranlılar protestoda İsrail’e düzenledikleri saldırı nedeniyle Devrim Muhafızları Ordusu’na teşekkür etti.

  • Hindistan sandık başında

    Hindistan sandık başında

    Hindistan’da halk genel seçim için sandık başına gidiyor. Yaklaşık 969 milyon kayıtlı seçmenin bulunduğu dünyanın en büyük seçimi olarak nitelendirilen seçimlerde oy kullanma işlemleri yerel saatle 07.00’de başladı. Hindistan Başbakanı Narendra Modi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada halka rekor sayıda katılım çağrısında bulunarak, “Özellikle gençleri ve ilk kez oy kullanacak seçmenleri oy vermeye çağırıyorum. Her oy ve her ses önemlidir” dedi.

    Dünyanın en kalabalık ülkesinde düzenlenen seçimlerde oy verme işlemi 6 hafta boyunca gerçekleştirilecek. Hindistan’da seçmenler, 5 yıllık dönem için 543 sandalyeli parlamentonun alt kanadı Halk Meclisi’nin (Lok Sabha) üyelerini belirlemek üzere oy kullanacak. Seçimlerde çoğunluğu elde eden parti hükümeti kuracak ve adaylardan birini başbakan olarak atayacak.

    Oy verme işlemi 7 aşamalı

    Bugün Hindistan genelindeki 21 eyalet ve birlik bölgelerinde seçmenler oylarını elektronik olarak kullanacak. Büyük eyaletlerde oy verme süreci 7 aşamada yapılacak, bazı eyaletlerde ise bir günde tamamlanacak. Halk Meclisi’ndeki 80 sandalye, ülkenin 240 milyon nüfuslu en büyük eyaleti Uttar Pradesh’te 7 aşamalı yapılacak seçimle belirlenecek. Yaklaşık 102 milyon kişinin yaşadığı, 42 sandalyeye sahip Batı Bengal eyaletinde de seçimler 7 aşamalı olacak. Oy verme sürecinin 1 Haziran’da sona ereceği ülkede seçim sonuçları 4 Haziran itibarıyla açıklanacak.
    Dünyanın en kalabalık ülkesinde neredeyse bir milyar insan, yazın zirvesinden 1 Haziran’a kadar süren tüm uygulamada oy kullanma hakkına sahip, sonuçlar belirlendi ve 4 Haziran için yeni bir sekme açılıyor.

    Modi, üçüncü dönem için yarışıyor

    Bu yıl gerçekleştirilen seçimler Hindu milliyetçisi Modi’nin siyasi nüfuzunu test edeceği için ülke tarihindeki en önemli seçimlerden biri olarak görülüyor. Seçim anketlerine göre Modi’nin Hindistan Halk Partisi’nin (BJP) seçimi önde tamamlaması bekleniyor. 2019’daki seçimlerde 303 sandalye kazanan Modi, bu yıl 370 sandalye kazanmayı hedefliyor. Modi, seçimleri kazanması halinde ülkenin ilk başbakanı Jawaharlal Nehru’nun ardından art arda üçüncü kez iktidara gelen ikinci lider olacak. Üçüncü dönemi için yarışan Modi’nin hükümeti ve partisi, Hindu milliyetçisi politikaları nedeniyle Müslümanlar tarafından eleştiriliyor.

  • Uluslararası Saraybosna Kitap Fuarı’na yoğun ilgi

    Uluslararası Saraybosna Kitap Fuarı’na yoğun ilgi

    Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da bu yıl 35’incisi düzenlenen ve 120’den fazla yayınevinin katıldığı Uluslararası Saraybosna Kitap Fuarı açıldı. Türkiye’den fuara katılan ve Boşnakça kitaplar yayınlayan kitabevleri de yoğun ilgi gördü. Fuarda, İstanbul’da hazırlanan kitapların, Appstore ve Google Play’de dijital olarak 35 dilde ücretsiz okunmasını sağlayan bir uygulamanın tanıtımı da yapıldı.

    Skenderija Kültür ve Spor Merkezinde 22 Nisan’a kadar açık kalacak fuarda, birçok yayınevi açtıkları stantlarda kitapseverleri bekliyor. Skenderija Kültür ve Spor Merkezi Müdürü Damir Petrinic, fuarda kitapseverlerin bir araya geldiğini söyledi.

  • Prens William görevinin başına döndü

    Prens William görevinin başına döndü

    Ocak ayında midesinden geçirdiği ameliyat sonrası ortadan kaybolan ve durumuyla ilgili birçok iddia ortaya atılan Galler Prensesi Kate Middleton, yayınladığı videoda kanser olduğunu açıklamıştı. Prens William, eşinin hastalığını duyurmasının ardından işine geri döndü.

    KEYFİ YERİNDEYDİ

    William, Kraliyet görevleri kapsamında çevre ve topluluklarla çalışan kuruluşları ziyaret etti. Eşinin önem verdiği ziyaretler yapan William, ilk olarak ihtiyaç sahiplerine yiyecek dağıtan Surplus to Supper adlı bir hayır kurumunu gitti. William daha sonra da bir gençlik merkezini ziyaret etti. William en son, Kate’in kanserle mücadelesini açıklamasından üç gün önce Sheffield’da bir evsizlikle mücadele etkinliğinde görülmüştü. Orada, eşinin yanında olmasını ne kadar istediğine dair duygusal bir açıklama yapmıştı.

    Prens, geçen hafta oğlu Prens George ile birlikte Aston Villa’da bir futbol maçı izlemeye gitmişti. Baba-oğul, maçı izlerken birbirleriyle sohbet edip eğlenceli anlar geçirmişti.

  • Rusya, Dnipropetrovsk bölgesini vurdu

    Rusya, Dnipropetrovsk bölgesini vurdu

    Rusya, Şubat 2022’den bu yana Ukrayna’ya saldırılarını sürdürüyor. Rus ordusu Ukrayna’nın Dnipropetrovsk bölgesini füzeyle aldı. Ukrayna Devlet Acil Servisi, saldırı sonucu 8 kişinin hayatını kaybettiğini, 29 kişinin de yaralandığı duyuruldu. Saldırıda konutların ve sivillerin hedef alındığı, kurtarma çalışmalarının sürdüğü belirtildi.

    Zelenskiy’den bir kez daha “hava savunma sistemi” çağrısı

    Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Rus saldırısının ardından Dnipro’da kurtarma çalışmaları sürüyor. Bir konut kısmen yıkıldı, tren istasyonu hasar gördü. Kryvyi Rih ve Synelnykove şehirleri de hedef alındı. Yaralıların tamamına yardım sağlanıyor. Ne yazık ki bazıları hayatını kaybetti. Ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ukrayna’ya hava savunma sistemi sağlayan her ülke, ortaklarımızı hava savunma sistemlerinin depolarda saklanmaması, terörle karşı karşıya olan şehirlerde konuşlandırılması gerektiğine ikna etmeye yardımcı olan her lider ve savunmamızı destekleyen herkes hayat kurtarıyor. Bu, sadece ülkemiz ve Ukraynalılar için değil, tüm dünya için gerekli. Rusya, uyguladığı terörden sorumlu tutulmalı ve tüm füzeler ve ‘Shaded’ insansız hava araçları durdurulmalı. Dünya bunu sağlayabilir ve ortaklarımız da gerekli yeteneklere sahip Bu, Orta Doğu semalarında kanıtlandı ve Avrupa’da da işe yaraması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

  • Rusya’da bombardıman uçağı düştü

    Rusya’da bombardıman uçağı düştü

    Rusya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ülkenin güneyindeki Stavropol bölgesinde uzun menzilli Tu-22M3 stratejik bombardıman uçağının muharebe görevini gerçekleştirdikten sonra düştüğü belirtildi. Uçağın Krasnogvardeysky’deki boş bir araziye düştüğü ifade edilen açıklamada, fırlatma koltuğu kullanarak uçaktan ayrılan 3 pilotun ekipler tarafından bulunduğu, 1 pilotun ise kaybolduğu bildirildi. Pilotu bulmak için arama çalışmasının başlatıldığı kaydedilen açıklamada, 2 pilotun hastaneye kaldırıldığı aktarıldı. Savunma Bakanlığı, uçakta mühimmat bulunmadığını belirterek, kazanın “teknik bir arıza” nedeniyle meydana geldiğini açıkladı.
    Stavropol Valisi Vladimir Vladimirov ise yaptığı açıklamada, kazada ilk verilere göre herhangi bir hasar ya da can kaybı olmadığını söyledi.

    Ukrayna uçağı düşürdüğünü iddia etti

    Ukrayna basını, Ukraynalı askeri kaynaklara dayandırdığı haberde uçağın Ukrayna sınırlarından 300 kilometre uzaklıkta askeri bir operasyonla düşürüldüğünü iddia etti. Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanı Mykola Oleshchuk da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Hava Kuvvetleri’nin uçaksavar füze birimleri ilk kez Ukrayna Savunma İstihbaratı ile işbirliği yaparak Rusya’nın barışçıl Ukrayna şehirlerine saldırmak için kullandığı Kh-22 seyir füzelerinin taşıyıcısı Tu-22M3 uzun menzilli stratejik bombardıman uçağını imha etti” dedi.

  • Filistin’in BM’ye tam üyeliğine veto

    Filistin’in BM’ye tam üyeliğine veto

    Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Cezayir tarafından sunulan ve Filistin’in BM’ye tam üyeliğini öneren karar tasarısını oylamak üzere toplandı. ABD’nin “hayır” oyu kullanarak veto ettiği tasarı 12 ülkeden “evet” oyu alırken, 2 ülke ise “çekimser” kaldı. Çin, Rusya, Cezayir, Fransa, Malta, Ekvator, Guyana, Slovenya, Sierra Leone, Mozambik, Güney Kore ve Japonya “evet” oyu kullanan ülkeler olurken, İngiltere ve İsviçre ise “çekimser” oy kullandı. Konseyin veto hakkına sahip 5 daimi üyesinden biri olan ABD’nin “hayır” oyu kullanması nedeniyle tasarı kabul edilmedi.

    “Tam üyelik için erken”

    ABD’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood, Filistin’in BM’ye tam üyeliğini erken bir eylem olarak gördükleri için tasarıyı veto ettiklerini belirterek başvuru sahibinin bir devlet olarak kabul edilme kriterlerini karşılayıp karşılamadığı konusunda belirsizlikler olduğunu söyledi. “Uzun zamandır Filistin yönetimini devlet olma niteliklerini sağlamaya yardımcı olacak gerekli reformları yapmaya çağırıyoruz” diyen Wood, ayrıca Hamas’ın tasarıda yer alan devletin bir parçası olarak Gazze’de güç ve nüfuz sahibi olduğunu ifade etti. ABD’nin iki devletli çözümü güçlü bir şekilde desteklemeye devam ettiğini kaydeden Wood, “Bu oylama Filistin devletine karşıtlık değil, aksine bunun ancak taraflar arasında doğrudan müzakereler yoluyla gerçekleşebileceğinin kabulü anlamına geliyor” dedi.

    Daimi üyelerin veto hakkı bulunuyor

    15 üyeden oluşan BM Güvenlik Konseyi’nde, ABD, Çin, İngiltere, Fransa ve Rusya daimi üye olarak yer alıyor. Daimi üyelerin konseyde veto hakkı bulunuyor. 10 geçici üye ise iki yıllık bir süre için seçiliyor.

  • ABD, Filistin’in BM’ye tam üyelik talebini veto edecek

    ABD, Filistin’in BM’ye tam üyelik talebini veto edecek

    ABD, Filistin’in Birleşmiş Milletler’e (BM) tam üyelik talebini veto edecek. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, yaptığı açıklamada, ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’nde Filistin’in BM’ye tam üyelik talebine yönelik yapılacak oylamada veto yetkisini kullanacağını açıkladı.

    Patel, ABD’nin söz konusu hareketin iyi niyetle bile olsa Filistin’e devlet statüsü kazandırmayacağını düşündüğünü belirterek, Filistin’in bir devlet olarak üyelik kriterlerini karşılayıp karşılamadığı konusunda oybirliği olmadığını aktardı.

    Patel, ABD’nin Filistin’in devlet olarak tanınması için en hızlı yolun bu hedefi paylaşan diğer ortakların desteğiyle İsrail ve Filistin yönetimleri arasında doğrudan müzakerelerden geçtiğine inandığını açıkladı.

    BM Güvenlik Konseyi’nde TSİ 23.00’de Filistin’in BM’ye tam üyelik başvurusunu oylayacak. Filistin, şu anda BM’de üye olmayan gözlemci devlet statüsünde bulunuyor. Filistin’in BM’ye tam üye olması için Güvenlik Konseyi ve ardından Genel Kurul’un en az üçte ikisi tarafından onaylanması gerekiyor.

  • Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres: “Orta Doğu bir uçurumun kenarında”

    Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres: “Orta Doğu bir uçurumun kenarında”

    BM Güvenlik Konseyi’nin “Gazze” konulu oturumunda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, konuşma yaptı. Guterres, “Orta Doğu bir uçurumun kenarında. Son günlerde sözde ve eylemde tehlikeli bir tırmanış yaşanıyor. Bir yanlış hesaplama, bir iletişimsizlik, bir hata, ilgili herkes ve dünyanın geri kalanı için yıkıcı olacak tam ölçekli bir bölgesel çatışmaya yol açabilir” dedi.

    Bölgede tehlikenin en üst seviyede olduğunu belirten Guterres, tüm taraflara itidal çağrısında bulunarak, “İran tarafından 13 Nisan’da İsrail’e karşı başlatılan geniş çaplı saldırının neden olduğu ciddi tırmanışı şiddetle kınadığımı yineliyorum. Herhangi bir devletin toprak bütünlüğüne, siyasi bağımsızlığına karşı ya da Birleşmiş Milletler’in amaçlarıyla bağdaşmayan herhangi bir şekilde güç kullanılması BM Şart’ı tarafından yasaklanmıştır” dedi.

    İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’daki İran Konsolosluğuna düzenlediği saldırıyı da kınayan Guterres, “Diplomatik ve konsolosluk binaları ile personelinin dokunulmazlığı ilkesine, uluslararası hukuka uygun olarak her durumda saygı gösterilmelidir” dedi.

    “Açık konuşayım: riskler pek çok cephede artıyor”
    Kanlı misilleme döngüsüne son verilme çağrısında bulunan Guterres, “Uluslararası toplum, siviller üzerinde yıkıcı bir etki oluşturacak, tüm Orta Doğu’yu uçuruma sürükleyebilecek her türlü eylemi önlemek için birlikte çalışmalıdır. Açık konuşayım: riskler pek çok cephede artıyor. Bu riskleri ele almak ve bölgeyi uçurumdan geri çekmek için ortak bir sorumluluğumuz var. Bunu yapmanın yolu da Orta Doğu’da gerilimin azaltılması için kapsamlı diplomatik adımlar atmaktan geçiyor” dedi.

    “Gazze’deki çatışmaların sona erdirilmesi bölgedeki gerilimi önemli ölçüde azaltacaktır”
    Her şeyin Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılar ile başladığına dikkat çeken Guterres, “Gazze’deki çatışmaların sona erdirilmesi bölgedeki gerilimi önemli ölçüde azaltacaktır. Acil insani ateşkes ve Gazze’de tutulan tüm rehinelerin derhal serbest bırakılması çağrılarımı yineliyorum” dedi.

    “İnsani bir cehennem ortamı”
    İsrail’in Gazze Şeridi’nde aylardır süren saldırılarının “insani bir cehennem ortamı” oluşturduğunu ifade eden Guterres, “On binlerce insan öldürüldü. İki milyon Filistinli ölüm, yıkım ve hayat kurtaran insani yardımların engellenmesine katlandı, şimdi de açlıkla karşı karşıyalar. Refah’a yönelik bir İsrail operasyonu bu insani felaketi daha da derinleştirecektir” dedi.
    Genel Sekreter olarak görev yaptığı süre zarfında Gazze’deki can kayıplarının çok yüksek ve daha önce görülmemiş hız ve ölçekte olduğunu belirten Guterres, “UNICEF’e göre, 13 bin 900’den fazla Filistinli çocuğun çoğu zaman ayrım gözetmeyen saldırılarda öldürüldüğü bildirildi” dedi.

    “İsrail, BM taleplerinin yüzde 40’ından fazlasını reddetti”
    İsrail son zamanlarda insani yardım dağıtımını iyileştirmek için bir dizi taahhütte bulunduğunu ancak bu konuda sınırlı ilerleme kaydedildiğini ifade eden Guterres, “İsrail, 6-12 Nisan haftasında, kontrol noktalarından geçmeyi gerektiren BM taleplerinin yüzde 40’ından fazlasını reddetti” dedi.

    “Aralarında 180’den fazla personelimizin de bulunduğu 250’ye yakın yardım görevlisi Gazze’de öldürülmüştür”
    İnsani yardım çalışanlarının güvenliğe ihtiyacı olduğunu vurgulayan Guterres, “Aralarında 180’den fazla personelimizin de bulunduğu 250’ye yakın yardım görevlisi Gazze’de öldürülmüştür, bu trajik ölümlerin kapsamlı bir şekilde soruşturulması çağrımı yineliyorum. Daha geçen hafta, bir konvoyla birlikte seyahat eden bir UNICEF aracı çapraz ateş altında kaldı” dedi.

    “İhtiyaç duyulan şey açıktır: Gazze’de derhal insani ateşkes sağlanması”
    Şu anda insani yardım operasyonlarının çok büyük zorluklarla karşı karşıya ve neredeyse hiç işlevsel olmadığını aktaran Guterres, “İhtiyaç duyulan şey açıktır: Gazze’de derhal insani ateşkes sağlanması; tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması ve insani yardımın engelsiz bir şekilde ulaştırılması. Uluslararası toplum bunun gerçekleşmesi için mümkün olan her şeyi yapma konusunda ortak bir sorumluluğa sahiptir” dedi.

    “Hiçbir şey yapmayan İsrail güvenlik güçlerinin gözleri önünde öldürüldüler”
    Batı Şeria’da zulmede değinen Guterres, “7 Ekim’den bu yana işgal altındaki Batı Şeria’da 112’si çocuk olmak üzere 450’den fazla Filistinli öldürüldü. Bunların büyük çoğunluğu İsrail güçleri tarafından düzenlenen operasyonlar sırasında ve İsrail güçleri ile silahlı Filistinliler arasında yaşanan çatışmalarda öldürüldü. Diğerleri ise silahlı İsrailli yerleşimciler tarafından, bazen bu cinayetlere seyirci kalan ve önlemek için hiçbir şey yapmayan İsrail güvenlik güçlerinin gözleri önünde öldürüldüler” dedi.
    Sivillere yönelik her türlü şiddeti kınadığını vurgulayan Guterres, “İsrail’i daha önce benzeri görülmemiş düzeydeki yerleşimci şiddetini sona erdirmek üzere derhal adım atmaya ve bu tür saldırıları gerçekleştirenleri sorumlu tutmaya davet ediyorum. İşgalci güç olarak İsrail’i, işgal altındaki Batı Şeria’da yaşayan Filistin halkını saldırı, şiddet ve yıldırmaya karşı korumaya çağırıyorum” dedi.
    Nihai hedefin BM kararları, uluslararası hukuk ve önceki anlaşmalar temelinde, Kudüs’ün her iki devletin de başkenti olduğu, İsrail ve Filistin’in barış ve güvenlik içinde yan yana yaşadığı iki devletli bir çözüm olmaya devam ettiğini vurgulayan Guterres, “Bu da işgalin sona erdirilmesi ve Gazze’nin de ayrılmaz bir parçası olduğu tam bağımsız, demokratik ve egemen bir Filistin devletinin kurulması anlamına gelmektedir” dedi.

    “Lübnan ve İsrail topraklarının derinliklerine yapılacak saldırılar, geçmişte gördüğümüz gibi daha da ciddi bir çatışmanın fitilini ateşleyebilir”
    İsrail güçleri ile Hizbullah arasındaki karşılıklı saldırıların İsrail ve Lübnan’daki sivillere giderek daha fazla zarar verdiğini belirten Guterres, “Mavi Hattın her iki tarafında da onlarca sivil öldürüldü ve on binlerce kişi yerinden edildi. Lübnan ve İsrail topraklarının derinliklerine yapılacak saldırılar, geçmişte gördüğümüz gibi daha da ciddi bir çatışmanın fitilini ateşleyebilir. Tüm tarafları azami itidal göstermeye ve 1701 sayılı karar çerçevesinde çatışmaların durdurulmasının daha fazla ihlal edilmesinden kaçınmaya çağırıyorum” dedi.
    Kızıldeniz’de ticari gemilere yönelik tüm saldırıların derhal sona erdirilmesi çağrısında bulunan Guterres, “Uluslararası toplum, Kızıldeniz’de tansiyonu yükseltecek, bölgesel barış ve güvenlik ile uluslararası ticareti baltalayacak bir tırmanmayı önlemek üzere birlikte hareket etmelidir. Yemen halkı, sürdürülebilir ve adil bir barış için siyasi bir sürece doğru desteklenmelidir” dedi.

    “Orta Doğu bıçak sırtında”
    Orta Doğu’nun bıçak sırtında olduğunu aktaran Guterres, “Son dönemde yaşanan gerginlikler, İsrail ile tam bağımsız ve egemen bir Filistin devleti arasında kalıcı barışın sağlanmasına yönelik iyi niyetli çabaların desteklenmesini daha da önemli hale getirmektedir. İki devletli bir çözüm yönünde ilerleme kaydedilmemesi, sürekli şiddet tehdidi altında yaşamaya devam edecek olan bölgedeki yüz milyonlarca insan için sadece istikrarsızlığı ve riski arttıracaktır. İlgili tüm hükümetleri, güven inşası ile bölgesel barışı desteklemek üzere nüfuzlarını kullanmaya ve baskı yapmaya davet ediyorum” dedi.

  • Kazakistan selinde 5 kişi daha hayatını kaybetti

    Kazakistan selinde 5 kişi daha hayatını kaybetti

    Kazakistan’da 20 Mart’tan bu yana şiddetli yağışlar ve karların erimesi nedeniyle meydana gelen sel etkisini sürdürüyor. Kazakistan İçişleri Bakan Yardımcısı Marat Kocayev gazetecilere yaptığı açıklamada, Atırav bölgesinde 4 kişinin, Türkistan bölgesinde ise bir çocuğun boğulduğunu belirtti. Ülkedeki sel felaketinde 5 kişinin daha hayatını kaybetmesi sonucu sel felaketinde can kaybı sayısı 7’ye yükseldi.

    Binlerce ton petrol kaybı yaşandı
    Enerji Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise Aktöbe ve Atırav bölgelerindeki petrol tesislerini su basması sonucu 634 kuyuda çalışmalarının askıya alındığı, toplam petrol üretim kaybının 16 bin ton olduğu aktarıldı.

    Kazakistan Acil Durumlar Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre sel bölgelerinde tahliye ve onarım çalışmaları devam ediyor. Sel bölgelerinden tahliye edilenlerin sayısı 43 bin 931’i çocuk, 117 bin 694’e yükseldi. Toplam 113 bin 852 çiftlik hayvanı güvenli bölgelere taşınırken, Akmola, Aktöbe, Kostanay, Aıtrav, Batı Kazakistan bölgelerinde 5 bin 718 evin hala sular altında olduğu kaydedildi.