Kategori: Dünya

  • Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı: “Rus barış güçlerinin görev süresi dolmadan çekilmesine karar verildi”

    Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı: “Rus barış güçlerinin görev süresi dolmadan çekilmesine karar verildi”

    Rus barış gücünün Dağlık Karabağ’dan çekilme süreci başladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Müşaviri Hikmet Hacıyev yaptığı açıklamada, “Azerbaycan ve Rusya liderleri, 10 Kasım 2020 tarihinde imzalanan üçlü bildiri çerçevesinde Azerbaycan topraklarında geçici olarak görev yapan Rus barış gücü birliklerinin ülkemizden çekilme yönünde karar aldı. Süreç başladı. Azerbaycan ve Rusya Savunma Bakanlıkları bu kararın uygulanmasına ilişkin uygun tedbirleri alıyor” ifadelerini kullandı.

    Rus barış gücü 2020’den beri Dağlık Karabağ’da

    Öte yandan Azerbaycan ile Ermenistan arasında 27 Eylül 2020’de başlayan ve 44 gün süren 2. Karabağ Savaşı, 10 Kasım 2020’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan arasında üçlü bildirinin imzalanmasıyla sona ermişti. Bildiri çerçevesinde Dağlık Karabağ’a geçici olarak Rus barış günü birlikleri konuşlandırılmıştı. Rus birliklerin görev süresinin 2025 yılında sona ermesi bekleniyordu.

    Rus barış gücü, hafif silahlarla donatılan bin 960 askeri personel, 90 zırhlı araç, 380 araç ve özel teçhizattan oluşuyor.

     

     

  • Kazakistan’daki selde tahliye edilenlerin sayısı 117 bin 142’ye yükseldi

    Kazakistan’daki selde tahliye edilenlerin sayısı 117 bin 142’ye yükseldi

    Orta Asya ülkesi Kazakistan’da Mart ayında karların erimesi ve şiddetli yağışlar sonucu nehirlerin taşmasıyla meydana gelen sel felaketi etkisini sürdürüyor. Kazakistan Acil Durumlar Bakanlığından yapılan açıklamada, sel bölgelerinden tahliye edilenlerin sayısının 117 bin 142’ye yükseldiği, 40 bin 833’ünü çocuk olduğu ifade edildi. Ayrıca 113 bin 852 çiftlik hayvanının da güvenli bölgelere taşındığı aktarıldı. Sel nedeniyle tahliye edilen 17 bin 547 kişinin evlerine döndüğü, 3 bin 111’i çocuk 6 bin 932 kişinin ise geçici barınma merkezlerine yerleştirildiği kaydedildi. Akmola, Aktöbe, Kostanay, Atırav ve Kuzey Kazakistan bölgelerinde 3 bin 709 evden sel suları temizlenirken, 5 bin 837 evin ise hala sular altında olduğu ifade edildi. Sular altında kalan bölgelerden 9 milyon 800 bin metreküp kar suyu pompalandığı öğrenildi. Tahliye çalışmaları 46 bin 417 personel, 4 bin 351 araç, 873 su pompalama, 308 yüzme aracı ve 16 helikopterle devam ediyor.

    Tokayev sel bölgelerini ziyaret etti

    Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, dün sel felaketinin meydana geldiği bölgeleri ziyaret ederek tahliye edilen sakinler ve arama-kurtarma çalışmalarında görev alanlarla bir araya geldi. Tokayev sel bölgelerindeki zor durum göz önüne alınarak hükümete ve yerel yönetimlere büyük etkinlikleri iptal etme talimatı verdiğini belirtti. Tokayev, “Tasarruf amacıyla büyük bir uluslararası forumu iptal ettim. Dünya Göçebe Oyunlarının maliyetini azaltacağız. Böyle bir etkinliği iptal etmek artık mümkün değil, ancak bütçe önemli ölçüde azaltılacak. Ayrıca ülkemizin Tokyo’daki Dünya Fuarına katılımı ve organizasyon bütçesi de azaltılacak” ifadesini kullandı.

  • “Ateşkes görüşmeleri hassas bir aşamada”

    “Ateşkes görüşmeleri hassas bir aşamada”

    Katar, İsrail ile Hamas arasında ateşkes ve rehine anlaşması sağlanmasına yönelik diplomatik çabalarını sürdürüyor. Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Mohammed bin Abdulrahman Al-Thani gerçekleştirdiği basın toplantısında, görüşmelerin “hassas bir aşamada” olduğunu ifade etti. Al-Thani, “Müzakerelerde bazı aksaklıklar yaşanıyor ve biz bu acıya son vermek için bunun üstesinden gelmeye çalışıyoruz” dedi. Al-Thani, “Uluslararası topluma sürekli olarak sorumluluklarını üstlenmesi ve bu savaşı durdurması çağrısında bulunuyoruz” diye konuştu. Al-Thani ayrıca Gazze halkının kuşatma ve açlıkla karşı karşıya olduğunu, insani yardımın “siyasi şantaj aracı” olarak kullanıldığını vurguladı. Katar’ın en başından beri savaşın genişlemesine karşı uyarıda bulunduğunu belirten Al-Thani, “Bugün farklı cephelerde çatışmalar görüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Tunus’a giden İtalya Başbakanı Meloni’ye protesto

    Tunus’a giden İtalya Başbakanı Meloni’ye protesto

    İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, resmi ziyaret gerçekleştirmek üzere Tunus’a geldi. Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kabul edilen Meloni, Tunuslular tarafından İtalyan büyükelçiliği önünde protesto edildi. İtalya’daki Tunuslu göçmenlerin kötü muameleye maruz kaldığı ve sınır dışı edilmeye zorlandığını belirten protestocular, göçmenlerin toplu olarak sınır dışı edilmesine ve Tunus’a İtalyan kıyılarını koruması için baskı yapılmasına son verilmesini talep etti. Göstericiler, “Çocuklarımız nerede?”, “Bir kişi bir sayı değildir”, “Göçmenlere karşı savaş, denizleri mezarlığa dönüştürüyor” ve “Meloni, burada hoş karşılanmıyorsun” sloganları attı.

    İtalya’ya düzensiz göçü engellemek için bir yıldan daha az bir süre içinde Tunus’a 4’üncü kez resmi ziyaret gerçekleştiren Meloni, Ocak ayında göçü kısıtlamak amacıyla 5,5 milyar euroluk Mattei Planı’nı açıklamıştı.

  • “Gerek Vaat operasyonu siyonist rejimin dokunulmazlığını deldi”

    “Gerek Vaat operasyonu siyonist rejimin dokunulmazlığını deldi”

    İran, İsrail’in 1 Nisan’da Şam’daki İsrail Konsolosluğuna düzenlediği saldırının ardından 13 Nisan’da İsrail’e misilleme gerçekleştirmişti. İran’da saldırıdan günler sonra Ulusal Ordu Günü kutlandı. Ulusal Ordu Günü çerçevesinde gerçekleştirilen askeri geçit töreninde füzeleri tanklar, zırhlı araçlar, insansız hava araçları, savaş uçakları, radar sistemleri ve hava savunma füze sistemleri gibi çok çeşitli gelişmiş teçhizat sergilendi.
    İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi de, Ulusal Ordu Günü vesilesiyle düzenlenen geçit törenine katıldı. Reisi burada yaptığı konuşmada, “Siyonist rejimin topraklarımıza yönelik her türlü saldırısına sert bir karşılık verilecektir” dedi. İran ordusunun kendi kendine yeten bir ordu olduğunu kaydeden Reisi, “Silahlı kuvvetlerimiz tarafından yerli imkanlarla savaş uçakları, gemiler ve her türlü füze ve insansız hava araçları üretilmektedir” ifadelerini kullandı. İran’ın İsrail’e düzenlediği saldırıya değinen Reisi, “Gerek Vaat operasyonu siyonist rejimin dokunulmazlığını deldi. Bu eylem, siyonist rejimi cezalandırdı ancak doğası gereği sınırlı bir eylemdi. Ancak İsrail, en ufak bir saldırıda bulunarak misilleme yaparsa şiddetli bir karşılık verilecektir” ifadelerini kullandı.

    “Gerçek Vaat operasyonu, İsrail’in algılanan hegemonyasını yıkmıştır”

    “Gerçek Vaat operasyonu, İran ordusunun gücünü göstermiş ve İsrail’in algılanan hegemonyasını yıkmıştır” diyen Reisi, “İsrail ile ilişkilerini normalleştirmeye çalışan İslam ülkeleri başarısızlığa uğradı ve şimdi utanç duyuyorlar. Kamuoyu daha önce görülmemiş bir hızla ABD ve İsrail hükümetlerine karşı oluyor. Bu da İslami direniş hareketinin söyleminin zaferini gösteriyor” açıklamasını yaptı.

    “Ordu hazır”

    İran Hava Kuvvetleri Komutanı General Amir Vahedi ise, Rus yapımı Sukhoi-24 uçakları da dahil savaş uçaklarının herhangi bir İsrail saldırısına karşı koymak için “en hazır durumda” olduğunu ifade ederek, “Hava sahamız ve bombardıman uçaklarımız da dahil her alanda ve her türlü operasyona hazırız” dedi.
    “Tahran diğer ülkelerin gemilerine de eşlik etmeye hazır”
    “İran ordusu İsrail’in saldırısına karşı koymaya hazırız” denilen açıklamada hava kuvvetlerinin de harekete geçmeye hazır olduğu aktarıldı.
    İran Deniz Kuvvetleri Komutanı Shahram Irani ise, İran’ın ticari gemilerine Kızıldeniz’de eşlik ettiklerini söyleyerek, “Donanma, İran ticari gemilerine Kızıldeniz’e kadar eşlik etme görevini yürütüyor ve Jamaran firkateynimiz de bu çerçevede Aden Körfezi’nde bulunuyor” dedi. Irani, Tahran’ın diğer ülkelerin gemilerine de eşlik etmeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.

  • Tanzanya ve Kenya’da sel felaketi

    Tanzanya ve Kenya’da sel felaketi

    Doğu Afrika’da etkili olan şiddetli yağışlar sel felaketine yol açtı. Yağış sezonunun başladığı Tanzanya’da hükümet tarafından yapılan açıklamaya göre 1 ve 13 Nisan tarihleri arasında 10 bölgede meydana gelen selde en az 58 kişi hayatını kaybetti. Ülkenin kuzeyinde Arusha bölgesinde devam eden şiddetli yağışlarda evlerin sular altında kalması ve hasar görmesi nedeniyle en az bin kişinin evsiz kaldığı belirtildi. Uluslararası Kızılay Kızılhaç Dernekleri Federasyonu (IFRC) tarafından yapılan açıklamada, yağış sezonunda toplam 10 binden fazla ailenin yerinden edildiği ve 8 binden fazla evin ise hasar gördüğü kaydedildi.

    Kenya’da 15 bin kişi evsiz kaldı

    Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Kenya’da yaşanan selde ise 13 kişinin öldüğünü, 15 bin kişinin de evsiz kaldığını duyurdu. Kenya’nın başkenti Nairobi’de 15 Mart’ta başlayan yağışlarda en az 11 kişinin hayatını kaybettiği, 8 Nisan’da ise Muranga bölgesinde yağmur suyu toplama alanında biri çocuk 2 kişinin boğularak öldüğü kaydedildi. Kenya’nın doğusundaki Kitui bölgesinde de bir kişinin kayıp olduğu bildirildi.

    Mart ayının son haftası başlayan yağış sezonunda, nehirlerdeki su seviyelerinin yükseldiği, sel sonucu altyapıda hasar meydana geldiği, hayvanların telef olduğu ve kara yollarının kapandığı belirtilen BM açıklamasında, ülkenin kuzey, orta, batı ve doğu bölgelerinin riskli olduğu kaydedildi. Kenya Kızıl Haçı tarafından yapılan açıklamada ise şiddetli yağışlardan 16 bölgede 17 bin 445 evin etkilendiği belirtildi.
    Yağış miktarının bu ay sonuna doğru zirveye ulaşması bekleniyor.

  • Imany, Haziran ayında Türkiye’ye geliyor

    Imany, Haziran ayında Türkiye’ye geliyor

    ’80. Yıl Feelin’ Good Etkinlikleri kapsamında sevenleriyle buluşacak olan Imany, yoğun talep üzerine son defa Voodoo-Cello Türkiye turnesine çıkacak. Imany, turne kapsamında haziran ayında İstanbul, Ankara, Antalya ve İzmir’de müzikseverlerle buluşacak. Imany’nin 2021 yılında çıkardığı ve çok sevilen cover albümü “Voodoo-Cello”da seslendirdiği ikonik pop şarkılarını tiyatral ögelerle bezenmiş benzersiz bir görsel şov eşliğinde yorumlayacağı konserlerin biletleri Biletinial’da satışa çıktı.

    İlk albümü “Shape of a Broken Heart” ile üç ülkede platin plak ödülü kazanarak geniş bir hayran kitlesi edinen, “You Will Never Know” ve “Don’t Be Shy” singleları ile dünya çapında üne kavuşan Imany, şarkılarında aşkın yanı sıra, kadın hakları, iklim değişikliği gibi birçok konuda sevenlerinin sesi oluyor ve adeta bir hikâye anlatıcısı olarak günümüz dünyasını şarkılarıyla anlatıyor.

    Turne kapsamında Imany, 4 Haziran’da Ankara, 5 Haziran’da İzmir, 7 Haziran’da İstanbul ve 8 Haziran’da Antalya’daki hayranlarına unutulmaz bir gece yaşatacak.

  • BAE’de son 75 yılın en şiddetli yağışı

    BAE’de son 75 yılın en şiddetli yağışı

    Körfez ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) vuran şiddetli yağış hayatı olumsuz etkiledi. Ulusal Meteoroloji Merkezine göre son 24 saatte kayıtların tutulduğu 1949’dan bu yana en yüksek yağış miktarı görüldü. Ülkenin kuzeyinde yer alan Ras Al Khaimah Emirliği’nde 70’li yaşlarındaki bir kişi, aracının sel sularına kapılması sonucu hayatını kaybetti. Sular altında kalan evler, yollar ve iş yerlerinde ise büyük hasar meydana geldi. Okullarda eğitime ara verilirken, kamu görevlileri bugün de uzaktan çalışmaya devam etti. Pazartesi gecesi etkisini arttıran sağanak yağışın bugün etkisini azaltmasıyla temizleme çalışmaları başladı.

    Uçuşlarda aksamalar sürüyor

    Dünyanın en yoğun havalimanlarından biri olan Dubai Uluslararası Havalimanı’ndaki (DXB) uçuşlarda ise aksamalar devam ediyor. Havalimanı yönetiminden yapılan açıklamada, hava şartları nedeniyle yolculara zorunlu olmadıkça havalimanına gelmemeleri yönünde uyarı yapıldı. Uçuşların ertelenmeye ve diğer havalimanlarına yönlendirilmeye devam ettiği belirtildi.
    Havayolu şirketi Emirates tarafından yapılan açıklamada ise olumsuz hava şartları nedeniyle Dubai kalkışlı uçuşların bugün yerel saatle 08.00’den 00.00’a kadar durdurulduğu bildirildi.

    Komşu Umman’da can kaybı 20’ye yükseldi

    Şiddetli yağışın etkili olduğu diğer bir körfez ülkesi Umman’da ise can kaybı 20’ye yükseldi. Yağışın devam edeceği konusunda uyarı yapılırken, kamu görevlileri uzaktan çalışmaya geçti, tüm okullarda da uzaktan eğitime geçildi.

  • Rusya, Ukrayna’nın Çernihiv kentini vurdu: 11 ölü, 22 yaralı

    Rusya, Ukrayna’nın Çernihiv kentini vurdu: 11 ölü, 22 yaralı

    Rusya, Şubat 2022’den bu yana Ukrayna’ya saldırılarını sürdürüyor. Rus ordusu, Ukrayna’nın Çernihiv kentini füzeyle hedef aldı. Ukrayna Devlet Acil Servisinden yapılan açıklamada, saldırıda 11 kişinin hayatını kaybettiği, 22 kişinin yaralandığı duyuruldu. Enkaz altında kalanlar olduğu, arama-kurtarma operasyonunun sürdüğü belirtildi.

    “Ukrayna yeterli sayıda hava savunma sistemine sahip olsaydı bu olmazdı”

    Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise yaptığı açıklamada, hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diledi. Zelenskiy, “Ne yazık ki ölü sayısı artabilir. Eğer Ukrayna yeterli sayıda hava savunma sistemine sahip olsaydı ve dünyanın Rus terörüne karşı koyma kararlılığı yeterli olsaydı bu olmazdı. Teröristler ancak terörü durdurabilecek ve hayatı koruyabilecek olanları korkutmayı başarırlarsa hayatları yok edebilir. Kararlılık önemlidir. Destek önemlidir. Ukrayna’nın kararlılığı yeterlidir. Ortaklarımızın da eşit derecede yeterli kararlılığına ve bunun sonucunda da yeterli desteğine ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.

  • “AB’deki yoldaşlarımızın desteği önem taşımaktadır”

    “AB’deki yoldaşlarımızın desteği önem taşımaktadır”

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Fransa’da, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi İlkbahar Oturumu kapsamında Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller Grubu’nda konuştu. Özgür Özel, konuşmasına, “75 yıl önce Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerinin temsilcilerinin bir araya gelmesiyle oluşan Strasbourg’daki Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde ilk kez bulunuyor olmaktan, bugün Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller Grubu’nda sizlere hitap ediyor olmaktan büyük gurur duyuyorum” sözleri ile başladı. Özel, “Ülkemiz bu çatı altında 18 üye ile temsil edilmektedir. Partimizin Avrupa Konseyi’ne ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne bakışı, bu konseyin ilk toplantısında kabul edilen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinden sapmamıştır. Ülkemizin kurucu partisi olarak demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi için mücadele etmeyi sürdürüyoruz. Avrupa Konseyi’nin temel amacı olan insan hakları ile temel hak ve özgürlüklerin korunması gelişmelerini ilke edinmiş olan bir partiyiz. Kasım ayında CHP Genel Başkanı olarak seçildiğimde partimizin Avrupa ve dünyadaki kardeş partilerle, yoldaşlarımızla daha sıkı ilişkiler ve dayanışma içinde olması gerektiğinin altını çizmiştik. Yerel seçimler nedeniyle zamanımız dar da olsa Almanya’da SPD kongresine, Madrid’de Sosyalist Enternasyonal zirvesine, Bükreş’te Avrupa Sosyalist Partisi liderler zirvesine katıldım. Partimizde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde görev yapmış çok değerli yöneticilerimiz, milletvekillerimiz, Avrupa kurumlarını çok iyi bilen isimler var. Bundan sonra da bu temaslarımızı sıklaştırarak sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Ülkemizin birinci partisi haline geldik”

    Özel, “CHP olarak geçtiğimiz yıl 100’üncü kuruluş yılımızı kutladık. Avrupa’nın en köklü sosyal demokrat partilerinden biri olarak 2 hafta önce yerel seçimlerde oy oranımızı yüzde 38’e çıkarıp 17 milyon 300 bin vatandaşımızın desteğini alarak partimizi ülkemizin birinci partisi haline getirdik. 14’ü büyükşehir olmak üzere Türkiye’nin 35 ilinde birinci parti olarak belediye başkanlıklarını kazandık. Şu anda iktidarda olan partiden 11 il daha fazla kazanmış durumdayız. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya, Bursa, Muğla olmak üzere hepinizin bildiği Türkiye’nin hem sanayi açısından, hem ekonomi açısından hem de sizlerin en çok ziyaret ettiği 10 ilden 9’unu CHP’li belediyelerin yönetmekte olduğunu, bugün ülke nüfusunun yüzde 65’inin CHP’li belediyelerden hizmet almakta olduğunu, yönettiğimiz belediyelerin ülke ekonomisinin yüzde 80’inini temsil ediyor olduğunu not etmek isterim” diye konuştu. Sosyal demokrat bir parti olduklarını, bu sebeple toplumun tüm kesimlerinden aldıkları bu desteğin sorumluluklarını arttırdığını belirten Özel, “Bu sorumluluğumuzun bilinciyle sosyal demokrat değerlerden ve halkımızın ihtiyacı olan adaletli yönetimden asla taviz vermeyeceğiz. Belirtmek isterim ki bizim öncüsü olduğumuz yeni siyasetin kadrolarında kadınlara ve gençlere çok daha fazla yer var. Partimizin yönetiminde yüzde 50 kadın var ve yönetim kademelerimizin yaş ortalaması 43’tür. Artık daha fazla kadın ve genç belediye başkanımız var. Katılımcı, bilime inanan, kolektif çalışma, halkımızın beklentilerini anlayarak ortak akılla karar alma anlayışı bize başarıyı getirdi. Bu anlayışımızı kurucusu olduğumuz Avrupa Konseyi’nin temel değerlerini yaşatma iradesinden de farklı değildir” dedi.

    “Avrupa’daki Türk seçmenlerin daha adil bir Avrupa’yı hedefleyen partilere yöneleceğine inanıyorum”

    Özel şunları kaydetti:
    “Kadınların şiddetten korunduğu, eşitlik ve toplumun bir parçası olduğu toplum düzeni için İstanbul Sözleşmesi’nden tarafız. Demokrasinin ve insan haklarının herkes için güvence altında olması için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden tarafız. Emeğin, emeklinin, gençlerin, ekonomik ve sosyal hakların güvence altına alınması için Avrupa Sosyal Şartı’ndan tarafız. Bizim tarafımız belli. Bizim kurucu kadrolarımızın gösterdiği rotadan, demokrasiden ve çağdaşlıktan tarafız. Avrupa’nın bütün ülkelerinden ilerici, sosyal demokrat, sosyalist ve çevreci yoldaşlarımızla birlikte 31 Mart günü Türkiye’de partimizin gerçekleştirdiği seçim başarısını tüm Avrupa’ya yaymak bizlerin dayanışmasından ortak mücadelesinden geçmektedir. Bu çerçevede Haziran ayı içinde Avrupa Parlamentosu seçimlerini çok önemli görüyoruz. CHP Genel Başkanı olarak bu seçimlerde ilerici, sosyal demokrat, sol siyasi partilere destek vermeye, katkı sunmaya hazır olduğumuzu buradan ifade etmek isterim. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşayan Türk seçmenlerin daha adil bir Avrupa’yı hedefleyen partilere yöneleceğine inanıyorum. Bunu bir davet olarak ifade ediyorum. Balkan coğrafyasından komşumuz ve Avrupa’nın en genç ülkesi olan Kosova’nın bu topraklarda Avrupa Konseyi üyeliğinin onaylanmış olmasından da büyük bir memnuniyet duyduğumun altını çizmek isterim.”

    “Türkiye’nin AB üyeliği konusunda AB’deki yoldaşlarımızın desteği önem taşımaktadır”

    Türkiye’nin 1959’da çıktığı Avrupa Birliği yolculuğunun 65’inci yılında olmasına rağmen halen tam üye statüsünü alamadığını ifade eden Özel, “Bu süreçte her iki tarafın eksik ve hataları nedeniyle ülkemizin tam üyelik hedefi gerçekleşememiştir. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda Avrupa Birliği’ndeki yoldaşlarımızın desteği önem taşımaktadır. AB tam üyeliği, parti olarak bizim de halkımızın da temel hedefidir. Bu, kurucumuzun bize gösterdiği rotadır. Biz Avrupa’nın bir parçasıyız. Türkiye’nin birinci partisi olarak ülkemizin AB üyeliği için katkı sunmaya, diplomatik girişimlerde bulunmaya, Avrupalı dostlarımızı ikna etme konusunda öncülük yapmaya hazırız. Değerli yoldaşlarım, dünyamız bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçmektedir. Artık karşılaştığımız sorunlar sınırlarımızı aşan, çözümü hep birlikte çalışmamız gereken küresel meselelerdir. Birbirine derinden bağlı olan bu sorunlar silsilesi halkımızın ekonomik, sosyal şartlarını ve demokrasilerimizi tehdit etmektedir. Kurulu ekonomik düzenden hak ettiğini alamayan, kendini geride bırakılmış hisseden, gelir adaletsizliği yaşayan kitleleri radikal söylemlerle kendine çeken aşırı sağ ideoloji kıta Avrupa’sının pek çok bölgesinde güçlenmektedir. Yükselen aşırı sağ akımlar ve otoriter rejimler tarihin sayfaları arasına gömdüğümüz zararlı ideolojileri tekrar gün yüzüne çıkarma potansiyeline sahiptir. İşte biz Türkiye’de bu çoklu krize, ortak sorunlara çare üretecek yeni siyasetin önemli ve güçlü adımlarını attık. Bu nedenle demokratik siyaseti güçlendirmeli, yükselen otoriterliğe karşı partilerimiz arasındaki dayanışmayı artırmalıyız. Demokrasiye inanlar, yeni bir ekonomik düzeni kurma iradesi taşıyanlar olarak daha fazla güç birliği yapmalıyız” diye konuştu.

    “Gelir eşitsizliği sürdürülemez boyutlara ulaşmıştır”

    Özel şöyle devam etti:
    “Neoliberal ekonomik düzenin yerine geçecek yeni bir düzen ile katılımcı, demokratik, eşit temsile dayalı bir yönetim anlayışı ortak ihtiyacımızdır. Ne küresel ne ulusal alanda gelir adaleti sağlanamadığı gibi aksine her krizle gelir dağılımı daha bozulmuştur. Hemen her yerde en üst yüzde 1’lik grubun geliri artmıştır. Maalesef gelir eşitsizliği sürdürülemez boyutlara ulaşmıştır. Bu durum hem ulusal hem küresel ölçekte gerilimini besleyen bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Bu konuda bizlere daha çok görev düşmektedir. Ancak bu şekilde işçilerin, çiftçilerin, dar gelirlilerin, güvencesiz bırakılan kesimlerin sorunlarına çözüm üretebiliriz.”

    “Gazze’de kalıcı ateşkes sağlanmadan ülkeler arasında yükselen gerilim dinmeyecek”

    Son birkaç yılın, savaş ve çatışmanın hâlâ insanlık için en önemli risklerden biri olduğunu gösterdiğini vurgulayan Özel, “7 Ekim 2023’te Hamas’ın gerçekleştirdiği saldırı sonrasında İsrail’in Gazze’de yürüttüğü operasyonlarda şu an itibariyle 33 binden fazla insan hayatını kaybetmiştir. Bunun önemli bir kısmı kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. Gazze’de bu insani dram sürerken hafta sonu İsrail ve İran arasında tırmanan gerilimi endişe ile takip ettik. Geçtiğimiz Kasım ayında uluslararası bir barış çağrısında bulunmuştum. Almanya’da kardeş partimiz SPD kongresinde, Genel Başkan Yardımcılığına seçildiğim Sosyalist Enternasyonal’in Madrid zirvesinde, Bükreş’teki Avrupa Sosyalist Partisi liderler zirvesinde bu konuda bizlere büyük bir sorumluluk düştüğünü vurgulamıştım. Bu gerilimin sadece Orta Doğu coğrafyasında değil, Avrupa ve dünyada büyük kaygıları tetiklediğinin bilincindeyim” şeklinde konuştu. Özel, “Orta Doğu’da tansiyon bu denli yükselmişken partimize düşen görev, bu gerilimi düşürecek her türlü çabanın öncüsü olmaktır. Bu konuda kardeş partilerimizle dayanışma içinde her türlü girişime hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Çünkü bilinmelidir ki Gazze’de kalıcı ateşkes sağlanmadan ülkeler arasında yükselen gerilim dinmeyecek, bu tehdit tüm Avrupa’da, tüm dünyada hissedilmeye devam edecektir. Sorunun kalıcı çözümü için Birleşmiş Milletlerin 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması erişilecek iki devletli oluşuma ihtiyaç olduğunu vurgulamak isterim. Doğrudan sivilleri hedef alan saldırıların devamına göz yumulması ve bazı ülkelerin tutumları insan hakları gibi temel değerlerin zeminini yok ettiğini bir kez daha üzülerek vurgulamak durumundayım. Biz ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta barış, dünyada barış’ sözünden hareketle daima barışın sözcüsü, haklının ve mazlumun savunucusu olmaya devam edeceğiz” dedi.

    “Azerbaycan ile konsey arasında her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu da ifade etmek isterim”

    Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş bir partinin lideri olarak köklü bir geleneğin ve önemli bir misyonun temsilcisi olduğunu belirten Özel, “Bu misyonun hedefi çağdaş bir toplum, gelişmiş ve adaletli bir ekonomik düzen oluşturmaktır. Yönetimde aklı ve bilimi hakim kılmak, saygın, barışçıl, maceracılıktan uzak bir dış politika ile hem ülkemizde hem Avrupa’da hem de dünyaya katkı sağlayacak bir mücadeleyi yürütmek durumundayız. Ülkemizde girdiğimiz son seçimlerden aldığımız güçle Avrupa’daki kardeş partilerimizle yürüteceğimiz sıkı dayanışma ile hedeflerini gerçekleştireceğimiz daha adil ve daha eşit toplumlar oluşturacağımız konusunda umutluyum. Geçtiğimiz dönemde Azerbaycan ile aramızda yaşanan, oylamasına dahil olmadığımız ama doğurduğu sonuçlar açısından da üzüntü duyduğumuz sürecin hızla onarılması gerektiğini düşünüyorum. Konseyin ortak değerlerinin sonuna kadar savunucusuyuz. Ancak Azerbaycan ile yaşanan süreç bugüne kadar verdiği sonuçlar açısından her iki taraf açısından da öğreticidir. Bundan sonra ilişkilerin yeniden tesisi noktasında üzerimize düşecek her türlü katkıyı yapmak üzere bizim için çok önemli bir ülke olan Azerbaycan ile konsey arasında her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu da ifade etmek isterim” diye konuştu.

    “Hep birlikte inşa edeceğiz”

    Özel şu ifadeleri kullandı:
    “Avrupalı demokratlar olarak bütün krizleri üstesinden gelebilecek güçlü iradeye sahibiz. Daha demokratik, daha müreffeh, daha güvenli bir Avrupa, bu ailenin her ferdinin daha insan hakları temelinde daha güçlü bir sosyal devleti mümkün kılmaktadır. İşte bu nedenle dayanışma içinde olmalıyız. Biz hem Türkiye’de hem Avrupa’da söz ettiğim ilkelerin kurucu iradesi olduk. Bundan böyle de bu ilke ve değerleri tüm yurttaşlar için geçerli kılacak bir siyasetin öncüsü olmaya devam edeceğiz. Daha güzel yarınları hep birlikte inşa edeceğimize olan inancımla sizleri selamlıyorum. İyi ki varsınız. Bundan sonra hep birlikte büyük başarıları elde etmeyi düşünüyor, saygılar sunuyorum.”