Kategori: Dünya

  • İsrail’in Lübnan’da ateşkes şartı

    İsrail’in Lübnan’da ateşkes şartı

    İsrail Lübnan’da saldırılarını sürdürürken, ateşkes çağrıları da devam ediyor. ABD’li haber sitesi Axios’un ABD’li ve İsrailli yetkililere dayandırdığı haberine göre, İsrail Lübnan’da ateşkes sağlaması için taleplerini listelediği bir raporu ABD’ye iletti. İsrail, raporda ateşkesi değerlendirmeden önce güney Lübnan’da Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını aktif bir şekilde uygulayabilmek ve savaşı sona erdirecek herhangi bir ateşkes anlaşması çerçevesinde Lübnan hava sahasına sınırsız erişim sağlamak istediğini belirtti. Axios’a göre, İsrail, Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin Güney Lübnan’da silahlı tek güç olmasını öngören “1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararını” aktif bir şekilde uygulayabilmek istiyor. Ayrıca şu anda fiili olarak sahip olduğu Lübnan hava sahası üzerinde operasyon özgürlüğü de talep ediyor.

    “Öneri, Lübnan’ın egemenliğini önemli ölçüde zedeler”

    İsmi açıklanmayan ABD’li bir yetkilinin Axios’a yaptığı açıklamada ise, Lübnan’ın ve uluslararası toplumun İsrail’in ateşkes önerisini kabul etme ihtimalinin düşük olduğunu söyledi. Haberde, önerinin “Lübnan’ın egemenliğini önemli ölçüde zedeleyeceği” ifadesi yer aldı.

  • Donald Trump hamburgercide çalıştı

    Donald Trump hamburgercide çalıştı

    ABD’de 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimleri için geri sayım sürerken, Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump seçmenlere sürpriz yaptı. Seçim kampanyası kapsamında ABD’nin Philadelphia şehrindeki bir hamburgercide çalışan Trump, fritözün başına geçerek patates kızarttı. Daha sonra pencereden müşterilere servis yapan Trump, yaptığı açıklamada ise Demokrat Parti başkan adayı Kamala Harris’i hedef aldı. Harris’in öğrenciyken bir restoranda çalıştığına dair ifadelerini hatırlatan Trump, “McDonald’s’ta çalışmış olması özgeçmişinin önemli bir parçasıydı. Ne kadar zor bir işti!” dedi. Harris ile alay eden Trump, “O patates kızartması yapıyordu ve sıcaktan bahsediyordu: Çok zordu!” şeklinde konuştu. Harris’in McDonald’s’ta aslında hiç çalışmadığını iddia eden Trump, “Şu anda burada Kamala’dan 15 dakika daha fazla çalıştım. O burada hiç çalışmadı” dedi.

  • İsrail’den Beyrut’a 12 hava saldırısı

    İsrail’den Beyrut’a 12 hava saldırısı

    Lübnan’a yönelik saldırılarını sürdüren İsrail Beyrut’ta Hizbullah’a ait finansal kurumları hedef aldı. İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Hizbullah’ın İsrail’e karşı yürüttüğü faaliyetleri finanse ettiği iddia edilen “Karz-ı Hasen” (Faizsiz Dayanışma) kurumu şubelerine yönelik hava saldırıları düzenlendiği bildirildi. Resmi Lübnan basını ise İsrail savaş uçaklarının Beyrut’a düzenlediği hava saldırılarının sayısının 12’ye ulaştığını duyurdu. Uluslararası Refik Hariri Havalimanı yakınlarındaki bir noktanın da hedef alındığı belirtilirken, Sur kentinde ise ambulansın vurulması sonucu bazı sağlık çalışanlarının yaralandığı ifade edildi.

    İsrail: “Irak’tan gönderilen İHA düşürüldü”

    İsrail ordusundan yapılan açıklamada ise, Irak’tan gönderilen bir insansız hava aracının (İHA) Ürdün Vadisi yakınlarında düşürüldüğü kaydedildi. Açıklamanın, Irak’taki İslami Direniş Örgütü’nün İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’nde bulunan bir askeri hedefe İHA gönderildiğini duyurmasının ardından gelmesi dikkat çekti.

  • İsrail Tugay komutanı Gazze’de öldürüldü

    İsrail Tugay komutanı Gazze’de öldürüldü

    Filistin’e yönelik saldırılarını sürdüren İsrail, Gazze’de büyük bir darbe yedi. İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada, 401. Zırhlı Tugay Komutanı Albay Ehsan Daqsa’nın (41) Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki çatışmalar sırasında öldürüldüğü bildirildi. “Cibaliye’deki operasyonlar sırasında Daqsa’nın tankı ve başka bir tank patlayıcılarla hedef alındı” denilen açıklamada, Daqsa’nın öldüğü sırada tankın dışında olduğu kaydedildi. Olayda 2 subayın ise yaralandığı belirtildi.

    Herzog: “İsrail için bir kayıp”

    İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada Daqsa için “cesur bir komutan, cesur bir subay ve tüm enerjisini ülkenin güvenliği için kullanan adam” ifadelerini kullandı. Daqsa ile Hamas’ın Refah Tugayı’nı dağıtma görevi sırasında askerlerine liderlik ederken tanıştığını ifade eden Gallant, “Bu görevde de yaratıcılık ve azim gösterdi. Tüm görevlerde böyle davrandı, ancak maalesef savaşta hayatını kaybetti” dedi. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da Daqsa’nın ölümünün “İsrail ve tüm İsrail toplumu için bir kayıp olduğunu” söyledi.

    İzzeddin El Kassam Tugayları açıklama yapmıştı

    Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları’ndan yapılan son açıklamada İsrail’e ait bir Merkava tankının Yassin 105 füzesiyle, bir Namer zırhlı personel taşıyıcının ise Tandem füzesiyle vurulduğu bildirilmişti. Saldıların araçlardaki personelde “kayıplara neden olduğu” belirtilmişti.

  • Netanyahu, Trump ile görüştü

    Netanyahu, Trump ile görüştü

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkan adayı Donald Trump ile görüştü. İsrail Başbakanlık Ofisi’nden görüşmeye yönelik yapılan açıklamada, “Başbakan Netanyahu kamuoyu önünde de söylediklerini yineledi: İsrail, ABD yönetiminin gündeme getirdiği konuları dikkate almaktadır ancak sonuçta kararlarını ulusal çıkarlarına göre verecektir” denildi.

  • İsrail’in Beyt Lahya’daki saldırılarında can kaybı 87’ye yükseldi

    İsrail’in Beyt Lahya’daki saldırılarında can kaybı 87’ye yükseldi

    İsrail, Gazze Şeridi’nde düzenlediği acımasız saldırılarla sivilleri hedef almaya devam ediyor. İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahya’da gece saatlerinde düzenlediği saldırılarda bilanço ağırlaşıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, hayatını kaybedenlerin sayısının 87’ye yükseldiği bildirildi. Açıklamada, enkaz altın kalan çok sayıda kişinin olduğu belirtilirken, 40’dan fazla sivilin yaralandığı aktarıldı.

  • Bakan Sibiha Türkiye’ye geliyor

    Bakan Sibiha Türkiye’ye geliyor

    Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye’ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştirecek olan Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiha’yla 21 Ekim’de bir araya gelecek.
    Bakan Fidan’ın görüşmelerde, Ukrayna’yla çok boyutlu ilişkilerin seyrinden duyulan memnuniyeti dile getirmesi, Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığına desteğini yinelemesi, savaşın yayılmasının giderek artma tehlikesinin ele alınması bekleniyor. Ayrıca Fidan’ın, Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin, savaşa uluslararası hukuk temelinde, adil ve kalıcı bir çözüm sağlanmasına yönelik girişimlere destek vermeye hazır olduğunu vurgulaması ve diplomatik çözümün, müzakere süreçlerine tüm tarafların katılımıyla gerçekleşebileceğinin altını çizmesi öngörülüyor.

    Ukrayna ile ilişkilerde önemli ilerleme
    Bakan Fidan, Ukrayna’ya son ziyaretini 25 Ağustos 2023 tarihinde gerçekleştirmişti. Ukrayna’dan Türkiye’ye Dışişleri Bakanı düzeyinde son ziyaret ise 3 Aralık 2020 tarihinde dönemin Bakanı Dmitro Kuleba tarafından yapılmıştı. Fidan, önceki dönemde Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi olarak görevde bulunmuş olan Bakan Sibiha’yla en son, 9 Ekim tarihinde Dubrovnik’te düzenlenen Ukrayna-Güneydoğu Avrupa Zirvesi marjında bir araya gelmişti. Türkiye-Ukrayna ilişkileri 2011 yılında Stratejik Ortaklık seviyesine yükseltilmiştir. Bu süreçte, ekonomi, enerji ve savunma sanayii alanları başta olmak üzere, ikili iş birliğinde önemli ilerleme sağlanmıştır. Savaşın başlamasının ardından barış girişimleri ve bölgesel güvenlik başlıkları da ikili ilişkilerde ön plana çıkmaya başlamıştır.
    Bakan Sibiha’nın ziyareti, Türkiye ile Ukrayna arasındaki iş birliğinde yakalanan ivmenin artırılmasına imkan tanıyacak. Söz konusu ziyaret sırasında, iki ülke Dışişleri Bakanlıkları arasında diplomat değişimi alanında bir Mutabakat Zaptı ile 2025-2026 dönemine ilişkin bir İstişare Eylem Planı imzalanması öngörülüyor.

    Savaşa rağmen ikili ticaret hacmi artıyor
    Türkiye ve Ukrayna arasındaki ticaret hacmi 2023 yıl sonunda 7,3 milyar dolar olarak kaydedildi. İkili ticaret hacmi devam eden savaşa rağmen artmaya devam ediyor. Ayrıca, iki ülke arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması’nın önümüzdeki dönemde yürürlüğe girmesi öngörülüyor.

    Türkiye’nin savaş sürecindeki tutumu
    Türkiye, hem insani hem de ekonomik boyutlarıyla savaşın etkilerini hafifletmeye yönelik girişimlerini sürdürüyor. Türkiye, 2022 Mart ayında Ukrayna ve Rusya Federasyonu taraflarını ilk defa bir araya getiren toplantılara ev sahipliği yapmıştı. Türkiye ayrıca, BM ile birlikte Karadeniz Tahıl Koridoru girişimi kapsamında yaklaşık 33 milyon ton Ukrayna tahılının ihracatına imkan sağlamıştı. Türkiye aracılığıyla taraflar arasında esir takası gerçekleştirilmişti. Türkiye bölgede barış ve istikrarın yeniden tesisi için aktif diplomatik rol üstlenmeye devam ediyor.

  • Almanya’da köpek sahipleri her yıl vergi veriyor

    Almanya’da köpek sahipleri her yıl vergi veriyor

    Almanya’da köpek sahibi olmak isteyenlere sunulan vergi şartı dikkat çekti. Almanya hükümeti, köpek sahiplerinden evcil hayvanın yerel yönetimlerce kaydedilmesiyle birlikte köpek vergisi (Hundesteuer) alıyor. Her yıl ödenmesi gereken vergi miktarı, eyaletlere ve belediyelere ya da köpeğin cinsine göre farklılık gösterirken, genellikle 50 ila 200 euro arasında değişiklik gösteriyor.

    Tehlikeli ırklara yıllık 600 euroya varan vergi
    Tehlikeli olarak sınıflandırılan bazı köpek ırkları için ise daha yüksek vergiler ödenmesi gerekiyor. Bu ırkların belirlenmesi eyaletten eyalete değişiklik gösterirken, genel olarak Rottweiler, Pitbull gibi ırklar “tehlikeli ırklar” kategorisinde yer alıyor. Tehlikeli olarak sınıflandırılan bu ırklara da yıllık 600 euroya varan vergi verilebiliyor.

    Rehber köpekler vergiden muaf
    Bazı durumlarda köpek sahipleri köpek vergisinden muaf tutulabiliyorlar. Engellilere yardımcı olan rehber köpekler vergiden muaf tutulurken, bazı belediyeler, hayvan barınaklarından (Tierheim) sahiplenilen köpekler için bir süreliğine vergi muafiyeti sunuyor.

    Bazı eyaletlerde 2. veya 3. köpekler için ek vergi
    Büyük şehirlerde vergi miktarı daha yüksek olurken, nüfus bakımından daha küçük yerleşim yerlerinde daha az vergi alınıyor. Başkent Berlin’de ilk köpek için yıllık vergi 120 Euro civarındayken, Hamburg şehrinde bu miktar 90 Euro civarında bulunuyor. Münih şehrinde 100 Euro olan yıllık vergi, Köln şehrinde ise 156 Euro, Bremen’de 150 euro, Paderborn’da 72 euro ve Ingolstadt’ta 65 euro olarak alınıyor. Stuttgart şehrinde ilk köpek için 108 Euro ödeyen köpek sahipleri, ikinci köpek için 216 Euro ödüyor. Bazı eyaletlerde 2. veya 3. köpekler için ek vergiler alınabiliyor. Birden fazla köpeği olanlar her ekstra köpek için daha yüksek vergi ödemesi gerekebiliyor. Kuzey Ren-Vestfalya eyaletine bağlı Ahlen şehrinde ise, köpek sahipleri hiçbir vergi ödemiyor. Köpek vergisini ödemeyeneler, 10 bin euroya varan para cezaları ile karşı karşıya kalabiliyor.

    Berlin’de 200 yıllık geçmiş
    Berlin Eyaleti Maliye Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Berlin’de köpeklerin vergilendirilmesinin tarihin derinliklerine uzanan bir kökeni var. Berlin Eyaletinde yaklaşık 200 yıllık bir geçmişi olan vergi “geleneksel, tarihsel bir belediye gider vergisi” olarak tanımlanıyor.

    Köpek vergisinin amacı köpek sayısını sınırlamak
    Geleneksel Harcama Vergilerine İlişkin Temel Kanunun 2a maddesinde, “köpek beslemek, genel yaşam ihtiyaçlarının karşılanmasının ötesine geçer ve bir masraf gerektirir” ifadeleri yer alırken,
    Federal Maliye Bakanlığı, düzenleyici vergi uygulamalarıyla ülkedeki köpek sayısını sınırlamayı ve kontrol altında tutmayı amaçlıyor.

    “Yaklaşık 200 Euro vergi ödüyoruz”
    Köpek vergisine ilişkin düşüncelerini aktaran Sena Çakır, “Zamana ihtiyacı var yeterince sevgiye ihtiyacı var. Biz günde 2 kere gezdiriyoruz, toplam 2 saat zaman harcıyoruz. Sene sonunda belediyeden kağıt geliyor yaklaşık 200 Euro vergi ödüyoruz senelik. Sağlık sigortasına aylık yaptırdık doktora gittiği zaman kartından dolayı hemen ödüyorlar. Göz problemi olduğu için sigortası Allah’tan her 6 ayda bir ödüyor” dedi.
    Abdullah Yandım ise, “Bu bizim için bir çocuk gibi, bir bebek gibi bebeğimiz gibi. Ben bunu 1-2 gün görmeden yapamıyorum, üzülüyorum onu görmediğim zaman. Eşime özlemiyorum, köpegimi özlüyorum öyle diyeyim” şeklinde konuştu.

    Vergiye taksitlendirme
    Genel anlamda Almanya’da barınaklarda bir sürü köpek bulunduğunu belirten Canan Candan, “Romanya’dan, Türkiye’den getiriliyorlar. Oraya başvurursanız onlar araştırıyor. Müsait misiniz, köpeğe bakabilir misiniz? Yaş da çok önemli, yaşlı insanlara verilmiyor. Araştırmadan sonra köpek sahibi olabiliyorsunuz. Büyük, küçük artık seçebilirsiniz o kadar çok köpek var ki barınaklarda ama güzel bakılıyor barınaklarda, sokaklarda hiç köpek yok. Barınaklardan alabiliyorsunuz. Barınakların maddi olarak da yardım durumları var” ifadelerini kullandı.
    Senelik 156 Euro ödediğini aktaran Candan, “Bu ikiye bölünüyor ve 6 ayda bir ödeniyor. Büyük köpeklerin biraz daha fazla. Onları devlete veriyorsunuz vergi olarak, onlar da bir şekilde köpeklere geri dönüyor. Mesela çöp tenekelerinin yanında kaka torbaları var onları kullanabilirsiniz. Başka sosyal paketler de konuluyor. Köpek sahibi olduğunuz zaman Almanya’da bildirmek zorundasınız ve vergi veriyorsunuz” diye konuştu.

    Köpeğin aşılarının olması gerektiğini söyleyen Candan, “Belirli standartları var tabi bu sorumluluk sahibine bağlı. Hiçbir şey de yaptırmayabilirsin ama tabi köpek aldığınız zaman sağlık sigortaları bile var. İstiyorsanız yaptırabiliyorsunuz, istemiyorsanız veteriner doktorlarda özel ödüyorsunuz. Mecburi aşıları var. Dışarı çıktıkları için herhangi bir enfeksiyon sorunu olduğunda onlar sigorta üzeri alınabiliyor. Ben genel anlamda şunları yaptırdım, en önemli aşıları yaptırdım. Ve çip yaptırıyorsunuz, deri altına bir çip yerleştiriliyor. Köpek kaybolduğunda, elimden kaçtığında bulunduğu zaman zabıta ve polisin elinde bir cihaz var, o numaradan senin önceden bildirdiğin verilerin toplandığı bir yer var, oraya senin adresin bilgilerin her şeyin veriliyor bu yavru bulunduğunda verilerin toplandığı yerden sizi bulabiliyorlar” dedi.

    “Sorumluluğu büyük”
    Sorumluluklarının büyük olduğunu belirten Candan, “Canlıyı alıp evde kötü davranmak veya herhangi bir şekilde dışarı çıkarmamak, gezdirmemek bunlar tabii ki sıkıntı. Sorumluluk sahibi olmanız gerekiyor. Ben günde 3 defa çıkartıyorum. Sabahçı olduğumda saat 06.30 gibi çıkartıyorum, öğlen geldiğimde eve çıkartıyorum ve akşam yatmaya doğru 6-7 saatte bir çıkartmaya çalışıyorum. Küçük köpek olduğu için fazla durmaması gerekiyor. Sonuçta evde beklemesi gerekiyor, evde yapmıyorlar ama çocuk gibi sonuçta sıkması gerekiyor kendine, bu da sağlıklı değil hayvan için ben günde 3 defa çıkartıyorum. Aniden hasta olabiliyor, çocuk gibi geceleri kusabiliyor, rahatsızlığı oluyor uyandırıyor sizi. Kafanıza estiği gibi tatile gidemiyorsunuz, bırakayım da 2 gün evde olmayayım olmuyor. Nasıl bir çocuğa bir yer bulup veya bir bakıcı hallediyorsan, köpekte de öyle canlı sonuçta. Sorumluluğu büyük, ben bu kadar zannetmiyordum ama buna hazırdım, beni neyin beklediğini biliyordum. Bile bile sahiplendim, hazır olduğun zaman ama sahiplendim” şeklinde konuştu.
    Laboratuvarda yetiştirilen küçük köpeklerin alındığına değinen Candan, “Çok tatlı, çok şeker deniliyor laboratuvarda yetiştiriliyor köpekler, dünya para veriliyor, hastalıkları çok oluyor. Barınaklarda çok var onları sahiplenin derim, sorumluluğunun büyük olduğunu da söylemek isterim” ifadelerini kullandı.

  • “Tok’un Türkiye’de yargılanmak üzere iade edilmesi mümkün”

    “Tok’un Türkiye’de yargılanmak üzere iade edilmesi mümkün”

    ABD’nin Boston kentindeki John Joseph Moakley Adliyesi’nde yargılanan Eylem Tok hakkında yeni bir dilekçe sunuldu. Türkiye’ye iade davası çerçevesinde tutukluluğu devam eden Timur Cihantimur’un annesi Eylem Tok’un dava Savcısı Kristen A. Kearney, Tok’un Türkiye’ye iadesini destekleyici ek bir hukuk dilekçesini mahkemeye sundu. Savcı Kearney, 9 Ekim’de yapılan duruşmanın ardından mahkeme tarafından gündeme getirilen Tok’un Türkiye’de resmi olarak suçlanıp suçlanmadığı ve mahkemenin Türkiye’nin iade talebini incelerken hangi kapsamda bir değerlendirme yapacağı sorularına odaklandı.

    “Tok Resmi Olarak Suçlanmadı” İddiası
    Eylem Tok’un avukatları, müvekkillerinin Türkiye’de herhangi bir suçlama ile karşı karşıya olmadığını iddia ederek, Türkiye’nin iade talebinin hukuki bir dayanağı olmadığını öne sürdü. Avukatlar, Türkiye’de Tok’a karşı resmi bir suçlama yapılmadığını, bu yüzden ABD-Türkiye arasındaki iade anlaşmasına aykırı bir durumun söz konusu olduğunu belirtti, ancak savcılık bu argümana karşı çıktı.

    “Türkiye Tok’un işlediği iddia edilen suçlar için kovuşturma başlatmayı planlıyor”
    Savcılık, Türkiye’nin Eylem Tok’un işlediği iddia edilen suçlar için kovuşturma başlatmayı planladığını kaydederken, bu durumun anlaşma kapsamında iade talebinin karşılanması için yeterli olduğunu savundu. Savcılık iade anlaşmasının geniş bir yoruma tabi olduğunu ve Tok’un resmen suçlanmamış olsa da Türkiye’de yargılanmak üzere iade edilmesinin mümkün olduğunu belirtti. Tok’un savunma ekibinin aksine, savcılık, anlaşmanın içeriğine dayanarak resmi bir suçlama belgesi sunulmasının zorunlu olmadığını ve iade sürecinde bu durumun engel teşkil etmeyeceğini vurguladı.

    “Mahkemenin kanıtların gerçekliğini sorgulama yetkisi bulunmamaktadır”
    Davanın önemli bir diğer unsuru ise Eylem Tok’un avukatlarının Türkiye’nin iade talebinde yer alan delillerde tutarsızlıklar olduğunu ve bu tutarsızlıkların mahkemeyi iade kararından caydırması gerektiğini savunmasına karşı savcılık, iade davalarında delillerin güvenilirliğinin ABD mahkemelerinin kapsamı dışında olduğunu belirtti. Savcılık, iade işlemlerinde mahkemenin kanıtların gerçekliğini veya delillerin güvenilirliğini sorgulama yetkisinin bulunmadığını vurguladı. Bu tür incelemelerin, Türkiye’de yapılacak yargılamalarda ele alınması gerektiğini ifade etti.

    Tok’un Türkiye’de yargılanacağı vurgulandı
    Savcılık, geçmiş davalara atıfta bulunarak, iade sürecinde delillerin güvenilirliğini sorgulamanın kabul edilemez olduğunu belirtti. Tok’un Türkiye’de yargılanacağını ve delillerin güvenilirliğinin orada değerlendirileceğini vurguladı. ABD’deki mahkemelerin, iade talebinde bulunan ülkenin ceza yargılamasına karışmaması gerektiğini ifade eden savcılık, Tok’un avukatlarının delillerdeki tutarsızlıklara ilişkin iddialarının bu davada yersiz olduğunu belirtti.

    “ABD ile Türkiye arasındaki iade anlaşmasının hükümlerine uyulmaktadır”
    Savcılık, Eylem Tok’un Türkiye’ye iadesinin önünde hiçbir hukuki engel olmadığını belirtti. ABD ile Türkiye arasındaki iade anlaşmasının hükümlerine tam uyulduğunu savunan savcılık, Tok’un Türkiye’de yargılanmak üzere iade edilmesi gerektiğini dile getirdi. Dilekçede, daha önce benzer iade davalarına da atıfta bulunularak, ABD’nin diğer ülkelerle yaptığı iade anlaşmalarının da benzer hükümler içerdiği ifade edildi. Savcılık, Tok’un iadesinin hukuki dayanağının sağlam olduğunu belirtti.

  • Netanyahu suikast açıklaması

    Netanyahu suikast açıklaması

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Caesarea’daki evine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlenen saldırıya ilişkin açıklama yaptı. Netanyahu açıklamasında saldırının İran tarafından yapıldığını iddia ederek, “Bugün bana ve eşime suikast düzenlemeye çalışan İran ajanları acı bir hata yaptı. Saldırı beni savaşı sürdürmekten caydırmayacak ve İsraillilere zarar veren herkes ağır bir bedel ödeyecek” dedi.
    Gazze Şeridinde ve Lübnan’da saldırıların devam edeceğini vurgulayan Netanyahu, “Gazze’den esirlerimizi ve kuzeydeki sakinlerimizi geri getireceğiz” ifadelerini kullandı.

    “İranlı vekiller, İran’ın gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır”
    İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bugün Başbakan Netanyahu ve ailesine suikast girişiminde bulunan İranlı vekiller, İran’ın gerçek yüzünü ve liderlik ettiği şeytani ekseni bir kez daha ortaya çıkarmıştır” dedi.
    İsrail Meclisi’nde (Knesset) Başkanı Amir Ohana ise, “İran, vekili Hizbullah aracılığıyla bugün büyük bir hata yaptı. Bedelini ödeyecekler. Bana kalırsa, bedelini ödedikten sonra, bırakın İHA’yı, kağıttan uçak uçurmayı öğrendiklerine bile pişman olacaklar” diye konuştu.
    İsrail Başbakanlık Ofisinden bugün Netanyahu’nun evinin İHA ile hedef alındığını açıklamış, Netanyahu ve eşinin saldırı sırasında evde olmadığı ifade edilmişti.