Kategori: Dünya

  • Trump, 7 eyalette Harris’i geçti

    Trump, 7 eyalette Harris’i geçti

    ABD’de 5 Kasım’da yapılacak 60. başkanlık seçimleri için geri sayım sürerken, Harris ile Trump arasında yakın seyreden rekabet giderek kızışıyor.

    ABD’de başkanlık seçim sürecinde yapılan anketleri yayımlayan “Real Clear Politics (RCP)” adlı haber platformunda yer alan ülke geneli anketlerin ortalamasına göre Harris, yüzde 49,2 desteğe ulaşıyor.

    Buna göre Harris, aynı anketlerde yüzde 47,5 destek toplayan Trump’ın önünde gözüküyor.

    KRİTİK EYALETLERDE TRUMP AZ FARKLA ÖNDE

    Harris, ülke geneli anketlerde az farkla önde gözüküyor olsa da en çok oyu alan değil en fazla delegeye ulaşan adayın başkan olduğu Amerikan başkanlık seçim sistemi dolayısıyla “salıncak eyaletlerdeki” sonuçlar daha fazla önem taşıyor.

    “Seçiciler Kurulu” (Electoral College) adı verilen sistem dolayısıyla kritik öneme sahip olan 7 salıncak eyaletteki anketlerin ortalamasına göre Trump’ın 0,7 puan farkıyla Harris’in önünde olduğu görülüyor.

    Buna göre Trump, ekimdeki son anketlere göre Pensilvanya’da 0,3, Georgia’da 0,7, Arizona’da 1,1, Nevada’da 0,5, Michigan’da 1, Kuzey Carolina’da ise 1,3 puan farkla Harris’in önünde yarışı sürdürüyor.

    Aynı anketlerde Harris ise Wisconsin’de 0,3 puan önde yer alırken Harris’in bugüne kadar hep önde olduğu Michigan’da son bir haftada Trump’ın gerisine düştüğü görünüyor.

    ÜLKE GENELİ ANKETLERDE HARRİS ÖNDE

    Diğer yandan ülke genelindeki durumu yansıtan ve aralarında Reuters, CBS News, Pew, Harvard ve NBC News gibi öne çıkan anketlerin de yer aldığı 11 güncel anketin ortalamasına göre Harris, yüzde 49,2, Trump ise yüzde 47,5 oy oranına sahip görünüyor.

    Bu anketlerden Reuters’ın çalışmasında Harris’e olan destek yüzde 47, Trump’a olan destek ise yüzde 44 olarak ortaya çıkarken, Harvard’ın anketinde Harris yüzde 51, Trump ise yüzde 49 oy oranına ulaşmış gözüküyor.

    Temmuz ayında yapılan anketlerde Trump’la neredeyse aynı oy oranına sahip Harris’in, bu sürede özellikle kadın ve Latin Amerika kökenli seçmenler arasındaki desteğini kısmen artırdığı belirtiliyor.

    MUHTEMEL DELEGE SAYILARI PROJEKSİYONU TRUMP DİYOR

    Toplam 535 delegenin dağıtılacağı ve 270 delegeye ulaşan adayın başkan olacağı seçim sistemi dolayısıyla esasen tüm gözler kritik eyaletler olan Pensilvanya, Georgia, Arizona, Nevada, Michigan, Kuzey Carolina ve Wisconsin’de olacak.

    Bu eyaletlerdeki güncel anketlerde ortaya çıkan tablonun delege sayılarına yansıtılması durumunda Trump’ın Pensilvanya, Georgia, Arizona, Nevada ve Kuzey Carolina’da; Harris’in ise Michigan ve Wisconsin’de az farkla avantajlı olduğu görülüyor.

    Trump’ın söz konusu 7 salıncak eyaletin 5’inde kazanması durumunda 302 delegeye ulaşabileceği, Harris’in ise 236 delegede kalabileceği öngörülüyor.

    BAHİS ŞİRKETLERİ İSE TRUMP’I BAŞKANLIK YARIŞINI KAZANMAYA DAHA YAKIN GÖRÜYOR

    Bahis şirketlerinin adayların kazanma olasılığına yönelik tahminlerine de yer veren RCP platformuna göre, bu tahminlerin ortalaması Trump’ı başkanlık yarışını kazanmaya daha yakın olduğunu gösteriyor.

    Polymarket, Smarket, Points Bet, Bwin, Bovada, Betsson ve Betfair adlı 7 ayrı şirketin verilerini paylaşan RCP, Trump’ın kazanma olasılığını yüzde 56,3, Harris’in ise yüzde 42,6 olarak tahmin ediyor.

    Bu bahis şirketlerinin tamamı, Trump’ın kazanma şansını yüzde 55 veya üzeri olarak görüyor.

    MÜSLÜMAN SEÇMENLER, ABD HÜKÜMETİNİN GAZZE POLİTİKASINA TEPKİLİ

    Ülke genelindeki tüm anketler, enflasyon ve ekonomik sorunlar, kürtaj ile ilgili tartışmalar ve sınır güvenliği konularının seçmenlerin zihnindeki ana başlıklar olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte özellikle ABD’nin Gazze politikası Amerikalılar için kayda değer bir başlık olarak görülüyor.

    ABD’li Müslümanların ve Arapların en yoğun olduğu Michigan, 15 delegesi ile bu dış politika başlığının etkili olacağı önemli bir eyalet olarak dikkati çekerken, Biden’ın Gazze politikasına yönelik sert eleştiriler nedeniyle, şubatta yapılan ön seçimlerde eyalet genelinde yüzde 13 “bağımsız” (uncommitted) oy kullanılmıştı.

    Muhalif demokratlar olarak ön plana çıkan bu seçmenler, İsrail’e koşulsuz desteğini eleştirdikleri Demokrat hükümete oy vermeyebileceklerini dile getirmiş ancak alternatif olarak Trump’ı görmediklerini de belirtmişti.

  • İngiltere, aşırı sağcı İsrailli bakanlara yaptırım uygulamayı değerlendiriyor

    İngiltere, aşırı sağcı İsrailli bakanlara yaptırım uygulamayı değerlendiriyor

    İngiltere, aşırı sağcı İsrailli bakanlara yaptırım uygulamayı değerlendiriyor. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Avam Kamarasında yaptığı açıklamada, hükümetin aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’e yaptırım uygulamayı “düşündüğünü” söyledi.

    Smotrich’in “Gazze’de 2 milyon insanı aç bırakmanın haklı ve ahlaki olabileceği” açıklaması ile Ben-Gvir’in “Batı Şeria’da 19 yaşındaki bir genci öldüren yerleşimcilere kahraman” dediği açıklaması hatırlatılan Starmer, “Hem Batı Şeria’da hem de bölge genelinde gerçekten endişe verici diğer faaliyetlerle birlikte, bunlar açıkça iğrenç yorumlar” dedi.

    İngiltere ve Fransa’nın Gazze’deki insani durumu görüşmek üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni acil toplantıya çağırdığını aktaran Starmer, “İsrail sivil kayıpları önlemek, Gazze’ye çok daha fazla miktarda yardım girmesine izin vermek ve BM insani yardım ortaklarına etkin bir şekilde faaliyet gösterme olanağı sağlamak için mümkün olan tüm adımları atmalıdır” dedi.

  • ABD’de savaş uçağı düştü

    ABD’de savaş uçağı düştü

    ABD’nin Washington eyaletinde ABD Donanması’na ait EA-18G Growler tipi savaş uçağı eğitim uçuşu sırasında Rainier Dağı’nın doğusunda düştü. Donanma tarafından yapılan açıklamada, uçakta 2 mürettebat bulunduğu aktarılarak, mürettebat için helikopter destekli arama kurtarma operasyonu başlatıldığı aktarıldı. Açıklamada, “15 Ekim saat 19.00 itibariyle iki mürettebatın durumu bilinmemektedir” ifadeleri kullanıldı. Kazanın nedeni henüz bilinmiyor.

  • Scholz’den İsrail’e silah tedariki sözü

    Scholz’den İsrail’e silah tedariki sözü

    Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Federal Meclis’e (Bundestag) hitap etti. Başbakan Scholz, Avrupa’nın en büyük ekonomisinde sanayiyi kurtarmak için yeni bir politika oluşturmak üzere ülkenin önde gelen iş dünyası derneklerini ve sendikalarını ekim ayında yapılacak bir toplantıya davet edeceğini söyledi. “Almanya’da sanayi için mücadele etmeliyiz. Almanya bir sanayi ülkesidir” diyen Scholz, önemli sorulardan birinin ucuz enerjinin nasıl sağlanacağı olduğunu belirtti.

    Scholz, Avrupa Birliği’nin serbest ticaret anlaşmaları yapması gerektiğini ve bu anlaşmaların tek tek ülkelerin kararına bağlı kalmamasını sağlaması gerektiğini söyledi. AB’nin Çin yapımı elektrikli otomobillere gümrük vergisi koyma kararını eleştiren Scholz, görüştüğü tüm otomobil üreticilerinin yöneticilerinin yanı sıra 17 ülkenin daha şüpheci olduğunu dile getirdi. Scholz, “Benim talebim Çin ile Avrupa Birliği arasında bir anlaşmaya varılmasıdır” dedi. Scholz, Almanya’nın sanayi sektörünün ötesinde diğer sektörleri de nasıl destekleyebileceğini tartışması gerektiğini belirterek, “Apple, Microsoft, Amazon, Meta, OpenAI, bunların hiçbiri Avrupa veya Alman şirketleri değil” şeklinde konuştu.

    “İsrail’e silah tedariki devam edecek”

    Scholz, İsrail’in Gazze Şeridi ve Lübnan’a devam eden saldırıları için daha fazla silah sevkiyatı sözü verdi. Scholz, “Teslimatlar var ve her zaman olacak. İsrail buna güvenebilir” dedi. Almanya’nın İsrail’i kendisini savunabilecek bir konumda tutması gerektiğini vurgulayan Scholz, “İsrail dayanışmamıza güvenebilir, şimdi ve gelecekte” ifadelerini kullandı. Scholz, Gazze’deki sivillerin insani yardıma hala ihtiyaç duyduğunu belirtirken, Orta Doğu’daki çatışmalarda uluslararası hukuk kurallarının gözetilmesi gerektiğini söyledi.

    “Putin ile görüşmeye hazırım”

    Ukrayna’daki savaşa da değinen Scholz, “Ukrayna’ya açık desteğimizin yanı sıra bu savaşın sonsuza kadar sürmeyeceği bir duruma nasıl gelebileceğimizi araştırmak için elimizden gelen her şeyi yapmamızın zamanı geldi” dedi. Scholz, Ukrayna’daki durumun barışçıl çözümü için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmeye “hazır” olduğunu ifade etti. Scholz, Rusya’nın katılımıyla Ukrayna için bir barış konferansı düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
    Almanya, ABD’nin ardından Ukrayna’ya en fazla askeri destek sağlayan ülke oldu.

  • Zelenskiy’den 5 maddelik Zafer Planı

    Zelenskiy’den 5 maddelik Zafer Planı

    Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, parlamentoya seslendi. Konuşmasında Rusya Savaşındaki gelişmelere değinen Zelenskiy, bir kez daha Kuzey Kore’nin Rusya’ya verdiği desteğe değindi. Kuzey Kore’nin Ukrayna’ya karşı savaşta fiilen Rusya tarafında yer aldığını kaydeden Zelenskiy, Kuzey Kore’nin Rusya’ya silah ve asker desteği verildiğini doğruladıklarını sözlerine ekleyerek, “İstihbarat servisimiz, Kuzey Kore’den Rusya’ya sadece silah gönderilmediğini aynı zamanda insan da gönderildiğini tespit etti. Bu insanlar, savaşta ölen Rusların yerine Rus fabrikaları için çalışan işçiler, Rus ordusu için personel. Aslında bu, ikinci bir devletin Rusya’nın yanında Ukrayna’ya karşı savaşa katılması anlamına geliyor” dedi.

    Rusya ve Kuzey Kore’den yalanlama

    Zelenskiy, benzer açıklamaları azar günü de yapmış ancak Kremlin Zelenskiy’in bu açıklamalarını yalanlamıştı.
    Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett ise dün yaptığı açıklamada, “Kuzey Kore’nin Rusya için asker göndermesi doğruysa bu uzey Kore-Rusya savunma işbirliğinin önemli derecede arttığı anlamına gelmektedir” ifadelerini kullanmıştı. Washington yönetimi, Kuzey Kore’nin Rusya’ya balistik füze ve mühimmat desteği verdiğini savunurken Moskova ve Pyongyang yönetimi bu iddiaları yalanlayarak askeri bağların arttırılacağını dile getirmişti.

    Zeelnskiy’den “Zafer Planı”

    Zelenskiy ayrıca 5 maddelik “Zafer Planı”nı da açıkladı. Zelenskiy’in parlamentoya hitabında açıkladığı “Zafer Planı” Kiev’in NATO’ya katılması için şartsız davet edilmesini, Ukrayna’da nükleer olmayan stratejik bir caydırıcılık paketi oluşturulmasını, aynı zamanda Avrupa’daki bazı ABD güçlerinin yerini Ukrayna birliklerinin almasını ve Kiev’in müttefikleri arasında ortak savunma ve kritik Ukrayna kaynaklarının kullanımı konusunda bir anlaşma yapılmasını öngörüyor. Maddeleri tek tek açıklayan Zelenskiy, “İlk madde NATO’ya davet. İkinci madde savunma. Zafer Planı’nın üçüncü maddesi caydırıcılıkla ilgili. Dördüncü madde stratejik ekonomik potansiyel. Beşinci madde savaş sonrası dönem için tasarlanmıştır” ifadelerini kullanarak beşinci maddenin içeriğine dair bilgi vermedi.

    Milletvekillerine seslenen Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, “Ortaklarımızla birlikte savaşın sona ermesi için şartları değiştirmeliyiz. Putin’in ne istediğine bakmadan tüm şartları değiştirmemiz gerekiyor ki Rus güçlerini barışa zorlansın” dedi. Zelenskiy, “Zafer Planı”nın şimdi uygulanması halinde Rusya ile savaşın en geç önümüzdeki yıl sona ermesinin mümkün olabileceğini söyledi.

    Zelenskiy, Zafer Planı’nı yarın AB’ye sunacak

    Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, “Yarın Avrupa Konseyi toplantısında Zafer Planını sunacağım. Ancak bugün bunu sizlere sunmak benim için çok önemliydi” dedi.

    Kremlin: “Kiev aklını başına almalı”

    Zelenskiy’in açıkladığı “Zafer Planı”na ilk eleştiri Kremlin’den geldi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov açıklamasında, plana yorum yapmak için çok erken olduğu ifade ederek “Ancak Kiev aklını başına almalı ve izlediği politikaların anlamsızlığını fark etmesi gerekiyor” dedi.

  • İsrail’den Nebatiye’ye saldırı

    İsrail’den Nebatiye’ye saldırı

    İsrail, Lübnan’a saldırılarını aralıksız sürdürüyor. İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyindeki Nebatiye’de belediye binası ve Nebatiye Belediyeleri Birliği’ni bombaladı. Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, saldırıda Belediye Başkanı Dr. Ahmed Kahil dahil en az 5 kişinin hayatını kaybettiği, enkaz kaldırma çalışmalarının ise devam ettiği bildirildi.

    Lübnan Başbakanı Necip Mikati yaptığı açıklamada, İsrail’in kasıtlı olarak belediye meclisi toplantısını hedef aldığını, saldırıyı kınadığını ifade etti. Mikati, “Dünyanın tüm ülkeleri Lübnan halkına yönelik bir saldırıyı caydıramıyorsa BM Güvenlik Konseyi’ne başvurarak ateşkes talebinde bulunmanın bir faydası olur mu? Düşmanı Lübnan’a ulaşan suçlarından ne caydırabilir? Güneydeki barışı koruma güçlerini hedef almanın amacı nedir? Peki bu gerçek ışığında ne gibi bir çözüm bekleniyor” şeklinde konuştu.

    İsrail saldırıyı doğruladı

    İsrail ordusu ise Nebatiye’de “Hizbullah’a ait onlarca altyapı hedefini vurduğunu ve yer altı altyapısını ortadan kaldırdığını” iddia etti. Yapılan açıklamada, “Bugün savaş uçakları, Kuzey Komutanlığı iş birliğiyle Hizbullah’ın Nebatiye bölgesindeki onlarca terör hedefine saldırı düzenledi. Saldırıya uğrayan hedefler arasında Hizbullah’ın sivilleri canlı kalkan olarak kullanarak sivil binaların yakınına yerleştirdiği askeri binalar, karargahlar ve mühimmat depoları yer alıyor” denildi.

    Lübnan Sağlık Bakanlığı’na bağlı Halk Sağlığı Acil Durum Operasyon Merkezinden dün yapılan açıklamada, İsrail saldırılarının başlangıcından bu yana 2 bin 350 kişinin hayatını kaybettiği, 10 bin 906 kişinin de yaralandığı belirtilmişti.

  • “Gazze’de altyapının yüzde 67’si yok edildi”

    “Gazze’de altyapının yüzde 67’si yok edildi”

    Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, Almanya’nın başkenti Berlin’de Gazze ve Orta Doğu’daki son duruma ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında Gazze’deki güncel insani duruma ilişkin bilgi veren Lazzarini, “Gazze bir tür boş arazi haline geldi, neredeyse yaşanmaz durumda. İnsanlar, sadece hayatta kalmaya çalışıyor ve günlük bazda hastalık ve açlıkla mücadele ediyor. Askeri operasyonların nasıl yürütüldüğüne bağlı olarak sürekli hareket halinde tutuluyorlar. Bu şimdiye kadar gerçekten güvenli bir yerin olmadığının göstergesi” dedi.

    “Gazze’de altyapının yüzde 67’si yok edildi”

    Can kayıplarına ilişkin konuşan Lazzarini, “Öldürülen insan sayısı, yetim bırakılan çocukların sayısı, öldürülen gazetecilerin, sağlık çalışanlarının aynı zamanda öldürülen BM ve yardım çalışanlarının sayısına bakın. Gazze’de benim temsil ettiğim ajanstan 229 personel öldü” şeklinde konuştu. Gazze’de eşi benzeri görülmemiş bir yıkım yaşandığını vurgulayan Lazzarini, “Gazze’de altyapının yüzde 67’sinin yok edildiğini tahmin ediyoruz. Bu, BM tesislerini de kapsıyor. Tesislerimiz ağır hasar gördü ve tahrip oldu. Birçok insan, güvenlik için tesislerimize sığındı fakat maalesef her zaman bunu sağlamamız mümkün olmadı” dedi.

    Gazze Şeridi’nde insani durumun daha da kötüleşebileceği uyarısında bulunan Lazzarini, Filistin topraklarında yaklaşan kış ile birlikte açlık tehlikesinin oluştuğunu söyledi. Lazzarini, “Fakat bu durum önlenebilir. Gazze’deki açlık, insan eliyle, yapay olarak ortaya çıkarılmıştır” şeklinde konuştu. Gazze’de çocukların son derece tehlikeli bir ortamda bulunduğunu ifade eden UNRWA Genel Komiseri, çocukların kanalizasyon ve çöp yığınları arasında yaşadıklarına dikkat çekti.

    “Batı Şeria’da sessiz bir savaş yaşanıyor”

    Batı Şeria’daki durumun gözden kaçtığına işaret eden Lazzarini, “Batı Şeria’da gerçekten üzerinde pek konuşulmayan bir durum var. Gazze’deki durum olmasaydı manşetlere çıkardı. 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria kaynıyor ve bir tür sessiz savaş yaşanıyor. Silahlı gruplar ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda 700’den fazla kişi öldü” şeklinde konuştu.

    Lübnan’da ölü sayısı 2006’daki savaşı geçti

    Lübnan’da herkesin Beyrut’un yeni bir Gazze olup olmayacağından endişe ettiğini ifade eden Lazzarini, “Gerginliğin tırmandığı iki haftalık dönemin ardından 1,2 milyonu aşkın kişi yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kaldı. Ölü sayısı ise şimdiden 2006’daki savaşta ölenlerin sayısını geçti. Halk arasında derin bir endişe var çünkü insanlar, Lübnan’da hiçbir yerin gerçekten güvenli olmadığını gördü. Tıpkı Gazze’de olduğu gibi, yaşadıkları yer, köyleri nerede olursa olsun hedef haline gelebiliyor” dedi.

    “Bir kırılma noktasına çok yakınız”

    UNRWA’nın Gazze’deki faaliyetlerine ilişkin konuşan Lazzarini, “Artık faaliyet gösteremeyeceğimiz bir noktaya geleceğimizi saklamayacağım” şeklinde konuştu. BM üyesi bir ülke olan İsrail’in BM ajansı UNRWA aleyhindeki tutumuna tepki gösteren Lazzarini, “Olası bir kırılma noktasına çok yakınız. Bu ne zaman olacak? Bilmiyorum. Ama buna çok yakınız” ifadesini kullandı.
    İsrail, UNRWA’yı Hamas’a destek vermekle ve UNRWA çalışanlarını terör örgütü üyesi olmakla suçlamıştı.

  • Çin: “Tayvan üzerinde güç kullanmaktan vazgeçmeyeceğiz”

    Çin: “Tayvan üzerinde güç kullanmaktan vazgeçmeyeceğiz”

    Tayvan çevresindeki askeri tatbikatlarını sürdüren Çin’den Tayvan’a uyarı geldi. Çin’in Tayvan İşleri Ofisi sözcüsü Chen Binhua başkent Pekin’de düzenlediği basın toplantısında, “Barışçıl yeniden birleşme ihtimali için en yüksek samimiyetle çabalamaya hazırız” dedi. Ancak asla güç kullanımından vazgeçmeyi taahhüt etmeyeceklerini belirten Chen, bunun dış güçlere ve çok az sayıdaki ayrılıkçıya yönelik olduğunu, Tayvan halkına karşı olmadığını söyledi.

    Tayvan’ın, en büyük silah tedarikçisi olan ABD ve müttefikleriyle yakın ama resmi olmayan ilişkileri olduğuna dikkat çeken Chen, “Tayvan ne kadar askeri ve ne kadar silahı olursa olsun, dış güçler müdahale etsin veya etmesin, eğer risk almaya cesaret ederse bu kendi yıkımına yol açacaktır. Ulusal egemenliğimizi ve toprak bütünlüğünü savunma eylemlerimiz bir an bile durmayacak” dedi.

    Çin, son 5 yıldır neredeyse her gün Tayvan açıklarına savaş gemileri gönderiyor ve Çin’e ait savaş uçakları Tayvan üzerinde uçuyor. Tayvan yönetimi tarafından bugün yapılan açıklamada, son 24 saatte Tayvan çevresinde Çin’e ait 22 askeri hava aracının ve 5 donanma gemisinin tespit edildiği belirtildi.

    Çin-Tayvan arasındaki egemenlik ihtilafı

    Pekin yönetimi Tayvan’ın Çin’in bir parçası olduğunu belirtirken, Tayvan ise “bağımsız bir ülke” olduğunu iddia ediyor. Çin yönetimi “barışçıl yeniden birleşme” adı altında Tayvan’ı Çin’e bağlamak istiyor ve bunun için güç kullanmaktan çekinmeyeceğini ifade ediyor. Pekin ayrıca, diğer ülkelerin Tayvan ile resmi temas kurmasını da “egemenlik ihlali” olarak görüyor.

  • Gazze’de can kaybı 42 bin 409’a yükseldi

    Gazze’de can kaybı 42 bin 409’a yükseldi

    İsrail, Gazze Şeridi’ndeki katliamlarına 376 gündür devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in son 24 saatte gerçekleştirdiği 6 saldırıda 65 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 140 kişinin ise yaralandığı kaydedildi. Açıklamada, İsrail’in Gazze’ye 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının toplam 42 bin 409’a, yaralıların sayısının ise 99 bin 153’e yükseldiği bildirildi.

  • İsrail, Beyrut’un güneyini vurdu

    İsrail, Beyrut’un güneyini vurdu

    İsrail, Lübnan’a saldırılarını sürdürüyor. İsrail ordusu, sabah saatlerinde başkent Beyrut’un güneyindeki Dahiyeh’e bağlı Haret Hreik’te bir binayı vurdu. Bölgeden yoğun duman yükseldi. Can kaybı olup olmadığına ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

    İsrail ordusu, saldırıdan önce söz konusu binanın tahliye edilmesi uyarısında bulunurken, binada Hizbullah’a ait silahların saklandığı yer altı deposu olduğunu iddia etti.