Kategori: Dünya

  • Erdoğan’a “federasyon” çağrısı

    Erdoğan’a “federasyon” çağrısı

    Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Christodoulides, New York’ta düzenlenen 79. BM Genel Kurulu’na hitap etti. Kıbrıs’ta barış görüşmelerine değinen Nikos Christodoulides, “Kıbrıs sorununa uygulanabilir bir çözüm için müzakerelerin tek çerçevede, ilgili BM Güvenlik Konseyi Kararlarında tanımlandığı şekilde ve AB hukuku, değerleri ve ilkeleriyle tamamen uyumlu, siyasi eşitliğe sahip iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon çağrısında bulunan ilgili BM Güvenlik Konseyi Kararları uyarınca yeniden başlatılması için tüm çabayı göstermeye devam etmeye kararlıyım” dedi. Christodoulides, “Bu salonda en son karşınıza çıktığımdan beri barış sürecini yeniden başlatmak için her türlü çabayı gösterdik. Barış yolundan başka bir alternatif yok. Kararlıyım ve bugün müzakere masasına oturmaya hazırım. Yarın değil, bugün. Kıbrıs’ın geleceği, çocuklarımızın yeniden birleşmiş, müreffeh, yaşayabilir bir Avrupa devleti olarak geleceği konusunda net bir vizyonum var” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye ve Kıbrıs her zaman komşu olarak kalacaktır”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Rum lider, “Sayın Erdoğan’a şunu söylüyorum: Şimdi uluslararası hukuka ve barışa olan bağlılığınızı yerine getirmenin zamanı. Barış, iş birliği ve ortak çalışmadan oluşan yeni bir yol çizebileceğimize kesinlikle inanıyorum. Coğrafyayı değiştiremeyiz. Bu bir fırsattır. Türkiye ve Kıbrıs her zaman komşu olarak kalacaktır. Yakınlığımızı bir söze dönüştürelim. Gelin, tüm bölge için dönüştürücü olabilecek bir barış mirasını hep birlikte inşa edelim” diye konuştu.

    Erdoğan: “Federasyon modeli artık geçerliliğini tamamen yitirmiştir”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Eylül Salı günü gerçekleştirdiği BM 79. Genel Kurulu hitabında, Türkiye’nin her konuda yapıcı iş birliğine hazır olduğunu ifade etmişti. Erdoğan, “Komşularımızdan da aynı yaklaşımı bekliyoruz. Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülke olan Türkiye’nin anahtar rolü yadsınamaz. Kıbrıs Adası’nın kuzeyi ve batısında, ilan edilmiş kıta sahanlığında Türkiye’nin, Ada’nın tümünün etrafında ise Kıbrıs Türklerinin hakları vardır. Kıbrıs Barış Harekatı’nın üzerinden 50 yıl, Rumların ortaklık devletini gasp etmesi sonucunda Kıbrıs meselesinin ortaya çıkmasının üzerinden ise 61 yıl geçti. O günden bugüne kadar Ada’da barış ve sükunet hakim oldu. Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm getirilmesi için samimi irade ortaya koyan taraf, daima Kıbrıs Türkleri ve Türkiye’ydi. Federasyon modeli artık geçerliliğini tamamen yitirmiştir. Ada’da iki ayrı devlet ve iki ayrı halk vardır. Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüleri yeniden tescil edilmeli, tecrit artık son bulmalıdır. Bugün uluslararası toplumu bir kez daha Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımaya, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaya davet ediyorum” ifadelerini kullanmıştı.

  • Rusya’dan Ukrayna’ya saldırı

    Rusya’dan Ukrayna’ya saldırı

    Rusya’nın Ukrayna’daki saldırıları yoğun bir şekilde devam ediyor. Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın gece boyunca 78 dron ve 6 füze ile saldırı düzenlediğini bildirdi. Ukrayna İçişleri Bakanı Ihor Klymenko’nun yaptığı açıklamaya göre, Rus güçlerinin Odessa bölgesinde gerçekleştirdiği füzeli saldırıda 1 kişi hayatını kaybetti. Zaporijya kentindeki güdümlü bombalı saldırıda ise 1’i çocuk 8 kişi yaralandı, 12 bina yıkıldı ve 18 kişi tahliye edildi. Herson şehrindeki saldırıda da 2 kişi yaralandı.

    Başkent Kiev’de Rus dronunun düşmesi sonucu 2 kişi yaralanırken, 4 apartman ve 20 araç hasar gördü. Bakan Klymenko, Rusya’nın Donetsk, Harkov, Sumi ve Ivano-Frankovsk şehirlerini de hedef aldığını açıkladı.

    İvano-Frankivsk Bölge Valisi Svitlana Onyshchuk, Rusya’nın kritik altyapıyı vurduğunu ve şehrin batısındaki bazı noktalarda elektrik kesintileri yaşandığını belirtti.

    Ukrayna ordusu, hava savunma sistemlerinin 66 dron ve 4 füzeyi imha ettiğini bildirdi.

  • Rusya’dan Ukrayna’ya dron ve füzeli saldırı

    Rusya’dan Ukrayna’ya dron ve füzeli saldırı

    Rusya’nın Ukrayna’daki saldırıları yoğun bir şekilde devam ediyor. Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın gece boyunca 78 dron ve 6 füze ile saldırı düzenlediğini bildirdi.

    Ukrayna İçişleri Bakanı Ihor Klymenko’nun yaptığı açıklamaya göre, Rus güçlerinin Odessa bölgesinde gerçekleştirdiği füzeli saldırıda 1 kişi hayatını kaybetti. Zaporijya kentindeki güdümlü bombalı saldırıda ise 1’i çocuk 8 kişi yaralandı, 12 bina yıkıldı ve 18 kişi tahliye edildi. Herson şehrindeki saldırıda da 2 kişi yaralandı. Başkent Kiev’de Rus dronunun düşmesi sonucu 2 kişi yaralanırken, 4 apartman ve 20 araç hasar gördü. Bakan Klymenko, Rusya’nın Donetsk, Harkov, Sumi ve Ivano-Frankovsk şehirlerini de hedef aldığını açıkladı.

    İvano-Frankivsk Bölge Valisi Svitlana Onyshchuk, Rusya’nın kritik altyapıyı vurduğunu ve şehrin batısındaki bazı noktalarda elektrik kesintileri yaşandığını belirtti.
    Ukrayna ordusu, hava savunma sistemlerinin 66 dron ve 4 füzeyi imha ettiğini bildirdi.

  • New York Belediye Başkanı Adams hakkında federal suçlama

    New York Belediye Başkanı Adams hakkında federal suçlama

    ABD’nin en kalabalık şehri New York‘un Belediye Başkanı Eric Adams’ın adının karıştığı yolsuzluk skandalında yeni bir gelişme yaşandı. ABD basınında yer alan haberlere göre, Adams hakkında yolsuzluk iddialarına ilişkin çok sayıda soruşturmanın ardından federal suçlamalarla iddianame hazırlandı. New York Times gazetesinin haberinde yer alan, “Adams yönetiminin İsrail, Çin, Katar, Güney Kore, Özbekistan’dan gelen yasadışı bağışları aktarmak için Türkiye ile iş birliği kurup kurmadığının incelendiği” iddiasının ardından hazırlanan iddianameye ilişkin açıklama yapan Adams, masum olduğunu ve suçlamalarla mücadele edeceğini söyledi. Adams, “New Yorklular için yerimde durursam hedef olacağımı her zaman biliyordum ve hedef oldum. Eğer suçlanırsam tüm gücüm ve ruhumla bununla mücadele edeceğim” dedi.

    Adams’ın bu tür suçlamalarla karşı karşıya kalan ilk New York belediye başkanı olduğunu belirten New York Times, mühürlü iddianamedeki kesin suçlamaların henüz netleşmediğini aktardı. Belediye başkanına yakın kişileri ve yönetimindeki üst düzey yetkilileri kapsayan en az 4 federal soruşturma yürütülüyor. İddianamenin ayrıntılarının federal savcılar tarafından bugün açıklanması bekleniyor.

    Yolsuzluk iddiaları eylül ayındaki aramanın ardından tırmandı

    Eski bir New York Polis Departmanı (NYPD) Başkomiseri olan Adams, Ocak 2022’de göreve geldi. Suçlara karşı sert bir yaklaşım ve Covid-19 salgınının ardından şehri yeniden canlandırma taahhüdü vaat eden Adams, göçmen krizi ve metro güvenliğiyle ilgili endişeler gibi şehrin temel sorunlarını çözmekte zorlandı. Adams, gece geç saatlere kadar süren partileri nedeniyle ise eleştirilere maruz kaldı. Belediye Başkanı Adams hakkında temmuz ayında başlayan iddialar, eylül ayında aralarında 2 belediye başkan yardımcısı, 1 kıdemli danışmanın da bulunduğu belediye binasındaki üst düzey çalışanların federal müfettişler tarafından aranması ve telefonlarına el konulmasıyla tırmandı.

  • İsrail-Lübnan sınırında ateşkes çağrısı

    İsrail-Lübnan sınırında ateşkes çağrısı

    ABD, Avustralya, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere, Katar ve Avrupa Birliğinden yapılan ortak açıklamada, tansiyonun giderek yükseldiği İsrail-Hizbullah arasında ateşkes çağrısında bulunuldu. Açıklamada, “Lübnan ile İsrail arasında 8 Ekim 2023’ten bu yana yaşanan durum tolere edilemez ve kabul edilemez daha geniş bir bölgesel gerilim risk teşkil ediyor. Bu hiç kimsenin, ne İsrail halkının ne de Lübnan halkının çıkarına değildir. Sınırın her iki tarafındaki sivillerin güvenli bir şekilde evlerine dönmelerini sağlayacak diplomatik bir anlaşmaya varmanın zamanı geldi. Ancak diplomasi, çatışmanın tırmandığı bir ortamda başarıya ulaşamaz. Bu nedenle diplomasiye alan sağlamak amacıyla Lübnan-İsrail sınırında derhal 21 günlük bir ateşkes çağrısında bulunuyoruz” ifadeleri kullanıldı. İsrail ve Lübnan hükümetleri de dahil olmak üzere tüm taraflara geçici ateşkesi derhal kabul etme ve diplomatik çözüme gerçek bir şans verme çağrısı yapıldı.

    ABD ve Fransa öncülük etti

    Ortak açıklamadan önce ABD Başkanı Joe Biden ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, “İsrail-Lübnan sınırında sivillerin evlerine dönmelerine imkan tanıyacak ve güvenliği sağlayacak bir çözümün zamanı geldi. 7 Ekim’den bu yana ve özellikle son iki haftadır yaşanan karşılıklı ateş, çok daha geniş bir çatışmayı tehdidi oluşturuyor ve sivillere zarar veriyor. Bu nedenle diplomasiye şansını vermek ve sınır ötesi gerilimin daha fazla artmasını önlemek için geçici bir ateşkes yönünde ortak bir çalışma yürüttük. Müzakere ettiğimiz bildiri ABD, Avustralya, Kanada, Avrupa Birliği, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere ve Katar tarafından onaylandı. İsrail ve Lübnan hükümetlerinin onayını ve derhal desteğini talep ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.

    Lübnan’dan cevap

    Lübnan Başbakanı Necip Mikati, 21 günlük ateşkes çağrısını memnuniyetle karşıladı. Mikati, ateşkesin uygulanmasının, askerlerini Lübnan’a yaklaştıran İsrail’in uluslararası kararları uygulama konusunda kararlı olup olmamasına bağlı olduğunu ifade etti.

    Lübnan’da pazartesiden bu yana can kaybı 654’e yükseldi

    Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail’in dün Lübnan genelinde düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 72’ye yükseldiği bildirildi.

    İsrail’in gece saatlerinden bu yana gerçekleştirdiği saldırılarda ise Yunin kasabasında 9, Ayta ash Shab köyünde 3, Kana kasabasında ise 1 kişinin yaşamını yitirdiği aktarıldı. Son verilerle birlikte İsrail’in 23 Eylül Pazartesi gününden bu yana gerçekleştirdiği saldırılarda toplam can kaybı 654’e ulaştı.

  • Japonya’daki selde ölü sayısı 11’e yükseldi

    Japonya’daki selde ölü sayısı 11’e yükseldi

    Japonya’nın Ishikawa eyaletinde geçtiğimiz hafta sonu etkili olan şiddetli yağışların bilançosu ağırlaşıyor. Yerel yetkililerden edinilen bilgilere göre 2 kişinin daha cansız bedenine ulaşılmasıyla sel ve toprak kaymalarında hayatını kaybedenlerin sayısı 11’e yükseldi. Eyalet genelinde 12 kişinin yaralandığı açıklanırken, kayıp 6 kişiyi arama çalışmalarının yaklaşık 430 polis, itfaiye ve Öz Savunma Kuvvetleri (SDF) personeli öncülüğünde sürdüğü aktarıldı. Şiddetli yağışların ardından eğitime geçici olarak ara verilen Wajima şehrindeki tüm ilkokul ve ortaokullarda bugün yeniden ders başı yapıldığı bildirildi.

    Rekor yağış hayatı felç etti

    Japonya’nın Ishikawa eyaletinde geçtiğimiz cumartesi itibariyle etkili olan rekor seviyedeki şiddetli yağışlar birçok bölgede sel baskınları, nehir taşkınları ve toprak kaymalarına neden olmuştu. Binlerce evde elektrik ve su kesintisi yaşanırken, yol, yapı ve tarım arazilerinde maddi hasar meydana gelmişti.

  • Putin’den, Batı’ya nükleer silah uyarısı

    Putin’den, Batı’ya nükleer silah uyarısı

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Güvenlik Konseyi üyeleri ile nükleer caydırıcılık konusu üzerine toplantı yaptı. Toplantıya Vladimir Putin’in yanı sıra Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Rusya Savunma Bakanı Andrey Belousov, Rusya Başbakan Yardımcısı Denis Menturov, Rusya Federal Güvenlik Servisi Başkanı Aleksandr Bortnikov, Rusya Dış İstihbarat Servisi Başkanı Sergey Narışkin, Rusya Federal Güvenlik Servisi Başkan Yardımcısı Raşid Nurgaliev, Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) başkanı Yuri Borisov ve Rusya Atom Enerjisi Kurumu (Rosatom) Başkanı Aleksey Lihaçov katıldı. Toplantının düzenlenme amacıyla ilgili açılış konuşmasını yapan Vladimir Putin, “Bugünün gündeminde, nükleer caydırıcılık alanındaki devlet politikasının temellerinin güncellenmesiyle ilgili konu var. Bu, askeri doktrinin yanı sıra, Rusya’nın nükleer stratejisinin resmi olarak tanımlandığı ve detaylandırıldığı bir belge. Belgenin güncellenmiş versiyonunda (Nükleer Caydırıcılık Alanında Devlet Politikasının Temelleri), nükleer olmayan herhangi bir devletin, nükleer bir devletin katılımı veya desteğiyle Rusya’ya yönelik saldırısının, Rusya Federasyonu’na karşı ortak saldırı olarak değerlendiriyor” dedi.

    “Rusya olası hava saldırısında nükleer silah kullanmayı ele alacak”

    Konuşmasının devamında hasımlarının kendilerine yönelik olası bir hava ve uzay saldırısına karşı nükleer silahlar kullanmayı da değerlendirebileceklerini ifade eden Putin, “Belgenin son haline göre nükleer silahları olmayan ülke, nükleer silahları olan başka bir ülkenin desteğiyle Rusya’ya karşı ortak saldırısını ele alıyor. Belgede, Rusya’nın nükleer silah kullanımına geçişinin koşulları da açıkça belirtiliyor. Hava ve uzay saldırı silahlarının büyük çaplı fırlatılması ve devlet sınırımızı geçtiğine ilişkin güvenilir bilgiler aldıktan sonra bu olasılığı değerlendireceğiz. Stratejik veya taktik uçakları, seyir füzeleri, insansız hava araçları, hipersonik ve diğer hava araçlarını kastediyorum” diyerek kendilerine karşı olası hava saldırılarına karşı nükleer silahlarla karşılık verecekleri uyarısında bulundu.

    Konuşmasının devamında “Birlik devletler” olarak Belarus’a yapılacak olası bir saldırıda da nükleer silahlarla karşılık verebileceklerini belirten Putin, “Birlik Devleti’nin bir üyesi olarak Rusya ve Beyaz Rusya’ya karşı saldırı durumunda nükleer silah kullanma hakkımızı saklı tutuyoruz. Bütün bu konular Belarus tarafıyla, Belarus Devlet Başkanı (Aleksandr Lukaşenko) ile mutabakata varıldı. Konvansiyonel silahlar kullanan düşmanın egemenliğimiz için kritik bir tehdit oluşturması da buna dahildir” ifadelerini kullandı. Rusya Federasyonu’nun nükleer caydırıcılık alanındaki devlet politikasının taslak ilkelerine dahil edildiğini de hatırlatan Putin, “Nükleer caydırıcılık alanındaki devlet politikasının taslak ilkelerinde, nükleer caydırıcılığın uygulandığı devletler ve askeri ittifaklar kategorisi genişletildi. Ayrıca askeri tehditler listesi eklendi” şeklinde konuştu.

  • Trump’tan İran’a tehdit

    Trump’tan İran’a tehdit

    ABD’nin eski Başkanı ve Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump, Kuzey Carolina’daki seçim kampanyası etkinliğinde İran’ı hedef aldı. ABD istihbaratının “İran’dan kaynaklı gerçek ve spesifik suikast tehditlerine” ilişkin brifing almasından bir gün sonra Trump, İran’ın “şehirlerini yerle bir etmekle” tehdit etti.

    Trump, “Eğer ben başkan olsaydım, tehditte bulunan ülkeye, ki mevcut durumda bu İran oluyor, eğer bu kişiye herhangi bir şekilde zarar verirseniz, en büyük şehirlerinizi ve ülkenizi yerle bir ederiz derdim. Sizi yerle bir ederiz derdim” ifadelerini kullandı. Trump, “Bildiğiniz üzere, hayatıma yönelik iki suikast girişimi oldu ve bunlara İran’ın dahli söz konusu olabilir de olmayabilir de. Muhtemelen İran’la ilgisi var. Ama yine de bilemiyorum” dedi.

    Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu çerçevesinde New York’ta bulunduğuna dikkat çeken Trump, “Bu arada, İran Cumhurbaşkanı bu hafta ülkemizde bulunuyor ve kendisi kalabalık bir güvenlik gücü tarafından korunuyor. Buna rağmen, ülkemizin eski başkanı ve ABD’nin bir sonraki başkanı olma yolundaki önde gelen adayı tehdit ediyorlar” şeklinde konuştu.

    Trump, bugün daha önce sosyal medya üzerinden yayınladığı açıklamada ise İran’ın birkaç hamle yaptığını, başarısız olduğunu fakat tekrar deneyeceğini söylemişti. Kendisine ait “Truth Social” isimli platformda yayınladığı açıklamada Trump, ABD ordusunun tamamının “izlemede ve beklemede” olduğunu yazmıştı.

    Suikast girişimleri

    Trump, 13 Temmuz’da Pensilvanya eyaletinde yer alan Butler yakınlarındaki bir seçim mitinginde silahlı saldırıya uğramış ve sağ kulağından yaralanmıştı. Olayda bir miting katılımcısı hayatını kaybetmiş, saldırgan ise Gizli Servis tarafından etkisiz hale getirilmişti. İki ay içerisinde iki defa suikast girişimine maruz kalan Trump’a yönelik ikinci suikast girişimi ise 15 Eylül’de Florida’da kendisine ait golf sahasında golf oynadığı sırada meydana gelmişti. Federal Soruşturma Bürosu (FBI), golf sahası dışında çalılıkta bulunan bir kişinin tüfekle Trump’a nişan alırken fark edildiğini ve şüphelinin golf sahası yakınlarında gözaltına alındığını açıklamıştı.

  • İsrail’in Lübnan’a saldırılarında can kaybı 23’e yükseldi

    İsrail’in Lübnan’a saldırılarında can kaybı 23’e yükseldi

    İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyine ve doğusundaki Bekaa bölgesine geniş çaplı saldırıları sürüyor. Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre İsrail’in Nebatiye’ye bağlı Bint Jbeil kasabasına düzenlediği saldırıda 4 kişi hayatını kaybetti. Tebnine kasabasına yönelik saldırıda 2, Baalbek Hermel’deki kasabalarda ise 7 kişi yaşamını yitirdi. Chouf bölgesindeki Joun köyünde 4, Keserwan bölgesine bağlı Maaysrah kasabasında 3, Nebatiye’ye bağlı Ayn Kana kasabasında 3 can kaybıyla birlikte İsrail’in bugün gerçekleştirdiği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 23’e yükseldi. Yaralananların sayısı ise 97’ye çıktı.

    “İsrail ordusunun Lübnan kara harekatı için güçlü bir şekilde hazırlıklı olması gerekiyor”
    İsrail ordusu Kuzey Komutanlığı Komutanı Tümgeneral Ori Gordin yaptığı konuşmada, İsrail’in Lübnan’a yeni saldırılarının “Hizbullah’ın yeteneklerine çok önemli bir darbe indirerek başladığını”, özellikle roket kabiliyetlerine odaklanıldığını ve Hizbullah’ın komutanlarına ve üyelerine önemli zararlar verildiğini söyledi. Gordin, İsrail ordusunun güvenlik durumunu değiştirmesi ve “Lübnan’a kara harekatına güçlü bir şekilde hazır olması” gerektiğini ifade etti.

  • Emine Erdoğan, Afrika kıtasının lezzetlerini New York’a taşıdı

    Emine Erdoğan, Afrika kıtasının lezzetlerini New York’a taşıdı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’ye gelen Emine Erdoğan, New York’taki Türkevi’nde düzenlenen “Afrika’nın Lezzetleri: Bir Kültür, Mutfak ve Dostluk Şöleni” ile “Afrika Yemek Kültürü” kitabının tanıtım programlarına ev sahipliği yaptı.

    Programa; Kosova Cumhurbaşkanı’nın eşi Prindon Sadriu, Mauritius Cumhurbaşkanı’nın eşi Sayukta Roopun, Fiji Cumhurbaşkanı’nın eşi Filomena Katonivere, İrlanda Cumhurbaşkanı’nın eşi Sabina Higgins, Botsvana Devlet Başkanı’nın eşi Neo Jane Masisi, Estonya Cumhurbaşkanı’nın eşi Sirje Karis, Nijerya Cumhurbaşkanı’nın eşi Oluremi Tinubu, Bulgaristan Cumhurbaşkanı’nın eşi Desislava Radeva, Surinam Cumhurbaşkanı’nın eşi Mellisa Santokhi, Gabon Cumhurbaşkanı’nın eşi Zita Nyangue Nguema, Gambiya Cumhurbaşkanı’nın eşi Fatounatta Bah-Barrow, Seyşeller Cumhurbaşkanı’nın eşi Linda Ramkalawan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı’nın eşi Aygül Japarova, Guatemala Cumhurbaşkanı’nın eşi Lucrecia Peinado, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı’nın eşi Mirela Becirovic, AB Konseyi Başkanı’nın eşi Amelie Derbaudrenghien Michel, bakanlar, uluslararası kuruluşların üst düzey temsilcileri ve medya kuruluşlarının yöneticileri katıldı.

    Misafirlerini tek tek karşılayan Emine Erdoğan, büyük bir ilgiyle ağırladığı devlet başkanı eşlerine Afrika’nın ünlü içeceklerinden Fas çayı ikram etti.Program kapsamında Afrikalı kadınlar tarafından üretilen geleneksel Afrika el sanatları ürünleri Türkevi’nde sergilenirken, Emine Erdoğan konuklarına ürünlerin arkasında yatan büyük emeği anlattı.
    Daha sonra programda bir konuşma yapan Emine Erdoğan, Afrika’nın kültürel çeşitliliği ve doğal zenginliğiyle dünya üzerinde eşsiz bir konuma sahip olduğunu söyledi.
    Emine Erdoğan, 2 binin üzerinde farklı dili, etnik topluluğu ve 1 milyarı aşkın nüfusuyla Afrika’nın, insanlık ailesinin adeta renkli bir iz düşümü olduğunu ifade ederek, bilimsel araştırmalara göre kıtanın, neredeyse dünyanın tamamındaki kadar genetik çeşitliliğe sahip olduğunu dile getirdi.
    Afrika kıtasına daha önce yaptığı ziyaretlerde en çok kıtanın olağanüstü çeşitliliğinden etkilendiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Göz kamaştıran bir tabloyu andıran kıtanın dinamizmi, mutfağından giyimine kültürünün her katmanında kendisini gösteriyor. Afrika’nın kendine has mutfak kültürüyse başlı başına dikkate değer bir hazine olarak karşımıza çıkıyor. Sofra, Türkiye’de ve dünyanın değişik kültürlerinde olduğu gibi Afrika kıtasında da farklılıkları ahenkle bir araya getiren muhabbet ve afiyet noktası mahiyetinde. Hayattaki acı-tatlı birçok tecrübede, sunduğu birliktelik ile insanın zorlukla baş etme gücünü artırıyor” diye konuştu.
    Masa etrafında paylaşılan yemekle birlikte mutluluğun da çoğaldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, “Afrika sofrasına misafir olduğunuzda, sunumundan pişirme tekniğine kadar her aşamasına sirayet etmiş eşsiz bir renklilikle karşılaşıyorsunuz. Envai çeşit besleyici yerel ürünler, lezzeti artıran pişirme usulleri ve ruhu besleyen sunum çeşitleriyle her lokma sizi çok yönlü yolculuğa çıkarıyor. Bu edindiğiniz tecrübe o kadar özel hissettiriyor ki içinizde asırlara uzanan lezzetleri, hikayeleri ile birlikte sevdiklerinize ve çevrenize anlatma isteği uyandırıyor. İşte bu istek, 2018 yılında ‘Afrika Yemek Kültürü’ kitabı etrafında bizleri buluşturdu” ifadelerini kullandı.

    “Osmanlı mutfağının pişirme teknikleri ve şifa reçeteleri de Afrika lezzetlerini etkiledi”

    Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve Afrika Kültür Evi Derneği öncülüğünde, Afrikalı Misyon Şefleri Eşleri Derneği AŞOM’un katkılarıyla ‘Afrika Yemek Kültürü’ kitabının ilk baskısını 2019 yılında çıkardıklarını belirtti.
    Bu baskıda, kıtanın 5 farklı bölgesinden 58 özgün yemek tarifine yer verdiklerini dile getiren Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
    “Bugün tanıttığımız yeni genişletilmiş versiyonunda ise tarif sayısını neredeyse iki katına çıkartarak 110’a yükselttik. Geleneksel reçeteleri, ardındaki insani birikimle ortaya koyarak, kitabın içeriğini daha da zenginleştirdik. Bu süreçte Osmanlı mutfağının pişirme teknikleri ve şifa reçetelerinin de Afrika lezzetlerini etkilediğini gördüm. Kitaptaki tarifler, yerel formüllere ek olarak Akdeniz havzasının damak tadını, Arap ve Hint etkileriyle zenginleştiren muazzam bir sentezi ortaya koyuyor. Bu süreçte dikkatimi çeken bir diğer konu ise Afrika mutfağı reçetelerinin Türk mutfağında olduğu gibi israfa karşı hassasiyet ile oluşturulmuş olmasıydı. Küresel gıda israfının 1 milyar doları aşarak alarm verdiği bir dönemde, kültürel öğretileriyle bağını koparmamış ülkelerin bilgi ve tecrübesi daha da önem kazanıyor. Bir Afrika atasözünün vurguladığı gibi, ‘Köklerin derindeyse rüzgardan korkmana gerek yok.’ Köklerimizle kurduğumuz bağları geliştirdikçe, modern sınamaların sert rüzgarlarının yıkamayacağı bir güce ulaşacağımıza inanıyorum.”

    “Kazancın da kaybın da müşterek olduğuna inanıyoruz”

    Programda Afrika mutfağının renklerini, tatlarını ve hikayelerini kutlarken, bütün bu kültürel mirası hep birlikte kucaklamayı, korumayı ve geleceğe aktarmayı hedeflediklerinin altını çizen Emine Erdoğan, “Aynı yeryüzünü paylaşan, aynı insanlık ailesine mensup bizler için, kazancın da kaybın da müşterek olduğuna inanıyoruz. Bu bakış açısıyla, biliyoruz ki Afrika’nın geride kalması, tüm dünyanın kıtanın gerçek potansiyelinden mahrum kalması demektir. Gelin, Afrika’nın tüm kaynakları ve insanlarıyla, adil bir düzende kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği bir dünya hayal edelim. Bu dünya size de şu an içinde olduğumuz dünyadan daha parlak, daha güçlü, daha umut verici gelmiyor mu” dedi.
    Emine Erdoğan, 2017 yılında kurdukları Afrika Kültür Evi Derneği’nin de böylesi bir dünya hayalinin ürünü olduğunu belirterek, “Bugün derneğin, ülkemizdeki Afrikalı kardeşlerimiz için cazip bir buluşma noktası ve Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ilişkileri güçlendirmek için güvenli bir zemin haline gelmesinden mutluluk duyuyorum. Afrika Birliği ile bu sene New York’ta imzalanan Mutabakat Zaptı’nın, derneğimizin bölge ülkeleriyle yakın temaslar kurması için güzel bir vesile olmasını diliyorum” temennisinde bulundu.

    Yemek kültürü kitabı ve Afrika Kültür Evi Derneği’nin çalışmalarına desteklerini esirgemeyen ve bugünkü programa katılan Afrika ülkelerinin liderlerinin eşlerine şükranlarını sunan Emine Erdoğan, Afrika’nın Türkiye’deki büyükelçiliklerine ve büyükelçi eşleri ile Türkiye’nin Afrika’daki misyonlarında görevli temsilcilere, akademisyenlere ve alanında uzman şeflere teşekkür etti.
    Konuşmanın ardından devlet başkanı eşlerinin katılımıyla aile fotoğrafı çekildi. Katılımcılar, canlı Afrika müzikleri eşliğinde “Afrika Yemek Kültürü” kitabından reçetelerinin sunulduğu geleneksel Afrika lezzetlerinin ikram edildiği programda keyifli vakit geçirdi.

    Programın ardından Nijerya Cumhurbaşkanı’nın eşi Oluremi Tinubu, BM 78. Genel Kurulu’nda küresel imzaya açılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk imzacısı olduğu Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı imzaladı.