Kategori: Dünya

  • Kenya’da minibüsün geçişi sırasında patlama: 10 ölü

    Kenya’da minibüsün geçişi sırasında patlama: 10 ölü

    Kenya’nın kuzeyinde yere döşenmiş el yapımı patlayıcının (EYP) bir minibüsün geçişi sırasında infilak etmesi sonucu en az 10 kişinin hayatını kaybettiği, 8 kişinin ise ağır yaralandığı belirtildi.

    Kenya’nın Somali sınırına yakın noktadaki Mandera kasabasında minibüsün geçişi sırasında EYP patladı. Yerel kaynaklar tarafından yapılan açıklamada saldırıda en az 10 kişinin hayatını kaybettiği, 8 kişinin ise ağır yaralandığı belirtildi. Yaralıların olay yerine gelen ekipler tarafından hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.

    Minibüste kaç yolcu olduğu henüz bilinmezken, ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.

    Kuzey Doğu Bölge Komutanı George Seda, olayla ilgili kimsenin yakalanmadığını ifade ederek, ekiplerin suçluları bulmak için operasyon başlattığını söyledi. Polis, saldırının Somali’de faaliyet gösteren Eş-Şebab terör örgütü tarafından düzenlemiş olma ihtimali üzerinde duruyor.

  • Almanya’da silahlı saldırı: 2 polis öldü

    Almanya’da silahlı saldırı: 2 polis öldü

    Almanya’nın Rheinland Pfalz eyaletine bağlı Kusel kasabasında trafik kontrolü yapan polislere düzenlenen saldırı sonucu 2 polis hayatını kaybetti.

    Almanya’nın Rheinland Pfalz eyaletine bağlı Ulmet kasabası istikametindeki 22.Bölge Yolu üzerinde silahlı saldırı düzenlendi. Trafik kontrolü yapan 24 ve 29 yaşındaki 2 polisin olay yerinde hayatını kaybettikleri açıklandı. Yerel saatle 04.20’de gerçekleştirilen saldırıya ilişkin polis, olay yerinden kaçan faillerin arandığını ancak kaçış istikametlerinin henüz tespit edilmediğini belirtti.

    Saldırının ardından Mayweilerhof ve Ulmet yönündeki 22.Bölge Yolu trafiğe kapatılırken polis, Kusel kasabasındaki bölge halkına otostopçuları araçlarına almamaları konusunda uyarıda bulundu.

  • Paraguay’da festivale silahlı saldırı

    Paraguay’da festivale silahlı saldırı

    Paraguay’da gerçekleştirilen Jaumina müzik festivaline düzenlenen silah saldırıda 2 kişi hayatını kaybederken, 4 kişi de yaralandı.

    Paraguay’ın başkenti Asuncion’daki Jose Asuncion Flores Amfi Tiyatrosunda düzenlenen Jaumina Festivaline silahlı saldırı gerçekleştirildi.

    Saldırıda 2 kişi hayatını kaybederken, 4 kişi de yaralandı. Olayda hayatını kaybedenlerden birinin Paraguay’daki Olimpia futbol takımında forma giyen futbolcu Ivn Torres’in eşi ünlü model Cristina Vita Aranda olduğu açıklandı.

    Olayda hayatını kaybeden ikinci kişinin ise henüz kimlik tespiti yapılamadı.

    Paraguay Sağlık Bakanlığı silahlı saldırı sonucu yaralanan 4 kişinin hastaneye kaldırıldığını ve durumlarının iyi olduğunu ifade etti. Saldırının ardından festivale ara verildi.

  • TSK, Azerbaycan komandolarının eğitimine desteklerini sürdürüyor

    TSK, Azerbaycan komandolarının eğitimine desteklerini sürdürüyor

    Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) subayları Azerbaycan komandolarının hazırlık ve eğitimine desteklerini sürdürüyor.

    Azerbaycan Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Azerbaycan Cumhurbaşkanı ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanı İlham Aliyev’in talimatıyla yeni kurulan Kara Kuvvetleri Harekatı (Komando) birliklerinin hizmet ve muharebe faaliyetlerinin düzenlenmesine özel önem verildiği belirtildi. Açıklamada, TSK subaylarının katılımıyla düzenlenen eğitimlerde kazanılan deneyim sayesinde komandoların yüksek düzeyde savaşa hazır durumda kalmasının sağlandığı ve pratik becerilerini geliştirdikleri kaydedildi.

    Gerçek savaş koşullarına uyarlanmış şekilde yapılan tatbikatlar sırasında komandoların arazide askeri helikopterler ve diğer harekat yöntemlerini gerçekleştirdiği ifade edildi. Tatbikatlar sırasında komandoların, engel parkurunu geçme, dağlık alanlarda savaşma, savunma derinliklerine sızma ve yerleşim yerlerinde direnen sabotaj grubunu kuşatma ve etkisiz hale getirme görevlerini başarıyla gerçekleştirdikleri aktarıldı.

  • Kuzey Kore,balistik füze denemesini doğruladı

    Kuzey Kore,balistik füze denemesini doğruladı

    Kuzey Kore, orta-uzun menzilli bir balistik füze olan Hwasong-12’yi başarılı bir şekilde test ettiğini duyurdu.

    Yeni yıl ile birlikte savunma teknolojilerine yönelik denemelere hız veren ve bir ayda 7 füze fırlatan Kuzey Kore dün gerçekleştirilen son füze denemesini doğruladı. Hwasong-12 tipi füzenin ülkenin kuzeybatı bölgesinden Japon Denizi’ne doğru fırlatıldığı kaydedildi. Füzenin daha yüksek bir irtifaya ulaşmak için normalden daha dik bir yörüngede fırlatıldığı belirtilirken, Savunma Bilimleri Akademisi’nin denemeye öncülük ettiği vurgulandı. Testin, Hwasong-12 tipi füze sisteminin başarısını doğruladığı ifade edildi.

    Menzili 5 bin kilometre

    Sıvı yakıt teknolojisinden güç aldığı bilinen ve Pyongyang’ın ABD’nin Hawaii ve Alaska eyaletlerine ulaşmak üzere geliştirdiğine inanılan orta-uzun menzilli Hwasong-12’nin 5 bin kilometre menzile sahip olduğu belirtildi. Ayrıca Kuzey Kore’nin söz konusu füze teknolojisi ile ABD’nin Guam eyaletini de hedef alabileceği ifade edildi.

    1 ayda 7’nci füze denemesi

    Japonya, Kuzey Kore’nin Ocak ayı başından bu yana 6 kez hipersonik füze, taktik güdümlü füze ve seyir füzesi denemeleri gerçekleştirmesinin ardından dün 7’inci kez füze ateşlediğini açıklamıştı. Füzenin 2 bin kilometre irtifa ile 800 kilometre uçtuğu ve yaklaşık 30 dakika havada kaldığı ifade edilirken, Pyongyang’ın Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının ihlali anlamına gelen eylemi uluslararası kamuoyunun tepkisini çekmişti.

  • Portekiz’de seçimleri Sosyalist Parti kazandı

    Portekiz’de seçimleri Sosyalist Parti kazandı

    Portekiz’de erken genel seçimleri Başbakan Antonio Costa’nın lideri olduğu Sosyalist Parti kazandı.

    Portekiz’de Pazar günü yapılan erken genel seçimlerde oyların yüzde 99’u sayıldı. Portekiz Ulusal Seçim Komisyonu tarafından açıklanan ilk sonuçlara göre, oyların yüzde 41,68’ini alan solcu Sosyalist Parti (PS) seçimde ilk sırada yer alırken, ikinci sırayı oyların yüzde 27,8’ini kazanan sağcı Sosyal Demokrat Parti (PSD) aldı. Başbakan Antonio Costa’nın liderlik ettiği Sosyalist Parti, parlamentodaki 230 sandalyenin 117’sini kazanarak çoğunluğu elde etti. Nihai sonuçların da aynı şekilde açıklanması halinde Sosyalist Parti tek başına iktidara geçebilecek.

    Başbakan Costa ilk sonuçların açıklanmasının ardından yaptığı zafer konuşmasında, “Mutlak çoğunluk mutlak güç değildir. Bu tek başına iktidar anlamına gelmez, bu artan sorumluluktur ve ülkeyi Portekiz halkı için birlikte yönetmek anlamına gelir” ifadelerini kullandı.

    Portekiz’de hükümet yetkilileri, seçime katılımı artırmak amacıyla Covid-19 salgını nedeniyle karantinada bulunanların da oy vermek için evden çıkabileceğini açıklamıştı. Ancak ön sonuçlara göre seçime katılımın yüzde 50 seviyelerinde olduğu bildirildi.

    Portekiz’de Başbakan Antonio Costa hükümetinin geçen yılın Ekim ayında sunduğu 2022 bütçe önerisi parlamentoda reddedilmiş, yaşanan siyasi kriz sonucu Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa’nın çağrısıyla erken seçim kararı alınmıştı.

  • Bilim insanların uzun ömrün sırrını açıkladı

    Bilim insanların uzun ömrün sırrını açıkladı

    İskoçya’da yapılan yeni bir araştırmada, kanda bulunan iki protein türünün kişinin yaşamı boyunca daha kötü sağlığa sahip olmasına ve daha kısa yaşamasına neden olabileceği ortaya çıktı.
    İskoçya’da bilim insanları, insan ömrünü etkileyen kan hücreleri ile ilgili yeni bir çalışma gerçekleştirdi.

    Çalışmada, kanda yer alan iki protein çeşidinin seviyesinin düşürülmesinin ömrü uzatabileceği belirtildi.

    İskoçya’daki Edinburgh Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, bir kişinin kanında bulunan iki protein türünün, kişinin yaşamı boyunca daha kötü sağlığa sahip olmasına ve daha kısa yaşamasına neden olabileceğini ortaya koydu.

    Çalışmada, kişilerin kanlarında yüksek düzeyde apolipoprotein (LPA) ve vasküler hücre adezyon molekülü 1 (VCAM1) bulunan kişilerin genellikle daha kısa yaşam sürdüğü tespit edildi.

    Araştırmayı gerçekleştiren ekip, kandaki bu protein seviyelerini azaltabilecek ilaçların veya diğer tedavilerin geliştirilmesinin insanların daha uzun, daha sağlıklı yaşamalarına yardımcı olabileceğine inandıklarını aktardı.

    Çalışma ile ilgili raporda yaşlanma sürecinin tamamen tersine çevrilmesinin muhtemelen imkansız olduğunu ancak daha kısa ömürlere yol açan faktörleri belirlemek, yaşlanma sürecini yavaşlatabileceğini vurguladı.

    Araştırmanın başında yer alan Edinburgh Üniversitesi MRC İnsan Genetiği Birimi üyesi Dr. Paul Timmers yaptığı açıklamada, “Bu iki anahtar proteinin tanımlanması, sağlıklı yaşam yıllarının uzatılmasına yardımcı olabilir” dedi.

    Timmers, “Kanımızdaki bu protein seviyelerini düşüren ilaçlar, ortalama bir insanın, genetik olarak güçlü olan ve genetik olarak düşük LPA ve VCAM1 seviyeleri ile doğan bireyler kadar sağlıklı yaşamasına izin verebilir” diye konuştu.

    Bulgularını geçen hafta ‘Nature Aging’de yayımlayan araştırma ekibi, genetik ve yaşlanma arasındaki bağlantıları araştıran altı çalışma üzerinde bir meta analiz gerçekleştirdi.

    Çalışmada 857 protein analiz edilirken özellikle LPA ve VCAM1, yaşlanma, sağlıksız yaşamlar ve daha kısa yaşam süreleri ile en çok ilişkili olanlar olarak tanımlandı.

    Çalışmanın raporunda, “Analizimiz, LPA’nın zararlı etkisinin daha genel olarak yaşlanma için geçerli olabileceğini ve katı ortak lokalizasyon ve ters MR testlerinin nedensellik için ek kanıt sağladığını ileri sürdü” diye yazıldı.

    Edinburgh Üniversitesi’nde insan genetiği başkanı Jim Wilson, “Bu çalışma, modern genetiğin, gelecekteki ilaçların ömrünü uzatmak için iki potansiyel hedefi belirleme gücünü gösteriyor” ifadelerini kullandı.

  • Silahsız adama kurşun yağdırdılar

    Silahsız adama kurşun yağdırdılar

    ABD’nin Nashville kentinde 9 polis, yaya olarak durduğu otoyolundan çekilmesi için uyardığı silahsız adama ateş açtı. Korkunç anlar amatör kamera tarafından saniye saniye kaydedildi.

    Sivillere yönelik tutumuyla sık sık tepki çeken ABD polisi, bir kez daha gündeme geldi. Tennessee eyaletine bağlı Nashville kentindeki otoyolda araçla seyir halinde olan polis, 37 yaşındaki Landon Eastep’in yol kenarında yürüdüğünü fark etti. Aracını durdurarak Eastep’in yanına giden polis, ona yoldan çekilmesini söyledi. Eastep yoldan çekilmeyince polis, olay yerine destek ekip çağırdı.

    Diğer polislerin gelmesinin ardından Eastep, otoyolun kenarında durmaya devam etti. Eastep’i ikna etmeye çalışan polisler bir süre sonra silahlarını çıkardı. Çevredekilerin cep telefonu kameralarına yansıyan görüntülerde Eastep’in elini kaldırdığı an 9 polisin ateş açtığı görüldü. Polislerin üzerine kurşun yağdırdığı Eastep yere yığılırken, olay yerinde hayatını kaybetti.

    Görüntüler tepki çekti

    Sosyal medyada hızla yayılan görüntüler büyük tepki topladı. Nashville Polis Departmanı Sözcüsü Don Aaron, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Eastep’in sol elinde bir maket bıçağı olduğunu, vurulmadan önce otoyolda yürüdüğünü söyledi. Aaron, polislerin durumu yatıştırmak için yaklaşık yarım saat uğraştığını, ancak Eastep’in sağ cebinden bilinmeyen bir nesneyi aniden çıkarmasıyla 9 polisin Eastep’e ateş ettiğini belirtti. Nesnenin ne olduğunu bilmediğini ifade eden Aaron, nesnenin ateşli silah olmadığını vurguladı.

  • Almanya’da Katolik rahibe istismardan gözaltı

    Almanya’da Katolik rahibe istismardan gözaltı

    Almanya’da Katolik rahip Hans U., 7 ila 13 yaşları arasındaki çocuklara cinsel istismar suçundan gözaltına alındı.

    Almanya’nın Köln kentinde Katolik rahip olarak görev yapan 71 yaşındaki Hans U., 7 ila 13 yaşları arasındaki çocuklara cinsel istismar suçundan yargılandı.

    Köln Bölge Mahkemesi Sözcüsü Jan Orth, “Kasım ayından bu yana devam eden esas duruşmanın bir parçası olarak, sanıklar tarafından olası cinsel saldırılar hakkında mahkemeye rapor veren başka bir mağdur daha tespit edildi” dedi.

    23 Kasım 2021’den bu yana cinsel istismar suçundan yargılanan rahip, çıkarıldığı mahkemede 2 çocuğa cinsel istismar suçuna ek olarak başka bir tanığın daha ifade vermesinin ardından tutuklandı.

    Rahibin, 1970 yılının sonunda Bonn’daki bir çocuk bakım evinden himayesine aldığı 2 çocuğun verdikleri ifade de defalarca tecavüze uğradıkları açıklandı. Rahibin mahkemede ifade veren bir diğer evlatlık kızı ise Hans U. tarafından iki kez hamile kaldığını belirtti.

  • Rusya-Ukrayna gerilimi: Savaş istemiyoruz

    Rusya-Ukrayna gerilimi: Savaş istemiyoruz

    Dünyanın yeni gündem maddesi Rusya ve Ukrayna gerginliği. Dün yapılan MGK’da da bu konu ele alındı. ABD tarafına göre işgal operasyonu çok yakın. Rusya’dan ise “Ukrayna ile savaş olmayacak” açıklaması geldi. Bütün liderler konuya ilişkin fikrini söylerken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin sessizliğini koruyor. Bölgede son günlerde yaşanan gelişmeler ve tarafların açıklamaları…

    Yıllardır devam eden Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginlik son dönemlerde zirveye tırnanmış durumda.

    Ukrayna’nın NATO’ya üyelik sürecinin başlaması Rusya için kırmızı çizgi. Kiev bu süreci yürütmeye devam ederken Moskova da sınırdaki askeri hareketliliği artırıyor.

    Bölgede son günlerde yaşanan gelişmeler ve tarafların açıklamaları…

    Konu dünkü Milli Güvenlik Kurulu toplantısında da ele alındı. MGK bildirisinde, “Gerilimin artmasının hiç kimse menfaatine netice doğurmayacağına dikkat çekilerek, taraflara tansiyonun düşürülmesi çağrısında bulunulmuştur” ifadeleri kullanıldı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da hafta ortasında yaptığı açıklamada , “İki lideri arzu ederlerse ülkemizde bir araya getirerek, barış ortamının yeniden tesisine giden yolu açabiliriz” demişti.

    BİDEN İŞGAL İÇİN TARİH VERDİ

    ABD Başkanı Joe Biden’ın Rusya’nın Ukrayna’yı şubat ayında işgal edebileceği uyarısında bulunduğu bildirildi.

    BBC’nin haberine göre, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Emily Horne, yaptığı açıklamada, Biden’ın Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde, “Rusya’nın Ukrayna’yı gelecek ay işgal edebileceğine dair açık bir ihtimal var.” dediğini paylaştı.

    Horne, “Başkan bunu açıktan söyledi, biz de aylardır bu konuda uyarılarda bulunuyoruz.” ifadesini kullandı.

    Diğer yandan, Ukrayna yönetiminin Biden’ın Zelenskiy ile görüşmesinin “iyi gitmediği”nden şikayetçi olduğu ileri sürüldü.

    CNN’in haberine göre, üst düzey bir Ukraynalı yetkili, tarafların muhtemel bir Rus saldırısının risk düzeyi konusunda anlaşamadığı için görüşmenin iyi gitmediğini aktardı.

    Ukraynalı yetkili, Biden’ın bir Rus saldırısının eli kulağında olduğu uyarısına, Zelenskiy’nin “Rusya’dan kaynaklı tehdidin tehlikeli ancak belirsiz olduğu”, “bir saldırının yapılacağının kesin olmadığı” şeklindeki pozisyonunu yeniden dile getirdiğini ifade etti.

    Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Biden’ın görüşme sırasında Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda ABD’nin ortak ve müttefikleriyle birlikte kararlılıkla karşılık vermeye hazır olduğunu ilettiği belirtilmişti.

    RUSYA: İŞGAL OLMAYACAK

    Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan konuya ilişkin son dakika açıklaması geldi.

    Lavrov Ukrayna ile savaş ihtimaline ilişkin, “Eğer bu Rusya’ya bağlı ise savaş olmayacak. Biz savaş istemiyoruz. Ancak çıkarlarımızı görmezden gelemeyiz. ABD’nin önerileri, NATO’nun önerilerinden daha iyi. Blinken ile önümüzdeki haftalarda görüşmeyi bekliyoruz” dedi.

    ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, yaptığı açıklamada, ”Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik tehditkar davranışı ve Rus birliklerinin Ukrayna sınırına ve Belarus’a yığılması üzerine” BMGK’yi 31 Ocak Pazartesi toplantıya çağırdıklarını duyurdu.

    Avrupa’ya ve küresel barış ve güvenliğe tehdit karşısında tansiyonu diplomasi yoluyla düşürmeye çalıştıklarını belirten Thomas Greenfield, BM Güvenlik Konseyi’nin diplomasi için çok önemli bir yer olduğunu söyledi. BMGK’da Rusya, ABD, İngiltere, Fransa ve Çin yer alıyor.

    ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby “Rusya’nın yığınağına ilişkin, Ruslar son 24 saatte, ülkelerinin batısına ve Belarus’a önemli ölçüde muharip güç yığmaya devam etti. Günü birlik artışlara girmeden, oradaki kabiliyetlerine dramatik seviyede değilse de belirli ölçüde eklemeler yaptığını görmeye devam ediyoruz” dedi.

    ABD’nin NATO Mukabele Gücünün aktif hale getirilmesi durumunda destek sağlamak üzere 8 bin 500 askeri teyakkuza geçirmesi üzerine Rus ordusu da harekete geçti. Geçen yıl Ukrayna’ya 650 milyon dolardan fazla güvenlik yardımı sağladığını duyuran ABD, 2014’ten itibaren bu alanda yapılan yardımların 2,7 milyar doları geçtiğini bildirdi.

    Son olarak 22 Ocak’ta Ukrayna’ya 90 ton silah ve mühimmat yardımı gönderen ABD yönetiminin, Ukrayna’ya son yıllarda verdiği silahlar arasında Javelin tanksavar füzeleri, kıyı devriye botları, askeri araçlar, keskin nişancı tüfekleri, keşif droneları, radar sistemleri, gece görüş ve radyo ekipmanları bulunuyor.

    RUSYA’NIN ASKER YIĞINAĞI

    ABD’li ve Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın Ukrayna sınırına yaklaşık 110 bin asker konuşlandırdığını iddia ederken; Rus yetkililer, Ukrayna sınırında askeri yığınak yapıldığına yönelik iddiaları doğrulamıyor.

    Rus ordusunun tatbikatlar gerekçesiyle Ukrayna’nın doğu sınırında, kuzeyde Belarus’ta ve Karadeniz’de son aylardaki askeri faaliyetlerini artırması dikkati çekiyor.

    Rusya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, ülkenin Ukrayna sınırını da içine alan Güney Askeri Bölgesi’nde yaklaşık 6 bin askerin katıldığı askeri tatbikat başlattığını duyurdu. Açıklamada, tatbikatların savaş uçakları, uçaksavar sistemleri, Karadeniz ve Hazar Denizi filolarından gemilerle muharebe atış tatbikatlarını içerdiği bildirildi.

    Ukrayna’nın kuzey komşusu Belarus’ta Rusya’nın da katılacağı 10 Şubat’ta başlayacak “Müttefik Kararlılığı-2022” tatbikatı kapsamında ise çok sayıda Rus askeri unsuru bölgeye naklediliyor. Rus tarafından yapılan resmi açıklamalara göre, Belarus’a bugüne kadar iki S-400 hava savunma sistemi, Su-35 savaş uçakları, Pantsir-S hava savunma füze sistemleri gönderildi.

    İNGİLTERE ASKER GÖNDERMEYECEK

    İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda Avrupa’daki NATO müttefiklerini korumak için asker göndermeye hazır olduklarını ancak Ukrayna’ya bir güç gönderilmesini yakın vadede olası görmediğini söyledi.

    Başbakan, Rus askerlerinin Ukrayna sınırında toplanmasını “kıtadan silindiğini düşündükleri görüntüler” olarak nitelendirdi.

    “Büyük ve güçlü bir ülkenin açık bir işgal tehdidiyle bir komşusunun sınırına asker ve tank yığdığını” kaydeden Johnson, “en kötüsünün yaşanması” durumunda Ukrayna’nın direnişinin sert olacağını ve savaşın Çeçenistan veya Bosna’daki savaşlara benzeyebileceğini belirtti.

    KANADA ASKERLERİN GÖREV SÜRESİNİ UZATTI

    Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Ukrayna’daki Kanada askerlerinin görev süresini 2025’e kadar uzattıklarını bildirdi. UNIFIER Operasyonu kapsamında Ukrayna silahlı kuvvetleri ile güvenlik güçlerine eğitim veren askeri personelin, martta sona erecek görev sürelerinin 3 yıl uzatıldığını belirten Trudeau, gelecek günlerde Ukrayna’ya 60 asker daha konuşlandırılacağını duyurdu.

    AB’DEN SERT YAPTIRIM UYARISI

    Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Rusya’nın Ukrayna sınırındaki askeri varlığının kaygı verici olduğunu, iki ülke arasında olası bir askeri çatışmayı önlemek için diplomasinin bütün imkanlarının kullanıldığını ancak olası askeri çatışma durumunda Rusya’ya yönelik sert yaptırımlara başvurulacağını söyledi.

    Michel, “Askeri bir saldırı olması durumuna hepimiz hazırlıklı olmak istiyoruz. Böyle bir durumda çok sert yaptırımlara başvurmak durumunda kalacağız. Bunu arzu etmiyoruz ancak istikrar ve güvenliğimizi savunmamız söz konusu olunca hiçbir şekilde boyun eğmeyiz” dedi.

    2014 yılındaki işgalde de AB ve ABD Rusya’ya karşı yaptırımlar uygulamıştı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD’nin mal varlıklarını dondurma tehdidinin üst düzey Rus yetkililer için “acı verici olmadığını” söyledi.

    NATO’NUN RUSYA’YA YANITI

    NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya’nın güvenlik garantileri konulu anlaşma teklifine yazılı karşılığı ilettiklerini söyledi.

    Stoltenberg, düzenlediği basın toplantısında, “NATO, Rusya’ya yazılı tekliflerini iletmiştir. Bunu ABD ile paralel şekilde yaptık.” dedi.

    Anlaşmazlıkların diyalog ve diplomasi yoluyla çözülmesi gerektiğini vurgulayan Stoltenberg, NATO ve Rusya’nın Moskova ve Brüksel’deki ofislerini karşılıklı olarak yeniden açmalarını önerdi.

    Stoltenberg, ayrıca risklerin düşürülmesi için mevcut askeri iletişim kanallarının tam olarak kullanılması gerektiği, bunun dışında acil durumlar için sivil bir “acil durum hattı” kurulması teklifinde bulundu.

    KÖMÜR ZENGİNİ DOMBAS

    Donetsk ve Lugansk bölgelerinden oluşan Donbas, özellikle zengin kömür madenleriyle dikkati çekiyor.

    Bölgeden Rusya’ya kadar uzanan geniş kömür sahası, 10 milyar tonun üzerinde tahmin edilen rezervle “Avrupa’nın en büyük 4’üncü kömür madeni” konumunda.

    Rusya yanlısı ayrılıkçılarla çatışmalar başlamadan önce bölge ekonomisi, Ukrayna’nın toplam gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 20’sini, ülkenin toplam ihracatının da yüzde 20’sini oluşturuyordu.

    Ukrayna’da kömür üretimi 2013’te 84 milyon düzeyinde gerçekleşirken, 2014’te Rusya yanlısı ayrılıkçıların sözde bağımsızlıklarını ilan etmesinden önce ülkedeki kömürün yüzde 75’i Donetsk ve Lugansk’ta üretiliyordu.

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 15 Kasım 2021’DE Donbas’ta üretilen ürünlerin, Rusya pazarında Rus ürünleriyle denk statüye sahip olmasını öngören bir kararnameye imza atmıştı.

    Ukrayna’nın sert tepki gösterdiği kararname, özellikle bölgedeki kömür ve metalürji ürünlerinin Rusya tarafından daha kolay ithal edilmesini sağlayacak.

    Putin tarafından 2018’de imzalanan bir başka kararnameyle, Donbas bölgesinde yaşayanların pasaport, doğum-ölüm gibi çeşitli belgelerinin Rusya’da kabul edilmesine karar verilmişti.

    Rusya, Donbas bölgesine yönelik ekonomik ve sosyal içerikle desteklerin yanı sıra askeri alanda da destek iddialarının adresi olmuştu.

    Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünce (SIPRI) yayımlanan çeşitli raporlarda da Rusya’nın Donbas’a tanklar, uçaksavar füzeleri ve tanksavar silahları tedarik ettiği öne sürülmüştü.

    KRİZİN TARİHÇESİ VE TARAFLAR NE İSTİYOR?

    Ukrayna’da iktidarda bulunan ve Rusya yanlısı olduğu bilinen Viktor Yanukoviç’in 2013’te Avrupa Birliği Ortaklık Anlaşması’nı askıya almasıyla ülkede başlayan kriz, “meydan olayları” olarak bilinen şiddetli protestolarla 2014’te de devam etti.

    Protestoların şiddetinin artmasıyla Yanukoviç Rusya’ya kaçarken, Ukrayna’nın geçici bir hükümet ve hazırlıksız bir orduya sahip olmasını fırsat bilen Rusya, Mart 2014’te Kırım’ı yasa dışı bir şekilde ilhak etti.

    Kırım’daki kriz kısa sürede Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesine sıçrarken, buradaki Rusya yanlısı ayrılıkçılar sözde devletlerini ilan etti. “Donbas” denilen bölgede, Rusya yanlılarının yasa dışı yönetimleri yaklaşık 8 yıldır sürüyor.

    Rus yanlısı ayrılıkçılarla Kiev yönetimi arasında devam eden çatışmaları durdurmak için 2014 ve 2015’te Minsk Anlaşmaları imzalandı.

    Anlaşmalara göre, bölgede ateşkes sağlanacak, esir takası yapılacak, Kiev yönetimi merkezi gücünü azaltarak yerel yönetimlerin yetkilerini artıracak ve Donbas’a özel statü sağlayacak anayasa değişikliği yapacaktı.

    Rus yanlısı ayrılıkçılar ise Ukrayna-Rusya sınırının kontrolünü devlete geri verecek, bölgedeki silahlarını çekecekti. Ancak bugüne kadar iki tarafın karşılıklı birbirini ateşkesi ihlal ettiğini suçlamasıyla anlaşmalar yürürlüğe konmadı.

    Rusya, Ukrayna’nın NATO’ya girmesini ve NATO’nun Rusya sınırlarında daha fazla genişlemesini “kırmızı çizgi” olarak tanımlarken; ABD ve NATO’yu, Ukrayna’ya silah sevkiyatları yaparak gerilimi körüklemekle suçluyor.

    Ukrayna ise 2020’de “NATO genişletilmiş fırsatlar partneri” statüsünü almıştı. Toprak bütünlüğünü sağlamak isteyen Kiev, bu sorunun çözümü için de bir an önce NATO Üyelik Hareket Planı almak ve üyelik görüşmelerini başlatmak istiyor.