Kategori: Dünya

  • Üçüncü doz Omicron’a karşı ne kadar koruma sağlıyor?

    Üçüncü doz Omicron’a karşı ne kadar koruma sağlıyor?

    Türkiye de dahil olmak üzere dünyada hakim varyant haline gelen Omicron’un hızlı bulaş oranı endişeye neden oluyor. Ancak, İngiltere’de yapılan bir çalışma, aşıların pandemiye karşı mücadelede en etkili silah olduğunu bir kez daha gösterdi. The Lancet dergisinde yayımlanan çalışmada, üçüncü doz Pfizer/BioNTech aşısının, Omicron varyantını etkili bir şekilde nötralize edebilen antikorların seviyesini 2,5 kat artırdığı görüldü.

    The Lancet dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, üçüncü doz Covid-19 aşısı koronavirüsün Omicron varyantını etkili bir şekilde nötralize edebilen antikorların seviyesini artırıyor.

    İngiltere’deki Francis Crick Enstitüsü ve Ulusal Sağlık Araştırmaları Enstitüsü’nden (NIHR) araştırmacılar, AstraZeneca veya Pfizer/BioNTech aşısından yalnızca iki doz almış kişilerde üretilen antikorların, Alfa ve Delta varyantları ile karşılaştırıldığında Omicron’u daha az nötralize edebildiğini buldular.

    Ancak bilim insanları, ikinci dozu takip eden ilk üç ayda antikor seviyelerinin düştüğünü, ancak üçüncü bir “güçlendirici” dozun, Omicron varyantını etkili bir şekilde nötralize eden antikor seviyelerini yükselttiğini buldu.

    ANTİKOR SEVİYELERİ 2,5 KAT YÜKSELDİ

    Bununla birlikte çalışmada, üç dozun tamamı için Pfizer/BioNTech aşısı almış kişilerde, genel olarak antikor seviyeleri, iki doz aşıya kıyasla Omicron’a karşı yaklaşık 2,5 kat daha yüksek olduğu görüldü.

    Her iki aşıdan iki doz alan ve daha önce Covid-19 semptomları olduğunu bildiren kişilerde, geçmişte hastalık semptomları olmayanlara kıyasla, Omicron’a karşı daha yüksek antikor seviyeleri de bulundu.

    Diğer taraftan araştırmacılar, antikor seviyelerinin tek başına aşının etkinliğini tahmin etmese de, şiddetli Covid-19’a karşı çok iyi bir koruma göstergesi olduğunu belirtti. Çalışma, antikorları ölçülebilir seviyelere çıkarmak ve ciddi hastalık ve hastaneye yatışlara karşı koruma miktarını en üst düzeye çıkarmak için üç doz Covid-19 aşısının gerekli olduğunu doğruladı.

    NIHR’nin UCLH Biyomedikal Araştırma Merkezi’nde bulaşıcı hastalıklar danışmanı olan Emma Wall, “Aşı merkezlerinin dışında sıraya giren insanlara, kendilerini Omicron’dan korumanın en iyi yolunun aşı güçlendirici olduğu konusunda güvence verilmelidir. Henüz üçüncü bir doz, hatta ilk doz aşısını yaptırmamış insanlar için çok geç değil” dedi.

    Öte yandan araştırmacılar, çalışmaya katılan 364 kişiden alınan 620 kan örneğini analiz etti.

    Antikorların, Omicron da dahil olmak koronavirüsün farklı varyantlarına karşı “nötralize edici antikorlar” olarak adlandırılan virüsün hücrelere girişini bloke etme yeteneğini test ettiler.

    SENTETİK ANTİKOR’UN OMİCRON’UN NÖTRALİZE ETTİĞİ GÖRÜLDÜ

    Araştırmacılar ayrıca, koronavirüs varyantlarına karşı nötralize edici aktiviteye sahip olup olmadıklarını test etmek için şu anda Covid-19 tedavisi için kullanılan sentetik nötrleştirici antikorları da dahil ettiler.

    Ekip, şiddetli Covid-19 geliştirme riski altındaki hastaları önlemek ve tedavi etmek için kullanılan yakın zamanda onaylanmış bir sentetik monoklonal antikor olan Xevudy’nin (sotrovimab) Omicron varyantını nötralize edebildiğini buldu.

    UCLH Araştırma Direktörü Bryan Williams, “Şu anda belirli hastaları tedavi etmek için kullandığımız sentetik antikorların en azından bazı versiyonlarının bu yeni varyanta karşı etkili olabileceğini gösteren gerçekten önemli erken verilerimiz var” diye konuştu.

    Francis Crick Enstitüsü’nden David LV Bauer, Omicron’un Alpha ve Delta gibi diğer yeni varyantlardan önemli ölçüde daha fazla mutasyona sahip olmasına rağmen, çalışmanın güçlendiricilerin bağışıklık sistemini onunla mücadele edebilecek geniş bir tepki vermeye zorladığını gösterdiğini söyledi.

    Wall, “Bu yeni varyant, iki aşı dozuyla uygulanan bağışıklık blokajının üstesinden gelebilir, ancak üçüncü dozu takiben, nötralize etme aktivitesi insanların büyük çoğunluğunda sağlamdır.Üçüncü bir doz, bağışıklık savunmanızı yükselterek virüsün ciddi Covid-19’a neden olmasını zorlaştırıyor” dedi.

  • Milyarlarca ton su okyanuslara karıştı!

    Milyarlarca ton su okyanuslara karıştı!

    Eriyen devasa buzdağı A68 ile ilgili yeni bir araştırmaya göre, erimenin en yüksek seviyeye ulaştığı dönemde, okyanusa her gün 1,5 milyar tondan fazla tatlı su karıştı.

    Kısa süre önce dünyanın en büyüğüydü

    Bu, tüm Birleşik Krallık vatandaşları tarafından günlük olarak kullanılan su miktarının yaklaşık 150 katı. A68, kısa bir süre öncesine kadar dünyanın en büyük buzdağıydı. 2017’de Antarktika’dan ayrıldığında yaklaşık 6 bin km2’lik bir alanı kaplıyordu. Ancak 2021’in başlarında ortadan kaybolmuştu. Bir trilyon ton buzun tamamı eridi. Araştırmacılar, A68’in erimesinin çevre üzerindeki etkisini anlamak için farklı çalışmalar yürütüyor. Leeds Üniversitesi’nden bilim insanlarının oluşturduğu bir ekip, Beyaz Kıta Antarktika’dan kuzeye, Güney Okyanusu boyunca Güney Atlantik’e doğru hareket ederken dev buzdağının boyutlarının nasıl değiştiğini hesaplamak için var olan tüm uydu verilerini inceledi. Bu görüntüler, ekibin mega buz dağının üç buçuk yıl boyunca erime oranlarının nasıl değiştiğini değerlendirmesine yardımcı oldu.

    Araştırmacılar tahminlerini açıkladı

    Erime için kilit dönemlerden biri A68’in İngiltere’nin Denizaşırı Toprakları’ndan biri olan ve sıcak bir iklime sahip Güney Georgia’ya yaklaştığı zamanlardı. Bir süreliğine, dev buz bloğunun çevresindeki sığlıklara yerleşerek, burada yaşayan milyonlarca penguen, fok ve balinanın yiyecek arama yollarını kapatabileceğinden endişe edildi. Ancak bu gerçekleşmedi, çünkü yeni veriler A68’in burada ayakta kalabilmek için yeterli omurga derinliğine sahip olmadığına gösteriyor. Leeds Üniversitesi araştırmacılarından Dr. Anne Braakmann-Folgmann BBC’ye verdiği demeçte, “Kıta sahanlığına kısa bir süre dokunmuş gibi görünüyor. Bu sebeple bir bir dönüş yaptığını ve küçük bir parçanın ondan koptuğunu gördük. Ancak bu, A68’i sabitlemek için yeterli değildi.” dedi. Araştırmanın ortak yazarı Prof. Dr. Andrew Shepherd, “Ve sanırım kalınlık tahminlerinde bunun nedenini görebiliyorsunuz.” dedi ve ekledi: “O aşamada, buzdağının omurgası ortalama 141 metreydi ve bölgedeki batimetri (derinlik) çizelgeleri 150m’yi gösteriyordu. Yani ikisi arasında çok az bir fark vardı.”

    Sayısız küçük parçalara bölündü

    A68, Nisan 2021’e kadar takip edilemeyecek kadar sayısız küçük parçaya bölündü. Ancak bunun ekosistemler üzerindeki etkileri çok daha uzun ömürlü olacak. Büyük yassı veya düz tepeli buzdağlarının, dolaştıkları her yerde önemli bir etkiye sahip oldukları artık yaygınlıkla kabul ediliyor. Eridikleri yere karışan tatlı sular buradaki su akıntılarını değiştirecek. Yaşamları boyunca topladıkları ve ardından eriyerek okyanuslara bıraktıkları demir, diğer mineraller ve hatta organik maddeler planktonların çoğalmasına sebep olacak. İngiltere’nin Antarktika Araştırması ekibi, buz kütlesi tamamen yok olmadan önce buradaki koşulları izlemek için A68 civarına bazı robotik planörler yerleştirmeyi başarmıştı. Biyolojik oşinograf Prof. Dr. Geraint Tarling, bu ve diğer araçlardan elde edilen verilerin henüz tam olarak analiz edilmemiş olmasına rağmen bazı ilginç özellikleri ortaya çıkardığını BBC’ye verdiği şu demeçle aktardı: “A68 etrafındaki fitoplankton türlerinin değişen florasına ve ayrıca okyanusun daha derin kısımlarına biriken gerçek maddeye dair güçlü sinyaller olduğunu düşünüyoruz. Planördeki parçacık sensörü, buzdağından çok güçlü madde birikim sinyalleri alıyordu.”

  • Kuzey Kore nükleer füze testlerine devam edecek

    Kuzey Kore nükleer füze testlerine devam edecek

    Kuzey Kore yönetimi, ABD’nin “düşmanca” politikalarına karşı ülkenin askeri yeteneklerini güçlendirmek için politika hedefleri belirlerken, eski ABD Başkanı Donald Trump yönetimiyle gerçekleştirilen görüşmeler sonucu askıya alınan tüm faaliyetlerin yeniden başlatılması konusunda karar alındı.

    Kuzey Kore Merkezi Haber Ajansının (KCNA) haberine göre, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Kore İşçi Partisinin politbüro toplantısına başkanlık etti. Toplantıda ABD’nin son “düşmanca” eylemlerine yanıt olarak daha önce verilen tavizlerin yeniden gözden geçirilmesi kararı alınırken, ülkenin askeri yeteneklerini güçlendirmek için politika hedefleri belirlendiği kaydedildi.

    Kim Yong-un’un daha önce alınan tüm güven artırıcı önlemlerin yeniden gözden geçirilmesi ve geçici olarak askıya alınan tüm faaliyetlerin yeniden başlatılması konusunda hızla inceleme başlatılması talimatı verdiği ifade edildi. ABD ile uzun süreli bir yüzleşme için daha kapsamlı hazırlık yapılmasının belirtildiği haberde ABD’nin düşmanca politikasının ve askeri tehdidinin artık göz ardı edilemeyecek tehlike bir seviyeye ulaştığı ifade edildi.

    Ayrıca 2019’daki Kuzey Kore-ABD zirvelerinden sonra ABD’nin askıya almayı taahhüt etmesine rağmen Güney Kore ile ortak savaş tatbikatı düzenlediği, Güney Kore’ye son teknoloji askeri teçhizat ve stratejik silahlar gönderdiği belirtildi. ABD’nin Kore yarımadasının etrafındaki bölgede Kuzey Kore’nin güvenliğini ciddi şekilde tehdit ettiği vurgulandı.

    Askıya alınan tüm faaliyetlerin yeniden başlatılmasının değerlendirilmesi talimatı, Kuzey Kore’nin askıya aldığı “nükleer ve uzun menzilli füzelerin testlerine yeniden başlayacağı” şeklinde yorumlandı. Pyongyang, Kim Jong-un ile eski ABD Başkanı Donald Trump’ın arasındaki görüşmelerin 2017 yılında başlamasından bu yana kıtalararası balistik füze denemesi ve nükleer deneme gerçekleştirmediği biliniyor.

    Kuzey Kore füze denemelerine hız verdi

    Pyongyang yönetimi bu ay başından beri 4 füze denemesi gerçekleştirmiş, 5 ve 11 Ocak’ta geleceğin savunma teknolojisi olarak gösterilen hipersonik füzelerin test edildiği açıklanmıştı. 14 Ocak’ta bir denemeye daha imza atan Pyongyang, ülkenin demiryolu tabanlı füze yeteneklerini test etmeye yönelik bir tatbikatın parçası olarak 2 füze ateşlendiğini doğrulamıştı. Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımları ve uluslararası kamuoyunun tepkilerine rağmen füze programını hız kesmeden sürdüren Kuzey Kore, 17 Ocak’ta ise “taktik güdümlü füzelerin” test edildiğini açıklamıştı. Son deneme, Kuzey Kore’nin bu ayki 4. füze testi olarak kayıtlara geçmişti.

    Washington yönetimi ise geçtiğimiz hafta Pyongyang’ın son füze testlerine yanıt olarak 5 Kuzey Koreli isme ve rejimin balistik füze ile ilgili programlarını destekleyen bir kuruluşa yaptırım uygulandığını açıklamıştı. Kuzey Kore, yılın 4. füze testini ABD yaptırımlarının ardından gerçekleştirmişti.

  • Fransa’da kuş gribi alarmı!

    Fransa’da kuş gribi alarmı!

    Fransa’da ülkenin güneybatısındaki farklı noktalarda kuş gribi salgınının görülmesi nedeniyle yaklaşık 1.2 milyon hayvanın itlaf edildiği açıklanırken, ihtiyati tedbir olarak 1.3 milyon hayvanın daha itlaf edilmesine karar verildi.

    Fransa’da yeniden kuş gribi alarmı verildi. Fransa Tarım Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ülkenin güneybatı bölgelerindeki farklı alanlarda kuş gribi salgınının görüldüğü bildirildi. Salgın nedeniyle toplamda 2.5 milyon kanatlı hayvanın itlaf edileceği duyuruldu. Şu ana kadar yaklaşık 1.2 milyon hayvanın itlaf edildiği ve salgınla mücadele amacıyla ihtiyati tedbir olarak 1.3 milyon hayvanın daha itlaf edileceği belirtildi.

    Önceki kuş gribi salgınlarının Avrupa ve Asya’da 10 milyonlarca hayvanın itlaf edilmesine ve ticaret kısıtlamalarına yol açmasının ardından hükümetler ve kanatlı hayvan yetiştiricileri ciddi sıkıntı yaşamıştı.

  • İngiltere maske kullanımını kaldırıyor

    İngiltere maske kullanımını kaldırıyor

    Dünya genelinde koronavirüs vaka sayısı 335 milyon 582 bini, can kaybı 5 milyon 575 bini aştı. İngiltere kapalı alanlarda dahi maske kullanımını sonlandırmaya hazırlanırken, İskoçya’da da kısıtlamalar kaldırılıyor.

    Artan vakalara rağmen İngiltere salgın tedbirlerini gevşetiyor. Başbakan Boris Johnson, gelecek haftadan itibaren ülkede maske kullanımının kalkacağını duyurdu.

    Kapalı alanların da bu kapsama alınacağı ifade edilirken, bazı yerlerde ise maske kullanımı tavsiye edilecek. Ülkede evden çalışma da son bulacak.

    İskoçya da tüm koronavirüs kısıtlamalarını kaldırmaya hazırlanıyor. Yeni düzenlemeyle gece kulüpleri tekrar açılacak, kapalı etkinliklere katılım sınırlamaları kaldırılacak.

    Omicron Avrupa’da hakim varyanta dönüştü

    Almanya’da günlük vaka sayısı 100 bin barajını ilk kez aştı. Son 24 saatte 112 binden fazla yeni vaka kaydedildi.

    Omicron kaynaklı toplam vaka sayısı ise 226 bin 860 olarak güncellendi.
    En çok vaka 15-34 yaş grubunda.

    Belçika’da koronavirüs vakalarının yüzde 94’ünün Omicron kaynaklı olduğu açıklandı.

    Ülkede son bir haftada yüzde 27 vaka artışı yaşandı.

    AB Komisyonunda koronavirüs alarmı

    Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in ardından, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel de karantinaya girdi.

    Michel’in testi pozitif çıkan biriyle yakın temas halinde olduğu anlaşıldı.

    Japonya ise kısıtlamaları sıkılaştırıyor. 7 bin ile şimdiye kadarki en yüksek günlük vaka sayısına ulaşan Tokyo ile 12 eyalet, kısmi olağanüstü hal kapsamına alındı.

    21 Ocak’ta başlayacak uygulama 13 Şubat’a kadar devam edecek.

  • ABD’de enflasyon 39 yılın zirvesinde

    ABD’de enflasyon 39 yılın zirvesinde

    ABD’de Aralık ayına ilişkin tüketici fiyat endeksi açıklandı. Veriler Aralık ayında yıllık enflasyonun 1982’den bu yana en yüksek seviyeye çıktığını gösterdi. Çekirdek enflasyon göstergeleri de hafif de olsa beklentilerin üzerinde geldi.

    ABD’de yıllık enflasyon Aralık’ta yüzde 7 olarak kaydedildi.

    Böylelikle yıllık enflasyon Haziran 1982’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

    Aralık ayında tüketici fiyatları aylık bazda ise yüzde 0,6 arttı. Bu veriye ilişkin beklenti yüzde 0,5 olarak belirlenmişti.

    Çekirdek enflasyon göstergesi olarak kabul edilen gıda ve enerji hariç tüketici fiyat endeksi Aralık’ta bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,5 arttı. Beklenti yüzde 5,4 yönündeydi.

    Aylık bazda ise gıda ve enerji hariç tüketici fiyat endeksi yüzde 0,6 arttı. Ekonomistler bu veri için yüzde 0,5’lik artış bekliyorlardı.

    Beklenti yüzde 7 seviyesindeydi

    Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi yıllık enflasyonun yüzde 7 olması yönündeydi.

    Bloomberg Economics, Omikron varyantı kaynaklı arz sıkıntılarının ABD enflasyonu üzerinde ilk çeyrekte ilave yukarı yönlü baskı kurabileceğini öngörüyordu.

    Bununla birlikte ülkede fiyatları yukarı iten unsurların yılın kalan kısmında etkisini azaltacağı da tahmin ediliyordu. Verilerden önce konuşan ABD Merkez Bankası Fed’in Başkanı Jerome Powell, yüksek enflasyonun ABD’deki ekonomik toparlanma için “ciddi bir tehdit” olduğunu ve Fed’in enflasyonu dizginlemek için gerekeni yapacağını söylemişti.

    ABD Senatosu Bankacılık Komitesi’ne hitap eden Powell, Fed’in sıfıra yakın seviyedeki faiz oranlarını artırmaya ve 8,8 trilyon dolarlık bilançosunu küçültmeye başlayacağını söylerken, bunu aşırı ısınan bir ekonomiyi soğutmaya yönelik bir politika olarak değil, pandemi döneminde uygulamaya sokulan ultra gevşek acil önlemlerin kaldırılması olarak sunmuştu.

    Bu yıl normal arz koşullarına dönüleceğini düşündüğünü belirten Powell, “Enflasyonun beklenenden daha uzun süre yüksek seviyelerde kaldığını görürsek, faiz oranlarını zaman içinde daha fazla artırmak zorunda kalırsak, artırırız.” dedi.

    “Gerçekten bu yıl boyunca normale daha yakın bir politikaya geçeceğiz, ancak şu an bulunduğumuz yerden normale giden uzun bir yol var” diyen Powell, bu sürecin istihdam oranı üzerinde olumsuz bir etkisi olmasını beklemediklerini belirtti.

    Faiz artışı için Mart sesleri yükseliyor

    Powell, faizlerin hangi ay itibarıyla artmaya başlayacağı konusunda işaret vermese de bilançoyu küçültmeye bu yıl başlayacaklarını net olarak ortaya koydu. Fed’in iki bölgesel başkanı dünkü açıklamalarında Powell’ı destekledi. Bu yıl faiz kararlarında oy hakkı bulunan Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester, ekonomi mevcut görünümünü korursa mart ayında faiz artırmayı destekleyeceğini söyledi. Kansas City Fed Başkanı Esther George da Fed’in bilançosunu, normalleşmenin erken aşamalarında küçültmeye başlamaktan yana olduğunu belirtti.

  • Kanada aşı olmayanlardan vergi alacak

    Kanada aşı olmayanlardan vergi alacak

    Kanada’nın Quebec eyaletinde uygulamaya girmesi beklenen kararla, Covid-19’a karşı aşılanmamış kişilerden yeni bir sağlık vergisi alınacak.

    Kanada’nın en kalabalık 2’nci eyaleti olan Quebec’de uygulamaya girecek olan yeni kararla birlikte, Covid-19 aşısı yaptırmayan kişilerden yeni bir “sağlık vergisi” alınacak.

    Quebec Eyaleti Başbakanı François Legault yaptığı açıklamada, ayrıntıları kesinleşen yeni kararın sağlık sorunları sebebiyle aşı olamayan kişileri kapsamayacağını belirterek, “Aşı, virüsle savaşmanın anahtarıdır. Bu yüzden sağlık nedenlerinden dolayı aşı olamayan kişiler dışındaki yetişkinlerden sağlık vergisi alacağız” dedi.

    Aşı olmamış kişilerin, başkalarına mali yük olduğunu da söyleyen Legault, Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen sağlık vergisinin 100 Kanada dolarından (yaklaşık bin 102 TL) az olmayacağını da ifade etti.

    Eyalet nüfusunun sadece yüzde 10’unun aşılanmamış olduğunu söyleyen Legault, buna rağmen yoğun bakım servislerindeki doluluk oranının yaklaşık yüzde 50 olduğunu ifade etti.

    Pazartesi günü Kanada Başbakanı Justin Trudeau, federal hükümetin tüm Kanadalılara yetecek kadar hatırlatıcı doz aşıya sahip olduğunu belirtmişti.
    Geçen ay Quebec’de, personel sıkıntısının sağlık hizmetlerini engellemesini önlemek için bazı çalışanların Covid-19 testlerinin pozitif çıkmasına rağmen çalışmaya devam etmek zorunda olduğu öğrenilmişti.

  • Dünyada bir ilk! Domuzdan insana kalp nakli gerçekleşti

    Dünyada bir ilk! Domuzdan insana kalp nakli gerçekleşti

    Dünyada ilk kez ABD’li bir kalp hastasına, genetiği değiştirilmiş domuzdan kalp nakli yapıldı.

    ABD’nin Maryland eyaletinde uzun süredir rahatsızlığı nedeniyle kalp nakli bekleyen 57 yaşındaki David Bennet’e domuzdan kalp nakli yapıldı.

    Bennet’in 7 saat süren ameliyatın ardından sağlık durumunun iyi olduğunu belirten uzmanlar, domuz kalbinin aslında insan için uygun görülmediğini ancak hastanın zaten ölümcül olan hastalığı için son çare olarak düşünüldüğünü açıkladı.

    Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi doktoru Bartley Griffith, gerçekleştirilen kalp nakli ameliyatının dünyayı organ nakli krizini çözmeye bir adım daha yaklaştıracağını söyledi. Daha önce domuz kalp kapakçıklarının alınarak insanlara nakil yapıldığını ancak ilk kez domuz kalbi nakli gerçekleştirildiğini belirten Bartley Griffith, Bennet’ın iyileşme sürecini dikkatli bir şekilde takip ettiklerini ve bu ameliyatı daha önce bir insanda denememelerine rağmen hasta için bir umut olacağını düşündüklerini söyledi.

    Ameliyattan önce 6 ay yatağa bağımlı olarak yaşayan Bennet, ameliyattan sonra “İyileşmeyi ve yataktan çıkmayı çok istiyorum” dedi.

    Geçtiğimiz Ekim ayında da New York’ta bir domuzun böbreği alınarak bir kişiye başarıyla nakledilmiş ancak nakil gerçekleştirilen kişi hayatını kaybetmişti.

    Çok sayıda organ nakli bekleyen hastanın bulunduğu ABD’de her gün 17 kişinin nakil beklerken hayatını kaybettiği, 100 binden fazla kişinin ise organ nakli listesinde olduğu bildirildi.

  • Ukrayna görüşmelerinde ilerleme kaydedilemedi

    Ukrayna görüşmelerinde ilerleme kaydedilemedi

    ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman ve Rus mevkidaşı Sergey Ryabkov arasında Cenevre’de düzenlenen toplantıda Ukrayna konusunda ilerleme kaydedilemedi.

    ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Sherman, yaklaşık 8 saat süren toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Sherman, “ABD için başlangıç noktası olmayan güvenlik önerilerini geri çevirmekte kararlıydık. Ukrayna olmadan Ukrayna hakkında, Avrupa olmadan Avrupa hakkında veya NATO olmadan NATO ile ilgili karar almayacağız. Rus yetkililer, hızlı ilerlemek istediklerini dile getirdiler ve ABD de bunu yapmaya hazırdır. Ancak aynı zamanda, silah kontrolü gibi karmaşık konulardaki müzakereler birkaç gün hatta haftalar içinde tamamlanamaz. Bu, meslektaşım Dışişleri Bakan Yardımcısı Ryabkov’un çok iyi anladığı bir şey. Diplomasi ve diyaloğa bu tür karmaşık konularda ilerleme sağlamak için gereken zaman ve alanı vermeliyiz” dedi.

    “RUSYA, SINIRA 100 BİN ASKER YIĞDI”

    Sherman, Rusya’nın Ukrayna’yı saldırganlıkla suçladığını ancak Ukrayna sınırına 100 bin asker yığdığını ifade ederek, “Moskova, Ukrayna’nın çatışma aradığını ve provokatif şekilde hareket ettiğini ifade ediyor. Bu sırada Moskova, Ukrayna sınırına 100 bin asker yığıyor. 2014’te Ukrayna’yı işgal edenin Rusya olduğunu tekrarlamakta fayda var. Doğu Ukrayna’da yaklaşık 14 bin Ukraynalının canına mal olan bir savaşı körüklemeye devam eden Rusya’dır. Ve şimdi sadece Ukrayna için değil, tüm Avrupa için yeni bir krize neden olan Rusya’nın eylemleridir” ifadelerini kullandı.

  • Avrupa Parlamentosu Başkanı hayatını kaybetti

    Avrupa Parlamentosu Başkanı hayatını kaybetti

    İtalya’da bir süredir hastanede tedavi gören Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı David Sassoli hayatını kaybetti.

    AP Başkanı Sassoli’nin Sözcüsü Roberto Cuillo, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Başkan Sassoli’nin bugün yerel saatle 01.15’te İtalya’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiğini duyurdu. Cenazenin tarihi ve yerinin daha sonra bildirileceğini ifade eden Sözcü Cuillo daha önceki açıklamasında, “AP Başkanı David Sassoli, bağışıklık sisteminin işlev bozukluğundan kaynaklanan ciddi bir komplikasyon nedeniyle 26 Aralık’tan beri İtalya’da hastanedeydi. Sonuç olarak tüm resmi faaliyetleri iptal edildi” ifadelerini kullandı.

    SASSOLİ KİMDİR?

    AP’nin sitesinde yer alan bilgilere göre, 30 Mayıs 1956’da İtalya’nın Floransa ketinde doğan Sassoli 7 yıl çalıştığı Roma’da Il Giorno’nun yazı işleri ofisine geçmeden önce küçük gazetelerde ve haber ajanslarında gazeteci olarak çalışmaya başladı. 1992’de TG3’te televizyon haber muhabiri ve muhabir olarak çalışmaya başladı. 1999 yılında TG1’in yazı işleri kadrosuna özel muhabir olarak katıldı. Bundan önce haber programlarında çalıştı. 2007’de TG1’in Direktör Yardımcısı oldu ve ‘TG1 Special’ın etraflı programlarından sorumlu oldu.

    Küçük yaşlardan itibaren eğitim derneklerinde yer aldığı belirtilen Sassoli, Partito Democratico (PD) 2007’de kurulduğunda, doğru yer olduğunu düşündü. 7 Haziran 2009’da Avrupa Parlamentosu’na merkez İtalya üyesi olarak seçildi. 2009-2014 yasama meclisinde, Avrupa Parlamentosu’ndaki PD delegasyonu başkanıydı. 2014 yılında yeniden Avrupa Parlamentosu üyesi seçildi ve Akdeniz Politikası, bütçe ve binalardan sorumlu Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı seçildi. Ulaştırma ve Turizm Komitesi’nin bir üyesiydi ve Avrupa demiryolu reformu (4’üncü Demiryolu Paketi) ve ‘Tek Avrupa Hava Sahası’na liderlik etti. Mayıs 2019’da orta İtalya’da Avrupa Parlamentosu üyesi olarak üçüncü dönemine başladı ve 3 Temmuz’da Avrupa Parlamentosu Başkanı seçildi.