Kategori: Dünya

  • Salgının ne zaman biteceğini açıkladı

    Salgının ne zaman biteceğini açıkladı

    ABD’li koronavirüs aşısı geliştiricisi Moderna’nın CEO’su Stephane Bancel, koronavirüs pandemisinin bir yıl içerisinde sona erebileceğini söyledi. İsviçre basınına konuşan Bancel, “Delta varyantı çok bulaşıcı olduğu için aşılanmayanlar doğal olarak aşılanacaklar. Bu şekilde grip benzeri bir durumla karşı karşıya kalacağız” dedi.

    ABD’li ilaç şirketi ve mRNA tabanlı koronavirüs aşısı geliştiricisi Moderna’nın CEO’su Stephane Bancel koronavirüsün geleceğine dair açıklama yaptı.

    İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung’a konuşan Bancel, artan aşı üretimi sonucunda küresel anlamda tedarik sağlandığı için koronavirüs pandemisinin bir yıl içinde bitebileceğini söyledi.

    ÜRETİM KAPASİTESİNİN ARTMASIYLA YETERLİ AŞI DOZU SAĞLANMALI

    Bancel açıklamalarında, “Son altı ayda endüstri çapındaki üretim kapasitelerinin genişlemesine bakarsanız, dünyadaki herkesin aşılanabilmesi için gelecek yılın ortasına kadar yeterli doz mevcut olmalıdır” derken, “Üçüncü dozlar da gerektiği ölçüde mevcut olmalı” diye konuştu.

    Moderna CEO’su, yakında bebekler için bile aşıların mevcut olacağını sözlerine ekledi.

    ‘GRİP BENZERİ BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ’

    “Delta varyantı çok bulaşıcı olduğu için aşılanmayanlar doğal olarak aşılanacaklar. Bu şekilde grip benzeri bir durumla karşı karşıya kalacağız” diyen Bancel, “Ya aşı olursun ve iyi bir kış geçirirsin, ya da aşılanmazsın ve hastalanır hatta muhtemelen hastaneye kaldırılıp risk alırsın” ifadelerine yer verdi.

    Bunun gelecek yılın ikinci yarısında normale dönme anlamına gelip gelmediği sorusuna ise, “Bugün itibarıyla, bir yıl içinde sanırım” dedi.
    Bancel, geçtiğimiz sonbaharda aşılanan risk altındaki hastaların “şüphesiz” bir tazelemeye ihtiyacı olduğu için hükümetlerin halihazırda aşılanmış kişiler için destekleyici üçüncü doz aşıları onaylamasını beklediğini sözlerine ekledi.

  • DSÖ: Milyonlarca kişinin hayatı tehlikede

    DSÖ: Milyonlarca kişinin hayatı tehlikede

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), son 15 yılDA atmosferde azot ve metan gazlarının belirgİin bir şekilde arttığını belirterek,hava kirliliğinin önceden düşünülenden daha tehlikeli olduğu konusunda uyardı. Her yıl yaklaşık yedi milyon insanın hava kirliliğine bağlı hastalıklardan erken öldüğünü duyuran DSÖ, özellikle düşük ve orta gelirli ülklerde milyonlarca kişinin büyük bir risk altında olduğu konusunda uyardı.

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), hava kalitesi standartları ve kriterlerini içeren “Yeni Küresel Hava Kalitesi Kılavuzları”nı (AQG) açıkladı.

    ÖLÜMLERİN YAKLAŞIK YÜZDE 80’İNİ ÖNLENEBİLİR

    DSÖ, 15 yılın ardından güncellediği hava kirliliği kılavuzlarında önerilen standartlar yakalandığı ve kriterlere uyulduğu takdirde her yıl küresel olarak milyonlarca ölümün ve PM 2.5 olarak bilinen ince partiküllerle bağlantılı ölümlerin yaklaşık yüzde 80’inin önlenebileceğini belirtti.

    DSÖ hava kirliliği kılavuzlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, 2005 yılında gerçekleştirdiği son küresel güncellemeden bu yana hava kirliliğinin sağlık durumunu nasıl etkilediğini gösteren bulgularda belirgin bir artış gözlendiğini aktardı.

    Açıklamada ayrıca, hava kirliliğinin, iklim değişikliğinin yanı sıra insan sağlığına yönelik en büyük çevresel tehditlerden biri olduğuna dikkat çekildi. Kılavuzların hava kirliliğinin daha önce düşünülenden daha düşük seviyelerde bile insan sağlığına verdiği zararın kanıtlarını net bir şekilde sunduğu ve hava kalitesi için yeni seviyeler önerdiği aktarıldı.

    Hem bu nedenle hem de kanıtların sistematik bir incelemesinden sonra DSÖ’nün hava kalitesi kılavuzunun yeni değerlerinin aşılmasının sağlık için önemli risklerle ilişkili olduğu konusunda uyarıda bulunarak tüm kılavuz değerlerini daha düşük değerlerde olacak şekilde yeniden düzenlediği belirtildi.

    HER YIL 7 MİLYON KİŞİ HAVA KİRLİLİĞİ NEDNEİYLE ERKEN ÖLÜYOR

    Bu yeni değerlere bağlı kalmanın milyonlarca hayatı kurtarabileceği vurgulanarak, her yıl hava kirliliğine maruz kalmanın 7 milyon kişinin erken ölümüne ve milyonlarca sağlıklı yaşam yılının kaybedilmesine neden olduğu aktarılarak, çocuklarda da bu sorunun akciğer büyümesi ve akciğer işlevlerinde azalma, solunum yolu enfeksiyonları ve ağır astım şeklinde görüldüğü açıklandı.

    Açıklamaya göre, yetişkinlerde dış mekan hava kirliliğinin neden olduğu en yaygın ölüm nedenleri iskemik kalp hastalığı ile inme olurken, kılavuzlar, hava kirliliği temelli diyabet ve beyindeki sinir hücrelerinin işlevini engelleyen çeşitli hastalık ve durumlar gibi diğer etkilere dair kanıtları da ortaya koydu.

    Bu durumun, hava kirliliğinin neden olduğu hastalık yükünü, sağlıksız beslenme ve tütün kullanımı gibi diğer önemli küresel sağlık riskleri ile aynı seviyeye getirdiği ifade edilen açıklamada, hava kirliliğinin iklim değişikliğinin yanı sıra insan sağlığına yönelik en büyük çevresel tehditlerden biri olduğu kaydedildi.

    Açıklamada, DSÖ’nün yeni kılavuzlarının hava kalitesini iyileştirme, iklim değişikliğinin etkilerini azaltma çabalarına katkı sunduğu belirtilirken, emisyonları azaltmanın da hava kalitesini iyileştireceği vurgulandı. Ülkelerin, bu kılavuz değerlere ulaşmaya çalışarak hem sağlığı koruyabileceği hem de küresel iklim değişikliği konusunda destek olabileceği belirtilirken, maruz kalmadan kaynaklanan sağlık etkileri konusunda en fazla kanıtın bulunduğu 6 kirletici için olması gereken hava kalitesi seviyelerini önerdiği aktarıldı.

    Diğer taraftan, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde büyük ölçüde fosil yakıtların yakılmasına dayanan büyük ölçekli kentleşme ve ekonomik kalkınma nedeniyle artan düzeyde hava kirliliği yaşanırken, hava kirliliğine maruz kalmadaki eşitsizlikler dünya genelinde arttı.

    EŞİT OLMAYAN HASTALIK YÜKÜ

    DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus yaptığı açıklamada, “Hava kirliliği tüm ülkelerde sağlığa yönelik bir tehdittir ancak en çok düşük ve orta gelirli ülkelerdeki insanları etkilemektedir. Tüm ülkeleri ve çevremizi korumak için savaş veren herkesi, kirliliğin yol açtığı acıları azaltmak ve hayat kurtarmak için bu kılavuzları kullanmaya çağırıyorum” diye konuştu.

    ÖNERİLEN HAVA KALİTESİNE ULAŞMANIN YOLU

    Kılavuzun amacının, tüm ülkelerin önerilen hava kalitesi seviyelerine ulaşabilmesi olduğu belirtilen açıklamada, DSÖ’nün hava kalitesinde kademeli iyileştirmeyi kolaylaştıracak kısa vadeli hedefler önerdiği belirtildi.

    Mevcut hava kirliliği seviyeleri, güncellenen kılavuzda önerilen seviyelere düşürüldüğü takdirde dünya genelinde PM 2.5 olarak bilinen ince partiküllerle bağlantılı ölümlerin yaklaşık yüzde 80’inin önlenebilir hale geleceği belirtildi. Aynı zamanda, kısa vadeli hedeflere ulaşılmasının en büyük yararının, ince partiküllerin yüksek konsantrasyonlarda bulunduğu ve nüfusları yüksek olan ülkelerdeki hastalık yükünün azaltılması olacağı aktarıldı.

  • Aşı olmayan ülkeye alınmayacak

    Aşı olmayan ülkeye alınmayacak

    ABD, ülkeye seyahat edecek 18 yaş üzerindeki kişilere Covid-19 aşısı zorunluğu getirecek. Karar Kasım ayının başından itibaren uygulanacak.

    Beyaz Saray, ülkeye seyahat edecek 18 yaş üzerindeki kişilere Covid-19 aşısı zorunluluğu getireceğini açıkladı.

    Karar tüm yabancılara ve ülke vatandaşlarına uygulanacak.

    Reuters tarafından aktarılana göre, Amerikan basınına konuşan üst düzey yetkililer tarafından, Biden yönetiminin, Kovid-19 önlemlerine ilişkin, uluslararası seyahatte yeni politikalarını açıklayacağı belirtildi.

    Yetkililer, Biden yönetiminin, ABD‘ye seyahat edecek 18 yaş üzerindeki tüm yabancı ülke vatandaşlarına Covid-19’a karşı tam aşılı olma zorunluluğu getireceğini kaydetti.

    Şu anda tüm uluslararası uçuşlarda ülkeye giriş için PCR testi isteyen ABD yönetiminin, söz konusu seyahat düzenlemesine ilişkin duyuruyu bugün ilerleyen saatlerde yapması bekleniyor.

  • 5-11 yaş arası çocuklara aşı açıklaması

    5-11 yaş arası çocuklara aşı açıklaması

    Pfizer ve BioNTech yaptıkları açıklamada, Covid-19 aşılarının 5 ila 11 yaş arası çocuklarda güçlü bağışıklık tepkisi oluşturduğunu duyurdu.

    Pfizer ve BioNTech yaptıkları açıklamada, Faz II ve III klinik denemelerinde, aşının 5 ila 11 yaşındaki çocuklarda, daha önce 16 ila 25 yaşındakilerde gözlemledikleriyle eşleşen bağışıklık tepkisi oluşturduğunu söyledi.

    Şirketler, Faz II ve III klinik denemelerinde, aşının 5 ila 11 yaşındaki çocuklarda, daha önce 16 ila 25 yaşındakilerde gözlemledikleriyle eşleşen bağışıklık tepkisi oluşturduğunu söyledi.

    “ACİLEN SUNMAYI PLANLIYORUZ”

    Pfizer CEO’su Albert Bourla, “Temmuz ayından bu yana, ABD’de pediatrik Covid-19 vakaları yaklaşık yüzde 240 arttı” derken, “Bu deneme sonuçları, 5 ila 11 yaş arası çocuklar için aşımızın onaylanması için güçlü bir temel sağlıyor ve bunları acilen FDA’ya ve diğer düzenleyicilere sunmayı planlıyoruz” diye konuştu.

     

  • Rusya’da üniversitede silahlı saldırı

    Rusya’da üniversitede silahlı saldırı

    Rusya Soruşturma Komitesi, Sibirya bölgesindeki Perm Devlet Üniversitesi’nde meydana gelen silahlı saldırıda 8 kişinin hayatını kaybettiğini ve çok sayıda kişinin yaralandığını açıkladı.

    Rusya’nın Sibirya bölgesindeki üniversite binasında bir kişinin silahla etrafa ateş açması sonucu 8 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. Saldırı sırasında birçok öğrenci pencerelerden atlayarak kaçtı.

    Rusya’nın Sibirya bölgesindeki Perm Devlet Üniversite binasında henüz kimliği belirlenemeyen bir kişi silahla etrafa ateş açtı. Saldırı nedeniyle okulda büyük bir panik yaşanırken öğrenciler, pencerelerden atlayarak binadan kaçtı. Mermi isabet eden bazı öğrencilerin yaralandığı öğrenildi.

    Yerel kaynaklar tarafından yapılan açıklamada, en az 8 kişinin hayatını kaybettiği ifade edildi.

    Olay yerine ambulanslar ve özel kuvvet ekipleri gönderildi. Üniversite sosyal medya hesaplarından duyuru yaparak bina içerisindeki öğrencilere yatış pozisyonunda bekleme talimatı verdi.

    Maskeli olduğu belirtilen saldırganın daha sonra yakalandığı açıklandı.

  • Yunanistan Başbakanı Miçotakis’ten Türkiye açıklaması

    Yunanistan Başbakanı Miçotakis’ten Türkiye açıklaması

    Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’ten düzensiz göç konusunda açıklama geldi. Türkiye’nin Avrupa’ya yönelik yeni bir göç sorunuyla mücadelede önemli bir ortak olduğunu söyledi.

    Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, düzensiz göç konusunda açıklama yaptı.

    Reuters Haber Ajansı’na konuşan Miçotakis, kontrolsüz göçü önlemek için ellerinden geleni yapacaklarını belirterek Avrupa Birliği’nin kitlesel bir akınla nasıl başa çıkacağına dair tutarlı bir politikasının olmadığını savundu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ağustos sonlarında yaptığı konuşmaya atıfta bulunan Miçotakis, “Erdoğan ile potansiyel mültecileri ve göçmenleri, ülkelerine mümkün olduğunca yakın tutmanın önemli olduğu konusunda anlaştık” dedi.

    Yunanistan Başbakanı, Avrupa Birliği’nin sorunun çözümüne yardımcı olması için Türkiye’yi desteklemesinin “mantıklı” olduğunu söyledi.

  • Dünya otomotiv devi üretimi durduruyor

    Dünya otomotiv devi üretimi durduruyor

    Toyota Motor, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19), otomobil parçaları sağlayan sektöre olumsuz etkisi sonucu gelecek ay Japonya’daki 27 üretim bandını durduracak.

    Kovid-19 vakalarının artış eğilimini sürdürdüğü Güneydoğu Asya ülkelerindeki yedek parça fabrikalarının işletilememesi, üretici firmaları zor duruma düşürüyor.

    Toyota’dan yapılan açıklamaya göre, Japon firma, parça sağlama sıkıntısı nedeniyle Japonya içindeki 14 tesisindeki 27 üretim bandını, ekim ayında geçici olarak durduracak.

    En fazla 11 gün sürecek durdurma kararının, Japonya’da ve ülke dışında bulunan fabrikalardaki ekim ayı üretimini 330 bin düşüreceği bildirildi.

  • BioNTech’in üçüncü dozu gerekli mi? Üç farklı araştırma yayımlandı

    BioNTech’in üçüncü dozu gerekli mi? Üç farklı araştırma yayımlandı

    Koronavirüse karşı düşen antikor seviyeler üzerine üçüncü doz araştırmaları devam ederken Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) bugün, Pfizer – BioNTech aşısının üçüncü dozu üzerine toplanmaya hazırlanıyor. Üçüncü doz ile ilgili daha önce yayımlanan üç rapor ise aşıya ihtiyaç duyulabileceği ve güvenli olabileceği konusundaki düşünceleri daha da güçlendiriyor. İsrail Sağlık Bakanlığı ve Pfizer tarafından gerçekleştirilen araştırmalarda, aşıyı olan kişilerin yaklaşık altı ay sonra güçlendirici doza ihtiyaç duyacağını belirtiyor.

    Koronavirüs aşısının ilk uygulandığı tarihten bu yana yaklaşık 10 ay geçerken, virüse karşı düşen antikor seviyeleri için içlerinde Türkiye de olmak üzere birçok ülke üçüncü doz uygulamaya başladı.

    FDA ÜÇÜNCÜ DOZU GÖRÜŞMEK İÇİN TOPLANIYOR

    Üçüncü doz ile ilgili araştırmalar dünyada devam ederken, Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), bugün Pfizer-BioNTech koronavirüs aşısının üçüncü dozunu görüşmek üzere toplanmaya hazırlanıyor.

    Toplantı öncesinde ise, aşının üçüncü dozu ile ilgili, zaman içinde ihtiyaç duyulabileceği ve güvenli olabileceğine dair yayımlanan üç rapor CNN international tarafından incelendi.

    FDA’nın bugün görüşmesi beklenen konu ile ilgili araştırmaların ilki İsrail’de gerçekleştirildi.

    İSRAİL’DE YAPILAN ARAŞTIRMA ÖNEMLİ ÖLÇÜDE KORUMA SAĞLADIĞINI ORTAYA KOYDU

    İsrail’de Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan araştırmada, BioNTech-Pfizer’in geliştirdiği koronavirüs aşısının üçüncü dozunun 60 yaş ve üzeri kişilerde enfeksiyona ve hastalığı ağır geçirmeye karşı önemli ölçüde koruma sağladığı ortaya kondu.

    Bakanlıktan yapılan açıklamada, 60 yaş ve üstü kişilerde üçüncü dozun, vurulduktan 10 gün sonra enfeksiyona karşı ikinci doza oranla 4 kat daha fazla koruma sağladığı belirtildi.

    Buna ek olarak aynı yaş grubundaki kişilerin üçüncü dozu olduktan 10 gün sonra hastalığı ağır atlatma veya hastaneye yatma riskinin de azaldığı, aşının bu durumlara karşı da 5-6 kat daha fazla koruma sağladığı ifade edildi.

    ÜÇÜNCÜ DOZDA ANTİKORUN YENİDEN YÜKSELDİĞİ BELİRTİLDİ

    Pfizer-BioNTech tarafından yapılan ilk araştırmada kanda virüse karşı ölçülen bağışıklık seviyesinin aşının iki dozunun ardından zamanla azalmaya başladığı aktarılırken, çalışmalardan birinde üçüncü doz güçlendirici aşının bağışıklık seviyesini yeniden yükselttiği belirtildi.

    Pfizer tarafından yapılan ve 40 binden fazla gönüllü ile devam eden ikinci araştırma ile ilgili önraporda ise, “Altı aylık takip sonucunda ve aşı etkinliğinde kademeli bir düşüşe rağmen, BNT162b2 (Pfizer-BioNTech aşısı) olumlu bir güvenlik profiline sahipti ve Covid-19’u önlemede oldukça etkiliydi” ifadeleri yer alırken “Etkinlik, ikinci dozdan sonraki 7 günden 2 ay sonrasına kadar olan aralıklarla yüzde 96,2’de zirve yaptı ve ikinci dozdan 4 ay sonra kademeli olarak yüzde 83.7’ye düştü” denildi.

    2 AYDA BİR YÜZDE 6’LIK DÜŞÜŞ GÖRÜLDÜ

    Raporda ayrıca, “Her 2 ayda bir yaklaşık yüzde 6’lık bir ortalama düşüş görüldü. Aşı etkisinin zaman içinde kalıcılığını, rapel doz ihtiyacını ve böyle bir dozun zamanlamasını anlamak için sürekli takip gereklidir” ifadeleri yer aldı.

    Tamamı New England Journal of Medicine’de yayınlanan raporlar ile ilgili ABD’li bilim insanları, “Birincil iki dozluk seriden 7 ila 9 ay sonra uygulanan bir BNT162b2 takviye dozunun güvenliği ve antijeni (Bağışıklık sistemi tarafından antikor üretimine yol açan yabancı molekül seviyesi), üçüncü dozun korumayı uzatabileceğini ve korumanın genişliğini daha da artırabileceğini düşündürmektedir” diye yazdılar.

    Rochester Üniversitesi’nden Dr. Ann Falsey liderliğindeki ekip, “Etkinlik 2. dozdan yaklaşık 4 ila 6 ay sonra yüzde 84’e düştü” şeklinde konuştu.

  • Balina katliamına Faroe Adaları’ndan açıklama

    Balina katliamına Faroe Adaları’ndan açıklama

    Danimarka’ya bağlı Faroe Adaları’nda, Pazar günü yapılan ve yaklaşık 1400 balina ve yunusun öldürüldüğü geleneksel balina avının ardından paylaşılan ve tepkiye neden olan görüntüler hakkında Faroe Adaları hükümeti açıklama yaptı. Balina avının bir Faroe kültürü olduğunu; ancak beyaz yanlı yunusların avlanmasının kültürün bir parçası olmadığı ve bu nedenle aynı kültürel meşruiyete sahip olmadığını ifade etti. Faroe Adaları’nda balinalar, omuriliklerini kesen ve hızla ölüme yol açan özel zıpkınlarla avlanıyor.

    Faroe Adaları hükümeti tarafından yapılan açıklamada, bir ada ülkesi olan Faroe Adaları’nın sürdürülebilir kalkınma için okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarını koruma ve sürdürülebilir bir şekilde kullanma hakkına ve sorumluluğuna sahip olduğu vurgulandı. Pilot balina ve diğer küçük deniz canlısı etlerinin yerel halka ücretsiz dağıtıldığını iletti. Hükümet ayrıca balinaların Faroe mutfağında yer aldığını ancak yine görüntülerde yer alan beyaz yanlı yunus balıklarının, balinaların aksine ülke kültürünün bir parçası olmadığını ve bu nedenle aynı kültürel meşruiyete sahip olmadığı belirtti.

    OMURİLİĞİ KESİLİYOR VE HEMEN ÖLÜYOR

    Adalarda faaliyet gösteren avcılar, grup halinde balina veya yunus tespit edildiğinde tekne filosuyla sürüyü yetkililerce onaylanmış 28 koydan birine sürüyor. Koya toplanan balina ve yunuslar, hayvanın omuriliğini kesen ve hemen öldüren özel zıpkınlarla avlanıyor.

    ‘DÜZENLEMELER DEĞERLENDİRİLECEK’

    Faroe Adaları Başbakanı Bárður á Steig Nielsen, beyaz yanlı yunus balıklarının avlanma durumunun ciddiye alındığını ve bu cins hayvanların kültürlerinde yeri olmamasından dolayı avlanmaları konusunda yapılacak olan düzenlemelerin incelemeye başlandığını açıkladı. Yapılan açıklamada, balinalara karşı avlanma yöntemlerini ve hayvanların refahını iyileştirmek için özel önlemler alındığını belirten Faroe Adaları hükümeti, eski yöntemlerde olduğu gibi balinaların hava deliğine takılan kancaların ve omurga mızrağı gibi avlanma yöntemlerinin geliştirilerek değiştirildiğini belirtti.

  • DSÖ açıkladı: Büyük düşüş yaşandı

    DSÖ açıkladı: Büyük düşüş yaşandı

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), geçtiğimiz hafta koronavirüs vakalarında ilk büyük düşüşün tespit edildiğini belirtti. Geçtiğimiz iki ayda ortalama 4,4 haftalık vaka sayısının görüldüğünü aktaran örgüt, geçtiğimiz hafta bu rakamın 4 milyon seviyelerine gerilediğini bildirdi.

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), haftalık yayımladığı koronavirüs raporunu paylaştı.

    Yayımlanan raporda küresel olarak geçtiğimiz hafta yaklaşık 4 milyon koronavirüs vakası kaydedildiğini belirten DSÖ, iki aydan fazla süredir yeni enfeksiyon sayısındaki ilk büyük düşüşün görüldüğünü aktardı.

    CAN KAYBI DA GERİLEDİ

    Geçtiğimiz iki ayda haftalık yaklaşık 4,4 milyon yeni vakanın kaydedildiğini belirten örgüt, dünyadaki her bölgenin bir önceki haftaya kıyasla Covid-19 vakalarında bir düşüş gördüğünü söyledi.

    Dünya genelinde can kayıplarının da haftalık 62 bin seviyelerine gerilediğini belirten Dünya Sağlık Örgütü, en keskin düşüşün Güneydoğu Asya’da görüldüğünü söyledi.

    AFRİKA’DA ARTIŞ GÖRÜLDÜ

    Afrika kıtasındaki can kayıplarında yüzde 7’lik bir artışın görüldüğü kaydedilen raporda Delta varyantına dikkat çekilerek, 180 ülkede görüldüğünün altı çizildi.

    DSÖ, ayrıca çocukların ve gençlerin yetişkinlere kıyasla koronavirüsten daha az etkilenmeye devam ettiğini ve hastalık nedeniyle 24 yaşın altındaki kişilerin ölümlerinin küresel ölümlerin yüzde 0,5’inden daha azını oluşturduğunu da sözlerine ekledi.