Kategori: Dünya

  • Japonya’da aşı olduktan sonra öldü

    Japonya’da aşı olduktan sonra öldü

    Japonya’da bir kişinin, kullanımı durdurulan Moderna serisinden yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısı olduktan bir süre sonra hayatını kaybettiği bildirildi. Ülkeden 29 Ağustos’ta gelen haberde kullanımı durdurulan aşılar yüzünden 2 kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı.

    Japonya Sağlık Bakanlığı, içeriğinde yabancı madde saptanması sonrası kullanımı askıya alınan Moderna serisi aşıdan olan 49 yaşındaki bir kişinin, bir süre sonra öldüğünü açıkladı.

    İKİNCİ DOZU YAPTIRDIKTAN BİR GÜN SONRA HAYATINI KAYBETTİ

    Bakanlık, kimliği açıklanmayan kişinin, aşının ikinci dozunu yaptırdıktan bir gün sonra öldüğünü ancak bu kişiye uygulanan aşının şişeciğinde yabancı madde saptanmadığını kaydetti.

    Bakanlık, “söz konusu kişinin ölümüyle Moderna aşısı arasında nedensel ilişkinin henüz bilinmez durumunu koruduğunu” bildirdi.

    Üretici firma Moderna ile Japonya’daki satış ve dağıtımından sorumlu ortağı Takeda, ölüm nedenlerinin, Bakanlıkla iş birliği halinde soruşturulduğunu açıklamıştı.

    2 KİŞİ HAYATINI KAYBETMİŞTİ

    Ülkeden 29 Ağustos’ta gelen haberde kullanımı durdurulan aşılar yüzünden 2 kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı.

    KİRLENME VE YABANCI MADDE

    Açılmamış Moderna aşısı şişeciklerinde geçen ay sonunda kirlenme, bazı şişeciklerde ise yabancı maddeler bulunduğunu açıklayan Japonya Sağlık Bakanlığı, kullanılmamış 1,6 milyon doz Kovid-19 aşısını toplatma kararı almıştı.

    Kamu yayıncısı NHK 1,6 milyon doz aşının ülke geneli 900 sağlık yerleşkesine dağıtıldığını bildirmişti.

    Takeda ise güvenlik önlemi olarak, aynı üretim bandından çıkan dozların Japonya’daki kullanımına ara verdiklerini bildirmişti.

    Kovid-19 Aşılarından Sorumlu Kabine Üyesi Kono Taro, yaptığı açıklamada, “potansiyel kirlenme” saptanan seriden 500 bin dozdan fazla aşının uygulandığını açıklamıştı.

  • 132 kişinin öldüğü Paris saldırılarının davası başlıyor

    132 kişinin öldüğü Paris saldırılarının davası başlıyor

    Fransa’da 13 Kasım 2015 terör saldırılarının olağanüstü davası bin 800 tanık, 300’den fazla avukat, 141 gazetecinin katılımıyla Çarşamba günü başkent Paris’te başlayacak.

    Fransa’nın başkenti Paris’te özel bir ağır ceza mahkemesinde 13 Kasım 2015’teki terör saldırılarıyla ilgili olarak 8 Eylül Çarşamba günün dava başlayacak. Fransa Stadyumu, Bataclan Tiyatrosu ve çeşitli teraslarda eş zamanlı düzenlenen saldırılarda 132 kişi hayatını kaybetmiş, 350’den fazla kişi yaralanmıştı. Fransa’nın en ölümcül saldırısı olarak tarihe geçen olayların dava süreci olağanüstü şekilde gerçekleşecek.

    9 ay süren davada 20 sanık yargılanacak

    13 Kasım saldırılarına ilişkin soruşturma 4 buçuk yıl sürdü ve 9 terörle mücadele yargıcı davada görevlendirildi. Soruşturma dosyasının 542 ciltte bir milyondan fazla sayfanın yer aldığı bildirildi.

    Davada saldırıyı gerçekleştiren komando timinin tek yaşayan üyesi Salah Abdeslam ile birlikte 2’si serbest, 11’i tutuklu, 6’sı aranan toplam 20 sanık yargılanacak. Tarihi davada, Eski Cumhurbaşkanı François Hollande ve dönemin İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve ifade verecek. Fransa tarihinde ilk kez bir Cumhurbaşkanı bir terör davasında tanıklık yapacak.

    Davaya yaklaşık bin 800 tanık, 300 avukat ve 141 gazetecinin yanı sıra kamuoyu da katılacak. Davanın kapsamı, sanıkların ve tanıkların sayısı göz önüne alınarak, duruşmaların yaklaşık 9 ay sürmesi planladı. Duruşmanın 25 Mayıs 2022’de bitececeği tahmin ediliyor.

    Özel olarak bir mahkeme salonu inşa edildi

    Herkesi ağırlayacak büyük kapasitede bir yer bulmanın zor olması nedeniyle, Ile de la Cite’de bulunan Paris’in eski adliye binasında, yeni bir salon inşa edildi. 45 metre uzunluğunda ve 15 metre genişliğindeki “Büyük dava” isimli salon, 550 koltuk kapasitesine sahip. Bin ila bin 200 kişilik kapasitesi olan Temyiz Mahkemesi’nin yaklaşık 15 odası ise duruşmaları canlı izleyebilmek için kullanılacak.

    Olağanüstü güvenlik önlemleri

    Dava süreci boyunca olağanüstü güvenlik önlemleri alınacağı bildirildi. Mahkeme günlerinde adliye çevresinde arama noktaları ile çevre girişinde arama noktaları oluşturulacak. Binanın çevresinde bulunan Boulevard du Palais, Quai des Orfvres ve Quai de l’Horloge sokaklarında trafik yasaklanırken yayaların da Quai des Orfvres sokağına girmesi yasaklanacak. Ek olarak çevreden geçen otobüslerin güzergahları da değiştirilecek.

    Dava kayıt altında alınacak

    Ulusal Terörle Mücadele Savcılığı’nın talebi üzerine dava Ulusal Arşivler için kayıt altına alınacak. Fransa’da, kamuya açık oturumların herhangi bir görsel veya ses kaydı normalde yasak. Ancak 1985 tarihli bir yasa, eğer dava “tarihi adalet arşivlerinin oluşturulması için ilgi çekiciyse” bu kuralın dışına çıkmayı mümkün kılıyor.

    Ulusal Arşivlerde saklanacak olan bu görüntüler dava bittikten sonra araştırmacılar tarafından izlenilebilecek ancak görüntülerin yayılması ancak 50 yıl içinde mümkün olacak.

    Psikolojik destek

    Mağdurlara ve yakınlarına psikolojik destek sağlanacağı bildirildi. Mahkemede 12 profesyonelden oluşan bir ekip bulunacak ve mahkemeye gelemeyenler için telefon hattı kurulacak.

  • Taliban Medya Sözcüsü: Türkiye ve Rusya ile Kabil’de toplantı yapıldı

    Taliban Medya Sözcüsü: Türkiye ve Rusya ile Kabil’de toplantı yapıldı

    Katar’da bulunan Taliban Uluslararası Medya Ofis Sözcüsü Suhail Shaheen’in sosyal medya hesabından bugün yaptığı açıklamada, Türkiye ve Rusya’nın katıldığı bir toplantı düzenlendiğini belirtti. Shaheen, toplantıda Kabil Havalimanı’nın yanı sıra Afganistan’ın mevcut durumunun görüşüldüğünü ifade etti.

    Sözcü Shaheen, dün yapılan toplantıda taraflar arasında Kabil Havalimanı konusunun yanı sıra, ikili ilişkilerin ve karşılıklı iş birliğinin tartışıldığını belirtti.

  • İsrail’de 6 Filistinli mahkum, tünel kazarak hapisten kaçtı

    İsrail’de 6 Filistinli mahkum, tünel kazarak hapisten kaçtı

    İsrail’in kuzeyindeki Gilboa Hapishanesi’nde bulunan 6 Filistinli mahkum, tünel kazarak kaçtı.

    Gilboa Hapishanesi’nden kaçan Filistinli 6 mahkumun 4’ünün müebbet hapis cezasına çarptırıldığı ifade edildi. FİMED’den yapılan açıklamada, mahkumların yerel saatle 02.00 sıralarında hapishaneden kaçtıkları, tünelin ise 06.00 sıralarında keşfedildiği belirtildi. Öte yandan İsrail güçlerinin bölgede helikopterlerle arama çalışması başlattığı bildirildi.

     
     
  • Yeni Zelanda’da bıçaklı saldırının ardından terörle mücadele yasasında değişiklik planı

    Yeni Zelanda’da bıçaklı saldırının ardından terörle mücadele yasasında değişiklik planı

    Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, Auckland kentindeki bir süpermarkette dün gerçekleştirilen bıçaklı saldırının ardından terörle mücadele yasasında değişiklik sözü verdi. Hazırlanan yasa tasarısına göre “terör saldırısına yol açabilecek planlama ve hazırlık” suç sayılacak.

    Yeni Zelanda’nın Auckland kentinde terör örgütü DEAŞ’a ilgi duyduğu belirtilen ve 7/24 polis gözetiminde olan saldırganın dün gerçekleştirdiği bıçaklı saldırının yankıları sürüyor. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern bugün düzenlediği basın toplantısında, terörle mücadele yasasını sıkılaştırma sözü verdi. Ardern, “Parlamento faaliyete geçer geçmez bu işi tamamlayacağımıza söz veriyorum. Bu, yasayı mümkün olan en kısa sürede ve en geç bu ayın sonuna kadar geçirmek için çalışmamız anlamına geliyor” dedi. Hazırlanan yasa tasarısı, terör saldırısına yol açabilecek “planlama ve hazırlığı” suç sayıyor. Uzmanlar da değişikliğin, saldırganların serbest kalmasının önünü açan yasal boşluğu doldurduğunu ifade ediyor.

    Temmuz ayında hapisten çıkmış

    Auckland’de dün girdiği süpermarketten aldığı bıçakla içeride dehşet saçan Sri Lanka uyruklu 32 yaşındaki saldırgan, 6 kişiyi yaralamıştı. Yaralı sayısı 7 olarak güncellenirken, 3’ünün sağlık durumunun ağır olduğu belirtildi. Polisin müdahalesiyle saldırı anından 60 saniye sonra etkisiz hale getirilen saldırganın 3 yıldır hapiste olduğu, Temmuz ayında serbest kaldığı öğrenildi. Dün yaptığı açıklamada olayı “terör saldırısı” olarak nitelendiren Başbakan Ardern, ülkeye 2011 yılında gelen saldırganın terör örgütü DEAŞ’a ilgi duyduğunu ve güvenlik kurumları tarafından iyi tanındığını belirtmişti. Saldırganın, 2016 yılında sosyal medya hesaplarından bıçaklı saldırı planları, şiddet içeren videolar ve şiddet yanlısı aşırılığı savunan yorumları ile DEAŞ’a yönelik sempati mesajları sonrası polisin dikkatini çektiği öğrenildi. Mayıs 2017’de Suriye’ye gittiği belirtilen saldırganın Auckland Havaalanında tutuklandığı, evinde de av bıçağı bulunduğu, ancak kefaletle serbest bırakıldığı kaydedildi. Ağustos 2018’de tekrar bıçak satın alan saldırganın tutuklanarak hapse konulduğu öğrenildi. Temmuz ayında serbest bırakılan saldırgan, polis gözetiminde bulunurken, Başbakan Ardern dünkü açıklamasında adamın artık kanunen hapiste tutulamadığını ifade etmişti.

    Öte yandan, saldırının ardından Auckland Emniyet Müdürü Andrew Coster yaptığı açıklamada, “Gerçek şu ki, birini 7 gün 24 saat gözetlerken her zaman hemen yanında olmanız mümkün değil. Ekipler olabildiğince çabuk müdahale etti ve korkunç bir şekilde daha fazla yaralanmayı önlediler” ifadelerini kullanmıştı.

  • İlk seferinde Süveyş’i sorunsuz geçti

    İlk seferinde Süveyş’i sorunsuz geçti

    Süveyş Kanalı’nı daha önce karaya oturarak tıkayan Ever Given gemisinin sahibi Evergreen şirketine ait dünyanın en büyük konteynır gemisi Ever Ace, Süveyş Kanalı’ndan ilk defa geçen hafta sorunsuz geçti. 2021 yılında yapımı tamamlanan Ever Ace için, dünyanın en büyük konteynır gemisi olması ve Süveyş’ten ilk defa geçecek olması sebebiyle kanal otoritesi tarafından özel önlemler alındığı belirtildi.

    Dünyanın en büyük konteynır gemisi Ever Ace’in, bu yıl yapımı tamamlandıktan sonra Süveyş Kanalı’ndan ilk geçişinin sorunsuz olduğu açıklandı. Kanal otoritesi, Ever Given kazasının tekrar yaşanmaması adına yaklaşık 400 metre uzunluğundaki geminin 28 Ağustos’ta geçişi için özel önlemler alındığı ifade etti. Kanalı ilk kez geçen büyük tonajlı gemiler protokolü uyarınca Süveyş Kanalı Otoritesi Başkanı Korgeneral Usame Rabie, rekor düzeyde konteynır taşıdığı ifade edilen geminin geçişi sırasında baş rehber Kaptan Ali Al-Abbasi ve Kaptan Amr Fayez’i görevlendirdi.

    NE OLMUŞTU?

    Evergreen şirketine ait Ever Given konteynır gemisi, 23 Mart’ta şiddetli rüzgarlar sebebiyle Süveyş Kanalı’nı geçerken karaya oturmuş ve yüzlerce geminin kanalı geçmesini engelleyerek küresel ticareti aksatmıştı. 6 günlük kurtarma çalışmasının sonucunda gemi tekrar yüzdürülmüş ve gemi sahipleriyle kanal otoritesi arasında olayın sebep olduğu hasara karşılık tazminat anlaşması yapılmıştı.

  • Putin, ABD’nin Afganistan’dan çekilme sürecini eleştirdi

    Putin, ABD’nin Afganistan’dan çekilme sürecini eleştirdi

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD’nin Afganistan’dan çekilme sürecini eleştirerek, “Afganistan konusunun çözümü konusunda birlikte hareket edilmeli” dedi.

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Vladivostok kentinde düzenlenen Doğu Ekonomik Forumu’nda Afganistan’daki son gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu.

    Putin, Batılı güçlerin Afganistan’dan çekilmesinin ardından “gerekli derslerin” alınması gerektiğini ifade etti. Putin, “Afganistan’a girdiklerini ve çok sayıda hata yaptıklarını söylüyorlar. Ancak aynı hataları diğer ülkelere yönelik yapmaya devam ediyorlar. Yaptırımlar ne anlama geliyor? Bu, kendi kurallarını başka bir ülkeye dayatma politikası ve bunu diğer ülkelere yapmayı sürdürüyorlar” diyerek eleştiride bulundu. Rusya lideri Putin, bu konunun sadece Rusya’yı değil, Asya-Pasifik bölgesindekiler dahil olmak üzere diğer ülkeleri de ilgilendirdiğini ifade etti. Putin, “Bu, Latin Amerika ve dünyanın başka yerleri için de geçerli. Eğer hatalarından önemli dersler alırlarsa dünya siyasetinde bazı küresel değişikliklere tanık olabiliriz” dedi.

    Putin, ABD’nin çekilme sürecini eleştirdi

    Afganistan’daki duruma değinen Putin, ABD’nin çekilme sürecini eleştirdi. Putin, “Gerçekten bir felaket. Bu sadece benim değil, ABD’li analistlerin de kabul ettiği bir şey. Bu bir felaket çünkü ABD, çıkarları için 1 buçuk trilyon doların üzerinde para harcadı. Daha önce Batı, ABD ve müttefikleri için çalışan ve şu anda Afganistan’da terk edilmiş olan insanların sayısına bakıldığında bu bir insani felakettir” dedi.

    “Afganistan konusunun çözümü konusunda birlikte hareket edilmeli”

    Konuşmasında Afganistan konusunda ABD başta olmak üzere Batılı ülkeleri eleştirmeye devam eden Putin, bu güçlerin kendi kültürlerini başka ülkelere empoze edemeyeceğini vurguladı. Putin, “Afganistan konusunda güçlerin birleştirilmesi, siyasi gücün yasallaştırılması konusunun birlikte çözülmesi gerekiyor. Afganistan konusunun çözümü konusunda birlikte hareket edilmeli” şeklinde konuştu.

    “Sovyet askeri, planlı bir şekilde Afganistan’dan çekildi”

    Putin, Sovyetler Birliği güçlerinin Afganistan’da seçimin kaybedilmesi sonrasında organize bir şekilde ülkeden çıktığını hatırlatarak, “Sovyet güçleri de Afganistan’dan ayrıldı, ancak bunu organize bir şekilde yaptı. Sovyet güçlerinin çekilmesinin ardından orada bulunan rejim her halükarda birkaç yıl kaldı” dedi.

  • AB’den Taliban açıklaması: İletişim kuracağız

    AB’den Taliban açıklaması: İletişim kuracağız

    Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Afganistan’da yeni hükümet kuracak olan Taliban’la iletişim kuracaklarını söyledi.

    Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Birliği’nin sınırlı koşullarla Taliban’la iletişim kuracağını ifade ederek, “Bu, Taliban’ı tanıyacağımız anlamına gelmiyor” dedi. Borrell, “Afganistan nüfusunu desteklemek için Afganistan’da yeni hükümetle iletişimde olmalıyız. Ancak bu ‘tanıma’ anlamına gelmiyor. Bu, operasyonel iletişim” açıklamasını yaptı.

  • Ida Kasırgası’nda can kaybı 46’ya yükseldi

    Ida Kasırgası’nda can kaybı 46’ya yükseldi

    ABD’de etkili olan Ida Kasırgası’nda hayatını kaybedenlerin sayısı 46’ya yükseldi.

    ABD’nin doğusunun ardından kuzeydoğusunda da etkili olan Ida Kasırgasında can kaybı artıyor. New York, New Jersey, Pennsylvania, Maryland ve Connecticut eyaletlerinde şiddetli yağışa neden olan Ida Kasırgasında hayatını kaybedenlerin sayısı 46’ya yükseldi.

    New York City ve New Jersey’de beklenenden fazla yağış meydana gelirken yüzlerce kişi araçlarında ve evlerinde mahsur kaldı. New Jersey Valisi Phil Murphy en az 23 kişinin kaybettiğini ifade ederek, ölenlerin büyük bir kısmının su seviyesinin yükselmesi sonucu araçlarında mahsur kaldığını söyledi.

    New York City’de de 14 kişi Ida Kasırgası sonucu hayatını kaybederken, 11’inin evlerinin bodrum katını su basması sonucu boğulduğu açıklandı.

    Pennsylvania’de ise 5 kişinin kasırga sonucu öldüğü açıklanırken, bir kişinin kafasına ağaç düşmesi sonucu bir kişinin de eşini kurtarmaya çalıştığı sırada aracında boğularak hayatını kaybettiği aktarıldı. Maryland ve Virginia eyaletinde de can kayıpları olduğu aktarıldı.

    Kasırganın etkilediği bölgelerde arama kurtarma çalışmaları devam ederken New York’ta 500 araç sular altında kalan otobanda terk edildi. Otobanda mahsur kalan 835 sürücü güvenli bir şekilde kurtarılırken metro sel suları ile doldu. Tüm seferler askıya alındı.

  • Yeni Zelanda’da süpermarkette bıçaklı terör saldırısı

    Yeni Zelanda’da süpermarkette bıçaklı terör saldırısı

    Yeni Zelanda’nın Auckland kentinde süpermarkette gerçekleştirilen bıçaklı saldırı sonucu 6 kişi yaralandı. Saldırgan 60 saniye içinde etkisiz hale getirilirken, Başbakan Jacinda Ardern olayı “terör saldırısı” olarak nitelendirdi.

    Yeni Zelanda’nın Auckland kentinde bir süpermarkette saldırı düzenlendi. Saldırganın içeri girerek alışveriş yapanları bıçakladığı, korkunç saldırıda 6 kişinin yaralandığı bildirildi. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern gerçekleştirdiği basın toplantısında, saldırganın Sri Lanka vatandaşı olduğunu, polis tarafından 60 saniye içinde vurularak öldürüldüğünü duyurdu. Olayı “terör saldırısı” olarak nitelendiren Başbakan Ardern, ülkeye 2011 yılında gelen saldırganın terör örgütü DEAŞ’a ilgi duyduğunu ve güvenlik kurumları tarafından iyi tanındığını belirtti.

    Ardern, yasalara göre hapiste tutulmadığını dile getirdiği saldırganın polis gözetiminde olduğunu ve günün her saatinde izlendiğini aktardı. Toplantıda bulunan Yeni Zelanda Polis Komiseri Andrew Coster de, “Gerçek şu ki, birini 7 gün 24 saat gözetlerken her zaman hemen yanında olmanız mümkün değil. Ekipler olabildiğince çabuk müdahale etti ve korkunç bir şekilde daha fazla yaralanmayı önlediler” diye konuştu.

    Auckland kentinde korona virüsle mücadele kapsamında karantina uygulanırken, halkın yalnızca gıda alışverişi, tıbbi ihtiyaç ve egzersiz yapmak için evlerinden çıkmalarına izin veriliyor.