Kategori: Dünya

  • Akdeniz’de göçmen faciası: 43 ölü

    Akdeniz’de göçmen faciası: 43 ölü

    Akdeniz’de Tunus açıklarında göçmenleri taşıyan bot alabora oldu. İlk belirlemelere göre; en az 43 kişi hayatını kaybetti.

    Tunus Kızılayı, Akdeniz’i geçmeye çalışan göçmen teknesinin batması sonucu en az 43 göçmenin hayatını kaybettiğini, 84’ünün de kurtarıldığını duyurdu.

  • Cehennemi andıran görüntü! Okyanusta yangın

    Cehennemi andıran görüntü! Okyanusta yangın

    Meksika’da devlet petrol şirketine ait denizin 78 metre derinliğindeki bir sualtı boru hattında sabahın erken saatlerinde meydana gelen patlama nedeniyle yangın çıktı.

    Meksika’nın devlet petrol şirketi Pemex’in (Petroleos Mexicanos) denizin 78 metre derinliğindeki sualtı boru hattı patladı. Meksika Körfezi yakınlarındaki Campeche eyaleti açıklarında sabahın erken saatlerinde denizaltı hattındaki vanada patlama ve petrol sızıntısı nedeniyle yangın çıktı. Yangın yaklaşık 10 saattir kontrol altına alınamazken, yangın söndürme çalışmaları 3 söndürme gemisi tarafından yürütülüyor. Yangının yaklaşık 400 metre yakında bulunan Ku Sierra platformuna sıçraması önlenmeye çalışılıyor.

    Yetkililer, suyun 78 metre altındaki vanayı tamir etmek ve kapatmak için dalgıçlar gönderileceğini belirtti. Patlama sonrasında çıkan yangın nedeniyle şimdiye kadar ölen ya da yaralanan olmadığı bildirildi.
    Yangın sonrasında okyanus yüzeyinde devasa bir ateş topunu andıran, “ateş gözü” olarak adlandırılan görüntü Pemex işçileri tarafından kaydedilerek, sosyal medyada paylaşıldı.

  • Japonya’da felaket! 20 kişi kayıp

    Japonya’da felaket! 20 kişi kayıp

    Japonya’da şiddetli yağışın yol açtığı sel ve heyelanın ardından Atami şehrinde yürütülen çalışmalarda 2 kişinin cansız bedenine ulaşıldı.

    Kanagawa, Shizuoka ve Chiba eyaletleri başta olmak üzere Japonya’nın farklı kesimlerinde etki gösteren şiddetli yağışın yol açtığı sel ve heyelanda bilanço netleşmeye başladı.

    Shizuoka eyaletinde bulunan Atami şehrinde 20 kişinin kayıp olarak kayıtlara geçtiğinin bildirilmesinin ardından bölgede yürütülen çalışmalarda yerel yetkililer 2 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını belirtti.

    Kanagawa ve Shizuoka eyaletlerindeki nehirlerde yükselen su seviyeleri nedeniyle bölge sakinlerine yönelik tahliye uyarısı yapılırken, Kise nehrindeki bir köprü yükselen su seviyesine dayanamayarak çöktü. Toplu taşıma da yağıştan olumsuz etkilenirken, Tokyo ve Osaka arasındaki hızlı tren seferlerinin kısa süreliğine askıya alındığı açıklandı.

    Sokaklar çamurla kaplandı

    Kanagawa eyaletindeki Ninomiya kasabasında sokaklar çamurla kapanırken, aynı eyaletteki Tohmei karayolunda meydana gelen toprak kayması nedeniyle araç trafiğinde aksama yaşandı. Kanagawa ve Shizuoka eyaletinde birçok bölge sular altında kaldı.

    Pazartesiye kadar sürecek

    Japonya Meteoroloji Ajansı’ndan (JMA) yapılan açıklamada, mevsimsel sağanak yağışların Japon Denizi kıyılarındaki bölgelerde Pazartesi gününe dek etkisini sürdüreceği belirtildi. Yerel otoriteler, riskli bölgelerde yaşayan sakinleri tahliye uyarılarına karşı hazırlıklı olmaya çağırırken, Japonya Öz Savunma Kuvvetleri’ne bağlı ekipler de arama kurtarma faaliyetine destek vermek üzere felaketten etkilenen bölgelere gönderildi.

  • DSÖ’den Avrupa’ya 4. dalga uyarısı!

    DSÖ’den Avrupa’ya 4. dalga uyarısı!

    Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Direktörü Hans Kluge, Avrupa’daki Covid-19 enfeksiyonlarının sayısındaki 10 haftalık düşüşün sona erdiğini, vakaların yüzde 10 arttığını ifade ederek, yeni bir Covid-19 dalgası konusunda uyarıda bulundu.

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Direktörü Hans Kluge, düzenlediği basın toplantısında korona virüs salgınındaki son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu. Kluge, Avrupa’daki 53 ülkede Covid-19 vakalarının sayısındaki 10 haftalık düşüşün sona erdiğini vurguladı. Kluge, geçtiğimiz haftalarda kısıtlamaların hafifletilmesi, seyahatlerin sıklaşması ve insanların yeniden bir araya gelmesi nedeniyle Avrupa’da vaka sayısında yüzde 10’luk artış yaşandığını kaydetti.

    “Avrupa’daki insanların yüzde 63’ü aşının ilk dozunu bekliyor”

    Kluge, Delta mutasyonunun hızlı bir şekilde yayıldığını, hastaneye yatışlar ve can kayıpları için bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Avrupa’daki insanların yüzde 63’ünün hala aşının ilk dozunu beklediğini kaydeden Kluge, ağustos ayına kadar bölgede aşılamanın tamamlanamayacağını ve kısıtlamaların hafifletilmesiyle beraber Avrupa’da Delta mutasyonunun artacağını ifade etti.

    “Aşılar Delta mutasyonuna karşı etkili”

    Yeni mutasyonlar, aşı dozlarındaki eksiklik ve sosyal etkileşimlerin hastaneye yatışlarda, vaka ve can kayıplarında artışa neden olacağını belirten Kluge, aşılamanın virüse karşı koruma sağladığını vurguladı. Klauge, “Aşılar Delta mutasyonuna karşı etkilidir. Bir doz değil, iki doz uygulanmalıdır. Aşılamadaki gecikmeler hayatlara ve ekonomilere mal olur. Aşılama ne kadar yavaş olursa o kadar çok mutasyon ortaya çıkacaktır” dedi.

    Yeni dalga uyarısı

    DSÖ Avrupa Direktörü Hans Kluge, “Gerekli tedbirler alınmazsa Avrupa’da kaçınılmaz olarak yeni bir virüs dalgası olacak” uyarısında bulundu. Birçok ülkenin aşılamada iyi durumda görünmesine rağmen Avrupa’daki aşılama ortalamasının yüzde 24 olduğuna dikkat çeken Kluge, yaşlıların ve sağlık çalışanlarının hala savunmasız olduğunu vurguladı. Kluge, şu anki aşılama oranlarının yetişkinlerin yüzde 80’inin aşılanması hedefinden uzak olduğunu belirtti. Kluge, “Bu sayılarla salgın hiçbir yerde bitmedi” dedi.

    İskoçya ile İngiltere arasındaki Euro 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan sonra taraftar grupları arasında Covid-19 vakalarının tespit edilmesine de değinen Kluge, “Bugün burada herhangi bir futbol taraftarını ya da seyahat eden kişileri eleştirmeyeceğim. Ancak seyahat etmeye ve kalabalığa katılmaya karar verirseniz, riskleri dikkatlice değerlendirin ve bunu güvenli bir şekilde yapın” uyarısında bulundu.

    Kluge, bu durumlarda maske takılması ve özellikle iki doz aşı olmanın önemli olduğunu ifade etti. Kluge, seyahat etmenin virüsün yayılmasında büyük risk taşıdığını belirterek “iki doz aşı olmanın virüse karşı alınacak en iyi önlem” olduğunu dile getirdi.

  • BioNTech/Pfizer aşısıyla ilgili yeni bulgu

    BioNTech/Pfizer aşısıyla ilgili yeni bulgu

    Türkiye’de de kullanılan mRNA teknolojisine sahip Pfizer/BioNTech aşısı ve Moderna aşısı ile ilgili dikkat çekici bir araştırma yayınlandı. Araştırmada mRNA teknolojisi kullananların Covid-19’a karşı büyük avantaj sağladığı belirlendi.

    Dünyanın saygın tıp dergilerinden New England Journal of Medicine’de yayınlanan araştırmada Pfizer/BioNTech ve Moderna’nın geliştirdiği mRNA teknolojisi kullanılan koronavirüs aşılarının büyük bir koruma etkisi yarattığı ortaya çıktı.

    Yapılan araştırmaya göre mRNA aşılarını olanlar, koronavirüs hastası olsalar bile vücutlarında çok daha az Covid-19 virüsü taşıyor. Uzmanlar, “Bu sonuçlar Covid-19 aşısı olanların neden hastalıkları aşı olmayanlara göre daha hafif geçirdiğini ortaya koydu” açıklamasını yaptı.

    BIONTECH YAN ETKİLERİ NELERDİR?

    Araştırmaya katılan 16 kişiye mRNA teknolojisi kullanan aşı olmalarına rağmen Covid-19 bulaştığını aktaran uzmanlar, “Bu kişilerin burunlarındaki virüs, aşı olmamış ve hasta olmuş kişilere göre yüzde 40 daha az. Ayrıca aşı olan kişilerin vücudunda tespit edilen virüs bulunma riskinin de yüzde 66 daha az olduğu belirtildi” dedi.

    “HASTALIĞI BULAŞTIRMA ORANI DÜŞÜK”

    Yetkililer aşı olanların hastalığı daha kısa sürede atlattığını açıklarken, ortalama olarak yatakta geçirilen sürenin de iki gün az olduğunu duyurdu.

    ABD Ulusal Hastalığı Kontrol ve Önleme Merkezleri’nde görevli olan ve araştırmaya da katkı sağlayan Mark Thompson, “Aşı olmuş insanlara virüs bulaşsa bile hafif atlatıyorlar. Bu sonuçlar ayrıca aşı olan insanların virüsü aşı olmayan insanlara göre daha az taşıdığını da gözler önüne serdi. Bunun sebebi de vücutta, etrafa dağıtacak daha az virüs olmasıdır” dedi.

    Uzmanlar araştırmanın metodolojisini de açıkladı. Araştırmada 4.000 sağlık çalışanının yer aldığı ve bunların 204’üne Covid-19 bulaştığını açıklayan yetkililer, “Bu kişilerin 155’i aşı olmamıştı, 16’sı ise en az bir doz mRNA aşısı olmuştu. Araştırmaya katılanların geri kalanı dahil edilmedi çünkü onların aşı olma durumu tespit edilemedi” açıklamasını yaptı.

    Öte yandan aşı olup hastalanan 16 kişiden 5’inin iki doz aşı olduğunu geri kalanların ise 1 doz aşı olduğu belirtildi.

  • AB’nin aşı sertifikası yürürlüğe girdi

    AB’nin aşı sertifikası yürürlüğe girdi

    Avrupa Birliği’nin (AB) Covid-19 salgınında seyahatleri kolaylaştırmak için hazırladığı AB Dijital Covid-19 aşı sertifikası uygulaması bugün yürürlüğe girdi.

    Avrupa Birliği tarafından yaz tatili yaklaşırken seyahatleri kolaylaştırmayı ve turizm sektörünü yeniden canlandırmayı hedefleyen AB Dijital Covid sertifikası uygulaması bugün yürürlüğe girdi. Sertifikanın 12 aylık süre için geçerli olacağı bildirildi.

    AB Dijital Covid Sertifikası, kişinin Covid-19 bulaşma riski taşımadığını kanıtlayarak karantina ve PCR testi gerekmeden sınırları daha kolay aşmayı amaçlıyor.

    Ücretsiz QR kodlu dijital veya kağıt şeklinde olacak aşı sertifikasında kişilerin Covid-19’a karşı aşı olduğu, PCR veya hızlı antijen test sonucu veya hastalıktan tedavi görüp görmediğine dair bilgiler yer alıyor.

    Ulusal dillerde ve İngilizce olan sertifikanın düzenlenmesinden ulusal makamların sorumlu olduğu belirtildi.

    EMA tarafından onaylanan aşılar

    AB’nin 27 ülkesinde ve İzlanda, Norveç, Lihtenstayn ve İsviçre’de geçerli olacak aşı sertifikasında Avrupa İlaç Ajansı’nın (EMA) onayladığı aşıların kabul edileceği bildirildi.

    Şimdiye kadar 4 aşıya yeşil ışık yakan Avrupa İlaç Ajansı’nın onayladığı aşılar Pfizer-BioNTech, Moderna, AstraZenaca ve Johnson&Johnson aşıları oldu.

    Her ülke Dünya Sağlık Örgütü acil kullanım listesinde yer alan aşıları kabul edip etmeyeceğine dair karar verebilecek.

    Ayrıca üye devletler aşı sertifikasının tek bir dozdan sonra mı yoksa tam bir aşılama döngüsünden sonra mı kabul edileceğine dair karar verebilecekler.

    12 AY GEÇERLİ OLACAK

    Şimdilik 12 ay için geçerli olan sertifika, seyahatlerde kontrol ediliyor.

    AB sertifikasının dış ülkelerle de karşılıklı tanınmasına yönelik görüşmeler yürütülüyor.

    Öte yandan, gelecekte halk sağlığının korunması gibi gerekli durumlarda ülkelerin, ek tedbirler alması ve sertifika sahiplerine ilave tedbirler uygulaması mümkün olabilir.

  • Aşırı sıcaklar nedeniyle 233 kişi öldü

    Aşırı sıcaklar nedeniyle 233 kişi öldü

    Kanada’nın British Columbia eyaletinde hafta başında 47,9 santigrat dereceyle en yüksek sıcaklık rekorunun kırılmasının ardından eyalette, yüksek hava sıcaklığı nedeniyle 233 kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

    Kanada’nın batı yakasında bulunan British Columbia eyaletinde hafta başında hava sıcaklığının 47,9 dereceye yükselmesi ile en yüksek hava sıcaklığı rekoru kırıldı. British Columbia Eyaleti Baş Adli Tıp Uzmanı Lisa Lapointe, aşırı sıcaklar nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısında artış olduğunu açıkladı. Lapointe, aşırı sıcaklar sonucu 233 kişinin hayatını kaybettiğinin tahmin edildiğini ifade ederek, “Adli Tıp Kurumu, normalde 4 günlük bir süre içinde yaklaşık 130 ölüm raporu alırdı. 25 Haziran Cuma gününden 28 Haziran Pazartesi günü saat 15.00’a kadar en az 233 ölüm bildirildi” dedi. Lapointe, can kayıplarının veriler güncellendikçe artacağının da altını çizdi.

    Eyalet Başbakanı John Horgan ise, halkın kendilerini aşırı sıcaklardan korumaları için teşvik edici adımlar atıldığını, buna rağmen aşırı sıcaklara maruz kalan insanların, kendilerini korumak için kişisel sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekti.

    En fazla can kaybı Vancouver kentinde kayda geçti

    Vancouver polis, Kanada’nın 3 büyük şehrinde sadece birkaç gün içinde düzinelerce ani ölüm ihbarı yapıldığı ve ihbarların çoğunda sıcaklığın bir etken olabileceğini açıkladı. En fazla ölüm ihbarının kayda geçtiği kentin Vancouver olduğunu belirten polis, sıcak hava dalgasının başladığı Cuma gününden bu yana şehirde 65 ani ölüm tespit edildiğini ifade etti. Ayrıca, ani ölümlerin büyük bir kısmının 70 ila 92 yaş arasında ve hayatını kaybeden en genç kişinin ise 44 yaşında olduğu tespit edildi. Sıcaklara bağlı yaşanan olaylara hızlı müdahale edebilmek için daha fazla polisin görevlendirildiğini aktaran polis, normale dönmenin ise günler alabileceği konusunda uyarıda bulundu.

  • Aşı sertifikası uygulaması yarın başlıyor

    Aşı sertifikası uygulaması yarın başlıyor

    AB sınırları içinde kısıtlamasız seyahatlerin yeniden başlamasını mümkün kılacak olan aşı sertifikası uygulaması yarın başlıyor. Ancak aralarında Türkiye’nin de bulunduğu AB dışındaki bazı ülkelere uygulanan, “zorunlu haller dışında seyahat kısıtlaması”na devam edilecek.

    Avrupa Birliği (AB) sınırları içinde kısıtlamasız seyahatlerin yeniden başlamasını mümkün kılan “Dijital Covid Sertifikası” uygulaması, gece yarısı yürürlüğe giriyor.

    AB’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nun önerisi ile yarından itibaren Avrupa dışından gelecek vize sahibi yolcular için de kısıtlamalar yumuşatılacak.

    Ancak aralarında Türkiye’nin de bulunduğu AB dışındaki bazı ülkelere uygulanan, “zorunlu haller dışında seyahat kısıtlaması”na devam edilecek.

    SERBEST SEYAHAT KOŞULLARI NELER?

    AB sınırları içinde 1 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe girecek olan sertifika, kişilerin, kısıtlamalara takılmadan birlik içindeki ülkeleri rahatça ziyaret edebilmesine olanak tanıyor.

    Dijital ya da kağıda basılı bir “QR” kodundan oluşan sertifikaya sahip olabilmek için, şu üç koşuldan birine sahip olmak gerekiyor:

    • AB ya da Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından tanınan koronavirüs aşılarının her iki dozunu de en az 14 gün önce yaptırmak
    • Seyahatten kısa süre önce yapılan koronavirüs testinin sonucunun negatif çıkması
    • Son 6 ay içerisinde Covid geçirmiş ve antikor geliştirmiş olmak

    AB tarafından tanınan koronavirüs aşıları; Pfizer/BioNTech, Oxford/AstraZeneca, Moderna ve Johnson & Johnson. WHO ise bu aşıların yanı sıra Çin’de üretilen Sinopharm ve Sinovac aşılarına da acil kullanım onayı vermişti. Sinovac, Türkiye’de de yoğun şekilde kullanılıyor.

    AB dışındaki riskli olmayan ülkelerden gelenlerden de iki aşı ya da negatif test istenecek

    AB Dijital Covid Sertifikası, verilen ülkenin dilinin yanı sıra İngilizce olarak da hazırlanacak ve ücretsiz olacak.

    Birlik üyesi tüm ülkelerde geçerli olacak sertifikada kişinin adı, soyadı, doğum tarihi, sertifikanın veriliş tarihi ile aşı, test ya da antikor durumu yer alacak.

    AB üyesi ülkeler, yeni tehlikeli virüs varyantları ve yüksek vaka sayıları durumunda yeniden seyahat kısıtlaması uygulama hakkına sahip olacak.

    Gece yarısından itibaren, Schengen sınırları dışından Avrupa’ya yapılacak seyahatlere de yeniden izin verilecek.

    Avrupa Komisyonu’nun tavsiyesi doğrultusunda, AB ve WHO tarafından tanınan aşılardan her iki dozu da yaptıranlar, seyahat öncesi alınmış negatif PCR testi gösterenler ve son 6 ay içinde Covid geçirip bağışıklık kazandığını belgeyen geçerli vize sahipleri, seyahat kısıtlamalarından muaf tutulacak.

    TÜRKİYE’NİN DURUMU NE?

    Ancak aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Avrupa dışındaki bazı ülkelere yapılacak seyahatlere ilişkin kısıtlamalar bir süre daha devam edecek.

    Hollanda ve Belçika, yüksek vaka sayıları nedeniyle “riskli” bölge ilan ettiği Türkiye’ye “zorunlu haller dışında gidilmemesi” uyarısını yineledi.

    • AB, Türkiye’yi ‘seyahat kısıtlamalarının kaldırılacağı ülkeler listesine’ yine almadı
    • AB’de ‘Covid seyahat sertifikası’ dönemi 1 Temmuz’da başlayacak
    • Covid aşısı olanlara ek haklar sağlanması ayrımcılığa neden olur mu?

    Avrupa Komisyonu’nun da en erken 15 Temmuz’a kadar, Türkiye’ye yönelik seyahat kısıtlamalarını sürdürmesi bekleniyor. Komisyon, kısıtlamaları her 2 haftada bir gözden geçiriyor.

    Avrupa’daki bazı tur operatörleri, Türkiye uçuşlarını 16 Temmuz’a kadar iptal ettiklerini duyurdu.

    AB yönetimi, şimdilik sadece birlik dışındaki “güvenli ülkeler” listesinde yer alan bölgelere seyahat edilmesini tavsiye ediyor.

    AB’ye göre Schengen Bölgesi dışında Covid riskinin düşük olduğu güvenli ülkeler ve bölgeler şunlar:

    • Arnavutluk
    • Avustralya
    • Çin (AB’ye giriş yasağı Çin için de geçerli. Çin de Avrupalılara izin verirse durum değişecek)
    • Hong Kong
    • İsrail
    • Japonya
    • Lübnan
    • Makao
    • Yeni Zelanda
    • Kuzey Makedonya
    • Ruanda
    • Sırbistan
    • Singapur
    • Tayvan
    • Tayland
    • Amerika Birleşik Devletleri
    • Güney Kore
  • Avrupa’nın en sosyal ülkesi Danimarka

    Avrupa’nın en sosyal ülkesi Danimarka

    2020 yılında 16-74 yaş arası kişilerin yüzde 57’si sosyal ağlara katılırken, 2019 yılına kıyasla bu oranın yüzde 3 arttığı gözlendi. Avrupa’da en yüksek katılım ise yüzde 85 ile Danimarka’da oldu.

    Ajans Press’in, Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerinden elde ettiği bilgilere göre, Avrupa ülkelerinde sosyal ağ kullanım oranları belli oldu. Böylelikle 2020 yılında 16-74 yaş arası kişilerin yüzde 57’si sosyal ağlara katılırken, 2019 yılına kıyasla bu oranın yüzde 3 arttığı gözlendi. 2011 yılına bakıldığında ise bu oranın yüzde 36 olduğu kaydedildi. Sosyal ağ kullanımı bir kullanıcı profili oluşturma, mesaj gönderme ve diğer sosyal ağ bağlantılarını kullanma şeklinde açıklandı. Böylelikle Avrupa ülkeleri arasında sosyal ağ katılım oranı en yüksek ülke yüzde 85 ile Danimarka, yüzde 79 ile Belçika, yüzde 78 ile de Kıbrıs oldu. Finlandiya, Macaristan, İsveç, Malta, Hollanda, Letonya ve Slovenya ilk on içerisinde yer alan diğer ülkeler oldu.

    Medya takip kurumu Ajans Press, internet ile alakalı medyaya yansıyan haber adetlerini inceledi. Ajans Press’in gerçekleştirdiği medya araştırmasına göre 2020 yılı başından itibaren bu konuyla alakalı basına 237 bin 883 haber yansıdığı tespit edildi. Türk halkının büyük bir kısmı gündemi sosyal ağlardan ve internet sitelerinden takip ederken, sadece sosyal ağ olarak çıkan haber adedi ise 2 bin 527 olarak tespit edildi. Sosyal ağ sağlayıcılarının ülkemize temsilci ataması gündemde oldukça uzun süre kaldı, bunun yanı sıra temsilci atamayan sosyal ağ sağlayıcılarına BTK tarafından kesilen cezalar ise en çok haber olan başlıklar arasında yer buldu.

  • Boğazını tutamayana manyetik çene kilidi

    Boğazını tutamayana manyetik çene kilidi

    Bir grup araştırmacı obeziteyle mücadele için manyetik çene kilidi geliştirdi. Kilidi takanların ağızları sadece 2 milimetre açılıyor. Kişiler yalnızca sıvı tüketebiliyor.

    Yeni Zelanda’daki Otago Üniversitesi’ndeki araştırmacılar ilginç bir cihaz geliştirdi. İngiltere’deki bilim insanlarıyla birlikte geliştirilen cihaz katı gıda tüketilmesini engelliyor.

    Kişiyi sıvı odaklı bir beslenmeye zorlayan cihaz iki parçadan oluşan manyetik bir yapı. Azı dişlerine monte edilen manyetik parçalar çenenin açılmasını engelliyor. Yalnızca iki milimetrelik açıklıktan ağza pipet sığabiliyor.

    British Dental Journal adlı dergide yayımlanan makaleye göre 7 Yeni Zelandalı kadın çalışmalara katıldı. Bu kişiler ağızlarını sadece 2 milimetre açabildi. Bu süre zarfında kadınlar kolayca erişilebilen bir sıvı diyeti uyguladı. Ortalama kilo kaybı 6.36 oldu. Bu kilonun kadınların vücut ağırlıklarının yüzde 5.1’ine denk geldiği belirtildi.

    KONUŞMAYI DA ETKİLEDİ

    Çalışamlara katılanlar manyetik kilidi kullandıkları süre boyuca rahatsızlık yaşadıklarını ve konuşmalarında problem olduğunu ifade etti. Bazı durumlarda utandıklarını aktardı. Katılımcılar genel olarak hayatın daha az tatmin edici olduğunu deneyimledi.

    Bir katılımcı ise diyeti eritilmiş çikolata ve gazlı içeceklerle bozduğunu itiraf etti. Obeziteyle mücadele için ilk ağızdan cihaz olarak tanıtılan manyetik çene kilidine tepki gösterenler de oldu.

    Otago Üniversitesi’nden yapılan açıklamada çene kilidinin mide ameliyatı için fazla kilolu olan kişiler için geliştirildiğini belirtti.