Kategori: Dünya

  • Çin’de ilk kez insanda rastlandı

    Çin’de ilk kez insanda rastlandı

    Çin’de ilk kez bir insana H10N3 türü kuş gribi tanısı konuldu. İnsanda ilk kez görülen yeni kuş gribi varyantının, insandan insana bulaşmadığı belirtiliyor.

    Çin’de ilk kez bir insanda kuş gribinin H10N3 türü tespit edildi.

    Açıklama Çin Ulusal Sağlık Komisyonu’ndan geldi.

    Ülkenin doğusundaki Jiangsu eyaletinde 41 yaşındaki bir kişinin, kuş gribinin H10N3 türü ile “ilk insan enfeksiyonu vakası” olduğu bildirildi.

    Ateş ve diğer semptomlar gösteren hastanın 28 Nisan’da hastaneye kaldırıldığı, hayati tehlikesi bulunmadığı bildirildi.

    Virüsün nasıl bulaştığı bilinmezken, H10N3 varyantının bulaşıcılığının düşük olduğu belirtildi.

    Ülkede 2016-2017 yıllarındaki H7N9 kuş gribi salgınında 300 kişi hayatını kaybetmişti.

    Çin’de görülen kuş gribi türleri genelde kümes hayvanlarıyla ilgilenen kişilere bulaşsa da, yeni varyantın salgın riski taşımadığına vurgu yapılıyor.

  • Çin’de 3 çocuk sahibi olmaya izin çıktı

    Çin’de 3 çocuk sahibi olmaya izin çıktı

    Dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ülkesi Çin’de doğum oranlarının düşmesinin ardından politikada bir değişiklik yapılarak çiftlere izin verilen çocuk sayısı 2’den 3’e yükseltildi.

    1979 yılında ülke nüfusunu kontrol etme amacıyla tek çocuk politikasını resmen hayata geçiren Çin, nüfusun hızla yaşlanması sorunu karşısında 2015 yılı sonunda çiftlerin iki çocuk sahibi olmalarına izin vermişti. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in başkanlığında toplanan Çin Komünist Partisi Politbüro toplantısında yaşlı nüfus sorunu ele alınırken daha büyük kapsamlı adımlar atılması kararına varıldı. Dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ülkesi Çin’de doğum oranlarının düşmesinin ardından politikada bir değişiklik yapılarak çiftlere izin verilen çocuk sayısı 2’den 3’e yükseltildi. Toplantı sonrası yapılan açıklamada ise, “Doğum politikaları ilerletilecek. Çiftlere 3 çocuk sahibi olma izni veren bir politika, ilgili destekleyici tedbirlerle birlikte yürürlüğe girecek” ifadelerine yer verildi.

    Söz konusu politikanın Çin’in nüfus yapısını iyileştireceği belirtilirken, buna destek olarak emeklilik yaşının ertelenmesi, gençlere yönelik evlilik ve aile değerleri eğitimi gibi tedbirlerin yürürlüğe sokulacağı çocuk bakımı, annelik izni ve çocuk doğum sigortası gibi konularda ilerleme sağlanması için de çalışılacağı belirtildi.

    Yenidoğan sayısı 2019 yılına kıyasla yüzde 18 geriledi

    Çin’de 2020 yılı sonunda yapılan nüfus sayımına göre, ülke nüfusu 1 milyar 410 milyona yükseldi. Çin nüfusu 2010 yılına kıyasla sadece yüzde 5,4 büyüyerek 1953’ten bu yana on yıllık bazda en düşük büyümeyi kaydetti. Çin’de 2020 yılında yenidoğan çocuk sayısı da 2019 yılına kıyasla yüzde 18 gerileyerek 12 milyon olarak kayıtlara geçti. Çin’de doğurganlık oranı ise 1,3’te kaldı. Nüfusun istikrarının korunması için doğurganlık yenilenme seviyesinin 2,1 olması gerektiği kabul ediliyor.

    Çin’de 65 yaş üstü nüfus, 2010 yılında toplam nüfusun yüzde 8,87’ini oluştururken, 2020 itibarıyla toplam nüfusun yüzde 13,5’ine tekabül ediyor. Uzmanlar, gelir seviyesindeki artış, çocuk yetiştirmenin yükselen maliyeti ve kentleşme gibi faktörler nedeniyle söz konusu politikadaki gevşetmelere rağmen Çinli çiftlerin çocuk sahibi olmak istemediğini belirtiyor.

  • Bu kez güvercinlere savaş açtı

    Bu kez güvercinlere savaş açtı

    Sık sık akılalmaz karar ve yöntemleriyle gündeme gelen Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Çin’den uçan kuşların Covid-19 taşıdığını iddia ettikten sonra güvercinlere savaş ilan etti. Kedilerin de ülkeden toplatılmasını isteyen Kim, yine aldığı kararlarla dikkat çekti.

    Dünyanın en dışa kapalı ülkesinin dünyanın en tartışmalı lideri Kim Jong-un, yine aldığı bir karar ile gündemde.

    GÜVERCİNLERE SAVAŞ AÇTI

    Komşu ülkesi Çin’den uçtuğunu tahmin ettiği güvercinlere savaş açan Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Covid yaydığı düşüncesiyle hayvanların öldürülmesini emretti. Virüsün yayılmasından sokak kedileri de sorumlu tutuldu. Kim, onların da toplatılmasını istedi.

    Hyesan ve Sinuiju şehirlerindeki yetkililer, kentte yaşayan vatandaşlarına güvercinleri ve kedileri ortadan kaldırın talimatı verdi.

    20 GÜN GÖZALTINDA TUTULDULAR

    Hyesan’da yaşayan dört kişilik bir aile ise, bir kediye gizlice baktığı için gözaltına alındı. Yetkililerden alınan bilgiye göre aileye 20 gün ceza verildi.

    EN SON SAÇ MODELİ VE PANTOLON YASAĞI KARARI ALMIŞTI

    Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un’un Batı kültürünün genç Kuzey Korelileri etkisi altına alabileceği endişesi ile aslan yelesi saç modeli ve dar kesim kot pantolonu yasakladığı bildirmişti

     

  • Cenazesinden 1 hafta sonra eve geldi

    Cenazesinden 1 hafta sonra eve geldi

    Hindistan’da öldüğü düşünülen 40 yaşındaki Goverdhan Prajapat, cenazesi gerçekleştirildikten bir hafta sonra ortaya çıktı. Aile ve öldüğü düşünülen kişi olaylar karşısında dehşete düşerken hastane hakkında soruşturma başlatıldı.

    Hindistan’ın Rajasthan eyaletinde meydana gelen şok edici vakada, hastaneden öldüğü bilgisi verilen 40 yaşındaki bir adam, cenazesi gerçekleştirdikten bir hafta sonra evine geldi.

    Omkar Lal Gadulia adındaki kişi aynı hastanede tedavi gördüğü kimliği belirsiz bir kişiyle karıştırıldı ve öldü diye ailesine teslim edildi. Ancak 40 yaşındaki Omkar başka bir hastaye nakledildi. Nakil durumundan haberdar olmayan aileye yakınınız öldü bilgisi verildi.

    CESET MORGTA 3 GÜN KALDI

    Morgta 3 gün kalan ceset çürümeye yüz tuttuğu için ölen kişinin Omkar olduğunu teşhis edilemedi. Ancak ölen kişiyle Omkar’ın elinde benzer bir yara izi olması ailenin ikna olmasını sağladı. Hastane yetkililerine de güvenen aile, cesedi de alarak köylerine döndü.

    OTOPSİ VE DNA TESTİ YAPILMADI

    Herhangi bir otopsi ve DNA testi yapılmadan cesedi alan aile, ayinlerin ardından ölen kişiye cenaze töreni düzenledi ve ceset krematoryumda yakıldı. Ancak Gadulia bir hafta sonra evine dönünce aile şoka girdi. Kendisine cenaze töreni düzenlendiğini öğrenen Omkar da aynı şaşkınlığı yaşadı.

    Polis hastane hakkında soruşturma başlatırken hastane yetkilileri, tüm sorumluluğun morg çalışanlarında ve hemşilerde olduğunu savundu. Hastane yetkilisi Lalit Purohit, “Büyük bir hasta yükü vardı. Olay, hemşire ve morg personeli arasındaki koordinasyon eksikliği nedeniyle meydana gelmiştir. Konuyla ilgili gerekli işlem yapılacaktır” dedi.

  • Ölüm vakalarına karşı daha etkili

    Ölüm vakalarına karşı daha etkili

    Uruguay’da yapılan araştırmada Sinovac aşısının Covid-19’a bağlı ölümleri BioNTech/Pfizer aşısından daha fazla engellediği tespit edildi. Ancak uzmanlar, araştırmadan hatalı sonuçlar çıkarılmaması konusunda da uyardı.

    Uruguay Sağlık Bakanlığı, Çin merkezli biyoteknoloji şirketi Sinovac’ın ürettiği ve Türkiye’de de kullanılan CoronaVac aşısıyla ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. CoronaVac aşısının Covid-19’a bağlı ölümleri BioNTech/Pfizer aşından daha fazla engellediği tespit edilen araştırmaya göre CoronaVac, iki doz aşıdan 14 gün sonra ölümleri yüzde 97 oranında, BioNTech/Pfizer ise iki dozdan 14 gün sonra ölümleri yüzde 80 oranında azaltıyor.

    Ancak araştırmayı yapan uzmanlar, çalışmada yaş gruplarının, kişinin taşıdığı diğer hastalıkların ve özellikle risk gruplarının dikkate alınmadığını belirterek elde edilen sonuçların dikkatli bir şekilde yorumlanması gerektiği uyarısında bulundu. Söz konusu faktörlerin ölüm oranlarına büyük bir etkisi olduğuna işaret eden uzmanlar, bu noktaların dikkate alınmamasının araştırma sonuçlarını etkileyebileceğini ifade etti.

    ARAŞTIRMANIN DİĞER SONUÇLARI

    Uruguaylı uzmanların araştırmasına göre BioNTech/Pfizer aşısı, koronavirüsün bulaşmasına ve hastaneye yatışlara karşı ise daha iyi koruma sağlıyor. Buna göre BioNTech/Pfizer aşısı virüs bulaşma riskini yüzde 75 oranında, CoronaVac da yüzde 57 oranında azaltıyor. Yoğun bakıma alınma riskini ise Çin aşısı yüzde 95, BioNTech/Pfizer ise yüzde 99 oranında düşürüyor.

    Araştırma çerçevesinde CoronaVac’la aşılanan 712 bin 716 kişiden 5 bin 360 kişiye virüs bulaşırken yoğun bakıma kaldırılan 19 kişiden 6’sı da hayatını kaybetti. Araştırmada, BioNTech/Pfizer’le aşılanan 149 bin 329 kişiden 691 kişiye virüs bulaştığı, bir kişinin yoğun bakımda tedavi gördüğü, 8 kişinin de hayatını kaybettiği belirlendi. BioNTech’le aşılanmasına rağmen hayatını kaybeden kişilerin 80’li yaşlarda olduğunu vurgulandı.

    CORONAVAC’LA İLGİLİ DAHA AZ VERİ VAR

    Öte yandan CoronaVac aşısına ilişkin daha az sayıda güvenilir ve bağımsız veri var. Buna karşın mRNA bazlı BioNTech/Pfizer ve Moderna gibi aşılarla ilgili şimdiye kadar çok sayıda araştırma yapıldı. İsrail’de yapılan ve sonuçları mayıs başında The Lancet adlı bilim dergisinde yayımlanan dev araştırmaya göre aşının ölümleri yüzde 97 oranında azalttığı tespit edilmişti. Araştırmada 5 milyon kişiden toplanan veriler incelenmişti.

    Avrupa İlaç Ajansı (EMA) Sinovac’ın Avrupa’da kullanım izni almak için yaptığı başvuruyu mayıs ayında değerlendirmeye başlamıştı.

  • Almanya soykırım yaptığını kabul etti

    Almanya soykırım yaptığını kabul etti

    20. yüzyılın ilk soykırımı kabul edilen ve yüz binlerce Namibyalının Alman sömürgeciler tarafından öldürülmesine ilişkin olarak Almanya ilk kez sorumluluğunu kabul etti. Namibya’ya 1,1 milyar avroluk yatırıma hazırlanıyor.

    Almanya, Namibya’da soykırım yaptığını ilk kez kabul etti. 1904-1908 yılları arasında, yüzbinlerce yerlinin Alman sömürgeciler tarafından öldürüldüğü olaylarla ilgili devlet nezdinde özür dilenirken, Namibya ile ilişkileri geliştirmeye ilişkin adım atıldı.

    1,1 MİLYAR DOLARLIK ÖZÜR

    Almanya, 1884’ten 1915’e kadar Namibya’yı sömürge olarak elinde tutmuştu. Bu yıllarda Alman sömürgeciler tarafından, bağımsızlık mücadelelerini boğmak için yapılan katliamlarda Hereo ve Nama yerlisi yaklaşık 150 bin kişi öldürülmüştü. 1904’ten 1908’e kadar süren katliamlar, toplu infazlar ve çöl sürgünleri de içeriyor.

    Almanya’nın tarihi özrü, yıllardır süren müzakerelerin sonucu olarak iki ülke arasındaki ilişkilerin yumuşaması bekleniyor. Almanya, bu amaçla Namibya’ya 1,1 milyar avroluk yatırım yapma sözü verdi.

    Bu yatırım 30 yıl süre boyunca öncelikle Herero ve Namaların yaşadığı yerleşim yerlerindeki projelerde kullanılacak. Almanya’nın finanse edeceği projeler arasında toprak reformu, tarım, tarımsal altyapı, su tedariki, meslek eğitimi gibi alanlar bulunuyor.

    ORTAK BİR GELECEK İÇİN

    İki ülke arasında beş yılı aşkın bir süredir devam eden müzakerelerin sonucunu Almanya Dışişleri Bakan Heiko Maas kamuoyuyla paylaştı. Maas “Namibya ile ortak tarihimizin en karanlık bölümünü ortak bir biçimde ele alma konusunda uzlaşmaya varabildiğimiz için memnun ve müteşekkirim” dedi. Maas “Suçun tanınması ve özür dilememiz suçun aydınlatılması ve ortak bir biçimde geleceği şekillendirmemiz açısından önemli bir adım” diye konuştu.

    Ölen yüzlerce kişinin kafatasları, antropologların ‘Avrupalıların üstünlüğünü kanıtlama araştırmaları’ için Almanya’ya gönderilmişti. Söz konusu araştırmalarda, Almanya’nın diğer eski sömürgeleri Kamerun, Tanzanya, Ruanda ve Togo’dan çok sayıda kafatası da incelendi. Almanya, iki yıl önce araştırmalarda kullanılan 25 kafatasını bir kilisede düzenlenen törenle Namibya heyetine teslim etmişti. Almanya ile Namibya arasında 2015’ten bu yana resmi özür ve tazminat için müzakereler yürütülüyordu.

    FRANSA’DAN SONRA ALMANYA

    Geçtiğimiz günlerde Fransa da Ruanda soykırımına ilişkin benzer bir girişimde bulundu. Doğu Afrika ülkesi Ruanda Soykırımı’nın 27’nci yıldönümünde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkeye ziyarette bulanarak ülkesinin soykırımdaki sorumluluğunu kabul etti. Macron, resmi ziyaret için gittiği Ruanda’da Soykırım Anıtı’nda yaptığı konuşmada, “Sorumluluklarımızı tanımaya geldim” dedi.

  • “Görünmez Heykel” 155 bin liraya satıldı

    “Görünmez Heykel” 155 bin liraya satıldı

    İtalyan heykeltraş Salvatore Garau’nun “Io sono” (Benim) adlı görünmeyen eseri açık arttırmada 15 bin Euro’ya (yaklaşık 155 bin TL) alıcı buldu.

    İtalya’da görünmeyen heykel binlerce Euro’ya alıcı buldu. İtalyan heykeltraş Salvatore Garau’nun “Io sono” (Benim) adlı görünmeyen eseri Milano’da bulunan Art-Rite müzayede evinde 6 bin Euro fiyatla 18 Mayıs’ta açık arttırmaya çıkarılmıştı. Sanatseverlerden biri açık artırmada, materyalsiz eser için 15 Euro (yaklaşık 155 bin TL) ödedi. Alıcıya, maddi olmayan eser ile ilgili sadece orijinalliğinin kanıtı olan garanti belgesi verildi.

    Garau eserinin satışı hakkında yaptığı açıklamada, “Müzayede reddedilemez bir gerçeğe tanıklık etti. Boşluk, enerji dolu bir alandan başka bir şey değildir ve Heisenberg’in belirsizlik ilkesine göre boşluğumuzu boşaltıp geriye hiçbir şey kalmasa bile hiçbir şeyin ağırlığı yoktur. Bu nedenle yoğunlaşan ve kısacası içimizde parçacıklara dönüşen enerjiye sahiptir” dedi.
    Garau, görünmez eserini daha önce, Milano’daki Scala Meydanı’nında düzenlenen sergisi dahilinde bir beyaz çerçeve içerisinde sergilemişti.

  • İsrail gazetesi Filistinli çocukları manşete taşıdı

    İsrail gazetesi Filistinli çocukları manşete taşıdı

    İsrail’de yayın yapan sol eğilimli gazete Haaretz, bugünkü birinci sayfasında İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden 67 Gazzeli çocuğun fotoğraflarına yer verdi. Haaretz, “Savaşın bedeli budur” dedi.

    İsrail’de yayın yapan sol eğilimli gazete Haaretz, bugünkü manşetiyle dikkat çekici bir kapağa imza attı.

    Haaretz, birinci sayfasında İsrail ordusunun Gazze’ye son saldırılarında ölen 67 Filistinli çocuğun isimlerini ve fotoğraflarını yayımladı. Gazete manşetinde, “Gazze’de 67 çocuk öldürüldü, savaşın bedeli budur” başlığı kullanıldı.

    Haaretz 14 Mayıs’ta da savaş karşıtı bir ilanı sayfalarına taşımıştı. İsrail işgali altındaki bölgelerde yaşayan Filistinlilerin hakları için çalışma yürüten sivil toplum kuruluşu B’tselem’in ilanında, şiddetin, “İsrail’in apartheid rejiminin sonucu olduğu”na dikkat çekilmişti.

    NE OLMUŞTU?

    İsrail’in son saldırıları, ülkenin faşizan görüşleriyle bilinen Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun son seçimin ardından hükümet kurmakta zorlandığı ve iktidarını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu bir dönemde yeniden başlamıştı.

    Gerilim, Netanyahu yönetiminin, İsrail’in işgal altında tuttuğu Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah mahallesinde yaşayan Filistinlileri evlerinden koparıp yerlerine yasadışı yerleşimcileri yerleştirme planları nedeniyle doruğa çıkmıştı.

    İsrail’in 11 gün süren saldırıları sonucunda Gazze’de 67’si çocuk, 254 Filistinli yaşamını yitirmiş, 1900 kişi de yaralanmıştı.

    Taraflar arasında Mısır’ın arabuluculuğuyla 21 Mayıs’ta sağlanan ateşkes devam ediyor.

  • Azerbaycan 6 Ermeni askeri esir aldı

    Azerbaycan 6 Ermeni askeri esir aldı

    Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Kelbecer bölgesinde Ermenistan-Azerbaycan sınırında Azerbaycan ordusunun sınırdaki mevzilerine giden yolda mayın döşemeye çalışan 6 Ermeni askerinin esir alındığını bildirdi.

    Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, 27 Mayıs yerel saatle 03.00 civarlarında Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’ne ait keşif-sabotaj grubunun, Kelbecer bölgesindeki Yukarı Ayrım yerleşim yeri yönünde Ermenistan-Azerbaycan sınırını ihlal ettiği belirtildi. 6 Ermeni askerinin, sınırdaki mevzilere giden yolda mayın döşeme faaliyetleri sırasında alınan tedbirler sonucunda Azerbaycan ordusu tarafından kuşatılarak, esir alındığı ifade edildi.

    Ayrıca açıklamada, sabah saatlerinde sınır yakınlarında Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’ne ait, tanklar da dahil olmak üzere çok sayıda askeri aracın görüldüğü ve alınan tedbirler sonucunda hareketlerinin önlendiği belirtilerek, “Şu anda bu yöndeki operasyonel koşullar departmanlarımızın kontrolündedir” denildi.

  • İngiliz varyantı Fransa’da mutasyona uğradı

    İngiliz varyantı Fransa’da mutasyona uğradı

    Koronavirüsün daha bulaşıcı olduğu tespit edilen İngiliz varyantının Fransa’da yeniden mutasyona uğradığı açıklandı. Yaklaşık 50 kişide tespit edilen ve Bordeaux varyantı adı verilen yeni tür sonrası test sayıları artırılırken, bölgeye ek olarak 20 bin aşı sevk edildi. Varyantın tespit edildiği bölgede 18 yaşın üzerindeki herkesin aşılanmasının planlandığı bildirilirken bölgede kullanılan aşıların varyant üzerinde etkili olduğu belirtildi.

    Fransa’nın güneybatısındaki Bordeaux şehrinde koronavirüsün yeni bir varyantı tespit edildi.

    İngiliz varyantı olarak bilinen B.1.1.7’nin yeni bir mutasyonu olduğu açıklanan varyant ile ilgili yerel hükümetin sağlık danışmanı Profesör Patrick Dehail, yeni türe Bordeaux varyantı dendiğini söyledi.

    Yaklaşık 50 kişilik bir grupta tespit edilen varyant ile ilgili merkezi hükümet harekete geçerken bölgeye yaklaşık 20 bin ek koronavirüs aşısı sevk edildi.

    18 YAŞIN ÜZERİNDEKİ HERKESE AŞI SUNULACAK

    Ouest France’ın haberinde yeni aşı merkezlerinin de açıldığı Bordeaux şehrinde herhangi bir koşul gerektirmeden 18 yaşın üstündeki herkese aşı sunulacağı bildirilirken bölgesel sağlık otoritesinin (ARS) tıbbi danışmanı Profesör Patrick Dehail, “Gerekli ekstra dozları elde etmek için Sağlık Bakanlığı ile birlikte çalışıyoruz” dedi.

    İngiliz Guardian gazetesinin haberinde ise yeni varyantın tespit edildiği kişilerin Bacalan bölgesindeki bir okuldaki öğrenciler ve ebeveynleri olduğu belirtildi.

    MEVCUT AŞILAR VARYANTA KARŞI ETKİLİ

    Profesör Dehail, Fransa’da kullanılan Pfizer-BioNTech, Moderna, AstraZeneca ve Janssen aşılarının şu an için bu varyanta karşı etkili göründüğünün altını çizdi.

    VOC 20I / 484Q olarak nitelenen Bordeaux’daki varyantının, ilk olarak İngiltere’nin Kent bölgesinde tespit edilen B.1.1.7’nin bir mutasyonu olduğu tespit edilirken bölgesel sağlık otoritesinin (ARS) tıbbi danışmanı Profesör Patrick Dehail, ‘bu vakaların daha şiddetli olacağına inanmak için hiçbir neden olmadığını” belirtirken Lyon’daki Ulusal Referans Merkezi’nin varyantın daha ayrıntılı bir analizinden sorumlu olduğunu da sözlerine ekledi.