Kategori: Dünya

  • Kapalı Maraş’ta tarihi adım!

    Kapalı Maraş’ta tarihi adım!

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yer alan Kapalı Maraş’ın kademeli olarak açılmasında ilk adım bugün atıldı. 46 yıldır yerleşim ve iskana kapalı tutulan bu bölgede kamuya ait olan sahil bölümünün bir kısmı ve Demokrasi Caddesi halkın kullanımına açıldı.

  • Yaşlı Ermeni kadından Azerbaycan askerine: Evinize hoş geldiniz!

    Yaşlı Ermeni kadından Azerbaycan askerine: Evinize hoş geldiniz!

    Azerbaycan askerinin, Ermenistan tarafından işgal ettiği toprakları geri almaya yönelik harekatı aralıksız devam ederken, ele geçen bir köyde yaşlı bir Ermeni kadınla Azerbaycan askeri arasında yaşanan diyalog, operasyonun ne kadar haklı gerekçeyle yapıldığını ortaya koydu. Yaşlı kadın, kendisine sağlığını ve durumunu soran Azerbaycan askerine, “Evinize hoş geldiniz” dedi.

    https://youtu.be/RmAv_0j6c5M

    Ermenistan tarafından işgal edilen Azerbaycan toprakları, Azerbaycan ordusu tarafından alınmaya devam ediyor. Azerbaycan ordusu tarafından 1 kent, 1 kasaba ve 26 köy düzenlenen harekatla Azerbaycan’a kavuştu. Bu sabah saatlerinde Şükürbeyli köyünde de Azerbaycan bayrağı dalgalandı.

    HAREKATI DOĞRULAYAN ANEKTOD

    Habertürk TV Dış Politika Koordinatorü Çetiner Çetin’in haberine göre, Ermenilerden geri alınan topraklarda yaşlı Ermeni bir kadın ile Azerbaycan askeri arasında yaşanan diyalog, gerçekleşen harekatın haklılığını bir kez daha ortaya koydu.

    Azerbaycan televizyonunda da yayınlanan anektodda, Azerbaycan askerlerinin Ermeni güçlerinden alınan bir köye girdiği kameraya yansıdı.

    YAŞLI KADINA SAĞLIĞINI SORDU

    Görüntüde, yaşlı Ermeni kadınla Azerbaycan askeri arasında gelişen diyalog da yer aldı. Evinin kapısında bekleyen kadın, “Askerler” dedi. Azerbaycan askeri bunun üzerine, “Biz Azerbaycan askerleriyiz. Sağlığın yerinde mi? Köyde kimse kaldı mı?” diye yaşlı kadının halini durumunu sordu.

    ERMENİ KADIN: “EVİNİZE HOŞ GELDİNİZ”

    Ermeni kadın bunun üzerine, “Ben varım bir kaç ev daha var” dedi. Askerler sorularına, “Ne iş yapıyorsun ailen nerede? diye devam etti. Ermeni kadın, “Ailem Ermenistan da… Ben burada satıcıyım küçük bir dükkanım var. Yalnızım” dedi. Azerbaycan askerlerinin, “Biz buradayız” sözüne ise yaşlı Ermeni kadın, “Evinize hoş geldiniz” diyerek nokta koydu.

  • Ermenistan, Gence kentine füzelerle saldırdı

    Ermenistan, Gence kentine füzelerle saldırdı

    Ermenistan ordusunun Azerbaycan’ın Gence kentine fırlattığı füze, müze ve okulun yakınına düştü.

    Ermenistan, çatışma bölgesi Dağlık Karabağ’a yakın Azerbaycan’ın 2’nci büyük kenti Gence’deki yerleşim yerlerine füzelerle saldırmaya devam ediyor.

    Ermenistan silahlı güçlerinin gece saatlerinde kente fırlattıkları füze, Nizami Gence Müzesi ile bir ortaokulun yakınına düştü. Füzenin düştüğü yerde yaklaşık 1,5 metrelik bir çukur meydana geldi.

    Saldırının gece saatlerinde, caddenin işlek olmadığı bir anda meydana gelmesi sebebiyle herhangi bir can kaybı yaşanmadı. Ancak füzenin isabet ettiği bir sivil araç, okul, müze ve caddedeki dükkanlarda büyük maddi hasar meydana geldi.

    Füzenin düşmesi sonucu işletmesi tamamen harabe hale gelen Genceli esnaf Suphan Hüseyin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dükkanının büyük hasar gördüğünü, artık kullanılmaz halde olduğunu söyledi.

    Çatışmaların başladığı 27 Eylül’den itibaren Ermenistan’ın aralıksız bir şekilde Gence’de sivillere ait yerleri hedef aldığını belirten Hüseyin, “Bu saldırıyla Ermenistan’ın amacı ve hedefinin ne olduğu yeniden ortaya çıktı.” dedi.

    Azerbaycan ordusu, Ermenistan’ın 10 tankını daha imha etti

    Ermenistan ordusunun saldırıları nedeniyle 27 Eylül’den bu yana 31 sivil hayatını kaybetti.

    Azerbaycan ordusu, işgal altındaki topraklarını kurtarmak için başlattığı operasyonda, Ermenistan ordusunun 10 tankını daha imha etti.

    Azerbaycan Savunma Bakanlığının açıklamasında, dün Ermenistan ordusuna ait 10 tank, 6 D-20 obüs topu, 1 Akatsiya kundağı motorlu obüs ve 30 aracının imha edildiği bildirildi.

    Son verilere göre, 27 Eylül-8 Ekim’de Ermenistan ordusunun 260 tank ve zırhlı aracı, 277 top ve füze sistemi, 60 hava savunma sistemi, 11 komuta yönetim ve gözlem mıntıkası, 8 mühimmat deposu, yaklaşık 180 askeri kamyon ve aracı, bir S-300 sistemi Azerbaycan ordusunca imha edildi.

  • Trump’un doktorundan açıklama

    Trump’un doktorundan açıklama

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisi gören ABD Başkanı Donald Trump’ın son 4 gündür ateşinin, 24 saattir de semptomunun olmadığı açıklandı.

    Beyaz Saray, Trump’ın Doktoru Sean Conley’in Kovid-19 tedavisine Beyaz Saray’da devam eden Trump’ın son sağlık durumuna ilişkin hazırladığı notu basınla paylaştı.

    “Başkan Trump bu sabah ‘Kendimi muhteşem hissediyorum’ dedi.” ifadesiyle başladığı notta Conley, Trump’ın değerlerinin normal seviyede olduğunu ve durumunun “stabil” seyrettiğini aktardı.

    Conley, “Trump’ın 4 gündür ateşi, 24 saattir de semptomu yok. Başkan Trump hastaneye yatırıldığı ilk günlerden sonra hiç oksijen desteğine ihtiyaç duymadı.” bilgisini paylaştı.

    Trump’tan dün alınan laboratuvar örneklerinde Kovid-19’a karşı, tespit edilebilir seviyede antikora rastladıklarını vurgulayan Conley, Trump’ın durumunu yakından takip etmeyi sürdürdüklerini belirtti.

  • 46 yıl aradan sonra kademeli açılıyor

    46 yıl aradan sonra kademeli açılıyor

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) sınırları içerisinde yer alan ve 46 yıldır kapalı olan Maraş bölgesinin bir bölümü yarın sabah itibarıyla halkın kullanımına açılıyor.

    1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirilen ve yerleşime kapatılan Maraş’ın kademeli olarak açılım süreci başlıyor.

    KKTC Başbakanı Ersin Tatar, dün Ankara ziyareti sırasında Maraş’ın açılmasıyla ilgili kararı duyururken Maraş’ın açılmasına dair hazırladıkları yol haritası doğrultusunda çalışmaları bir aşamaya getirdiklerini ve ilk somut adımı attıklarını kaydetmişti.

    Tatar, “Kendi toprağımızın kamuya ait olan sahil ve Demokrasi Caddesi ile kıyı bölgesini halkımızın istifadesine sunmak üzere fiilen çalışmalarımızı başlatıyoruz.” demişti.

    Adeta hayalet bir şehre dönüşen Maraş’a böylece ilk can suyunu verdiklerinin altını çizen Tatar, “İnşallah perşembe günü sabah saatlerinde Maraş sahilinden istifade etmeye hep birlikte başlayacağız.” şeklinde konuşmuştu.

    Bir dönemin en gözde tatil yöresi ve Hollywood yıldızlarının uğrak yeri olan kapalı Maraş, Ada’yı ikiye ayıran yeşil hat üzerinde ve bir tampon bölge konumunda bulunuyor.

    46 yıldır kapalı olan ve “Hayalet Şehir” olarak da anılan Maraş, yıllardır devam eden Kıbrıs müzakerelerinde pazarlık konusu oldu.

    Türk tarafının iyi niyetli adımları neticesinde Maraş’ın defalarca yeniden yerleşime açılma girişimi oldu ancak her seferinde sonuçsuz kaldı.

    Rum tarafı Maraş konusunda uzlaşmaz tavrını sürdürdü

    Birleşmiş Milletler (BM) himayesindeki Kıbrıs müzakerelerinde kapsamlı bir çözümün parçası olarak da görüşülen Maraş konusu, Rum tarafının uzlaşmaz tavrı sebebiyle çözülemedi.

    Maraş, 1980 ve1990’lı yıllarda bu defalarca masaya getirilmiş olmasına rağmen Rum kesiminin karşı çıkması sebebiyle neticeye kavuşturulamadı.

    1993’te dönemin BM Genel Sekreteri Butros Gali’nin önerdiği güven artırıcı önlemler paketi çerçevesinde, Türk tarafı, Lefkoşa Uluslararası Havaalanı’nın açılması karşılığında, Maraş’ın BM idaresinde iki tarafın ortak kullanımına açılmasını kabul etti ancak bu plan Rumlar tarafından kabul görmedi.

    KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın 2003’te Rum lider Tasos Papadopulos’a, Kıbrıs’ın her iki tarafına yönelik ve buralardan gerçekleşecek dış ticaret, ulaşım, seyahat ve kültürel ile sportif aktivitelere uygulanan tüm kısıtlamalar kaldırılması karşılığında, Maraş’ın Rum kesiminin kontrolüne verilmesi önerisi de Rum tarafında karşılık bulmadı.

    2004’te yapılan Annan Planı referandumunun Rum kesimi tarafından kabul görmesi halinde, Maraş, Rum tarafının denetimine bırakılacaktı. Kıbrıs Türklerinin Annan Planı’na yüzde 64,91 ile “evet” demesine rağmen Rumların yüzde 75,83 ile “hayır” demesi bu çözüm fırsatını da ortadan kaldırdı.

    En son 2017’de Crans Montana’da yapılan Kıbrıs Konferansı yine Rum tarafının uzlaşmaz yaklaşımı yüzünden sonuçsuz kalınca, kapsamlı bir çözüm ihtimalinin neredeyse imkansız olduğu görüldü.

    Maraş’ın açılım süreci geçen yıl başladı

    KKTC’de 22 Mayıs’ta kurulan Ulusal Birlik Partisi (UBP) – Halkın Partisi (HP) koalisyon hükümeti, Maraş’ın Türk idaresinde yeniden yerleşime açılmasıyla ilgili çalışmalar başlattı.

    KKTC’de geçen yıl 18 Haziran’daki Bakanlar Kurulu toplantısında Maraş’ın açılması konusunda adım atılarak uzman ekiple bilimsel envanter çalışması yapılması yönünde karar alındı.

    Geçen yıl temmuzda bölgede yapılan ilk envanter çalışmasına Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da katılırken KKTC Başbakanı Ersin Tatar da bölgede incelemelerde buldu.

    Tatar ve Özersay, daha sonra defalarca Maraş’ın açılması yönündeki görüşlerini dile getirdi.

    Başbakan Tatar,  yaptığı değerlendirmede, hükümet olarak kapalı Maraş konusunda bir adım atıldığını, ezberin bozulduğunu belirtmişti.

    Maraş’ın 46 yıldır kapalı olarak, bir hayalet şehir haline geldiğini dile getiren Tatar, bu bölgenin açılması konusunda uluslararası hukuka da ters düşmek istemediklerini söyleyerek, “Bizim düşüncemiz, oradaki mal ve mülklerin eski sakinlerine iade edilmesi şartıyla Maraş’ın açılmasıdır.” ifadelerini kullanmıştı.

    Özersay da Maraş projesinin, bölgenin KKTC yönetimi altında eski sakinlerinin yerleşimine açılması olduğunu belirtmişti.

    Türkiye Barolar Birliğinden Maraş’ta toplantı

    Son olarak Türkiye Barolar Birliğince (TBB) 15 Şubat’ta Maraş’ta “Hukuki, Siyasi ve Ekonomik Yönleri ile Kapalı Maraş Açılımı Toplantısı” düzenlenmişti.

    Toplantının sonuç bildirgesinde, “Kapalı Maraş’ın 1974 öncesi sakinlerinin ve hak sahiplerinin menfaatlerini gözetecek şekilde, uluslararası hukuka ve hakkaniyete uygun olarak açılması öngörülmelidir.” ifadeleri yer almıştı.

    Öte yandan, geçen yıl ağustosta KKTC Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı, KKTC Türk Basını ve Dış Basın Birliğine kayıtlı basın mensuplarına Kapalı Maraş’ı gezdirmişti. Maraş’ı Dışişleri Bakanlığı yetkilileri eşliğinde gezen gazeteciler, bölgenin tarihi ve statüsü hakkında bilgi almıştı.

    EVKAF, Maraş’ın vakıf arazisi olduğunu belirtiyor

    Ada’daki Osmanlı mirası Kıbrıs Vakıflar İdaresi (EVKAF), kapalı Maraş’ın bulunduğu arazinin EVKAF’a olduğunu belirtiyor.

    EVKAF Genel Müdürü İbrahim Benter, yaptığı açıklamada, Kapalı Maraş bölgesinin 4 bin 500 dönüm civarında olduğunu belirterek, bu alanın Lala Mustafa Paşa Vakfı, Abdullah Paşa Vakfı ve Bilal Ağa Vakfı olmak üzere 3 vakfa ait olduğunu söylemişti.

    Benter, Lala Mustafa Paşa’nın, Kıbrıs’ı fethettikten sonra o bölgedeki arazileri kendi parasıyla satın alarak vakfettiğini ve 300 yıl bu araziler vakıf arazisi olarak kullanıldığını kaydederek, “Orada cami ve türbeler var. Fakat İngiliz idaresi döneminde hukuka aykırı bir şekilde bu araziler Rumların ve kilisenin üzerine geçirilmiştir. Aslında Rumlara ve kiliseye mülkiyet hakkı değil kullanım hakkı verilmişti, İngilizler de bunu itiraf etmişti. Dolayısıyla kapalı Maraş yüzde 100 vakıf arazisidir. Bizim elimizde bunu ispat eden tüm vakıf senetleri ve İngiliz tapuları vardır. Ümidimiz kapalı Maraş’ın kullanıma açılması ve vakıf arazisi olarak kullanılmasıdır.” ifadelerini kullanmıştı.

    BM Güvenlik Konseyi’nin 1984’te Maraş ile ilgili aldığı 550 sayılı kararda, “Maraş’ın herhangi bir bölümüne kendi sakini dışındaki insanların yerleştirilmesi çabalarını kabul edilmez olarak niteler ve bu bölgenin BM yönetimine devredilmesi çağrısında bulunur.” ifadeleri yer alıyor.

    Türkiye’den “üst düzey” destek

    KKTC’de Maraş’ın yeniden yerleşime açılmasıyla ilgili çalışmalar Türkiye tarafından da büyük destek gördü.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Tatar’ın Ankara ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, Maraş’ın yeniden kullanıma açılmasının KKTC vatandaşları açısından önemini çok iyi bildiğini vurgulamıştı.

    Erdoğan, ilk adım olarak Kıbrıs Türk halkının perşembe sabahından itibaren Maraş’ın sahil şeridinden faydalanmak üzere kapalı bölgeye girebilecek olmasından memnuniyet duyduklarını belirterek, “Kullanıma açılan bölgede hiçbir özel mülk bulunmaması sebebiyle herhangi bir mağduriyete yol açılmayacağı için karşı tarafın itirazları şimdiden boşa çıkmıştır. Mülkiyet haklarına saygı gösterilerek yürütülen çalışmaların bir an önce sonuçlandırılarak Maraş’ın bütünüyle kullanıma açılmasını temenni ediyoruz. Bu konuda KKTC makamlarına her türlü desteği vermeye hazırız.” demişti.

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ise dün Maraş ile ilgili alınan kararın arından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Uzun zamandır atıl kalarak içimizi sızlatan güzel Maraş’ı, hakkaniyete ve hukuka uygun bir şekilde açıyoruz.” ifadesini kullanmıştı.

  • Ermenistan, Rusya’dan umduğunu bulamadı

    Ermenistan, Rusya’dan umduğunu bulamadı

    Rusya Devlet Başkanı Putin, Dağlık Karabağ’da çatışan Ermenistan ve Azerbaycan’a ateşkes çağrısında bulundu. Putin, Rusya Ermenistan’ı koruma yükümlülüğüne sahip olmadığını ifade ederek, “Azerbaycan ile savaş Ermenistan topraklarında gerçekleşmiyor” dedi.

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus medyası aracılığı ile yaptığı çağrıda, Ermenistan işgalindeki Dağlık Karabağ’da yaşananları bir ‘trajedi’ olarak nitelendirerek, Ermenistan ve Azerbaycan’a ateşkes çağrısında bulundu.

    RUSYA ERMENİSTAN’I KORUMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNE SAHİP DEĞİL

    Öte yandan Azerbaycan topraklarını işgal ederken Rusya’nın desteğini alan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın, Azerbaycan karşısında yardım alabilme umudu tükendi. Putin, Rus medyasına verdiği demeçte “Rusya Ermenistan’ı koruma yükümlülüğüne sahip değil çünkü Azerbaycan ile savaş Ermenistan topraklarında gerçekleşmiyor” dedi.

  • BM ve AB’den ‘Maraş’ tepkisi

    BM ve AB’den ‘Maraş’ tepkisi

    KKTC’de Kapalı Maraş sahilinin tekrardan açılmasına Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Yunanistan’dan tepki geldi.

    Birleşmiş Milletler, karardan endişe duyulduğunu belirtti. BM, “Ada’da gerginliği artıracak, diyalog ve müzakerelerin başarılı olmasına gölge düşürecek, tek taraflı eylemlerden kaçınılması” çağrısı yaptı.

    AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise, kararın Kıbrıs müzakerelerini yeniden başlatma çabalarını daha karmaşık hale getirebileceğini söyledi.

    Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Yunanistan, Türkiye’nin Maraş sahiline giriş iznini genişletmesine ilişkin kararını kınıyor” ifadelerini kullandı.

  • Meksikada aniden ölen 189 gencin ölüm nedeni belli oldu

    Meksikada aniden ölen 189 gencin ölüm nedeni belli oldu

    ABD’deki Montana Üniversitesi’nden Lilian Calderon-Garciduena tarafından yönetilen ve Environmental Research dergisinde yayımlanan araştırmada, çocukların ve genç insanların beyin saplarında, hava kirliliğinden kaynaklı küçük parçacıkların kanıtı keşfedildi.

    ABD’deki Montana Üniversitesi’nden Lilian Calderon-Garciduena tarafından yönetilen ve Environmental Research dergisinde yayımlanan araştırmada, çocukların ve genç insanların beyin saplarında, hava kirliliğinden kaynaklı küçük parçacıkların kanıtı keşfedildi.

    Araştırmada bulguların, Alzheimer ve Parkinson’da olduğu gibi, moleküllere zarar verebileceği düşünülüyor. Araştırma, Meksika’nın başkentinde aniden ölen ve yaşları 11 aydan 27 yaşında kadar değişmekte olan 186 gencin beyinleri, çalışmanın bir parçası olarak parçalara ayrıldı. Araştırmada, hava kirliliğinin Alzheimer ve Parkinson hastalığını da tetikleyici bir unsur olduğu ifade edildi.

    HAVA KİRLİLİĞİ PARÇACIKLARI BEYİN SIZIYOR

    Çalışılan tüm kişilerin beyinlerinde gri maddede kirlilik olduğuna dair kanıtların olduğu ve araştırmacıların, nefes aldıktan sonra kan dolaşımı ile hava kirliliği parçacıklarının organa girdiğine belirtti. Nanopartiküller, Parkinson hastalığının ilerlemesi için çok önemli bir alan olan siyah maddede (substantia nigra) keşfedildi. Ancak, Meksika’nın havası kirli başkenti değil de kirlenmemiş bölgelerde yaşayan insanların beyinlerinde, çevre kirliliğine yol açan maddelerden hiçbir iz olmadığı belirtildi. Dünya genelinde her 10 kişiden 9’undan fazlasının, çevre kirliliğine yol açan maddeler nedeniyle havanın güvenli olmadığı kabul edilen bölgelerde yaşadığı belirtildi.

  • DSÖ, koronavirüs aşısı için tarih verdi

    DSÖ, koronavirüs aşısı için tarih verdi

    DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, yeni tip corona virüse (Covid-19) karşı bir aşının yıl sonuna kadar hazır olabileceğini bildirdi.

    Ghebreyesus, İsviçre’nin Cenevre kentinde bugün sona eren, DSÖ Yönetim Kurulu’nun “Covid-19 ile mücadele özel oturumu”nda konuştu.

    “Covid-19 için aşılara ihtiyacımız olacak ve bu yılın sonuna kadar bir aşıya sahip olabileceğimizi umuyoruz.” diyen Ghebreyesus, bu konuda umutlu olduğunu ifade etti.

    Ghebreyesus, dünya genelinde yaygın bir aşılama kampanyasının ne zaman başlayacağına ilişkin ise detay vermedi.

    Her konuşmasında olduğu gibi yine “küresel dayanışma” çağrısında bulunan Ghebreyesus, Covid-19 aşıları üretildikten sonra ülkelere eşit dağıtımını sağlamak için dünya liderlerine siyasi kararlılık çağrısında bulundu.

    DSÖ eş güdümünde yürütülen Kovid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı (COVAX) vasıtasıyla, 2021 sonuna kadar 2 milyar doz aşı dağıtılması hedefleniyor.

  • Dünya Meteoroloji Örgütü: Antarktika üzerindeki ozon deliği maksimum büyüklüğe ulaştı

    Dünya Meteoroloji Örgütü: Antarktika üzerindeki ozon deliği maksimum büyüklüğe ulaştı

    Dünya Meteoroloji Örgütü (DMÖ), Antarktika üzerindeki ozon deliğinin yıllık maksimum büyüklüğüne ulaştığını ve son yılların “en büyük ve en derinlerinden biri” olduğunu bildirdi.

    Birleşmiş Milletlerin (BM) alt kuruluşu olan DMÖ’nün Sözcüsü Clare Nullis, BM Cenevre Ofisi’nde düzenlenen basın toplantısında, “Copernicus Atmosfer İzleme Servisi’nden bilim adamları, Antarktika üzerindeki ozon deliğinin son yıllardaki en büyük ve en derin deliklerden biri olduğunu doğruladı.” dedi.

    Nullis, ozon tabakasının (stratosfer), ultraviyole adı verilen ve insanlık için son derece zararlı olan ışınların yüzde 99’unu emme özelliğine sahip bulunduğuna dikkati çekti.

    Ozon tabakasındaki incelmenin doğrudan stratosferdeki sıcaklıkla ilgili olduğunu belirten Nullis, şunları kaydetti:

    “Bunun nedeni, ozonun kimyasal olarak yok edilmesinde önemli bir role sahip olan kutupsal stratosferik bulutların yalnızca -78 santigrat derece altındaki sıcaklıklarda oluşmasıdır. Ancak temelde bu bulutlardaki buz, ozon bölgesini yok edebilecek bir reaksiyonu tetikler. Bu nedenle, bu yıl büyük ozon deliğini görüyoruz.”