Kategori: Dünya

  • Fransız Siyaset Bilimci: Macron hata yapıyor

    Fransız Siyaset Bilimci: Macron hata yapıyor

    Fransız siyaset bilimci Saint-Prot, “Macron Fransa’yı temsil etmekten uzak birisi, tutumu çok tehlikeli ve Yunanistan ile Kıbrıs’ı (Rum yönetimi) tansiyonu yükseltmeye cesaretlendiriyor” dedi.

    Fransız siyaset bilimci ve Paris Jeopolitik Araştırmalar Gözlemevi Genel Direktörü Charles Saint-Prot, “Macron Doğu Akdeniz’de Yunanistan’ı destekleyerek hata yapıyor. Burada Fransa’nın çıkarları söz konusu olmamalı. Macron bir ülkeyi destekleyerek ve diğer ülkeye karşı durarak hata yapıyor.” dedi.

    Saint-Prot, Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Doğu Akdeniz’deki girişimlerini AA muhabirine değerlendirdi.
    “Macron Fransa’yı temsil etmekten uzak birisi, tutumu çok tehlikeli ve Yunanistan ile Kıbrıs’ı (Rum yönetimi) tansiyonu yükseltmeye cesaretlendiriyor.” diyen Saint-Prot, Fransız Cumhurbaşkanının birçok konuda Türkiye karşıtı siyaset izlemesinin Fransa’nın siyasi geleneklerine aykırı olduğunu belirtti.

    Saint-Prot, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e karşı birçok taviz veren Fransa’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı sert olduğuna dikkati çekti.

    “Macron dünyanın büyük bir kısmını güldürdüğünün farkında değil”
    “Macron, 1968 sonrası tarih bilmeyen, tarih bilinci olmayan ve duyguyu (evrensel) aklın önüne geçiren nesle ait. Ancak duygu siyasette iyi bir rehber değildir.” ifadesini kullanan Saint-Prot, Yunanistan’ın Fransa’dan satın alacağı 18 Rafale tipi savaş uçağının ücretini nasıl ödeyeceğinin merak konusu olduğunu söyledi.

    Saint-Prot, “Fransa ile Türkiye arasında silahlı çatışma olmayacak. Macron’un pozisyonu Washington, Londra ve Berlin’i güldürüyor. Bunlar önemli başkentler. Batılı ülkeler Macron’un pozisyonunu anlamıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

    Fransa Cumhurbaşkanı’nın “Türk halkına değil Erdoğan hükümetine karşı açık ve sert olmalıyız” sözlerine değinen Saint-Prot, “Macron’un Türk halkına karşı öfkeli olmaması iyi bir şey. Macron kası olmayan yerde kaslarını göstermek istiyor. Macron güçlü olduğunu göstermek için Türkiye’yi kullanıyor, dünyanın büyük bir kısmını güldürdüğünün farkında değil.” dedi.

    “Macron yanlış yolda”

    Saint-Prot, Macron’un bu konularda aşırı sağcılar gibi konuştuğuna dikkati çekti.

    Macron’un Türkiye’yi hedef almasını ciddiyetsizlik olarak nitelendiren Saint-Prot, “Dış siyaset (Fransa’da) seçim kazanmanın yolu değil. Macron yanlış yolda. Macron’un Türkiye’ye karşı siyaset izlemesinin sebebi seçimler olabilir.” yorumunu yaptı.

    Saint-Prot, Cumhurbaşkanı’nın ülkesinin eksiklerini gizlemek için Avrupa’yı arkasına almaya çalışmasının normal olmadığını dile getirdi.

    “Fransa Türkiye ile anlaşmaya çalışmalı”

    Macron’un dış siyaset konusunda kimseye danışmadığını ifade eden Saint-Prot şunları kaydetti:

    “Macron, Akdeniz konusunda hiçbir şey bilmiyor. Bir taraftan Akdeniz’e kıyısı olmayan güçler ve burada işi olmayan ülkeler olan Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD’nin desteklenip diğer taraftan bir Akdeniz ülkesi (Türkiye) düşman yapılmamalı. Fransa Türkiye ile anlaşmaya çalışmalı. Anlaşmazlıklar olabilir ancak şu an Macron ve Fransız hükümetinin Türklere karşı kini var. Bu anlaşılamaz ve Fransa’nın Akdeniz’deki rolüne yakışmıyor.”

    Saint-Prot, Fransa’nın Doğu Akdeniz’de ateşe körükle gitmemesi ve yapıcı diyalogdan yana olması gerektiğini vurgulayarak “Macron Doğu Akdeniz’de Yunanistan’ı destekleyerek hata yapıyor. Burada Fransa’nın çıkarları söz konusu olmamalı. Macron bir ülkeyi destekleyerek ve diğer ülkeye karşı durarak hata yapıyor. Böyle yapılmasıyla Fransa, diyaloğu seçen ve tarafları birbirlerine yakınlaştıran ülke olma şansını kaybediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

  • Gürcistan’da BM Dünya Turizm Örgütü Yürütme Kurulu 112. Toplantısı başladı

    Gürcistan’da BM Dünya Turizm Örgütü Yürütme Kurulu 112. Toplantısı başladı

    Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) Yürütme Kurulu 112. Toplantısı’nın açılışı yapıldı.

    Toplantının açılış konuşmasını yapan Gürcistan Başbakanı Giorgi Gakharia, ülkesinin böyle bir toplantıya ev sahipliği yapmasından büyük memnuniyet duyduklarını belirtti.

    Konuşmasında, “Günümüzde turizm, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının dünya çapında yayılmasından en çok etkilenen sektörlerden biri.” ifadesini kullanan Gakharia, ülkesindeki turizm sektörünün de Kovid-19 salgını nedeniyle ciddi sorunlar yaşadığını kaydetti.

    Bir yandan salgına karşı mücadele ederken diğer yandan ülkede turizm sektörünün güçlendirilmesi ve Gürcistan’ın uluslararası arenada tanınırlığının artırılması için çeşitli faaliyetleri sürdürdüklerini dile getiren Gakharia, “Gürcistan yeşil bir ülke statüsüne ulaştı ve bugün uluslararası arenadaki en güvenli turizm ülkelerinden biri. Bu da kriz sonrası dönemde yeni bir ekonomik gelişme aşamasına geçmemize izin veriyor.” dedi.

    Açılışta konuşan UNWTO Genel Sekreteri Zurab Pololikashvili de dünya genelinde Kovid-19 salgınının olumsuz etkilediği turizm sektörünün yeniden toparlanması için BM’den somut destek aldıklarını söyledi.

    Kovid-19 salgının başlamasından bu yana UNWTO Yürütme Kurulu olarak ilk kez bir toplantı yapabildiklerini ifade eden Pololikashvili, “Dünyadaki salgın nedeniyle turizm risk altında ancak Dünya Turizm Örgütü Konseyi salgından bu yana ilk kez toplandığı için bugün gerçekten tarihi bir gün.” dedi.

    “Boş şehirler ve kapalı müzeler görmek çok zor. Bu duruma çare bulmanın tek yolu bizim tutumumuz ve BM’nin bize verdiği somut destek. Onlara bu destek için teşekkür etmek istiyorum.” ifadesini kullanan Pololikashvili, toplantının düzenlenmesine verdiği destek için Gürcistan yönetimine de teşekkür etti.

    Toplantının açılışına ayrıca video konferans yoluyla BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de katıldı.

    UNWTO Yürütme Kurulu 112. Toplantısı yarın sona erecek.

  • KKTC’de cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, vizyonunu açıkladı

    KKTC’de cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, vizyonunu açıkladı

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı ve Ulusal Birlik Partisinin (UBP) cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, 11 Ekim’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için vizyonunu kamuoyu ile paylaştı.

    UBP Basın Bürosundan yapılan yazılı açıklamaya göre, cumhurbaşkanı adayı Tatar, sosyal medyadan düzenlenen bir etkinlikte gelecek dönem vizyonunu açıkladı. Vizyon tanıtım etkinliğine, Tatar’ın yanı sıra UBP’nin Onursal Başkanı ve KKTC’nin 3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bakanlar, milletvekilleri ve belediye başkanları da katıldı.

    “Yeni bir geleceğe yürüyoruz” sloganıyla düzenlenen etkinlikte konuşan Tatar, “Artık ayağa kalkma ve yepyeni bir geleceğe yürüme zamanıdır. Kıbrıs konusunda masaya artık yeni alternatifler gelecek, Kapalı Maraş’ı insanlığa kazandıran yeni bir açılım gelecek, Mavi Vatan’la ülkemize zenginlik gelecek, Türkiye ile ilişkilerimizin daha da güçlendiği yeni bir dönem gelecek ve Kıbrıs Türk halkıyla iç içe, halka açık bir cumhurbaşkanlığı gelecek.” ifadelerini kullandı.

    Tatar, Kıbrıslı Türklerin 450 yıldır bu topraklarda olduğunu hatırlatarak yüzyıldan fazladır da kendi vatanlarında bir varoluş, özgürlük ve egemenlik mücadelesi verdiklerini kaydetti.

    Yok edilmek istenen bir topluluk noktasından, devlet sahibi bir halk noktasına birlikte mücadele ederek ulaştıklarına vurgu yapan Tatar, UBP’nin adayı olarak cumhurbaşkanlığı seçimine katılmaktan onur ve gurur duyduğunu kaydetti.

    Ersin Tatar, “Sorumluluğumun bilincindeyim. Beklentilerinizin ne olduğunu çok iyi biliyorum.” dedi.

    Seçildiği andan itibaren, her zaman olduğu gibi, halkla iç içe olmaya devam edeceğini söyleyen Tatar, hükümetle çatışan, her şeyden şikayet eden değil, Kıbrıs Türk halkının sorunlarına somut çözümler bulmak için durmaksızın çalışan bir cumhurbaşkanı olacağını ifade etti.

    Tatar, “Bu topraklarda yaşayan istisnasız her kesimden, her görüşten ve her düşünceden insanımızı kucaklayan bir cumhurbaşkanı olacağım.” dedi.

    KKTC olarak egemenlik, güvenlik ve refah için onurlu bir mücadele yürüttüklerini belirten Tatar, kendi ayakları üzerinde duran bir yapı ve gelecek inşa etme çabasında olduklarını söyledi.

    “Rum tarafıyla görüşmeye açık olacağım”

    Rum yönetimi ile siyasetçilerinin mevcut zihniyeti değişmeden, Kıbrıs’ta statükoyu değiştirecek, iki halkı barış içinde huzura taşıyacak bir anlaşmanın mümkün olmadığına işaret eden Tatar, Kıbrıs Türk halkının iki devletli, iki bölgeli, egemen eşitliğe dayalı ve her iki tarafın da üzerinde anlaştığı bir çözüme hazır olduğunun altını çizdi.

    Tatar, KKTC Cumhurbaşkanı’nın, Kıbrıs Türk halkının yararına olmayan, kendilerini 1974 öncesine götürecek yolu açacak hiçbir çözüme evet diyemeyeceğini belirterek Kıbrıs Türk halkının ana vatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünden, kendi iradesine sahip çıkmaktan ve devletinden asla vazgeçmeyeceğini kaydetti.

    “Rum tarafıyla görüşmeye açık olacağım. Seçimden hemen sonra Cumhurbaşkanlığında oluşturacağımız uzman danışma heyetiyle artık federasyon dışındaki alternatif çözüm önerilerini de masaya getireceğim.” diyen Başbakan Tatar, “Ancak amacı, hedefi, takvimi belli olmayan hiçbir sürecin içinde yer almaya niyetim yoktur. Halkıma bir beş yıl daha asla kaybettirmeyeceğim.” ifadelerini kullandı.

    Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “Tek yol federasyon, Rum tarafıyla ancak ben anlaşırım, bu işi çözersem ben çözerim” dediğini ama çözümü gerçekleştiremediğini ifade etti.

    “Maraş’ın açılması Kıbrıs konusunda önemli dönüm noktalarından biri olacaktır”

    Kapalı Maraş açılım sürecine de değinen Tatar, hedeflerinin Maraş’ı 1974 öncesi sahipleri için açmak, özgürleştirmek olduğunu aktardı.

    Tatar şunları kaydetti:

    “Kapalı Maraş’ın dünyaya yeniden açılmasıyla ortaya çıkacak refah ve zenginlikten Kıbrıs Türk halkının, KKTC’nin de yararlanmasını sağlamak hedefimizdir. Maraş’ı uluslararası hukuka uygun biçimde, oradaki mülklerin eski sahiplerinin haklarını gözeterek, devletimizin idaresinde ve Gazimağusa Belediyesinin bir bölgesi olarak açmak hepimizin çıkarınadır.

    Maraş’ın yeniden Kıbrıs’a ve dünyaya açılması, iki halk arasında kalıcı bir barışın tesis edilebileceğinin de simgesi olacaktır. İnanıyorum ki Maraş’ın açılması, Kıbrıs konusunda önemli dönüm noktalarından biri olacaktır.”

    “Türkiye ile aramızdaki ilişki karşılıklı saygı, sevgi ve iş birliğine dayanmaktadır”

    Başbakan Tatar, dış politikadan, eğitime, spordan sanata, tarımdan ticarete, sağlıktan sanayiye kadar hayatın ve ekonominin her alanında KKTC’nin yanında dimdik duran bir Türkiye Cumhuriyeti olduğunun altını çizerek, Türkiye ile KKTC’yi daha da güçlendirecek, zenginleştirecek, kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayacak yeni proje ve iş birliklerinin artarak devam edeceğine vurgu yaptı.

    “Türkiye ile aramızdaki ilişki karşılıklı saygı, sevgi ve iş birliğine dayanmaktadır. Kardeşlik esasına, sevgiye, saygıya dayanmaktadır. Kıbrıs Türkü’nün kimliğiyle, devletiyle var olması bizim için olduğu kadar Türkiye için de önemlidir ve Türkiye bunun gereğini yerine getirmektedir.” diyen Tatar, iki ülke arasındaki iş birliğini kardeş devlet esasına dayalı olarak en ileri noktaya taşımaya gayret edeceğini dile getirdi.

    Cumhurbaşkanı Akıncı’nın son beş yıllık görev süresi içinde KKTC’nin en büyük destekçisi olan Türkiye ile doğru, sağlıklı ilişki kurmayı başaramadığını belirten Tatar, Akıncı’nın belirli bir kesimin oyları için Türkiye’yi en hassas konularda eleştirdiğini ifade etti.

    Yunanistan’ın ve onun kontrol alanındaki Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Doğu Akdeniz’de uyguladığı politikaların esas itibarıyla Türkiye ve KKTC düşmanlığı üzerine kurulduğuna işaret eden Tatar, şu değerlendirmede bulundu:

    “Yunan devleti ve Rum yönetimi, Türkiye’yi bölgede yalnızlaştırmak, KKTC’ye ve Kıbrıs Türk halkına verdiği desteği engellemek, Akdeniz’i Türkiye’ye ve KKTC’ye kapatmak istemektedir. Ancak onlar ne isterse yapsınlar, bizler bugünümüz ve geleceğimiz için denizlerdeki, gökyüzündeki, karadaki haklarımıza Türkiye ile birlikte sahip çıkacağız. Bu bağlamda ‘Mavi Vatan’ bizler için büyük önem taşımaktadır. Mavi Vatan’a sahip çıkmak, Kıbrıs Türk halkının refahının, zenginliğinin, çocuklarımızın geleceğinin bir gereğidir.” dedi.

  • Polis tarafından öldürülen Taylor’un ailesine 12 milyon dolar

    Polis tarafından öldürülen Taylor’un ailesine 12 milyon dolar

    ABD’nin Kentucky eyaletinde siyah Breonna Taylor’ın martta evine giren polis tarafından öldürülmesinden dolayı ailesine 12 milyon dolar tazminat ödeneceği bildirildi.

    ABD’nin Kentucky eyaletinde siyahi Breonna Taylor’ın Mart’ta evine giren polis tarafından öldürülmesinden dolayı ailesine 12 milyon dolar tazminat ödeneceği bildirildi. Louisville Belediye Başkanı Greg Fischer, ayrıca, polis uygulamalarını yeniden düzenleyeceklerini ifade etti.

    Fischer, Taylor’un annesi Tamika Palmer için, ” Yaşadığı acıyı hayal bile edemiyorum ve Breonna’nın ölümü için çok üzgünüm” dedi.

    NE OLMUŞTU?

    Acil tıp teknisyeni siyah ABD’li Breonna Taylor (26) geçtiğimiz mart ayında polisin evine yaptığı baskında yatak odasında vurularak hayatını kaybetmişti. Taylor’ın ölümü, Floyd’un gözaltına alınırken öldürülmesinin ardından tüm ülkede ırkçılığı ve polis şiddetini kınayan protestoların yayılmasıyla yeniden gündeme gelmişti.

  • Erdoğan’dan Japonya’nın yeni Başbakanı Suga Yoşihide’ye tebrik

    Erdoğan’dan Japonya’nın yeni Başbakanı Suga Yoşihide’ye tebrik

    Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Japonya Başbakanlığına seçilen Suga Yoşihide’ye tebrik mektubu gönderdi.

    İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlık ve Liberal Demokrat Parti Genel Başkanlığına seçilen Suga Yoşihide’yi tebrik ederek yeni görevinin hayırlı olmasını diledi.

    Türkiye ile Japonya arasındaki tarihi dostluk bağlarının temellerinin 130 yıl önce, bugün 16 Eylül 1890’da Kushimoto’da “Ertuğrul Fırkateyni Hadisesi” ile atıldığını anımsatan Erdoğan, “Zatıalilerinin bu önemli göreve, böyle anlamlı bir tarihte seçilmiş olması dostluk tarihimiz açısından fevkalade güzel bir tevafuk olmuştur. Bu köklü dostluğumuzu, 2013 yılında kurduğumuz stratejik ortaklık anlayışı temelinde, zatıalilerinin liderliğinde ve değerli katkılarıyla daha da ileri seviyelere taşımayı temenni ediyorum.” ifadelerini kullandı.

    Japonya’nın uluslararası toplumun saygın ve önde gelen bir üyesi olarak küresel istikrar, barış ve refaha sağladığı katkıları takdirle izlediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Coğrafi mesafelerin ötesinde birbirine gönül komşusu olan Türk ve Japon milletlerinin, samimi ortak gayretlerimizle uluslararası topluma yön verecek katkılar sunabileceklerine tüm kalbimle inanıyorum. Bu anlayışla, ikili, bölgesel ve uluslararası konularda zatıaliniz ile yakın iş birliği içinde çalışmaktan memnuniyet duyacağım. Bu vesileyle sağlık ve mutluluğunuz ile dost Japon halkının esenlik ve refahı için en kalbi dileklerimi yineliyorum.

  • Hindistan’da yıldırım isabet eden 28 kişi öldü

    Hindistan’da yıldırım isabet eden 28 kişi öldü

    Hindistan’ın Uttar Pradeş ve Bihar eyaletlerinde gök gürültülü sağanak sırasında yıldırım isabet eden 28 kişinin öldüğü bildirildi.

    Times of India’da yer alan habere göre yetkililer, 28 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan yıldırım düşmelerinin eyaletlerin farklı bölgelerinde olduğunu belirtti. Meteoroloji Departmanı yağışlı havanın 3-4 gün daha devam etmesinin beklendiği konusunda uyardı.

    Bihar ve Uttar Pradeş eyaletlerinde mart-temmuz aylarında aralarında çiftçi, işçi ve çobanların bulunduğu 400’ün üzerinde kişi yıldırımlar dolayısıyla ölmüştü.

    Güney Asya’da haziran-eylül döneminde etkili muson yağışları, her yıl büyük çaplı doğal afet ve kazalara yol açıyor.

    Hindistan’da her yıl 2 bin civarı kişi yıldırım çarpmaları sonucu yaşamını yitiriyor.

  • Danimarka’da sığınmacıların ülkeye kabulü için gösteri yapıldı

    Danimarka’da sığınmacıların ülkeye kabulü için gösteri yapıldı

    Avrupa’da birçok ülkenin yanan sığınmacı kampı Moria’daki düzensiz göçmenleri ülkesine kabul edecek olmasına karşın, Danimarka’nın bu yönde bir adım atmaması protesto edildi.

    Başkent Kopenhag’da düzenlenen gösteride, Yunanistan’ın Midilli Adası’nda bulunan ve kötü yaşam koşullarıyla adından söz ettiren Moria sığınmacı kampında, geçen hafta çıkan yangın sonrasında barınacak yerleri kalmayan düzensiz göçmenler arasında bulunan refakatsiz çocukların ülkeye getirilmesi istendi.

    Halklararası Yardımlaşma (Mellemfolkeligt Samvirke) adlı sivil toplum kuruluşu öncülüğünde Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Yardımseverler Takımı (Team Humanity) ve Danimarka Mülteci Yardım Kuruluşu Gençlik Kolları (Dansk Flygtningehjælp Ungdom) tarafından yapılan gösteride, Danimarka’nın da diğer Avrupa ülkeleri gibi Moria sığınmacı kampındaki refakatiz çocukları ülkeye getirmesi çağrısı yapıldı.

    Sosyal mesafeye dikkat edilerek ve maske takılarak düzenlenen gösteriye katılan binlerce kişi Moria’daki göçmenler için saygı duruşunda bulundu. Göstericiler, ellerinde oyuncakların yanı sıra “Moria’daki çocuklara tahliye! Hemen şimdi!” ve “AB utan!” yazılı dövizler taşıdı.
    Halklararası Yardımlaşma Genel Sekreteri Tim Whyte, parlamento binasının da yer aldığı Christiansborg Sarayı önündeki meydanda düzenlenen gösterinin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, Danimarka’nın Moria sığınmacı kampındaki refakatsiz çocuklar konusunda üzerine düşen sorumluluğu alması gerektiğini belirtti.

    Avrupa’dan sığınma talebinde bulunan mültecilerin toplandığı Moria’nın neredeyse yaşayan bir hapishaneye dönüştüğünü ifade eden Whyte, “Bunun sorumluluğunu Avrupa genelinde paylaşmamız gerekiyor. Sadece Yunanistan’ın bu sorumluluğu kaldıramayacağını hep birlikte gördük.” dedi.

    Whyte, 3 bin kişilik kapasiteyle inşa edilen kampta yangın çıktığında 13 bin kişinin yaşadığını hatırlatarak, “Şimdiye kadar Avrupa’da 14 ülke Moria sığınmacı kampında bulunan aileleri kabul edebileceklerini ve yasal hakları olan sığınma taleplerini işleme alacaklarını bildirdi. Danimarka’nın da bu ülkelerin arasına katılarak sorumluluk alması çok önemli.” ifadelerini kullandı.

    Danimarka’da yerel politikacıların ve birçok ailenin Moria’daki refakatsiz çocukları kabul etmeye hazır olduğunun altını çizen Whyte, refakatsiz çocukların kabul edilebilmesi için parlamentonun onay vermesi gerektiğini söyledi.

    Moria Kampı’nda 9 Eylül’de sabaha karşı farklı noktalarda çıkan yangın sonucu binlerce kişi evsiz kalmıştı.

  • Trump’tan aşı müjdesi!

    Trump’tan aşı müjdesi!

    ABD Başkanı Trump, koronavirüs (Covid-19) aşısının kısa zaman içerisinde dağıtıma hazır olabileceğini duyurdu.

    ABD’de 3 Kasım’da gerçekleştirilecek başkanlık seçimi mitingi için Philadelphia bulunan ABD Başkanı Donald Trump, ABC News kanalına konuştu. ABD Başkanı Trump, koronavirüs salgınıyla mücadeleye dair gelen soruları yanıtlarken aşının kısa zaman içinde dağıtıma hazır olabileceğini söylerek, “Aşıya çok yakınız. Gerçeği bilmek istiyorsanız; bir önceki yönetim olsaydı ABD Gıda ve İlaç Yönetimi (FDA) ve onaylar yüzünden aşının gelmesi yıllar sürebilirdi. Ama bizim aşıya ulaşmamıza haftalar kaldı, 3 -4 hafta içinde olabilir” dedi.

    ABD’DE 200 BİNDEN FAZLA KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

    ABD’de koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 200 bin 197’ye yükseldi.

  • İsrail, Gazze’de 10 noktayı vurdu

    İsrail, Gazze’de 10 noktayı vurdu

    İsrail ordusu, Gazze’de Hamas’a ait 10 noktanın vurulduğunu duyurdu.

    Ordunun Twitter hesabından yapılan açıklamada, aralarında patlayıcı ve savaş malzemeleri üretilen bir imalathane ve füze denemelerinin yapıldığı bir karargahın da bulunduğu Hamas’a ait 10 noktanın savaş uçaklarıyla vurulduğu belirtildi.

    Saldırının, dün Gazze’den İsrail’e atılan roket nedeniyle gerçekleştirildiği kaydedildi.

    İsrail ordusu, sabaha karşı Hamas’a ait noktaların vurulduğu sırada Gazze’den İsrail’e 13 roket atıldığını, bunlardan 8’inin etkisiz hale getirildiğini aktardı.

    Görgü tanıkları ise İsrail savaş uçaklarının, Gazze’nin kuzey ve güneyinde Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na ait noktaları vurduğunu ifade etti.

    Saldırılarda can kaybı yaşanmadı.

    Öte yandan, İslami Cihad’ın askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri, İsrail’e atılan roketlerin sorumluluğunu üstlendi.

    İsrail ordusundan dün yapılan yazılı açıklamada, Beyaz Saray’da İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn arasında ilişkileri normalleştirme anlaşmalarının imzalandığı dakikalarda abluka altındaki Gazze Şeridi’den İsrail tarafına roket atılması sonucu 2 kişinin yaralandığı duyurulmuştu.

    İsrail ile BAE ve Bahreyn arasında varılan “ilişkilerin normalleştirilmesine” yönelik söz konusu anlaşmalar dün Beyaz Saray’da imzalanmıştı.

  • Dünya genelinde koronavirüs bilançosu

    Dünya genelinde koronavirüs bilançosu

    Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs (Covid-19) nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı dünya genelinde 939 bin 192’ye, virüs tespit edilen kişi sayısı 29 milyon 730 bin 66’ya yükseldi. Dünya genelinde hastalığı yenerek iyileşenlerin sayısı ise 21 milyon 544 bin 716’ya ulaştı.

    Dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgını 140’tan fazla ülkede yayılmaya devam ediyor. En fazla vakaya sahip ülke olan ABD’de son paylaşılan verilere göre, toplamda 6 milyon 788 bin 147 vaka bulunuyor. Virüs kaynaklı toplam can kaybının ise 200 bin 197’ye ulaştığı bildirildi.

    GÜNEY AMERİKA’DA BİLANÇO ARTIYOR

    Güney Amerika kıtasında koronavirüs nedeniyle vaka ve ölü sayılarında artış sürüyor. En fazla vakaya sahip 3’üncü ülke olan Brezilya’da son paylaşılan verilere göre, toplamda 4 milyon 384 bin 299 vaka bulunuyor. Virüs kaynaklı toplam can kaybının ise 133 bin 207’ye ulaştığı bildirildi. Dünya genelinde vaka sayısı olarak 5’inci sırada bulunan Peru’da vaka sayısı 738 bin 20’ye yükselirken, virüs kaynaklı can kaybı 30 bin 927 olarak rapor edildi.

    İRAN’DA ÖLÜ SAYISI 23 BİN 453’E ÇIKTI

    İran’da salgın nedeniyle ölenlerin sayısının 23 bin 453’e ulaştığı, virüs teşhisi konulan kişi sayısının ise 407 bin 353’e çıktığı açıklandı.

    AVRUPA’DA VAKA SAYISINDA ARTIŞ SÜRÜYOR

    İspanya’da hızlı vaka artışı yaşanırken vaka sayısı 603 bin 167’ye, virüs kaynaklı ölü sayısı 30 bin 4 oldu. Fransa’da vaka sayısında artış sürüyor. Toplam vaka sayısı 395 bin 104’e ulaştı. Ülke genelinde koronavirüsten iyileşenlerin sayısının ise 89 bin 891’e çıktığı bildirilirken; toplam can kaybının da 30 bin 999’a yükseldiği aktarıldı.