Kategori: Dünya

  • Yunan vekil: Fransa’ya güvenerek hata yapıyoruz

    Yunan vekil: Fransa’ya güvenerek hata yapıyoruz

    Yunan Milletvekili Liana Kanelli katıldığı bir televizyon programında, Doğu Akdeniz konusunda Fransa’ya güvenmenin hata olduğunu belirtti.

    Kanelli Türkiye ile ilgili itiraflarda bulunarak, “Erdoğan stratejik bir akıl, Türkiye bölgesel bir süper güç, Fransa’ya güvenmekle hata yapıyoruz” dedi.

    “KİMSE BİZİ SEVDİĞİ İÇİN YUNANİSTAN’A GELMİYOR”

    Milletvekili Liana Kanelli, Doğu Akdeniz konusunda Fransa’ya güvenmenin hata olduğunu belirterek, “Kimse bizi sevdiği için Yunanistan’a gelmiyor. Yunan çıkarları için ölmüyor” dedi. Kanelli ayrıca, Türkiye’nin bölgesel bir süper güç olduğunu söyledi. Kanelli, konuk olduğu SKAİ televizyonunda Miçotakis hükümetinin Doğu Akdeniz politikasını eleştirdi. Yunanistan’ın Fransa’ya güvenmekle ölümcül bir hata yaptığını belirten Kanelli, “Bazıları Yunanistan, Fransa ittifakı sloganını atıyor. Zamanında Fransa Cumhurbaşkanı Giscard d’Estaing’ın buraya gelmesi için önündeki ağaçları kesiyorduk.” ifadelerini kullandı.

    İKİ CİDDİ İLETİŞİM HATASI YAPTIK

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türkiye’nin çıkarlarına sahip çıkan stratejik akıl olduğunu dile getiren Kanelli şunları söyledi: “Bana göre iki ciddi iletişim yanlışlığı yaptık. Erdoğan sultan, Erdoğan öyle, Erdoğan böyle. Erdoğan 20 yıldan beri içeride ve dışarıda ülkesi için yaptığı hamlelerle ayakta duran stratejik bir akıl. Türkiye bölgesel süper bir güç, buna itirazınız olamaz. Türkiye’yi büyük güçler ve NATO süper güç yaptı. Siz Türkiye’nin ekonomisinin güçsüz olduğunu söylüyorsunuz ama NATO’nun İncirlik’teki kimyasal silahlarını göz ardı ediyorsunuz. Burada asıl mesele ve pazarlık konusu kimyasal silahlar İncirlik’te mi kalacak veya Yunanistan’a Araksos üssüne mi gelecek, bunu gözardı ediyorsunuz. Biz Yunanistan’ın adalar ülkesi olduğunu, hangi ada ana karaya ne kadar uzak veya yakın bunu tartışıyoruz, Yunanistan adalar ülkesi değil, hem anakara parçasından oluşan hem de adalardan oluşan bir ülke. Burada asıl mesele Türkiye’yi süper güç yapan NATO. Buna bakmak lazım. Pazarlıklar tabii ki yapılacak, ancak biz KKE Partisi olarak ülkenin sınırlarının asla pazarlık konusu olamayacağını defalarca söyledik. Bu yönde hareket etmek gerekmektedir.” dedi.

  • Hollanda’da aşırı sağcı lider Geert Wilders, azınlık gruba hakaretten suçlu bulundu

    Hollanda’da aşırı sağcı lider Geert Wilders, azınlık gruba hakaretten suçlu bulundu

    Hollanda’da yüksek mahkeme, aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders’i “azınlık gruba hakaret etmekten” suçlu buldu.

    Mahkemeden yapılan açıklamada, Mart 2014’te Faslılar hakkında yaptığı açıklamalar nedeniyle 6 yıldır yargılanan Wilders’in “bir gruba hakaret” nedeniyle suçlu bulunduğu ancak 4 yıl önce alt mahkeme tarafından verilen kararda belirtilen “ayrımcılığa teşvik” ve savcının taleplerinden biri olan “nefret söylemi” suçlarından beraat ettiği belirtildi.

    Açıklamada, demokratik olarak seçilen bir milletvekili için yıllardır yaptığı açıklamalardan dolayı yeterli bir bedel ödediğinden dolayı Wilders’e savcılık tarafından talep edilen 5 bin avro cezanın ayrıca verilmeyeceği kaydedildi.

    Dava 6 yıl önce açılmıştı

    PVV liderine karşı yargı süreci, 19 Mart 2014 tarihinde düzenlenen yerel seçimler sırasında yaptığı açıklamalardan sonra başlamıştı.

    Wilders, seçim sonuçlarının değerlendirildiği toplantıda parti üyelerine, “Bu şehirde ve Hollanda’da çok mu, az mı Faslı istiyorsunuz?” sorusunu sormuş, ardından aldığı “Az, az” cevabı üzerine, “Gereğini yaparız” açıklamasında bulunmuştu.

    Toplumda büyük tepkiye yol açan bu sözlerden sonra aralarında Faslı sivil toplum örgütleri ve Hollandalı bazı belediyelerle kurumların da olduğu geniş bir kesim tarafından Wilders aleyhine savcılığa 6 bin 400 civarında suç duyurusunda bulunulmuştu.

    Mahkeme, Wilders’i azınlık bir gruba hakaret ve ayrımcılığa teşvik nedeniyle suçlu bulmuş ancak bunun demokratik olarak seçilen bir milletvekili için yeterli bir ceza olduğu gerekçesiyle Wilders’e ayrıca ceza verilmemesine hükmetmişti. Wilders, hakkında açılan davada “nefret söylemi” suçundan ise beraat etmişti.

    Hem Wilders, hem de Hollanda Savcılığı alınan kararı yüksek mahkemeye taşımıştı.

  • Covid-19 tedavisi gören İtalya Eski Başbakanı Berlusconi hastaneye kaldırıldı

    Covid-19 tedavisi gören İtalya Eski Başbakanı Berlusconi hastaneye kaldırıldı

    Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalandığı açıklanan İtalya’nın eski başbakanlarından Silvio Berlusconi, tedbir maksatlı hastaneye kaldırıldı.
    İtalyan basınında çıkan haberlerde, 83 yaşındaki Berlusconi’nin perşembe gecesi gösterdiği bazı Kovid-19 belirtilerinin ardından tedbir maksatlı Milano’daki San Raffaele Hastanesine kaldırıldığı ve burada bazı tetkik ve testlerden geçirildiği belirtildi.

    Berlusconi’nin klinik durumunun endişelenmeyi gerektirecek bir evrede olmadığı, yapılan tetkikler sonucunda çift taraflı zatürre başlangıcı tespit edildiği ifade edildi.

    Berlusconi’nin partisi Forza Italia Senatörü Licia Ronzulli de Rai3’teki Agora programında, “Berlusconi, geceyi hastanede geçirdi. Kovid-19’un ilerlemesini izlemek için ihtiyaten hastaneye kaldırılması gerekiyordu, durumu iyi.” dedi.

    Bu arada, partiden yapılan açıklamada da liderlerinin durumuna ilişkin endişeye yol açan haberlere itibar edilmemesi ve özel hayata saygı duyulması çağrısında bulunuldu.

    Silvio Berlusconi, geçen çarşamba günü Kovid-19 testinin pozitif çıkması ardından kendisini Arcore kasabasındaki villasında karantinaya almıştı.

  • Avrupa’nın en büyük genelevi koronavirüs nedeniyle iflas etti

    Avrupa’nın en büyük genelevi koronavirüs nedeniyle iflas etti

    Almanya’nın Köln kentinde bulunan 11 katlı, 9 bin metrekare kullanım alanlı ‘Pascha’ isimli genelev koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle iflas duyurusunda bulundu.

    Almanya’nın Köln kentinde bulunan Ehrenfeld semtindeki genelevin iflas başvurusunda bulunduğu bildirildi. Alman basınında yer alan haberde, Avrupa’nın en büyük genelevlerinden biri olduğu belirtilen işletmenin iflasının, koronavirüs salgını nedeniyle ülke genelinde bu tip işletmelerin kapatılmış olmasından kaynaklandığı belirtildi.

    60 KİŞİNİN İŞİNE SON VERİLDİ

    Genelevi işleten şirketin genel müdürü Armin Lobscheid, Köln Asliye Hukuk Mahkemesi’ne iflas başvurusunu verdi. Ehrenfeld Horn caddesi üzerinde 11 katlı bir binada faaliyet gösteren işletmenin maliyetlerini karşılayamadığı ve binada temizlikten güvenlik görevlilerine kadar 60 kişinin çalıştığı bildirildi. Ayrıca, salgının başından beri hiçbir geliri olmayan işletmenin, çalışanlarına maaş ödemesi yapamadığı da ifade edildi. Öte yandan, Pascha’da 126 özel oda, bir restoran, güzellik merkezi, butik, çamaşırhane, güneşlenme merkezi, büfe gibi yerlerin dışında kendi özel gazeteleri bile vardı.

  • Beyrut’taki patlamada enkazdan nabız sinyali!

    Beyrut’taki patlamada enkazdan nabız sinyali!

    Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta 4 Ağustos’ta gerçekleşen devasa patlamayla yıkılan binalardan birinde, nabız ve soluk alış verişi tespit edilerek yeniden kurtarma çalışması başlatıldı.

    Şili’den gelen yardım ekibinin tespit ettiği yaşam belirtisinin kaynağına ulaşmak için çalışmalar sürüyor.

    Şilili yardım ekibine ait kurtarma köpeği “Flash”, yıkılan bir binanın enkazında yaşam izlerine rastlayarak ekibini uyardı. Ekipler ses tespit araçlarıyla yaptıkları taramada enkaz altında dakikada 18 – 19 kalp atışı tespit etti.

    Hava sıcaklığının Lübnan’da haftalardır oldukça yüksek seyretmesi nedeniyle, enkaz altında bir ay sonra yaşam belirtisi bulmaya yönelik beklenti düşüktü.

    Ekipmanlarının kalp atışı ve soluk alışverişi tespit ettiğini duyuran Şilili gönüllü Francesco Lermondo, enkaz altından bir kişinin bir ay sonra sağ çıkarılmasının çok nadir görülse de mümkün olabileceğini kaydetti.

    Kurtarma çalışmaları gece boyunca devam etti. Enkaz altındaki yaşam belirtisini dinlemek adına, etrafta bekleyenlerden telefonlarını kapatmaları ve sessiz olmaları istendi.

    Beyrut Valisi Marwan Abboud, olay yerinde yaptığı açıklamada, enkazların altında tarama yapabilecek araçlara sahip olmadıkları için yurt dışından gelen ekiplerin desteğini aldıklarını söyledi.

    4 Ağustos’ta Beyrut limanında gerçekleşen patlamada 191 kişi yaşamını yitirmiş, yaklaşık 6 bin kişi yaralanmış ve yüzlerce bina tahrip olmuştu.

    Patlamanın, liman bölgesinde tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitrat maddesinin infilak etmesi sonucu gerçekleştiği tespit edilmişti.

  • İngiltere’de okullarda koronavirüs patlaması

    İngiltere’de okullarda koronavirüs patlaması

    İngiltere’de okulların yaklaşık yüzde 40’ı geçtimiz Çarşamba günü yeniden öğrencilere kapılarını açtı.

    Sağlık Bakanlığı yetkilileri, okulların açılmasının ardından vaka sayılarında 3 kat artış meydana geldiğini kaydederek, Ülkedeki 7 okulda eğitim gören öğrencilerin evlerinde karantiya alındığını duyurdu.

    Yetkililer, İngiltere’nin farklı bölgelerinde öğrencilerin corona virüse yakalandıkları gerekçesiyle evlerine gönderildiğini ifade etti.

    6 KENT TEHLİKE ALTINDA

    Yetkilier, Greater Manchester, Yorkshire, Leicestershire, Lancashire ve Buckinghamshire’daki ilk ve orta dereceli okulların corona virüsten etkilendiğini duyurdu.

    Öte yandan, İngiltere’nin Marlow bölgesinde yer alan Sir William Borlase’in Dilbilgisi Okulu da, Yunanistan’ın Zante adasında düzenlenen bir partiden döndükten sonra corona virüs testi pozitif çıkan 20 öğrenci nedeniyle okulun eğitime başlayacağı tarihin ertelendiğini duyurdu.

  • Trump’tan aşı açıklaması

    Trump’tan aşı açıklaması

    Trump, Pennsylvania eyaletinde düzenlediği etkinlikte, seçmenlere hitap etti.

    ABD Başkanı, koronavirüs aşısıyla ilgili mesaj da verdi.

    ABD Başkanı Donald Trump, yeni tip corona virüse (Covid-19) karşı 3 aşı adayının son klinik aşamada olduğunu belirten Trump, “Aşı belki ekim sonundan önce dağıtılır. Bunu seçimler yaklaştığı için değil, insanların hayatını kurtarmak istediğimiz için yapacağız” açıklamasında bulundu.

     

     

  • “Silah ambargosunun kalkması Türkiye’yi hedeflemiyor”

    “Silah ambargosunun kalkması Türkiye’yi hedeflemiyor”

    ABD’nin Güney Kıbrıs Rum yönetimine (GKRY) akredite Büyükelçisi Judith Gail Garber, ABD’nin Rum kesimine yönelik silah ambargosunu kaldırma kararının Türkiye’yi hedeflemediğini savundu.

    Rum basınında yer alan habere göre, ABD ile GKRY arasındaki güvenlik ilişkisinin büyümeye devam ettiğini söyleyen Garber, ABD’nin GKRY’i Doğu Akdeniz’de “kilit ortak” olarak gördüğünü belirtti.

    Garber, ABD’nin Kıbrıs Rum kesimine uyguladığı silah ambargosunu kaldırmasının Türkiye’yi hedeflemediğini belirtirken, kararın, Doğu Akdeniz’de daha büyük güvenlik ve istikrar ile bölgedeki kötü niyetli aktörlere karşı mücadele için alındığını savundu.

    Garber, “Türkiye, ABD’nin çok değerli müttefikidir.” dedi.

    ABD, dün, Rum tarafına silah satışı kısıtlamasını, 1 Ekim 2020’den 30 Eylül 2021’e kadar kaldırma kararı almıştı.

    Kararı, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Rum lider Nikos Anastasiadis’e iletmişti.

    Karara Türk tarafından tepki

    ABD’nin kararına Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden de tepkiler gelmişti.

    Türkiye Dışişleri Bakanlığından söz konusu karara ilişkin yapılan yazılı açıklamada, “Doğu Akdeniz’de gerginliğin azaltılması amacıyla çaba harcanan bir dönemde, ABD’nin bölge barış ve istikrar ortamını zehirleyen bu tür bir kararın altına imza atması müttefiklik ruhuyla da bağdaşmamaktadır. ABD’nin bu kararını gözden geçirmesini, bölgede barış ve istikrarın tesisi için mevcut çabalara destek vermesini bekliyoruz ” ifadesi kullanılmıştı.

    KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Ersin Tatar ve Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da yaptıkları yazılı açıklamalarla ABD’nin Rum kesimine yönelik silah ambargosunu kaldırmasıyla ilgili karara tepki göstermişti.

  • Hindistan, PUBG dahil Çin bağlantılı 118 mobil uygulamayı yasakladı

    Hindistan, PUBG dahil Çin bağlantılı 118 mobil uygulamayı yasakladı

    Hindistan, aralarında popüler PUBG Mobile oyununun da bulunduğu Çin bağlantılı 118 mobil uygulamaya yasak getirdi.

    NDTV kanalındaki habere göre Hindistan İletişim, Elektronik ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığından yapılan açıklamada, bazı Çin menşeli uygulamaların ülkenin egemenliği, bütünlüğü, savunması, güvenliği ve kamu düzenine karşı zararlı faaliyetlerde bulunduğu bildirildi.

    Bazı mobil uygulamaların kötüye kullanılarak kullanıcıların verilerinin çalınması ve gizlice Hindistan’ın dışındaki sunuculara aktarılması hakkında çok sayıda şikayet alındığı da ifade edilen açıklamada, bu kapsamda, aralarında PUBG Mobile, WeChat Reading, Voov Meeting, FaceU, InNote, Game of Sultans ve AppLock’ın da bulunduğu Çin’le irtibatlı 118 cep telefonu uygulamasının yasaklandığı kaydedildi.

    Hindistan’da 33 milyonun üzerinde aktif PUBG Mobile kullanıcısı olduğu belirtiliyor.

    Çinli teknoloji şirketleri, kullanıcı bilgilerinin gizliliğini ihlal etmekle suçlanıyor.

    Hindistan’da 29 Haziran’da da aralarında TikTok, CamScanner, Share it, WeChat, UC tarayıcı, Xender ve Clean-master gibi Çin’le bağlantılı 59 mobil uygulamaya yasak getirilmişti.

    Hindistan ile Çin arasında gerginlik

    Hindistan’ın kuzeydoğusundaki Ladakh bölgesinde, 15 Haziran’da 20 Hint askerinin ölümüyle sonuçlanan çatışmaya neden olan ve bölgede tansiyonu yükselten süreç, Çin askerlerinin mayıs başında üç noktadan Ladakh bölgesine girmesi, burada çadır ve askeri karakollar kurmasıyla başlamıştı.

    Hindistan Savunma Bakanlığından 31 Ağustos’ta yapılan açıklamada da Çin ordusunun, 29 Ağustos Cumartesi gecesi “statükoyu değiştirmeye yönelik provokatif askeri eylemlerde bulunduğu ve bölgedeki açmazın çözümü yolunda daha önce askeri ve diplomatik angajmanlarda varılan uzlaşıyı ihlal ettiği” ifadesi kullanılmıştı.

    Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Lician ise, aynı gün konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Çin ordusunun iki ülke arasındaki Fiili Kontrol Hattı’na (LAC) riayet ettiğini, “askerlerin kesinlikle sınırı geçmediğini” söylemişti.

  • Ruanda soykırımının sorumlularından Edouard Karemera öldü

    Ruanda soykırımının sorumlularından Edouard Karemera öldü

    Ruanda’da 1994’te Tutsiler ile ılımlı Hutuların katledilmesinde yönetici rol oynayan ve ömür boyu hapse mahkum edilen dönemin geçici hükümetinin İçişleri Bakanı Edouard Karemera, Senegal’de hayatını kaybetti.

    Yerel basında çıkan ve mahkumun avukatlarına dayandırılan haberlere göre, 69 yaşındaki Karemera, pazartesi günü doğal nedenlerle başkent Dakar yakınlarındaki Sebikotane cezaevinde yaşamını yitirdi.

    Tanzanya’nın Arusha kentinde Birleşmiş Milletler nezdinde kurulan Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTR) tarafından yargılanan Karemera, 1994’te Tutsiler ile ılımlı Hutuların katledilmesinde yönetici rol oynadığı gerekçesiyle 2011’de ömür boyu hapse mahkum edilmişti.

    Karemera, soykırımda rolleri olduğu gerekçesiyle yargılanan ve aralarında kendisi gibi ömür boyu hapse mahkum edilen Mathieu Ngirumpatse’nin de olduğu 3 kişiyle, 2017 Aralık’ta Senegal’in başkenti Dakar yakınlarındaki Sebikotane cezaevine nakledilmişti.

    Ruanda’da 1994’te Hutular, dönemin Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana’nın uçağının düşmesinden sorumlu tuttukları Tutsilere karşı soykırım başlatmıştı. Ülkede 100 gün süren katliamda 800 binden fazla Tutsi hayatını kaybetmişti.