Kategori: Dünya

  • Boğazından 1 metrelik zehirli yılan çıktı

    Boğazından 1 metrelik zehirli yılan çıktı

    Rusya’ ya bağlı Dağıstan Cumhuriyeti’nde bir kadının boğazına kaçan 1 metrelik zehirli yılan operasyonla alındı. O anlar kameralara yansıdı.

    Olay, Rusya Federasyonu’na bağlı Dağıstan Cumhuriyeti’ndeki Levaşi köyünde meydana geldi. Bir ağacın altında uyuyan kadının ağzına giren yılan, yemek borusundan aşağıya kadar indi.

    Hastaneye kaldırılan kadın doktorlar tarafından acilen ameliyata alındı ve yılan operasyonla çıkarıldı. Yılanın çıkarılma anları kameraya yansırken; yerel medya yılanın 1 metre uzunluğunda olduğunu duyurdu.

    https://www.instagram.com/p/CEjYwlogDXg/

  • “Hotel Ruanda” filmine de konu olan Paul Rusesabagina gözaltında

    “Hotel Ruanda” filmine de konu olan Paul Rusesabagina gözaltında

    Ruanda, 1994 soykırımı sırasında çok sayıda masum insanın hayatını kurtardığı ileri sürülen Paul Rusesabagina’yı terör örgütü yönetmek suçundan gözaltına aldı.

    Kanadalı, İngiliz, İtalyan ve Güney Afrikalı firmaların ortak yapımı olan Hotel Ruanda filminde tüm zorluklarla başa çıkarak masumların hayatını kurtardığı ileri sürülen Rusesabagina, Ruanda Soruşturma Bürosunca (RIB), terör örgütü lideri olmak, adam kaçırmak ve masum insanları öldürmek suçlamasıyla uzun süredir aranıyordu.

    RIB’den yapılan açıklamada, Ruanda Demokratik Değişim Hareketini (MRCD) yöneten ve yurt dışında sürgünde yaşayan Rusesabagina’nın uluslararası iş birliği sayesinde yakalandığı ve ülkeye getirildiği belirtildi.

    Devletin terör örgütü olarak kabul ettiği MRCD, hükümete yönelik sert eleştirileriyle biliniyor.

    Söz konusu filmde, “rüşvet ve ikna yoluyla binden fazla insanı yönettiği otelinde saklayıp soykırımcıların elinden kurtarmış gibi anlatılan” Rusesabagina’nın, kurduğu Hotel Ruanda Rusesabagina Vakfı (HRRF) üzerinden topladığı bağışlarla MRCD’nin silahlı koluna mali destek sağladığı ileri sürülüyor.

    Örgüt, 2018 yılında çok sayıda sivilin ölümüne yol açmakla suçlanmıştı.

    Hutuların, Nisan 1994’te Tutsilere ve ılımlı Hutulara karşı başlattıkları soykırımda yaklaşık 800 bin Ruandalı hayatını kaybetmişti.

  • İkinci kez virüse yakalandı! Gen dizilimi farklı çıktı

    İkinci kez virüse yakalandı! Gen dizilimi farklı çıktı

    ABD’de yeni tip koronavirüse (Kovid-19) iki kez yakalanan genci enfekte eden virüslerin genetik diziliminin farklı olduğu tespit edildi.

    The Lancet dergisinin ön baskısında yer alan makaleye göre, Nevada’nın Reno kentinde yaşayan 25 yaşındaki bir hasta önce nisan ortasında, daha sonra mayıs sonunda olmak üzere iki kez Kovid-19’a yakalandı.

    Nisan ayında Kovid-19 teşhisi koyulan hastanın, mart sonunda yeni tip koronavirüsle bağlantılı, boğaz ağrısı, öksürük, baş ağrısı, bulantı ve ishal gibi semptomlar hissetmeye başladığı belirtildi.

    Bilim insanları, 27 Nisan’a kadar iyileşen ve mayıs ayında Kovid-19 testi iki kez negatif çıkan hastanın, mayıs sonunda yeniden rahatsızlandığını, ateş, baş ağrısı, baş dönmesi, öksürük, bulantı ve kusma şikayetleriyle hastaneye başvurduğunu kaydetti.

    Hastanın akciğer filmi çekildikten sonra eve yollandığı ancak 5 gün sonra yeniden doktora gittiği ve kanında oksijen oranının düştüğü belirlendi. Hastaneye kaldırılan bu kişinin, oksijen desteğine ihtiyaç duyduğu, kas ağrısı ve nefes darlığı gibi semptomlar gösterdiği ve zatürreye yakalandığı teşhis edildi. Hastaya tekrar yapılan Kovid-19 testleri pozitif çıktı.

    Uzmanlar, hastadan iki ayrı enfeksiyon sırasında alınan virüsün genetik dizilimini inceledi ve virüslerin birbirlerinden farklı olduğunu belirledi.

    Makalede hastanın tedavisinin ardından taburcu edildiği ifade edilirken vakanın, ikinci bir enfeksiyonun, genç ve görünürde sağlıklı bireylerde bile ilkinden daha ağır geçme olasılığını gözler önüne serdiği vurgulandı.

    Daha önce Hong Kong, Hollanda ve Belçika’da Kovid-19’a ikinci defa yakalanan vakalar kayıtlara geçmişti.

  • AB’den Türkiye mesajı

    AB’den Türkiye mesajı

    Avrupa Birliği Komisyonu’ndan Doğu Akdeniz’deki gerilime ilişkin yapılan açıklamada, “Tansiyonu yükselten adımlar yerine Türkiye ile diyaloğa ihtiyaç var. Türkiye’nin barışçıl bir çözüm bulmasını bekliyouz” denildi.

    Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’dan da açıklama var.

    Le Drian, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de AB ülkesinin deniz sahasını ihlal ettiğini ve bunun kabul edilemez olduğunu savundu.

    Güvenliklerini başka aktörlerin eline bırakmanın hata olacağını iddia eden Le Drian, “AB diyaloğa hazır. (Türkiye’yi) sert şekilde kınamak ve yaptırım gerekli olsaydı AB bunu yapardı. Ankara ile daha yapıcı diyaloğun şartlarını oluşturmak için tüm diplomatik yolları harekete geçirdik. Bu konuda Almanya ve Fransa hemfikir.” dedi.

    Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da Türkiye’nin Libya’da ve Doğu Akdeniz’de “istikrarsızlaştıran” politika yürüttüğünü ileri sürerek bunu kabul edemeyeceklerini kaydetti.

    AB üyesi ülkelerin, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin egemenliklerini koruyacaklarını ifade eden Maas, “Bu hassas durumdan ancak diyalog ile çıkabiliriz. Bu nedenle Borrell ve (Dışişleri Bakanı) Mevlüt Çavuşoğlu’nun diyalog sürecini destekliyoruz. Tansiyonun düşmesi için 24 Eylül’e kadar elimizden geleni yapacağız.” dedi.

  • Fransa, Yunanistan’a savaş uçağı hibe ediyor

    Fransa, Yunanistan’a savaş uçağı hibe ediyor

    Yunan basınının güvenilir kaynaklara dayandırdığı haberine göre Yunanistan Fransa’dan 18 adet Rafale tipi savaş uçağı almaya hazırlanıyor.

    Tarafların görüşmelerde bir hayli ilerleme kaydettiği belirtiliyor.

    8 UÇAK HİBE EDİLECEK

    Buna göre, 18 uçağın 8’i Yunanistan’a hibe edilecek. Hibe edilecek uçakların ise Libya’daki el Vatiyye Hava Üssü’nde görev yapmış olan uçaklar olduğu belirtiliyor.

    Haberde, diğer 10 uçak için ise Yunanistan’ın üretici firmaya sipariş vereceği bildiriliyor. Ancak ilgili firmanın, Mısır’ın halihazırda bulunan 20 siparişi ile birlikte toplam 30 adet Rafale tipi savaş uçağını kısa zamanda üretmesinin zor olması nedeniyle siparişin bir kısmının ertelenmesi için Mısır ile görüşme yapılması söz konusu.

    Mısır’ın 20 adetlik siparişinin yarısının Yunanistan’a verilmesi, böylelikle her iki ülkeye de teslimatın bir an evvel yapılması, Mısır’ın kalan siparişinin ise daha sonra teslim edilmesi gündemde.

    Taraflardan konuya ilişkin resmi bir açıklama henüz yok. Ancak resmi açıklamanın 2020 içerisinde yapılması bekleniyor.

  • Mustafa Edib, Lübnan’ın yeni başbakanı oluyor

    Mustafa Edib, Lübnan’ın yeni başbakanı oluyor

    Lübnan’da, ülkenin yeni başbakanı olarak Lübnan’ın Berlin Büyükelçisi Mustafa Edib isminde mutabık kalındı.

    Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, yeni hükümeti kurmakla görevlendireceği başbakanın adını tamamen netleştirmek üzere bugün parlamento istişarelerine başladı.

    Parlamento istişareleri bu sabah 09.00’da başladı ve parlamento blokları, erken saatlerde Avn ile görüşmek ve başbakan adayını belirlemek için Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yöneldi.

    Lübnan resmi haber ajansı NNA’ya göre Avn, görüşmelerine yeni hükümeti kurması için Lübnan’ın Berlin Büyükelçisi Mustafa Edib’in ismini veren eski başbakanlar Saad Hariri, Necib Mikati ve Temmam Selam ile başladı.

    Hariri, Avn ile görüşmesinin ardından uzman bakanlardan oluşacak yeni hükümetin hızlı bir şekilde oluşması gerektiğini dile getirerek, hedeflerinin 4 Ağustos’ta yaşanan yıkıcı patlamadan sonra Beyrut’un yeniden inşasını içermesi gerektiğini vurguladı.

    Hizbullah parlamento bloğu ise Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan çıkarken Edib’in adaylığını bildirdi.

    Siyasi güçler, bir başbakan üzerinde anlaşmaya varma çabalarını geçtiğimiz hafta hızlandırdı ve 48 yaşındaki Edib, hükümeti kurma konusunda en şanslı kişi olarak görüldü.

    Cumhurbaşkanı Avn’ın bu toplantılardan sonra başbakan adayının ismini duyurması bekleniyor.

    Hassan Diyab hükümeti, 190 kişinin ölümüne, 6 bin 500’den fazla kişinin yaralanmasına ve başkentteki birçok mahalleye ağır hasar veren Beyrut Limanı patlamasından dört gün sonra istifa etti.

    Bu gelişmeler, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bugün Lübnan’a yapması beklenen ziyaretten önce geldi.

    Elysee Sarayı’na göre Macron’un iki günlük ziyareti, uluslararası toplumun Lübnan’ı desteklemeye kararlı olmasını sağlarken, yeniden yapılanma ve reformu üstlenebilecek özel misyona sahip bir hükümet kurulması için koşullar karşılanana kadar baskı uygulamayı da hedefliyor.

  • 1 günde 78 binden fazla kişide virüs tespit edildi

    1 günde 78 binden fazla kişide virüs tespit edildi

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle son 24 saatte Hindistan‘da 971 kişi daha yaşamını yitirdi.

    Salgının merkezi haline gelen ülkeler arasında yer alan Hindistan’da bir günde 78 bin 512 kişide koronavirüs tespit edildi. Pazar günü ise 78 bin 761 kişi ile dünya çapında bir günde kaydedilen en yüksek rakam oldu.

    Hindistan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, ülkede 971 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle Kovid-19’dan ölenlerin sayısı 64 bin 469’a yükseldi.

    1,4 milyar nüfusu ile Hindistan’da on 24 saatte 78 bin 512  yeni Kovid-19 vakası tespit ile toplam vaka sayısı 3,62 milyona ulaştı. 7 Ağustos’tan bu yana en yüksek rakamlar Hindistan’dan geliyor. Ancak burada ölüm oranının, vaka sayısı sıralamasında başta gelen ABD ve Brezilya’dan daha düşük olduğu belirtiliyor.

    Ülkede, şimdiye kadar virüse rastlanan 2 milyon 774 bin 801 kişi de iyileşti.

    Kovid-19 salgını nedeniyle Hindistan, “dünyada en fazla vaka görülen 3’üncü ülke” konumunda bulunuyor.

  • “Türkiye’ye kırmızı çizgi politikası uyguluyoruz”

    “Türkiye’ye kırmızı çizgi politikası uyguluyoruz”

    Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkesinin Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı sert bir tavır takınarak “kırmızı çizgi politikası” uyguladığını savundu.

    Deutsche Welle’de (DW) yer alan habere göre Macron, önceki gün Paris’te gazetecilerle bir araya geldiği yaz sonu toplantısında, konu Akdeniz’in egemenliği olduğunda kendisinin sözleri ve eylemleriyle tutarlı olması gerektiğini ifade etti.

    Ankara’nın sözlerden ziyade eylemleri dikkate alıp onlara saygı duyduğunu iddia eden Macron, “Türklerin sadece bunu (sözler ile eylemlerin tutarlı oluşunu) dikkate aldığını ve buna saygı duyduğunu söyleyebilirim. Fransa’nın bu yaz yaptığı önemliydi. Bu bir kırmızı çizgi politikasıdır” dedi.

    Macron daha önce Suriye konusunda da sözlerini eylemleriyle desteklediğini aktardı.

    Fransa’nın geçen haftalarda Doğu Akdeniz’deki geçici varlığını artırma kararı ile Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve İtalya ile birlikte Doğu Akdeniz’de gerçekleştirdikleri askeri tatbikata da değinen Macron, Fransa’nın sert ama ölçülü bir tavır sergilediği iddiasında bulundu.

    Macron, “Orantılıydı. Oraya donanmanın tümünü yollamadık” diye konuştu.

    Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki eylemlerini “provokatif” olarak değerlendiren Macron, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin (AB) iki üyesi olan Yunanistan ile GKRY’nin münhasır ekonomik bölgelerine ve egemenlik haklarına “saldırdığını” iddia etti.

    Macron, “Türkiye’nin son yıllardaki stratejisini bir NATO üyesi ülkenin stratejisi olarak değerlendirmiyorum” ifadesini kullandı.

    DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINDAN FRANSA’YA TEPKİ

    Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, 27 Ağustos’ta yaptığı yazılı açıklamada, Fransız askeri uçaklarının, GKRY, Yunanistan ve İtalya’yla birlikte gerçekleştirilen bir tatbikat bahanesiyle GKRY’ye inmesi ve bu uçakların geçici veya sürekli olarak adaya konuşlandırılmasının, 1960 Antlaşmaları’na aykırı olduğuna işaret ederek şunları kaydetmişti:

    “Kıbrıs Adası’nın garantörü olmayan Fransa, bu tutumuyla, Doğu Akdeniz’deki mevcut gerginliklerden sorumlu olan Rum-Yunan ikilisini, tehlikeli bir biçimde gerginliği daha da tırmandırma yönünde teşvik etmektedir. Bir kez daha hatırlatıyoruz: Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi ve Kıbrıs Türkü’nü dışarıda bırakmaya çalışan her girişim hüsranla sonuçlanacaktır.”

  • Yunanistan’dan gerilimi tırmandıracak hareket

    Yunanistan’dan gerilimi tırmandıracak hareket

    Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, gerginliğin dinmesine katkıda bulunmayan açıklamalar yaptı. Bakan, Rum yönetimi ile de deniz yetki sınırlarını belirleyeceklerini belirtti.

    Yunan Dışişleri Bakanı Dendias haftalık “Real News” gazetesindeki demecinde “Yunanistan’ın zaman içinde ve elverişli şartlar oluştuğunda, Kıbrıs Rum yönetimi ile de deniz yetki sınırlarını belirleyeceğini” söyledi. Ayrıca, “Libya parlamentosu hazır olduğunu bildirdi. Libya ile de görüşmeler yapacağız” dedi.

    MUHALEFET ELEŞTİRDİ

    Bura karşın ana muhalefetteki Radikal Sol Koalisyon (SYRİZA) milletvekili ve Dışişleri eski Bakanı Yorgo Katrugalos aynı gazetedeki demecinde, Yunan hükümetinin, Mısır ile imzaladığı deniz yetki sınırlarına ilişkin anlaşmaya Türkiye’nin bu kadar tepki göstereceğini hesaplamadığını vurguladı. Katrugalos, “SYRİZA iktidarı döneminde hem egemenlik haklarımızı korumuş, hem de Türkiye ile diyaloğu canlı tutmuştuk. Dönemin Başbakanı Aleksis Çipras dört defa Türkiye’ye gitmiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Atina’yı ziyaret etmişti” şeklinde konuştu. Öte yandan, Yunanistan’ın İyon Denizi’nde karasularını 6 milden 12 mile genişletmesi ile ilgili Yunan medyasında birbirinden farklı şu yorumlar dikkat çekti:

    Kathimerini: “Miçotakis, Türkiye’nin Libya ile imzaladığı anlaşma çerçevesinde, Ege adaları ve Girit’e çok yakın mesafelerde yeni arama çalışmaları ilan etmesi halinde Atina’nın nasıl tepki göstereceğinin sinyalini verdi.”

    Proto Thmea: “Miçotakis, İyon Denizi’nde 12 mil ilan ederken, Türkiye’nin tepki göstermesine itina ederek dikkatli davrandı. Türkiye’ye ‘İşi uç noktalara götürmemek niyetinde olduğu’ mesajını verdi.”

    Dokumento: “Miçotakis, İyon Denizi’nde 12 mil ilan etmekle, Türkiye’nin ‘Ege’nin özellik arz eden bir denizdir’ tezini de kabul etmiş oldu. Böyle bir şeyin iç politikada yaratabileceği tepkileri düşünerek ‘kara sularını genişletme hakkını, gelecekte diğer deniz alanları için kullanabileceğini’ söyledi.”

    SİLAHLANMAYA YÖNELDİLER

    Yunan kurmaylar, biri 2020-2021, diğeri de 2020-2025 için iki ayrı silahlanma programı üzerinde çalışıyor. Yunan medyasına göre hükümet, “Oruç Reis” krizi üzerine, 10 yıl süren ekonomik kriz nedeniyle silahlı kuvvetlerde uygulanan “kemer sıkma” politikalarına son verilmesini kararlaştırdı. Bu çerçevede ilk aşamada, 1-1.5 milyar Euro harcanarak önemli bölümü uçamaz durumda olan 44 adet Fransız Mirage savaş uçağının yanı sıra, kara ve deniz kuvvetlerindeki arızalı helikopterler için derhal gerekli yedek parça siparişi verilecek. Ayrıca, Almanya’dan satın alınan 214 tipi ve 209 tipi denizaltılar için 33 yeni torpil ile 4 adet Sikorsky helikopteri de satın alınacak. 5 yıllık silahlanma programında da aslan payını Fransa’nın alacağı öngörülüyor.

    FRANSA İLE ANLAŞMA

    Yunan Hava Kuvvetleri’ne 12 ila 18 adet Rafale tipi savaş uçağının satın alımı için müzakereler sürüyor. Rafale savaş uçakları geçen hafta Doğu Akdeniz’de Fransa, Yunanistan, İtalya ve Kıbrıs Rum yönetiminin katılımı ile gerçekleştirilen ortak tatbikatta yer almıştı. Deniz kuvvetleri için ise 4 fırkateynin modernizasyonunun yanı sıra Fransa’dan yeni fırkateynler (2 ila 2.5 milyar Euro değerinde) satın alınması planlanıyor. Silahlanma programında, Yunanistan’ın destekçileri İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden de bazı silah satın alımlarının bulunduğu belirtildi. Yunanistan’ın, silahlanma programlarının yanı sıra Fransa ile yeni bir savunma işbirliği anlaşması imzalaması da bekleniyor. Yunan medyasına göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis söz konusu anlaşmayı muhtemelen 10 Eylül’de imzalayacak.

  • Norveç’te İslam karşıtı bir grup Kur’an-ı Kerim’i yırttı

    Norveç’te İslam karşıtı bir grup Kur’an-ı Kerim’i yırttı

    Norveç’in başkenti Oslo’da İslam karşıtı aşırı sağ grup Sian, parlamento önünde eylem gerçekleştirdi. Eylemde Müslümanların kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’i yırtan ve sayfalarının üzerine tüküren Sian üyesi bir protestocu olayların büyümesine neden oldu.

    https://www.instagram.com/p/CEhPW9mBEHA/

    Görüntülerde Sian üyesi bir kadın protestocunun “Hristiyanlığı, Hinduzimi eleştirebilirsiniz ama İslam’a laf söylemeyezsiniz. Artık bitti!” diye bağırırken Kur’an-ı Kerim’i yırttığı ve sayfalarına tükürdüğü görülüyor.

    Protestoya tepki gösterenlerle Sian üyeleri arasında çıkan arbede sonrası polis 29 kişiyi tutukladı. Tutuklananlar arasında reşit olmayanların da olduğu bildirildi.

    ÖNCEKİ GÜNDE İSVEÇ’TE YAŞANDI

    Cuma günü ise İsveç’te aşırı sağcı Starm Kurs lideri Rasmus Paludan cami önünde Kur’an-ı Kerim yakmıştı.

    https://twitter.com/hergnyeni1blgi/status/1299549260183150593

    Kaynak: (euronews)