Kategori: Dünya

  • Merkel: Yunanistan’ı AB olarak desteklemek görevimiz

    Merkel: Yunanistan’ı AB olarak desteklemek görevimiz

    Berlin’de yıllık yaz sonu basın toplantısını düzenleyen Şansölye Angela Merkel, Doğu Akdeniz’deki gerilimden Rusya ile ilişkilere, Belarus’taki protestolardan ABD başkanlık seçimlerine bir dizi konuda değerlendirmelerde bulundu:

    • (Doğu Akdeniz krizinde) AB üye ülkeleri olarak hepimizin, Yunan dostlarımızın haklarını ve söylediklerini ciddiye alma ve haklı oldukları yerde destekleme görevimiz var. Ancak ben gerilimin artmaması için çaba sarf ettim. Bu bazen sadece her iki tarafın tekrar tekrar konuşmasıyla mümkündür. Ekonomik bölgelerin pay edilmesine ilişkin oradaki tartışmalar ancak birlikte yürütülebilir. Almanya, bunun için çaba sarf ediyor.
    • Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yoğun olarak Türkiye ilişkilerini ele aldık. Bu ilişkiler çok yönlü. Türkiye, NATO müttefikidir. İhtilaf, iki NATO üyesi arasında. Bu bizi kayıtsız bırakamaz. Bu nedenle bile ittifak içindeki bu şeyleri açıklığa kavuşturmak lazım.
    • (Bir soru üzerine) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bugün bir görüşme öngörmüyoruz. Ancak onunla çok sık konuşuyoruz. Her zaman olduğu gibi bir görüşme olduğunda ivedilikle sizi bilgilendireceğiz.
  • 5 yaşındaki kız çocuğu denizin ortasında bulundu

    5 yaşındaki kız çocuğu denizin ortasında bulundu

    Yunanistan’ın Moria Yarımadası açıklarında karadan millerce mil açıklıkta can simidi ile bulunan 5 yaşındaki çocuk feribot yolcularının dikkati ile kurtarıldı.

    Yunanistan’ın Akdeniz’deki en büyük yarımadası Moria’daki Kalamata kentinin Antirrio kasabası sahilinden yaklaşık 8 mil açıklıkta seyreden feribot yolcuları, denizin ortasında bir can simidi içerisinde 5 yaşındaki kız çocuğunu görünce şoke oldu.

    Yolcuların durumu kaptana iletmesinin ardından kız çocuğu feribottaki görevliler tarafından kurtarıldı.

    Feribottaki sağlık görevlilerinin ilk müdahaleyi yaptığı çocuğa su ve gıda takviyesi yapıldı.

    Daha sonra Antirrio kasabasına getirilen kız çocuğu ambulans ile hastaneye sevk edildi.

    Çocuğun bu sabah saatlerinde sahilden rüzgarın etkisi ile açık denize sürüklenmiş olabileceği belirtildi.

  • Norveç’te kutup ayısı saldırısı! 1 kişi öldü

    Norveç’te kutup ayısı saldırısı! 1 kişi öldü

    Norveç Svalbard’da bir adam bir kutup ayısı tarafından saldırıya uğradı. Kamp alanında meydana gelen ayı saldırısına uğrayan adam hayatını kaybetti. Cuma gecesi meydana gelen saldırıda adamın kamp bölgesinde çadırda yaşadığı bildirildi.

    Kutup ayısı vurularak öldürüldü

    Kamp yapan adamın ayının saldırısı esnasında çadırının içinde veya dışında olduğu bilinmiyor. Kutup ayısı, olay yerinde bölgede yaşayanlar tarafından vurularak öldürüldü.

    Ayı tarafından saldırıya uğrayan kişinin hastaneden bir doktor tarafından öldüğü doğrulandı. Saldırı gerçekleştiğinde orada altı kişinin daha olduğu bildirildi. Valilikten yapılan açıklamada, hastaneye nakledilenler arasında ölü olup olmadığı konusunda herhangi bir bilgi yok.

    Son günlerde Longyearbyen çevresindeki bölgelerde birkaç kutup ayısı görüldü. Norveç yayın kuruluşu NRK, bölgede 1971’den bu yana kutup ayısı saldırısına kurban giden 5. kişi olduğunu duyurdu. En son 2011 yılında bir İngiliz vatandaşı 17 yaşındaki bir öğrencinin çadır kampında ölmüştü.

  • Rus askeri aracı, Amerikan ordusuna ait bir araca çarptı!

    Rus askeri aracı, Amerikan ordusuna ait bir araca çarptı!

    ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), salı günü Suriye’de Rus askeri aracının Amerikan ordusuna ait bir araca çarparak 4 Amerikan askerinin yaralanmasına neden olmasından Rusya’yı sorumlu tuttu.

    Pentagon Sözcüsü Jonathan Hoffman, salı günü Suriye’nin doğusunda meydana gelen olayla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

    Hoffman, açıklamasında, “Salı günü Rus güçleri, Suriye’deki çatışmasızlık angajman kurallarını ihlal etti, kasıtlı ve provokatif eylemleriyle ABD ordu mensuplarını yaraladı. Ruslara hareketlerinin tehlikeli ve kabul edilemez olduğunu ilettik” ifadesini kullandı.

    “SAKİNCE HAREKET EDEN ASKERLERİMİZİ TAKDİR EDİYORUZ”

    Kendilerinin Suriye’deki angajman kurallarına uyduklarını ve istenmeyen gerilimlerin yaşanmaması için çaba gösterdiklerini kaydeden Hoffman, “Bu talihsiz karşılaşmanın yatışması için profesyonelce ve sakince hareket eden sahadaki askerlerimizi takdir ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.

    Sözcü ayrıca, Suriye’de rutin çatışmasızlık angajmanına dönülmesini beklediklerini, ancak askerlerinin güvenliğini tehlikeye atacak herhangi bir durumda “kendilerini savunma hakkını saklı tuttuklarını” vurguladı.

    NE OLMUŞTU?

    Suriye’nin doğusunda önceki gün Rus askeri konvoyundaki araç ile ABD askeri aracının çarpışması sonucu en az 4 Amerikan askerinin yaralandığı bildirilmişti.

    CNN’e konuşan ABD’li savunma yetkilileri, “Rus konvoyundan bir aracın kasti olarak Amerikan ordusuna ait araca çarptığını” iddia etmişti.

    Rusya ise, Suriye’de ABD askerlerinin Rus devriyesini engellediğini, geçiş güzargahının önceden ABD tarafına bildirildiğini savunmuştu.

    Bu olayın, “Suriye rejimini destekleyen Rus birlikleri ile ABD ordusunun Suriye’de karşılaşması sonucu Amerikan askerlerinin yaralandığı ilk olay” olduğu belirtiliyor.

  • Japonya Başbakanı istifaya hazırlanıyor

    Japonya Başbakanı istifaya hazırlanıyor

    Japonya Başbakanı Abe’ye yakın kaynaklar, sağlık sorunları nedeniyle istifa etmeyi planladığını duyurdu. Japon medyası, Abe’nin yapacağı basın toplantısıyla kararını açıklayacağını bildirdi.

    Abe’nin son iki haftada iki kez hastaneyi ziyaret ettiği bunun da Abe’nin sağlığının kötüleştiğine dair yorumlara neden olduğu belirtildi.

    Daha önce de Abe’nin 1 yıl görev yaptıktan sonra 2007 yılında sağlık sorunları nedeniyle istifa ettiği ve 2012’de tekrar göreve geldiği belirtildi. Ayrıca Abe’nin bu 7 yıllık görev süresinin onu Japonya’nın şimdiye kadarki en uzun süre hizmet veren lideri yaptığı da ifade edildi.

  • Putin’den ikinci aşı müjdesi!

    Putin’den ikinci aşı müjdesi!

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Rusya’nın Eylül ayında ikinci bir Kovid-19 aşısını açıklayacağını duyurdu. Putin, “Eylül ayında başka bir aşı daha hazır olacak. Aşı, Novosibirsk’teki Vector Enstitüsü tarafından geliştiriliyor” dedi.

    Başkent Moskova’daki Gamaleya Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen ve “Sputnik V” adı verilen Kovid-19 aşısı, Ağustos ayının başında Rusya tarafından tescil edilmişti. Bizzat Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından açıklanan aşı, dünyada tescil edilen ilk Kovid-19 aşısı olarak kayıtlara geçmişti.

    İKİNCİ AŞI MÜJDESİ

    Bugün Rossiya 24 televizyonuna açıklama yapan Putin, Eylül ayında Kovid-19’a karşı ikinci bir aşı açıklayacağını duyurdu. Putin, “Eylül ayında başka bir aşı daha hazır olacak. Aşı, Novosibirsk’teki Vector Enstitüsü tarafından geliştiriliyor” dedi. Putin, yeni aşının ilk açıklanan “Sputnik V” ile rekabet edebilecek seviyede olduğunu belirtti.

    KIZININ DURUMU HAKKINDA BİLGİ VERDİ

    Rus lider, ilk açıklanan “Sputnik V” aşısının kızı üzerinde de denendiğini açıklamıştı. Putin yaptığı açıklamada bu duruma değinerek, kızının sağlığının gayet iyi olduğunu ve normal hayatına devam ettiğini söyledi. Rusya lideri şöyle devam etti: “Her şey yolunda. Daha biraz önce onunla telefonda konuştum. Tanrıya şükür kendini iyi hissediyor. Kızımın kanında virüse karşı antikor oluştu.”

    SAĞLIK BAKANI MURASHKO: 3 AŞI DAHA TESCİL EDİLECEK

    Rusya Sağlık Bakanı Mikhail Murashko, yaptığı açıklamada, “Şu anda 3 aşı daha tescil sürecinde” ifadelerini kullandı. Ayrıca, aşıların üretiminin Rusya’da yapılacağını söyleyen Murashko, aşı çalışmasının hem iç hem dış gelişme olduğunu ifade etti.

  • 1600’den fazla Arakanlı Müslüman ağır çalışma cezasına çarptırıldı

    1600’den fazla Arakanlı Müslüman ağır çalışma cezasına çarptırıldı

    Myanmar’da 1600’den fazla Arakanlı Müslüman’ın Rakhine eyaletinden ayrıldığı için ağır çalışma cezasına çarptırıldığı bildirildi.

    Londra merkezli Burma İnsan Hakları Ağı (BHRN), “Burma’da Kaçacak Yer Yok: Bir Açık Hava Hapishanesi ile Hapishane Arasında Sıkışıp Kalan Rohingya” başlıklı rapor yayımladı.

    Raporda, Arakanlıların vatandaşlıktan nasıl çıkarıldığı, kimlik haklarının nasıl reddedildiği ve nasıl ciddi seyahat kısıtlamalarına maruz bırakıldığı ele alındı.

    Son 5 yılda aralarında çocukların da olduğu 1675 Arakanlı Müslüman’ın tutuklandığı belirtilen raporda, bu kişilerin daha iyi bir yaşam umuduyla evlerini terk ettikleri için 2 ile 5 yıl arasında “ağır çalışma” cezasına çarptırıldığı bildirildi.

    Raporda, “Arakanlılar, seyahat özgürlüğü hakkını kullanmak istediklerinde ve kendileri için daha iyi bir yaşam arayışına girdiklerinde, kimlik belgeleri olmadan seyahat ettikleri veya elde edilmesi neredeyse imkansız olan seyahat izinleri olmadığı için suçlu sayılıyor.” ifadesine yer verildi.

    “Hukuk sistemi, silah olarak kullanılıyor”

    BHRN’nin Direktörü Kyaw Win, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bu, Burma’nın hukuk sistemini, ülkede doğup nesillerdir orada yaşayan bir etnik-dini grubun tamamına karşı silah olarak kullandığının açık bir kanıtı.” değerlendirmesinde bulundu.

    Win, yetkililerin Arakanlıları, “yasa dışı Bengalliler olarak şeytanlaştırdığını” ve onları Arakan’daki “apartheid” benzeri koşulları terk ettikleri için cezalandırdığını vurguladı.

    “Ordu ve hükümet üzerindeki baskı artırılmalı”

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ve uluslararası baskı nedeniyle yüzlerce Müslüman mahkumun serbest bırakıldığını ama bu kişilere bir daha Rakhine eyaletinin dışına çıkmayacaklarına dair bir kağıt imzalatıldığını aktaran Win, “Seyahat özgürlüğü haklarını kullandıkları için zaten tutuklanmamaları gerekiyordu. Şartlı salıverilmeleri, ‘hapisten Arakan açık hapishanesine geri dönme’ anlamına geliyor. Burma’da kaçacak yerleri yok.” dedi.

    Uluslararası toplumdan önemli bir baskı olmadığı sürece Myanmar’ın Arakanlılara zulmetmek için kullanılan adaletsiz yasaları ve politikaları değiştirmesinin mümkün olmayacağını vurgulayan Win, “Bu kritik noktada ordu ve hükümet üzerindeki baskının hafifletilmesi yerine artırılması hayati öneme sahip.” ifadesini kullandı.

    Zulüm altındaki insanlar

    Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “dünyanın en çok zulüm gören halkı” olarak tanımlanan Arakanlılar, gittikçe artan saldırılarla karşı karşıya.

    Uluslararası Af Örgütüne göre, 2012’den sonra çoğu kadın ve çocuk 750 binden fazla Arakanlı mülteci, Myanmar’dan kaçmak zorunda kaldı.

    2017’deki yeni saldırı dalgasının ardından da komşu Bangladeş’e sığınanların sayısı 1,2 milyonu geçti.

    Ontario Uluslararası Kalkınma Ajansının (OIDA) bir raporuna göre, 25 Ağustos 2017’den bu yana yaklaşık 24 bin Arakanlı Müslüman, Myanmar devlet güçlerince öldürüldü. 34 binden fazla Müslüman ateşe atılırken, 114 binden fazla kişi de fiziksel şiddet gördü.

    18 bin Arakanlı kadın ve kıza Myanmar askerleri ve polislerince tecavüz edilirken, 115 binden fazla ev yakılıp, 113 bin ev de tahrip edildi.

  • Mali’de darbeyle devrilen cumhurbaşkanı serbest bırakıldı

    Mali’de darbeyle devrilen cumhurbaşkanı serbest bırakıldı

    Mali’de 18 Ağustos’ta yapılan darbeden bu yana askeri cunta tarafından alıkonulan Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita serbest bırakıldı.

    Mali medyasında çıkan haberlere göre, darbenin komuta edildiği başkent Bamako’ya 15 kilometre mesafedeki Kati kışlasında tutulan Keita, 03.00 sularında özel bir tim tarafından Sebenikoro’daki rezidansına götürüldü. Keita’nın başkentte bulunan rezidansının güvenliğinin cunta tarafından sağlandığı kaydedildi. Devrik liderin serbest kalması, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğunun (ECOWAS) ilk talepleri arasında yer alıyordu. Bölgeye giden ECOWAS heyeti, 22-24 Ağustos’ta, başta askeri cunta Halkın Kurtuluşu Ulusal Cephesi (CNSP) ile olmak üzere çeşitli görüşmeler yapmıştı.

    MALİ’DE ASKERİ DARBE

    Kati garnizonunda 18 Ağustos Salı günü ayaklanan bir grup asker, araçlarla başkente gelmişti. Bazı bakanlarla yüksek rütbeli bazı askerler alıkonulurken, hükümet binaları ve resmi kurumlar boşaltılmıştı.

  • Paris’te maske kullanımı zorunlu hale geliyor

    Paris’te maske kullanımı zorunlu hale geliyor

    Fransa’nın başkenti Paris’te yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında vaka sayılarının artması üzerine kentin tamamında maske kullanımı zorunlu hale gelecek.

    Başbakan Jean Castex, düzenlediği basın toplantısında, ülkede salgının hızla yayılmasına karşı sokağa çıkma kısıtlaması getirmemek için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

    Ülkede 19 bölgenin salgın açısından “kırmızı bölge” listesine eklendiğini ifade eden Castex, Paris Valiliğinin kararıyla kentin tamamında maske kullanımının zorunlu olacağını bildirdi.

    Castex ayrıca, tüm okullarda öğretmenlerin ve 11 yaşından büyük öğrencilerin maske takmasının zorunlu hale geldiğini belirtti.

    Sağlık Bakanı Olivier Veran da bir haftada yaklaşık 800 bin test gerçekleştirdiklerini, hedefin bu sayıyı 1 milyona çıkarmak olduğunu aktardı.

    Fransa’da dün günlük vaka sayısı 5 bin 429’a ulaşmıştı. Bu nisandan bu yana kaydedilen en yüksek günlük vaka sayısı olmuştu.

  • Eski İspanya Kralı’nın onur madalyası geri alındı

    Eski İspanya Kralı’nın onur madalyası geri alındı

    Barselona Belediyesi, hakkındaki yolsuzluk soruşturmalarından dolayı ülkeyi terk etme kararı alarak Birleşik Arap Emirlikleri’ne giden eski İspanya Kralı Juan Carlos’a geçmişte verilen onur madalyasını geri aldı.

    Barselona belediye meclisine getirilen, eski Kral Juan Carlos karşıtı karar, sadece bu girişime öncülük eden Katalonya’daki ayrılıkçı siyasi partilerin oylarıyla kabul edildi.

    Kararda, Barselona Belediyesi tarafından geçmişte Kral Juan Carlos’a verilen onur madalyası ve diğer tüm unvanların geri alındığı belirtildi.

    Söz konusu kararda ayrıca “merkezi hükümetin, eski Kral’ın gizlice ülkeden ayrılmasında aktif suç ortaklığı” yaptığı görüşü savunuldu.

    Barselona Belediye Başkanı Ada Colau ve partisi “Barcelona En Comun”, merkezi hükümeti hedef alan suçlamalara katılmadığı için çekimser oy kullandı.

    Eski siyasetçilerden, eski Kral Juan Carlos’a destek

    Diğer yandan aralarında eski başbakan, meclis ve senato başkanı, bakan ve bürokratların olduğu 215’i aşkın üst düzey devlet adamı, eski Kral Juan Carlos’un suçsuzluğunu savunan bir manifestonun altına imza attı.

    Geçmiş hükümetlerden toplam 43 eski bakanın da imzasının olduğu manifestoda, “bu zamana kadar hakkında mahkeme tarafından verilmiş hiçbir hüküm bulunmayan Juan Carlos’un bazı faaliyetleri hakkında ortaya atılan sayısız suçlamanın, onun bu zamana kadar İspanya demokrasisi, ulusu ve İspanyol toplumunun tamamı için yaptığı çalışmaları silemeyeceği” vurgulandı.

    Juan Carlos’un, İspanya ve İsviçre’de hakkında yürütülen soruşturmalar ve basında çıkan iddiaların ardından 3 Ağustos’ta ülkeyi terk etme kararı aldığı açıklanmış, ardından aynı tarihte Birleşik Arap Emirlikleri’ne gittiği duyurulmuştu.

    İspanya’da 39 yıl (1975-2014) boyunca devlet başkanı olan ve diktatör Franco’nun ardından demokrasiye geçişin önünü açmasıyla bilinen 82 yaşındaki eski Kral Juan Carlos, 18 Haziran 2014’te tahtını oğlu Felipe’ye bırakmış ve ardından 2 Haziran 2019’da kraliyet ailesi içindeki tüm resmi sorumluluklarını sona erdirdiğini duyurmuştu.

    İspanyol konsorsiyumu tarafından 2012’de kazanılan Mekke-Medine hızlı tren projesi ihalesinden komisyon almakla suçlanan, İspanyol ve İsviçre mahkemelerince hakkında açılmış bir soruşturma olan Carlos’un devlet bütçesinden aldığı yıllık 198 bin 945 avroluk maaş, yolsuzluk iddialarının ardından haziran ayında kesilmişti.