Edirne İl Jandarma Komutanlığı tarafından devam eden faaliyetleri çerçevesinde Suriye uyruklu 8 kaçak göçmen yakalandı. Yakalanan göçmen şahıslar ülkelerine geri gönderilmek üzere Edirne İl Göç İdaresine teslim edildi.
Kategori: Edirne
-
Edirne’de domates yüklü tır yanarak hurdaya döndü
Türkiye’den aldığı domates yükünü Ukrayna’ya götürmek için yola çıkan, sürücü Viktor Berezhansky idaresindeki Ukrayna plakalı tırda, yol kenarında beklerken dorseye bağlantılı olduğu öğrenilen soğutucu motorundan yangının çıktığı iddia edildi. Edirne Hamzabeyli Sınır Kapısı’nda yaklaşık 15 kilometrelik sırada bekleyen domates yüklü Ukrayna plakalı tırdan alevler yükselmeye başlamasıyla birlikte yangını gören diğer sürücüler ihbarda bulundu.
İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin uzun uğraşları sonucu yangın söndürülerek kontrol altına alındı. Yaklaşık 2 saat kapalı tutulan yol, araçta yapılan soğutma çalışmalarının ardından yeniden trafiğe açıldı. Ukrayna uyruklu tır sürücüsü Viktor Berezhansky ifadesi alınmak üzere Lalapaşa ilçe karakoluna götürüldü.
Polis ekipleri yangın ile ilgili inceleme başlattı.
-
Caddeler göle döndü
Edirne’de sabah saatlerinde başlayan sağanak yağış, zaman zaman etkisini artırarak devam ediyor. Su birikintilerinin oluştuğu caddelerde araçlar ilerlemekte güçlük çekti.
Yağmura hazırlıksız yakalanan vatandaşlar, iş yerlerinin tenteleri altına sığınarak yağmurun hafiflemesini bekledi. Polis ekipleri trafiğin yoğun olduğu noktalarda önlem alarak sürücüleri dikkatli olmaları yönünde uyardı.
-
8 milyon dolandırıcılık operasyonu: 12 tutuklama
Edirne İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünce haksız bir şekilde yüksek kazanç sağlayan şüphelilere yönelik “Nitelikli Dolandırıcılık Çerçevesinde Projeli Dosya Operasyonu” düzenlendi.
Ülke genelinde sahte araç kiralama siteleri ve sosyal medya platformları üzerinden yüksek kazanç vaadiyle son beş ay içerisinde 193 nitelikli dolandırıcılık olayında 8 milyon TL haksız kazanç sağlayan şüphelilerin yakalanması amacıyla 6 ilde eş zamanlı olarak operasyon düzenlendi.
Edirne merkezli Mersin, Adana, Şanlıurfa, İstanbul ve Samsun’da 23 şüpheliye yönelik yapılan eş zamanlı operasyon çerçevesinde 12 şüpheli tutuklandı.
3 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 1 şüpheli ise serbest bırakıldı.5 firari şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor.
Yurtdışına kaçtığı tespit edilen 2 şüphelinin işlemleri dosya üzerinden takip edilecek.
-
Edirne’de porselen yüklü tır devrildi
Kaza, Edirne Kapıkule Sınır Kapısı yolunda meydana geldi. İstanbul’dan yüklediği porselen yükünü Avrupa’ya ulaştırmak için yola çıkan S.A. yönetimindeki 34 VUF 77 plakalı tır, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yol kenarındaki tarlaya devrildi. Araç sürücüsü kazayı yara almadan atlatırken, porselen yükünde maddi hasar meydana geldi. Yan yatan tır vinç yardımıyla olay yerinden kaldırıldı.
İhbar üzerine olay yerine polis ve karayolları ekipleri sevk edildi.
Polis, kazayla ilgili inceleme başlattı.
-
Balıkçılara sıkı denetim
Jandarma timleri, Uzunköprü ilçesine bağlı Altınyazı Köyü Barajı’nda balıkçılık yapan kişilerin belgelerini kontrol etti. Denetimler sonucunda belgeleri eksiksiz olan balıkçılara, avlanma esnasında istenmeyen durumların önlenmesi amacıyla emniyet ve kaza önleme tedbirleri konusunda bilgilendirme yapıldı. Balıkçılara, ilgili mevzuata tam uyum sağlamaları ve çevreye duyarlı bir şekilde faaliyet göstermeleri konusunda hatırlatmalarda bulunuldu.
-
Sınırda kilometrelerce tır kuyruğu
Edirne Hamzabeyli Sınır Kapısı’nda günlerce bekleyerek sıranın kendilerine gelmesini bekleyen tır sürücüleri, yetkililerin yaşanan duruma el atmasını istedi.
Edirne’de Hamzabeyli Sınır Kapısı’nda ihracat yüklerini götürmek için bekleyen tır sürücüleri kilometrelerce kuyruk oluşturdu.
Tır kuyruğunda bekleyen sürücüler, yol güzergahında hiçbir tesisin olmaması nedeniyle kişisel ihtiyaçlarını karşılayamadığı için yaşanan duruma tepki göstererek yetkililere seslendi.“Çok dertliyiz bu konularda”
Bursa’dan aldığı yükü Romanya’ya götürmek için yola çıkan tır sürücüsü Semih Vurmaz, “Banyo derdimiz var, banyoların suyu soğuk ve ısınmıyor. Bulgaristan gümrüğündeki parklarda tertemiz banyoları var. Çok dertliyiz bu konularda. Burada sırada hiçbir şey yapamıyoruz. Aç açıkta, tuvalet yok ve böyle uykusuz kalmaya devam ediyoruz. Mülteci sorunu da yaşıyoruz daha geçen hafta bizim arabamızdan çıktı. Burada sırada beklerken kesiyorlar mührü ve tırlara giriyorlar. Yetkililerin bu işe el atıp gümrükte çalışan memurları biraz daha sıkı kontrol etmesini istiyoruz. Gümrüğün daha iyi çalışmasını istiyorum çünkü onlar çalışırsa bu sıralar olmayacak” dedi.
“Yol üstünde tuvalet olmadığı için sıkıntı çekiyoruz”
Tır sürücüsü Cemil Karadeniz, “Biz karnımızı doyuracak bir yer istiyoruz ve kafamızı sokacak bir park istiyoruz. Yol üstünde tuvalet olmadığı için sıkıntı çekiyoruz. Yol üzerinde hiçbir tesis olmadığı için istirahatimizi yapamıyoruz. Bizde takograf sistemi olduğu için saatimiz gecikince sıkıntı yaşıyoruz. Türkiye’den çıkınca da Bulgar polisi ve bir çok sorun yaşıyoruz” diye konuştu.
“Herhangi bir tuvalet yol kenarında görmedik”
İstanbul’dan Almanya’ya gitmek için sınırı geçmek için bekleyen tır sürücüsü Necdet Dalkılıç, “Yaklaşık 22 saattir bekliyorum. Bulgaristan gümrüğü ağır çalışıyor. Sırada beklerken uykumuzu alamıyoruz ve rahat uyuyamıyoruz. Herhangi bir tuvalet yol kenarında görmedik. Lavabo ihtiyacımızı karşılamak için buradaki arazilere gidiyoruz. Bu sıraların olmamasını temenni ediyoruz. Parkta beklemiş olsak bütün ihtiyaçlarımız karşılamış oluruz” şeklinde konuştu.
“Çok büyük bir talep var yurtdışından”
İstanbul’dan Belçika’ya yükünü götürmek için kilometrelerce sonu gelmeyen tır kuyruğunda bekleyen firma şoförü Turgay Kalay, “Bu sıralardan dolayı şikâyetçiyiz çünkü çalışmalar yok. Gümrükler çok yavaş çalışıyor ve yoğun bir trafik var. Çok büyük bir talep var yurtdışından. Hem ihracata hem de ithalata talep çok. Yetkililerden gümrüklerin yavaş çalışmasının sebeplerinin neler olduğunun araştırılmasını istiyoruz. Burada günlerimiz geçiyor, yazık boşu boşuna bekliyoruz. Günlerce burada araçlar ve yükler bekliyor. İlgililerin bu konuyla ilgilenmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
-
Değirmenci Göleti’nde yarım asırlık kamulaştırma zaferi
Edirne’nin Uzunköprü ilçesine bağlı Yeniköy, Hamitli ve Değirmenci köyleri sınırları içinde yer alan “Değirmenci Göleti ve Sulaması” projesi çerçevesinde yapılan barajla birçok köylünün arazisi 1977 yılında sular altında kaldı.
Proje alanında bulunan tarlaların sular altında kalması birçok köylüyü geçim kaynaklarından etti. Ancak köylülerin mağduriyetleri bununla sınırlı kalmadı. Kamulaştırma bedelleri de Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından köylülere ödenmedi. Köylülerin yıllarca idareye yaptığı yasal başvurular ise sonuçsuz kaldı.
Üzerinden geçen yıllar, torunları hak arayışından vazgeçirmedi. Hak sahiplerinden Turna ailesi, DSİ 11. Bölge Müdürlüğüne yazılı olarak başvurdu ve kamulaştırma bedellerini talep etti. Dedeleri gibi olumsuz cevap alan aile soluğu mahkemede aldı. Aynı mağduriyeti tarlalarından yüksek gerilim hattı geçmesi nedeniyle de yaşayan köylüler dava açtılar.
Uzunköprü Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davalarda kamulaştırma bedellerinin hak sahiplerinin mirasçılarına ödenmesine karar verildi. Emsal karar bütün köylülere umut oldu.
İstanbul Barosuna kayıtlı avukat İbrahim Çınar, yaptığı açıklamada, adaletin geç de olsa tecelli ettiğini vurguladı.Yarım asırlık mücadele
Avukat İbrahim Çınar, “Değirmenci Göleti ve sulama projesi çerçevesinde birçok köylünün arazisi sular altında kalmıştır. O tarihte kamulaştırma kararı alınmış olmasına rağmen kamulaştırma işlemleri günümüze kadar tamamlanmamıştır. Yaklaşık yarım asır sonra müvekkillerim mirasçılar olarak hak arayışını sürdürmüşlerdir. Uzunköprü Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından açtığımız kamulaştırmasız el atma kaynaklı tazminat davasının kabulüne, kamulaştırma bedelinin müvekkililer miras payı oranında ödenmesine karar verilmiştir” dedi.“Adalet er geç yerini buluyor”
Müvekkillerinin mağduriyetlerini dile getiren Çınar, “Öncelikle hak sahibi olan ve davalarını kazanan müvekkillerimizi pes etmeyerek haklarını aradıkları için tebrik ediyorum. Bizlere güvendiler ve haklarını alacaklarına her zaman inandılar. Müvekkillerimizin hakları olan kamulaştırma bedellerini idareden tahsil ettik. Gönül isterdi ki 50 yıl önce dedeleri haklarını alsın ancak, kamulaştırma bedelleri bugünkü kuşağa nasip oldu. Adalet er geç yerini buluyor” ifadelerini kullandı.“Mülkiyet hakkı anayasal bir haktır”
Müvekkillerinin başına gelen bu durumun münferit bir olay olmadığını da vurgulayan Avukat Çınar, “İlkemizde kamulaştırma kararı alınmasına rağmen kamulaştırma bedelleri ödenmeyen ya da kamulaştırma kararı olmaksızın idareler tarafından fiili ve hukuki el atılan birçok taşınmaz bulunmaktadır. Bu durum mülkiyet hakkının ihlalidir. Mülkiyet hakkı anayasal bir haktır. Mülkiyet hakkına ilişkin olan kamulaştırma davaları zamanaşımına tabi değildir. Sahipleri kamulaştırma bedelinin tahsili için her zaman dava açabilirler” diye konuştu.“Vatandaşlarımız büyük bir mağduriyet yaşamıştır”
Edirne’nin Uzunköprü ilçesine bağlı Yeniköy Mahalle Muhtarı Onur Erkan, “Gölet yapıldıktan sonra DSİ’den parasını alamayan bir çok vatandaşımız olmuştur. Bu nedenle vatandaşlarımız büyük bir mağduriyet yaşamıştır. Şimdi istimlak parasını alan arkadaşlarımız oldu. Daha önce başvuranlara ret geliyordu ama şimdi toplu olarak hak talebi için başvurulduğunda birkaç kişi parasını almış. Su altında kalan tarlalar dedelerinden şimdiki torunlarına geçtiğinden dolayı bu torunlar haklarını aramak için hak talebi için mahkemeye başvuruyor” dedi.“Hak sahibi hakkından vazgeçmez”
Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde Yeniköy köyünde çiftçilik ile uğraştığını ifade eden vatandaşlardan Erdoğan Bayraktar, “Yaklaşık 50 yol önce burada baraj yapımına başlandı. Bu alan tamamen ağaçlıktı. Buradaki ağaçlar kesilerek baraj yapıldı. Tabii o zamanlar ilkokul çağlarındaydık. Bu tarlaların bir kısmı hiç bedeli ödenmeden imza atıldığı söylendi. Devlet Su İşleri bu işe pek sıcak bakmadı. İnsanlar burada parasını alsın diye olumlu yaklaşmadı. Yeni nesil kişiler, bu işlere biraz daha vakıf olduğundan dolayı biz ila paramızı alacağız deyip avukatlar aracılığıyla istimlak bedellerini aldılar. Hak sahibi hakkından vazgeçmez” ifadelerini kullandı. -
Tedirginliği altın kaçakçısını ele verdi
Türkiye’den hareket edip, Bulgaristan üzerinden Romanya’ya düzenli sefer yapan Romanya tescilli bir otobüs, Kapıkule’den geçerek Kaptan Andreevo sınır kapısına geldi. 23 yolcunun seyahat ettiği otobüs, detaylı bir gümrük muayenesi için seçildi.
Yapılan kontroller sırasında gümrük memuru, yolculardan birinin gözle görülür şekilde endişeli olduğunu ve tedirgin bir şekilde muayene odasının girişine doğru yürüdüğünü fark etti. 52 yaşındaki Türk vatandaşı M.D.’nin üst aramasında, belindeki elastik kemer içerisinde 4 paket sarı metal ürünün saklı olduğu tespit edildi.
Uzmanın yaptığı inceleme sonucunda şüpheli şahıstan yüzük, madalyon, zincir, bilezik gibi ürünler olmak üzere, 14 ve 22 ayar altından yapılan 876,90 gram kaçak altın ele geçirildi. Haskovo Bölge Savcılığı’nın gözetiminde soruşturmacı bir gümrük müfettişi tarafından duruşma öncesi işlem başlatıldı.
-
YÖK Başkanı Prof. Dr. Özvar Edirne’de
Edirne’de yapılan Trakya Üniversiteler Birliği 22. Üst Kurul Toplantısı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Trakya Üniversiteler Birliği’nin Trakya Üniversitesi, Kırklareli Üniversitesi, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çanakkale 18 Mart Üniversitesi ve Bandırma 17 Eylül Üniversitelerinden teşekkül eden bir Birlik olduğunu söyleyen YÖK Başkanı Erol Özvar, Birliğin amacının üniversiteler arasında akademik iş birliğini güçlendirmek olduğunu ifade etti.
Trakya Üniversiteler Birliği’nin Trakya bölgesinde yüksek öğretimin eğitim öğretim kalitesini artırmak ve Trakya dolayısıyla Balkanlar’la yükseköğretime dair ilişkileri güçlendirmek gibi bir misyonu kendisine amaç edinmiş bir birlik olduğuna değinen Özvar, toplantıda 5 üniversitenin katılımcıları ile birlikte yapılan çalışmaları maliyetleriyle birlikte değerlendirmiş olacaklarını aktardı.Yüksek Öğretim Kurulu olarak üniversitelerin kendi aralarında tatlı bir rekabette olmasını istedikleri kadar aynı zamanda birbiriyle iş birliği içerisinde olmasını da fevkalade önemli bulduklarını belirten Özvar, “Rekabetin iş birliğiyle birlikte yürümüş olması üniversitelerimizin eğitim öğretim kalitesinde akademik faaliyetlerin üretkenliğine fevkalade önemli katkı veriyor. Bu bakımdan tatlı rekabetle birlikte, birlikte çalışmak ve birlikte yürümek de en az rekabet kadar önemli. Bu bakımdan üniversitelerimizin bu birliklerini Yükseköğretim Kurulu olarak destekliyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Çok önemli katkıları var”
Trakya Üniversiteler Birliği’nin, yüksek öğretim kurulunun temel amaçlarından bir tanesine çok önemli katkı verdiğini söyleyen Özvar, bu katkının üniversitelerin uluslararası boyutta diğer ülkelerdeki üniversitelerle etkileşim içerisine girmesi olduğunu ifade etti.
Bu bölgenin sadece Balkan coğrafyasına değil, aynı zamanda ülkenin diğer coğrafyalarında yaşayan öğrencilere de fevkalade önemli hizmetler verdiğini söyleyen Özvar, 5 üniversite ile birlikte önümüzdeki dönemde yapacakları çalışmaları müzakere edeceklerini belirtti.“Son yıllarda daha tanınır ve görünür hale geldi”
Türk üniversitelerinin son yıllarda gerek ulusal, gerek uluslararası çevrelerde daha tanınır ve daha görünür hale gelmeye başladığını dile getiren Özvar, bu tanınırlığın daha da artmasını arzu ettiklerini ifade etti. Balkan coğrafyasından bu bölgelere daha fazla sayıda öğrencinin gelerek burada eğitim almasını ve yetişmesini arzu ettiklerini söyleyen Özvar, bununla alakalı aldıkları bazı tedbirleri uygulamaya koyduklarını belirtti.
Yükseköğretimin ülkenin en önemli alanlarından bir tanesi olduğunu aktaran Özvar, üniversitelerin bu alanda devlete ve ülkeye hizmet ettiğine değindi.
Yükseköğretim Kurulu olarak bilim diplomasisinin Türk diplomasisi içerisinde son yıllarda giderek artan ağırlığını gördüklerini ve bunu desteklediklerini belirten Özvar, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu alandaki görevlerini yerine getirmeye devam edeceklerini söyledi.