Kategori: Edirne

  • Elinde bastonuyla üniversite sınavına girdi

    Elinde bastonuyla üniversite sınavına girdi

    Ülke genelinde yapılan sınavlara bazı gençler geç kalırken, 80’lik Şevki Kılıç ise elinde bastonuyla sınava gireceği okula geldi. Trakya Üniversitesi Balkan Yerleşkesinde Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) ikinci oturumu olan Alan Yeterlilik Testi’ne (AYT) giren Kılıç, mezun olduğu Trakya Üniversitesi Tarih Bölümü’nde sınava girerek arkeoloji bölümünü kazanmayı hedefliyor. Kılıç, mezun olduktan sonra da arkeolog olmak istiyor. Memuriyet yıllarında okumaya zaman bulamayan Kılıç, emekli olduğundan okumaya daha çok zaman ayırabiliyor.

    Tarih bölümünü 3 senede bitirdi

    Edirne’de ‘okumanın yaşı yok’ diyerek genç öğrencilere örnek olan Şevki Kılıç, 2016 yılında mezun olduğu Trakya Üniversitesi Tarih Bölümü’nü kredili sistem ile 3 yılda başarılı bir şekilde bitirdi. Okuma aşkıyla yanıp tutuşan Kılıç, ömrünün yarısı olan 40 yılını okuyarak ve araştırarak geçirdi.
    Edirne’de vatandaşlar arasında “Bilge Amca” lakabıyla tanınan Kılıç, Trakya Üniversitesi’ndeki en yaşlı öğrenci olma özelliğini taşıyor. Üniversiteyi bitirdikten sonra da Osmanlıca tarih araştırmalarına ve çalışmalarına devam eden Kılıç, tarih bölümü bitirme tezi olarak da Şükrü Paşa’nın Balkan Harbi’ni kaleme alarak başarıyla verdi.

    “Gençler fırsat buldukça sınavlara girsin”

    İki üniversite bitirdiğini ifade eden Şevki Kılıç, arkeoloji bölümünü kazanmak için sınava girdiğini belirterek, “Gençlere tavsiyem, okulu bıraktıkları halde bile fırsat bulduklarında hemen sınava girsinler. Ben de bugün çok telaşlıyım. Ben 40 yıldan beridir sınava giriyorum. İlk sınava 1983 tarihinde girdim. İstanbul Halkalı’da maliye memuruydum. 50 kişilik kontenjanı olan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin Tarih Bölümü’nü birincilikle kazandım. O yıl da 484 puan almıştım” dedi.

    Gençlere örnek oluyor

    80 yaşındaki Şevki Kılıç’ın sınava girdiğini gören vatandaşlardan Gültekin Özcan, okumanın yaşı olmadığını belirterek, “Ne mutlu okumanın yaşı yoktur. Tabi biraz yaşı geç olmuş ama iyi bir bölüm okuyarak okulu bitirir. Gençlere de örnek olacağını düşünüyorum. Kendisine de başarılar diliyorum” diye konuştu.

  • YKS’ye telefonla konuşarak girmeyi denedi

    YKS’ye telefonla konuşarak girmeyi denedi

    Edirne’de ÖSYM tarafından TYT, AYT ve YDT olmak üzere üç oturumda gerçekleştirilecek olan YKS’nin ikinci oturumu başladı. Saat 10.15’te başlayan ikinci oturumun yapıldığı Trakya Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi sınav salonuna geç kalan öğrenciler, sınav salonu yetkililerinin çabalarıyla sınava geç kalmaktan kurtarıldı.

    Saat 10.00 itibarıyla salona girişlerin sona ermesine 1 dakika kala bir aday öğrenci rahat hareketlerle elindeki telefonla konuşarak salona girmeye çalıştı. Daha sonra öğrencinin sınav giriş kağıdını da yanına almayı unuttuğu görüldü. Unuttuğu sınav giriş belgesi bir tanıdığı tarafından yetkililere verilerek, öğrencinin son anda sınava girmesi sağlandı.
    Sınava geç kalan bazı öğrenciler de koşarak son anda sınav salonuna girmeyi başardı. Bir yıl boyunca sınava hazırlanan öğrenciler içeride ter dökerken, aileleri ise dışarıda Kur’an okuyarak başarılı olmaları için dua etti.

    “İnşallah geleceklerini kurtarırlar”

    Sınava giren öğrenci velisi Gültekin Özcan, kızının bir yıl boyunca büyük stres yaşadığını belirterek, “Bizim için çok büyük bir stres oldu şimdi ikinci oturum sınavı için kızım içeri girdi. Biz de biraz da olsa rahatladık. Artık gerisi onlara kalmış. Allah herkesin evladına en iyi sonucu alabileceği başarılar nasip eylesin. Geleceğini kurtarıp iyi bir iş sahibi olsunlar inşallah” dedi.

    “Sınav halinde stres yapıyor”

    Geçtiğimiz yıl girdiği sınavda kızının stres yaptığı için istediği bölümü kazanamadığını ifade eden Mevlüt Çaylar, “Geçen yıl kızım sınava girmişti ve stres yaşamıştı. Dün de yapılan 1. oturumdaki sınavda yine stres yaptı. Sınav halinde stres yapıyor. Biz onların velileri olarak daha çok heyecanlıyız” diye konuştu.
    Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinden (ÖSYM) bu yıl açıklanan verilere göre, AYT’ye 2 milyon 573 bin 156 aday katılacak. Sınav, 8 bin 789 binada, 150 bin 140 salonda uygulanıyor. AYT’de 345 bin 898 kişi görev alıyor.

  • Sanayilerin ham maddesi bitkiler

    Sanayilerin ham maddesi bitkiler

    Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Türkiye’nin yurt dışından ithal ettiği tıbbi ve aromatik uçucu bitki yağı ithalatını azaltmak, bitki üretimi yapan üreticinin kazancını artırmak ve kozmetik ve ilaç sanayilerine ham madde temini sağlamak için başlattığı projesini başarıyla sürdürüyor. Kozmetik ve ilaç sanayilerinde kullanılan 60 çeşit tıbbi ve aromatik bitkinin Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsünün Edirne Tıbbi Aromatik Bitkiler ve Boya Bitkileri Bahçesi’nde üretimi devam ediyor. Türkiye’nin çeşitli illerinden toplanıp bu bahçeye ekilen bitkilerin, adaptasyon süreci tamamlanmasıyla Edirne çiftçisi kendi tarlalarında bu bitkileri ekmeye başlayacak.

    Sanayilerin ham madde bitki ihtiyacı Edirne’den karşılanacak

    Edirne’de tıbbi ve aromatik bitki ekiminin artmasıyla birlikte, Türkiye’de ve yurtdışında kozmetik ve ilaç sanayilerinde kullanılan bitkilerin ham madde ihtiyacı Edirne’den karşılanacak. Alternatif tarım olarak ön plana çıkan bitkiler hem çiftçinin gelirini artıracak, hem de yurt dışından ithal ettiği uçucu yağ ihtiyacını azaltacak.

    Üretici bitkileri tarlalarıyla buluşturmanın hayaliyle yaşıyor

    Edirne’ye adaptasyon olmaya başlayan bitkilerin çoğu büyüyerek rengarenk görüntüler oluşturdu. Bitkiler hakkında Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce sanayici ve çiftçileri bilgilendirme toplantıları da hız kazanınca bölgede heyecanlı bekleyiş başladı. Tıbbi ve aromatik bitki üretimi için heyecanla gün sayan çiftçiler, safrandan, altın otuna, zambaktan, lavantaya kadar onlarca bitkiyi tarlalarıyla buluşturmanın hayaliyle yaşıyor.

    Üreticinin daha fazla kazanç sağlaması hedefleniyor

    Edirne Tıbbi Aromatik Bitkiler ve Boya Bitkileri Bahçesi’nde 60 bitkinin üretimini gerçekleştirdiklerini söyleyen Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek, bitkilerin özellikle eczacılık sektöründe tıbbi olarak kullanıldığını ifade etti. Lavanta ve gül gibi bazı uçucu yağ bitkilerinin kozmetik ve parfümeri sektöründe ön plana çıktığını vurgulayan Doç. Dr. Tülek, bu bitkileri Edirne çiftçisinin üretmesini teşvik ederek kazanç sağlamalarını hedeflediklerini anlattı. İlerleyen dönemde gerek tıbbi anlamda gerekse kozmetik anlamda ham madde temininin Edirne’den sağlanmasını hedeflediklerinin altını çizen Tülek, Trakya Bölgesi’ndeki toprakların çok verimli olduğunu söyledi.

  • Yunanistan’ın attığı göçmenler yüzerek kurtuldu

    Yunanistan’ın attığı göçmenler yüzerek kurtuldu

    Yunanistan devriyelerince yakalanıp darp edildiklerini ve değerli eşyalarına el konularak Türkiye’ye zorla geri gönderildiklerini iddia eden Fas uyruklu 5 kişilik grup, yalın ayak Edirne’ye geldi.
    Edirne’den yasa dışı yollarla Yunanistan’a geçen Fas, Suriye ve Afganistan uyruklu 25 göçmen, Yunan sınır güvenlik güçlerine yakalandı. Yunan unsurları, aralarında kadın ve çocukların olduğu grubu 2 gün aç bıraktıktan sonra üzerlerindeki para, değerli eşya ve kıyafetlerini alıp döverek Meriç Nehri üzerinden zorla Türkiye’ye itti.

    Fas uyruklu 5 kişi, Yunanistan sınır birliklerince zulme uğradıklarını ve yalın ayakla saatlerce yürüyerek Edirne’ye yetiştiklerini ifade etti. Meriç Nehri’ne atıldıklarını ve kendi imkânları ile yüzerek geçmeyi başaran 5 Faslı göçmen, geriye kalan 20 kişinin akıbetini bilmediklerini belirtti.

    “Yunan askerler 2 gün boyunca kampta tuttular”

    Yunanistan tarafına Meriç Nehri üzerinden geçtiklerini ifade eden Faslı uyruklu Abdullah Mucrip, “Karşı tarafa geçtikten sonra bebekler ve çocuklar ile geçtik. Yunanistan polisi onları soydu ve Yunanistan askerine teslim ettiler. Askerler 2 gün boyunca kampta tuttular, daha sonra tekrar bizi suya attı. Bu 25 kişi arasında yüzme bilenler Türkiye tarafına geçti, bilmeyenlerin ise ne olduğu bilinmiyorum” dedi.

    “Tekmelediler, bizi sopalarla dövdüler ve suya attılar”

    Yunanistan’a geçtiklerinde yaşadıkları kötü muameleyi anlatan Faslı Yasin Iddizvan, nehirden geçtikten sonra yakalandıklarını belirterek, “Sınırda bir süre ilerledikten sonra polisler bizi yakaladı. Sonra bizi jandarmaya verdiler. Hepimizi dövdüler ama en çok bana şiddet uyguladılar. Kadın ve 3 tane 8 yaşında küçük çocukla bizleri önce tekmelediler, demir sopalarla dövdüler. Sonra Yunan polisi geldi bizi başka bir yere götürdü. Telefon ve kıyafetlerimizi aldılar. Yüzerek Türkiye tarafına geçtik ama diğer arkadaşlarımız ne oldu bilmiyoruz” diye konuştu.

  • Hayatından endişe edilen kadın çarşıdan geldi

    Hayatından endişe edilen kadın çarşıdan geldi

    Aşağı Zaferiye Mahallesi Anafartalar Caddesi’ndeki bir apartmanın 3’üncü katında ikamet eden 77 yaşındaki Gülümser Ayaroğlu’nu ziyarete giden amcasının oğlu Hasan Ayaroğlu, kapıyı çaldı. Kapıyı açan olmayınca Gülümser Ayaroğlu’na cep telefonundan ulaşmaya çalışan Hasan Ayaroğlu, telefona da cevap verilmemesi üzerine, yaşlı kadının hayatından endişe ederek durumu itfaiye ve sağlık ekiplerine bildirdi. Eve gelen itfaiye ve polis kapıyı açamayınca, itfaiye ekipleri itfaiye aracının merdiveni ile eve balkondan girdi.
    Evde bulunamayan Gülümser Ayaroğlu, bu sırada çarşıdan evine geldi. Gülümser Ayaroğlu’nun, elektrik faturasını ödemek için çarşıya gittiği ve cep telefonunu evde unuttuğu anlaşılınca yakınları ve apartman sakinleri rahat bir nefes aldı.

  • Meriç Nehri’nden hanelere elektrik

    Meriç Nehri’nden hanelere elektrik

    12 bin metrekarelik alana kurulan santralde ilk test aşamasında savaklar tarafından suyun 3 metre 90 santim genişliğinde 14 metre uzunluğundaki arşimetlere ulaşması sağlanarak, günlük 2 megavat elektrik üretilip, Edirne’deki 4 bin 88 haneye elektrik verilmesi planlanıyor. Son izinlerin tamamlanmasıyla hidroelektrik santralinden yıllık 14 milyon 300 bin kilovat ile yıllık 60 milyon lira değerinde elektrik enerjisi üretilip, sisteme dahil edilecek. Meriç Nehri üzerinde kurulan hidroelektrik santrali ile yıllık 60 milyon lira değerinde elektrik üretilmesi planlanıyor. Türkiye’de ilk uygulama Edirne’de Meriç Nehri üzerinde yapılacak.


    “Şişirilebilir ve istenildiği takdirde de indirilebilir bir sistem ortaya konuldu”

    Meriç Nehri üzerinde yapılacak olan proje ile ilgili konuşan Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık, “Meriç Nehri’nin zaman zaman oluşturduğu riskler ve taşkınları göz önüne aldığımızda taşkın riskini unutmamak gerekir. Geçmişte de bunun örnekleri zaman zaman yaşamıştır. Taşkın riskini de göz önünde bulundurarak projede doğrudan bir set çekmek yerine şişirilebilir ve istenildiği takdirde de indirilebilir bir sistem ortaya konuldu. Burada lastik savaklarımız var, bu lastik savaklar hidrolik sistemler 45 dakika içerisinde şişirilebilir ve 4 metre yükselti elde ediliyor. Bu elde edilen yükselti istikametinde santral binasına girişi çok daha hızlanıyor. Muhtemel bir taşkın durumunda da 20 dakika içerisinde yine bu savakların tamamen indirilmesi mümkün. Yani su nehrin doğal yatağında akış rejimine uygun şekilde bırakılacak” dedi.

    “Taşkın riskinde 20 dakikada savaklar indirilecek”

    Hidroelektrik santralin taşkınlar durumunda hidrolik sistemin devreye gireceğine de vurgu yapan Kırbıyık, herhangi bir taşkın riski durumunda şişirilebilir lastik savakların 20 dakikada indirilebileceğini vurguladı. Kırbıyık, “Edirne hep taşkınlarla gündeme gelmiş bir şehir. Bu taşkın riskini de göz önünde bulundurarak set çekmek yerine şişirilebilir ve isteğiniz takdirde indirilebilir sistem ortaya koyduk. Malumunuz bizim taşkın riskimiz Karadeniz riski gibi değil. Yani bir anda yağmur yağdı 10 dakika sonra bir sel oluştu gibi değil. Biz takip sistemlerimiz çerçevesinde Bulgaristan’dan itibaren takip ettiğimiz sistemler ile burada oluşabilecek taşkın riski için saatler öncesinden belki zaman zaman günler öncesinden bilme imkanına sahibiz. Dolayısıyla burada da 20 dakika içerisinde bunu indirip tekrar doğal akışına bırakabilmek bizim için çok önemliydi. Proje hazırlandı ve uygulandı. Bu yöntemin bildiğim kadarıyla Türkiye’de bir uygulaması yok ilk defa burada uygulamış oluyoruz. Bugünkü ekonomik değer itibarıyla yıllık 60 milyon liralık bir enerji üretme kapasitesine sahip. İnşallah Haziran ayı itibarıyla bu enerjiyi üretip, sisteme dahil etmek istiyoruz” diye konuştu.

    Elde edilen gelir ihtiyaç sahiplerine

    Nehirden üretilecek elektriğin satılmasından sağlanan gelirin bir kısmı, ihtiyaç sahiplerine yardımlarda bulunan, kadın girişimciliğini destekleyen ve çeşitli eğitimlerde bulunan, Edirne Valiliği öncülüğünde kurulan Edirne Şehir Gönüllüleri Vakfına aktarılacak.

  • 462 kilo uyuşturucu ele geçirildi

    462 kilo uyuşturucu ele geçirildi

    Edirne’de İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, Gümrük Muhafaza ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen uyuşturucu madde ile mücadele operasyonları çerçevesinde son bir haftada 340 kilo 711 gram esrar, 64 kilo 7 gram ecstasy, 57 kilo 608 gram kokain, 223,5 gram metamfetamin, 219,7 gram skunk, 8,78 gram eroin, 59 adet sentetik ecza hap ve 2 adet uyuşturucu kullanma aparatı ele geçirildi. Operasyonlarda toplamda 57 şüpheli gözaltına alınarak haklarında adli işlem başlatıldı.

  • 2. kattan düşen çocuk ağır yaralandı

    2. kattan düşen çocuk ağır yaralandı

    Yeni Mahalle Bülent Ecevit Caddesi’ndeki Belkoop’ta bulunan bir apartmanın 2. katında meydana geldi. F.K.D., annesi mutfaktayken oyun oynamak için oturma odasındaki kanepeye çıktı. Kanepede dengesini kaybeden F.K.D., açık olan pencereden beton zemine düştü. Başını betona çarpan F.K.D. ağır yaralandı. F.K.D., komşuların haber vermesi üzerine annesi tarafından özel bir araç ile Keşan Devlet Hastanesine kaldırıldı.
    Küçük çocuk, buradaki ilk tedavisinin ardından Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Bulgar turistler gözünü açtı

    Bulgar turistler gözünü açtı

    Bulgar Levasının kentteki döviz bürolarında 13 lira 20 kuruştan alıcı bularak tarihi rekor kırmasının ardından gıdadan giyime kadar neredeyse tüm ihtiyaçlarını Edirne’den karşılayan Bulgar turistler Edirne’ye akın etmeye başladı.
    Sabahın erken saatlerinden itibaren turlarla ve kendi araçlarıyla Edirne’ye gelen Bulgar turistler, gıdadan giyime kadar neredeyse tüm ihtiyaçlarını Kentteki esnaftan ve Ulus Pazarı’ndan karşılıyor. Ancak artık Bulgarların gözünün açıldığını ve seçici davrandığını söyleyen pazar esnafı, eskisi gibi olmadığını ve ne bulursa almak yerine gezerek araştırarak aldıklarını belirtti.
    Uzun yıllardır pazarda tezgah açtığını söyleyen esnaf Mustafa Çetin, Bulgaristan ve Yunanistan’dan çok fazla tanıdık ve müşterilerinin olduğunu belirtti. Doların ve Leva’nın yükselişinin faydasını gördüklerini aktaran Çetin, bu hafta pazarda yabancı müşteri yoğunluğu yaşandığını ifade etti.

    “Bulgarların da gözleri açıldı”

    Artık Bulgarların da gözünün açıldığını ve eskisi gibi ne bulursalar almadıklarını belirten Çetin, eskiden tezgaha gelip hemen aldıklarını şimdi ise daha fazla gezip fiyat araştırması yapıp öyle aldıklarını söyledi.

    “Bulgarca afiş ve seslenmek hoşlarına gidiyor”

    Bulgarca afişlerin ve onların dilinden hitap etmenin hoşlarına gittiğini aktaran Çetin, “Dikkatlerini çekiyor, biri gelince diğeri de geliyor, burada ne var diye, o da arkasından o şekilde geliyor” dedi.

    “Burada her şeyi alıyoruz”

    Edirne’yi sevdiklerini ve Bulgaristan’a yakın olduğu için avantajlı olduğunu söyleyen Zekiye İsmail, “Burada her şeyi alıyoruz. Kilimler, örtüler, giysiler. Her hafta gelmiyoruz, bazen otobüsle veya tur ile geliyoruz” diye konuştu.

    “Edirne pazarını çok seviyorum”

    Bulgaristan’dan Edirne’ye alışverişe gelen Hülya Hüseyin, “Edirne pazarını çok seviyorum, 2 veya 3 ayda bir arkadaşlarımla geliyorum. Burada her şey bize uygun fiyatlı. Kilim, yatak çarşafı, örtüler, perdeler, çocuk giysileri ve kadın giysileri alıyoruz, uygun fiyatları bulup aldığımız her şeyi alıyoruz” dedi.

    Dövizin değerlemesi ile birlikte yabancı müşterilerin ucuz alışveriş yapmak için Türkiye’ye geldiğini söyleyen Ulus Pazarı Esnaf Kooperatifi (UPEK) Başkanı Bülent Reisoğlu, “Türkiye’den alışveriş yapıyorlar. Edirne’den çarşıdan, pazardan, alışveriş merkezlerinde yoğun bir şekilde değerli paralarını kullanıyorlar, alışveriş yapıyorlar. Bulgarlar paralarının yüksek olması dolayısıyla alışverişlerini arttırdılar. Yani Leva 13 liraya kadar çıkmış duyduğuma göre, artık biz izlemeyi bıraktık, yay koptu” ifadelerine yer verdi.

    ” Artık seçici davranıyorlar”

    Bulgarların artık eskisi gibi her şeyi almadığını ve seçici davrandığını söyleyen Reisoğlu,”İlk başta her şey alıyorlardı, iyi kötü kaliteli, kalitesiz. Ama şimdi doydular ve öğrendiler. Şimdi paralarını daha kaliteli şeyler alma yönünde kullanıyorlar. Seçiciler, ürün seçiyorlar, kaliteli ürün alıyorlar. Paralarını daha değerli bir şekilde o yönde kullanıyorlar” dedi.

  • 1,5 milyonluk ses sistemi

    1,5 milyonluk ses sistemi

    Edirne’de gerçekleştirilen “Cadde Edirne Fest 2”, festivaline yoğun katılım sağlandı. Yüzlerce araç ve sahibinin katıldığı festivalde, birbirinden güzel modifiyeli araçlar, vatandaşların ilgi odağı oldu. Sahiplerinin aldıktan sonra değerinden fazla para harcayarak modifiye ettikleri araçlar, gören vatandaşlar tarafından ilgiyle izlendi. Yüz binlerce lira harcanarak araçlara eklenen ses sistemleri ve yapılan boyamalar kendine hayran bıraktı. Etkinliğe katılan araçlar arasında çeşitli kategorilerde yarışmalar düzenlendi. Yarışmalarda dereceye giren araçların sahiplerine plaket ve kupa verildi.

    Ses sistemleri araçlardan daha pahalı

    250 bin lira olan aracında 1,5 milyonluk ses sistemi bulunduğunu söyleyen modifiyeli araç tutkunu Resul Yılmaz, “Aracın normal değeri 250 bin lira. Aracımızda ortalama 1,5 milyonluk ses sistemi vardır. Araçta 7 aylık emek var her şeyini kendimiz yaptık. Hiç masraftan kaçmadık” açıklamasında bulundu.
    Modifiyeli araçların hobisi olduğunu söyleyen Enes Can Şahin de, “Arabanın önünden geçenler ilk önce kulaklarını kapatıyor. Bizdeki hobi, para harcadığımız zaman mutlu oluyoruz. Eğlendirmeyi seviyoruz” dedi.
    Araçlarda bulunan ses sistemlerinin araçlardan daha pahalı olduğunu vurgulayan Fatih Altuntaş, “Araçlarımızın üzerindeki ses sistemi araçlarımızın rayiç bedelinin daha üstünde. Bizim amacımız müziği, modifiyeli araçları halkımıza duyurmak. Bu bizim hobimiz” ifadelerine yer verdi.