Uzunköprü ilçesi Gazi Caddesi’ndeki bir lokantada henüz belirlenemeyen sebeple yangın çıktı.
Kısa sürede alevlerin lokantayı sardığını gören çalışanlar, son anda kendini dışarı attı. Büyüyen alevler lokantanın yanında bulunan 3 iş yerine daha sıçradı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen itfaiye ekiplerinin müdahalesi sonucu yangın söndürüldü.
Yangında 4 iş yerinde maddi hasar meydana geldi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Edirne’ye alışveriş için gelen Bulgaristan vatandaşlarının sayısı her geçen gün artıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla resmi gazetede yayımlanan kararla birlikte Bulgaristan vatandaşlarının Türkiye’ye girişlerinde pasaport zorunluluğunun kaldırılmasını fırsata çeviren Bulgarlar, artık daha fazla Edirne’ye gelmeye başladı.
Sabahın erken saatlerinde kente akın Bulgarlar, soluğu Ulus Pazarında aldı. Giyimden züccaciyeye tüm ihtiyaçlarını Edirne’den karşılayan Bulgarlar, aldıklarını taşımakta güçlük çekti. Pazarda adım atacak yer kalmazken, şehrin hemen hemen her noktasına park edilen Bulgar plakalı araçlar adeta şehri istila etti.
Bulgarların alışveriş cenneti haline gelen Edirne’de, esnafın yüzü de gülüyor. Müşterilerinin yüzde 90’ını Bulgaristan vatandaşlarının oluşturduğunu anlatan esnaf, alışveriş turizminin devam etmesini istiyor. Kimlik ile girişlerin esnafa can suyu olduğunu vurgulayan Mehmet Yıldırım, “Alışverişler çok güzel oluyor. İyi ki böyle bir şey çıkarttılar, her şey çok güzel çok memnunuz. Daha çok gelmeye başladılar. Kalabalık var inşallah daha çok gelmeye devam eder. Giyimden, gıdaya her şeyi alıyorlar” şeklinde konuştu.
İhtiyacı olan her şeyi Edirne’den almak için Bulgaristan’dan gelen Ceylan Nail “Cuma günleri sık sık Edirne’ye geliyoruz alışveriş yapmak için. Kimlik ile gelip gidebiliyoruz. Daha iyi ve kolay oldu böyle” dedi. Bulgaristan’dan 17 kişi geldiklerini ve kimlik ile giriş yaptıklarını söyleyen Nasuf Nail, çok kolaylık olduğunu söyledi. Kimlik ile Türkiye’ye girişlerin çok kolay ve güzel olduğunu belirten Sümeyye Bayram, gıdadan, tekstile her şeyi Edirne’den aldıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararla Bulgaristan vatandaşları Türkiye’ye pasaportsuz giriş yapmaya başladı. Alınan kararın ardından Bulgaristan vatandaşları alışveriş için Edirne’ye akın ediyor.
Sabahın erken saatlerinde kente gelen Bulgaristan vatandaşları, gün boyu alışveriş yapıp kentten ayrılıyor. Edirne’de yaşanan bu ekonomik hareketlilik, esnaf göçünü de beraberinde getirdi. İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli ve Çanakkale başta olmak üzere çevre illerden esnaflar Edirne’de dükkan kiralamaya başladı. Yoğun talep üzerine 15 bin lira olan iş yeri kiraları ise 50 bin liraya yükseldi.
Edirne Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Serhat Çeker, İstanbul başta olmak üzere çevre illerden Edirne’ye esnaf akını yaşandığını belirterek, iş yeri kira fiyatlarının 15 bin liradan 50 bin liraya yükseldiğini ifade etti. Özellikle İstanbul’daki imalatçıların Edirne’yi tercih ettiğinin altını çizen Çeker, yaşanan ekonomik hareketliliğin iştah kabarttığını vurguladı.
Müşterilerinin yüzde 90’ının Bulgar olduğunu söyleyen Tarihi Çarşı esnafı Tülay Kaytan, “Bulgarlara satış yapıyoruz. İnşallah böyle devam eder. Bulgarlar olmasa işimiz zor” dedi.
Bulgaristan’da karşılaşmadıkları komşuları ile Edirne sokaklarında karşılaştıklarını söyleyen Bulgaristan vatandaşları, Edirne’de cadde ve sokaklarda Bulgar yoğunluğuna dikkat çekti. Türkiye’nin Bulgaristan’a göre çok daha ucuz olduğunu vurgulayan Bulgaristan vatandaşları, sıklıkla Edirne’ye geldiklerini ifade etti.
Alışveriş için Edirne’ye gelen Bulgaristanlı Arsova ailesi, peynirden zeytine, tatlıdan yiyeceğe tüm ihtiyaçlarını Edirne’den karşıladıklarını söyledi.
Büyükdöllük köyündeki tarlaya giden Kılıçdaroğlu’na, Lalapaşa Ziraat Odası Başkanı Taner Öztürk, bölgedeki ayçiçeği üretimiyle ilgili bilgi verdi, üreticilerin taleplerini iletti.
Kılıçdaroğlu, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, çiftçilerin alın teriyle üretim yaptığını ve ürünlerine “evladı” gibi baktığını söyledi. Salgın sürecinde tarımın stratejik öneminin ortaya çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, çiftçinin desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Hükümetin tarım politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Destek vermenin ötesinde tam tersi yapıldı Türkiye’de. Gübreden, ilaçtan, mazottan tutun pek çok şeye aşırı zamlar yapıldı. Doğal olarak çiftçi nasıl ekeceğini, nasıl gelir elde edeceğini, hayatını nasıl sürdüreceğini bilemez noktaya geldi.” dedi.
Ayçiçeğinde ton başına 16 bin lira fiyat açıklanmasını istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Makul olan fiyatı ton başına 16 bin lira yani kilogramı 16 lira olması lazım destek hariç. Eğer bu alım fiyatı deklare edilir ve çiftçiden bu ürün ton başına 16 bin liradan alınırsa çiftçi en azından bırakın kar etmeyi, en azından önümüzdeki yıl ‘Evet ben bunu ekebilirim.’ diyecektir. ‘Ektiğim zaman sosyal devlet bana sahip çıkacaktır.’, bunu söyleyecektir. Ekmezse ne olur? Çiftçiye veremediğiniz paranın çok daha fazlasını yurt dışında ürün elde eden çiftçinin kasasına akıtacaksın, dolar olarak ithal edeceksiniz bunu ve paralar dışarıya gidecek.”
Çiftçiler için uygulanabilir şeyler istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Kabul edilebilir şeyler söylüyoruz. Afaki şeyler söylediğimiz zaman vatandaş açısından da inandırıcı olmuyor. Sizin maliyetinizi biliyoruz, mazotu, ilacı, gübreyi, fiyatları biliyoruz. Bizim söylediğimiz rakamlar sizin kar elde ettiğiniz değil, maliyetlerinizi karşılayabileceğiniz bir rakam aslında telaffuz ettiğimiz rakam. Buraya dışarıdan getiriyorsun ayçiçeğini, bir de ayrıca ondan gümrük indirimi yapıyoruz. Sıfır vergi gidiyorsun. Bu sıfır vergi ne demektir? Karşı tarafın çiftçisine destek vermek demektir. Oysa bir devlet önce kendi halkını kendi çiftçisini korumak zorundadır. Gümrükler onun için vardır, vergiler onun için vardır. Onlara sıfır vergi size her türlü vergi, onlara sıfır zam size her türlü zam olmaz. Biz bu ayrımcılığı da kabul etmiyoruz. Bilmenizi isterim sizi destekliyoruz.”
Üreticilerle tarlayı gezen ve ayçiçeği çekirdeği tadan Kılıçdaroğlu, önerdikleri fiyatın kabul edilmesini üreticiler adına arzu ettiklerini sözlerine ekledi.
Genç bir çiftçiyle de sohbet eden Kılıçdaroğlu, “Sizin desteğinizle, Türkiye’yi aydınlığa inşallah hep beraber çıkaracağız. Bu ülke bizim ülkemiz ve bu ülkede herkesin huzur içinde yaşamasını istiyoruz. Hakkınızı teslim almanız için biz de çalışacağız.” dedi.
Kılıçdaroğlu, daha sonra Büyükdöllük köyüne geçti. Köy kahvesinde vatandaşlarla bir araya gelip kahvaltı eden Kılıçdaroğlu, sorun ve talepleri dinledi.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, çiftçinin desteklenmesi talebini yineledi. Çiftçiye her yıl milli gelirin en az yüzde 1’i oranında destek verilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, “Bugüne kadar yüzde 1’i oranda tam destek verilmedi. Her seferinde kestiler. Son zamanlarda biraz daha kestiler. Normalde kanuna göre bu sizin hakkınız. Sizin hakkınızın bile teslim edilmediğini biliyorum. Her yerde, her ortamda dile getiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
İktidara geldiklerinde çiftçiye uygun mazot vereceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnşallah sizlerin oylarıyla iktidar olduğumuzda kırmızı mazot vereceğiz. ÖTV’si, KDV’si olmayacak mazotun. Ya çiftçiye ne ÖTV ne KDV kardeşim. Yata veriyorsun ÖTV’siz, KDV’siz, çiftçiye mazotu veriyorsun ÖTV dahil, KDV dahil. Olmaz. Eğer destek verilecekse ÖTV’yi, KDV’yi kaldıracaksın. O mazotu başkası kullanmasın diye kırmızı yapacaksın, kırmızı mazot uygulayacaksın. Bütün aşağı yukarı Avrupa’da var zaten bu. Yani biz de kendi ülkemizde, kendi çiftçimiz için getirelim. Bir şey daha düşünüyoruz, özellikle kırsalda çalışan kadınlar ve gençler, sizin sosyal güvenlik primlerinizi de devlet ödeyecek. Yani sizler emekli hakkı kazanacaksınız. Erkekler değil, onlar kendileri ödeyecek. Ama kadınların ve gençlerin kırsalda kalmaları, üretmeleri lazım. Onların sosyal güvenlik haklarına kavuşması lazım. Kırsalda kaldığı zaman perişan olmaması lazım. Onların sosyal güvenlik primlerini bir şekliyle devletin ödemesi lazım. Bunu hedefliyoruz.”
Üretilen ürüne uygun fiyatların verilmesi halinde çiftçilerin kırsalda kalacağını ve tarımın büyüyeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Aynı zamanda bırakın ithalat yapmayı, ihracat yapma imkanımız olur. Yani Orta Doğu’ya, diğer yerlere ihracat yaparız. Ben Erzurum’a gittim. Orta Doğu ve Kafkasların et ihtiyacı yani et borsası 30 milyar dolar arkadaşlar. 30 milyar dolar. 30 milyar dolarla siz o bölgeyi tamamen Orta Doğu’nun ve Kafkasya’nın en büyük besici merkezi haline getirebilirsiniz. Erzurum, Ağrı, Bingöl, Tunceli, o bölgeyi yaptığınız zaman hem göç olmaz hem insanlar kazanır hem bölgede sizin saygınlığınız olur. Gidip kapı kapı dolaşıp ya dolar mı alacağız? Para mı alacağız? Birisi bize yardım mı edecek? Bunlardan da kurtulmuş olursunuz. Buna benzer pek çok düşüncemiz var.”
Sosyal devletin en temel özelliğinin çalışan insanın alın terinin karşılığının verilmesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Benim sizlere bir sözüm var. Havadan para kazananlara imkan vermeyeceğim. Size de söylüyorum. Medyanın karşısında iktidar sahiplerine de söylüyorum. Allah nasip eder iktidar olursak Millet İttifakı olarak havadan para kazandım, masaya oturayım, elimde viski kadehi, parayı yatırayım bankaya dünyanın faizini elde edeyim. Dolar garantisi verilmiş, faiz garantisi verilmiş, kar garantisi verilmiş. Bir de sıfır vergisiz. Ben bunlara izin vermem, kimse kusura bakmasın. Alın teri mi döktün kardeşim? Yok. Otur oraya, keyfine bak. Paranı yatır. Oradan faiz geliri elde et. Üstelik dolar garantisi olsun. Üstelik elde ettiğin faizden ayrıca vergi ödeme. Peki çiftçinin, esnafın, sanayicinin günahı ne? Bunlar çalışıyorlar. Risk üstleniyorlar. Öbür adamın hiç riski yok, hiç ama. Dünyanın parasını kazanıyor. O paraların tamamını alacağım. Bu millete vereceğim. Hiç endişeniz olmasın.”
Kılıçdaroğlu’nun tarla ve köy ziyaretlerine bazı genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, belediye başkanları ve partililer de katıldı.
Edirne’de düzensiz göçle mücadele faaliyetleri çerçevesinde jandarma ekiplerince yakalanan 227 Afganistan uyruklu göçmen, Edirne İl Göç İdaresi Müdürlüğü Geri Gönderme Merkezi’ndeki işlemlerinin ardından sınır dışı edilmek üzere jandarma eşliğinde otobüslerle İstanbul Havalimanı’na gönderildi. Afgan göçmenlerin charter seferi ile ülkelerine gönderileceği belirtildi.
Yıllık izinlerini Türkiye’de geçiren gurbetçiler çalıştıkları ülkelere dönüyor.
Dönüş yolcuklarının başladığı 28 Temmuz’dan bu yana Kapıkule Sınır Kapısı’ndan 27 bin 892 araç ile 121 bin 957 gurbetçi çıkış yaptı.
Bagajlarına memleketlerinden aldıkları yöresel ürünleri yükleyen gurbetçilerin dönüş yolculukları devam ediyor.
Hollanda’ya dönen Kemal Öztürk, tatilin güzel geçtiğini söyledi.
Öncelikle Çanakkale Şehitliği’ni ziyaret ettiğini belirten Öztürk, “Sonra memlekete Kayseri’ye geçtik. Eşi, dostu gördük. Gurbetçi olmak değişik bir duygu. Burası bizim asıl vatanımız ama Hollanda’dan geliyoruz orası da bizim vatanımız, orayı da unutmamak lazım. Ama insanlarımız bu ülkenin değerini bilmeli ve öğrenmeli.” dedi.
Almanya’ya dönen Selçuk Şener de memleketi Diyarbakır’da aile ziyaretleri yaptıklarını ardından Antalya, Marmaris ve Çeşme’deki tatilin ardından dönüş yolunu tuttuklarını kaydetti.
Yahya Tekgündüz ise yaşadığı Almanya’da memleketin her şeyini özlediklerini ifade etti.
Yanlarında genellikle yöresel lezzetlerden kuru gıda ve baklagil götürdüklerini anlatan Tekgündüz, “Çabuk bozulmayan gıdalar götürmeye çalışıyoruz. Almanya’da bunları bulabiliyoruz ama kendi yöremizinki kadar tadı güzel olmuyor. Bunların tadı anlatılmaz. Türkiye’min tozuna kurban olayım. Bu başka bir duygu. Hüzünle gidiyoruz, gelecek seneye kadar bu hüzünle yaşayacağız.” ifadelerini kullandı.
Almanya’ya dönen Haydar Erdek, ana vatanı doya doya gezdiğini, şimdi ikinci vatanına döneceğini belirtti.
Erdek, Almanya’daki arkadaşlarına memleketi Çorum’dan leblebi götürdüğünü söyledi.
Edirne’de Meriç Nehri açıklarında Yunan unsurlarınca itilen kaçak göçmenlerin arasında bulunan Afganistan uyruklu Süheyla Rizai nehrin ortasında botta doğum yaptı. Dalgalarla sürüklenen bottaki göçmenler Türk sınır birliği askerleri tarafından kurtarılırken, doğum yapan çaresiz kadın ve bebeği hastanede tedaviye kaldırıldı.
Lastik botla yurtdışına çıkmak isteyen kaçak göçmenlerden hamile olan Afganistan uyruklu Süheyla Rizai’nin nehrin ortasında doğum yaptığı öğrenildi. Anne Rizai, yeni doğan bebeği ile birlikte kıyıya getirildi.
Türkiye’de tedaviye alınan anne ve bebeğin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Nehirde doğum yapan Süheyla Rizai ve bebeği Uzunköprü Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada yapılan kontrollerin ardından sağlık anne ile bebeğin sağlık durumlarının iyiye gittiği öğrenildi.
Mescit Mahallesi Hayat Sokak’ta meydana gelen kazada, M.E. idaresindek otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeritten gelen Ş.H. idaresindeki otomobille kafa kafaya çarpıştı.
Kazada, sürücüler ile iki araçta bulunan L.E., Ç.E., Y.Y., N.Y., M.Y., S.Y., N.P., B.Ö. yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve çok sayıda 112 Acil Sağlık ekibi sevk edildi. Bölgeye gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan yaralılar Uzunköprü Devlet Hastanesine sevk edildi.
Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu ve tedbir amaçlı müşahede altında kalacakları belirtildi. Kazaya sebep olan araç sürücüsü ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Polisin kaza ile ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi.
Edirne’de yaz ortasında aniden bastıran sağanak yağış hayatı olumsuz etkiledi. Şiddetini arttırarak devam eden sağanak nedeniyle iş yerlerini ve bazı evleri su bastı. Esnaf ve vatandaşlar kendi imkanlarıyla temizlik çalışması yaptı.
Yapılan kazıların ardından sürekli asfalt atıldığını ve bu sebepten dolayı kaldırımların boyunun azaldığını belirten Suhey Tunçyürek, “3 senedir basmıyordu. Durumumuz iyi idi. Ama yol kazılıp tekrar üzerine defalarca asfalt atılınca yol yükseldi ve bu sefer kaldırımlar alçak kaldı. Bir anda Şükrüpaşa Mahallesinden 1. Murat’a doğru su gelince içeri doğru aktı su. Artık alt yapı mı, mazgallar mı, tıkanınca oradan oluk oluk buraya geliyor” dedi.
Ahmet Kıvırcık ise alt yapı ve üst yapının olamamasından bu durumların yaşandığını vurgulayarak, “Geçen sene bir anda geldi dedik ama bu sefer bu caddelere asfalt ata ata kaldırımlar kaldı 4 parmak. Bu asfaltları bu kadar yüksek tutup kaldırımları düşük tutuyorlar. Yükseltin bu kaldırımları 50 – 60 santimetre yapın. Diyorlar ki bodrum katı ruhsatı iptal ederim. Sen önce alt yapını yap sonra benim ruhsatıma gel. 1 değil, 2 değil, 3 değil yani. Ben bodrum kattayım iyi güzel de illa beni su basacak değil bana yoldan geliyor. Alt yapı yok, üst yapı yok Edirne sıfır” ifadelerini kullandı.
Her zaman bu durumla karşı karşıya kaldıklarını ifaden eden Mehtap Elçik yetkililerden çözüm beklediğini söyledi.
Sağanak yağış sebebiyle çökme tehlikesi bulunan bina olduğu ihbarı üzerine bölgeye AFAD, itfaiye ekipleri sevk edildi. Bölgeye Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık geldi. Bölgeye gelen Vali Kırbıyık yıkılma tehlikesi bulunan binada incelemelerde bulunarak AFAD ekiplerinden bilgi aldı.
Edirne’nin Uzunköprü ilçesine meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 1 kişi ağır yaralandı.
Edirne’nin Keşan ilçesinden il merkezine seyir halinde olan TIR sürücüsü E.Ç’nin önünde seyir halinde olan traktörü sollamak isterken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce traktöre çarptı, ardından yan yatarak metrelerce sürüklendi.
Kömür yüklü olduğu öğrenilen tırın sürücüsü olay yerinde vefat ederken ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan traktör sürücüsünün tedavisine devam edildiği öğrenildi. İtfaiye ekiplerinin yoğun çalışmaları sonrası sıkıştığı yerden çıkartılan tır sürücüsünün cenazesi Uzunköprü Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı.