Kategori: Eğitim

  • Başöğretmenlik sınav sonuçları açıklandı

    Başöğretmenlik sınav sonuçları açıklandı

    Milli Eğitim Bakanlığınca 19 Kasım’da gerçekleştirilen uzman ve başöğretmenlik sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından adayların sınav sonuçlarına ilişkin itiraz süreçleri de tamamlandı. Sınav sonuçlarına yapılan itirazların değerlendirilmesinden sonra kesin sınav sonuçları açıklandı. Sonuçlara Milli Eğitim Bakanlığının internet adresinden ulaşılabiliyor.

  • Veteriner Fakültesi’nin başarısı devam ediyor

    Veteriner Fakültesi’nin başarısı devam ediyor

    BUÜ Veteriner Fakültesi, 1992 yılında tam üye olduğu Avrupa Veteriner Eğitim Kurumları Birliği (EAEVE) tarafından Kasım 2008 yılından bu yana akredite edilmiş Türkiye’nin sayılı fakülteleri arasında yer alıyor. En son 24-27 Ekim 2022 tarihleri arasında EAEVE tarafından gerçekleştirilen Re-visit sonucunda Veteriner Fakültesi, TAM AKREDİTE edilerek eğitim-öğretim hayatına devam ediyor.

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz da sonuçlarda katkısı bulunan tüm fakülte mensuplarını tebrik etti. 1992 yılından itibaren eğitim kalitesinin düzenli olarak akredite edilebilmesinin ciddi bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, aynı başarının üniversite genelinde sürdürülmesi için çalışmaya devam ettiklerini söyledi.

    Alınan sonucun kendilerini son derece mutlu ettiğini vurgulayan Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Yıldız, “Uzun ve zahmetli bir çalışmanın sonucunda gerçekleşen bu başarının oluşumunda emeği geçen başta akreditasyon kurulu olmak üzere tüm akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimize en içten dileklerimizle teşekkür ederiz. Ayrıca fakültemize maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen üniversitemiz üst yönetimi ve yardımcı birimlerine teşekkürlerimizi sunuyoruz” şeklinde konuştu.

  • DHBT Sınavı sonuçları açıklandı

    DHBT Sınavı sonuçları açıklandı

    ÖSYM Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 27 Kasım’da uygulanan 2022-KPSS DHBT Sınavı değerlendirme işlemleri tamamlandı.

    Adaylar, sınav sonuçlarına ÖSYM’nin “https://sonuc.osym.gov.tr” internet adresinden T.C. kimlik numaraları ve aday şifreleriyle erişebilecek.

  • Bursa’da fikri mülkiyet ve sınai haklar konusunda rekor

    Bursa’da fikri mülkiyet ve sınai haklar konusunda rekor

    Bursa İl Millî Eğitim Müdürü Serkan Gür, mesleki ve teknik eğitim kurumlarında fikrî mülkiyet ve sınai haklar çalışmaları çerçevesinde başvuru sayısında Bursa’da rekor artış sağlandığını kaydederek, “2021 yılında 34 olan başvuru sayısı 163 kat artarak 5 bin 554’e ulaşırken; 10 olan ürün tescil sayısı da 37 kat artarak 373’e yükseldi.” dedi.

    Bursa’da fikrî mülkiyet konusunda çok önemli mesafe aldıklarını belirten İl Millî Eğitim Müdürü Serkan Gür; “Bakanımız Sayın Mahmut Özer liderliğinde yürütülen Bakanlık politikaları çerçevesinde, müdürlüğümüzün koordinasyonundaki iş birlikleriyle okullarımızda yürütülen fikrî ve sınaî mülkiyet çalışmaları, sonuçlarını vermeye başladı. Bursa’da, 2021 yılında 34 olan başvuru sayısı 163 kat artarak 5 bin 554’e ulaşırken; 10 olan ürün tescil sayısı da 37 kat artarak 373’e yükseldi” dedi.

    Bursa’daki okullarda geliştirilen ürünler için patentleme, faydalı model ve marka tescillerinde önemli mesafeler alındığını ifade eden Serkan Gür; “Bakanlığımızın politikaları çerçevesinde 2019’da Uluslararası Patent Birliği ile imzalanan iş birliği protokolünün ardından bu alandaki çalışmalar sistematik bir şekilde yürütülmeye başlandı. Tüm resmi ortaöğretim kurumları ile Bilim ve Sanat Merkezlerini de içine alan bu protokoller çerçevesinde; Bursa’da marka-patent konusunda öğretmen ve öğrencilerimize çeşitli eğitimler veriliyor. Bu doğrultuda öğretmen ve öğrencilerimize yönelik önemli farkındalık çalışmaları yapılıyor. Ayrıca patent ve marka konusunda il düzeyinde çeşitli kategorilerde ödüllü yarışmalar da düzenleniyor.” dedi.

    Fikrî ve sınaî mülkiyet çalışmalarının bu alanda öğrencilerin gelişimine de önemli katkı sağladığını belirten Serkan Gür; “Yılsonu itibarıyla 8 bin başvuruyu ve askıda olan başvurularımız için sürecin tamamlanmasıyla bin tescili yakalayacağımıza inanıyorum. Bu süreçlere özellikle öğrencilerimizin dâhil edilmesi, onlarda bu alandaki farkındalığı artırmış ve mezuniyetleri sonrasında, bu çalışmalarının tescilleriyle iş hayatlarına başlamaları motivasyonunu da beraberinde getirmiştir. Bu alandaki çalışmalara destek veren, sürece katkı sağlayan tüm yönetici, öğretmen ve öğrencilerimizi tebrik ediyorum.” dedi.

  • Bursa’da 5 yaş okullaşma oranı yüzde 95’e ulaştı

    Bursa’da 5 yaş okullaşma oranı yüzde 95’e ulaştı

    Bursa’da okul öncesi eğitime katılım oranlarının büyük bir artış gösterdiğini dile getiren Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür, “Çocuklarımızı temel eğitim sürecine hazırlayan okul öncesi eğitim çerçevesinde ilimizde çok ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Okul öncesi dönem, yaşamın temelidir. Çocuklarımız, özellikle okul öncesi dönem olarak adlandırılan hayatlarının ilk altı yılında çok hızlı büyürler ve de çok hızlı bir öğrenme potansiyeli sergilerler. Bu nedenle okul öncesi eğitim, çocuklarımızın bilişsel, dil, sosyal ve duygusal gelişimleri açısından büyük bir önem taşıyor. Bakanlığımızın politikaları doğrultusunda yürüttüğümüz çalışmalarla Bursa’da 5 yaş okullaşma oranı yüzde 95’e ulaştı” dedi.

    Okul öncesi eğitimini almayan çocukların, alanlara göre hayata bir sıfır geride başladığını ifade eden Gür, “Her yaş grubunun genel gelişim özellikleri o yaş grubundaki tüm çocuklar için ortaktır. Ancak her çocuğun kendine özgü olduğu da unutulmamalıdır. Çocuklarımızın ilköğretime hazır bulunuşluklarına katkıda bulunacak olan bilgi ve becerinin alt yapısını oluşturan okul öncesi eğitim aynı zamanda eğitimde fırsat eşitliğinin de en önemli göstergelerinden biri. Çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde büyüyebilmesi, gelişebilmesi ve öğrenmeye karşı olumlu davranışlar sürdürebilmelerine yönelik eğitimcilerimizin eğitimlerine de önem veriyoruz. Okul öncesi eğitim kurumlarımızdaki yönetici ve öğretmenlerimize rehberlik etmek üzere çeşitli mesleki gelişim eğitimleri gerçekleştiriyoruz. Sağlıklı bir temel eğitim nitelikli bir okul öncesi eğitim ile mümkündür. Okul öncesi eğitim süresince çocuklar ilköğretime hazırlanırken, paylaşmayı, dayanışmayı, sosyalleşmeyi ve birlikte çalışmayı öğrenirler. Okul öncesi eğitim, eğitim gömleğinin ilk düğmesidir” dedi.

  • Bursa’da Mesleki ve Teknik Eğitim güçleniyor

    Bursa’da Mesleki ve Teknik Eğitim güçleniyor

    Bursa’nın sanayinin lokomotif kenti olduğunu belirten İl Millî Eğitim Müdürü Serkan Gür, “Bildiğiniz gibi Türkiye’de mesleki eğitim iki alanda ilerliyor. Birincisi, Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri, ikincisi de Mesleki Eğitim Merkezleri. Mesleki Eğitim Merkezleri, bakanlığımızın vizyonu doğrultusunda, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan çok önemli bir değişiklik ile adeta kabuk değiştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın koyduğu 1 milyon hedefi doğrultusunda, bakanlığımızın liderliğinde yürütülen çalışmalarla ülke genelinde 1 milyon 152 bin çırak ve kalfa eğitim sistemine dahil oldu. Sanayinin başkenti Bursa’da ise kanun değişikliğinden önce 3 bin 509 olan sayı bugün itibarıyla 70 bini aştı” dedi.

    Mesleki eğitimin yörüngesinin Bursa sanayisi olduğu ifade eden Serkan Gür; “3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan düzenleme büyük değişim yaşayan mesleki eğitim merkezleri sanayinin nitelikli iş gücünün karşılanması ve istihdam noktasında önemli bir rol üstlenmeye başladı. Mesleki Eğitim Merkezleri; Bakanlığımızın vizyonu doğrultusunda, ülkemizin meslek sahibi iş gücü ihtiyacını karşılayabilmek adına çalışmalarını sürdüren, eğitim sistemi ile çalışma hayatı arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi çerçevesinde etkili bir yapısal değişim sürecine girdiler. Kayıt için yaş ve özel bir takvim sınırının olmadığı; öğrencilerimizin çekirdekten meslek sahibi olurken bir yandan da lise diplomasına sahip olabildikleri bu değişim, şehrimizde ciddi karşılık buldu. Mesleki eğitim merkezlerimiz aynı zamanda öğrencilerimizin ahilik kültüründen gelen usta çırak ilişkisiyle meslekleri işbaşında öğrenmeleri sağlıyor.” dedi.

    Bursa’da mesleki ve teknik eğitimin genel ortaöğretim içindeki payı yüzde 56 oldu

    Bursa’da mesleki ve teknik eğitime her geçen gün ilginin arttığını vurgulayan Serkan Gür, “Bursa’da genel ortaöğretim içindeki mesleki ve teknik eğitimin payı 2021 yılında yüzde 37 iken 2022 yılında bu oran yüzde 56 oldu. 2021 yılında mesleki ve teknik eğitim 9. sınıf öğrenci sayısı 11 bin civarında iken bu sayı 2022 yılında 19 bin seviyelerine ulaştı.” dedi.

  • BUÜ’lü genç akademisyenden büyük başarı

    BUÜ’lü genç akademisyenden büyük başarı

    İstanbul Ticaret Odası’nın (İSO) destekleriyle gerçekleştirilen İTÜ Çekirdek BigBangStartup Challenge 2022 tamamlandı.

    Yarışmanın finalinde 2022’nin en iyi girişim projelerine ödülleri takdim edildi. BUÜ’lü genç akademisyen Araştırma Görevlisi Mert Ali Özel’in sahip olduğu Oxodes Teknoloji, en iyi 4 girişim projesi arasında yer alarak 350 bin lira büyük ödülü almaya hak kazandı. Yarışmada “iyiMetal, “Tayko Pil” ve MYTH.Ai” girişimleri de aynı ödüle layık görüldü.

    Geleceğin mühendis adayından büyük başarı

    Aynı yarışmaya kurduğu AxMagShift isimli girişim projesi ile katılan BUÜ Mühendislik Fakültesi öğrencisi Emrecan Uyar ise en iyi 71 girişim arasında gösterildi. Henüz öğrenci olmasına rağmen büyük bir başarı elde eden Emrecan, final töreninde sahneye çıkarak 150 bin liralık ödül çekini jüri üyelerinin elinden aldı.

    “Gurur duyuyoruz”

    Araş. Gör. Mert Ali Özel ve öğrenci Emrecan Uyar’ın elde ettiği başarıları büyük bir gururla takip ettiklerini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Üniversite yönetimi olarak her zaman genç girişimcilerin yanında olduklarını söyledi. Türkiye’nin düşünen, araştıran ve üreten gençlere ihtiyaç duyduğuna işaret eden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Bu gençlerimizin sayısının artması için bizlere de büyük sorumluluklar düşüyor. Bu anlayış ile tüm akademik ve bilimsel altyapımızı geliştirmeye, öğrencilerimizin de bu donanımlardan daha fazla yararlanması için çalışıyoruz. Akademik kadromuz da bu konuda ciddi bir sorumluluk üstleniyor. Hep birlikte geleceğin girişimcilerini, bilim insanlarını ve akademisyenlerini yetiştirmek için gayret ediyoruz. Girişim projeleri ile kıymetli bir ödülü hak eden öğrencilerimizi gönülden tebrik ediyoruz” şeklinde konuştu.

    BUÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın Burak Etemoğlu ise genç akademisyen ve öğrencisini tebrik ederek, başarılarının devamı temennisinde bulundu. Dekan Etemoğlu, fakülte olarak destek vermeye devam edeceklerini kaydetti.

  • “Türkiye’de Kadınların Adalete Erişiminin Desteklenmesi”

    “Türkiye’de Kadınların Adalete Erişiminin Desteklenmesi”

    Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi ortaklığında yürütülen “Batı Balkanlar ve Türkiye’ye Yönelik Yatay Destek 2” programı kapsamında “Türkiye’de Kadınların Adalete Erişiminin Desteklenmesi” projesinin faaliyetleri sona erdi. 15 ay süren projedeki temel hedef ise Türkiye’de kadınların adalete erişiminin uluslararası standartlar ve Avrupa standartları doğrultusunda güçlendirilmesi olarak açıklandı. Çalışmalar süresince kadınların adalete erişimde karşılaştıkları zorlukların tespiti ve çözüm önerileri konusunda paydaşlar arasında bilgi alışverişi yapılarak, toplumsal cinsiyete duyarlı bir bakış açısı oluşturulduğuna değinildi. Programın kapanış etkinliği Ankara’da bir otelde gerçekleştirilirken, Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanvekili Pınar Başpınar açılış konuşmasını yaptı.

    “Kadın hakkı bir insan hakkıdır”

    Projenin amaçlarından bahseden Başpınar, “Projemizin temelini oluşturan insan hakları anlayışı, kadın hakkı bir insan hakkıdır gerçeğine dayanarak ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi esas alınarak Türkiye’de kadınların adalete erişiminin desteklenmesi amaçlamıştır. Projenin üç temel hedefi, adli yardım hizmetlerinde toplumsal cinsiyet konusundaki duyarlılığın geliştirilmesi, kadınların adli yardım hizmetlerine erişiminin güçlendirilmesi, Türkiye’de kadınların eşit vatandaşlar olarak haklarını kullanabilmeleri amacı ile hukuki farkındalık ve okur yazarlıklarının artırılmasıdır” dedi.

    “Yasal bilgi eksikliği kadınları adalete erişimde olumsuz etkiliyor”

    Kadınların adalete erişim konusunda yoksulluk, okuma-yazma ve yasal bilgi eksikliği gibi konuların onları olumsuz yönde etkilediğinin altını çizen Başpınar, “Toplumsal ve kurumsal olarak niteleyebileceğimiz çeşitli engeller, kadınların adalet kurumuna erişimde karşılaştıkları zorlukları artırmaktadır. Bu engellere ilave olarak her tür ayrımcı tutum, toplumsal damgalanma ve zararlı sosyokültürel normlar, toplumsal cinsiyet eşitliğine zarar vermektedir. Bu kapsamda başta Türkiye Barolar Birliği ve Sivil Toplum Kuruluşları olmak üzere tüm proje paydaşları ve yetkililerin desteği ile pek çok alanda farkındalık artırma faaliyetleri ve eğitimler gerçekleştirmiş ve çeşitli yayınlar üretmiş bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

    15 aylık proje süresince farklı etkinlikler düzenlendi

    Proje süresince gerek sahada gerekse uzmanlarla masa başında yapılan çalışmalarda önemli veri ve bilgilere ulaşıldığını aktaran Başpınar, “15 aylık proje süresince 265 avukatın kadınların adalete erişimi konulu bütün kursları almasını sağlayarak 4 pilot ilde 300 katılımcı ile gerçekleştirilen çok paydaşlı toplantılar yaptık. 186 katılımcı ile gerçekleştirdiğimiz izleme ve değerlendirme mekanizmaları üzerine uluslararası bir seminer gerçekleştirdik. 27 farklı barodan avukatlar ile stratejik davalama üzerine bir sertifikalı eğitim düzenledik” diye konuştu.

    “Hibe uygulamaları gerçekleştirdik”

    Yapılan etkinliklerin yanı sıra kadınlara hibe desteğinin de verildiğini belirten Başpınar, “Özellikle Türkiye Barolar Birliği ile gerçekleştirdiğimiz adli yardım hizmetlerine kadınların erişimlerini sağlamaya yönelik hibe programı kapsamında 382 vakada 270 kadına adli yardıma erişim desteği sağlanmıştır. Yine verilen hibeler kapsamında dört sivil toplum kuruluşu ve yine bu kuruluşların ortakları ile birlikte yerel düzeyde çok sayıda aktivite ve eğitim düzenlenmiş, sosyal medya içeriği video ve yayın üretilmiştir” dedi.
    Hatıra fotoğrafının çektirilmesinin ardından program sona erdi.

  • Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı yönetmeliğine düzenleme

    Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı yönetmeliğine düzenleme

    Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelikte, Milli Eğitim Bakanlığının bilimsel danışma ve inceleme organı olan Talim ve Terbiye Kurulu (TTK) Başkanlığının oluşumu, teşkilat yapısı, görevleri ile çalışma usul ve esaslarına yer verildi.

    MEB tarafından yapılan açıklamaya göre, TTK Başkanlığı, eğitim ve öğretim plan ve programları, ders kitabı ve diğer eğitim araç gereçleri, öğrenci çalışma kitapları, yardımcı kitaplar, elektronik eğitim içerikleri, program uygulama modül ve kılavuzlar ile öğretmen kılavuz kitaplarının hazırlanmasında yükseköğretim kurumları, sivil toplum kuruluşları ve diğer kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapılmasını sağlayacak. Başkanlık ayrıca rehberlik ve denetim birimlerinin raporlarıyla izleme ve değerlendirme raporlarını, eğitim sistemi ile eğitim ve öğretim programlarını, ders kitabı ve diğer eğitim araç gereçlerinin amaçlanan hedefe ulaşıp ulaşmadığını, yurt içi ve dışı eğitim hareketlerini, ulusal ve uluslararası gelişmeler ve yönelimler çerçevesinde izleyip değerlendirecek.

    TTK Başkanlığı; eğitim sistemi, eğitim ve öğretim plan ve programları, ders kitabı ve diğer eğitim araç gereçleriyle ilgili yurt içi ve yurt dışında araştırmalar yapacak veya yaptırılmasını sağlayacak. Eğitim ve öğretimle ilgili özel ihtisas gerektiren alanlarda yüksek öğretim kurumları ile diğer bilim, meslek ve sivil toplum kuruluşlarının katılımını da sağlayacak şekilde araştırma, inceleme ve geliştirme faaliyetlerinde bulunmak üzere ihtisas komisyonları kuracak Başkanlık, öğretmenlik atama alanlarına ve ders okutma esaslarına yönelik ilgili birimlerden gelen talep ve tekliflere ilişkin iş ve işlemleri yürütecek, görev alanı ile ilgili mevzuatı hazırlayacak.

    En fazla 2 başkan yardımcısı görevlendirilebilecek

    Yönetmelikte Başkanlığın teşkilat yapısında ise başkan yardımcıları ve hizmet birimleri ibarelerine yer verilerek “daire başkanlıkları” ile “özel büro”, Başkanlığın hizmet birimleri olarak nitelendirildi. Bu çerçevede hizmet birimlerinin görevleri detaylandırıldı.

    Yönetmelikle kurulun görevleri, başkan yardımcılarının sayısı ve görevleri de belirtildi. Buna göre kurul, başkan ve 10 kurul üyesinden oluşacak.

    Görevlerin yürütülmesinde başkana yardımcı olmak üzere, başkanın teklifi ve onayı ile kurul üyeleri arasından en fazla iki başkan yardımcısı görevlendirilebilecek.

    Eğitim Araştırmaları Daire Başkanlığı kuruldu

    Ayrıca yeni yönetmelikle görevleri, “Ders Kitapları ve Öğretim Materyalleri Daire Başkanlığı’nın görevleri çerçevesine alınan “Elektronik Eğitim İçerikleri Daire Başkanlığı” kapatıldı.

    1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 319’uncu maddesinin ilgili bendinde yer alan “Eğitim sistemini, eğitim ve öğretim plan ve programlarını, ders kitaplarını hazırlatmak, hazırlananları incelemek veya inceletmek, araştırmak, geliştirmek ve uygulamaya ilişkin görüşlerini Bakana sunmak” hükmü doğrultusunda da “Eğitim

    Araştırmaları Daire Başkanlığı” kuruldu.

    Öte yandan, Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik de Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, 12 Eylül 2012 tarihli ve 28409 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı Yönetmeliği” yürürlükten kaldırıldı.

  • Eğitimde dijitalleşme hamlesi

    Eğitimde dijitalleşme hamlesi

    Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bakanlık olarak eğitimi daha erişilebilir kılmak ve dijital teknolojilerin kullanım becerileri ile akademik başarıların artırılması amacıyla geliştirilen dijital platformlar sayesinde, dijital teknolojilerin hem kullanımının arttığını hem de dezavantajlı bölgelerdeki öğrencilere ulaşıldığını belirtti. Bakan Özer ayrıca dijitalleşme adımlarını eğitimin tüm alanlarını kapsayacak şekilde genişlettiklerine değinerek Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) ile öğretmenlere yönelik, Halk Eğitimi Merkezleri Bilişim Ağı (HEMBA) ile de tüm vatandaşlara yönelik özel dijital platformlar kurulduğunu ifade etti.

    Özer, eğitim alanındaki beklentilerin de bu yönde değiştiği bir dönemin içinde bulunduklarını söyleyerek “Çağımızda dijitalleşme, beşeri faaliyetlerin birçoğuna sirayet etmiş durumda. Elbette bu durum, toplumların ve onları oluşturan bireylerin gereksinimleri çerçevesinde olgunlaşıyor. Teknolojinin hızlı bir biçimde gelişimi de bireylerin ihtiyaçlarını farklılaştırarak şekillendiriyor” açıklamasında bulundu.

    “Dijital dönüşümde öğretmen ve öğrenci odaklı bir süreç yürütülüyor”

    Bakan Özer, bilginin çokluğu, artış hızı ve farklılığı da bireylerin sürekli öğrenme ihtiyacını arttığını vurgulayarak, “Bu çerçevede dijitalleşmenin sunduğu imkânlar, insanların öğrenme yaşamlarını da daha uyumlu, sürdürülebilir, kolaylaştırıcı ve konforlu hâle dönüştürüyor. Bu dönüşümün dijitalleşmenin eğitim sürecine uyum sağladığı ve refah düzeyini artırdığı kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor” dedi.

    “Eğitimde okuryazarlık becerilerini geliştirmek için dijitalleşme hamleleri başlattık”

    Okullardaki dersliklerin yüzde 90’ının yıl sonuna kadar etkileşimli tahta ile buluşacağını açıklayan Bakan Özer, Bakanlık olarak dijital dönüşümde özgünlüğü ve inovasyonu merkeze alan, öğretmeni ve öğrenciyi odak noktasına koyan bir süreç yürüttüklerini dile getirdi. Özer, değerlendirmesinde “21. yüzyıl dünyasında bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan değişim ve dönüşüm sürecine eğitim sistemimizin adaptasyonunu sağlamak ve öğrenci, öğretmen ve velilerimizin dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmek için son bir yılda eğitimde dijitalleşme hamleleri başlattık” ifadelerini kullandı.

    “Dijital platformlar ile telafi destek mekanizmaları oluşturuldu”

    Bakanlığın, yüz yüze eğitimden uzaktan eğitime geçişi destekleyen dijital ve çevrim içi platformların öğrenciler ve aileler tarafından kullanımının daha kolay ve erişilebilir olması için projeler, eylemler ve eğitimler gerçekleştirerek birçok alanda seferberlik başlattığını anlatan Özer, şöyle devam etti:

    “Ücretsiz ders kitaplarıyla birlikte 160 milyon yardımcı kaynak dağıtımı yapıldı ve bu kaynaklar aynı zamanda dijital platformda da yer aldı. Öğrencilerimizin pandemi sonrası öğrenme kayıplarını telafi etmek ve temel eğitimde eksikliklerini gidermek için bireyselleştirilmiş bir mekanizma olan Öğrenci-Öğretmen Destek Sistemi’ni (ÖDS) oluşturduk. Bu dijital platformda da yine öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz kendi ihtiyaçlarına yönelik olarak destek alabilecekler. Bununla birlikte yine pandemi sonrasında matematik, yabancı dil ve Türkçe seferberlikleri başlattık. Öğrencilerimizin bu alanlara yönelik temel beceri ve kazanımlarını artırmayı hedefliyoruz. Bu sebeple her bir seferberlik alanıyla ilgili bir dijital platform hazırladık. Matematik platformumuz hayata geçti. Yabancı dil ve Türkçe platformlarımızı da yakın bir zamanda hayata geçireceğiz.”

    Bakan Özer, mesleki ve teknik eğitim ders materyallerinin dijitalleştirilmesini sağlayıp eğitim sürecinde zaman ve mekân kavramına bağımlılığı ortadan kaldıran, materyale ulaşım konusunda dezavantajlı bölgelerde bulunan öğrencilerin 3D modelleme ve artırılmış gerçeklik teknolojisi ile gerçek bir materyal deneyiminin yaşanabilmesini amaçlayan Mesleki Eğitimde Artırılmış Gerçeklik Platformu’nu hayata geçirildiğini kaydetti. Bu sayede, öğrencilerin dijital ortamda sanal deneyler ile üretici düşünme ve tasarım becerilerinin geliştirilmesi, mesleki eğitimde daha donanımlı hâle getirilmesi amaçlandığını da sözlerine ekledi.