Kategori: Eğitim

  • “YÖK’ün ‘sızma yoktur’ gibi beyanatı yok”

    “YÖK’ün ‘sızma yoktur’ gibi beyanatı yok”

    YÖK Başkanı Erol Özvar, YÖK’te 2022-Kamu Personel Seçme Sınavına (KPSS) yönelik soruşturmaya ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    YÖK tarafından hazırlanan ön inceleme raporunun savcılığa gönderildiği, savcılıkça sınav sorularının daha önce sızdırıldığına yönelik bir tespitin yapılamadığı yönünde iddialara yönelik konuşan Özvar, “Büyük ölçüde soruşturmaya, daha doğrusu karşılıklı sorgu-sual, ifade alma biçiminde gerçekleşiyor. İşin arka tarafında birinin bir başkasına soruyu sızdırdığı veya sızdırmadığına dair o bilgiyi adli inceleme yapma yetkimiz yok. Bizim yaptığımız husus teşkil ettiğimiz inceleme kurlunun bu sorularla alakalı aynılık var mı yok mu. Benzerlik var mı yok mu bunları tespit etmek. Bu süreçte ihmali bulunan idareci veya bir başka çalışan varsa onun hakkında tespitlerde bulunmak. Yoksa ancak savcılıktan alınan yetkilerle o görüşmelerin tespit edilmesi, konuşmaların dinlenmesi gibi daha başka süreçleri gerektiren bilgilileri veya istihbarata ulaşma yetkimiz yok” dedi.

    “Bizim adli soruşturmayı ön inceleme ile yapma yetkimiz söz konusu değil”

    Özvar, soruların sızdırılmasıyla ilgili sürece ilişkin şunları aktardı:

    “Sızdırıldığını nasıl bilebilirsiniz? Bir kişi çalışıyor, o kişi başka birisine diyelim ki soruyu gönderiyor. Bunu nereden tespit edebilirsiniz? Ancak telefon kaydından, WhatsApp kaydından tespit edebilirsiniz. Bunu yapabilmek ise ancak adli soruşturma ile elde edilebilecek bir şey. Bizim bunu ön inceleme ile yapma yetkimiz söz konusu değil. Bundan sonra savcılık işin o tarafının arkasına bakacak. Bir de ancak Devlet Denetleme Kurulu’nun çıkartabileceği bir şey. Bizim yaptığımız bir sorularla alakalı, iki idare süreçlerle alakalı sıkıntılar var mı yok mu asıl olarak bunları görmek. Zaten YÖK Başkanı olarak soruşturma heyetine bir etkide bulunamazsınız. Kendi hür görüşleriyle orada bütün incelemeleri, çalışmaları tamamlayıp, rapor haline getirip ön inceleme olarak bu durumu tespit oluyorlar. Burada savcılığa intikal eden bir husus tespit ediyor olması önemli ön inceleme raporunda.”

    “Savcıdan sonra başkaları hakkında izin istenmesi, Danıştay’a başvurması hukuki bir süreç”

    Özvar, inceleme raporunun kendisinin paylaşıp paylaşmadığıyla ilgili “Ben hiçbir şekilde bunu yapamam. Böyle bir yetkim de yok. Savcıdan sonra başkaları hakkında izin istenmesi, Danıştay’a başvurması tamamen sağlıklı yürüyen, hukuki bir süreç. Yolunda gittiğini gösteriyor. Biz de bunları takip ediyoruz. O konuda da biz üzerimize düşeni mutlaka yerine getireceğiz” ifadelerini kullandı.

    “YÖK’ün ‘sızma yoktur’ gibi beyanatı yok”

    Bazı basın yayın organlarında yer alan ‘YÖK’ün inceleme raporu yayımlandı. Raporda sızma olmadığı tespit edildi’ haberlerini yalanlayan Özvar, “Bazı gazetelerde şöyle yayımlanıyor, ‘YÖK dedi ki sızma yoktur.’ YÖK’ün böyle bir beyanatı yok. Arkadaşlara diyorum ki aman buna dikkat edin. Bizim ağzımızdan da sürçü lisan olabilir, insanlık halidir ama buna dikkat edin diyorum” diye konuştu.

    İptal edilen KPSS’de 5 sorunun benzerliğine ilişkin ön incelemede bunun çok ayrıntılı olarak araştırıldığına dikkati çeken Özvar, “Ön incelemede bu çok ayrıntılı yapılmış vaziyette. O sebeple bunlar daha da önümüzdeki günlerde gündeme gelecek. Ön incelemenin arkasından soruşturma geliyor. Onlar sonucunda ortaya çıkacak bir şey. Biz bu konularda oldukça ölçülü, dikkat eden bir üslupla yürütmeye çalışıyoruz ve kimsenin aklında da bir istifham uyanmasını da istemiyoruz” dedi.

    KPSS soruşturmasında uzmanların ilerleyişi hakkında bilgi veren Özvar, “Burada uzmanların söylediği, sorunun bir kökü var. Kökte aynılık var mı yok mu bunlara bakıyor uzmanlar. Kelime, yüklem benzerlikleri önemli değil. Soruların şıkları aynı mı değil mi, bunları ikinci plana itiyorlar. Kök üzerinden bir çalışma yapıyorlar, orada bir aynılık varsa o zaman üzerine gidiyorlar. Bazen soru şıkları aynı bile” ifadelerini kullandı.

  • Başöğretmenlik için başvuru sonuçları açıklandı

    Başöğretmenlik için başvuru sonuçları açıklandı

    Milli Eğitim Bakanlığınca uzman ve başöğretmenlik unvanı için başvuran öğretmenlerin kesin başvuru sonuçları açıklandı. Öğretmenler, açıklanan kesin başvuru sonuçlarına MEBBİS ve e-Devlet üzerinden ulaşabilecek.

    Öte yandan 19 Kasım 2022 tarihinde yapılacak Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yazılı Sınavı için fotoğraflı sınav giriş belgesi 14 Kasım 2022 tarihinde http://www.meb.gov.tr internet adresinden yayımlanacak.

  • Ramazan Acar’dan TBMM ve MEB’e çağrı

    Ramazan Acar’dan TBMM ve MEB’e çağrı

    Eğitim-Bir-Sen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bir meslek kanunu içerisinde olması gereken unsurları içinde barındıracak değişiklik ve düzenlemeler yapılması konusunda çağrıda bulunmak için tüm Türkiye’de ortak basın açıklaması düzenledi. Bursa’da ilk derse girmeyen öğretmenler 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda buluştu.

    Burada basın açıklaması gerçekleştiren Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Ramazan Acar, “Eğitimin verimliliği ve niteliği, eğitim çalışanlarının hak ettiği değeri görmesi, özlük hakları boyutuyla da emeklerinin karşılığının verilmesiyle mümkündür. Meslek kanununun beklentileri yeterince karşılamaması üzerine talep ve önerilerimizi yetkililerle ve kamuoyuyla paylaşmak için bugün burada toplanmış bulunmaktayız. Hep birlikte ses vermemizin, ortak iradeyle söz söylememizin nedeni; önemi büyük, değeri yüksek, tarihsel rolü güçlü öğretmenlik mesleğinin ve öğretmenlerin meslek kanunundaki değişiklik ve revizyon talebini ve ihtiyacını haykırmaktır.” ifadelerini kullandı.

    “İLAVE DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ VAR”

    Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun beklentileri karşılamadığını ifade eden Acar, “7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlik mesleğini düzenleyen müstakil bir kanun beklentisini karşılama yönünde olumlu bir adım olmanın ötesine geçememiş, öğretmenlerin beklentilerini karşılayamamıştır. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, bu kanunun kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesi, uzman ve başöğretmenlere ücret ve ilave derece artışı getirilmesi, adaylık sürecindeki yazılı sınavın kaldırılması, öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi gibi önemli özlük hakları ihtiva ettiğini, bu yönüyle öğretmenlerimizin bir kısım beklenti ve taleplerini karşıladığını, bu anlamda olumlu bir ilk adım olduğunu dile getirdik. Ancak hemen ardından, kanunun bu hâliyle öğretmenlerimizin beklentilerini ve toplu sözleşme masasına taşıdığımız talepleri karşılamadığı, ‘meslek kanunu’ olarak nitelendirilmeyi hak edecek içerikten yoksun olduğu uyarısını yaptık. Devam eden süreçte sorumlular ve yetkililerle gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, kanunun, bir milyonu aşkın öğretmenin hak, yetki, görev ve sorumlulukları noktasında bir meslek kanununda olması gerekenleri kapsamadığını, ilave düzenlemelere ihtiyaç olduğunu, özellikle sınava dayalı bir kariyer basamakları sistemi yerine toplu sözleşmede dile getirdiğimiz öğretmenlikteki hizmet süresini esas alan bir kariyer sistemi ihtiyacını vurguladık. Son olarak, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, öğretmenlerin beklentilerini karşılayacak bir içerikle yeniden düzenlenmesi amacıyla Eğitim-Bir-Sen olarak hazırladığımız kanun taslağı/önerisini Millî Eğitim Bakanlığı’nın, TBMM’nin, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu’nun ve kamuoyunun dikkatine sunduk.” diye konuştu.

    “SÖZLEŞMELİ VE ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK KALDIRILMALI”

    Başkan Acar sözlerini şöyle sürdürdü: “Kanun taslağımızda, sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin kaldırılarak öğretmenliğin resmî eğitim kurumları ile diğer kamu kurumlarında öğretmen kadro unvanındaki kadrolu memurlar eliyle yürütülmesi; kariyer basamaklarında ilerlemede öğretmenlikte 8 yılını tamamlamış olanlar yönünde uzman öğretmenlik, 12 yılını tamamlamış olanlar yönünden başöğretmenlik unvanı alınabilmesi; eğitim kurumu yöneticiliğinin özlük hakları, atama ve terfi yönünden yeniden düzenlenerek iyileştirilmesi; öğretmenlerin ek ödeme, eğitim-öğretim tazminatı, hazırlık ödeneği ve ek ders ücretlerinde artış yapılması, zorunlu hizmet bölgelerinde çalışanlara ilave tazminat ödenmesi; öğretmenlerin görev, hak, yetki ve sorumlulukları mesleki özerklik ve akademik özgürlük ekseninde kurgulanarak ayrıntılı bir şekilde düzenlenmesi; şiddete karşı caydırıcı hükümler getirilmesi gibi somut ve açık öneriler yer almaktadır. Gelinen noktada öğretmenlerimizin talep ve haklı beklentilerini karşılayacak somut bir adımın hâlâ atılmamış olması, belirsizliğin eğitim çalışanları ve öğretmenlerimiz üzerinde oluşturduğu moral ve motivasyon kaybı, yerinde ve gerekli düzenleme öneri ve çağrılarına duyarsız kalınması üzerine Eğitim-Bir-Sen olarak eylem kararı aldık. “

    “DAHA FAZLA GEÇ KALINMAMALI”

    Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yapılması gereken değişikler için bir kez daha çağrıda bulunan Acar, “Öğretmenlerin ve öğretmenliğin hayattaki karşılığının, mesleğin bütün boyutları ve öğretmenlerin beklentileri yönüyle meslek kanunu içerisinde olması noktasında artık daha fazla geç kalınmamalıdır. Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması, yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki hüküm dağınıklığının giderilmesi için meslek kanununda ivedi olarak değişikliklerin yapılarak hayata geçirilmesi gerektiğini bir defa daha hatırlatıyoruz.” dedi.

    EĞİTİM-BİR-SEN TALEPLERİNİ SIRALADI

    Başkan Acar, Öğretmenlik Meslek Kanunu için Eğitim-Bir-Sen’in taleplerini şöyle sıraladı:

    • Ülkemizde fiilen görev yapan 1 milyonu aşkın öğretmen var iken, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar mesleğin bütün olarak ele alınmaması; hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluktur.
    • Biz, meslek kanununda, öğretmenlerin özlük haklarının tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz.
    • Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi uygulamalar yerine kadrolu istihdamın esas alınmasını istiyoruz.
    • Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerini sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının sınav yerine öğretmenlikteki hizmet süresine dayalı olarak kurgulanmasının meslek kanunu iddiasının ispatı için şart olduğunu düşünüyoruz.
    • İstihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere, zorunlu hizmet gibi dayatmalara son verecek, öğretmeni motive ve teşvik etmeye, imkânlar, fırsatlar ve artırımlı haklarla ödüllendirmeye dair hükümlerin mesleği özendirmeye, mesleği yürütenleri güçlendirmeye ilişkin ön şart olduğunu biliyoruz.
    • Öğretmenlerin atanmadan yer değiştirmeye, yetişmeden gelişmeye, eğitim imkânlarından kariyer fırsatlarına, ehliyetten liyakate her konuda belirsizlikten, ayrımcılık ya da ayrıcalık kusurlarından kurtarmaya dönük hükümleri olmazsa olmaz addediyoruz.
    • Eğitim ve öğretim süreçlerindeki vazgeçilmez unsurlardan biri olan eğitim kurumu yöneticiliği ve eğitim liderliğinin meslek kanunu kapsamında düzenlenmesini, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katılım, bu pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük hakların da mutlaka kanuni bir dayanak ve güvenceyle tanımlanmasını istiyoruz.

    Biz, Eğitim-Bir-Sen olarak, hedefler ve gerçekler bağlamında her şeyi içinde barındıran bir kanun içeriğinin oluşmasının mümkün, öğretmenin itibarını hem yükseltmeye hem de korumaya garantör vasfı taşıyan hükümlerin elzem olduğuna inanıyoruz.

    Öğretmenin hak ve yetkilerini genişleten, ona destek olan bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu konusundaki beklenti karşılanmalıdır. Eğitim-Bir-Sen’in bu hususlar temelinde katkı ve destek sunacağını bu vesileyle bir kez daha temin ve teyit ediyor; siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Millî Eğitim Bakanlığı’nı meslek kanununda beklentileri karşılayan değişikliklerin ve dönüşümün bir an evvel hayata geçirilmesi konusunda adım atmaya çağırıyoruz.”

  • Köy yaşam merkezleri iş birliği protokolü imzalandı

    Köy yaşam merkezleri iş birliği protokolü imzalandı

    Milli Eğitim Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğinde köy yaşam merkezlerinde genel, mesleki ve teknik kurslar düzenlenmesi; tarım, bahçecilik, ormancılık, tarım teknolojileri, gıda ve hayvancılık alanlarında ihtiyaç duyulan kurs programlarının geliştirilmesi amacıyla “Köy Yaşam Merkezleri İş Birliği Protokolü” imzalandı.

    Tarım ve Orman Bakanlığı Veteriner Hekim Mehmet Akif Ersoy Konferans Salonunda gerçekleşen imza töreninde konuşan Bakan Kirişci, gençliğin dinamizminden yararlanılması gerektiğine dikkati çekti.

    “Bu ahaliye tereyağını, zeytinyağını terk ettirdiler”

    Gençliğin tarıma olan ilgisini ve arzusunu geliştirmenin herkesin önceliği olduğunu belirten Kirişci, “Maalesef bu ülkede tıpkı ‘zeytinyağlı yiyemem aman, basmada fistan giyemem aman’ dedirtip bu ahaliye tereyağını, zeytinyağını terk edip onun yerine margarinin almasına nasıl alkış tutulmuşsa, kırsaldan da uzaklaşıp kentlerin etrafında varoşların oluşturulması da aşağı yukarı aynı döneme denk gelir” dedi.
    Kırsala dönüşte bir kargaşa yaşanmaması için imzalanan protokole ayrı bir önem ve ehemmiyet verdiklerini dile getiren Kirişci, “İnşallah biz bu okullarımızla, bu eğitimle ilgili faaliyetleri en üst düzeyde sürdürerek tarımdan hem verimlilik noktasında hem daha fazla üretim ve kalite noktasında ciddi bir mesafe kat edeceğimizi hassaten belirtmek istiyorum” diye konuştu.

    “Tarlalarımızda 55 yaş üzerini değil, gençleri göreceğiz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Türkiye Yüzyılı vizyon belgesi çerçevesinde Tarım ve Orman Gençlik Konseyi adı altında bir yapı oluşturacaklarını bildiren Kirişci, şunları aktardı:

    “Çünkü bu gençliği bu işin içerisine katmaz, bunları kale almaz, bunlarla oturup istişare etmezsek tarım sektörüne ilgi duymalarını beklemek ham hayal olur. Bunun altının doldurulması adına kurumsal anlamda konseyi ihdas edeceğiz ve bununla ilgili çalışmalarımızı tamamladıktan sonra iş birliği protokolünün gereği olan birtakım çalışmaları yaptıktan sonra bizim artık tarlalarımızda 55 yaş üzeri değil, gençleri göreceğiz ve onlar da para kazandıklarının farkına varacaklar. Daha konforlu, tabiatla iç içe yaşamın olduğunu fark edecekler ve hepimize dua edeceklerdir diye düşünüyorum.”

    “12 milyon vatandaşımıza 3 binin üzerinde kurslarla eğitim verme imkanını konuşmuş olacağız”

    İmzalanan protokolle köy yaşam merkezleri projesinin daha iyi bir boyuta taşınması için bir araya geldiklerini anlatan Bakan Özer, son yirmi yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yapılan yatırımlarla “Türkiye Yüzyılı”na hazırlıkla ilgili eğitim alanında büyük dönüşümlerin gerçekleştirildiğini kaydetti.
    “On aylık sürede 10 milyon 500 bin vatandaşa ulaştık, yıl sonunda 12 milyon vatandaşımıza 3 binin üzerinde kurslarla eğitim verme imkanını konuşmuş olacağız” diyen Bakan Özer, dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı olarak Türkiye’nin gelişmesine çok önemli katkılar sağlayacaklarını söyledi.

    “Yıl sonuna kadar Türkiye’de kapalı hiçbir köy okulu kalmayacak”

    Konuşmasına Köy Yaşam Merkezi projesinin detaylarını paylaşarak devam eden Özer, şöyle devam etti:
    “Şu ana kadar 15 bin vatandaşımızın tarım ve hayvancılık alanlarında eğitim almalarını sağladık. Bugün yapılan iş birliğiyle mevcut durumu bir aşama daha üste taşıyacağız. Köylerdeki yetişkin vatandaşlarımızın tarım ve hayvancılık ile ilgili her türlü eğitimi almaları, mevcut eğitimlerin güncellenmesi, aynı zamanda o okulların çevresinde bulunan alanlarda üretim yapılması ve üretimden elde edilen gelirlerin özellikle kadınların istihdamına katkı sunacak şekilde düzenlenmesinde çok önemli bir adım atmış oluyoruz. İnşallah, yıl sonuna kadar Türkiye’de kapalı hiçbir köy okulu kalmayacak. Bu protokol, Türkiye’deki tüm köy okullarını kapsayan bir protokol olmuş olacak. Her iki Bakanlığımızın emek veren tüm çalışanlarına teşekkür ediyorum.”

    Bakan Kirişci ile Bakan Özer, konuşmaların ardından iş birliği protokolünü imzaladı.

    Tarım teknolojileri, gıda ve hayvancılık programları geliştirilecek

    Hazırlanan protokolle bu merkezlerde Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğinde genel, mesleki ve teknik kurslar düzenlenmesi; tarım, bahçecilik, ormancılık, tarım teknolojileri, gıda ve hayvancılık alanlarında ihtiyaç duyulan kurs programlarının geliştirilmesi amaçlanıyor.

    Protokol çerçevesinde düzenlenecek kursların yanı sıra köy/mahalle okulu uygulama bahçesi ve arazilerinde Tarım ve Orman Bakanlığının desteğiyle üretim yapılacak ve bu üretimden elde edilen gelirler yine bu merkezlerin ihtiyaçları için il/ilçe milli eğitim müdürlüklerince kullanılacak. Ayrıca bu merkezler tarafından ortaya konulan başarılı örnekler çevre köy/mahalle ve il/ilçe merkezlerindeki okulların düzenleyeceği gezilerle tanıtılacak, bu konuda da Bakanlıkların taşra teşkilatları da iş birliği yapacak. Aynı zamanda köylerdeki kadın kooperatifleri de köy yaşam merkezleriyle entegre edilerek eğitimle iş gücü piyasasını iç içe geçiren bir mekanizma, hayata geçirilmiş olacak.

  • Serkan Gür ortaokul müdürleriyle buluştu

    Serkan Gür ortaokul müdürleriyle buluştu

    Toplantıya Yıldırım İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Sevinç, İl Milli Eğitim Şube Müdürü Müştak Gencer, ortaokul şubelerinden sorumlu ilçe MEM şube müdürleri ve ortaokul müdürleri katıldı.

    Ortaokullara yönelik yürütülen çalışmalar ve projelerle ilgili açıklamalarda bulunan Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür, Bursa’da bu alanda önemli projeler yürütüldüğünü belirtti. Gür, “Teknoloji dikey ve çok hızlı büyürken bize düşen en büyük görev çocuklarımızı daha çok dinlemek, anlamaya çalışmak ve daha çok sevmektir. Aslında teknoloji bu kadar hızla ilerlerken teknolojinin içinde büyüyen çocuklarımızın daha fazla şefkate ihtiyacı var ve ihtiyaç duydukları konularda bizlere kolaylıkla ulaşabilmeliler. Çocuklarımız, ailelerimizin bizlere birer emaneti. Onların sağlığı, huzuru ve güvenliği her şeyden önemli. Bugünün çocukları gelecekte çalışmaya, üretmeye ve yeni nesiller yetiştirmeye devam edecek. Onları en iyi şekilde yetiştirmek de bizim sorumluluğumuzda. Okul müdürlerimizin öğrencilerimizin hikayelerini öğrenmeleri ve onları dinlemeleri çocuklarımızı kazanmanın altın anahtarı” dedi.

    Kütüphanesiz Okul Kalmasın Projesi doğrultusunda Bursa’daki okullara kazandırılan kütüphanelerden duyduğu memnuniyeti ifade eden Serkan Gür: “Öğrencilerimizin sorgulayan, araştıran, analitik düşünen ve bilgi üreten bireyler olarak yetişmelerini sağlama noktasında önemli bir rol oynayan kütüphanelerimiz ve içindeki kitaplar şüphesiz çok önemli. Ancak öğrencilerimizin o kitapları severek ve mutlu bir şekilde okuması daha da önemli. Bu konuda çocuklarımızı okul-aile iş birliği içerisinde desteklemeye hassasiyet göstermeliyiz.” dedi.
    Genel görüş ve değerlendirmelerin belirtilmesinin ardından toplantı sona erdi.

  • Okullara 5,5 milyar TL’lik bütçe gönderildi

    Okullara 5,5 milyar TL’lik bütçe gönderildi

    Kocaeli’de temaslarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Bakan Mahmut Özer, toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yapılan toplantı ile eksikliklerin giderilmesi adına yapılacak çalışmaların masaya yatırıldığına değinen Özer, “Şuanda Kocaeli ilimizde Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim yatırımlarının toplam bütçesi 960 milyon TL. Bugünkü değerlendirme toplamızda 1 milyar 325 milyonluk ilave bütçeyi Kocaeli’ye verme kararı aldık. Böylece 960 milyonluk eğitim yatırımını 2 milyar 285 milyona çıkarmış bulunuyoruz. Bu yatırımların Kocaeli’ye hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

    “Kocaeli’de güçlendirme yapılması gereken 15 okulumuz kaldı”

    Türkiye genelinde okulların güvenli hale getirilmesi için çalışmaların yürütüldüğünü ifade eden Bakan Özer, “Yıkım, yapım ve güçlendirme çalışmaları devam ediyor. 2022 yılının sonuna kadar bu çalışmaları büyük oranda bitirmeyi hedefliyoruz. Bunun için bütçemizi ağırlıklı olarak bu alanda kullanmayı hedefledik. Şu anda da Kocaeli’de güçlendirme yapılması gereken 15 okulumuz kaldı. Bunları da bugünkü yatırım programına dahil ederek, yıl sonuna kadar inşallah bitirmiş olacağız. Buna ilave olarak 4 özel eğitim anaokulu olmak üzere, Kocaeli’ye 6 anaokulunu yatırım programına dahil ettik. Milli Eğitim Bakanlığı olarak son bir yıldaki en büyük önceliğimiz okul öncesi eğitimdeki okullaştırma oranlarını artırmak. Bunun için çok geniş ve ciddi çalışma yaptık” diye konuştu.

    “Yaklaşık 5.5 milyar TL’lik bütçeyi bugün itibariyle okullarımıza göndermiş bulunuyoruz”

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Emine Erdoğan hanımefendinin himayesinde 3 bin bağımsız anaokulu yapmak için yola çıktık ve şu ana kadar 2 bin 50 bağımsız anaokulunu tamamlamış bulunuyoruz. 15 bin 500 bağımsız anasınıfı, 2 bin 50 bağımsız anaokulunu tamamladık. Bu atılımlarla 5 yaşlarındaki okullaşma oranlarını yüzde 65’ten yüzde 97’e ulaştırmış bulunuyoruz. Kocaeli’de de mevcut anaokulunu yapımlarına ilave olarak, 6 yeni okulla Kocaeli’nin kapasitesini artırmış olacağız. Yine ilkokul, ortaokul ihtiyaçlarıyla ilgili 5 yeni ilave yatırımı Kocaeli’ye kazandırmış bulunuyoruz. Bir diğer konu, okullarımızın çatı onarımından, ıslak zeminine kadar hızlı bir şekilde büyük onarımların tamamlanması. Bu, bizim önceliklerimizden bir tanesidir. Bu çerçevede da 100 milyonluk ilave yatırımla Kocaeli’deki okullarımızın büyük onarımlarını nihayete erdirmiş olacağız. 2022-2023 eğitim öğretim yılındaki en büyük farklılığımız, eğitim öğretime hazırlanmayla ilgili ilk kez tüm okullarımıza bütçe gönderdik. Yaklaşık 5,5 milyar TL’lik bütçeyi bugün itibariyle okullarımıza göndermiş bulunuyoruz. Okullarımız artık temizlik, kırtasiye, küçük onarım ve donatımla ilgili ihtiyaçlarını hiç kimseye başvurmadan kendilerine gönderilen bütçe ile karşılayabilir duruma geldiler. Bu çerçevede Kocaeli’deki okullarımızda 85 milyonluk bir bütçeyi göndermiş bulunuyoruz” şeklinde konuştu.

    “Özel eğitim uygulama okulunu 33’e çıkaracağız”

    Bakan Özer, sözlerini şöyle noktaladı:

    “Değerlendirme toplantısında özel eğitimle ilgili uygulama okullarının sayısının artırılmasına yönelik talep oldu. Bu çerçevede 3 farklı ilçemizde 3 özel eğitim uygulama okulu yapma kararı aldık. Şu anda 30 farklı lokasyonlarda özel eğitim uygulama okulu var. Bu 3 okulla 33’e çıkarmış olacağız. Bugünkü toplantımız verimli geçti. Sürekli yeni yatırımlarla Kocaeli’yi desteklemek için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Kocaeli sürekli göç alan bir yer. Sadece Anadolu’da değil, İstanbul’dan da buraya göç olduğunu gördük. Yeni demografik değişimlerle birlikte yeni okul ihtiyaçlarını karşılamak için de Bakanlık olarak Kocaeli’ye özel ihtimam göstereceğiz. Bu yatırımların Kocaeli’ye hayırlı olmasını diliyorum”
    İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı’na Bakan Mahmut Özer’in yanı sıra, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmanşen, AK Parti İl Başkanı Mehmet Ellibeş, milletvekilleri, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görevli birim müdürleri ve ilgili kurumların temsilcileri katıldı.

  • 2022 KPSS soruşturmasında yeni gelişme

    2022 KPSS soruşturmasında yeni gelişme

    31 Temmuz 2022’de gerçekleştirilen KPSS’de çıkan soruların, sınav öncesinde bir yayınevinin deneme kitaplarında yayımlandığı yönünde sosyal medyada paylaşımlar yapıldı.

    Bunun ardından Devlet Denetleme Kurulu (DDK), 2022 Kamu Personel Seçme Sınavına (KPSS) yönelik iddialarla ilgili, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Bunun üzerine savcılık tarafından soruşturma başlatılırken, YÖK de idari soruşturma başlattı.

    Soruşturma neticesinde YÖK tarafından hazırlanan rapor, geçen hafta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Raporda, iddia edildiği gibi sınav sorularının daha önce sızdırıldığına yönelik bir tespitin yapılamadığının bilgisi yer aldı. Ancak savcılık sınavda çıkan 4 soru yönünden şaibe iddialarının ortaya çıkartılması için, dönemin ÖSYM başkanı ile sorumluları hakkında soruşturma izni talep etti. Bazı kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verilirken, bazı kamu görevlileri hakkında izin verilmediği öğrenildi. Savcılık, YÖK’ten gelen raporla birlikte, soruşturma çerçevesinde elde edilen tüm bilgileri bir dosya halinde Danıştay’a göndererek, bazı kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verilmemesine itiraz etti.

  • Bursa’da kantinsiz okullara ‘Gezen Kantin’

    Bursa’da kantinsiz okullara ‘Gezen Kantin’

    Bursa’da geleceğimiz olan çocuklar ve gençlere yönelik birçok çalışmayı hayata geçiren Bursa Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’ye örnek bir projenin daha startını verdi.

    İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Bursa Kantinciler Odası, Bursasu ve BESAŞ arasında imzalanan protokolle, kantini olmayan toplam 136 okulda ‘Gezen Kantin Projesi’ hayata geçirildi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü, okullarda gerekli hazırlıkları yaparken; projede kullanılacak giydirmeli kantin aracı BESAŞ tarafından temin edildi. Bursasu tarafından öğrencilere dağıtılmak üzere 330 mililitrelik su temin edilirken, Bursa Kantinciler Odası da soğuk sandviç, hamburger, tost ve simit gibi kantin ürünlerini sağlıyor. 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı sonuna kadar uygulanacak olan proje çerçevesinde, Gezen Kantin her gün bir okulda hizmet verecek.

    “17 bin öğrenciye kantin hizmeti”

    ‘Gezen Kantin Projesi’nin imza töreninde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, çok kıymetli ve heyecan veren bir projeyi hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Projeye pazartesi gününden itibaren start verileceğini belirten Başkan Alinur Aktaş, geleceğe yatırım yapmanın en güzel yolunun çocuklar ve gençlere yönelik projeler üretmek olduğunu ifade etti.

    Büyükşehir Belediyesi’nin bu yönde ciddi çalışmalar yaptığını dile getiren Başkan Aktaş, “Ana Kucaklarından başlayarak üniversite yıllarına kadar, hatta sonrasında istihdam ile alakalı çalışmaları hayata geçiriyoruz. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde okullarımızın tadilatını, tamiratını yapıyoruz. Hatta, yeni okullar inşa ediyoruz. Eksiklerin giderilmesi için gerekli adımları atıyoruz. Son olarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Bursa Kantinciler Odası, Bursasu ve BESAŞ arasında imzalanan protokolle güzel bir projenin startını veriyoruz. Bursa’nın özellikle kırsal bölgelerinde, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olan ama kantini bulunmayan ilk ve orta dereceli okullarımız var. Büyükorhan, Harmancık, İznik, Orhaneli, Keles, Mustafakemalpaşa, Yenişehir ve Karacabey’de kantini olmayan toplamda 136 okulumuzda eğitim ve öğretimlerini sürdüren 17 bine yakın öğrencimize, bu proje sayesinde ücretsiz kantin ürünlerini ulaştıracağız” dedi.

    Proje çerçevesinde Gezen Kantinin her gün bir okulda hizmet vereceğini anlatan Başkan Aktaş, “Çok hayırlı ve faydalı bir proje olacağına inanıyorum. Merkezde çocuğun kantinden bir şey alması çok sıradan olabilir ama özellikle kırsal bölgelerimizde yavrularımıza böyle bir hizmet vermek, onlara nezih ortamda ikramda bulunmak çok değerli ve kıymetlidir. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Projemiz hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.

    İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür, Milli Eğitim Bakanlığı’nın son dönemde fırsat eşitliği politikası ve köy yaşam merkezleri programlarının bulunduğunu hatırlattı. ‘Gezen Kantin Projesi’yle kırsal bölgedeki öğrencilere fırsat eşitliğinin sunulmuş olduğunu söyleyen Gür, köy okullarında eğitim gören öğrencilerin bu ürünlere ulaşarak kendilerini iyi hissetmelerinin sağlandığını belirtti. Projeye desteklerinden dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a ve Bursa Kantinciler Odası’na teşekkür eden Gür, çalışmanın hayırlı olmasını diledi.

    Bursa Kantinciler Odası Başkanı Özgün Güneş, Bursa’nın her zaman olduğu gibi bir kez daha Türkiye’de bir ilki hayata geçirdiğini ifade etti. Projeye destek olan Büyükşehir Belediyesi’ne ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teşekkür eden Güneş, projenin hayırlı olmasını diledi.
    Konuşmaların ardından İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Bursa Kantinciler Odası, Bursasu ve BESAŞ arasındaki protokole imzalar atıldı.

  • Bursa’da özel eğitim masaya yatırıldı

    Bursa’da özel eğitim masaya yatırıldı

    Özel eğitim okullarının müdürleriyle bir araya gelen ve özel gereksinimli öğrencilerin birinci öncelikleri olduğunu belirten Bursa İl Millî Eğitim Müdürü Serkan Gür, yapılan tüm çalışmalarda özel gereksinimli öğrencilerin önündeki engelleri kaldırmayı, eğitim imkânlarını artırmayı hedeflediklerini söyledi.

    Toplantıda konuşan Serkan Gür, “Öğrencilerimizi, birey için hazırlanmış eğitim programları ile özel yöntem ve araç gereç kullanarak ilgileri, ihtiyaçları, yetenekleri ve yeterlilikleri doğrultusunda akademik olarak üst öğrenime hazırlarken; diğer yandan da iş ve meslek alanlarına ve hayata en iyi şekilde hazırlanmaları için çaba sarf ediyoruz. Bursa’da özel gereksinimli öğrencilerimizin üreten ve mutlu bir birey olarak yetişmesini arzu ediyoruz. Bu okullarımızın, öğrencilerimizin yanı sıra velilerimiz için de çok önemli bir yeri var” dedi.

    Öğrencilerin sağlığı ve mutluluğunun kendileri için çok önemli olduğunu ifade eden Serkan Gür, “Her çocuğu kendi çocuğumuz gibi kabul ediyoruz. Sevgi dolu bir davranışınızın, bir gülüşünüzün çocuğun hayatını değiştireceğine inanıyorum. Geleceğimizin teminatı çocuklarımız bizlere emanet” diye konuştu.

  • Bursa’da kütüphanesiz okul kalmayacak

    Bursa’da kütüphanesiz okul kalmayacak

    Bursa’nın daha yaşanabilir şehir olması amacıyla çalışmalarını aralıksız sürdüren Büyükşehir Belediyesi, eğitime verdiği desteklere devam ediyor.

    Kimi zaman okul inşa ederek kimi zaman da spor salonu ve çevre düzenlemeleriyle eğitime farklı şekillerde katkılar sunan Büyükşehir Belediyesi, son 5 yılda hayırseverlerin de desteğiyle şehre 6 yeni okul kazandırdı.

    Toplam 202 okulda cephe kaplama, bahçe düzenlemesi, çatı ve zemin oluşturma gibi pek çok hizmeti uygulamaya alan Büyükşehir Belediyesi, 6 okulda bilişim atölyesi açarak çocukların eğitimine değer kazandırdı. Çocuklara ve gençlere yönelik birçok projeyi hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, son olarak hayırsever Meriç ailesi tarafından Osmangazi ilçesinin Alaşar Mahallesi’nde yaptırılan Nazife Hüseyin Meriç Okulu’na yeni bir kütüphane kazandırdı.

    374 metrekare kapalı alanı olan ve toplam 3 kattan oluşan binanın bodrum katında atölye, uygulama dersleri ve ıslak hacimler bulunuyor. Birinci katta okuma salonu yer alırken, ikinci kat ise konferans ve çok amaçlı salon olarak kullanılabilecek. Büyükşehir Belediyesi, ayrıca kütüphaneye 600’den fazla kitap bağışlayarak destek oldu.

    Kütüphanenin açılışına; Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra Vali Yakup Canbolat, Bursa milletvekilleri Osman Mesten ve Atilla Ödünç, İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür, Osmangazi Kaymakamı Ali Partal, BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç, Bursa Muhtarlar Derneği Başkanı ve Alaşar Mahalle Muhtarı İdris Aydın, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

    Akan sular durur

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, eğitim kurumlarının çocukların cevherlerini işlediğini ve onları özünde geliştirdiğini söyledi. Bir ülkenin gelişmişlik göstergesinin eğitim ve sağlık olduğunu belirten Başkan Aktaş, çocukların daha nitelikli ortamlarda yetişerek, medeniyeti güçlendirmeye ve zenginleştirmeye devam edeceklerini ifade etti.

    Bu sayede hem güçlü bir şehir hem de güçlü bir ülke olacaklarını dile getiren Başkan Aktaş, “Büyükşehir Belediyesi olarak konu eğitim olunca, tabir yerindeyse akan suları durduruyoruz. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yaptığımız protokoller neticesinde okullarımızın eksiklerini gideriyoruz. Desteğimiz kimi yerde yeni bir okul inşa ederek, kimi yerde spor salonu, kimi yerde çevre düzenlemeleri, kimi yerde de tefrişatla olabiliyor. Tamamen belediyenin imkanlarıyla bu işleri yapıyoruz. Sadece bir derdimiz var. O da geleceğimiz olan yavrularımızın daha iyi şartlarda eğitim görmesidir. Kütüphanelerde ve laboratuvarlarda vakit geçirsinler. Yine 2019 yılında dar gelirli ailelerimizin çocuklarının da okul öncesi eğitimden yararlanması amacıyla ana kucaklarımızı açmaya başladık. Farklı ilçelerde 21 ana kucağında eğitimler devam ediyor. Gençlerimiz için ne yapabiliriz noktasında kafa yoruyoruz. Geçen dönem BURSKOOP marifetiyle çocuklarımıza burs vermeye başladık. Şu anda 5 bini meslek lisesi 5 bini de üniversite öğrencisi olmak üzere, 10 bin öğrenciye burs veriyoruz” dedi.

    Öğrenci dostu

    ‘Öğrenci dostu’ ulaşım politikasıyla ilk 5 büyükşehir arasında en ucuz belediye olduklarını hatırlatan Başkan Aktaş, gençlerin kütüphanelerle buluşmasını arzuladıklarını ve bu doğrultuda Bursa’nın farklı noktalarında millet kütüphaneleri ile gençlik merkezleri açtıklarını söyledi.

    Alaşar Nazife Hüseyin Meriç Okulu’na da güzel bir kütüphane kazandırdıklarını anlatan Başkan Aktaş, “Bu mekandan mezun olan her bir öğrencimiz, hayırseverlerimizin sevap hanesine artı yazacaktır. Bu hayra bizler de kütüphane yaptırarak katkı sunduk. Çocuklarımız iyi bir gelecek için kitapla irtibatını kesmesin. Teknoloji çağında yaşasak da kitap sizin gelişiminize katkı sağlayacaktır. Anne ve babalar da çocuklarını kitaplardan, kütüphanelerden uzak tutmasın. O zaman cadde ve sokaklarımız daha güzel olur. Geleceğimiz daha aydınlık ve ülkemiz daha huzurlu olur. Kütüphanemiz çocuklarımıza ve mahallemize hayırlı olsun” diye konuştu.

    Bursa Milletvekili Atilla Ödünç ise açılışı yapılan kütüphanenin hayırlı olmasını diledi. Bilişim ve internetin hayatı büyük oranda etkilemesine karşın çocukların kitaplardan uzaklaşmaması gerektiğini anlatan Ödünç, kütüphanenin inşa edilmesine büyük emek harcayan Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

    Bursa Valisi Yakup Canbolat, 2009 yılında hayırsever Meriç ailesi tarafından yaptırılan ilkokulun yüzlerce öğrenciye hizmet verdiğini hatırlatarak, yapılan kütüphaneyle okulun taçlandırıldığını dile getirdi. Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal belediyecilik anlayışıyla’ şehrin en ücra yerlerine kadar hizmet götürdüğünü belirten Canbolat, çocukların gelişimine katkı sunacak kütüphaneyi tamamlayarak hizmete alan Büyükşehir Belediyesi’ni tebrik etti.

    Konuşmaların ardından Başkan Alinur Aktaş ve beraberindekiler, öğrencilerle birlikte açılış kurdelesini keserek kütüphaneyi gezdi.