Kategori: Eğitim

  • Rektör Kılavuz, misafir öğrencilerle buluştu

    Rektör Kılavuz, misafir öğrencilerle buluştu

    Bursa Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nin Erasmus+ KA154 Gençlik Katılım Faaliyeti programı çerçevesinde hazırladığı Belediye Meclis Simülasyonu isimli projeye katılmak için Yunanistan, Letonya, Romanya, Gürcistan ve Portekiz’den gelen 20 öğrenci BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz’u ziyaret etti.

    Çamlık Yemekhanesi’nde öğrencilerle bir araya gelen Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Bursa Uludağ Üniversitesi’nde yürütülen akademik ve bilimsel çalışmalar hakkında bilgiler verdi. YÖK tarafından belirlenen 23 Araştırma Üniversitesi arasında yer aldıklarını aktaran Prof. Dr. A. Saim Kılavuz, bu çerçevesinde sahip olunan yetkinlik alanlarına dair açıklamalarda bulundu. Üniversitenin uluslararasılaşma konusunda ciddi mesafeler kat ettiğini söyleyen Rektör Kılavuz; “Dünyanın 128 farklı ülkesinden yaklaşık 7 bin misafir öğrenciye ev sahipliği yapıyoruz. Bu öğrencileri ücretle eğitim-öğretim alan kişiler olarak asla görmüyoruz. Burada geçirdikleri hayatlar, edindikleri kültür ve bilgi birikimleri sonucunda ülkelerine döndüklerinde Türkiye’nin gönüllü barış elçileri olacaklarına inanıyoruz. Bu doğrultuda da kendilerine eğitim veriyoruz. Cumhurbaşkanımızın 10 yıldır dile getirdiği ve BM Genel Kurulu’nda da egemen güçlerin gözlerinin içine baka baka söylediği dünya 5’ten büyüktür sözü ve daha adil bir dünya neden olmasın sorusunun cevabını yakın gelecekte en doğru şekilde alabilmek adına uluslararası öğrencilerimizi önemsiyoruz. Bu anlamda akademik ve bilimsel diplomasinin de dünyadaki kavga ve ihtilafların önüne geçeceğine inanıyoruz” diye konuştu.

    Toplumların birbirini tanıdıktan sonra daha adil bir dünya mümkün sözünün gerçeğe dönüşebilme ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu anlayabildiklerine vurgu yapan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Örneğin bugün aramızda Yunanistan’dan gelen misafir öğrencilerimiz var. Onlarla çok iyi bir şekilde konuşabiliyor ve anlaşabiliyoruz. Halklar arasında herhangi bir sorun yok. Konuştukça birbirimizi daha iyi anlayacak ve diyalog içerisinde her türlü sorunun çözülebileceğini görüyoruz” açıklamasında bulundu.

    Rektör Kılavuz, BUÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Mehmet Aydemir ile Kent Konseyi Gençlik Meclisi üyelerinin hazır bulunduğu programda öğrencilerden gelen soruları da cevapladı.

  • Üniversite-Okul işbirliğine örnek organizasyon

    Üniversite-Okul işbirliğine örnek organizasyon

    Üniversite okul işbirliğinin en anlamlı birlikteliğinin yaşandığı yemekte Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Yönetimi Yüksek lisans öğrencilerinden oluşan öğretmen ve yöneticiler ile Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe, Öğretim üyeleri Prof. Dr. Sedat Yüksel, Prof. Dr. Şükrü Ada ve Dr. Öğretim Üyesi İsmail Çimen bir araya geldi.

    Yemekte konuşan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, Üniversite-Okul iş birliğinin önemine değinerek, bu tür etkinliklerin üniversite-okul iş birliğini güçlendiren ve sürdürülmesi gereken bir girişim olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe de, Eğitim Yönetimi Ana Bilim dalında yürütülmekte olan tezli ve tezsiz yüksek lisans programı ile Bursa’daki öğretmen ve yöneticilerin mesleki gelişimlerine büyük katkı da bulunduklarını, üniversitenin kapısını eğitimcilere sonuna kadar açarak ülkemizin eğitim sistemine ve yüksek öğretimine hizmet etmekte olduklarını belirterek bu tür etkinliklerin öğretim yılı içinde sürdürüleceğini belirtti.

    Ayrıca söz alan öğretim üyeleri ve yüksek lisans öğrencileri de üniversite-okul işbirliğini güçlendiren ve kuram-uygulama bütünlüğüne hizmet eden bu tür faaliyetlerin tüm eğitimcilerin gelişimine ve motivasyonuna hizmet etmesi açısından daha sık düzenlenmesi taleplerini belirterek organizasyonu düzenleyen Eğitim Yönetimi Yüksek Lisans öğrencisi Koray Acara’ teşekkür ettiler.

  • Üniversite okul işbirliğine örnek organizasyon

    Üniversite okul işbirliğine örnek organizasyon

    Üniversite okul işbirliğinin en anlamlı birlikteliğinin yaşandığı yemekte Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Yönetimi Yüksek lisans öğrencilerinden oluşan öğretmen ve yöneticiler ile Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe, Öğretim üyeleri Prof. Dr. Sedat Yüksel, Prof. Dr. Şükrü Ada ve Dr. Öğretim Üyesi İsmail Çimen bir araya geldi.

    Yemekte konuşan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, bu tür etkinliklerin üniversite-okul iş birliğini güçlendiren ve sürdürülmesi gereken bir girişim olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

    Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe de, Eğitim Yönetimi Ana Bilim dalında yürütülmekte olan tezli ve tezsiz yüksek lisans programı ile Bursa’daki öğretmen ve yöneticilerin mesleki gelişimlerine büyük katkı da bulunduklarını, üniversitenin kapısını eğitimcilere sonuna kadar açarak ülkemizin eğitim sistemine ve yüksek öğretimine hizmet etmekte olduklarını belirterek bu tür etkinliklerin öğretim yılı içinde sürdürüleceğini belirtti.

    Ayrıca söz alan öğretim üyeleri ve yüksek lisans öğrencileri de üniversite-okul işbirliğini güçlendiren ve kuram-uygulama bütünlüğüne hizmet eden bu tür faaliyetlerin tüm eğitimcilerin gelişimine ve motivasyonuna hizmet etmesi açısından daha sık düzenlenmesi taleplerini belirterek organizasyonu düzenleyen Eğitim Yönetimi Yüksek Lisans öğrencisi Koray Acara’ teşekkür etti.

  • “Bursa yeni devlet üniversitelerine hazır”

    “Bursa yeni devlet üniversitelerine hazır”

    BUÜ ev sahipliğinde Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen sempozyuma Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özgen, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cafer Çiftçi, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    “Bursa yeni devlet üniversitelerine hazır”

    Böylesine önemli bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan dolayı mutluluk duyduklarını söyleyen Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Özellikle misafirlerimiz üniversitemiz hakkında kısa bir bilgi vermek isterim. Yoğun bir öğrenci nüfusuna sahibiz. Toplam 71 bin öğrencisi bulunan bir Araştırma Üniversitesiyiz. Ülkemiz için kritik öneme sahip sektörlerden otomotiv, gıda güvenliği arz ve yenilikçi teknolojilerde yetkin üniversiteler arasındayız. Bunların yanı sıra sosyal bilimler alanında da Türkiye’nin önde gelen yükseköğretim kurumlarından birisiyiz. Bilim, teknoloji ve Ar-Ge konularında diğer üniversitelerle tatlı bir rekabet içerisindeyiz. Kemiyet anlamında doygunluğa ulaştığımızı düşünüyoruz. Bursa, 4-5 devlet üniversitesini kaldırabilecek kapasitededir. Yeni açılacak fakülte, meslek yüksekokulu veya bölümler için üniversitemiz adres olarak gösteriliyor. Ancak üniversitemiz daha fazla yükü kaldırabilecek durumda değildir. Daha butik, tematik üniversitelerin bu şehirde açılmasından yanayız” diye konuştu.

    Sağlık, tıp, eğitim ve sosyal bilimler alanlarında eğitim-öğretim faaliyetleri yürütmenin yanı sıra insan kaynağı açısından da çok önemli bir sorumluluk üstlendiklerinin altını çizen Rektör Kılavuz; “Türkiye’nin önde gelen iş insanları, siyasetçileri, bakanları, girişimcileri, eğitimcileri ve yöneticileri bu üniversiteden mezun olmuş kişilerdir. Bu kıymetli şahsiyetlerin yerine gelecek çok sayıda mezunumuz da bulunmaktadır. Hali hazırdaki öğrencilerimizi de bu anlayış doğrultusunda son derece donanımlı ve kendisini yetiştirmiş bireyler olarak mezun edeceğiz. Üniversitemiz, geçmişte olduğu gibi gelecekte de ülkesine, milletine ve insanlığa fayda sağlamaya devam edecektir. Bugün gerçekleştirilen Mudanya Mütarekesi’nin 100. Yılı Uluslararası Sempozyumu’nun hayırlar getirmesini temenni ediyor, programa emek veren herkese gönülden teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

    Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özgen ise tarihi bir günde tarihi bir şehirde son derece değerli bir programın düzenlenmesinden dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını aktardı. 11 Ekim’de Mudanya Mütareke Evi Müzesi’nde başlatılan organizasyonun, Bursa Uludağ Üniversitesi ev sahipliğinde yapılan Sempozyum ile devam edeceği bilgisini paylaşan Merkez Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özgen; “100. Yıl kutlamaları gibi tarihi günlerin, sembol mekan ve olayların ülkelerin milli tarihlerinin oluşumunda milli birlik ve beraberliklerinin sağlanmasında çok önemli yerlerinin oldukları herkes tarafından kabul edilmektedir. Düzenlemiş olduğumuz sempozyumun da bu amaca hizmet edeceğine gönülden inanıyorum. 1918 Ekim ayı ile 1922 Ekim ayı arasındaki 4 yıllık sürede yaşananlar Türk tarihinin en fırtınalı dönemlerinden birisidir. Türk milleti, kaybetmek üzere olduğu yaşam hakkını Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın eşsiz vizyonu ve hem askeri alandaki hem de diplomasi alanındaki liderliği ile tekrar elde ederek uygar dünyadaki yerini almayı başarmıştır” açıklamasında bulundu.

    Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cafer Çiftçi de; “Mudanya Mütarekesi denildiğinde sadece verilen bağımsızlık mücadelesi, Kurtuluş Savaşı sonrası imzalanan 14 maddelik bir metin akla gelmemelidir. Bu metin, yüzyıllardır özgür bir şekilde yaşayan Türk ulusuna esaret zinciri vurma süreci ile bunu kıran ve Lozan’a bir barış köprüsü kuracak süreci inşa eden bir metindir” şeklinde konuştu. Programa katılan öğrencilere de seslenen Dekan Prof. Dr. Cafer Çiftçi; “Sevgili gençler, özellikle sizlere hitap etmek istiyorum. Ukrayna-Rusya savaşının yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Yanı başımızdaki Yunanistan’ın yaptığı faaliyetleri gözlemliyoruz. Yüzyıl geçse dahi; araçlar değişiyor, insanlar değişiyor ancak bu mücadele değişmiyor. Ukrayna’daki binlerce insanın farklı topraklara gittiği veya Rusya’daki gençlerin savaşmamak için farklı ülkelere kaçtığı bir süreç içerisindeyiz. Biz biliyoruz ki; ecdadımız nasıl mücadele ettiyse, bugün hepimiz gerektiği takdirde bu mücadeleyi yeniden gösterebilecek yapıdayız. Tabii ki hepimiz barış istiyoruz. Savaş asla tasvip edilir bir şey değil. Ancak bizim ecdadımız bunu yaptı. Bizler de bugün bağımsız Türkiye’ye rahatça yaşayabiliyoruz” dedi.

    Açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi. 4 Farklı salonda çok sayıda konuşmacının yer alacağı oturumlar gün boyunca devam etti. Sempozyum programı, katılımcıların 13 Ekim’de yapacağı Bursa kültür turunun ardından sonra erecek.

  • Öğretmenler dikkat! Sonuçlar açıklandı

    Öğretmenler dikkat! Sonuçlar açıklandı

    Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlik kariyer basamakları yazılı sınavı ve sınavdan muaf olanların başvuru sonuçlarının açıklandığını duyurdu.

    Milli Eğitim Bakanlığı, uzman ve başöğretmenlik unvanı için sınav başvurusunda bulunanlar ile sınavdan muaf olanların başvuru sonuçlarının yayımlandığını açıkladı. Öğretmenler, MEBBİS ve e-Devlet şifreleri ile sisteme giriş yaparak sonuçları öğrenebilecek.

  • Lise öğrencileri tarım hakkında bilgi aldı

    Lise öğrencileri tarım hakkında bilgi aldı

    Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün BEBKA desteğiyle sürdürdüğü TÜBİTAK 4004: Yeşil Tarım İçin Yeşil Girişimciler Yetişiyor projesi çerçevesinde 9 ve 10. sınıf öğrencileri, Türkiye’nin alanındaki en iyilerinden birisi olan BUÜ Ziraat Fakültesi’nde ağırlandı.

    Önce fakülte yöneticilerinden eğitim-öğretim faaliyetlerine dair bilgi alan öğrenciler, daha sonra uygulama alanlarını ziyaret ederek sürdürülen bilimsel ve akademik çalışmaları yerinde inceleme fırsatı buldu.

    Ziyaret hakkında açıklamada bulunan Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut, “Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından BEBKA iş birliğiyle yürütülen TÜBİTAK 4004 Projesi çerçevesinde; onlarca laboratuvarı, 2500 dekarlık tarım arazisi, hayvancılık tesisi, gıda işleme tesisi, yaklaşık 1500 m2’lik seraları ve ekolojik tarım faaliyetlerinin yürütüldüğü eko-bahçeye sahip olan Fakültemiz ziyaret ve gözlemleme noktası olarak tespit edildi. Bursa’nın merkez ilçelerinde 9. ve 10. sınıfta öğrenim gören akademik başarısı yüksek, girişimciliğe ilgi duyan ve çevre bilinci yüksek olan lise öğrencileri arasından seçilen 64 öğrenciyi ağırladık” dedi.

    Öğrencilere sürdürülebilir tarım uygulamaları, organik tarım üretimi, gıda zincirinin her aşamasında kayıp ve israfı önlemek için geliştirilen teknolojiler ve yenilikçi uygulamalar gibi konularda bilgilerin öğretim üyeleri tarafından paylaşıldığını kaydeden Dekan Prof. Dr. İlhan Turgut, “Öğrencilere farkındalık oluşturacak, bilgi ve becerilerini artıracak, aynı zamanda gelecek kariyerlerinde kendi işini kurmak isteyenlerin girişimcilik hakkında bilinçlenmelerini sağlayacak bilgiler aktarıldı. Son derece ilgili davranan gençlerimize eğitim-öğretim hayatlarında başarılar diliyor, hepsini üniversite öğretimi için Ziraat Fakültemize bekliyoruz” açıklamasında bulundu.

  • Ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 95,06

    Ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 95,06

    İçişleri Bakanlığı, Merkezi Nüfus İdare Sistemi (MERNİS) kayıtları ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), verileri kullanılarak güncellenen verilere göre okul öncesinde 5 yaşta okullaşma oranı yüzde 93,78’e, ilkokulda yüzde 99,63’e, ortaokul kademesinde yüzde 99,44’e ve ortaöğretimde ise yüzde 95,06’ya yükseldi.

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, özellikle son bir yılda okul öncesi ve ortaöğretimdeki iyileştirmelere dikkati çekti.

    “Okul öncesinde 5 yaşta okullaşma bir yılda yüzde 78’den yüzde 94’e yükseldi”

    Öncelik verdikleri alanların başında okul öncesi eğitimde okullaşma oranlarını OECD ortalamasına ulaştırmak olduğunu belirten Bakan Özer, “Bu amaçla Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde 3 bin yeni anaokulu yapmak üzere yoğun çalışmalarımıza başladık. Bir yıl gibi kısa sürede bin 800 yeni anaokulu ve 14 bin 80 yeni ana sınıfı açtık. Bu projeye başladığımızda, Türkiye’de toplam anaokulu sayısının 2 bin 782 olduğu göz önüne alındığında bir yıl gibi kısa sürede alınan mesafe çok belirgindir. Bu sayede okul öncesinde 5 yaşta bir yıl önce yüzde 78 olan okullaşma oranı, yüzde 94’e yükseldi. Çalışmalarımız, planlanan takvime göre ilerliyor. Bu oranı, 2022 yılı sonuna kadar yüzde 100’e çıkaracağız” ifadelerini kullandı

    “Ortaöğretimde okullaşma bir yılda yüzde 90’dan yüzde 95,06’ya yükseldi”

    İlkokul ve ortaokul kademelerinde okullaşma oranlarının yaklaşık yüzde 100’e ulaştığını belirten Bakan Özer, okul öncesinden sonra asıl iyileştirmeyi ortaöğretim seviyesinde yaptıklarını vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Son 20 yılda ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 44’ten yüzde 90’a yükseldi. Özellikle, 4+4+4 sistemine geçilmesi, ortaöğretimde okullaşmanın bu düzeye ulaşmasında önemli rol oynadı. Ortaöğretimde okullaşma oranı bir yıl önce yüzde 90’lar seviyesindeydi. Son bir yılda özellikle ortaöğretimde devamsızlık ve terk oranlarının azaltılmasına odaklandık. Bu çerçevede çok sayıda projeyi aktif uyguladık. Özellikle mesleki eğitim merkezlerine ağırlık verdik. Tüm bu çalışmalar kısa sürede meyvelerini verdi ve bir yıl gibi kısa sürede ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 90’dan yüzde 95,06’ya yükseldi.”

    Ortaöğretimde kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 39,2’den yüzde 94,66’ya yükseldi

    Son 20 yılda okullaşma oranlarının tüm eğitim kademelerinde artık yüzde94’ün üzerine çıktığını belirten Bakan Özer, bu iyileştirmelerden en fazla kız çocuklarının yararlandığının altını çizerek, “2000’li yıllarda ortaöğretimde kızların okullaşma oranı yüzde 39,2 iken bugün bu oran, yüzde 95’e yükseldi. Dolayısıyla ülkemizde eğitimin tüm kademelerinde son 20 yılda kız çocuklarının okullaşma sorununun çözümünde çok çok büyük mesafeler kat edildi” ifadelerini kullandı.

    “Ortaöğretimde okullaşmayı yüzde 100’e çıkarmak için geniş bir projeye başlıyoruz”

    Gelecek bir yılda ortaöğretimde okullaşma oranını yüzde 100’e ulaştırmayı hedeflediklerini belirten Bakan Özer, “Ortaöğretimde okullaşmayı yüzde 100’e çıkarmak için yakında geniş bir projeye başlıyoruz. Ortaöğretim çağ nüfusunda okullaşmayan tüm gençlerimize tek tek ulaşarak koşullarına uygun okullaşma seçeneklerinden faydalanmalarını sağlayacağız” açıklamasında bulundu.

  • Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nde ilk ders zili çaldı

    Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nde ilk ders zili çaldı

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatlar Bölümü’nün ilk dersine konuk oldu. Yeni dönemin ve ilk dersin herkese hayırlı olması temennisinde bulunan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “İnşallah bu hayırlı teşebbüs, mezunlarını verdikten sonra ülkenin sanat hayatına önemli katkılar sunar. Buradan yetişecek arkadaşlarımızın geleneksel Türk sanatlarının geliştirilmesi konusunda kıymetli katkılar yapacağına gönülden inanıyorum. Yani biz eğer eğitim-öğretim konusunda iyi sonuçlar almak istiyorsak mutlaka gayret göstermemiz gerekiyor. Bu alanda bizler de üzerimize düşen görevleri en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Akademisyenlerimizin de öğrencilerimizin de bu konuda gayretli olması için onları teşvik ediyoruz. Ülkemizin kalkınması, gelişmesi ve kültür seviyesini arttırması için eğitimden daha kıymetli bir yol yoktur” açıklamasında bulundu.

    Geleneksel sanatların geleceği bu bölüm ile aydınlanacak

    Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nün kendi alanında Üniversite içerisinde tek olduğunun altını çizen Prof. Dr. A. Saim Kılavuz; “İlk olan bu bölümümüzde verilecek eğitim, öğrencilerimizin yetiştirilmesi ve onların mezuniyetlerinin ardından ortaya koyacakları çalışmalar, gelecek kuşakların da bu alana yönlendirilmesi açısından büyük bir önem taşıyor. Ülkemizin geleneksel Türk sanatlarına bakışı da bu özel çalışmaların neticesine göre yol alacaktır. Burada da interdisipliner eğitim-öğretim çalışmalarının bir arada yürütülmesi ve öğrencilerin donanımının arttırılması ayrıca önem kazanıyor. Niteliği en üst seviyeye çıkarılmış öğrenciler, hem bölümü hem bizleri hem de üniversitemizi en iyi şekilde temsil edecektir. Bu noktada bölümün açılmasında kıymetli destekleri bulunan tüm hocalarımıza gönülden teşekkür ediyorum. Tercih yapan ve bölümü dolduran tüm öğrencilerimize tebrik ve teşekkürlerimi iletiyorum. İnşallah çok güzel bir eğitim-öğretim dönemi geçirecekler, kendilerini ve sanatlarını geliştirecekler. Hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” diye konuştu.

    Bölüm Başkanı Öğretim Görevlisi Hatice Aksu ise öğrenci yaş skalasının 18 ile 57 arasında olduğunu, birçok öğrencinin kendi sanatsal çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. 19 kadın, 1 erkek öğrencinin bulunduğu bölümde her anlamda nitelikli bir eğitim-öğretim döneminin geçirileceğini aktaran Hatice Aksu, öğrencilerin mesleki gelişim noktasında son derece donanımlı akademisyenler tarafından destek verileceğini sözlerine ekledi. Ders başı yapan öğrenciler de açılan bölüme isteyerek kayıt yaptırdıklarını ve Bursa’da böyle bir bölümün açılmasından ötürü mutluluk duyduklarını iletti.
    BUÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Adem Doğangün, Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hatice Şahin ve Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Sezin Türk Kaya da ilk derste hazır bulundu.

  • BUÜ’den yeni öğrencilere oryantasyon programı

    BUÜ’den yeni öğrencilere oryantasyon programı

    BUÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı ile Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’nın desteğiyle hazırlanan programa Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Adem Doğangün, Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ve Üniversite Genel Sekreteri Osman Dikmen katıldı. Etkinlikte Daire Başkanları, birim sorumluları ve akademisyenler de hazır bulundu.

    Programın açılış töreninde konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, 2022-2023 eğitim-öğretim döneminin hayırlar getirmesi temennisinde bulundu. Üniversiteye yeni kayıt yaptıran öğrencilere seslenen Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “İnşallah eğitim süreleriniz boyunca nitelikli bir eğitim alacak ve bu eğitimle birlikte mezun olacak, kariyer basamaklarını güçlü bir şekilde tırmanacaksınız. İyi bir eğitim almanın yolu da meraklı olmaktan geçiyor. Merak olmadıkça bilim olmaz, merak olmadıkça gelişme olmaz. Onun için sürekli soru soran, sorgulayan kişiler olmaya gayret edin” diye konuştu.

    Memnuniyet oranları yükselmeye devam ediyor

    Üniversitenin genel yapısı konusunda da bilgiler veren Prof. Dr. A. Saim Kılavuz; “70 binden fazla öğrencisi, 2 bin 650 akademik personeli, 5 bin civarında idari personeli ve işçisi olan, hastanesi bulunan ve 4 temel alanda eğitim-öğretim yapan büyük bir kurumuz. Adeta bir ilçe veya büyük bir holdinge benziyoruz. Böyle bir üniversiteye öğrenci olarak geldiniz. Şu an Türkiye’nin en kalabalık üniversitesiyiz. Öğrenci sayısı arttıkça memnuniyetin azalacağı düşünülüyor. Ancak sizi temin ederim ki; 3,5 yıl önce göreve geldiğimizde 2019 Temmuz ayında yapmış olduğumuz anketlerde öğrencilerin memnuniyet oranı yüzde 46 oranındayken, hali hazırda yüzde 62’ye çıktı. O yüzden öğrenci memnuniyeti olan bir üniversiteyiz diyorum. Öğrenci bizim velinimetimiz. Burada bizler için bir kazanım söz konusuysa o da öğrencilerimiz sayesindedir. Sizlerin memnuniyetini daha da arttırmak için gayret ediyoruz” açıklamasında bulundu.

    Türkiye genelinde öğrenci memnuniyeti sıralamasında 2020 yılında devlet üniversiteleri arasında 31. sıradayken 2021 yılında 17. sıraya yükseldiklerini aktaran Rektör Kılavuz; “Çoğu parametrede ise ilk sıralardayız. Tüm üniversiteler arasında ise 30’lu sıralarda yer alıyoruz. Bu elbette yeterli değil. Ancak fırsatlar ve imkânlar açısından bakıldığında ise ciddi bir mesafe aldığımız kanaatindeyiz. 3 yıl önce okulumuza gelen öğrencilerimiz hayata geçirilen projeleri biliyor. Burada yaşanan değişime birebir şahit oldular. Sosyal donatı alanlarını arttırdık, yeni yollar açtık, bisiklet yolları oluşturduk, kafeler ve zincir marketler açtırdık. 4 yıl önce yurtlarımızda 4 bin-4 bin 500 civarında öğrenci kalma imkânına sahipken, şuan itibariyle 11-12 bin öğrenci kalıyor. Biz Kredi Yurtlar Kurumu’na yer verdik ve onlar da yurt yaptılar. Bu büyük bir gelişmedir. Bu yılbaşı itibariyle ben yurtta kalamıyorum diyen tek bir gencimiz olmadı. Türkiye ve Bursa’mız için oldukça sevindirici bir gelişme” dedi.

    Öğrenci yemeği 6,5 lira

    Yemek ücretlerine de değinen Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, en iyi ve en uygun yemeği öğrencilere sağlamaya özen gösterdiklerinin altını çizdi. Kılavuz; “Elbette evinizde annenizin yaptığı yemekler gibi olmayabilir. Ancak şunu bilin ki; Temmuz başında yemek ihalesine çıktık. Yemek başına 26 lira anlaştık. Öğrencilerimize ise 6,5 liradan yemek veriyoruz. Arada kalan 19,50 lirayı üniversite olarak biz karşılıyoruz. Öğrencimiz için feda olsun. Daha kaliteli hale getirmek ve en iyisini sunmak için de hizmetlerimize aralıksız devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    Öğrencilere dil ve akademik gelişim konusunda da tavsiyelerde bulunan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, son olarak Bursa’da eğitim görmenin büyük bir avantaj olduğuna işaret etti. Kılavuz konuşmasını şöyle tamamladı: “Bursa, Türkiye’nin en önemli sanayi, turizm ve kültür şehirlerinden birisidir. Sanayi anlamında bazen 2. bazen de 3. sırada yer alır. Öğrencilerimiz, staj ve uygulama dersleri anlamında çok geniş bir skalaya sahiptir. Osmanlı’nın ilk başkentidir. Bir kültür ve medeniyet şehridir. Nice bilim adamları, kanaat önderleri burada yatmaktadır. Tam bir medeniyet havzasıdır. Bursa’nın tarihi ve sosyal kimliğini iyi tanımaya çalışın. Öğrencilik hayatınız sadece yurt ve kampüs arasında geçmesin.”

  • Başöğretmenlik sınavı için başvuru süresi uzatıldı

    Başöğretmenlik sınavı için başvuru süresi uzatıldı

    Milli Eğitim Bakanlığınca Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yazılı Sınavı’na başvuruda bulunmak isteyen öğretmenlerle sınavdan muaf olanların başvuru süreleri gelen talep üzerine 6 Ekim Perşembe günü saat 23.59’a kadar uzatıldı.

    Uzman ve başöğretmenlik mesleki gelişim çalışmalarının MEBBİS’e yüklenme süresi ise 5 Ekim Çarşamba günü saat 23.59’a kadar uzatıldı.