Kategori: Eğitim

  • Okula yeni başlayan çocuklar için enfeksiyon uyarısı

    Okula yeni başlayan çocuklar için enfeksiyon uyarısı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Arıca, uyum haftasıyla birlikte ilkokul 1 ve anaokullarının açıldığını hatırlattı. Arıca, kış ayları ile enfeksiyonların artacağını belirterek, “Özellikle okula yeni başlayanları bekleyen büyük bir tehlike enfeksiyonlar. Sık enfeksiyonlar özellikle bir yıl içinde kış döneminde ilk yıl okula başlayan çocuklarda 8 ile 10 kez enfeksiyon bekleniyor. Önümüzdeki aylarda bir enfeksiyon bitmeden diğer bir enfeksiyon başlayabiliyor” ifadesini kullandı.

    Enfeksiyon geçiren çocuğu 72 saat okula gönderilmemeli

    Viral, virüs, rhinovirüs enfeksiyonlarının yanı sıra influenza gibi soğuk algınlığı ve grip virüslerinin çocukları etkilediğini anlatan Arıca, ailelere şu uyarılarda bulundu:

    “Eğer çocuğunuz bir enfeksiyon geçiriyor ise en az 72 saat ailenin okula veya kreşe göndermemesi, evde dinlendirmesi gerekiyor. En azından diğer çocuklara olan bulaş sayısı azalıyor. En önemli önlem bu olması gerekiyor. En az 72 saat çocukları okula göndermeyelim, evde dinlendirelim. Düzenli beslenmelerini yapalım. Karbonhidrat, yağ veya proteinleri düzenli verelim. Bol sıvı takviyesi verelim. Bu dönemlerde 72 saati ilaçsız, sadece ateş düşürücülerle geçirebiliriz. Antibiyotik kullanımı bu dönemlerde özelikle viral enfeksiyonlarda, sık çocuk enfeksiyonlarında çok önermiyoruz. Hekim kontrolü veya hekim tavsiyesi olmadan antibiyotik çocuklarda önerilmez. Hekim önermedikçe antibiyotik kullanmayalım. Özellikle ilk yıl okula başlayanlar en az 10 kez enfeksiyona maruz kalabilir.”

    Kahvaltı yapmadan çocuklarınızı okula göndermeyin

    Eğitime başlayan çocukların ailelerine beslenme önerilerinde bulunan Prof. Dr. Arıca, kahvaltının önemine dikkati çekti. Düzenli kahvaltı yapılmasına vurgu yapan Arıca, ailelerin çocuklarını özendirmek için birlikte kahvaltı sonrasına oturması gerektiğini söyledi. Kahvaltı yapılmamasının olumsuz etkilerine de değinen Arıca, “Kahvaltısız çocuklar okula gittikleri zaman özellikle konsantrasyon bozuklukları, öğrenme güçlükleri yaşayabilir, dersi tamamlayamayabilirler. Mutlaka yanlarından da bir şişe su olması gerekiyor. Plastik şişe demiyorum. Cam şişede yanlarında götürsünler. Sıvı takviyesi önemli. Bol sıvı takviyesi almadıkları takdirinde, ara ara sıvı takviyesi almadıkları takdirde çocuklarda baş ağrıları, görme bozuklukları, mide bulantıları görülebilir. Bol bol ve aralıklı bir şekilde okulda su içmeleri gerekiyor” diye konuştu.

    “Özellikle yağda kızartılmış hazır ürünlerden uzak durmalılar”

    Çocukların kantin ve market alışverişleri konusunda da önerilerde bulunan Arıca, “Özellikle çocuklar okula gittikleri zaman kantinden veya marketlerden alışveriş yapabilirler. Yaptıklarında dikkat edecekleri en önemli nokta, özellikle yağda kızartılmış hazır ürünlerden uzak durmalılar. Evde ailenin yaptığı haşlanmış bir takım ürünlere önem vermeliler. Bunlara özelikle kuru üzüm, kuru kaysı, kuru erik gibi bir takım kuru meyveleri yanlarında taşıyarak bunlarla ara ara beslenmeleri gerekiyor” dedi.

  • “Son iki atamanın yüzde 50’sini İstanbul’a ayırdık”

    “Son iki atamanın yüzde 50’sini İstanbul’a ayırdık”

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, AK Parti İstanbul İl Başkanlığının başlattığı Yüz Yüze 100 Gün Projesi çerçevesinde Esenyurt’ta bir dizi ziyarette bulundu. Önce metal fabrikasında staj yapan öğrencilerle bir araya gelen Özer, daha sonra Esenyurt’taki bir lise kampüsü inşaatında incelemelerde bulundu.

    Özer incelemelerinin ardından 41 yıl görev yapıp emekli olan öğretmen Kemalettin Çelik’i ziyaret etti.

    Program sırasında açıklamada bulunan Özer, ”İstanbul’un ertelenen tüm eğitim yatırımlarını hızlı bir şekilde yatırım programına aldık. İnşallah 39 ilçede eğitimle ilgili tüm sorunların çözüldüğü bir döneme doğru hızlı bir şekilde gidiyoruz. Eğitimin olmazsa olmazı öğretmenlerimiz anlamında da İstanbulumuza pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Son 2 atamanın yüzde 50’sini İstanbul’a ayırdık. Her 2 atamada, İstanbul’a ayırdığımız öğretmen sayısı 20 bine ulaşmış oldu. Esenyurt ilçemiz diğer ilçelerimiz içerisinde ayrıcalıklı olan bir yer. Gerçekten Okul yapımı ve arsa ile ilgili çok ciddi sıkıntıların yaşandığı ilçelerimizden bir tanesi. Buraya yatırım yapmak istiyoruz ama yatırım yapacak yer bulmayla ilgili bir sıkıntımız vardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleriyle burada 68 dönümlük araziyi Esenyurt’un eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için kazandırmış bulunuyoruz. Bu alanda 10 bin öğrencinin eğitim alacağı bir kampüsü inşa edeceğiz” diye konuştu.

  • Uzman öğretmen eğitimlerine ek süre

    Uzman öğretmen eğitimlerine ek süre

    Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından “7354 Sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu” doğrultusunda hazırlanan “Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği” çerçevesinde yapılan duyuru sonucu, resmi ve özel öğretim kurumları ile MEB dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanların uzman ve başöğretmenlik eğitim programı 18 Temmuz’da başlamıştı. Program çerçevesinde uzman öğretmenlik eğitimlerinin daha önce 5 Eylül itibarıyla tamamlanması belirlenirken, alınan yeni kararla bu eğitimler 9 Eylül 23.59’a kadar uzatıldı.

    Şu ana kadar yapılan uzman öğretmenlik eğitimlerine toplam 540 bin 66 öğretmen katıldı. Toplam sayının 529 bin 330’unu MEB’e bağlı resmi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler, 9 bin 318’ini özel öğretim kurumları öğretmenleri, bin 418’ini ise MEB dışı kurumlarda görev yapan öğretmenler oluşturdu.

    Uzman öğretmenlik eğitimlerinde, bakanlık bünyesinde görev yapan öğretmenlerden 529 bin 330’u eğitimlere başlarken, yüzde 98,79 tamamlama oranı ile 522 bin 932 öğretmen, eğitimlerini tamamladı. Özel öğretim kurumlarında ise görev yapan öğretmenlerden 9 bin 318’i eğitimlere başlarken, yüzde 91,01 tamamlama oranı ile 8 bin 480 öğretmen, eğitimlerini tamamladı. MEB dışı kurumlarda görev yapan öğretmenlerden bin 418’i ise eğitimlere başlayarak yüzde 95,91 oranı ile bin 360 öğretmen eğitimleri tamamladı. Toplamda yüzde 98,65’lik oranla 532 bin 772 öğretmen uzman öğretmenlik eğitimlerini tamamladı.

    19 Eylül saat 23.59’a kadar devam edecek başöğretmenlik eğitimlerine ise bugüne kadar toplam 70 bin 354 öğretmen katıldı. Toplam sayının 69 bin 868’ini MEB’e bağlı resmi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler, 301’ini özel öğretim kurumları öğretmenleri, 185’ini ise MEB dışı kurumlarda görev yapan öğretmenler oluşturdu.

    Başöğretmenlik eğitimlerine şu ana kadar, MEB’e bağlı resmi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerden 69 bin 868 kişi başladı ve yüzde 93,44 tamamlama oranı ile 65 bin 287 öğretmen, eğitimleri tamamladı. Özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin ise 301’i eğitimlere başladı ve yüzde 76,41 tamamlama oranı ile 203 öğretmen, eğitimleri tamamladı. MEB dışı kurumlarda görev yapan öğretmenlerin ise 185’i eğitimlere başladı ve yüzde 92,43 tamamlama oranı ile 171 öğretmen, eğitimleri gerçekleştirdi. Toplamda yüzde 93,37’lik oranla 65 bin 688 öğretmen, 19 Eylül takvimi gelmeden eğitimlerini bitirdi.

    Uzman ve başöğretmenlik eğitimlerinin genel bitirilme oranı ise toplam 610 bin 420 oldu. Yüzde 98,04 bitirme oranı ile 598 bin 460 öğretmen kariyer eğitimlerini tamamladı.

  • Bursa’da uyum eğitim alan öğrencilere ziyaret

    Bursa’da uyum eğitim alan öğrencilere ziyaret

    Bursa’da okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerine yönelik uyum eğitimleri başladı. Bu kapsamda Osmangazi’de Ayşe Hafsa Sultan Anaokulu ve Şehit Jandarma Er Halim Çimen İlkokulunu ziyaret eden İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür, okullarıyla ilk defa tanışan öğrencilerinin ilk ders heyecanına ortak oldu.

    2022-2023 eğitim-öğretim yılını uyum haftası etkinlikleri ile açtıklarını ifade eden Serkan Gür, “Okul bahçelerimiz ve sınıflarımız öğrencilerimizle şenlendi. Biz de okullarıyla ilk kez tanışan öğrencilerimizi ziyaret ettik. Çocuklarımızın ve ailelerinin heyecanını paylaşmak bizleri de çok heyecanlandırdı” dedi.

    Bu sene ders kitaplarımızın yanı sıra yardımcı ders kaynakları da öğrencilerimize ücretsiz ulaştırılıyor

    Geçtiğimiz eğitim öğretim yılının yüz yüze kesintisiz bir şekilde başarıyla tamamlandığını belirten Serkan Gür, “Geçen sene yüz yüze eğitime devam ettiğimiz gibi Bakanlığımızın liderliğinde bu sene de kararlı bir şekilde süreç devam edecek. Bakanlığımızın destekleriyle okullarımız bu dönem ciddi ve yoğun bir hazırlık dönemi geçirdi. Bu sene ders kitaplarımızın yanı sıra yardımcı ders kaynakları da okullarımıza geldi ve öğrencilerimize ücretsiz olarak ulaştırılıyor” dedi.

    Öğretmenlerimize her türlü desteğe hazırız

    Okullarda öğretmenlerle de bir araya gelen Serkan Gür, “Bir çocuğa eğitimde ilk adımları attırmanın, ilk cümleleri öğretmenin, çocuklarımızı hayata ve Dünyaya hazırlamanın çok önemli ve çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Çocuklarımız, öğretmenlerimizin onlara verdikleriyle şekilleniyor. Ben de öğretmenler odasından gelen birisi olarak öğretmenlerimize her türlü desteği vermeye hazırım” dedi.

  • Bursa’da okula uyum eğitimi başladı

    Bursa’da okula uyum eğitimi başladı

    2022-2023 eğitim-öğretim yılı okula uyum eğitimleri haftası kapsamında okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencileri için ilk ders zili çaldı. Nilüfer ilçesinde bulunan Hüsnü Züber İlkokulunu ziyaret eden İl Millî Eğitim Müdürü Serkan Gür, ilk ders heyecanı yaşayan öğrenci ve velileriyle bir araya geldi. Ziyarete, Nilüfer İlçe Millî Eğitim Müdürü Mustafa Muharrem Tüfekçi ile il ve ilçe millî eğitim müdürlüğü idarecileri de katıldı.

    Ziyarette konuşan Gür, “Özlem sona erdi. 2022-2023 eğitim-öğretim yılını uyum haftası etkinlikleri ile açtık. Çok heyecan vericiydi çocuklarla birlikte olmak. Çocukların ve ailelerin heyecanını görmek gerçekten bizi de çok heyecanlandırdı. Umarım ülkemiz, memleketimiz ve güzel Bursamız için hayırlı bir yıl olur.” dedi.

    5 Eylül 2022 itibariyle okul öncesi eğitim ve ilkokul birinci sınıflara başlayan öğrenciler için uygulanan uyum eğitimi haftası programı, 9 Eylül 2022 tarihinde tamamlanacak.

    Ortaokulların 5’inci ve liselerin 9’uncu sınıflarına başlayacak öğrenciler için rehberlik ve uyum çalışmaları 2022-2023 eğitim öğretim döneminin açılacağı 12 Eylül’de başlayıp 16 Eylül’e kadar sürecek.

  • Okullarda maske takılacak mı? Bakan Özer’den açıklama

    Okullarda maske takılacak mı? Bakan Özer’den açıklama

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, TRT Haber’in canlı yayınında eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2022-2023 eğitim öğretim yılı hazırlıklarına erken başladıklarını hatırlatan Özer, okulların ihtiyaçlarının karşılanması, bütçelerin aktarılması, okulların eğitim öğretime hazırlanması noktasında çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

    Yaklaşık 136 milyon kitabın, 2. sınıftan 12. sınıfa kadar tüm öğrencilerin bir dönem boyunca ihtiyaç duyabilecekleri tüm yardımcı kaynakların okullara gönderildiğini belirten Bakan Özer, ilk defa temizlik, kırtasiye, küçük onarım ve eğitim ortamlarının zenginleştirilmesi bağlamında tüm okullara bütçe gönderildiği bilgisini yineledi.

    Okul yöneticileri ve öğretmenlerin velilerle bir maddi ilişki yaşama zeminini ortadan kaldırdıklarını söyleyen Özer, hedeflerinin her zaman okul öncesinden en yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarını arttırmak olduğunu not düştü.

    “Hedefimiz 20 bin öğretmenimizin 12 Eylül’de sınıflarında hazır olmalarını sağlamaktır”

    Öncelik verdikleri iki dilden birinin matematik, diğerininse yabancı dil olduğunu kaydeden Özer, “Hedefimiz, geçen hafta atadığımız 20 bin öğretmenimizin 12 Eylül’de sınıflarında hazır olmalarını sağlamaktır. Son yirmi yılda Türkiye’nin başardığı en önemli hikayelerden biri, öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azaltmaktır. Bu da son yirmi yılda aramıza katılan öğretmen sayımızdaki olağanüstü artışla gerçekleşmiştir. Son yirmi yıllık süreçte hiçbir yıl yok ki öğretmen ataması olmasın. İhtiyaca binaen atamalar mutlaka olacaktır. Bakanlığımızın değişen ve yenilenen eğitim politikalarına bağlı olarak branşsal bazda öğretmen atamalarımız gerçekleşecektir” dedi.

    Yeni Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yükselme Sistemiyle öğretmenlerin birbiriyle değil, kendileriyle yarışacaklarını vurgulayan Milli Eğitim Bakanı Özer, kaygıların minimize edilmesi için her türlü desteğin verileceğine dikkati çekti.

    “Öğretmenlere özgü bir kariyer yolunun açılması Öğretmenlik Meslek Kanunu garantisi altında”

    Öğretmenler arasında bir ayrıştırma olacağı yönünde spekülasyonların var olduğunu söyleyen Özer, “Eğitim sisteminde zaten 75 bin uzman öğretmen, 90 tane de başöğretmen var. Zaten var. Bu zamana kadar hiç duydunuz mu benim çocuğumu uzman öğretmen okutsun, başöğretmen okutsun. O, öğretmenin kendi özlük hakkıyla ilgili bir süreç. Hem mevcutta eğitim sistemi içerisinde uzman ve başöğretmenler var. Hem de sınavı yeni koymuş değiliz. Veyahut da eğitim tamamlanırken kanun değişiklik yapıp da sınav da konmuş değil. Öğretmenlere özgü bir kariyer yolunun açılması Öğretmenlik Meslek Kanunu garantisi altında. Yeni olan hiçbir şey yok. İnşallah 19 Kasım’da suhuletle süreci yöneterek öğretmenlerimizin büyük çoğunluğunu uzman ve başöğretmen olarak sistemde göreceğiz” diye konuştu.

    “Okul terkleri azalacak”

    Okul öncesi eğitim konusuna da değinen Bakan Özer, eğitimde okullaşma oranlarını 70 yıl gecikmeyle yüzde 90’ın üzerine çıkardıklarını hatırlattı. Okullar arası başarı farkının kök bir sorun olduğunu kaydeden Özer, hedeflerinin 5 yaşta okullaşma oranını yüzde 100’e ulaştırmak olduğunu söyledi. Bunun için 3 bin yeni anaokulu, 40 bin yeni ana sınıfı yapmak üzere yola çıktıklarını hatırlatan Özer, “Çocuklar ilkokula geldiklerinde hazır bulunuşluklarında farklar azalacak, tüm çocuklara bu imkanı verdiğiniz zaman tüm çocuklar eşit bir şekilde 1. sınıfa başlayacaklar. İkinci en önemli katkı çocukların psikososyal gelişimleri çok daha ileri noktaya taşınacak suça meyilleri daha az olacak. Okul terkleri azalacak. Eğitim sistemi içerisinde çok daha fazla vakit geçirecekler. Gerçekten bu yatırım Türkiye’nin eğitim sistemine yapılan en büyük yatırımlardan birisi” ifadelerini kullandı.

    “Meslek liseleri, yüzde 1’lik dilimden öğrenci almaya başladı”

    “Mevcut birikimimizle, tüm paydaşlarımızla birlikte eğitim sistemini çok daha güçlü hale getirmek için çabalıyoruz. Burada da daha önceki milli eğitim bakanlarımız yaptığı gibi biz de mesleki eğitimi güçlendirmek için çok hızlı bir şekilde süreçlere yoğunlaştık” diyerek mesleki eğitime verdikleri önemi anlatan Bakan Özer, şunları aktardı:

    “Şimdi meslek liselerindeki en büyük odağımız, sektörü, eğitimin tüm süreçlerine dahil etmek oldu. Yani sektör mezunları beklemiyor, müfredatı birlikte güncelliyoruz, öğrencilerin işletmede beceri eğitimlerini birlikte planlıyoruz, öğretmenlerimizin iş başı ve mesleki gelişim eğitimlerini birlikte planlıyoruz ve sektör istihdamda öncelik sağlıyor. Bu adımımızla meslek liselerine olan rağbet inanılmaz arttı. Birçok meslek lisesi yüzde 1’lik başarı diliminden yani en yüksek başarı diliminden öğrenci almaya başladı.”

    Türkiye’deki tüm mesleki eğitim merkezlerindeki çırak, kalfa sayısının önceden 159 bin olduğunu, bu sayının şu anda 710 bine ulaştığını bildiren Özer, yıl sonuna kadar 1 milyon genci mesleki eğitim merkezleriyle buluşturacaklarını dile getirdi.

    “Derslerde maske kullanımı söz konusu olmayacak”

    Bir buçuk yıl aradan sonra 2021 2022 eğitim öğretim yılını, kararlı bir şekilde yüz yüze eğitimle devam ederek tamamladıklarını hatırlatan Bakan Özer, “Çünkü okullar gerçekten ilk açılması ve bu tip kriz durumlarında son kapatılması gereken yerler. Bundan tavizler vermemiz mümkün değil. Şu anda Sağlık Bilim Kurulunun bu süreçte kapalı alanlarda maske kullanımıyla ilgili bir kararı yok. Dolayısıyla derslerde maske kullanımı söz konusu olmayacak. Ama hassasiyetleri olan öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz istemeleri durumunda maskeyi okullarımız tarafından ücretsiz bir şekilde temin edebilecekler” dedi.

    “Şu ana kadar sekiz yüz tane köy yaşam merkezini hizmete aldık”

    Köylere doğru göç ile beraber enerji, tarım ve hayvancılık alanlarının stratejik olarak öne çıkmasıyla birlikte MEB olarak bu sürece destek vermek için köy okulları açmaya karar verdiklerini belirten Bakan Özer, “Köy okulları için üç aşamalı bir plan uyguladık, birincisi, köy ilkokullarının açılması ile ilgili öğrenci sayısı sınırını ortadan kaldırdık. Çocuklarımız istenilen köyde ilkokul eğitimi alabilecekler. İkincisi, anaokullarında 10 olan öğrenci sayısını 5’e düşürdük. Sadece bu adımımızla bin sekiz yüz köyde yaklaşık yirmi bin yavrumuz okul öncesi eğitimle buluştu. Üçüncüsü, en büyük değişiklik, o köyde bulunan yetişkinler için halk eğitim kursları açalım istedik. Şu ana kadar sekiz yüz tane köy yaşam merkezini hizmete aldık. Köylerimizden müthiş bir rağbet gördük” diye konuştu.

    “2022’nin sonuna kadar kitap sayısını 100 milyona çıkaracağız”

    12 Eylül itibarıyla bin 500 köy yaşam merkezini hizmete alacakları 2022’nin sonuna kadar köylerdeki tüm okullarını köy yaşam merkezine dönüştürecekleri bilgisini paylaşan Özer, okullardaki kütüphanelerle ilgili “Okullar arası farklılığı azaltmak için ikinci olarak da kütüphanesiz okul kalmayacak dedik. 26 Ekim 2021’de Emine Erdoğan Hanımefendi himayesinde başlattık. 2021 yılının sonunda Türkiye’de kütüphanesiz okul kalmadı. Bu proje başlarken mevcut kütüphanelerde 28 milyon kitap vardı, şu anda kütüphanelerimizde 80 milyon kitap var. 2022’nin sonuna kadar kitap sayısını 100 milyona çıkaracağız” ifadelerini kullandı.

    Yaşayan insan hazinelerinin isimlerini kütüphanelere verdiklerini, bu çerçevede İstanbul’daki bir okula Yavuz Bülent Bakiler isminin konulacağını söyleyen Bakan Özer, yaz boyu tüm kütüphanelerin açık olduğunu hatırlattı.

    Okulu bir buluşma merkezi haline getirmek için çalışmalara yeni projelerle devam edeceklerini anlatan Özer, amaçlarının çocukların her türlü gelişimlerini destekleyecek şekilde materyal üretebilmek ve velilerin üzerindeki yükleri kaldırmak olduğunu anımsattı.

    Yardımcı kaynaklar konusuna da değinen Özer, “Özellikle eğitim fırsat eşitliğini güçlendirmek için de bu kaynakları ücretsiz olarak erişilebilirliğini sağlamak. Farklı bölgelerde okullarda görüştüğümüz zaman velilerle bu kaynaklardan inanılmaz derecede mutlu olduklarını görüyoruz. Bir sonraki eğitim öğretim yılında da ders kitabıyla yardımcı kaynakları mezcetmek için uğraşacağız. Yani ders kitabı ayrı bir kitap yardımcı kaynak ayrı kitap değil, tek bir kitap olarak verip hiçbir yardımcı kaynağına ihtiyaç duymadan çocuklarımızın eğitimlerini tamamlama imkanını arttıracağız” dedi.
    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, eğitim sistemini bir yandan geliştirirken diğer yandan erişebilirliği artırdıklarını, aynı zamanda kaliteyi yükselttiklerini not düştü.

    Özer, tüm öğrencilerin başarılı bir eğitim öğretim yılı geçirmesi temennisinde bulundu.

  • Açıköğretim, İktisat ve İşletme fakülteleri af başvuruları başladı

    Açıköğretim, İktisat ve İşletme fakülteleri af başvuruları başladı

    Yapılan duyuruda, 7 Kasım 2022 Pazartesi günü saat 17:00’de sona erecek başvuruların https://aof.anadolu.edu.tr adresinden e-devlet şifresi ile yapılabileceği belirtildi. 5-30 Eylül 2022 tarihleri arasında af başvurusunu tamamlayan adayların kayıt işlemlerini 10-14 Ekim 2022; 4 Ekim-7 Kasım 2022 tarihleri arasında af başvurusunu tamamlayan adayların ise kayıt işlemlerini 6-10 Şubat 2023 tarihleri arasında yapılacağı açıklandı.

    Kaydı silinip 7417 sayılı Kanun (Af) çerçevesinde 10-14 Ekim 2022 tarihleri arasında kayıt yaptıran öğrenciler “Ders Ekleme” işlemlerini 10-17 Ekim 2022 tarihlerinde yine https://aof.anadolu.edu.tr adresinden yapmaları gerektiği hatırlatıldı. Duyuruya göre kesin kayıt başvuruları internet ortamında çevrimiçi yapılacak posta/kargo ile kayıt yapılmayacak.

  • YKS ek yerleştirme takvimi belli oldu

    YKS ek yerleştirme takvimi belli oldu

    2022-YKS sonuçlarına göre 2022-2023 akademik yılı için yükseköğretim programlarına ek yerleştirme tercihleri 7-13 Eylül 2022 tarihlerinde yapılacak.

    Ek yerleştirme işlemleri, ÖSYM tarafından yürütülecek. Adaylar, tercihlerini, 7-13 Eylül 2022 tarihleri arasında T.C. kimlik numaraları ve şifreleri ile ÖSYM’nin “https://ais.osym.gov.tr” internet adresinden veya ÖSYM aday işlemleri mobil uygulamasından yapabilecek.

    Ek yerleştirme için ücret ödemeleri 14 Eylül’de yapılacak. Tercih ettikleri programlara yerleşme hakkı kazanan adaylar 25-28 Eylül tarihlerinde elektronik kayıt yaptırabilecek.

    Ek yerleştirmelerin üniversitedeki kayıtları ise 26-30 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilebilecek. Merkezi yerleştirmede bir yükseköğretim programına yerleştirilen adaylar, ek yerleştirme için başvuru yapamayacak.

  • İlköğretim ve Ortaöğretim Bursluluk Sınavı tamamlandı

    İlköğretim ve Ortaöğretim Bursluluk Sınavı tamamlandı

    Milli Eğitim Bakanlığı tarafından İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı hakkında bilgilendirme yapıldı.

    Söz konusu bilgilendirmeye göre, 852 bin 461 öğrencinin başvurduğu sınav, 770 yurt içi ve 1 yurt dışı sınav merkezinde 2 bin 926 okul ve 45 bin 479 salonda yapıldı.

    Sınav sonuçları, 23 Eylül 2022’de “www.meb.gov.tr” internet adresinden ilan edilecek.

    Bursluluk Sınavı sonrasında bir açıklama yapan ölçme değerlendirme ve sınav hizmetlerinden sorumlu Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Sadri Şensoy şunları söyledi:

    “2022 MEB Bursluluk Sınavı yurt içi ve yurt dışı sınav merkezlerimizde sorunsuz bir şekilde tamamlandı. Sınav sürecine Bakanlığımızın ilgili tüm birimleri destek verdi. Tüm çalışma arkadaşlarımıza desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. 81 ilde süreci başarılı bir şekilde yürüten ve sınavın sorunsuz bir şekilde tamamlanmasında büyük emeği olan tüm il millî eğitim müdürlerimizi ve çalışma arkadaşlarını kutluyorum. Sınavda görev alan tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum.”

  • Türkiye’nin eğitim dönüşümünü G20 ülkelerine anlattı

    Türkiye’nin eğitim dönüşümünü G20 ülkelerine anlattı

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Endonezya’nın dönem başkanlığında G20 ülkeleri eğitim bakanlarının katılımıyla gerçekleştirilen zirveye video mesajla katıldı.

    Konuşmasına G20 gündeminde “eğitim” başlığına yer verdiği için G20 Endonezya Başkanlığına teşekkür ederek başlayan Özer, başarılı çalışmalarından dolayı Eğitim Çalışma Grubu’nu tebrik etti.

    2020 yılından itibaren dünyanın maruz kaldığı korona virüs salgınının tarihte eşi benzeri olmayan bir durum olduğunu ifade eden Özer, “Milyonlarca insanın ölümüne sebep olan bu salgın, sağlık, ekonomi ve sosyal alanlarda olduğu gibi eğitim sistemlerinde de dünya çapında büyük bir krize sebep olmuştur. Tüm dünya uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimin bir alternatifi olamayacağını yalnızca bir destek mekanizması olarak kullanılabileceğini acı bir şekilde tecrübe etmiş oldu. Hepimiz okulun, dört duvardan ibaret olmadığını, çocukların bilişsel becerileri kadar sosyal, psikolojik ve duygusal becerilerinin gelişimi için de ne denli önemli olduğunu anladık” değerlendirmesinde bulundu.

    Eğitimdeki eşitsizliklerin derinleşmesinin tüm dünya için büyük bir tehlike oluşturduğuna işaret eden Özer, “Ancak şunu çok net biliyoruz ki, eşitsizliklerle mücadele etme konusunda eşsiz bir güce sahip olan yine eğitimdir” cümlelerine yer verdi.

    Türkiye’nin sahip olduğu eğitim sistemi hakkında bilgi veren Özer, “Türkiye olarak 1 milyon 200 binin üzerinde öğretmen ve 19 milyona yakın öğrencisiyle, oldukça büyük bir eğitim sistemine sahibiz. Hedefimiz her bir öğrencimize eşit nitelikte eğitim imkanı sunmak, onları dünyadaki akranlarıyla rekabet edebilir seviyeye eriştirmek ve 21. yüzyıl becerileriyle donatarak geleceğe güçlü bir şekilde hazırlamaktır” dedi.

    “Türkiye, öğrenci sayısını en fazla artıran ülke olmasına rağmen performansı da en fazla artan ülke”

    Türkiye’nin son 20 yılda gerçekleştirdiği dönüşümlere işaret eden Özer şunları söyledi:

    “Bu hususta ülkemiz özellikle son 20 yılda oldukça önemli ilerleme kaydetmiştir. Okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarında ciddi artışlar sağlanmıştır. Üstelik bu büyüme kaliteye rağmen değil aksine kalite odaklı gerçekleşmiştir. Nitekim ülkemizin PISA ve TIMSS performansları bunu doğrulamaktadır. 15 yaş grubunda öğrenci sayısını en fazla artıran ülke olmamıza rağmen performansını da en çok artıran ülke Türkiye olmuştur.”

    “Eğitimde fırsat eşitliği için üç öncelikli alan”

    Eğitimde fırsat eşitliğinin artırılması, mesleki eğitimin iyileştirilmesi ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi konusu olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı olarak yeni dönemde üç öncelikli alan belirlediklerini kaydeden Özer, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Öncelikle şartları ve koşulları ne olursa olsun, tüm öğrencilerimize nitelikli eğitim vermek için büyük bir gayret gösteriyoruz. Sosyoekonomik bakımından dezavantajlı, özel eğitime ihtiyacı olan ve zorunlu göç çerçevesinde ülkemize gelen çocuklara başarılı olmaları için destekler sunuyoruz. Özellikle eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için bu dönem okul öncesi eğitime ağırlık verdik. Bu çerçevesinde 3-5 yaş aralığındaki okul öncesi eğitim okullaşma oranlarını OECD seviyesine çıkarabilmek için 2022 yılında 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin yeni ana sınıfı yapmak üzere yola çıktık ve bu çalışmalar çerçevesinde kısa sürede 5 yaştaki okullaşma oranlarını yüzde 78’den yüzde 93’e çıkarmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”

    “Mesleki eğitim, dünyanın geleceği açısından stratejik”

    Mesleki ve teknik eğitimi dünyanın ve Türkiye’nin geleceği açısından stratejik bir mesele olarak gördüklerini ifade eden Bakan Özer, “Bir yandan eğitim-üretim-istihdam çevrimini güçlendirirken diğer taraftan da ilgili sektörlerimizle iş birliklerini derinleştiriyoruz. Son olarak, öğretmenlerimizin profesyonel ve mesleki gelişimlerine büyük bir önem veriyoruz. Bu çerçevesinde hizmet içi eğitim yaklaşımımızı güncelliyor, eğitimlere katılan öğretmen sayımızı artırıyor ve okullarımızı birer eğitim merkezi haline getiriyoruz” ifadelerini kullandı.

    Bakan Özer, eğitim alanında gerçekleştirdikleri uluslararası düzeydeki dayanışma ve iş birliğini daha müreffeh bir dünya inşa etmek için sahip oldukları en değerli araç olarak değerlendirdiklerini de sözlerine ekledi.