Kategori: Eğitim

  • Türk üniversitesi Alman yönetim akademisi ile iş birliği protokolü imzaladı

    Türk üniversitesi Alman yönetim akademisi ile iş birliği protokolü imzaladı

    İSTANBUL (DHA) – Almanya’da gençler için staj ve kariyer olanaklarının yolunu açan Alman Yönetim Akademisi Niedersachsen (Die Deutsche Management Akademie Niedersachsen-DMAN) ile Kültür Üniversitesi iş birliği protokolü imzaladı. 2021-2022 Akademik Yılı’nda uygulamaya alınacak protokol mimarlıktan enerjiye, inşaat teknolojisinden dijitalleşmeye, sağlıktan makine mühendisliğine uzanan geniş bir yelpazede nitelikli iş gücüne önem veren Almanya’da eğitim ve deneyim kazanma olanağı sunuyor.

    Almanya’nın Celle şehrinde, eyalet ekonomisini oluşturan şirketlerin temellerini attığı devlet kuruluşu Alman Yönetim Akademisi Niedersachsen (Die Deutsche Management Akademie Niedersachsen-DMAN) ile İstanbul Kültür Üniversitesi arasında iş birliği anlaşması imzalandı. Uluslararası piyasalara nitelikli iş gücü ve yönetici yetiştirme konusunda uzman olan Alman Yönetim Akademisi (Niedersachsen DMAN) ile Üniversitenin protokolü 2021-2022 Akademik Yılı’nda uygulanmaya başlayacak. Üniversitenin mezunları ve öğrencileri protokol çerçevesinde eğitimlerini geliştirmek için hem İKÜ’de hem de Almanya’da eğitim programına katılabilecekler. Programda başarılı olan öğrenciler ve mezunlar Almanya’da staj yapma ve iş gücü ihtiyacı olan alanlarda istihdam edilme olanağı elde edecekler.

    HEM ÖĞRENCİLER HEM DE MEZUNLAR İÇİN ULUSLARARASI DENEYİM

    Almanya’nın, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş eğitim kuruluşları arasında yer alan (DMAN) ile yapılan protokolü, “Gençliğin uluslararası kültürel ve profesyonel deneyimi için bir yatırım” sözleriyle tanımlayan Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver, “DMAN ile protokolümüz hem öğrencilerimiz hem de mezunlarımız için uluslararası bir deneyim olacak. Uluslararası iş piyasasına nitelikli iş gücü kazandırma konusunda detaylı bir eğitim programı protokolün en güçlü yönü” sözleriyle iş birliğinin önemine vurgu yaptı.

    İLİŞKİLERİN GELİŞTİRİLMESİNE KATKI SAĞLAYACAK

    DMAN ile protokol temaslarını birebir yöneten Üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Hanife Öztürk Akkartal ise iş birliği hakkında şunları söyledi: “Almanya Niedersachsen Yönetim Akademisi (DMAN) protokolümüz gençlerimiz ve mezunlarımız için önemli bir adım. Protokol kapsamında Türk ve Alman şirketleri, organizasyonları, birlikleri, odaları arasında ilişkilerin kurulması ve geliştirilmesi için projeler de yapılacak.  Afrika, Rusya, Çin, Orta ve Doğu Avrupa, Asya, Orta ve Yakın Doğu’da aktif olarak faaliyette bulunan ve bu ülkelerden gelen nitelikli iş gücünü, Niedersachsen’daki şirketlerle buluşturan DMAN, yeni teknolojilerden de yararlanıyor. Yapay zekâ konusunda Niedersachsen’daki şirketlerle de iş birliği içinde. Özetle iş birliğimizin Türk ve Alman şirketleri, organizasyonları, birlikleri, odaları arasında ilişkilerin kurulması ve geliştirilmesi için de önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.”

  • Üniversite adaylarına son tercih dönemi için tavsiyeler

    Üniversite adaylarına son tercih dönemi için tavsiyeler

    İSTANBUL, (DHA)- Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, üniversite tercih sürecinin son dönemecine girilirken aday öğrencilere tavsiyelerde bulundular. Merak edilen soruları yanıtlayan akademisyenler, hem üniversite tercih döneminde hem de hayat boyunca adaylara rehberlik edecek bilgiler paylaştılar.

    Programda öncelikle İngilizce öğrenimi konusuna değinen Prof. Dr. Çağrı Erhan, “Her şeyin yerlisi millisi olur ama üniversitenin olmaz. Üniversitenin üniversiter olması lazım. Bilim nasıl kimseye hasredilemez ise ilim herkesin ortak malı ise üniversite de dünyaya açık olmalı” diyerek uluslararasılaşma vurgusu yaptı. Eğitimde uluslararasılaşmanın ikili iş birlikleri, uluslararası öğrenciler ve akademisyenlerin varlığıyla sağlanabileceğini belirten Prof. Dr. Erhan, “Bir de uluslararası paydaşlarca kullanılacak ortak bir dil olmalı. Bu, günümüzde İngilizcedir” diye konuştu.

    “EVRENSEL PAYDAŞLARLA İLETİŞİM İÇİN DİL ÖNEMLİ”

    Fark yaratanların üniversitelerinde İngilizceyi eğitim dili olarak benimsemiş kurumlar olduğunu belirten Prof. Dr. Erhan, “Evrensel paydaşlar arasında iletişimin sağlanması için yabancı dil önemli. Bugün mezun olan öğrencilerimizden beklenen sadece kendi ülkesinde değil dünyada aranan ve işe girebilen bir insan olabilmesi. Sonuçta bir ülke içindeki iş imkânları sınırlı ama dünyada değil. Siz eğer İngilizce diline hakimseniz, derslerinizi bu dilde aldıysanız, uluslararası bir ortamı teneffüs etmişseniz, Erasmus ya da ikili anlaşmalarla bir döneminizi yurt dışında geçirdiyseniz, oradaki ağın bir parçası haline geldiyseniz mezun olduğunuzda endişe etmenizi gerektirecek hiçbir şey yok demektir. Dünyanın her yerinde işe girip aranan insan olursunuz” açıklamasını yaptı.  

    “FARKLI METOT İŞLİYORUZ”

    Amerikan üniversitelerini dünyada zirveye çıkaranın ‘network’, bir ağ oluşturma ve ona aktif olarak dahil olma olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erhan, “Meşhur bir laf vardır. ‘I am not working, I am networking’ Tabii ki çalışma çok önemli ama bir network oluşturma günümüzde her şeyden önemli hale geldi” ifadelerini kullandı.

    Dil eğitiminde Üniversite olarak farklı bir metot işlediklerini belirten Prof. Dr. Çağrı Erhan, “Biz temel eğitimi verip, B1 ya da B2 seviyesine getirdikten sonra örneğin fen alanında ise o alana göre özelleştirilmiş İngilizce ile devam ediliyor. Yani Tıp, Eczacılık, Diş hekimliği için ayrı, Sosyal Bilimler alanı için de yine ona göre biçimlendirilmiş İngilizce eğitimi veriyoruz. Böylece öğrenciler hazırlık sınıfı sürecinde alanlarının terminolojilerine de hâkim oluyorlar” dedi.

    “INSPİRE FUTURE BURSUMUZA 40.000 KİŞİ İLGİ GÖSTERDİ”

    Altınbaş Üniversitesi’nde izledikleri dil eğitimi metodolojisinin örnek teşkil ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Kasım Han da “Öğrencilerin İngilizce eğitimini kendi gereklilikleri çerçevesinde alıyor olmaları önemli. Bu arada bu sene ilk defa uyguladığımız Inspire Future bursumuza 40.000 kişi ilgi gösterdi. Rehber öğretmenlerimiz ve Akademisyenlerimiz başvuruları tek tek değerlendirdiler. Elemeleri geçenlere, YÖK bursuna ilaveten vakıf üniversitesi olma sorumluluğumuzu yerine getirerek yüzde 20’ye varan ek burslar verdik” dedi.

    “ÖĞRENCİLERLE SEÇMEK İSTEDİKLERİ BÖLÜM HOCALARINI BULUŞTURUYORUZ”

    Öğrencilerin hayatlarının yönünü belirleyecekleri, önemli bir karar verecekleri bir dönem içerisinde olduklarını belirten Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, “20 Ağustos’a kadar bizler kampüslerimizdeyiz. Teknoloji kampüsümüz Mahmutbey’de, Bakırköy’de Sağlık Bilimleri ve Gayrettepe’de de Sosyal Bilimler kampüslerimiz var. Hocalarımızın kapıları da açık. Seçmek istedikleri bölümlerin hocalarıyla aday öğrencilerimizi karşı karşıya getiriyoruz. Bu süreçte aday öğrenciler hem rehberlik hizmetinden hem de bölümlere ilişkinde akademisyenlerin görüşlerinden yararlanabilirler” diye konuştu.

    “SADECE KENDİ ÖĞRENCİLERİMİZE DEĞİL TÜMÜNE YARDIMCI OLDUK”

    Üniversite olarak adaylara karşı kendi üzerlerine düşen sorumluluklar olduğunu belirten Prof. Dr. Çağrı Erhan da “Sizin öncülüğünüzde burada bir dönüşüm yaptık. Orta Öğretime Destek Birimi kurduk. Biz sadece üniversitemizi tercih edecek öğrencilere değil bütün öğrencilere meslek seçimi, alan seçimi ve motivasyon gibi konularda destek olduk. Bir avuç rehber öğretmenle başladığımız bu süreçte, İstanbul İl Mili Eğitim Müdürlüğü iş birliği ile 2500 öğretmen ile büyük bir toplantı yaptık. Bugün baktığımızda 9000’e yakın öğretmene eğitim verildiğini görüyoruz. Biz ortaöğretimde başarılı öğrencilerimizin iyi üniversitelere yerleşmelerini istiyoruz. Kendilerine iyi bir gelecek verecek olan üniversitelere kanalize edilmelerini önemsiyoruz. Kendimize bunu misyon edindik” ifadelerini kullandı.

    “ÜCRETSİZ ŞEKİLDE DERSLERE KATILABİLİRLER”

    Prof. Dr. Çağrı Erhan, şunları söyledi:

    “Mezun öğrencimizin Lisansüstü eğitimde indirimi devam ediyor. Tüm mezunlarımıza verdiğimiz mezun kartı sayesinde dünyanın neresinde işe girerse girsin otel indirimlerinden sağlık indirimlerine kadar pek çok avantajın sahibi oluyor. Ayrıca, mezun olduktan sonra mesleği ile ilgili müfredat yeniliklerini öğrenmek için geri gelebilir, hocası ile görüşüp ücretsiz bir şekilde derslere katılabilir. Örneğin Hukuk eğitimi buna güzel bir örnek. 5 yıl içinde Anayasa değişti, mahkemeler değişti, yeni bir sisteme geçildi. Bu bilgilerini güncelleyebilir. Mezunlarımıza ömür boyu bu hakkı sunuyoruz. Bu çok büyük bir avantaj. Bu çağdaş yüksek öğretim kurumları kalibresinin verebileceği bir hizmet.”

    “CO-OP YAPAN ÖĞRENCİLERİMİZ FİRMALARINDAN TEKLİFLER ALIYOR”

    Öğrencilerin iş dünyasına hazırlanması ve bir işe yerleşmeleri konusunda Co-Op programlarıyla önemli avantajlar sunduklarını da belirten Prof. Dr. Çağrı Erhan, “Co-Op programlarımızın klasik yaz stajından farkı var. Yaz stajları 1 ay sürüyor. Zorunluluk olduğu için de işveren açısından çay getir, fotokopi çek seviyesinde kalıyor. Halbuki biz bunu bir dönem devam edecek şekilde eğitimin bir parçası haline getirdik. Hangi fakültede olursa olsun öğrencimiz mezun olduktan sonra gireceği alanın pratiğini çok iyi tanıyabilsin istiyoruz. İş dünyasına daha öğrenci iken nüfuz etsin. Co-Op yapan öğrencilerimizin çoğu staj yaptıkları firmalardan iş teklifleri aldı. Ya da bu staj döneminde aslında seçtiği alanın kendisine uygun olmadığına da karar verebiliyor. Bu durumda başka bir ana dal seçme gibi kararları da zamanında verebiliyor” şeklinde konuştu.

     

  • “Üniversiteden iki meslekle mezun olmak mümkün”

    “Üniversiteden iki meslekle mezun olmak mümkün”

    İSTANBUL (DHA) – İstanbul Rumeli Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Serap Daş, ‘profesyonel bir yaşam ve eğitim uyanışı’ olarak hayata geçirdikleri Slash Generation sistemi hakkında bilgi verdi. Üniversiteden iki meslekle mezun olmak mümkün olduğunu kaydeden Daş, “Bu sistemde öğrenciler bir ana dalda eğitim alırken, istediği ya da hobisi olan bir alanda çift ana dal, yan dal yapabilir ya da sertifika programlarına katılarak kendini bambaşka bir alanda da geliştirebilir” dedi.

    Eğitim almanın, sonrasında da iş bulmanın giderek güçleştiği günümüz, kendi dinamiklerini de beraberinde getiriyor. Yıllarca tek bir meslek ve kariyerde tıkılıp kalmanın verdiği monotonluk, günümüz gençlerini sadece para kazanma arzusundan fazlasını istediklerini gösteriyor. İstanbul Rumeli Üniversitesi bu dinamikleri göz önüne alarak ‘profesyonel bir yaşam ve eğitim uyanışı’ olarak adlandırdığı Slash Generation sistemini hayata geçirdi.

    Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Serap Daş sistemle ilgili, “Yaşadığımız çağın dinamiklerini göz önüne aldığımızda kurum olarak gençlerimizin isteklerine yanıt verebilmek için eğitim anlayışımıza ek olarak gençlerimizin istediklerini doğru şekilde vermek istiyoruz. Üniversitemizin sunduğu bu sistem, tek bir meslekle ya da uğraşla yetinmek istemeyip, sahip olduğu yeteneklerin tümünü birer hobi olarak kalmaktansa profesyonel bir seviyeye çıkarmak isteyen genç kuşağına hitap ediyor. Bu sistemde öğrenciler bir ana dalda eğitim alırken, istediği ya da hobisi olan bir alanda çift ana dal, yan dal yapabilir ya da sertifika programlarına katılarak kendini bambaşka bir alanda da geliştirebilir. Örneğin üniversitede devam ederken uçuş akademisine devam edip pilot lisansı alabilir ya da gastronomide çift ana dal yaparak aşçı ya da pastacı da olabilirsiniz” diye konuştu.

    “TEK MESLEKLE YETİNMEYİN”

    İstanbul Rumeli Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Serap Daş gençlerin mezuniyet sonrasında iş bulmalarını kolaylaştıracak, geçer akçe niteliği taşıyan sertifika programlarını eğitim sürelerine eklediklerini söyledi. Daş, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Hayatta birden çok şey yapmak isteyen gençlere rehberlik ederek içlerindeki cevherin ortaya çıkması için çeşitli sertifika programları seçenekleri sunuyoruz. Öyle ki aynı anda birden çok şey yapmak isteyen gençlere rehberlik ederek içlerindeki cevherlerin ortaya çıkması için sertifika programlarını da gelişen ve değişen dünyaya göre yeniliyor ve çeşitlendiriyoruz. Hemen her bölümde çift ana dal yapma fırsatları sunuyor, ön lisans ve lisans öğrencileri eğitim hayatları süresince eş zamanlı RumeliSEM Uçuş Okuluna devam edebiliyor. Lisans öğrencileri yan dal yaparak yine birden fazlasını aynı anda yürütebiliyor. Üniversite olarak öğrencilere sunduğumuz direkt mesaj ise şu: Çok şey olabilecekken neden tekle yetinesin?”

  • TED Başkanı Pehlivanoğlu: Kazanım kayıplarını ortadan kaldırmamız gerekiyor

    TED Başkanı Pehlivanoğlu: Kazanım kayıplarını ortadan kaldırmamız gerekiyor

    ANKARA, (DHA)-TÜRK Eğitim Derneği (TED) Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, “Sınıf bazlı değil, kazanım bazlı telafi yapmamız, kazanım kayıplarını ortadan kaldırmamız gerekiyor” dedi.

    TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, dünyayı etkisine alan Kovid-19 salgınından en çok yara alan alanların başında eğitim sürecinin geldiğini söyledi. Pehlivanoğlu, eğitim çalışanlarının yüzde 60’ının iki doz aşılanmış olduklarını, 40 yaş üzerindeki eğitim çalışanlarında da aşılanma oranının yüzde 80’lerde olduğunu kaydetti.

    Bu oranının düşük bir oran olduğunu ifade eden Pehlivanoğlu, “Türk Eğitim Derneği olarak en başından beri söylüyoruz; Birleşmiş Milletler bu süreç başladığında yayınladığı bir raporda, ‘bir bireyin sağlığı ile bir bireyin geleceği arasındaki dengeyi kuramazsanız, bir neslin felaketine yol açarsınız’ diyordu. Biz hep şunun altını çizdik; merkezi yönetim yapamazsınız. Dolayısıyla öncelikle yapmamız gereken şey, bir yönetim planlaması açıklaması gerekir. Bu süreci yerelden nasıl yöneteceğiz? Çünkü başka bir varyant gelip gelemeyeceğini bilmiyoruz. Amerikan Salgın Hastalıklar Mücadele Merkezi Kovid-19’un 6’ncı ayında renk kodlarını açıklamıştı. Ayrıca ailelerin ve öğretmenlerin kendilerini güvende hissetmesi için bilinçlendirme kampanyası yapmamız gerekir” diye konuştu.

    “1 HAFTA KESİNLİKLE DERS YAPILMAMALI”

    Pehlivanoğlu, pandemi nedeniyle gerçekleştirilen kısıtlamaların eğitimde de önemli kayıplara neden olduğunu anımsatarak, eğitimdeki kaybın 1 yılda geri verilemeyeceğini söyledi. Pehlivanoğlu, isteğe bağlı telafinin olmayacağını belirterek, “Telafi eğitim bütünsel olmak mecburiyetindedir. Bugün Türkiye’deki okullar açıldığı zaman her sınıf bir birleştirilmiş sınıftır. Okullar açılır açılmaz şunu tespit etmek gerekiyor; akademik kayıpların yani 1,5 senede bu öğrencinin neyi kaybettiğini tespit etmeniz gerekiyor. Diğeri, psikososyal destek vermeniz gerekiyor. Çünkü öğretmenler, öğrenciler okuldan koptular. Zihinsel ve fiziksel kopukluğu toparlamanız gerekiyor. Eğitimin en önemli şeylerinden bir tanesi, psikososyal gelişimdir. Arkadaşınızla beraber olmanız, öğretmenizi dinlemeyi öğrenmeniz gibi bir sürü sosyal faktörü sıralayabilirim. Okullar açılır açılmaz 1 hafta kesinlikle ders yapılmamalı. İsteğe bağlı gelenler değil, bütünsel olarak psikososyal toparlanmayı ve okulla tekrar bağlarını kurmak mecburiyetindeyiz” dedi.

    ‘MÜFREDATI SADELEŞTİRMEMİZ GEREKİYOR’

    Pehlivanoğlu, eğitim süreci başladığında öğrencilerin akademik kayıplarının ölçülmesi gerektiğini belirterek, “Bu telafiyi sınıfı sınıf yapamayız. Eğitim bir merdivendir. Şu anda merdivenin orta basamakları yok. Biz şimdi çocuklarımızdan bu basamakları zıplayıp, yukarı gitmelerini istiyoruz. Yani kaldığımız yerden devam edeceğiz; edemezsiniz. Özellikle matematik, fen bilimleri ve Türkçe’de zincir kazanımlar vardır. Bir öncekini öğrenmeden, bir sonrakini öğrenemezsiniz. Öğrenmeyeceğiniz için de başarısızlık gelecektir; okul terkler aratacaktır. Sınıf bazlı değil, kazanım bazlı telafi yapmamız gerekiyor. Bizim tavsiyemiz, birinci dönemin sonuna kadar okul sonrası ve hafta sonları devletimiz tarafından öğretmenlerimize de bir ücret vererek, telafi programlarını düzgün bir şekilde yapmamız gerekiyor. Şunu sakın unutmayalım; bu evlatların başarılı olması için kazanım kayıplarını ortadan kaldırmamız gerekiyor. Ayrıca 1 yılda 2,5 yıllık müfredatı veremezsiniz. Dolayısıyla süratle müfredatı sadeleştirmemiz gerekiyor. Zincir kazanımları çocukların kazanacağı bir müfredata dönmemiz gerekiyor” diye konuştu.

  • Ödüllü şef Akkor, Altınbaş Üniversitesi Gastronomi bölümünde

    İSTANBUL, (DHA)- Dünya mutfaklarının yanı sıra Osmanlı ve Anadolu mutfak kültürünün gelecek nesillere aktarılması konusunda bir sorumluluk üstlenen Altınbaş Üniversitesi Gastronomi bölümü, bu alandaki deneyimi ve kapsamlı araştırmaları ile tanınan ünlü şef Yunus Emre Akkor’u öğretim üyesi olarak kadrosuna kattığını duyurdu. Şef Akkor, 2021-2022 eğitim öğretim yılı itibariyle üniversitede, “Osmanlı Mutfağı ve Yemek Kültürü” dersini verecek.

    İLK DERSTE BİR OSMANLI MUTFAĞI KLASİĞİ OLAN ‘MASTABE’ YAPILDI

    Osmanlı ve Anadolu mutfağı konusunda duayen isimlerden olan Yunus Emre Akkor, TV programlarının yanı sıra yayınladığı kitaplar ve aldığı ödüllerle de gastronomi sektöründe adından söz ettiriyor. Son kitabı ‘Kayseri Mutfağı’ ile yemek kitaplarının nobeli olarak bilinen Gourmand Cook Book Awards’de dünyanın en iyisi ödülünü alan Akkor, aynı zamanda Türkiye’nin kültür sanat kanalı TRT 2’de 5 sezondur yayınlanan programında Osmanlı mutfak tarihinin izlerini sürmeye devam ediyor.

    GASTRONOMİ BİR ÜLKENİN DEĞERLERİNİ ANLATMANIN EN LEZZETLİ YOLU

    Üniversite tercih döneminde Altınbaş Üniversitesi’nin Gayrettepe’de bulunan Gastronomi bölümünün mutfağını ziyaret eden ünlü şef, ilk dersini kendisiyle tanışmaya gelen bölüm öğrencileriyle birlikte yaptı. Öğrenciler, Osmanlı mutfağının önemli lezzetlerinden, sağlıklı ve doyurucu bir yemek olan Mastabe’nin püf noktalarını ünlü şeften öğrendi.

    15. yy’dan Osmanlı Mutfağı kayıtlarına girmiş ilk soğuk yemek. Şef Akkor ve öğrencilerin bu lezzetli dersine, üniversitenin Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kasım Han da eşlik etti. Böylesine keyifli bir mutfak deneyimini Şef Yunus Emre Akkor ve öğrencilerle birlikte yaşamaktan büyük keyif aldığını ifade eden Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, “Gastronomi, bir ülkenin geçmişini, değerlerini anlatmanın en lezzetli yolu. Bu yolda biz de genç şef adaylarımızı gastronominin her alanında yetiştirip sektöre hazırlamak istiyoruz. Kendi öz mutfaklarının kıymetini bilsinler ve bu değerleri kendi yaratıcılıkları ile birleştirip dünyaya açılsınlar. Değerli Şefimiz Yunus Emre Akkor’un katkılarını bu noktada çok önemsiyoruz” dedi.

    “FARK YARATACAĞIMIZA İNANIYORUM”

    Şef Yunus Emre Akkor, uzmanlaşmış olduğu alan ve dünya mutfak kültürüne dair bilgi ve deneyimlerini öğrenciler ile paylaşacak olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İyi yemek yapmak şifa sunmaktır diyen Şef Akkor, “Osmanlı şefleri tariflerinin çalınacağını düşünerek bazı bilgileri yazılı kayda geçirmemişler. Bunların birçoğu yitip gitmiş. Biz bunları araştırıp gün yüzüne çıkarmak ve gelecek nesillere aktarmak durumundayız. Üretimde geleneği yer vermeyen hiçbir şey evrenselliği yakalayamaz.  Altınbaş Üniversitesinin Gastronomi bölümünde şef adayı öğrencilerimizle yapacağımız çalışmalarla gerçekten fark yaratacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.   

  • Yeni̇ce Kurs Merkezi̇nde Kapsamlı Çalışma

    Yeni̇ce Kurs Merkezi̇nde Kapsamlı Çalışma

    Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Tarsus’un Yenice Mahallesi’nde ilk kez açtığı Liselere Giriş Sınavı (LGS) hazırlık kursuna katılan öğrencilerin bire bir etüt görebilmeleri için uygun mekan oluşturma çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Ekiplerin seri şekilde sürdürdüğü tadilat çalışmaları kapsamında tüm altyapı sistemleri modern şekilde inşa ediliyor.

    Merhum Yaşar Bayboğan adına yapılan, dönemin Yenice Belediyesi’ne tahsis edilen ve daha sonra Büyükşehir Belediyesi’ne geçen Atatürk Caddesi üzerindeki 4 katlı yurt binasında Büyükşehir ekipleri kapsamlı tadilat çalışması uyguluyor. Binada detaylı şekilde gerçekleştirilen tadilat çalışmalarının tamamlanmasının ardından Yenice Kurs Merkezi, modern bir kurs merkezi görünümüne kavuşacak. Geride kalan eğitim döneminde Yenice ve çevresinde bulunan yaklaşık 20 ayrı mahallede ikamet eden ailelerin çocuklarının pandemi nedeniyle online eğitim gördüğü Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi bünyesinde faaliyet yürüten Yenice Kurs Merkezi’nde 100 öğrenci eğitim gördü. Normalleşme adımlarının atılmasıyla birlikte merkezde bire bir eğitim başlayacak.

    Dezavantajlı mahallelerde yaşayan, özellikle etüt çalışmaları konusunda kısıtlı imkanı bulunan öğrencilere destek olmak ve özellikle kent merkezine gidiş-gelişlerde ortaya çıkacak zahmeti ortadan kaldırmak için yürütülen proje kapsamında, Yenice ve çevresinde bulunan diğer yerleşim yerlerinde yaşayan daha fazla öğrencinin bu imkandan faydalanması hedefleniyor.

    Hızlı bir biçimde tamamlanan tadilat işlemlerinin ardından binanın ilk katında Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi tarafından kreş açılacak. İç mekanı tamamen yenilenecek binanın üst katlarında ise Yenice Kurs Merkezi’nde eğitim gören 8. sınıf öğrencilerine yönelik LGS hazırlık etüt dersleri yapılacak.

  • Arıöz:

    Arıöz:

    Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Arızöz, öğrencilerin gidecekleri okulları ve bölümleri önceden araştırmasının onlara büyük avantaj sağlayacağını belirterek, “Aday öğrencilerimizle konuştuğumuzda önceliklerinin başında çoğunlukla iş olanakları oluyor. Biz de okul olarak özellikle tüm bölümlerde uygulamalı eğitime çok önem veriyor ve bunun karşılığını alıyoruz” dedi.

    Arıöz, 2021-2022 eğitim-öğretim yılı beklentileri, üniversitede olan yenilikler ve tercih yapmak isteyen öğrencilerle ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Tercih döneminin 20 Ağustos’a kadar uzatıldığını hatırlatan Arıöz, “Aday öğrencilerimizin önceliklendirmeleri değişkenlik gösterebilir. Aday öğrencilerimiz kendi önceliklendirdikleri olanakların tercih edecekleri üniversite veya bölüm tarafından sağlanıp sağlanamayacağı konusunda bilgi edinilirse bu onlara çok büyük avantaj sağlayacaktır. Aday öğrencilerimizle konuştuğumuzda önceliklerinin başında çoğunlukla işe girebileceğini, nasıl bir iş dünyasıyla karşılaşacağını merak ediyor öğrenmek istiyor. Bölümün ve üniversitenin buna nasıl katkı sağlayacağını öğrenmek istiyor. Yine aday öğrencilerimizin ders dışı etkinlikleri ve bunun yine kendisine katkılarını öğrenmek istiyor. Üniversitenin bu olanakları konusunda bilgi almak istiyor” dedi.

    “Tüm bölümlerimizde uygulamalı eğitime çok önem veriyoruz”

    Tüm bölümlerde uygulamalı eğitime çok önem verdiklerini vurgulayan Arıöz, “Bunun karşılığını da alıyoruz. Bunu 3+1, 7+1 ve 6+2 gibi sistemlerle yapıyoruz. Öğrencilerimiz bu sayede 1 veya 2 dönemlerini uygulamalı öğrenim gördükleri işyerinde geçiriyorlar. Büyük çoğunluğu bu işyerlerinde çalışmaya devam ediyorlar. Bu öğrencilerimiz için çok büyük bir iş tecrübesi oluyor. Bu sene yarışmacı takımları oluşturmak ve aynı zamanda Mersin’de yarışmalar düzenlemek için Smart Lab’ı kurduk. Yarışmacı olmak isteyen öğrencilerimizi bekliyoruz” şeklinde konuştu.

    Okullarında 50’ye yakın kulüp olduğunu kaydeden Arıöz, “Bu sene öğrencilerimizin yeni kurmuş olduğu akademik yayın kulübü var. Bu kulüpte akademisyen olmak isteyen öğrencilerimize yayın yapma olanakları sunuyoruz. Bu yıl düzenlediğimiz uluslararası sempozyumlarda öğrencilerimizin yayın olarak büyük katkıları oldu. Öğrencilerimiz bu sempozyumlarda 30’a yakın akademik sunum yaptılar. Çok alışık olmadığımız bir durum bu, yani öğrenci iken yayınları oldu. Gelecekte bilim insanı olmaya karar verdiklerinde bunun çok büyük katkıları olacak” ifadelerini kullandı.

    “Şehit çocuklarından öğrenim ücreti alınmıyor”

    Bursluluk oranlarının çok yüksek olduğuna dikkat çeken Arıöz, “Bu sene 5 bölümümüze tüm öğrencilerimizi yüzde 100 burslu alıyoruz. Bunlar inşaat, endüstri, elektrik-elektronik mühendisliği, uluslararası finans ve bankacılık ile fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümlerimiz. Şehit olmuş Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü mensubu çocuklarından yerleşen öğrencilerden öğrenim ücreti alınmayacaktır. Gazi olmuş güvenlik personelinin çocuklarından ücretli kontenjandan yerleşen öğrencilerin öğrenim ücretinde yüzde 50 indirim uygulanacak. Mersin içinden bir ortaöğretim kurumundan mezun olup, ücretli kontenjandan yerleşen öğrencilerin öğrenim ücretinde yüzde 10 oranında indirim uygulanacak. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile imzaladığımız protokol gereği, milli sporcularımıza indirim uygulamaktayız. Son 4 yıl içinde başarılı olduğu belgelendirilen sporculara üniversitemizi tercih etmeleri ve yerleşmeleri halinde eğitim-öğretim süreleriyle sınırlı olmak kaydıyla yüzde 100 eğitim bursu verilmektedir” dedi.

    Arıöz, okullarında 4 fakülte, 2 meslek yüksek okulu ile bir yabancı diller yüksek okulu bulunduğunu söyledi. Öğrencilerin yurtdışına 1 veya 2 dönemlik öğrenim görmeye gittiğini de kaydeden Arıöz, bunun için Erasmus programlarından en yüksek seviye de yararlanıldığını dile getirdi.

  • Poli̇slere Yangın Eği̇ti̇mi̇ Veri̇ldi̇

    Poli̇slere Yangın Eği̇ti̇mi̇ Veri̇ldi̇

    Zonguldak’ın Ereğli İlçesi Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memurlarına yangınla mücadele eğitimi verildi.

    Kdz. Ereğli Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü Eğitim Birimi, İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde Yangın Önleme ve Söndürme Planında görevli personele eğitim verdi. Eğitim çalışması sırasında yanma ve yangın bilgisi, yangın söndürme cihazı çeşitleri, kullanımı anlatıldı. Yangın söndürme cihazı ile temsili söndürme işlemi gerçekleştirildi.

  • Üni̇versi̇teli̇lere Terci̇h Desteği̇

    Üni̇versi̇teli̇lere Terci̇h Desteği̇

    Çankaya Belediyesi, üniversite tercihi yapacak gençlere tercih danışmanlığı hizmeti vermeye devam ediyor.

    Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde kurulan destek merkezine ilgi gösteren üniversite adayları, Karacan Akademi iş birliğinde yürütülen danışmanlık hizmetinden 20 Ağustos’a kadar yararlanabilecek.

    Üniversite sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından tercih yapacak gençlere yol gösteren, üniversiteler ve bölümleri konusunda destek vermeye devam eden Çankaya Belediyesi, 20 Ağustos’a dek sürecek danışmanlık desteğini ücretsiz gerçekleştiriyor.

    Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezinde kurulan danışmanlık merkezinde randevu alarak gelen öğrencilere ücretsiz danışmanlık hizmeti verilirken, Karacan Akademi bünyesinde uzman 5 rehber öğretmen öğrencilere doğru tercihin ipuçları konusunda yol gösteriyor. Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezinde 20 Ağustos’a dek her gün 09.30-17.30 saatleri arasında verilen danışmanlık hizmeti ile gençler gelecekleri için en iyi tercihi uzman rehberler eşliğinde yapıyorlar.

    Üniversite kenti Ankara

    Bir üniversite kenti olan Ankara’da gençlerin geleceklerini belirleme konusunda doğru tercih yapabilmeleri için destek olmaya çalıştıklarını ifade eden Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, “Her yıl olduğu gibi bu yıl da doğru tercihin adresi Çankaya dedik. Ücretsiz olarak verdiğimiz danışmanlık hizmeti ile umuyorum ki gençlerimiz istedikleri bölümlere girebilirler” diye konuştu.

  • Doktora Öğrenci̇si̇ne Tübi̇taktan Destek

    Doktora Öğrenci̇si̇ne Tübi̇taktan Destek

    Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Fen Bilimleri Enstitüsü Yenilikçi Gıda İşleme Teknolojileri ve Gıda Biyoteknolojisi alt programı 100/2000 YÖK Doktora Bursiyeri Senem Öztürk Köse’nin “Aflatoksinle Kontamine Olmuş Kuru İncirlerin Biyodegredasyon ile Geri Kazanımı” adlı doktora tez konusu, TÜBİTAK-1002 121Z679 kapsamında desteklenmeye hak kazandı.

    Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacı Halil Bıyık’ın proje danışmanlığını yürüttüğü proje, ADÜ-BAP- FEF-20006 numarasıyla ADÜ’den destek alıyor.

    Proje yürütücü Senem Öztürk Köse “Projenin amacı, aflatoksin içeren ve hurda incir olarak ayrılmış kuru incirlerin biyolojik parçalama yöntemleri kullanılarak imha edilmesinin önlenmesi ve bu geri dönüşümün katma değer sağlayan yeni ürünlere, gelecekte özellikle gerekli bütçeler sağlandığında alkole dönüştürerek Üniversitemizin ticari alkol ihtiyacını karşılamaktır” dedi.

    Proje ekibini tebrik eder başarılarının devamını dileriz.