Kategori: Eğitim

  • Üniversite-sanayi iş birliğine yeni destek

    Üniversite-sanayi iş birliğine yeni destek

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı iş birliği çerçevesinde bir mobilya firmasıyla protokol imzaladı.

    TÜBİTAK tarafından özel sektörde daha fazla araştırmacı istihdam edilmesini teşvik etmek maksadıyla 2018 yılında başlatılan 2244 Sanayi Doktora Programı’na Bursa Uludağ Üniversitesi ve iş dünyasından destek gelmeye devam ediyor.

    Önceki yıl doktora öğrencisi sayısında Türkiye birinciliği elde eden BUÜ, yeniden ilk sırada yer almak amacıyla iş birliği çalışmalarını sürdürüyor.

    Üniversite yönetimi, son olarak mobilya üreticisi Çilek Mobilya ile anlaşmaya vardı. BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve Genel Müdür Yardımcısı Murat Bulca arasında imzalanan protokol ile 3 doktora öğrencisi firma bünyesindeki Ar-Ge ve Tasarım Merkezi’ndeki bilimsel projelerde görev alacak. Aylık 4 bin 500 TL maaş alacak olan öğrenciler, doktoralarının ardından 3 yıl boyunca firma bünyesinde çalışmaya devam edebilecek.

    Protokol imza töreninde konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, 3 yıldır projenin içerisinde yer aldıklarını ve doktora öğrencisi sayısında Türkiye birinciliğine ulaştıklarını kaydetti.

    Türkiye’nin gelişmesi ve kalkınması açısından 2244 Sanayi Doktora Programı’na büyük bir önem verdiklerini aktaran Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Program sayesinde yetiştirdiğimiz doktoralı elemanlar, Ar-Ge Merkezleri ve firma bünyesinde çok önemli projelere imza atıyor. Yapılan çalışmalar bir ürüne veya değere dönüşüyor. Sonuç olarak üniversitemiz, firmalarımız, öğrencilerimiz, milletimiz ve ülkemiz kazançlı çıkıyor. Projeye üniversitelerimizin yanı sıra firmalarımız da sahip çıktı. Çok sayıda iş birliğine imza attık” diye konuştu.

  • Üniversitenin bitki çaylarına yoğun talep

    Üniversitenin bitki çaylarına yoğun talep

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Ziraat Fakültesi bünyesinde üretilen ve satışa sunulan bitki çayları kış aylarının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Fakülte bünyesinde üretilen nane, kekik, adaçayı, ıhlamur ve benzeri bitki çayı türlerine üniversite personeli ve vatandaşlardan yoğun talep geliyor.

    Tarla Bitkileri Bölümü’nden Doç.Dr. Oya Kaçar’ın öncülüğünde tıbbî ve aromatik bitkilerin yetiştiriciliği konusunda çalışmalar yürüten BUÜ Ziraat Fakültesi, Bursa ve benzer ekolojilerde tarımı yapılabilecek tıbbi ve aromatik bitkilerin belirlenmesi, yetiştiricilik tekniklerinin ortaya konulması, öğrencilere uygulama alanı oluşturulması hedefiyle üretimlerine devam ediyor. Tıbbî ve aromatik bitkilerin sergilendiği bir koleksiyon bahçesini de bünyesinde bulunduran fakültede, lisans-lisansüstü düzeyde çalışmaların yürütüldüğü deneme alanları da yer alıyor.

    Araştırma alanında tıbbi, aromatik, parfüm ve kozmetik, boya, soğanlı ve çalı formundaki bitkilerin gruplarına giren türler bulunduğunu açıklayan Doç. Dr. Oya Kaçar; “Yapılan çalışmalarda ortaya çıkan ürünlerDekanlığımızın katkıları ile Fakültemizin satış birimlerinde tüketiciye sunuluyor. Bu yıl ürünlerimiz arasında kış çayı, limonotlu karışık bitki çayı, kekik, nane, adaçayı, ıhlamur, reyhan, oğul otu ve lavanta bitki çayları bulunuyor. Yetiştirilen tıbbî ve aromatik bitkilerin tarımında fennî ilaç kullanılmaması, doğru türler ile çalışılması, etken maddenin yüksek olduğu dönemlerde hasatların gerçekleştirilmesi, uygun koşullarda kurutulması ve uygun materyallerde paketlenmesi ürünlerimizin öne çıkan özellikleri arasında yer alıyor” diye konuştu.

    Görükle kampüsü içerisindeki mağazalarda (Tıp Fakültesi Poliklinikler girişi ve PTT yanı) satışa sunulan ürünlere akademik ve idari personelin yanı sıra vatandaşların da büyük bir ilgi gösterdiğini söyleyen Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof.Dr. Hayrettin Kuşçu; “Doğal yollarla üretilen ve son derece hijyenik koşullarda paketlenen ürünlerimize gelen talepler bizi memnun ediyor. Kış aylarında insanlar bitki çaylarını daha fazla tüketiyor. Bu yıl önemli bir hasat elde ettik. Herkes gönül rahatlığıyla bitki çaylarımızdan alabilir. Salça, domates suyu, sirke, zeytin, zeytin yağı ve farklı ürünlerimizi de mağazalarımızda halkımızın beğenisine sunmaya devam ediyoruz” açıklamasında bulundu.

  • Bursa Uludağ Üniversitesi’nden 99 akademisyen listede yer aldı

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nden 99 akademisyen listede yer aldı

    Türkiye’de en çok atıf alan ve H endeksi en yüksek olan akademisyenlerin listesi yayımlandı. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Alper tarafından Researchgate.com ‘da 6-10 Şubat 2021’deki Google Scholar açık profillerine göre H indexi ve atıf sayısına göre ilk 6.000’de yer alan akademisyenler açıklandı.

    Versiyon 1 olarak açıklanan ve ilerleyen günlerde yeniden güncellenmesi beklenen Türkiye’nin en fazla atıf alan ve H endeksi en yüksek akademisyenleri listesinde Bursa Uludağ Üniversitesi’nde (BUÜ) görev yapan toplam 99 akademisyene yer verildi. BUÜ’nün en fazla atıf alan ve en yüksek H endeksine sahip akademisyeni Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni oldu. Prof. Dr. Salih Çepni 8753 atıf sayısı ile kendisine 120. sırada yer bulurken, 42 H endeksi ile de 156. sırada gösterildi.

    Mühendislik Fakültesi Otomotiv Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız ise H endeksi ve atıf sayısı sıralamasının yapıldığı listede Bursa Uludağ Üniversitesi’nde görev yapan en yüksek göstergelere sahip ikinci akademisyen oldu. Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız, 42 H endeksi puanı ile 165. sırada gösterilirken, atıf sayısı sıralamasında da 6434 puan ile 226. sırada yer aldı.

    Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlker Ercan da listede yer alan en yüksek puanlara sahip üçüncü akademisyen oldu. H endeksi listesinde 36 puan ile 337. sırada yer alan Prof. Dr. İlker Ercan, 4575 atıf sayısı ile 470. olmayı başardı.

    Açıklanan listenin kendileri için bir ölçü olmadığını fakat akademik başarı anlamında her zaman daha yukarılarda yer almayı hedeflediklerini aktaran BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Yönetim olarak, üniversitemizdeki akademisyenlerin donanımlarına çok güveniyoruz. Başarılı ve sağlam bir akademik ekip ile çalışıyoruz ve çok daha iyisini yapabileceğimizi biliyoruz. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren tüm akademisyenlerimizle sıkı bir iletişim içerisindeyiz. Tek tek görüşüyor, talepleri alıyor ve yapılması gerekenleri yapıyoruz. Biz iyi niyetle yaklaştığımız için akademisyenlerimiz de asli görevlerine daha sıkı sarılıyor ve önemli projelere imza atıyorlar. Böyle olunca da akademik başarı geliyor. Bir bütün halinde üniversitemizi hak ettiği noktaya getirmek için çalışıyoruz. Son iki yıldır gerçek anlamda özveri ile görevlerini yapan tüm akademisyenlerimize teşekkür ediyorum. Listede yer alan akademisyenlerimizi de tebrik ediyorum. Bu akademisyenlerimizin sayısının ilerleyen günlerde daha da artacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

  • YÖK’ten üniversitelerde ‘yüz yüze eğitim’ açıklaması

    YÖK’ten üniversitelerde ‘yüz yüze eğitim’ açıklaması

    YÖK, uygulamalı eğitimin gruplar halinde yüz yüze, teorik eğitimlerin ise asgari yeterlikler dikkate alınarak çevrim içi yapılmasına karar verdi. Öte yandan YÖK, salgın endişesi veya barınma nedeniyle eğitime devam etmek istemeyen öğrencilerin “kayıt dondurma” hakkından yararlandırılmasını kararlaştırdı.

    Yüksek öğretim Kurulu (YÖK) üniversitelerde yüz yüze eğitimle ilgili olarak açıklama yaptı.

    Uygulamalı eğitimin gruplar halinde yüz yüze, teorik eğitimlerin ise asgari yeterlikler dikkate alınarak çevrim içi yapılmasına karar verdiklerini açıkladı.

    YÖK, salgın endişesi veya barınma nedeniyle eğitime devam etmek istemeyen öğrencilerin, ”kayıt dondurma” hakkından yararlandırılmasının kararını da veriklerini belirti.

    Üniversitelere gönderilen resmi yazıda, Sağlık Bakanlığı’nın dönem ortasında konuya ilişkin tekrar bir değerlendirme yapacağı belirtildi.

    Dün gerçekleşen Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından yazılı açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, üniversitelerde yüz yüze eğitime geçilip geçilmeyeceğine ilişkin, ”Uygulamalı eğitimin mümkün olduğunca yüz yüze yapılması, teorik eğitimlere ise çevrimiçi olarak devam edilmesi görüşü YÖK’e iletilmiştir” ifadelerine yer vermişti.

  • YÖK Başkanı’ndan yüz yüze eğitim açıklaması

    YÖK Başkanı’ndan yüz yüze eğitim açıklaması

    YükseköğretimKurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK tarafından Sağlık Bakanlığına bahar dönemindeki eğitim öğretime ilişkin görüşü sorulduğunu belirterek, “Sağlık Bakanlığının görüşünün bu hafta içi netleşeceğini umuyoruz. Belirsizliğin giderilmesi için bu önemlidir. Sağlık Bakanlığından gelecek görüş istikametinde gecikmeksizin gerekli kararlar alınacaktır” dedi.

    YÖK Başkanı Saraç, yaptığı yazılı açıklamada, geçen hafta öğrenci ve öğretim elemanlarına küresel salgın dönemindeki online eğitime ilişkin görüşlerine başvurduklarını anımsattı. Anketin katılımcı sayısı bakımından, Türkiye’de yapılan en büyük anketlerden birisi olma özelliğine sahip olduğunu belirten Saraç, “Bu kadar geniş bir katılımın olduğu anketin sonuçlarının elbette bizlerin karar alma süreçlerinde önemi vardır, olmalıdır. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumlara da hocalarımız ve öğrencilerimizin görüşlerini iletmekteyiz. Öğrencilerimizin sadece yüzde 11’i, öğretim elemanlarının ise sadece yüzde 3’ü Sağlık Bakanlığından görüş alınmasını doğru bulmamaktadır. Diğer bir ifade ile Sağlık Bakanlığının görüşlerini alma politikamız, öğrencilerimiz ve öğretim elemanlarımız tarafından güçlü bir şekilde desteklenmektedir” dedi.

    ‘BELİRSİZLİĞİN GİDERİLMESİ İÇİN ÖNEMLİ’

    Saraç, YÖK tarafından Sağlık Bakanlığına bahar dönemindeki eğitim öğretime ilişkin görüşünün sorulduğunu hatırlatarak, “Sağlık Bakanlığının görüşünün bu hafta içi netleşeceğini umuyoruz. Belirsizliğin giderilmesi için bu önemlidir. Sağlık Bakanlığından gelecek görüş istikametinde gecikmeksizin gerekli kararlar alınacaktır. Nitekim üniversitelerdeki hocalarımız ve idari personelin de kademeli bir şekilde aşılanmasının yükseköğretimin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesinde ne denli önemli olduğu açıktır. Buna ilişkin talebimizi de geçtiğimiz aylarda Sağlık Bakanlığına iletmiştik” ifadelerini kullandı.

    ‘GÖRÜŞLERİ DİKKATE ALIYORUZ’

    Saraç, ankete gönüllülük esasında katılan 1 milyon 255 bin öğrenci ile 29 bin öğretim elemanı ve rektörlere teşekkür ederek, “Görüşlerini paylaşan öğretim elemanlarımızın ve öğrencilerimizin şunu bilmesini istiyoruz; Görüşleri dikkate alıyoruz, yetki alanımızdaki karar süreçlerimize yansıtmaya çalışıyoruz, yetki alanımız dışındakileri de ilgililer ile paylaşıyoruz. Ankete cevap veren öğrencilerimizin yüzde 55’i kız öğrencilerimizdir. Ankete katılımlarının erkeklerden anlamlı ölçüde daha fazla olmasının, önemli ve umut verici bir ayrıntı olduğunu da belirtmek isterim. Anket sonuçlarının bütününün kamuoyu ile bu hafta içerisinde paylaşılması planlanmıştır” diye kaydetti.

  • TÜBİTAK 2244 Programı’nda BUÜ-ÇİMTAŞ ortaklığı

    TÜBİTAK 2244 Programı’nda BUÜ-ÇİMTAŞ ortaklığı

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), ENKA İnşaat ve Sanayi A.Ş. bünyesinde Türkiye çapında önemli projelere imza atan ÇİMTAŞ Çelik İmalat Montaj ve Tesisat A.Ş. ile 2244 Sanayi Doktora Programı kapsamında iş birliği protokolü imzaladı.

    Dünyanın en uzun 4. asma köprüsü olan Osmangazi Köprüsü’nün kule ve tabliye bloklarının mühendislik, üretim, sevkiyat ve montaj faaliyetlerini gerçekleştiren, tamamlandığında Dünyanın en uzun asma köprüsü olacak 1915 Çanakkale Köprüsü’nün kule ve tabliye bloklarının mühendislik, üretim ve sevkiyat faaliyetlerini gerçekleştiren ve Türkiye’nin önemli firmaları arasında yer alan ÇİMTAŞ Çelik İmalat Montaj ve Tesisat A.Ş., TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı kapsamında Bursa Uludağ Üniversitesi’nin proje ortağı oldu. İşbirliği protokolü BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile ÇİMTAŞGenel Müdür Yardımcısı Burak Kurtaran arasında imzalandı.

    Protokol imza töreninde konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, 2244 Sanayi Doktora Programı’nın Türkiye’yi şaha kaldıracak projelerden birisi olduğuna işaret etti. Doktora yapan kalifiye personel sayısının yetersiz olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Program sayesinde ülkemizdeki bu eksikliğin giderileceğine inanıyorum. Üniversite olarak 2244 projesinin en önemli destekçileri arasında yer alıyoruz. Önceki yıl doktora öğrencisi sayısında Türkiye birincisi olduk. Bu başarımızı devam ettirmek için aynı azimle çalışmaya ve sanayicilerimizle protokol imzalamaya devam ediyoruz. Bu yıl da 30’dan fazla protokole imza attık. Yeni çağrı dönemi açıldığında en azından bir önceki başarımızı yakalamak istiyoruz” diye konuştu.

    Üniversitede çok genç ve dinamik bir ekip ile çalıştıklarını açıklayan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, proje üreten ve yeni iş birlikleri araştıran akademisyenler ile Bursa Uludağ Üniversitesi’ni hak ettiği noktaya getirebilmek amacında olduklarının altını çizdi. Teknoloji Transfer Ofisi’ni de ön plana alarak proje ağırlıklı bir çalışma sistemi oluşturduklarını söyleyen Rektör Kılavuz, “2244 Sanayi Doktora Programı’na özel bir önem veriyoruz. Program üç ayaklı bir yapı üzerinden sürdürülüyor. Devlet, üniversiteler ve sanayiciler her bir ayağı oluşturuyor. Bu işbirliğinden inovatif bir proje ortaya çıkıyor. Projeler daha sonra ürüne dönüşüyor ve ticarileştiriliyor. Ülkemize katma değer sağlıyor. İnşallah proje ile hem üniversitemiz hem sanayicilerimiz kazanacak. Karşılıklı dayanışma içerisinde yetiştireceğimiz elemanlarla ve onların üreteceği projeler ile ülkemiz de kazançlı çıkacak. Hepimize hayırlı olsun” açıklamasında bulundu.

    ÇİMTAŞ Çelik İmalat Montaj ve Tesisat A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Burak Kurtaran ise firma olarak proje içerisinde yer almaktan dolayı mutluluk duyduklarını söyledi. 5 yıldır Ar-Ge merkezlerinin bulunduğunu açıklayan Genel Müdür Yardımcısı Burak Kurtaran, sanayi ve üniversite kesimini bir araya getirdiği için 2244 Sanayi Doktora Programı’na ayrıca önem verdiklerini kaydetti. Hayata geçirdikleri Ar-Ge projeleri ile ülkemize katkı sağlamaya gayret ettiklerini belirten Burak Kurtaran, “Bu program sayesinde şimdi üniversitemize ve öğrencilerimize de katkı sağlama şansımız olacak. Diğer taraftan bu programın şirketimize de ciddi bir değer katacağına inanıyoruz. Bu kapsamda işbirliğimizin farklı projelerle de devam etmesini ve protokolümüzün hepimize hayırlı olmasını diliyoruz” şeklinde konuştu.

    İmza töreninde BUÜ 2244 Sanayi Doktora Programı Koordinatörlüğü görevini yürüten Orhangazi Asil Çelik MYO Müdürü Prof. Dr. Fatih Karpat, ÇİMTAŞ Çelik İmalat Montaj ve Tesisat A.Ş. Ar-Ge Müdürü Gülçin Gökçe ile BUÜ Teknoloji Transfer Ofisi yöneticileri hazır bulundu. Protokol ile 3 doktora öğrencisi firma bünyesinde yürütülecek araştırma projelerinde görev alacak. Aylık 4 bin 500 TL burs alacak öğrenciler, doktoralarının ardından şirkette en az 3 yıl daha çalışabilme imkânına sahip olacaklar.

  • MEB’den uzaktan eğitim açıklaması

    MEB’den uzaktan eğitim açıklaması

    MİLLİ Eğitim Bakanlığı’nca (MEB), ‘Küresel Salgın Döneminde Uzaktan Eğitim İzleme ve Değerlendirme Raporu’ başlığıyla medyaya yansıyan çalışmanın uzaktan eğitimin sadece ilk 3 ayını kapsadığı belirtildi.

    MEB’den yapılan yazılı açıklamada, “Medyaya, ‘Küresel Salgın Döneminde Uzaktan Eğitim İzleme ve Değerlendirme Raporu’ başlığıyla yansıyan çalışma, uzaktan eğitimin sadece ilk 3 ayına ait olup, Haziran 2020’ye kadarki süreci kapsamaktadır. Uzaktan eğitim istatistiklerimize ilişkin güncel veriler, ‘Sayılarla Uzaktan Eğitim’ başlığıyla kurumsal sosyal medya hesaplarımızdan düzenli olarak paylaşılmaktadır. Uzaktan eğitim süreçlerimize ilişkin daha kapsamlı güncel saha araştırmalarımızı kamuoyu ile paylaşmayı sürdüreceğiz” ifadelerine yer verildi.

     

  • Bakan Selçuk’tan yüz yüze eğitim açıklaması

    Bakan Selçuk’tan yüz yüze eğitim açıklaması

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Temel gayretimiz ve ilkemiz, deneyimlerimizin de ışığında, kontrollü şekilde yüz yüze eğitime geçmek. Salgının seyri nedeniyle, tüm sınıfların aynı anda ve tam zamanlı olarak yüz yüze eğitime geçmesi kısa vadede mümkün görünmüyor” dedi.

    Bakan Selçuk, ‘Yarıyıl Tatil Dönemi Mesleki Çalışma Programı’ açılışı nedeniyle öğretmenlere seslendi. EBA TV’den canlı yayınlanan konuşmasında Bakan Selçuk, uzaktan eğitimin zorluklarını en iyi öğretmenlerin bildiğini, engelleri aşmanın, uzakları yakın, her evi okul, her ekranı sınıf kılmanın uzmanının da yine öğretmenler olduğunu söyledi. Olağanüstü şartların, olağanüstü çabaları ve çözümleri de beraberinde getirdiğini belirten Selçuk, öğretmenlerin bu süreçte büyük bir çaba sarf ettiklerini dile getirdi. Selçuk, “Uzaktan eğitim, yüz yüze eğitimden kat be kat zahmetliydi, çok yoruldunuz; bunu biliyorum. Bu süreçte velilerinizle daha aktif ve daha verimli bir iletişim içindeydiniz. Dijital yeterliklerinizi geliştirdiniz, ekranlara alıştınız ve onu her zamankinden daha etkin kullandınız. Süreci birçok ülkeden daha başarılı şekilde yürüttük ve sizler üzerinize düşen sorumluluğu fazlasıyla yerine getirdiniz” dedi.

    ‘KISA VADEDE MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR’

    Bakan Selçuk, 15 Şubat itibariyle yeni bir döneme başlayacaklarını belirterek, “Dileğimiz salgının en kısa sürede bir engel olmaktan çıkması ve okullarımızın yine sizlerle ve çocuklarımızla hayat bulması; alışık olduğu seslere, renklere, yüzlere ve doğal ritmine kavuşması. Hepimizin gönlü hasretimizin bitmesinden, okullarımızın açılmasından yana olsa da bizler salgının seyrine göre en akli kararı vermekle mükellefiz. Çocuklarımızın üstün yararı bunu gerektiriyor çünkü. Salgının başından beri olduğu gibi yine ihtimalleri hesaplayarak, tüm tedbirleri alarak sizleri ve çocuklarımızı en güvenli şartlarda sınıflarımızda buluşturmak için çabalıyoruz. Temel gayretimiz ve ilkemiz, deneyimlerimizin de ışığında, kontrollü şekilde yüz yüze eğitime geçmek. Salgının seyri nedeniyle, tüm sınıfların aynı anda ve tam zamanlı olarak yüz yüze eğitime geçmesi kısa vadede mümkün görünmüyor. Dolayısıyla, biz yaş gruplarının taşıdığı riskleri, pedagojik gelişimleri, 7 ve 10’uncu sınıflar gibi hiç açılmamış sınıfları, sınav ve staj durumu gibi çeşitli ve öncelikli etkenleri dikkate alarak planlamalarımızı yaptık. Salgının şartlarına göre en güvenli ve faydalı uygulamayı yürürlüğe birlikte koyacağız” diye konuştu.

    ‘ÖĞRENME KAYIPLARI İLE İLGİLİ YOL HARİTAMIZI PAYLAŞACAĞIZ’

    Bakan Selçuk, bu dönemde oluşan öğrenme kayıplarını tespit ettiklerini, bu kayıpları gidermek için öğrencilere gerekli desteği vermek üzere planlamaları tamamladıklarını, yakın bir zamanda bu konudaki yol haritasını paylaşacaklarını bildirdi. EBA’nın hem canlı sınıf uygulamasıyla hem de sunduğu içerikle bir çeşit okul olarak artık öğretmenlerin hayatında önemli bir yerde durduğuna işaret eden Selçuk, “Sizlerin bu okulu aktif kullanmanız, oradaki sınıflardan öğrencilerinize düzenli olarak seslenmeniz; günde yaklaşık 3 milyon canlı dersin yapıldığı EBA’yı dünyada eğitim kategorisinde en çok ziyaret edilen web sitesi haline getirdi. Milyonlarca çocuğumuza bu kanaldan ulaştınız. Bu konuda dünyaya hep birlikte örnek olduk. Ancak hedefimiz, canlı dersleri hem nitelik hem de nicelik bakımından artırmak. Biz bu süreçte alt yapımızı güçlendirdik ve erişim kapasitemizi mümkün olan en üst düzeye yükselttik. Eğitim hizmetlerinden evlatlarımızın adil şekilde yararlanması için şimdiye kadar 500 bin öğrencimize tablet bilgisayar ve internet erişimi sağladık. Türkiye genelinde yaklaşık 15 bin salon ve 162 mobil EBA Destek Noktası oluşturduk. Kırsal bölgelerdeki çocuklarımızın bu noktalara erişimi için ulaşım hizmeti sağladık” ifadesini kullandı.

    ‘UZAKTAN EĞİTİM HAYATIMIZDA YER ALMAYA DEVAM EDECEK’

    TRT EBA TV kanallarında 10 ayda, 10 bin ders videosu hazırlayarak çocuklara üç televizyon kanalından ulaştıklarını hatırlatan Bakan Selçuk, şunları kaydetti:

    “Şu bir gerçek ki zor günler; eğitiyor, geliştiriyor, insanın kapasitesinin sınırlarını yokluyor. Hepimiz eksikliklerimizin, ihtiyaçlarımızın farkına vardık. İçinde bulunduğumuz şartlar hepimizi bir dönüşüme tâbi kıldı. Ancak bu iş burada kalmayacak. Uzaktan eğitim, salgın önümüzden çekilse ve yüz yüze eğitime dönsek de eğitimde önemli bir rol oynamaya, hayatımızda yer almaya devam edecek. Bu çerçevede öğretmenlerimizin bireysel ve mesleki gelişimine yönelik 2020 yılında uzaktan eğitim sistemi üzerinden mesleki gelişim eğitimlerimizi 2 milyon 234 bin kontenjanla öğretmen ve okul yöneticilerimizin başvurusuna açtık. Öğretmenlerimiz bireysel ve mesleki gelişimleri konusunda azim ve çaba gösterdiler. 1 milyon 373 bin 454 öğretmenimiz bu eğitimlere katıldı.” Selçuk, eğitimlerin uzaktan oluşunun, bu süreçte avantajlar da sağladığını, yüz yüze eğitime kıyasla çok sayıda öğretmenin farklı eğitimlere katılma imkânı bulup kendini geliştirdiğini ve uluslararası geçerliliği olan sertifika sahibi olduğunu ifade etti.

    ‘400 BİN ÖĞRETMENİMİZİN BAŞVURUSUNA AÇTIK’

    “Yarıyıl tatili ve 8-12 Şubat Mesleki Çalışma Döneminde 40 mesleki gelişim eğitimini uzaktan eğitim sistemi üzerinden 400 bin öğretmenimizin başvurusuna açtık” diyen Selçuk, şöyle konuştu:

    “Çağın gereklilikleri, şartların doğurduğu ihtiyaçlar, sizlerin beklentileri ve teklifleriniz doğrultusunda eğitimlerimiz artarak devam edecek. Yeni bir döneme başlarken biliyorum ki eğitimin şekli ve araçlarından çok; muhteva ve niteliğini dikkate alarak, edindiğiniz tecrübe ve yeni becerilerle her yerde, her şartta mesleğinizin gereklerini layıkıyla yerine getireceksiniz. Yeter ki sağlıklı olalım, birlikte olalım. Biz, her zaman sizlerin yanında olacağız. Salgın nedeniyle sınıfların kapısını kapatmak zorunda kaldığımız günden bu yana, evlatlarımız için gece gündüz ter döken, ‘Ziya Öğretmenim burası bizde’ diyen siz meslektaşlarım, tek tek her biriniz bizim için çok değerlisiniz. Öğrencilerimizin ve ülkemizin güzel geleceği size emanet. Hepinize başarılı bir eğitim öğretim dönemi diliyorum.”

  • 11 üniversiteye yeni rektör atandı

    11 üniversiteye yeni rektör atandı

    Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Atama Kararında, 11 üniversiteye rektör ataması yapıldığı belirtildi.

    Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan atama kararında, 11 üniversiteye rektör ataması yapıldığı aktarıldı. Röktörlerin, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri kapsamında atandığı ifade edildi.

    Söz konusu karara göre;

    1. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut,
    2. Ardahan Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mehmet Biber,
    3. Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin,
    4. Batman Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. İdris Demir,
    5. Bitlis Eren Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Necmettin Elmastaş,
    6. Gümüşhane Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek,
    7. Hakkari Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ömer Pakiş,
    8. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Namık Ak,
    9. Kırklareli Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Bülent Şengörür,
    10. Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun
    11. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Turgay Uzun atandı.
  • Lisansüstü eğitim programları için iş birliği protokolü

    Lisansüstü eğitim programları için iş birliği protokolü

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), Türk Eğitim Sen ile lisansüstü eğitim programları için iş birliği protokolü imzaladı. Yapılan anlaşma sayesinde tezsiz yüksek lisans programlarına kayıt olmaya hak kazanan sendika üyeleri katkı payını indirimli ödeyecek.

    Bursa Uludağ Üniversitesi, topluma hizmet anlayışıyla kent dinamikleri ile ortak projeler hayata geçirmeye devam ediyor. Lisansüstü ve doktora öğrenci sayısını arttırmayı amaçlayan BUÜ yönetimi, son olarak Türk Eğitim Sen Bursa 2 ve 3 Nolu Şubeleriyle işbirliği protokolü imzaladı. Yapılan protokole göre BUÜ Eğitim Bilimleri Enstitisü’nde açık olan tezsiz yüksek lisans programlarına başvuran ve kayıt olmaya hak kazanan Türk Eğitim Sen üyeleri ücret indiriminden faydalanabilecek.

    Protokol imza töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, üniversitelerin eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve ürettiklerini toplumla paylaşma sorumlulukları olduğunu söyledi. Bu üç temel fonksiyonun içerisinde ürettiklerini toplumla paylaşma konusuna özel bir önem verdiklerine işaret eden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Üniversite-Toplum işbirliği özelinde, ulaşabildiğimiz her yere gitmeyi ve insanımıza hizmet götürmeyi kendimize asli görev olarak görüyoruz. Bu kapsamda öğretmenlerimize de özel bir önem veriyoruz. Eğiticilerimizin, öğretmenlerimizin ileride üstlenebilecekleri eğitim yönetimi ve teftiş alanında, yöneticilik görevini ifa ederken bilimsel altyapılara dayalı çalışmalar yapabilmesi anlayışıyla kapsamlı bir işbirliğine gidiyoruz. Bu projeler aynı zamanda kurumlar arasında da yeni işbirliklerinin doğmasına vesile olacaktır. İki taraf için de hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

    Türk Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Fatih Gümüş ise sendikaların üyeleri için mücadele eden teşkilatlar olduğuna vurgu yaptı. Sendikaların aynı zamanda eğitim alanının içerisinde bulunduğuna işaret eden Fatih Gümüş; “Eğitim alanının en önemli yapı taşlarından birisi de öğretmenlerdir. Öğretmenlerimizin ne kadar donanımlı olurlarsa, geleceği inşa etmede o kadar etkili olacaklarını düşünüyoruz. Bu protokol ile Türk Eğitim Sen üyelerinin tezsiz yüksek lisans imkanı elde etmesinden büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Eğitim çalışanları, Türk Eğitim Sen ve Bursa Uludağ Üniversitesi için hayırlı ve uğurlu olsun” dedi.

    Türk Eğitim Sen 3 Nolu Şube Başkanı Ömer Işıkoğlu da işbirliğinden dolayı memnuniyet duyduklarını kaydetti. Öğretmen ve yöneticilerin mesleki gelişimlerini arttırırken, akademik alandaki gelişmelerden de faydalanabilmelerini amaçladıklarını aktaran Ömer Işıkoğlu, protokolün üniversiteye, sendikaya ve Bursa’ya hayırlı olması temennisinde bulundu.