Kategori: Eğitim

  • Sorumluluk sınav tarihleri belli oldu

    Sorumluluk sınav tarihleri belli oldu

    Lise öğrencileri ile hazırlık sınıfında öğrenim gören öğrenciler için sorumluluk sınavları 22-30 Haziran arasında gerçekleştirilecek.

    Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü tarafından illere gönderilen yazıya göre, tüm derslerden başarılı olan öğrenciler ile başarısız dersleri bulunanlardan yıl sonu başarı puanı en az 50 olan öğrenciler sınıfını doğrudan geçecek. Alt sınıflar da dahil, başarısız ders sayısı toplamına bakılmaksızın doğrudan sınıfını geçemeyen öğrenciler ise baraj, ders ayrımı yapılmaksızın sorumlu olarak bir üst sınıfa geçecek.

    2019-2020 eğitim ve öğretim yılında sorumlu geçilen derslerini kapsayacak şekilde yapılacak sorumluluk sınavlarına 9, 10, 11 ve 12’inci sınıf öğrencileri ile hazırlık sınıfında öğrenim gören öğrenciler katılabilecek.

    Sınavlar, öğrenci ve velilere duyurulup okul yönetimlerince gerekli tedbirler alınarak 22-30 Haziran’da gerçekleştirilecek.

    Öğrenciler, sınavlarda, 2019-2020 eğitim ve öğretim yılının derslerinden birinci döneme ait konu ve kazanımlardan sorumlu olacak.

  • Uzaktan eğitim devam edecek mi? Bakandan yeşil ışık…

    Uzaktan eğitim devam edecek mi? Bakandan yeşil ışık…

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Uzaktan eğitimi önümüzdeki yıllarda da Türk eğitim sisteminin olağan bir parçası olarak yapmak için yeni bir proje çalışmasının içindeyiz” dedi.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; Bakan Selçuk, ‘Ziya Öğretmen ile Eğitim Buluşmaları’ kapsamında Kahramanmaraş’taki meslektaşları ile video konferans yoluyla bir araya geldi. Görüşmede öğretmenler, salgın sürecinde her bir öğrenciye ulaşmak için ürettikleri çözümleri Bakan Selçuk ile paylaştı. Öğretmenlerin özverisi sayesinde Türkiye’nin uzaktan eğitimde önemli bir yerde olduğunu ifade eden Bakan Selçuk, “Biz meslektaşız. Çocuklar için aynı amaca yönelik olarak çalışıyoruz. Beraberce bir işi yükleniyor olmak birlikte bu ülkenin çocuklarına hizmet ediyor olmaktan büyük mutluluk duyuyorum” dedi.

    Bakan Selçuk, salgın sürecinde fayda gördükleri uzaktan eğitimin bundan sonraki süreçte de bazı konularda devam etmesini isteyen öğretmenlere, “Uzaktan eğitimi önümüzdeki yıllarda da Türk eğitim sisteminin olağan bir parçası olarak yapmak için yeni bir proje çalışmasının içindeyiz” yanıtını verdi. Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi atölyesinden toplantıya katılan Leyla öğretmen, Bakan Selçuk’u maske üretimi yapan mesai arkadaşlarıyla birlikte selamladı. Bakan Selçuk, “Emeklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bütün ülkenin sizlere duaları var. Çabalarınız sadece Türkiye’den değil dünyadan da yankı buluyor” diye konuştu.

    Kahramanmaraş’ta edebiyat öğretmeni Ramazan Avcı da buluşmaya okuduğu şiir ile katıldı. Bakan Selçuk, Bahattin Karakoç’un öğretmenleri anlattığı ‘İnsanlık Türküsü’ şiirini okuyan Avcı’ya çocuklara verdiği emek için teşekkür etti. Müzik öğretmeni Mahmut Kırbaş ise Abdurrahim Karakoç’un ‘Mihriban’ türküsünü Bakan Selçuk’a armağan etti. Mihriban’ın çok sevdiği bir türkü olduğunu söyleyen Bakan Selçuk, “Bu türkü bin yıl dinlense kimse bıkmaz’ ifadesini kullandı.

  • Ölüm oranlarını artırdığı iddia edilen ilaç yüzünden makaleler geri çekildi

    Ölüm oranlarını artırdığı iddia edilen ilaç yüzünden makaleler geri çekildi

    Türkiye’de koronavirüs tedavisinde kullanılan ve geçmişte sıtma tedavisinde de başarılı sonuçlar elde edilen ‘Hidroksiklorokin’ adlı ilacın ölüm oranlarını artırdığına yönelik iddialar içeren uluslararası iki dergideki makaleler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın mektubu ve gelen diğer itirazlar üzerine geri çekildi. Prof. Dr. Canan Uluoğlu, verilerin güvenli olduğundan emin olmadıkları gerekçesiyle yazarların makalelerini geri çektiklerini belirtti.

    Sıtma tedavisinde başarısı kanıtlanan, koronavirüsle mücadelede de büyük yararı görülen ‘Hidroksiklorokin’ adlı ilacın ölüm oranlarını artırdığına yönelik iddiaların yer aldığı ‘New England Journal of Medicine’ (NEJM) ve ‘Lancent’te yayımlanan makaleler, tıp dünyasında tartışma yarattı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da Türkiye’den gerçek dışı verilerin de yer aldığı makalelere ilişkin itirazını, NEJM dergisine yazdığı mektupta dile getirdi. Bakan Koca, mektupta verilerin ‘Hidroksiklorokin’ adlı ilacın ölüm oranlarını artırdığına kanıt olarak sunulmasını eleştirdi ve iddiaları çürüten bilgiler sundu. Bakan Koca, mektubunda, Surgical Outcomes Collaborative (Surgisphere) adlı bir şirket tarafından toplanıp işlenmiş verilerin kullanıldığı söz konusu iki dergide yayımlanan makalelerin oldukça dikkati çektiğini ve bilim çevrelerince acilen yanıtlanması gereken bazı soruları ortaya çıkardığını belirterek “Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı olarak NEJM’de yayınlanan makaledeki hatalara dikkati çekmek isterim” ifadesini kullandı.

    ‘DOĞRULUKTAN UZAK TUTARSIZ VERİLER SUNULMAKTA’

    Makalede, Hidroksiklorokin’in koronavirüs tedavisinde ölüm oranlarını artırdığı iddiasına bir kanıt olarak başka ülkelerin yanı sıra Türkiye’deki 3 hastaneden 346 hastaya ait olduğu iddia edilen 20 Aralık 2019 ile 15 Mart 2020 tarihleri arasındaki verilerin yer aldığına işaret eden Bakan Koca, bu verilerin doğru olmadığını vurguladı. Bakan Koca, söz konusu döneme ait gerçek verileri paylaştığı mektupta “Şunu belirtmek isterim ki bu dönemde tüm Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) testleri yalnızca Bakanlığım laboratuvarlarında yapılmaktaydı. 11 Mart 2020’de ilk PCR onaylı Kovid-19 vakasını açıkladık. 15 Mart 2020 itibarıyla resmi kayıtlarımıza göre, ülkemde sadece 18 PCR pozitif vaka tespit edilmişti. Açıkçası, makalede doğruluktan uzak, aynı zamanda tutarsız veriler sunulmaktadır” ifadelerini kullandı.

    ‘YAZARLAR VERİLERİN GÜVENİR OLDUĞUNDAN EMİN DEĞİL’

    Yazarlar da gelişmeler üzerine söz konusu makaleleri geri çekti. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Canan Uluoğlu, makalelerin geri çekilme nedenini DHA’ya açıkladı. Prof. Dr. Uluoğlu, söz konusu ilaçla ilgili bir grup çalışmanın ‘etkili’, bir grup çalışmanın ‘etkili olmadığı gibi zararlı olduğunu gördük’ yönünde sonuçlar içerdiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
    “Bunun üzerine Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ‘Hidroksiklorokin kullanmayalım’ dedi. Bunu dediği çalışma, Mayıs’ta yayımlanan 100 bin hastayı kapsayan çok büyük bir çalışmaydı. Bu çalışmanın sonuçları diyordu ki ‘Hidroksiklorokin iyi gelmediği gibi ölüm oranlarını arttırıyor’. Şimdi ne oldu, enteresan olan nokta bu. 4 Haziran’da dergilerden iki önemli çalışma, geri çekildi. ‘Lancet’, ‘England Journal of Medicine’ bu iki dergi bizim için çok prestijlidir. İkinci çalışma da çok önemliydi. ‘Tansiyon ilacı koronavirüse kötü mü geliyor, iyi mi geliyor’ ile ilgili bir çalışmaydı, o da geri çekildi. Geri çekme nedeni de çok önemli. Diyor ki yazarlar ‘biz bu verilerin güvenli olduğundan emin değiliz’. Neden böyle oldu? Aslında süreç çok hızlı ve dinamik. İçimize sinmeyen çalışmalar yapıyoruz, etik kusurlar bile işliyoruz belki. Tam istediğimiz formda olmadığı için çalışmaların bir kısmının geri çekilmesi gerekti.”

    DSÖ, ÖNCEKİ AÇIKLAMASINI GERİ ÇEKTİ

    Öte yandan, söz konusu makalelerden sonra DSÖ, ‘Hidroksiklorokin’in Covid-19 tedavisinde sakıncalı olabileceğini varsaymış, DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus’un açıklamasıyla 25 Mayıs’ta ilaçla ilgili çalışmaları geçici olarak durdurmuştu. Yaşanan gelişmeler üzerine, DSÖ de 3 Haziran’da yeni bir açıklama yaparak, önceki açıklamasını geri çekti.

  • YKS’ye girecekler dikkat! Nüfus müdürlükleri bugün açık

    YKS’ye girecekler dikkat! Nüfus müdürlükleri bugün açık

    Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girecek öğrencilerin T.C. Kimlik Kartı başvurularının alınması amacıyla tüm il ve ilçe nüfus müdürlüklerinin bugün 10:00-17:00 saatleri arası açık olacağını bildirdi.

    Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından resmi Twitter hesabında yapılan duyuruda, bugün 10:00-17:00 saatleri arasında il ve ilçe nüfus müdürlüklerinin açık olacağı bildirildi.

    Mesajda, “15 yaşını tamamlayanlar, anne, baba, veli veya vasisi ile T.C. Kimlik Kartı başvurusunda bulunmakla sınırlı olmak sosyal mesafe kuralına riayet etmek ve maske takmak kaydıyla başvurularını yapabilecekler” denildi.

  • YKS’ye girecekler dikkat! Yarın nüfus müdürlükleri açık olacak

    YKS’ye girecekler dikkat! Yarın nüfus müdürlükleri açık olacak

    İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, 15 yaşını tamamlayanların, anne, baba, veli veya vasisi T.C. Kimlik Kartı başvurusunda bulunmakla sınırlı olmak, sosyal mesafe kuralına riayet etmek ve maske takmak kaydıyla sınava başvurulduğunu gösterir fotoğraflı belgeyle sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu 6 Haziran Cumartesi 10.00-17.00 saatleri arası sokağa çıkabileceği belirtildi.

    Açıklamada, “Öğrencilerimizin mağdur olmaması için başvurudan önce T.C. Kimlik Kartı bedellerinin PTT, anlaşmalı bankalar ya da interaktif vergi dairesi (https://ivd.gib.gov.tr) adresinden yatırılması ve son 6 ayda çekilmiş bir adet biyometrik, fotoğrafla bulundukları yer il veya ilçe nüfus müdürlüklerine randevusuz olarak müracaat etmeleri kamuoyuna saygıyla duyurulur.” ifadeleri kullanıldı.

  • “Hibrit Öğrenme yaklaşımı başarıya taşıyor”

    “Hibrit Öğrenme yaklaşımı başarıya taşıyor”

    Dünyanın yabancı dil eğitiminde tamamen geleneksel eğitim öğretim yöntemlerini geride bıraktığına dikkat çekerek ‘Hibrit’ öğrenmenin önemine vurgu yapan Mektebim Koleji Yabancı Diller Müdürü Lale Muti,  “Yüz yüze sürdürülen eğitimlerle beraber hibrit öğrenmeyi kullanan bir kurum olarak öğrencilerdeki yabancı dil becerilerinin hızlı bir şekilde yükseldiğini görüyoruz.Doğru stratejilerle Türkiye’nin Yabancı Dil Başarı notu yukarıya çekilmesi kolay” dedi.

    Dünyada yaklaşık 1.5 milyar insan ortalama düzeyde İngilizce konuşurken, Mektebim Koleji Yabancı Diller Müdürü Lale Muti, daha iyi İngilizce konuşulabilmesi için okullarının hangi metodları uyguladığını ve hangi metodların başarıyı getirebileceğini anlattı. Eğitim Fakültelerinden yeni mezun olan öğretmenlerin iş hayatında zorlandıklarını gözlemlediklerini ifade eden Lale Muti, “Okullar arasında ortak bir yabancı dil eğitim felsefesi bulunmaması da onları zorlayan ikinci bir unsur oluyor. Bu nedenle tüm okulların “Hizmet Öncesi Eğitimlere” yatırım yapması gerekliliğine inanıyoruz. Mektebim Koleji olarak 33 kampüsümüzle gelecek nesilleri başarı dolu bir hayata hazırlıyoruz derken bunun ancak ve ancak iyi öğretmenler sayesinde olacağının farkındayız. Bu farkındalık ile her bir kampüsümüzü “Öğretmen Akademisi” gibi düşünüyor ve öğretmenlerimizin hizmet içi eğitimlerine büyük yatırımlar yapıyoruz. Eğitimlerden sonra öğretmenlerimizin öğretim yöntem ve tekniklerine ilişkin bilgilerinde artışlar olması kurumlarımızı olduğu kadar öğretmenlerimizi de memnun etmekte.” dedi. Muti, Dünya İngilizce Yeterlilik Endeksi’nde 100 ülke arasında Hollanda, İsveç, Norveç, Danimarka ve Singapur’un ilk 5 ülke olarak sıralandığını Türkiye’nin ise listede 79’uncu sırada yer aldığını belirtti.

    “GELENEKSEL YÖNTEMLER YERİNE HİBRİT ÖĞRENME PROGRAMLARI”

    Dünyanın artık tamamen geleneksel eğitim öğretim yöntemlerini geride bıraktığını ifade eden Lale Muti, Hibrit öğrenmenin öneminden bahsetti. Lale Muti sözlerine şu şekilde devam etti: “İnternetin eğitim alanında sıkça kullanıldığı bir dönemde geleneksel bir yabancı dil eğitim programından bahsedemeyiz. Kampüslerimizde tek bir öğrenme modelinin kullanılması yerine çevrimiçi eğitim materyalleriyle zenginleştirilen harmanlanmış programlar kullanılıyor. Web tabanlı öğrenmenin sınıfta yapılan yüz yüze öğrenme modeliyle birlikte kullanılmasını önemsiyoruz. Digital dünyaya hazır olan öğrenciler bu süreçten keyif alarak yararlanmakta. Ayrıca öğrencilerimiz dilediği yerden, dilediği zamanda bilgiye ve öğretmenlerine ulaşabiliyor anında geri dönüt alabiliyorlar. Yüz yüze sürdürülen eğitimlerle beraber hibrit öğrenmeyi kullanan bir kurum olarak öğrencilerdeki yabancı dil becerilerinin hızlı bir şekilde yükseldiğini görüyoruz. Bu bağlamda okulumuzun eğitim teknolojilerine de yatırım yapması kuşkusuz başarımızı arttırmakta.”

    “ULUSLARARASI BAŞARI BELGELERİ”

    Öğrencinin neyi bildiğini değil, dil becerisini ölçen uluslararası sınavların öneminden bahseden Lale Muti Mektebim Kolejinde öğrencilerinin 2. Sınıftan itibaren Cambridge Üniversitesi Dil Yeterlilik Sınavlarına katıldıklarını ifade etti. Öğrencilerinin yabancı dil başarısını arttırmak için çok çalıştıklarını belirten Lale Muti “Uluslararası geçerliliği olan sınavlar 130 farklı ülkede, 3 milyonun üzerinde öğrencinin girdiği sınavlar oluyor.Bu tür sınavlar hem öğrencinin başarısını hem de sistemimizin başarısını büyük bir skalada değerlendirmek açısından çok kıymetli. Doğru ölçmediğimiz süreçleri doğru yönetmemiz imkansız. Öğrencilerimiz katıldıkları bu sınavlarda aldıkları sonuçlar ile hem ailelerinin hem de bizim gurur kaynağımız oldular.” dedi.

    “BAŞARININ SIRRI, İYİ İNGİLİZCE BİLMEDE”

    İngilizcenin hala en yaygın ve en çok aranan dil olduğu ifade eden Lale Muti son olarak şunları kaydetti: “Teknolojik gelişmeler şirketlerin dünyaya açılmasını kolaylaştırıyor. Yabancı şirketlerle bağlantı kurmak, ithalat ve ihracat yapmak dil becerinizle doğru orantılı. Hiç kuşkusuz İngilizce iletişim kurabiliyor olmak bir ülkenin uzun dönemde ekonomik büyüme potansiyelini de etkileyecektir. Bütün bu tespitlerimizden yola çıkarak kampüslerimizde dil eğitimine daha geniş bir açıdan yaklaşıyoruz. Dili bilen değil, o dille iletişim kurabilen öğrenciler yetiştirmek zorundayız. Öğrencilerimizin akıcı ve etkin konuşma yeteneklerine sahip olabilmeleri için 21.yüzyıl becerilerinden iletişim, adaptasyon ve inovasyonu da programlarımızın ayrılmaz birer parçası haline getiriyoruz.”

  • YÖK Başkanı duyurdu! Uzaktan öğretimle ilgili yeni gelişme

    YÖK Başkanı duyurdu! Uzaktan öğretimle ilgili yeni gelişme

    YÖK Başkanı Saraç, yapısal değişikliklerinin ikinci kısmı olan uzaktan öğretim ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Son dönemde Son dönemde yükseköğretim sistemini yarınlara hazırlayabilmek maksadıyla, ayrıca üniversiteleri küresel değişime, yeni ve zor döneme hazırlıklı kılabilmek, yükseköğretimi uluslararası rekabete sokabilmek için bazı yeni ve yenilikçi düzenlemeler yaptıklarını belirten Saraç, bu bağlamda geçtiğimiz günlerde küresel salgın sürecinde yurt dışında okuyan Türk öğrenciler ile ilgili ve Türkiye’de yabancı uyruklu öğrencilerin gelmesine yönelik düzenlemeleri açıkladıklarını anımsattı. Bugün de uzaktan öğretim ile ilgili yapısal değişikliğe yönelik bazı kararları açıklayacaklarını ifade eden Saraç, “Bilindiği gibi küresel salgın nedeniyle ülkemizde de bütün dünyada olduğu gibi yüz yüze eğitime ara verilerek, dijital imkanlarla uzaktan öğretim yoluyla dersler yürütülmeye başlanmıştır. Yaşanan süreç, yükseköğretim kurumlarımızın her şeye rağmen derslerin uzaktan öğretimle yürütülmesine ilişkin gerekli hazırlıkları çok hızlı bir şekilde yürütebildiğini de ortaya koydu. Bununla birlikte bazı yükseköğretim kurumlarımızın, dijital imkanlarla uzaktan öğretim yoluyla ders verebilme alt yapısı ile akademik hazırlık açısından geliştirilmesi gereken yönlerinin de bulunduğunu ifade etmek isteriz. Fakat bu durum, yükseköğretimi güçlü bütün sistemler, dünya sıralamalarındaki ilk 100’de yer alan tüm üniversiteler için de geçerlidir. Dolayısıyla gelecek süreçler bağlamında bugünden hazırlığımızı yaptığımız takdirde önümüzde ümidvar olmamızı gerektiren bir fırsat bulunmakta olup gerekli adımların vakit geçirilmeksizin atılması durumunda çok hızlı mesafe alınacağımıza güçlü bir şekilde inanıyorum” diye konuştu.

    Örgün öğretimde uzaktan öğretimle verilebilecek ders oranını YÖK olarak yüzde 40 çıkardıklarını bildiren Saraç, “Bilindiği üzere mevzuatımız üniversitelerimizin örgün programlarında yer alan derslerin yüzde 30’una kadarını uzaktan öğretim yolu ile verebilmelerine imkan sağlamasına rağmen bu oranın yarısına yaklaşan üniversitemiz dahi bulunmamaktadır. Bu durum, dijital imkanların kullanabilmesi yolunda güçlü bir iradeye sahip bulunan kurumlarımızın bile ayrıca bir yönlendirmeye ve desteğe ihtiyaç duyduğunu göstermektedir” şeklinde konuştu.

    “Uzaktan öğretim yoluyla verilebilecek ders oranı yüzde 40’a yükseltildi”

    Bu çerçevede yükseköğretim kurumlarını önümüzdeki süreçlere hazırlayabilmek, dijital imkanlarla uzaktan öğretim yoluyla ders vermelerine ilişkin çalışmalarını ve hazırlıklarını desteklemek amacıyla yükseköğretim kurumlarında uzaktan öğretim yoluyla ders verilmesi konusunda önemli kararlar alındığını bildiren Saraç, şunları kaydetti:

    “Buna göre, ön lisans, lisans ve yüksek lisans düzeydeki örgün programlarda uzaktan öğretim yoluyla verilebilecek ders oranı yüzde 40’a yükseltildi. Böylelikle dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan karma öğretim modeline diledikleri takdirde üniversitelerimiz uygulama ile geçebilecekler. Örgün öğretim programlarında yer alan derslerin yüzde 10’unun uzaktan öğretim ile verilmesini istiyor ve önemsiyoruz. Dijital imkanların kullanabilmesindeki yetkinliğin program özelinde de olması için örgün öğretimdeki her bir programın derslerinin asgari yüzde 10’unun uzaktan öğretim ile verilmesinin güçlü bir şekilde tavsiye ve teşvik edilmesine de karar verildi. Örgün öğretimde uzaktan öğretim ile verilecek bu derslerin her bir dönem bazında olması veya bütün programa yayılması ile eş zamanlı verilip verilmemesi hususlarında üniversiteler karar verecek. Fakat Yükseköğretim Kurulu olarak dijital imkanlar ve uzaktan öğretim yolu ile verilecek bu derslere özellikle 2020-2021 eğitim-öğretim yılı güz dönemi programında nispeten daha fazla yer verilmesini önemsiyoruz. Bu önerimiz devlet ve vakıf bütün üniversitelerimiz için geçerli. Buna yönelik senato kararı alan ve uygulayan devlet üniversitelerine, uzaktan eğitim merkezlerinde görevlendirilmek üzere ek kadro tahsisi yapılacak, ayrıca bu uygulamaya geçen üniversiteler için ek araştırma görevlisi de tahsis edilecektir.”
    Saraç, önümüzdeki eğitim öğretim yılının ilk döneminde kampüslerde öğrenci açısından daha rahat eğitim öğretim ortamlarının oluşmasını hedeflediklerine vurgu yaptı. Bu yeni düzenlemelerin üniversitelerin uzaktan öğretime ilişkin yetkinliklerinin artırılmasını sağlayacağı gibi üniversitelerin kampüslerinde, amfi, derslik gibi eğitim ve öğretim mekanlarında ve sosyal mekanlarda öğrenci açısından devletin belirlediği yeni normalleşme sürecine uygun ortamların oluşması sonucunu da doğuracağını dile getiren Saraç, “Uygulama ağırlıklı programlardaki teorik derslerin de ilk dönemde ve mümkün olduğunca dijital imkanlar ile verilmesinin tercih edilmesi ve kalabalık derslerin de gruplara bölünerek yapılması önümüzdeki eğitim öğretim dönemi için ünivesitelerimize güçlü önerilerimiz ve tavsiyelerimiz arasındadır” ifadelerini kullandı.

    “Uzaktan Eğitim Merkezi veya Birimi bulunmayan devlet üniversitemiz kalmadı”

    “20 Uzaktan Eğitim Merkezi’nin kurulmasıyla artık Uzaktan Eğitim Birimi bulunmayan devlet üniversitesi sistemde kalmadı” diyen Saraç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Devlet üniversitelerimizin çoğunda uzaktan öğretim birimleri bulunmaktaydı. Geleceğin yükseköğretiminde dijitalleşmenin önemini gittikçe artıracağı güçlü beklentisinden de hareket ederek bütün üniversitelerimizde bu merkezlerin kurulması ve hızlı bir şekilde yetkinlik kazanması maksadıyla bugün 20 devlet üniversitemizde daha Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni kurduk. Böylelikle Uzaktan Eğitim Merkezi veya Birimi bulunmayan devlet üniversitemiz kalmadı. Bu merkezlerin hem uygulamalara destek veren hem de ilgili konularda araştırmalar yapan bir yapıya dönüştürülmesini sağlamayı planlıyoruz. Bu merkezlerde görevlendirilen personelin yetkinliklerini artırmak için özel bir program da uygulayacağız. Diğer taraftan vakıf üniversitelerinin tümünde de bu merkezlerin kurulması yönünde tavsiye kararı aldık.”

    Saraç, önümüzdeki dönemde uzaktan öğretim uygulamalarının standartlarını yeniden belirleme ve izleme çalışmalarının yapılacağını söyledi. Programların açılması ve derslerin yürütülmesine ilişkin kalite standartlarının belirlenmesi ve uygulamaların değerlendirilmesine yönelik yeni mekanizmaların kurulması, buna paralel olarak YÖK’de de ayrı bir birim kurulmasının söz konusu olduğunu aktaran Saraç, “Uzaktan öğretimle yürütülen program ve derslerde ölçme ve değerlendirme yöntemleri sadece sınavlarla değil, sürece yayılan bir şekilde kurgulanması için bir çalışma başlattık. Yükseköğretim kurumlarımızdaki uzaktan öğretim altyapısının güçlendirilmesini sağlamaya yönelik olarak TÜBİTAK ile yaptığımız ortak çalışmalar hızla devam etmekte olup bu konulardaki somut gelişmeler önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacaktır. Yeni YÖK olarak yükseköğretimi tedrici olarak yeniden yapılandırmaya yönelik sonuç üreten yeni düzenleyici kararlar almaya ve kamuoyu ile paylaşmaya önümüzdeki günlerde de devam edeceğiz” dedi.

    “Bu kriz bittikten sonra pek çok sistem eskisi gibi olmayacak”

    Türkiye’de korona virüs günlük vaka sayılarında azalma söz konusuyken bu tür önlemlerin neden almaya ihtiyaç duyulduğuna ilişkin bir soru üzerine Saraç, “Biz bu pandemi vakasının dünyada seyrine ve çeşitli ülkeleri etkilemeye başladığından itibaren ilgili ülkelerde bulunan yükseköğretim sistemlerini ve başarılı üniversitelerin durumlarını mercek altına almıştık. YÖK olarak kanaatimiz bu pandemi süreci ülkemizde çok başarılı bir şekilde sürdürülüyor. Fakat bu kriz bittikten sonra pek çok sistem, bunun içinde yükseköğretim sistemleri de dahil eskisi gibi olmayacak. Biz YÖK olarak bunu görüyoruz. Dolayısıyla yeni bir dönem başlayacak ve biz bu dönemi üniversitelerimize hazırlıklı kılmak istiyoruz. Bizim ya bu süreçlere hazırlıklı olmamız lazım ya da bu süreç kapımıza dayandığı vakit günü birlik kararlar almamız lazım” açıklamasında bulundu.

  • ‘LGS ve YKS ertelensin’ çağrısı

    ‘LGS ve YKS ertelensin’ çağrısı

    Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Liselere Giriş Sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) salgın nedeniyle ertelenmesini istedi. TTB’den yapılan açıklamada, “Kısıtlamaların kaldırılması ile salgında gelişebilecek yeni bir hızlanma olasılığı varken bir sınav tarihi açıklamak uygun değildir” denilerek, sınavların salgının tamamen kontrol altına alındığı döneme ertelenmesi gerektiği bildirildi.

    Açıklamada, “Dünya Sağlık Örgütü, pandemi sürecinde kısıtlamaların azaltılması için, en az 14 gün süre ile yeni olgu sayısının değişmemesi ya da azalması ve ölüm sayısının düzenli şekilde azalmasının dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır. Ne yazık ki ülkemizde bu kriterler dikkate alınmadan önlemler gevşetilmiş ve LGS ile YKS gibi sınavların Haziran ayı içinde yapılacağı açıklanmıştır. Oysa salgın devam etmektedir” uyarısında bulunuldu.

    ÖĞRENCİLER VE VELİLER ENDİŞE İÇERİSİNDE

    TTB Merkez Konseyi’nden yapılan açıklamada, “Öğrenciler ve velileri sağlık ve sınav performansı bakımından haklı bir endişe içerisindedirler” denilerek şu ifadelere yer verildi:

    “Sınav günlerinde üç aydır sokağa çıkmayan 20 yaş altı genç nüfus, velileri ve sınav görevlileri ile birlikte milyonlarca kişi sokaklara çıkacak ve çoğunlukla da toplu taşıma araçlarını kullanacaktır. Sınava giriş ve sınav süresince önlem alınsa bile temasın ve bulaşın artma riski çok yüksektir. Uzun saatler boyu süren bu sınavlarda sürekli maske kullanımının sınav performansını etkileyeceği ortadadır. Öğrencilerin gelecekleri bakımından çok önemli olan bu sınavlar zaten kaygı kaynağıdır. Pandemi ortamında böyle bir sınava girmek kaygıyı çok daha fazla artırmaktadır. “

  • Son Dakika : Okulların açılacağı tarih belli oldu

    Son Dakika : Okulların açılacağı tarih belli oldu

    MEB, Resmi eğitim ve öğretim kurumları için yüz yüze telafi, tamamlama ve uyum eğitiminin tarihini açıkladı.

    Milli Eğitim Bakanlığı, resmi eğitim ve öğretim kurumlarının 31 Ağustos’ta açılacağını duyurdu.

    Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle:

    “Resmi eğitim ve öğretim kurumları için yüz yüze telafi, tamamlama ve uyum eğitimi 31 Ağustos Pazartesi başlayacak ve üç hafta sürecek.”

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Destekleme ve yetiştirme kursları ile telafi eğitimlerimize yıl içerisinde devam edeceğiz” dedi.

  • ÖSYM Başkanı’ndan son dakika YKS açıklaması

    ÖSYM Başkanı’ndan son dakika YKS açıklaması

    ÖSYM Başkanı Halis Aygün, Twitter hesabından YKS işlemlerine dair yeni bir duyuru yayımlandı.

    Aygün paylaştığı duyuruda şu ifadeleri kullandı:

    ”YKS’ye başvuru/geç başvuru süreleri içinde AİS kaydını yapan ancak sınav ücreti ödeme sisteminde hatalı/eksik işlem yapmaları nedeniyle ödeme işlemlerini tamamlamayan adaylara, 4 Haziran 09.00-23.59 saatleri arasında ödemelerini yaparak başvurularını tamamlama imkanı sağlanmıştır”

    YKS NE ZAMAN?

    YKS, 27-28 Haziran’da uygulanacak.