Kategori: Eğitim

Online Digitalization Summit, bazı üniversitelerin öğrenci kulüplerinin yürüttüğü çalışmalar sonucunda 21-22 Mayıs’ta katılımcılarıyla buluşacak.

Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri arasında yer alan üniversiteler dijitalleşme ekseninde bir araya geliyor. Özyeğin Üniversitesi öğrenci kariyer kulübü Özyeğin OR, Bilkent Üniversitesi öğrenci kariyer kulübü Bilkent MEC ve yine bir üniversitenin öğrenci kariyer kulübü bir araya gelerek günümüzün en önemli konularından biri olan dijitalleşme üzerine online bir zirve düzenliyor. 21-22 Mayıs tarihlerinde saat 14.00-17.00 aralığında gerçekleşecek Online Digitalization Summit, birbirinden farklı sektörlerden dijital dünyaya önderlik eden alanında tecrübeli isimleri Türkiye’nin dört bir yanından öğrencilerle buluşturmayı hedefliyor. Quick Sigorta ana sponsorluğunda gerçekleşecek online zirve, 10 oturumdan oluşacak ve destek sponsoru canliyayin.com üzerinden öğrencilerle buluşacak.

“Dijital dünyanın avantajlarını önemsiyoruz”

Dijitalleşmenin içinde bulunduğumuz çağın bir gerekliliği olduğunu belirten Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, “Quick Sigorta olarak dijital dünyanın avantajlarını ve yenilikçi yanını her zaman önemsiyoruz. Bu noktada sorgulayan, üreten ve hep daha iyisine ulaşmak isteyen genç beyinlerin de desteklenmesi gerektiğinin farkındayız. Bu nedenle üniversiteli gençlerimizin öncülüğünde hayata geçen bu organizasyonun ana sponsoru olmak ve değerli konuşmacıların fikirlerinden beslenmek bizim için çok önemli. Dijitalleşmeden bağımsız bir gelecek düşünmeyen herkesin bu online zirveye katılmasını öneriyorum” dedi.

Sektörün önemli isimleri bir araya geliyor

Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, Philip Moris Dijital Strateji ve Etkileşim Müdürü Utku Tarı, AliExpress Türkiye Müdürü ve aynı zamanda İTÜ Çekirdek’te mentor olan Yaman Alpata, Startup Trace CEO’su ve aynı zamanda CDO Türkiye İcra Kurulu Başkanı Bülent Kutlu, Samsung Electronics CMO’su Ömer Barış Gökpınar, Microsoft Turkey CTO’su Onur Koç, Zoom Video Communications Emerging Markets Manager Emrah Aydın, Mercedes-Benz Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi – Daimler Küresel IT Çözümleri Merkezi Direktörü Özlem Vidin Engindeniz ve Quick Sigorta CDO’su Pınar Güzey gibi isimler de etkinliğe katılacak uzmanlar arasında yer alıyor. Etkinliğin medya sponsorluğunu Öğrenci Kariyeri.com, kariyer partneri Youthall, verilecek çeşitli ödüllerin çekiliş sponsorluğunu ise Morhipo ve Yves Rocher üstleniyor. Ayrıca etkinlik ana sponsoru Quick Sigorta’ya ait aplikasyonu indiren tüm katılımcılar Covid-19 destek paketine ücretsiz sahip oluyor.

Zirveye katılmak için online formu dolduran herkesin ücretsiz katılabileceği etkinlik hakkında detaylı bilgiye ve kayıt formuna https://www.youthall.com/event/online-digitalization-summit/ web sitesinden ulaşılabiliyor.

SUBÜ Mekatronik Mühendisliği Bölümü öğrencisi Sercan Esenli, farklı üniversitelerden 600 katılımcının yer aldığı Türkiye’nin ilk Online Robot Kodlama Yarışması’nda ODTÜ ve İTÜ’lü öğrencileri geride bırakarak 1’inci oldu.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Teknoloji Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü Öğrencisi Sercan Esenli, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Arı Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren Acrome şirketi tarafından düzenlenen Türkiye’nin ilk ‘Online Robot Kodlama Yarışması’nda 1’inci oldu.

İki aşamadan oluşan yarışmada 600 katılımcı yer alırken ön elemelerde 3’üncü sırayı alarak 54 katılımcının yer aldığı finale kalan Esenli, “Final yarışlarında uygulayacağımız algoritmayı geliştirmek için bizlere 12 saat verildi. Algoritmayı kurarken bölüm derslerimizden Denetim Sistemleri bünyesinde öğrendiğimiz PID kontrolün PD’sini kullandım. Bu algoritmayı minimum sapma ile maksimum hıza ulaşana kadar denedim. Böylelikle rakiplerimi geride bırakarak ilk sırayı aldım” dedi.

‘Sercanes’ isimli robotu ile 1’inci olan Esenli, 5 bin liralık ödülün de sahibi oldu. Yarışmada 2’nci sırayı Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencisi Mustafa Taha Şahin, 3’üncü sırayı ise İTÜ’den Efe Yıldırım kazandı. SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık sosyal medya hesabı üzerinden Esenli’yi tebrik etti.

Manisa’nın Gördes ilçesinde okuyan 19 Mayıs doğumlu 2 öğrenciye Gördes İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü öncülüğünde polis ekiplerince doğum günü sürprizi yapıldı. Biri Demirci’de diğeri Gördes’te oturan öğrencilere polis ekipleri pasta götürerek doğum günlerini kutladı.

Gördes İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, 19 Mayıs doğumlu olan öğrencilerini unutmadı. Gördes İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce Gördes Anadolu Lisesi ve İbni Sina Anadolu Lisesinde öğrenim gören ve doğum günü olan 19 Mayıs olan 2 öğrenciye polis ekiplerinin destekleri ile sürpriz doğum günü yaptı.

Demirci İlçe Emniyet Müdürlüğü Polis ekipleri Demirci’de oturan Gördes Anadolu Lisesi öğrencisi Ayşe Yardım’ın evine giderek üzerinde ’19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun nice senelere’ yazılı pasta ile doğum gününü kutladılar.

Gördes İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri de İbni Sina Anadolu Lisesi öğrencisi Tolga Bayram’ı evinde ziyaret ederek pasta ve sürpriz hediyeler vererek alkışlarla doğum gününü kutladı.

MER Koleji Manisa Kampüsü tarafından online olarak gerçekleştirilen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları büyük beğeni topladı. Yapılan kutlama programı okulun sosyal medya hesaplarından da yayınlandı.

Uzaktan eğitim süresince akademik desteğin yanında öğrencilerine sosyal ve kültürel anlamda da online ulaşmayı başaran MER Koleji Manisa Kampüsü 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını da öğrenci ve velilerinin katılımıyla online olarak kutladı.

Programın açılış konuşmasına “Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.” diyerek başlayan MER Koleji Manisa Kampüsü Kurucu Temsilcisi ve Kampüs Müdürü Mehmet Kanca, “Bugün Mustafa Kemal’in Samsun’da tutuşturduğu Kurtuluş meşalesinin, Anadolu’da elden ele, gönülden gönüle dolaşmasının 101. yıldönümü. Büyük bir anlam ve öneme sahip olan böylesi özel bir günde MER Koleji Ailesi olarak tüm gençlerimize en içten saygı, sevgi ve özlemlerimizi gönderiyoruz. 19 Mayıs gençlik; gençlik ise gelecek demektir. Atatürk, en büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk gençliğine emanet etmiştir. Bilim ve teknolojinin ışığında vatanını, milletini, bayrağını seven, geleceğin liderlerini yetiştirmek amacıyla kurulan MER Koleji Ailesi olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Ata’mızın emaneti olan Cumhuriyet’e sahip çıkacağınıza, ülkemizin O’nun gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesine çıkarılması için üzerinize düşen görevi yerine getireceğinize yürekten inanıyoruz. Birlik ve beraberlik içinde birbirine sevgiyle yaklaşan, iyi eğitim almış, teknolojik donanımla yetişen sizler, ülkemizi en iyi şekilde geleceğe taşıyacaksınız. Çünkü sizler, Türk milletinin geleceği, yarınlarımızın teminatısınız. Yarınların sorumluluğunu üstlenebilecek şekilde, nitelikli, bilgili ve donanımlı bireyler olarak yetişmeniz için biz eğitimciler olarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Sizlerin de ‘Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır’ sözünü rehber edinerek çok çalışıp ileride şahsınıza verilecek olan görevleri en iyi şekilde yapacağınızdan asla şüphemiz yoktur. Bayrağımız hür olarak bu vatan toprakları üzerinde dalgalanıyorsa, bunu borçlu olduğumuz tarihimizdeki bütün Türk büyüklerimiz ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere silah arkadaşlarını, bu vatan ve bayrak uğruna canlarını veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, tüm gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı sevgi ve saygıyla kutluyorum.” dedi. Kanca 19 Mayıs’la birlikte Kadir Gecesinin de idrak edildiğini belirterek başta öğrenci ve velileri olmak üzere tüm vatandaşların Kadir Gecesini kutladı.

MER Koleji Manisa Kampüsü Kurucu Temsilcisi ve Kampüs Müdürü Mehmet Kanca’nın online açılış konuşmasını gerçekleştirmesinin ardından MER Koleji eğitim kadrosundan 19 Mayıs mesajları, Anadolu Lisesi 10-A Sınıfı öğrencilerinden Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’si, Anadolu Lisesi 11-TM Sınıfı öğrencilerinden gençliğin Ata’ya cevabı, Anadolu Lisesi öğrencilerinin sesinden ’Mustafa Kemal’i Düşünüyorum’ şiiri, Anadolu Lisesi öğretmenlerinin sesinden ’O Geliyor’ şiiri, Anadolu Lisesi öğrencilerinden Zeybek gösterisi, Ortaokul 6-A Sınıfı öğrencilerinden ’19 Mayıs’ marşı ve Ortaokul 7-A Sınıfı öğrencilerinden ’Fikirler Ölmez’ şarkısı ile program sona erdi.

Kolejin Kurucusu Dr. Emre Mermer de yapılan online programları tebrik ederek emeği geçenlere teşekkür etti.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 101’inci yılı kapsamında Menteşe Şehit İbrahim Karaoğlanoğlu İlkokul ve ortaokul öğrencilerinin eserleri on-line olarak sergileniyor.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak milli mücadeleyi başlattığı ve gençlere armağan ettiği 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı bu sene tüm dünyayı etkisi altına alan salgın nedeniyle evlerde kutlanıyor. Bu kapsamda Muğla’nın Menteşe İlçesi Düğerek Mahallesi’nde bulunan Şehit İbrahim Karaoğlanoğlu ilkokul ve ortaokulu öğrencileri ile Görsel Sanatlar Öğretmeni Nebahat Çankaya tarafından 19 Mayıs’a özel on-line resim sergisi hazırlandı. Öğrencilerin eserleri ile çektikleri fotoğraf ve videoları toplanarak okulun sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden sergilendi.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı, Doç. Dr. Ersin Karademir “Bilim Eğitimi” hakkında önemli bilgiler verirken özellikle salgın günlerinde öğretmen, öğrenci ve velilere “Evdeki Bilim” hakkında görüşlerini paylaştı.

Dr. Ersin Karademir, vatandaşlara yönelik ‘Bilim Eğitimi” konusundan yaptığı açıklamada, Korona virüs salgının bu günlerde boş geçiren zamanı avantaja çevirerek bilim adına evde neler yapılabileceklerini iletti. Dr. Karademir, “Pandemi sürecinde dezavantajları yanında avantajları da var!” diyerek konuşmasına başlarken, “Bu süreç kimsenin aklına bile getirmediği bir süreç. Bundan 2-3 ay önce hangimize sorsanız böyle bir durumdan bahsetmemiz mümkün değildi. Fakat bu süreç günlük hayatta yaptığımız en basit şeylerden bile alıkoydu bizi. Bizim gibi iletişimi güçlü bir toplumun el bile sıkışamıyor olması çok iç acıtıcı. Bu süreçte özellikle sağlık çalışanları ve eğitim çalışanlarımıza ayrı bir teşekkür etmemiz gerekir. Bu dezavantajlı zamanları avantajlı hale getirmek gerçekten bizim elimizde. Sabah okula bırakıp akşam aldığımız çocuklarımızla daha fazla zaman geçirme fırsatı verdi bize. Onlarla ve ailemizle birlikte daha çok zaman geçirme fırsatımız oldu. Daha yoğun araştırmalar yapma, kendi kendimizi geliştirme ve öğrenme faaliyetlerimizi arttırma imkânımız oldu. En güzel taraflarından biri de; evde öğrenme ve bilim yapma fırsatı bulduk” diye aktardı.

“Bilim sadece laboratuvarlarda değildir”

Dr. Karademir, Bilim denildiğinde aslında insanlar için çok uzak bir kavram ve sadece üniversitelerde ve laboratuvarlarda yapılabildiği düşünüldüğünü ifade ederken, “Bilim kavramıyla ilgili öğrencilerde ve birçok insanda farklı algılar mevcuttur. Yapılan metaforik araştırmalarda, toplumun / öğrencilerin, bilim / bilim insanı algısı önlük ve laboratuvar olarak karşımıza çıkıyor. Bilimin yapıldığı en önemli yerlerden biri elbette ki laboratuvardır fakat yalnızca bilimi ve bilim eğitimini laboratuvara indirgemek onun geniş yelpazesini görmemek olur. Bilimin genel olarak kullanılan tanımları genel bağlamda ele alırsak; bilimde aslolan, evrende varolan bilginin, düzenli ve tutarlı bir yöntemle araştırılmasıdır. Her nerede yapılırsa yapılsın, kim bilim yaparsa yapsın; bilimin önemli anahtar kelimeleri vardır: Bunlar; merak, gözlem, hayal etme ve deneydir. Hepimiz biliriz ki özellikle çocuklar her şeyi merak ederler. Etraflarında bulunan her şeyle ilgili sorular sorarlar. Biz eğitimde ezberden ve bilgi yığınlarının olduğu bir yapıdan, becerilerin yoğun ele alındığı ve bilginin desteğiyle daha yoğun ortaya çıkarıldığı eğitim ortamlarına taşımak gayesindeyiz. Bu sebeple özellikle okul öncesi, ilkokul ve ortaokul eğitimlerinde bilim eğitiminin önemini anlamak gerekmektedir. Bilim eğitimine erken yaşlarda -hem evde ailelerin desteğiyle hem de okullarda- başlamak çok önemlidir. Burada öğretmenlerin kilit bir rolü vardır” dedi.

“Bilim eğitimi, ezberletmek yerine analitik düşündürmektir”

Dr. Karademir bilim eğitimi hakkında yaptığı açıklamasını devam ederken, “Bilim eğitimi; bilgi yığınlarını ezberletmek yerine, Analiz ve sentez yapabilmeyi, analitik düşünebilmeyi, eleştirel düşünme, gibi becerilerini arttırmayı hedefleyen bir anlayışa sahip olması gerekir. Biz bunları ne kadar erken yaşlara çekersek ileride o kadar nitelikli öğrenciler / bireyler yetiştirmeye adım atmış oluruz” diye anlattı.

“Bilimi farklı yaşlara yaygınlaştırarak kültür haline getirmektir”

Dr. Karademir, “Bilim eğitimini erken yaşlara / farklı kesimlere yaygınlaştırmak için bilimi bir kültür haline getirmek ve popülerleştirmek gerekmektedir” olduğunu ifade ederek , “Bilimi ve bilim eğitimini yaygınlaştırıp kültür haline getirmek için herkesin anlayabileceği bir bilim dili oluşturmak gerekir. Aslında uzun yıllardır yaygınlaştırılmaya çalışılan bu dil, popüler bilim kavramını ortaya çıkarmıştır. Popüler bilim yazılarında, çok karmaşık olarak görülen bilimsel bilgileri kişilerin anlayabileceği / anlamlandırabileceği bir perspektife taşımak önemlidir. Yani bilimsel bilgileri herkesin anlayabileceği bir dile tercüme etmemiz gerekmektedir. Çünkü öğrenciler / insanlar anladıkları doğrultuda anlamlandırma gerçekleştirirler. Biz bilim eğitimcileri, bilimi öğrencinin anlayacağı düzeye getiremezsek onun yaşantısıyla ilişkili hale getiremezsek anlamlı ve gerçek öğrenmeler oluşturamayız. Ülkemizde bilimi popülerleştirmek adına öncülük yapan kurumlardan biri TÜBİTAK’tır. TÜBİTAK tarafından yayımlanan popüler bilim dergileri ve kitapları; öğrenciler, öğretmenler ve veliler tarafından güvenle tercih edilebilir” dedi.

“Bilim adına evde ne yapabilirim?”

Dr. Karademir, Korona virüsün yaşandığı bu günlerde vatandaşların evde kaldığı süreçler boyunca bilim adına evden yapabileceklerini anlattı. Dr. Karademir, “Evde de bilimsel deneyler yapılabilir. Çünkü bilimin temelinde kontrollü deneyler yapmak yatar. Bu deneyleri laboratuvarda olduğu gibi evde de gerçekleştirebiliriz. Ya da evde gerçekleştirdiğimiz faaliyetleri bilimsel olarak yorumlarsak da bilim yapmış oluruz. Çünkü bu günlük hayatla ilişkili faaliyetler daha kalıcı ve daha gerçek olurlar. Okulda öğrendiğimiz bilgileri günlük hayatta kullanmanın önemini birçok öğretim programı vurgulamaktadır. Bunun tam tersi de eğitim-öğretime ve öğrencilere büyük katkılar sağlamaktadır. Yani günlük hayatta gerçek olarak yaptığımız faaliyetlerin öğretim programına taşınarak bağlamların oluşturulması gibi. Mesela en basit olarak yoğurt yapmak bilimsel bir faaliyettir. Evde çocuğumuzla bunu yapsak bilim yapmış oluruz. Bilimsel yöntem kullanmış oluruz. Bilimsel terimleri kullanmış oluruz. Sonunda da kendi yaptığımız birşeyi afiyetle yemenin hazzını duymuş oluruz. Çünkü bu süreç başlı başına bilim içerir: Sütü almak, süzmek, onu kaynatıp sterilize etmek, soğumasını beklemek, sonra onu mayalamak, üstünü kapatmak ve yoğurda dönüşmesini beklemek. Bunun laboratuvarda yaptığımız deneylerden hiçbir farkı yoktur. Tümü bilimsel yöntem ve süreçler içerir. Mesela şimdi tam mevsimi; evde tohum / fide ekmek tam bir bilimsel faaliyettir. İlkokulda hepimizin yaptığı fasulye tohumu çimlendirmek bilimsel yöntem ve bilimin en temel kontrollü deneylerindendir. Eminim birçok kişi bu yolla bilimi sevmiştir. Ve ayrıca bu bilimsel faaliyetler çocukla verimli ve eğlenceli vakitler geçirmenizi de sağlar” diye belirtti.

“Bilim eğitiminde öğretmenin rolü büyüktür!”

Dr. Karademir, bilimde öğretmenin rolünü çok büyük olduğu belirterek konuşmasını şöyle devam etti:

“Bilim ve bilim eğitimi okul öncesinden başlar ve hayatımızda hiçbir zaman etkisini kaybetmez. Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğretmenlerimiz bilim eğitiminde kilit rol oynamaktadır. Öğrencilere verdikleri bilgilerin beceriye dönüşümünde; bilimin gereklerini, yöntemlerini ve tüm niteliğini değerli öğretmenlerimiz sağlamaktadır. Özellikle bu pandemi döneminde tüm eğitimcilerimizin önemini bir kez daha anlamış olduk. Öğretmenlerimiz bilimi ne kadar çok kültür haline getirir ve aileler de buna destek verirse eğitim sistemimizde istenilen başarıya ulaşabiliriz.”

Türk Eğitim Derneği (TED) İzmir Koleji, korona virüsü sürecinde yaşanan zorlu ekonomik süreçleri göz önünde bulundurarak, “Eğitimin Geleceğine Destek” indirim kampanyası başlattıklarını duyurdu.

Türk Eğitim Derneği (TED) İzmir Koleji, korona virüsü salgını nedeniyle zorlu ekonomik süreçleri dikkate alarak indirim kampanyası başlattıklarını duyurdu. 30 Haziran’a kadar devam edecek “Eğitimin Geleceğine Destek” indirim kampanyası kapsamında; yeni dönem ilan edilen kayıt ücretleri üzerinden eğitim-öğretim ücretinde yüzde 25 indirim, peşin ödeme yapmak isteyen veli ve veli adayları için de artı yüzde 5 indirim uygulanacak.

TED İzmir Koleji Kurucu Temsilcisi Açalya Öralay, “Süreci velilerimiz adına kolaylaştırmak, Türkiye’nin geleceği olan çocuklarımıza ve ülkemize borcumuzdur” dedi.

Açalya Öralay, şöyle devam etti:

“Dünyamız ve ülkemiz zorlu bir süreçten geçiyor. Bu süreci velilerimiz adına kolaylaştırmak, bizim Türkiye’nin geleceği olan çocuklarımıza ve ülkemize borcumuzdur. Öğrencilerimizin hiçbir mağduriyet yaşamadan TED’li olarak okullarından mezun olmalarını ve daha nice çocuğumuzu TED kültürü, misyonu ve vizyonu ile yetiştirmeyi hayal ediyoruz. Bu sürece destek olmak için; 30 Haziran’a kadar devam edecek ’Eğitimin Geleceğine Destek’ indirim kampanyamızı başlattık. Kampanya kapsamında yeni dönem ilan edilen kayıt ücretlerimiz üzerinden eğitim-öğretim ücretimizde yüzde 25 indirim, peşin ödeme yapmak isteyen veli ve veli adaylarımız için de artı yüzde 5 indirim uygulanacak. Bu zor günleri hep birlikte aşacağımıza inanıyor, sağlıklı günlerde yeniden buluşmayı umut ediyoruz.”