Kategori: Eğitim

  • Okullar açıldıktan sonra 70 öğrencide virüs tespit edildi

    Okullar açıldıktan sonra 70 öğrencide virüs tespit edildi

    Fransa’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında kapatılan okulların 11 Mayıs’ta açılmasının ardından 70 öğrencide Kovid-19 tespit edildi.

    Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer, RTL radyosunda yaptığı açıklamada, ülke genelinde 11 Mayıs’ta açılan 40 bin okulda 70 öğrencide Kovid-19’a rastlandığını belirtti.

    Bu öğrencilerin gittiği okulların tekrar kapatıldığını ifade eden Blanquer, okula gitmeyen öğrencilerde ortaya çıkan psikolojik sorunların kendisini endişelendirdiğini söyledi.

    Fransa’da Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında 16 Mart’ta üniversiteler dahil tüm okullar kapatılmıştı. 11 Mayıs’ta kreş, ana ve ilkokullar açılmıştı. Bugün ise salgının etkili olmadığı bölgelerde ortaokullar açıldı.

    Bir sınıfta en fazla 15 öğrenciye izin verildi. Hijyen kurallarının yanı sıra ortaokulda maske kullanımı zorunlu oldu.

    Ülkede Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 28 bin 108’e, vaka sayısı ise 216 bin 30’a yükseldi.

  • Atatürk Üni̇versi̇tesi̇ Mezunlarıyla İleti̇şi̇mi̇ni̇ Güçlendi̇ri̇yor

    Atatürk Üni̇versi̇tesi̇ Mezunlarıyla İleti̇şi̇mi̇ni̇ Güçlendi̇ri̇yor

    Atatürk Üniversitesi, neredeyse yarım milyona yaklaşan mezunları ile daha yakından ilgilenmek ve iletişimde bulunmak amacıyla hazırlamış olduğu Mezun Bilgi Sistemini hizmete soktu. Üniversite ile mezunlar arasında köprü görevi görecek bu sistem sayesinde Atatürk Üniversitesi tüm mensupları ile güçlü bir iletişim ağı kurmuş olacak.

    Kariyer Planlama ve Mezun İzleme Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Bilgisayar Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (BAUM), Dijital Dönüşüm Ofisi ve Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı ortak çalışmalar sonucunda Atatürk Üniversitesi Mezun Bilgi Sistemi (MBS) aktif hale getirildi.

    Mezun Bilgi Sistemi, E-Hizmet ve E-Devlet ile Entegre Çalışıyor

    Konu hakkında bilgi veren Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi kapsamında açılan Kariyer Merkezinin kısa zamanda oldukça başarılı çalışmalar gerçekleştirdiğini, MBS uygulamasının da bunun en son örneklerinden birisi olduğunu ifade etti. Atatürk Üniversitesi mezunlarının bu sisteme kaydolmaları için e-devlet veya üniversitenin e-hizmet kapısı üzerinden kayıt yaptırmaları gerektiğini, bu takdirde geçmiş bilgilerin otomatik olarak MBS uygulamasına yükleneceğini ifade eden Rektör Çomaklı: “Mezunlarımız sisteme giriş yaparak gerekli güncellemeleri yapabilecekler. Kayıt sonrası gerekli bilgilerini güncelleyen mezunlarımız için sistemimiz kendilerine özel “atauni” adresli profil sayfaları oluşturacak. Diledikleri takdirde bu profil sayfalarını Linkedin, ResearcGate gibi sosyal mecralarda kullanıma açıp CV’lerinde kullanabilecek, iş imkânlarından faydalanabilecekler” dedi.

    “Mezunlarımızın Kariyer Planlamalarında Önemli Rol Oynayacak”

    Mezun Bilgi Sistemi için “mezun.atauni.edu.tr” adresi üzerinden giriş yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Çomaklı: “Bu adres üzerinden Mezun Bilgi Sistemi sayfasına girilmesi ve kaydolunması durumunda mezunlarımız; etkinlikler, duyurular, mentörlük, mezunkart, kariyer günleri ve Erzurum Atatürk Üniversitesi Mensupları ve Mezunları Derneği (ERATÜN) ile ilgili bilgilere de ulaşılabilecekler.

    Mezunlarımız iletişim, mezun ve çalışma durumlarına ait bilgilerini sisteme girerek paylaşmaları durumunda, kendi dönemine ait mezun arkadaşlarının nerelerde ikamet ettiği, hangi işte çalıştığı gibi güncel bilgilerine de ulaşabilecekler ve harita üzerinde nerede bulunduklarını görebilecekler. Bu sistem sayesinde iş arayan mezunlarımızın işveren konumundaki mezunlar ve “elemanonline” gibi insan kaynakları portallarına erişimleri de sağlanacak. Neredeyse yarım milyona yaklaşan mezun ailemiz ile daha yakından ilgilenmek ve iletişimde bulunmak için hazırlamış olduğumuz bu sistem sayesinde mezunlarımız ve mezun adaylarımız üniversitemiz hakkındaki tüm güncel bilgileri takip edebilecek ve hazırlamış olduğumuz etkinliklere katılabilecekler. Bu vesileyle Mezun Bilgi Sisteminin bütün Atatürk Üniversitesi mensuplarına hayırlı olmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

  • Lisede sınıf geçme nasıl olacak?

    Lisede sınıf geçme nasıl olacak?

    Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), lise son sınıf öğrencilerinin merak ettiği sorularını yanıtladı. Buna göre, tüm 12. sınıf öğrencileri sorumlu dersi olup olmamasına bakılmaksızın üniversite sınavlarına girebilecek.

    Bakanlığın internet sitesinden yayınlanan bilgilere göre, 2019-2020 eğitim öğretim döneminde, sınıf geçmeyle ilgili birinci dönemde alınan notlar geçerli olacak. 12. sınıf öğrencilerinin de birinci dönemde aldıkları notlar geçerli olacak ve yıl sonu başarı puanı buna göre hesaplanacak.

    2019-2020 eğitim öğretim yılı sene sonu puanı birinci dönem puanlarıyla belirleneceğinden, ikinci dönemde hiçbir ölçme ve değerlendirme aracı dikkate alınmayacak. Öğrenciler, yüz yüze yapılamayan eğitim öğretim faaliyetlerinden not değerlendirmesine tabi tutulmayacak.

    Tüm derslerden başarılı olan öğrenciler ile başarısız dersleri bulunanlardan, yıl sonu başarı puanı en az 50 olan öğrenciler sınıfını doğrudan geçecek. Alt sınıflar da dahil, başarısız ders sayısı toplamına bakılmaksızın doğrudan sınıfını geçemeyen öğrenciler ise baraj, ders ayrımı yapılmaksızın sorumlu olarak bir üst sınıfa geçecek. Sınıf öğrencileri başarısız oldukları derslerden sorumlu olacak, sorumluluk sınavında başarılı olmaları halinde mezuniyet puanları hesaplanarak mezun edilecek.

    12. sınıf öğrencilerinin 9, 10, 11. sınıflara ait yıl sonu başarı puanları ile 2019-2020 eğitim öğretim yılının birinci dönem başarı puanlarının aritmetik ortalaması alınarak mezuniyet puanları oluşturulacak ve diploma puanı olarak diplomalarına yazılacak.

    Diploma puanı, Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP) hesaplanırken kullanılacak lise mezuniyet puanı olarak değerlendirilecek.

    Tüm kademelerde sadece birinci dönemde yapılan devamsızlıklar dikkate alınacak, bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin ilgili hükümleri doğrultusunda devamsızlık süresini dolduran öğrenciler sınıf tekrarına kalacak.

    Diploma ve ortaöğretim başarı puanının hesaplanması:

    12. sınıf öğrencilerinin başarısız veya sorumlu derslerinin olması, üniversite sınavlarına girmelerine engel oluşturmayacak. Dolayısıyla tüm 12. sınıf öğrencileri sorumlu dersi olup olmamasına bakılmaksızın üniversite sınavlarına girebilecek. Doğrudan sınıf geçme şartlarını taşıyan öğrenciler mezun olacak ve diplomalarını alacak.

    Üniversiteye yerleşen öğrencilere YÖK tarafından diplomalarını aralık ayı sonuna kadar öğrenim gördüğü yükseköğretim kurumlarına ibraz etme hakkı tanınacak. Bu nedenle söz konusu öğrencilerin 31 Aralık’a kadar diplomalarını teslim etmeleri şartıyla üniversiteye kayıt yaptırmalarında da engel bulunmayacak.

    Sorumlu geçilen derslerin sınav zamanları

    Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği hükümlerine göre sorumluluk sınavları, birinci dönemin ilk haftası, ikinci dönemin ilk haftası ile son iki haftası içinde yapılacak

    Eğitim öğretim yılı başında yapılan sorumluluk sınavı sonunda tek dersten başarısızlığı bulunan son sınıf öğrencileri için aynı usulle takip eden hafta içinde bir sınav daha yapılacak.

  • Manavgat’ın üniversite hayalindeki son engel kalktı

    Manavgat’ın üniversite hayalindeki son engel kalktı

    Manavgat’a üniversite kazandırmak maksadıyla kurulan MAYÖV öncülüğünde Manavgat’ın üniversite hayali gerçeğe dönüşüyor. 3’üncü fakültenin kurulması resmileşirken, Manavgat Üniversitesi’nin önündeki son engel kalkmış olacak.

    MYO, Turizm Fakültesi ve Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi’nin ardından Fen ve Doğa Bilimleri Fakültesi Akdeniz Üniversitesi senatosu tarafından onaylandı.Senatonun kararının YÖK tarafından onaylanmasıyla 3. fakültenin kurulması resmileşirken, Manavgat Üniversitesinin önündeki son engel kalkmış olacak. Akdeniz Üniversitesi Senatosunun Manavgat’ta Fen ve Doğa Bilimleri Fakültesi açılmasını onaylaması Manavgat’ta sevinçle karşılandı. Yetkililer, kararın YÖK tarafından onaylanarak resmiyet kazanmasıyla Manavgat’ın 21 yıllık hayalinin gerçekleşeceğini dile getirdi.

    “3’üncü fakülte kararı alındı”

    Akdeniz Üniversitesi, MAYÖV ve MASİAD arasında daha önce atıl durumdaki hastane binasında 2 adet fakülte binası yapılması konusunda protokol yapıldığını belirten Akdeniz Üniversitesi MATSO Turizm Fakültesi Dekan Vekili, Manavgat Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Hakan Sert, “Bu inşaat protokolü MASİAD, MAYÖV ve üniversite rektörlüğümüz arasında yapıldı. Bu protokol neticesinde 3’üncü fakülte kararı da alınmış oldu. Bu karar YÖK’e de gönderildi. Yani 3’üncü fakültemiz Fen ve Doğa Bilimleri Fakültesi artık YÖK kararıyla açıldıktan sonra resmen oylanmış olacak” dedi.

    Bundan sonraki süreçte Manavgat’ta Üniversite kurulması için çalışacaklarını belirten Sert, “Üniversite olmak için 3 Fakülte olduktan sonra başvurmayı düşünüyorduk. 3 fakültemizi açtıktan sonra artık Üniversite olmak için başvuracağız. Bizim her şeyimiz hazır bugüne kadar çok sağlam bir şekilde geldik. Şu anda Manavgat’ta öğrenci potansiyeli iyi durumda. MYO, Matso Turizm Fakültesi ve Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi olmak üzere 3 birimimiz var. Bu 3 birimde yaklaşık beş bin öğrenci bulunmakta. Ama tabi bu büyüme şu anda sınırlı. Asıl büyüme Üniversite olduktan sonra gerçekleşecektir. Bunun da avantajlarını Manavgat gördü artık.

    Üniversitenin avantajları ilk olarak tabii yetiştirilmiş insan sayısını artırmak. Sonra kalifiye elemanların iş gücüne katkısını sağlamak Manavgat’ta. Daha sonra ise tabi ki Manavgat’ın ekonomisine katkı sağlamak. Şimdi Manavgat’ın ekonomisi yaz aylarına bağlı. Burada sorunlar kışın başlıyor. İşsizlik, ekonomide para daralması gibi sorunlar ortaya çıkıyordu. Şu anda öğrencilerin de gelmesiyle büyük bir kalabalık görüyoruz Manavgat’ta. Bu da yılın geneline yayılmış ekonomi ile Manavgat’ımızın daha iyi şartlarda olmasını sağlıyor. Farklı bir iş alanı açılmasını sağladı Manavgat’ta öğrencilerin olması. 5 bin öğrenci bile Manavgat’ı canlandırıyorsa bu sayılar artığında daha iyi olacaktır” diye belirtti.

    Güneş: “Hayalimiz gerçek oluyor”

    Manavgat Yüksek Öğretim Vakfının 1999 Yılında Manavgat’ta Üniversite kurulması maksadıyla kurulmuş olan bir vakıf olduğunu belirten MAYÖV Başkanı Dr. Muammer Güneş ise, “Çalışmalarımızda ilk önce MYO ve devamında ine YÖK’ün bizden talebi üzerine KYK’ya devretmiş olduğumuz öğrenci yurdumuzu kurduk. Ardından Turizm Fakültemizin fikir oluşumunu sağladık. Bu fakültede MATSO aracılığıyla Manavgat’a kazandırıldı. Ardından Manavgat’ta atıl vaziyette bulunan hastane inşaatının üniversiteye kazandırılması konusunda girişimde bulunduk. Bu Konuda Manavgat Belediyesi, Belediye Başkanımız ve Meclis üyelerinin ortak kararları ile Akdeniz Üniversitesine devrini gerçekleştirdik. Daha sonra ise Akdeniz Üniversitesi ile bu binamızın tamamlanması ile ilgili bir protokol hazırlığına başladık. Saygıdeğer Gülten Çağlar hanımefendinin de bağışının ardından bu inşaatımıza başladık. 3. Fakülte olarak Doğa Bilimleri ve Mühendislik Fakültesi düşünüldü. Bu karar da Üniversitemizin senatosundan geçti. Sayın rektörümüz ve senatomuza çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca emeği geçen Akdeniz Üniversitesin değerli hocalarına da çok teşekkür ediyoruz. Bu karar YÖK’ te onaylandıktan sonra inşallah Manavgat’ımızda da 3. Fakültemiz oluşacak ve biz de hayalimiz olan Manavgat’ın ortak bir hedefi olan Manavgat Üniversitesine giden yolda önemli bir adım olan 3 fakülte ve bir yüksek okul oluşumumuzu tamamlayacağız. Ve inşallah Manavgat Üniversitemizi kuracağız” dedi.

    Tatar: “Manavgat’ın kara sevdası”

    Manavgat’ın üniversite sevdasında çok fazla yol alındığına dikkat çeken MASİAD Başkanı Mücahit Tatar “18 bin 500 metrekare kapalı alanda yapacağımız Manavgat Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi ile Manavgat Mühendislik ve Doğa Bilimleri fakültesinin bitmesiyle beraber yani yaklaşık 15-20 ay içerisinde Manavgat Üniversitesi konusunda en büyük adımlarımızı atmış olacağız. Bu konuda emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Vakfımız yöneticilerine, MASİAD yöneticilerine bu konudaki gayret ve emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de hayırseverimiz Gülten Çağlar hanımefendi ve bu işte aracı olan sayın Dr. Yusuf Aydın’a etmek istiyorum” dedi.

  • Dünya sıralamasına Türk üniversitesi girdi

    Dünya sıralamasına Türk üniversitesi girdi

    İSTANBUL, (DHA)-İstanbul Aydın Üniversitesi, URAP tarafından gerçekleştirilen “2019-2020 Dünya Alan Sıralaması”nın ‘Eğitim’ kategorisinde Türkiye’deki üniversiteler arasında ikinci, dünya üniversiteleri arasında ise 255’inci olduklarını duyurdu.

    Türkiye’nin en büyük vakıf üniversitelerinden biri olan İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ), dünya üniversitelerini bilim alanlarına göre sıralayan 8 kurumdan biri olan URAP’ın (University Ranking by Academic Performance) gerçekleştirdiği ve 100 ülkeden 2 bin 500 üniversitenin değerlendirildiği “2019-2020 Dünya Alan Sıralaması”nın “Eğitim” kategorisinde büyük başarı elde ettiklerini açıkladı.  İAÜ, söz konusu kategoride Türkiye’deki üniversiteler arasında ikinci, dünya üniversiteleri arasında ise 255’inci olduğu bilgisini paylaştı.

    DAHA ÜST SIRALAR GELEBİLİR

    İstanbul Aydın Üniversitesi konuyla ilgili şu bilgilendirmeyi yaptı;

    “İAÜ ayrıca, Astronomi ve Astrofizik, Film ve Dijital Medya, Uluslararası İlişkiler, Gazetecilik, Dil İletişim ve Kültür, Sosyoloji ile Yaratıcı Sanatlar ve Yazı Çalışmaları olmak üzere yedi bilim alanında da sıralamaya girme kriteri olarak açıklanan eşik değerlerinin çok az dışında kalarak, gelecek yıllarda daha üst sıralarda yer alabilme potansiyeline sahip olduğunun sinyalini verdi. Bu verilere göre İAÜ, sıralamaya girilen alan sayısına göre Türkiye’deki üniversiteler arasında 30’uncu, vakıf üniversiteleri arasında ise 7’nci olurken, eşik değerlerin çok az altında kalınarak gelecekte sıralamaya girme potansiyeli gösterilen alanların da katılmasıyla İAÜ, Türkiye genel sıralamasında 27’nci, vakıf üniversiteleri arasında ise 4’üncü sıraya yerleşti.”

    URAP’ın alan sıralamasındaki 61 alanın 20’sinde Çin ve 20’sinde de ABD üniversiteleri dünya birincisi oldu. Türkiye, alan sıralamasında yer alan 37 üniversitesi ile dünya alan sıralamasına girebilen üniversite sayısında ülkeler arasında 18’inci sırada yer aldı.

    SIRALAMA NASIL YAPILIYOR?

    URAP 2019-2020 Dünya Alan Sıralaması’nda, toplam 61 farklı bilim alanında 2 bin 500 üniversiteyi değerlendiriyor. Türkiye’den 36 kategoride 37 üniversitenin yer aldığı sıralamanın dünya çapındaki zirvesinde ise ABD’den Harvard Üniversitesi yer alıyor. URAP, sıralamalarında, makale ve atıf konusunda en güvenilir kaynaklardan biri olan  InCites verileri kullanıyor. Anket ve benzeri yöntemlerle elde edilen veriler değerlendirmeye alınmıyor. URAP alan sıralamalarında, son beş yılın akademik performansı değerlendiriliyor. Üniversitelerin; makale, toplam doküman ve atıflarının, ilgili alan içindeki etkisi ile uluslararası iş birliği oranı, URAP alan sıralamasında kullanılan ölçütler olarak öne çıkıyor. URAP alan sıralamasında yazar sayısı 1000 ve daha fazla olan makaleler değerlendirmeye alınmıyor. Dünya sıralamasında, makale ve atıf puanları hesaplanırken sadece etki değeri yüksek yüzde 75’lik dilime giren dergilerdeki makaleler dikkate alınıyor.

    “HEDEFİMİZE GİDEREK YAKLAŞIYORUZ”

    Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın şunları söyledi: “Bizim kuruluşumuzdan beri her fırsatta dile getirdiğimiz bir hedefimiz vardı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılını kutladığı 2023 yılında Türkiye’nin en iyi ilk beş, dünyanın ise en iyi ilk 500 üniversitesi arasında yer almayı hedefliyorduk. Bunu dillendirdiğimizde de zaman zaman müstehzi geri dönüşler alıyorduk. Bugün bu hedefimizin ne kadar gerçekçi olduğu ve hedefimize ne kadar yaklaştığımızı resmi verilerle de görüyoruz. Türkiye’nin en büyük vakıf üniversitelerinden biri olan İstanbul Aydın Üniversitesi, başarılarına her gün bir yenisini daha ekleyerek hedefine ulaşacak. Bilgiyi ürüne dönüştürüp kendi toprağı ve toplumuyla özümseterek ekonomiye katma değer sağlamaya devam edecek, Ulu Önder Atatürk’ün ‘en hakiki mürşit’ olarak gösterdiği bilime küresel çapta katkı sunmayı sürdüreceğiz.”

    URAP NEDİR?

    URAP hakkında ise şu bilgilere yer verildi;

    “Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Enformatik Enstitüsü bünyesinde yer alan ve dünya üniversitelerini bilim alanlarına göre sıralayan 8 kurumdan biri olan URAP (University Ranking by Academic Performance); kâr amacı gütmeyen, Türkiye ve dünya üniversite sıralamalarını yapmayı toplumsal hizmet olarak gören bir kurumdur. URAP Laboratuvarı’nda çalışan ekip üyeleri; diğer görevlerinin yanı sıra, üniversite sıralama çalışmalarına gönüllü olarak katkı yapmaktadır. URAP, makale, atıf, toplam bilimsel doküman sayısı, toplam yayın, toplam atıf etkisi ve uluslararası iş birliği gibi göstergelerdeki performansları değerlendirerek 2010’dan beri sıralamalar yayınlamakta olup, diğer büyük sıralama sistemlerinden sayıca daha fazla kurumu kapsamaktadır.”

     

  • Bakan Selçuk’tan ‘canlı sınıf’ paylaşımı

    Bakan Selçuk’tan ‘canlı sınıf’ paylaşımı

    Aslıhan ALTAY KARATAŞ/ANKARA, (DHA) – MİLLİ Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ‘EBA canlı sınıf’ uygulamasına bağlanıp, dersi dinlerken çekilen fotoğrafını “En arka sıradaki en uzun boylu öğrencinin kaderiyle dersi dinliyorum” notuyla Twitter’da paylaştı.
    Bakan Seçluk, Liselere Geçiş Sistemi kapsamında yapılacak merkezi sınava katılacak 8 ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na girecek 12’nci sınıf öğrencileri için uygulanan ‘EBA canlı sınıf’ uygulamasına katıldı. Bakan Selçuk, dersi dinlerken çekilen fotoğrafını Twitter hesabından paylaşarak, “Eskiden sınıftan içeriye bir anda müfettiş girerdi. Üç beş soru sorardı. Neye uğradığımızı anlamazdık. O zaman yine iyiymiş, şimdi canlı sınıflar var, bakan bir anda derse bağlanıyor. Ama soru sormuyorum, en arka sıradaki en uzun boylu öğrencinin kaderiyle dersi dinliyorum” ifadelerini kullandı.

    FOTOĞRAFLI

  • Sanko Üni̇versi̇tesi̇ Sanal Konferanslara Devam Edi̇yor

    Sanko Üni̇versi̇tesi̇ Sanal Konferanslara Devam Edi̇yor

    SANKO Üniversitesi tarafından düzenlenen sanal konferansa katılan ABD Henry Community Health’tan Dr. Dyt. Elif Okut Aysin, meslek yaşamında iş etiğinin büyük önem taşıdığını belirterek, her zaman dürüst ve adil çalışılması önerisinde bulundu.

    SANKO Üniversitesi korona virüs (Covid-19) salgını tedbirleri kapsamında düzenlediği sanal konferanslarda öğrencileri uzmanlarla buluşturmaya devam ediyor. ABD Henry Community Health’tan Dr. Dyt. Elif Okut Aysin, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Kariyer Günleri kapsamında düzenlenen online seminere katıldı.

    ABD’de diyetisyenlerin çalışma alanlarının çok geniş olduğunu belirten Dr. Dyt. Aysin, “Diyetisyenler sadece kilo yönetimi değil, hastaneler başta olmak üzere spor merkezleri, besin endüstrisi, özel çalışma, halk sağlığı merkezleri, üniversite ve medikal merkezler ile araştırma merkezlerinde de çalışabiliyorlar. Özellikle üniversitelerde kendilerini araştırmalara adamış diyetisyenlerimiz de var” dedi.

    Diyetisyenliğin Amerika’da saygınlık kazanmış bir meslek olduğunu kaydeden Dr. Dyt. Aysin, şöyle devam etti:

    “Diyetisyenlik diğer sağlık personeli tarafından tanınıyor ve ekip çalışmasına dahil ediliyor. Diyetisyenlik, Amerika’da stresi az ilk 10 meslek arasında yer alıyor. Hem stresi az hem de çok değerli bir meslektir. Yurtdışında eğitim alıp Amerika’ya gelen diyetisyenlerin öncelikle aldığı eğitimlerinin değerlendirilmesi gerekiyor. İngilizce transkriptler Amerika’daki eğitim servislerinde değerlendirilerek denklik durumlarına bakılıyor.”

    Öğrencilere önerilerinde iş etiğinin önemine değinen Dr. Dyt. Aysin, “Öğrencilerimizin geleceği için iş etiği büyük önem taşıyor. Her zaman dürüst ve adil çalışmaları gerekiyor. Profesyonel olup danışanların bilgileri gerek sanal ortamda gerekse diğer yöntemlerle kesinlikle paylaşılmamalı. Bilimsel veriler ışığında uygulamalar ve öneriler hazırlanıp, kaliteli işlere imza atılmalı” ifadelerini kullandı.

    “Başarının sırrı sevdiğiniz işi yapmaktadır” diyen Dr. Dyt. Aysin, “Şu an çalıştığım hastanede sevdiğim işi yapıyorum ve çok mutluyum. Başarının yolu sevdiğiniz işi yapmaktan geçiyor. Sizler de başarılı olmak istiyorsanız sevdiğiniz işi yapmalısınız. Umarım sevdiğiniz işi yaparak ömür boyu başarılı ve mutlu olursunuz” temennisinde bulundu.

  • “Matematikte Singapur Bar Modeli başarıyı arttırdı”

    “Matematikte Singapur Bar Modeli başarıyı arttırdı”

    İSTANBUL, (DHA) Matematik okul hayatı boyunca çocukların en çok korktuğu derslerin başında geliyor. Bu korkunun yersiz olduğunu ifade eden Matematik öğretmeni Erkan Özkan, matematik dersinde zorlanılmasına yol açan en önemli etkenler arasında ön yargılar ve tutumların yer aldığını ve Singapur’da soyut matematik kavramlarının somutlaştırılarak öğretildiğini söyledi. Özkan, bu yöntemi kendilerinin de uyguladığını belirterek bu sayede başarı gözlemlediklerini ifade etti.

    Mektebim Koleji Lise Matematik Bölüm Başkanı Erkan Özkan, dünyaca ünlü Türk matematikçi Ordinaryüs Prof. Dr.Cahit Arf’in  “Matematikte zekâdan önce sabır gelir” sözünü hatırlatarak öğrenci ve ebeveynlere önerilerde bulundu ve şunları söyledi: “Öğrencilerimizin matematik derslerinde farklı bakış açılarına sahip bireyler olarak yetişmelerini hedefliyoruz. Matematik konu ve kazanımları, birbirilerinin büyük oranda ön koşullarıdır. Bu ön koşul olma durumu, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde öğrencilerin matematik derslerinde zorlanmalarına yol açabiliyor. Bu yüzden matematik derslerinde disiplinli çalışmak ve sabır çok önemli. Örneğin, dörtgenler ve çokgenler konusundaki tüm kazanımlara sahip bir öğrencinin, aynı zamanda soru çözümlerinde yararlanılan üçgenler konusunun kazanımlarını da göz önünde bulundurması gerekiyor.”

    “SİNGAPUR MATEMATİK BAR MODELİ UYGULANIYOR”

    TIMSS ve PISA raporlarında ilk sıralarda yer alan ülkelerde matematik eğitimlerinde farklı yöntem ve tekniklerden yararlanıldığı ifade eden Özkan, “Örneğin, Singapur’da soyut matematik kavramları somutlaştırılarak ele alınmakta, farklı çarpma yöntemleri, problem çözümünde kullanılan davranış, üst öğrenme, süreç, kavram ve beceriden oluşan 5 adım, pratik kurallar ve tam öğrenme yöntemleri uygulanmakta. Öğrencilerin en zorlandığı matematik konularından sayı, kesir ve yaş problemlerinde Singapur Matematik Bar Modeli kullanılarak öğrencilerde kalıcı öğrenme hedeflenmektedir. Ülkemizde de özellikle son yıllarda matematik derslerinde farklı yöntem ve tekniklere yer verilmektedir. Okullarımızda matematik derslerinde uyguladığımız farklı yöntem ve tekniklerin başarıya olumlu etkisi olduğunu gözlemliyoruz” dedi.

    “EZBER VAR AMA SINIRLI”

    Özkan, öğrenme yollarından biri olan ezber yönteminin, matematik derslerinde özellikle formüllerin zihinde kalması amacıyla kullanıldığını belirterek şunları söyledi: “Formüllerin nereden geldiğini öğrenerek ezber yapmadan kalıcı öğrenme gerçekleşebilir. Yaparak, yaşayarak öğrenmenin matematik derslerine olumlu etkileri bulunuyor. Öğrencilerin keşfederek öğrenmeleri gerekir. Sadece ezber yöntemi ile sınırlı öğrenme gerçekleşebilir.”

    “UZAKTAN EĞİTİM MATEMATİK DERSLERİNE GÜÇ KATTI”

    Küresel salgın sebebiyle, uzaktan eğitim çalışmaları kapsamındaki online matematik derslerinin, yüz yüze eğitim çalışmalarındaki matematik derslerine göre farklı açılardan da ele alınması gerektiğini belirten Özkan, “Özellikle eğitim teknolojilerinin kullanıldığı online matematik derslerinin, öğrencilerin öğrenmelerine olumlu etkileri oldu. Öğrencilere verilen proje temelli araştırma ödevleri, sunum, video hazırlıkları öğrenme sürecini destekliyor. Pandemi dönemi, öğrencilerin araştırma yapmak için pandemi dönemi öncesine göre daha fazla zamanlarının olduğu göz önünde bulundurulduğunda online matematik derslerinde öğrenme becerilerinin geliştirilmesine imkan verdi.” şeklinde konuştu.

    “MATEMATİK YARIŞMALARINA KATILIM ÇOK ÖNEMLİ”

    Uluslararası, ulusal, yerel düzeyde düzenlenen matematik yarışmalarının matematiksel düşünme becerisini geliştirmeye ve matematik kazanım uygulamalarına imkan verdiğini bildiren Özkan, “Mektebim Koleji tarafından düzenlenen, ülkemizde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilmiş ilk matematik yarışması olan Mathletic Matematik Yarışması ile beden matematiği alanında farkındalık oluşturuyoruz. Öğrencilerimizi matematik yarışmalarına katılım sağlamaları için yönlendiriyor ve hazırlık çalışmaları yapıyoruz. Son olarak, The Centre for Education in Mathematics and Computing (CEMC), University of Waterloo, Canada tarafından düzenlenen 2020 Pascal, Cayley and Fermat Mathematics Contests Uluslararası Matematik Yarışması’nda Mektebim Koleji Adana Çukurova Kampüsümüz’den 7 öğrencimiz madalya ve başarı sertifikası, 13 öğrencimiz başarı sertifikası almaya hak kazandı. Ülke tanıtımında da kuşkusuz rolü olan bu başarılar bizim için çok büyük bir gurur kaynağı oluyor” dedi.

     

  • Ön Yargılar Matemati̇ği̇ Zorlaştırıyor

    Ön Yargılar Matemati̇ği̇ Zorlaştırıyor

    Matematik derslerindeki zorlanmaya dikkat çeken Mektebim Koleji Lise Matematik Bölüm Başkanı Erkan Özkan, ’’Matematik dersinde zorlanmaya yol açan en önemli etkenler arasında ön yargı ve tutum yer alıyor’’ dedi.

    Günümüzde matematik problemlerinin çözümü için teknolojik cihazlardan daha çok yararlanılsa da pek çok kişi için matematik sadece kalem ve kağıt gerektiren zihinsel bir faaliyet olarak görülmekte. Okul öncesinden başlayarak matematik bilinci ve sevgisi ile yetişen her çocuğun kaliteli bir eğitimle önemli toplumsal faydalar sağlayabilen bireyler olarak yetişebileceğine dikkat çeken Mektebim Koleji Lise Matematik Bölüm Başkanı Erkan Özkan, matematik dersinde zorlanılmasına yol açan en önemli etkenler arasında ön yargılar ve tutumların yer aldığını bildirdi.

    ’’Matematik derslerinde disiplinli çalışmak ve sabır çok önemli’’

    Dünyaca ünlü Türk matematikçi Ordinaryüs Prof. Dr. Cahit Arf’in “Matematikte zekâdan önce sabır gelir’’ sözünü hatırlatan Erkan Özkan şöyle devam etti: ’’Öğrencilerimizin matematik derslerinde farklı bakış açılarına sahip bireyler olarak yetişmelerini hedefliyoruz. Matematik konu ve kazanımları, birbirilerinin büyük oranda ön koşullarıdır. Bu ön koşul olma durumu, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde öğrencilerin matematik derslerinde zorlanmalarına yol açabiliyor. Bu yüzden matematik derslerinde disiplinli çalışmak ve sabır çok önemli. Örneğin, dörtgenler ve çokgenler konusundaki tüm kazanımlara sahip bir öğrencinin, aynı zamanda soru çözümlerinde yararlanılan üçgenler konusunun kazanımlarını da göz önünde bulundurması gerekiyor’’.

    ’’Farklı yöntem ve teknikler kullanılıyor’’

    TIMSS ve PISA raporlarında ilk sıralarda yer alan ülkelerde matematik eğitimlerinde farklı yöntem ve tekniklerden yararlanıldığı ifade eden Özkan, ’’Örneğin, Singapur’da soyut matematik kavramları somutlaştırılarak ele alınmakta, farklı çarpma yöntemleri, problem çözümünde kullanılan davranış, üst öğrenme, süreç, kavram ve beceriden oluşan 5 adım, pratik kurallar ve tam öğrenme yöntemleri uygulanmakta. Öğrencilerin en zorlandığı matematik konularından sayı, kesir ve yaş problemlerinde Singapur Matematik Bar Modeli kullanılarak öğrencilerde kalıcı öğrenme hedeflenmektedir. Ülkemizde de özellikle son yıllarda matematik derslerinde farklı yöntem ve tekniklere yer verilmektedir. Kampüslerimizde matematik derslerinde uyguladığımız farklı yöntem ve tekniklerin başarıya olumlu etkisi olduğunu gözlemliyoruz’’ dedi.

    ’’Ezber var ama sınırlı’’

    Özkan, öğrenme yollarından biri olan ezber yönteminin, matematik derslerinde özellikle formüllerin zihinde kalması amacıyla kullanıldığını belirterek, ’’Formüllerin nereden geldiğini öğrenerek ezber yapmadan kalıcı öğrenme gerçekleşebilir. Yaparak yaşayarak öğrenmenin matematik derslerine olumlu etkileri bulunuyor. Öğrencilerin keşfederek öğrenmeleri gerekir. Sadece ezber yöntemi ile sınırlı öğrenme gerçekleşebilir’’ diye konuştu.

    ’’Uzaktan eğitim matematik derslerine güç kattı’’

    Küresel salgın sebebiyle, uzaktan eğitim çalışmaları kapsamındaki online matematik derslerinin, yüz yüze eğitim çalışmalarındaki matematik derslerine göre farklı açılardan da ele alınması gerektiğini vurgulayan Özkan, ’’Özellikle eğitim teknolojilerinin kullanıldığı online matematik derslerinin, öğrencilerin öğrenmelerine olumlu etkileri oldu. Öğrencilere verilen proje temelli araştırma ödevleri, sunum, video hazırlıkları öğrenme sürecini destekliyor. Pandemi dönemi, öğrencilerin araştırma yapmak için pandemi dönemi öncesine göre daha fazla zamanlarının olduğu göz önünde bulundurulduğunda online matematik derslerinde öğrenme becerilerinin geliştirilmesine imkan verdi’’ şeklinde konuştu.

    ’’Matematik yarışmalarına katılım çok önemli’’

    Uluslararası, ulusal, yerel düzeyde düzenlenen matematik yarışmalarının matematiksel düşünme becerisini geliştirmeye ve matematik kazanım uygulamalarına imkan verdiğini bildiren Özkan, ’’Mektebim Koleji tarafından düzenlenen, ülkemizde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilmiş ilk matematik yarışması olan Mathletic Matematik Yarışması ile beden matematiği alanında farkındalık oluşturuyoruz. Öğrencilerimizi matematik yarışmalarına katılım sağlamaları için yönlendiriyor ve hazırlık çalışmaları yapıyoruz. Son olarak, The Centre for Education in Mathematics and Computing (CEMC), University of Waterloo, Canada tarafından düzenlenen 2020 Pascal, Cayley and Fermat Mathematics Contests Uluslararası Matematik Yarışmasında Mektebim Koleji Adana Çukurova Kampüsümüzden 7 öğrencimiz Madalya ve Başarı Sertifikası, 13 Öğrencimiz Başarı Sertifikası almaya hak kazandı. Ülke tanıtımında da kuşkusuz rolü olan bu başarılar bizim için çok büyük bir gurur kaynağı oluyor’’ açıklamasında bulundu.

  • Bi̇lnet Okulları, 5 Bi̇nden Fazla Öğrenci̇ye Uzaktan Eği̇ti̇m Veri̇yor

    Bi̇lnet Okulları, 5 Bi̇nden Fazla Öğrenci̇ye Uzaktan Eği̇ti̇m Veri̇yor

    Bilnet Okulları, korona virüs sürecinde Türkiye genelinde ilkokul öncesinden liseye kadar toplam 47 okul, 4 yüz 47 şubede eğitim gören 5 binden fazla öğrencisi ile uzaktan eğitim faaliyetlerine aktif olarak devam ediyor.

    Millî Eğitim Bakanlığı’nın aldığı uzaktan eğitimi uzatma kararı ile evde geçirilen süre 7 haftayı geçti. Bu süreçte Bilnet Okulları, “Bilnet Live Academy” platformunu devreye sokarak 507 sanal sınıfta yaptıkları canlı derslerle öğrencilerin günlük yaşam bağlantısını kolaylıkla kurmasını ve planlanan derslere aktif bir şekilde katılmalarını sağladı. Bilnet öğrencileri, uzaktan eğitim platformunda temel derslerin yanında yabancı dil, kodlama, müzik ve resim derslerinde yüzlerce adet içeriğe ulaşırken, öğrenciler bugüne kadar online sınavlarda 6 bin soru çözümü gerçekleştirdi. Bilnet Okullarının, online eğitim platformuna günlük ortalama giriş yapan bin 112 öğretmen, bugüne kadar günlük 5 yüzden fazla online derste 16 bin 500 dakika konu anlatımı yaptı.

    Türkiye genelinde, Ankara Çayyolu, Ankara Yenimahalle, Balıkesir, Bodrum, Denizli, İstanbul Beylikdüzü, İstanbul Kartal, İzmir Bornova, İzmir Karşıyaka, Kocaeli, Sakarya ve Samsun’da kampüsü bulunan Bilnet Okullarında online eğitimden hem öğrencilerin hem de velilerin memnun olduğunu belirten Bilnet Okulları yöneticileri tarafından yapılan açıklamada, “Pandemi dolayısıyla öğrencilerinin eğitimlerinin aksamadan devam etmesi için ‘Bilnet Live Academy’ platformunu geliştirdik. Bu platform sayesinde haftanın her günü yapılan canlı dersler sayesinde öğrencilerin olayları analiz edip yorumlamaları, eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmeleri, evrensel değerler ve kültürel farklılıkları kavramaları, bilimsel ve sosyal alanda kendilerini ifade etmeleri için çeşitli fırsatlar sunuluyoruz. Bu 7 haftalık dönemde toplamda 5 binden fazla içerik üretimi ile online-offline eğitim süresi 800 bin dakikayı geçti” ifadelerine yer verildi.

    Bilnet Okulları, “Digital Learning” platformundan öğrencilerine İngilizce derslerini yıllık plan doğrultusunda haftalık videolar olarak sunuyor. Aynı zamanda tüm öğrencilerine “Digital Learning” platformundaki konularla paralel olarak canlı derslerle de destek veriliyor. Öğrencilerin öğrenme yaşantılarına yön verecekleri, okuma, konuşma, karşılıklı konuşma ve yazma gibi dil becerilerini kullanacakları, edindiği bilgi ve becerilerini günlük hayatta etkili bir şekilde kullanacakları bir geleceğe yoğunlaştırılmış bu canlı dersler ile taşıma fırsatı bulurken, el becerini ve dinleme becerilerini geliştirmek için hazırlanan el işi sanatları videoları ile desteklenen uzaktan eğitim sürecinde, öğrenciler hem eğlenerek öğrenmekte hem de yabancı dili etkin ve etkili olarak kullanma fırsatı buluyor.