Kategori: Eğitim

  • Ege Üniversitesi’nden uluslararası sıralama başarısı

    Ege Üniversitesi’nden uluslararası sıralama başarısı

    Ege Üniversitesi (EÜ), dünyanın saygın sıralama kuruluşlarından Times Higher Education (THE) “University Impact Rankings 2020-Üniversite Etki Sıralaması-2020″ adlı uluslararası derecelendirmede “Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam” kategorisinde dünyadaki sıralamaya alınan 620 üniversite içinde ilk 101-200 aralığında yer alarak büyük bir başarıya imza attı.

    Dünya üniversiteleri sıralama kuruluşu Times Higher Education, Etki Sıralaması (Impact Ranking) 2020 sonuçlarını açıkladı. Türkiye’den 37 üniversite, sıralamada yer aldı. Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini temel alan sıralamada, üniversitelerin çevreye, sosyal gelişmeye ve topluma yönelik etkileri ölçüldü. “Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam” kategorisi dünya ortalama puanı 57,4 iken Ege Üniversitesi 73 puan aldı. Türkiye’deki üniversiteler arasında ise 32 üniversite içinde 3’üncü sırada, devlet üniversitesi arasında ise 2’nci sırada yer aldı. Ayrıca Ege Üniversitesi “Amaçlar için Ortaklıklar” kategorisinde dünyada 301-400, “Nitelikli Eğitim” kategorisinde dünyada 401-600, “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı” kategorisinde dünyada 301- 400 aralıklarında yer aldı.

    2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları

    Eğitim, araştırma, bilim üretme misyonlarının yanı sıra üniversitelerin topluma ve insanlığa hizmet misyonun olduğunu söyleyen Ege Üniversitesi Rektörü Necdet Budak, Ege Üniversitesinin sıralamadaki başarısını değerlendirdi. Rektör Budak, “New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezinde 25-27 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen BM Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesinde 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 193 ülkenin imzası ile kabul edilmiştir. Bu yeni gündem insanlar, gezegen ve refah için bir eylem planıdır, aynı zamanda daha geniş özgürlük anlayışı içerisinde dünya barışını güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Her boyutuyla yoksulluğun ortadan kaldırılması sürdürülebilir kalkınma için vazgeçilmez bir gerekliliktir. Tüm ülkeler ve paydaşlar işbirliği içinde hareket ederek bu planı uygulamaya koyacaktır. Yayınlanan 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 169 alt başlığı yeni Küresel Gündemin amaç ve boyutlarını göstermektedir. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığımız sürdürülebilir kalkınma amaçlarını benimsemiş ve Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları 2. Ulusal Gözden Geçirme Raporunu ‘Ortak Hedefler için Sağlam Temeller’ adı ile 2019 yılında yayımlamıştır. Sürdürülebilir kalkınma amaçlarından biri, ‘Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam’dır. İnsanların sağlıklı bir yaşam sürmelerini ve herkesin her yaşta refahını sağlaması, milyonlarca insanın sağlığının iyileştirilmesi konusunda büyük ilerleme kaydedilmesidir. Ege Üniversitesi olarak insanlarımızın sağlıklı yaşam sürmelerini ve herkesin her yaşta refahını sağlamak için milyonlarca insanın sağlığının iyileştirilmesi konusunda araştırma faaliyetlerimize ve toplumumuza hizmet vermeye gayret ile devam etmekteyiz. Bu sürdürülebilir kalkınma amacında kendimizi daha da geliştirerek ulusal ve uluslararası sıralamada devletimizden ve milletimizden aldığımız güç ve destek ile daha üst sıralarda yer alacağımıza inancımız sonsuzdur” dedi.

    “Hiçbir başarı tesadüf eseri değildir”

    Ege Üniversitesinin sıralamadaki diğer kategorilerdeki başarını da değerlendiren Rektör Budak, “Sürdürülebilir kalkınma amaçlarından bir diğeri, ‘Amaçlar için Ortaklıklar’ olup, sürdürülebilir kalkınma için küresel ortaklığın uygulama araçlarını güçlendirmek ve küresel ortaklığı yeniden canlandırmaktır. Üniversitemiz amaçlar için ortaklıklar amacında dünyadaki sıralamaya alınan 806 üniversite içinde ilk 301-400 aralığında yer alarak büyük bir başarı elde etmiştir. Türkiye’deki üniversiteler arasında bu amaçta 39 üniversite içinde 6’ncı sırada, devlet üniversitesi olarak 5’inci sırada yer almıştır. Üniversitemiz, ‘Nitelikli Eğitim’ amacında dünyadaki sıralamaya alınan 676 üniversite içinde ilk 401-600 aralığında yer almıştır. Türkiye’deki üniversiteler arasında bu amaçta 39 üniversite içinde 6’ncı sırada, devlet üniversitesi olarak 5’inci sırada yer almıştır. Ege Üniversitesi ‘Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı’ amacında dünyadaki sıralamaya alınan 494 üniversite içinde ilk 301- 400 aralığında yer almıştır. Türkiye’deki üniversiteler arasında bu amaçta 33 üniversite içinde 12’nci sırada, devlet üniversitesi olarak 6. sırada yer almıştır. Bu başarılar tesadüf eseri değildir. Göreve başladığımızda belirlediğimiz yol haritası, stratejik plan ve hedeflerimiz doğrultusunda ulusal düzeyde, geniş bir katılımla Gelecek Şurası ve Sağlık Şurasını düzenledik. Şuralardan çıkan sonuç doğrultusunda tematik alanlarımızı belirledik. Pek çok birimimizi yeniden dizayn ettik. Çağın ve toplumun ihtiyaçlarına göre yeni akademik birimler kurduk. Akademisyenleri araştırma ve proje yapma konusunda isteklendirerek her türlü desteği verdik. Bilim insanlarımızı çiftçilerimizle buluşturduk. Şimdi de başarılar ardı ardına gelmeye başladı. Üniversitemiz ve ülkemiz için çalışmaya üretmeye devam edeceğiz. Bu başarıda tüm mensuplarımızın emeği bulunuyor. Hepsine teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • BTSO Akademi’de 1 Ayda 18 Dijital Eğitim Düzenlendi

    BTSO Akademi’de 1 Ayda 18 Dijital Eğitim Düzenlendi

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), iş dünyası için eğitim ve gelişim platformu olarak hayata geçirdiği BTSO Akademi Projesi’ndeki eğitimlerine dijital olarak devam ediyor. COVID-19 salgını sebebiyle eğitimlerini dijital ortama taşıyan BTSO, 1 ayda 18 eğitim gerçekleştirdi.

    Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle online ortamda sunduğu hizmetleri artırarak sürdüren BTSO, üyelerinin yaşanan ekonomik zorlukları en az hasarla atlatabilmesi için Akademi eğitimlerini dijital olarak düzenliyor. BTSO Dijital Oda Projesi çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen online eğitimlere iş dünyası temsilcileri de yoğun ilgi gösteriyor. Son 6 yılda 430’u aşkın eğitim programında yaklaşık 35 bin yönetici ve çalışanın faydalandığı BTSO Akademi’de düzenlenen video konferans eğitimlerinde katılımcılar konuşmacılara sorular da yöneltebiliyor.

    FİRMALARA REHBER OLUYOR

    Nisan ayında Kısa Çalışma Ödeneği ile ilgili eğitimin ardından farklı alanlarda 18 eğitim düzenlendi. Dış ticaret bilgilendirme eğitiminden stres ve finans yönetimine; şirketlerde erken uyarı sinyallerinden KOSGEB ve SGK desteklerine kadar Covid-19 Salgını süresince firmaların olumsuz etkilendiği birçok konu bu eğitimlerde ele alındı. Dijital ortamda düzenlenen her bir eğitimi de ortalama 1.000 kişi takip etti. Eğitimler ayrıca BTSO’nun Youtube kanalı üzerinden de canlı olarak yayınlandı.

    “DİJİTAL ÇAĞIN İMKANLARINDAN ?DAHA FAZLA FAYDALANMALIYIZ”

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, sosyal izolasyona dikkat edilmesi gereken dönemde dijital dünyanın sunduğu avantajlardan daha fazla faydalanmayı hedeflediklerini söyledi. Bursa iş dünyasının büyük ilgiyle takip ettiği BTSO Akademi projesinin salgın sebebiyle ilk kez online platforma taşındığını dile getiren Başkan Burkay, “Ülke olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Ülkemizin üreten gücü olan firmalarımızın bu süreçten daha az etkilenmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Bu noktada eğitimler, firmaların risklerden daha az etkilenmesini ve desteklerden daha fazla faydalanmasına imkan tanıyor. Gerek firmalarımız gerekse de çalışanlarımız için kritik önem taşıyan desteklere ilişkin bilgilendirme videoları ve sunduğumuz eğitimler de Odamızın sosyal medya hesaplarından paylaşılıyor. Tüm firmalarımızı sunmuş olduğumuz hizmetlerden faydalanmaya davet ediyorum.” diye konuştu.

    BTSO ÜYELERİNİN YANINDA

    BTSO, koronavirüs etkisini minimize etmek amacıyla hazırladığı acil eylem planı ile üyelerine destek vermeyi sürdürüyor. Oda’nın 45 bini aşkın üyesi, sektörel sorunlarını, her türlü görüş, öneri ve taleplerini ‘05331454613’ numaralı WhatsApp Üye İletişim Hattı ile 7 gün 24 saat boyunca iletebiliyor. Üyeler, Oda’nın web sitesinde oluşturduğu ‘BTSO Yanınızda’ paneli ve ‘[email protected]’ uzantılı mail adresi üzerinden de taleplerini iletebiliyor.

  • Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinden öğrencilere uzaktan eğitim

    Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinden öğrencilere uzaktan eğitim

    Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, korona virüs salgını nedeniyle Bilgi Evinde eğitim gören öğrenciler için uzaktan eğitim çalışmaları başlattı.

    Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, korona virüs salgınından dolayı eğitime verilen ara nedeniyle, Bilgi Evindeki öğrencilerin eğitimlerinden geri kalmamaları amacıyla online eğitimler başlattı. Büyükşehir Belediyesi youtube hesabı üzerinden verilen eğitimlere isteyen tüm öğrenciler ücretsiz olarak ulaşabilecek. Uzaktan eğitim programı kapsamında Bilgi Evi öğretmenleri Türkçe, matematik, sosyal bilgiler, fen bilgisi, İngilizce ile akıl ve zeka derslerini online olarak öğrencilere sunuyor.

    Türkçe, matematik, fen bilgisi ve İngilizce derslerinde genel olarak öğrencilere sınava dönük çalışmalar sunulurken akıl ve zeka dersinde ise öğrencilerin farklı çalışmaları aile bireyleriyle oynaması hedefleniyor.

  • Ziya Selçuk: Normalleşme süreci beklendiği şekilde devam ederse okulları 1 Haziran’da açarız

    Caner ÜNVER/ANKARA, (DHA)- MİLLİ Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulların açılma zamanına ilişkin, “Eğer normalleşme süreci beklendiği şekilde devam ederse, 1 Haziran’da açarız” dedi.
    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, CNN Türk ekranında moderatörlüğünü Ahmet Hakan’ın yaptığı ‘Tarafsız Bölge’ programına video konferans yöntemiyle bağlandı. Bakan Selçuk, okulların durumu, uzaktan eğitim sistemi ve sınav süreçlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Okulların açılma tarihiyle ilgili konuşan Bakan Selçuk, “Eğer normalleşme süreci beklendiği şekilde devam ederse, 1 Haziran’da açarız. Bilim Kurulu’nun önerileri, Bakanlıklarla aramızdaki iletişim, Kabine’de Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde yapılan çalışmalar, yapılan istişareler neticesinde bir yere bağlanıyor. Bugün açıklamaya çalıştığımız gibi de 31 Mayıs’a kadar süreç devam edecek ama sadece eğitimden bahsetmiyoruz. Ekonomide normalleşme, turizmde normalleşme, diğer tüm sektörlerde normalleşme bunu bir bütün olarak görmek lazım. Biz eğitim tarafıyla ilgileniyoruz. Bir an önce okullarımızın açılmasını temenni ediyoruz” diye konuştu.
    ‘ÜST SINIFLAR DA SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRECEKLER’
    Bakan Selçuk, bu eğitim döneminde sınıfta kalmanın olmayacağı, zayıfı olan öğrencilerin sorumlu geçeceği şeklindeki ifadelerini şu sözlerle açıkladı:
    “Bunlarla ilgili sınavlar var, derslere göre değişiyor. Bu dersi her halükarda halletmek zorunda ama böyle dünya tarihi açısından olağanüstü bir durumda, çocuklarımız birinci dönemde zayıf aldılar diye bu zayıfa bağlı olarak sınıfta bırakmamız ya da başka problemlerle karşı karşıya getirmemiz çok doğru değil. Öğrencinin lehine bir bakış açısıyla sorumlu sınıf geçme söz konusu olacak, üst sınıflar da bu sorumluluklarını yerine getirmek kaydıyla.”
    Bakan Selçuk, telafi eğitimlerinin nasıl yapılacağına ilişkin soru üzerine, veriye dayalı olarak her bir öğrencinin bilmesi gereken kazanımların olduğuna işaret etti. Selçuk, mart ayından bu yana sadece akademik konularla ilgili bir ders içeriğiyle karşı karşıya bulunduğunu bunun tek başına okuldaki eğitimin karşılığı olmadığını belirterek, “Birincisi televizyonla eğitim bir telafidir. İkincisi internet desteği ki her bir çocuğunuzun her bir öğretmenimizin internette EBA’da ne kadar kaldığı, neler öğrendiği, ödevlerini yapıp yapmadığı, kendisine yöneltilen soruları cevaplayıp cevaplamadığı bunların her birini kişi bazında görebiliyoruz. İnternetteki eğitiminin de ölçüsünü oradan anlayabiliyoruz. Bu da yani internet, televizyon tabanlı eğitim de bir telafidir. Üçüncüsü de yüz yüze telafi kısmı vardır. Telafi kısmının yüz yüzesi; diyelim ki 1 Haziran’da okulları açtık, bizim telafimiz başlar. Diyelim ki eylülde açtık, hemen başlar” diye konuştu.
    ‘UZAKTAN EĞİTİM ÖNCEDEN PLANLANDI’
    Uzaktan eğitim modeliyle ilgili soruyu yanıtlayan Bakan Selçuk, bir Vizyon Belgesi yayımlayarak her yıl ay ay hangi işlemin nasıl yapılacağının toplumla paylaşıldığını kaydetti. Selçuk, şu açıklamada bulundu:
    “O kitapta şöyle yazıyor; ‘Uzaktan eğitimin güçlendirilmesi ve eğitim sistemin karma modele doğru yönlendirilmesiyle ilgili çalışmaların şu ay şu sene yapılması.’ Bizim EBA ile ilgili yaptığımız çalışmanın virüsten çok önce olduğunu ve uzaktan eğitimde dünya standartlarında bir etiğim modeli kurup da gündemi buna yönlendirmemiz, tamamen bilinçli bir şekildeydi. Orta vadede şunu göreceksiniz, bir lise öğrencisi bütün derslerini sınıfta almak zorunda değil. Amerika’dan, Kanada’dan, Almanya’dan ve Türkiye’den uzaktan bir ders alır ve bizin akredite ettiğimiz bir dersse bu biz onu kredilendirir ve çocuğun ders notuna sayarız. Türkiye böyle bir yere gidecek. Amacımız, bir çocuk günde 8 saat ders alır ve sürekli 5-10 dakikalık teneffüslerle daha aşağı inemeden sınıfın içerisinde sürekli akademik bilgi alırsa, fen lisesindeki bir öğrenci 8-10 saat biyoloji, fizik dersi alıp, laboratuvar dersi, deneyler vesaire yapmazsa çocuklar derinleşemez, sosyal faaliyetlere vakit ayıramaz. Arkadaşlarıyla sosyal sorunluluk projelerini yapamazlar. Sürekli akademik dersle bir yere varamayız.”
    ‘GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİYLE ALINACAK KARARA BAĞLI’
    Liseye Geçiş Sınavı (LGS) ile ilgili süreci Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklayacağını yineleyen Bakan Ziya Selçuk, “Bu konu, Bakanlığın iç problemi ya da alt problem değil. İçişleri Bakanlığımızı da Sağlık Bakanlığımızı da ilgilendiren bir konu. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın kendi başına biz istiyoruz ya da istemiyoruz diyeceği bir konudan ziyade bir görüş alışverişi ve ortaya çıkan tablonun değerlendirilmesi sonucunda alınacak karara bağlı. Kabine Toplantısı sonunda bütün Bakanlıkların birbiriyle ilişkili işleri de Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman olduğu gibi açıklamasını hayata geçiriyor. Üniversite sınavı YÖK ve ÖSYM ile ilgili olduğu için biz sadece LGS kısmıyla ilgileniyoruz” dedi.
    ‘ÇOCUKLARIMIZI RİSKE ATACAK HİÇBİR KARAR ALMAYIZ’
    Bakan Selçuk, LGS’nin gerçekleşme sorumluluğu kapsamında, ellerinde bir işlem tablosu bulunduğunu belirterek, “Bir öğrenci, sabah evinden nasıl, kiminle, ne şekilde çıkacak, yoldaki süreç nasıl işleyecek, okula girişteki düzen nasıl olacak, sınıfa nasıl girilecek, oturma düzeni nasıl olacak, bu aradaki temizlikle ilgili süreç nasıl işleyecek, çocuğun masasına ne konulacak, aradaki süre nasıl değerlendirilecek, bütün bunların senaryosunu çalıştık. Çocuklarımızı riske atacak hiçbir karar almayız” açıklamasında bulundu.

  • Okul tatili uzadı! Uzaktan eğitim 31 Mayıs’a uzatıldı

    Okul tatili uzadı! Uzaktan eğitim 31 Mayıs’a uzatıldı

    Milli Eğitim Bakanı Selçuk, corona virüs önlemleri kapsamında uzaktan eğitim süresinin 31 Mayıs’a kadar uzatıldığını duyurdu.

    ”Yapılan mücadele çerçevesinde alınan kararları sizinle paylaşıyoruz. Salgının başladığı tarhiten itibaren hızlı bir şekilde uzaktan eğitime geçmenin faydalarını da yaşıyoruz. Koronavirüs Bilim Kurulu’nun verdiği tavsiyeler ve bizim de aldığımız karar doğrultusunda; 31 Mayıs’a kadar uzaktan eğitime devam etme kararı aldık.

    16 Mart 2020 itibariyle ara verdiğimiz okullar ile uzaktan eğitim planımızı da hemen ardından plana koyduk. Bizim en temel amacımız öğrencilerin derslerinde soğumaması okuldan kopmaması. Sınavlara hazırlanan öğrenciler de bizim en hassas konumuz.

    Sınıf geçme nasıl olacak?

    Sınıf geçme ile ilgili 1.dönemden sorumlu olacak. Öğrencilerimizin ortalaması kaç olursa olsun bir üst döneme geçecek.

    LGS ertelenecek mi?

    LGS tarihi ile ilgili hafta başında kabine toplantısı ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yapacak.

  • YÖK Başkanı Açıkladı: ALES şartı aranmayacak

    YÖK Başkanı Açıkladı: ALES şartı aranmayacak

    YÖK Başkanı Yekta Saraç Twitter hesabından yaptığı yazılı açıklamada yüksel lisans ve doktora programlarına başvurularında daha önceden istenilen ALES’e girme şartı artık aranmayacağını duyurdu.

    Saraç’ın açıklamaları şöyle:

    “Bugünlerde bilhassa salgına yönelik aldığımız tedbirler kapsamında sürecin asgari mağduriyetlerle yürütülmesine dair çalışmalarımıza ek olarak ülkemizdeki eğitim ve öğretimin niteliğine yönelik de kararlar almaktayız. Bugün yayımlanan yönetmelik değişikliği ile doktora mezunlarımızın yüksek lisans ve doktora programlarına başvurularında daha önceden istenilen ALES’e girme şartı artık aranmayacak. Bilindiği üzere YÖK olarak son dönemde “YÖK 100/2000 Doktora Projesi” gibi projeler ile doktoralı insan kaynağını artırmaya yönelik çalışmalar yürütmekteyiz. Bu değişiklik doktoralı insan kaynağındaki niteliğe de katkı sağlayacaktır. Hayırlı olsun…”

  • YÖK’ten Diş Hekimliği ve Eczacılık öğrencileri için yeni karar

    Yükseköğretim Kurulu Başkanı (YÖK) M. A. Yekta Saraç, resmi Twitter hesabından Diş Hekimliği ve Eczacılık programlarında mezun aşamasında olan öğrencileri ilgilendiren yeni bir karar alındığını açıkladı.

    YÖK Başkanı Saraç’ın açıkladığı kararda, “İçinde bulunduğumuz küresel salgının yaşattığı güçlükler nedeniyle yükseköğretim kurumlarımızdaki Diş Hekimliği ve Eczacılık programlarından mezun aşamasında olan öğrencilerimizin staj/uygulama eğitimleri ile ilgili de yeni bir karar aldık. Alınmış olan daha önceki staj/uygulama süreleri ve kalan uygulama süresinin az olması dikkate alınarak, 2019-2020 eğitim ve öğretim yılı bahar dönemiyle sınırlı kalmak kaydıyla Diş Hekimliği programlarında yaz dönemi de dahil uygun zamanda sağlık birimlerinde koruyucu önlemler alınarak yapabilecekleri, Eczacılık programlarında ise sağlık birimleri ile serbest eczanelerde yaz dönemi de dahil uygun zamanda staj/uygulama eğitimlerini koruyucu önlemler alınarak yapabilecekleri gibi dijital imkanlarla uzaktan öğretim yoluyla tamamlayabilmeleri hususunun yükseköğretim kurumlarının ilgili kurulları tarafından değerlendirilerek karara bağlanması uygun görülmüş ve bu karar yükseköğretim kurumlarına iletilmiştir” ifadelerine yer verildi.

  • Liseli Genç Parmak İzi Okuyuculu Silah Geliştirdi

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ öncülüğünde bu yıl sekizincisi düzenlenen Turkish Airlines Science Expo Bilim Şenliğinde, Isparta Tümay Yavuz Ali Ergun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 3. sınıf öğrencisi Vildan Bayındır’ın geliştirdiği, ateşli silahlarda kullanılan parmak okuyan silah tertibatı tanıtıldı. Artık güvenlik güçlerinin silahları başkasının eline geçse de kullanılamayacak. Silahların tetiklerinin üzerine yerleştirilen parmak okuyucu sayesinde her silahı sadece parmak izi tanıtılan kişi kullanacak. Bu sayede bir boğuşma veya başka bir sebepten ötürü güvenlik güçlerinin silahını eline geçiren suçlu, bu silahı kullanıp güvenlik güçlerine ateş edemeyecek. Bu aparatın takıldığı silahı parmak izi tanımlı kişi dışında kimse kullanamıyor.


    Bu sistemin tüm silahlarda kullanılabileceğini söyleyen Vildan Bayındır, “Ben parmak izi okuyan silah tasarladım. Bu tasarım sayesinde sizin olan silahı başkası kullanamayacak. Bu sayede cinayet, intihar ve kazalar bir nevi önlenmiş olacak. Bizim istediğimiz silahlanmanın kontrol altına alınması değil, popülerliğini ve yaygınlığını azaltmak. Sistem şöyle çalışıyor: Üretici firma tarafından silah alacak kişinin parmak izi verileri kaydediliyor. Bu silahı eline geçiren başka biri kullanamıyor. Son zamanlarda silahların kolay elde edilmesiyle birlikte cinayet ve kazalar çok artmaya başladı. Parmak izi sayesinde bu gibi durumların bir azaltacağını ümit ediyoruz. Mesela güvenlikçiler hırsızla karşı karşıya geldiğinde bir anlık dalgınlığıyla silahını kaptırsa bile bu silahı alan kullanamayacak. Bu sistemin maliyeti silah başına 700 lira olacak” dedi.

  • YÖK’ten ‘Suriyeli Öğrenci’ Açıklaması: Hiçbir Sınava Girmeden…

    YÖK‘ten yapılan yazılı açıklamada, son günlerde bazı sosyal medya hesaplarından,“YÖK’ün, Suriyeli mültecilerin hiçbir sınava tabi tutulmadan Türkiye’de istedikleri üniversiteye girebilecekleri şeklinde bir açıklama yaptığı” yönünde, tamamen gerçek dışı bilgiler içeren ve vatandaşları maksatlı bir şekilde yanıltmaya yönelik paylaşımlarda bulunulduğu aktarıldı.

    Açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Bu paylaşımlar mevcut durumu yansıtmamakta olup, YÖK’ün Suriyeli mültecilerin hiçbir sınava girmeden ülkemizde istedikleri üniversiteye girebileceklerine dair bir açıklaması olmamıştır, bundan sonra da olması mümkün değildir. Bu tür siyasi maksatlı, gerçeği yansıtmayan haber veya sosyal medya paylaşımlarına itibar edilmemesini, YÖK’ün sadece resmi kanalları vasıtasıyla yaptığı açıklamaların dikkate alınmasını önemle rica ederiz.”

  • MEB çocuk yogası etkinliğini iptal etti

    Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yetkililerinden edinilen bilgiye göre, MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (YEĞİTEK) Genel Müdürlüğü tarafından 2018-2019 eğitim ve öğretim yılı ikinci dönemini kapsayan ve öğrencilerin gönüllü katılım esası dikkate alınarak onay verilen “Ece Vahapoğlu ile Çocuk Yogası” etkinliğinin izni iptal edildi.

    Ece Vahapoğlu, YEĞİTEK’ten okullarda “çocuk yogası” etkinliği yapmak üzere izin istemiş ve öğrencilerin gönüllü katılımı esası şartıyla 2018-2019 eğitim öğretim yılının ikinci dönemini kapsayan bir onay almıştı.

    ALİM BİRLİKLERİ AÇIKLAMA YAPMIŞTI

    Uluslararası Müslüman Alimler Dayanışma Derneği (UMAD), Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) ve Ehl-i Sünnet Alimler Birliği (ESAB), ‘okullarda çocuk yogası’ etkinliklerine ilişkin ortak açıklama yapmış, yoganın ‘Hinduizm ve Budizm’de kişiye birtakım ilahi bilgiler ve yetenekler kazandırarak, onun arınmasına ve hakikate ulaşmasına aracı olması amacıyla uygulanan bir yöntem’ olduğunu savunmuştu.