Kategori: Eğitim

  • Van’da öğrencileri için hatıra kitabı hazırlayan öğretmene bakanlık ödülü

    Van’da öğrencileri için hatıra kitabı hazırlayan öğretmene bakanlık ödülü

    Edremit ilçesindeki 30 Ağustos İlkokulunda görev yapan Sınıf Öğretmeni Pınar Güneş Bayar, dört yıl boyunca birlikte olduğu öğrencilerle yaşadığı hatıraları ve gelişim süreçlerini “Güneşin Çocukları” adlı kitapta topladı. Bu kitabı geçtiğimiz yıl karne gününde mezun ettiği her bir öğrencisine hediye ederek, onların hayatlarında unutulmaz bir iz bıraktı. Öğrencileriyle kurduğu bu özel bağı onurlandıran proje, Milli Eğitim Bakanlığının da dikkatini çekti. Bakanlık, bu özel proje için Bayar’ı “Farkındalık Oluşturan Öğretmen” olarak seçti.

    “En iyi hediyenin kitap olabileceğine karar verdim”
    İHA muhabirine konuşan Sınıf Öğretmeni Pınar Güneş Bayar, öğrencileri için hazırladığı anı kitabının farkındalık oluşturduğunu belirtti. Sınıf Öğretmeni Bayar, “Birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar okuttuğum öğrencilerime mezuniyet hediyesi düşünüyordum. Bunun için en iyi hediyenin kitap olabileceğine karar verdim. Kafamda tasarlamaya başladım, kahramanlarının kendileri olduğu bir hikaye olsun dedim. Öğrencilerimin birbirlerinin hikayelerini merak etmelerini istedim. Sonra bizim hikayemizi yazmaya karar verdim. Kitapta, birinci sınıfta onları ilk gördüğüm andan itibaren hissettiklerimize ve düşüncelerimize yer verdik. Ayrıca kendi el yazımla yazdığım bir öğüt niteliğinde yazıya da kitapta yer verdim. Öğrencilerimin fotoğraflarına da kitabımızda yer verdik. Amacım onlara kalıcı bir anı bırakmaktı. Mezun olduktan sonra da ara ara öğrencilerimle görüşüyoruz” dedi.
    Bayar, Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen bu projeyle Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “Farkındalık Oluşturan Öğretmen” ödülüne layık görüldüğünü belirtti. Öğretmenliği meslek olarak görmediğini ifade eden Bayar, “Hep kendime bir şeyler katmak istedim. Öğrencilerim için de her zaman daha iyisini arzuladım” diye konuştu.
    Bayar, kitap basımı için kendisine destek veren Van Valisi Ozan Balcı’ya da teşekkür etti.

  • Kendileri üretip satarak öğrenci okutuyorlar

    Kendileri üretip satarak öğrenci okutuyorlar

    Manisa’nın Alaşehir ilçesinde faaliyet gösteren Yunus Emre Derneği üyeleri ve gönüllüleri haftanın iki günü dernek binasında gözleme, erişte, mantı gibi ürünleri üreterek, düzenlenen etkinliklerle satış yapıyor. Satışlarını öğrenciler için gerçekleştiren dernek üyeleri ve gönüllüleri elde ettikleri gelirle de 220 üniversite öğrencisine burs imkanı sağlıyor. Sabah erken saatlerde dernek binasına gelen kadınlar büyük bir özveriyle hazırladıkları ürünlerle hem ilçe halkının
    sağlıklı beslenmesine katkı verirken öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarını da karşılıyor.
    Hem aidatlarla hem de dernek ürünlerinin satışıyla öğrencilere burs sağladıklarını ifade eden Alaşehir Yunus Emre Derneği Başkanı Ayşe Köseoğlu, “Dernek olarak burs verdiğimiz 220 tane üniversite öğrencimiz okuyor. Dernekte üyelerimiz ve gönüllülerimizle beraber çalışıyoruz ama tabii ki bizim çalışmalarımızın buna yetmesi mümkün değil, aynı zamanda bizim öğrencilerimize destek veren aylık aidat yatıran 100 tane gönüllü sponsorumuz var. Hepimiz gönüllüyüz. Kendimiz üretiyoruz, kendimiz satıyoruz. Gözleme, mantı, makarna gibi ürünler üretip satıyoruz. Bir kısmına yetiyoruz , bir kısmını da sponsorlarla karşılıyoruz. Gelirimizi bu şekilde karşılıyoruz. Amacımız memleketimizdeki üniversitede okuyan ihtiyaç sahibi öğrencilerimize faydalı olabilmek. Derneğimizin 50 tane üyesi var, bunun yanında gönüllü yardımcılarımız da bize destek oluyorlar” dedi.

    “Vatana millete hayırlı evlat olsunlar”
    Vatana millete hayırlı bireyler yetiştirmek amacıyla çalışmalarını yürüttüklerini söyleyen dernek gönüllüsü Emine Yılmaz, “Çocuklarımız vatana millete hayırlı birer evlat olsunlar diye burada çalışıyoruz. Onların okulu bitirip bizim yanımıza geldikleri zaman çok mutlu oluyor, onlarla gurur duyuyoruz. Oğlum İstanbul’da 6 senedir öğretmen. Benim çocuğum da buradan burs alarak okudu. Ben de 15 senedir buraya gelerek yardım ediyorum. Yeter ki çocuklarımız okusun, çocuklarımızın geleceği güzel olsun.Devletimize milletimize hayırlı evlat olsunlar” dedi.
    14 yıldır derneğe destek verdiğini söyleyen dernek gönüllüsü Ayşe Çopuroğlu, “Torunlarımı okuttum. 14 yıldır buradayım. Yardım ettiğimiz evlatlarımız mezun olup geliyorlar. Onlarla gurur duyuyoruz. Vücudum bedenim sağlıklı olduğu sürece yardım edeceğim. Yavrularımız okusun, vatana millete hayırlı olsunlar diye buraya geliyoruz” ifadelerini kullandı.
    Dernek düzenlediği kahvaltı organizasyonlarıla da Alaşehirli kadınları bir araya getirerek hem sosyalleşme imkanı da sağlıyor. Derneğin kahvaltısına katılan vatandaşlardan Pınar Kaya, “Yunus Emre Derneğinin çok güzel bir kahvaltı organizasyonuna geldik. Sosyal hayatta çok fazla iletişimde olamadığımız anlarda, derneklerin bu birleştirici özelliğinin en güzel temsili Yunus Emre Derneği. Kendi elleriyle, emekleriyle hazırlamış oldukları kahvaltıda , uzun süredir görüşemediğimiz dostlarla burada buluştuk. Bu tarz etkinliklerin desteklenmesi ve sürdürülebilirliği çok önemli. Hem ruhsal motivasyonumuz için,hem kaynağının çok kıymetli bir yere gitmesinden dolayı Yunus Emre Derneği’nin bu etkinlikleri sürdürebilmesi için herkesi bu etkinliklere katılmaya ve destek olmaya davet ediyorum” dedi.

  • İnsan ve Toplum Atölyesi’nde erteleme alışkanlığı ele alındı

    İnsan ve Toplum Atölyesi’nde erteleme alışkanlığı ele alındı

    Etkinlikte, erteleme davranışının yalnızca öğrencilik döneminde değil, yaşamın her alanında karşılaşılan bir sorun olduğuna değinildi. Bu davranışın, planlanmış görevlerin başka işlere odaklanılarak veya sorumluluktan kaçınılmasından kaynaklandığı belirtildi. Ertelemenin, kişinin hayatında stres, kaygı ve zaman yönetimi problemlerine yol açtığı vurgulandı.

    Atölye kapsamında, öğrencilerin zaman yönetimi becerilerini geliştirmenin, görev ve sorumlulukların zamanında yerinde yardımcı olacağı anlatıldı. Zaman yönetiminin, başarı ve özgüveni artırdığı, aynı zamanda stresi azalttığı ifade edildi. Katılımcılara, bu becerileri edinmenin yaşam boyu fayda sağlayacağı hatırlatıldı.

    Terzi Baba Yurt Müdürlüğü yetkililerince, düzenlenen atölye çalışmalarının, öğrencilerin sorumluluklarını ertelemeyi bırakıp düzenli bir çalışma alışkanlığı kazanmaları ve akademik başarılarını desteklemeleri açısından büyük önem taşıdığı ifade edilirken, öğrencilere yönelik benzer etkinliklerin düzenlemeye devam edileceğinin de altı çizildi.

  • Akdeniz Üniversitesi URAP sıralamasında yükseldi

    Akdeniz Üniversitesi URAP sıralamasında yükseldi

    University Ranking by Academic Performance (URAP) Araştırma Laboratuvarı, Türkiye’deki üniversiteleri akademik performanslarına değerlendiren raporunu açıkladı. Akdeniz Üniversitesi, 2024-2025 URAP Türkiye sıralamasında önceki yıla göre bir basamak yükselerek 23. sırada yer aldı. Tıp Fakültesi olan üniversiteler arasında 16. sırada yer alan Akdeniz Üniversitesi, TÜBİTAK proje puanında ise yedinci sırada yer aldı.

    Akademik üretkenlik ve işbirliği
    Bu yıl sıralama sistemine dahil edilen yeni göstergelerle birlikte, Akdeniz Üniversitesi, akademik üretkenlik ve iş birliği alanlarındaki başarısını bir kez daha kanıtladı. Araştırma makale sayısı, atıf sayısı, bilimsel doküman sayısı ve uluslararası iş birliği gibi kriterlerde yüksek puanlar alarak akademik performansını artırmayı başardı.

    TÜBİTAK Proje sayısı
    URAP’ın 2024-2025 sıralamasında kullanılan 15 göstergeden biri olan TÜBİTAK proje sayısı da Akdeniz Üniversitesi’nin araştırma faaliyetlerinin kalitesini ve çeşitliliğini yansıtan önemli bir kriter olarak öne çıkıyor. Akdeniz Üniversitesi, bu kriterde Tıp Fakültesi bulunan üniversiteler arasında 26,53 puanla yedinci sırada yer aldı.
    Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, URAP sıralamasında elde edilen başarıyla ilgili değerlendirmesinde, üniversitenin bilimsel üretkenliğe, ulusal ve küresel iş birliklerine verdiği öneme dikkat çekti. Prof. Dr. Özkan, “Üniversitemiz, araştırma ve proje geliştirme alanındaki kararlı ilerleyişini sürdürüyor. Bilim dünyasına katkıda bulunma hedefimizi her geçen gün daha ileriye taşıyoruz” dedi.
    Yapılan çalışmalarla Akdeniz Üniversitesi’nin yükselişinin önümüzdeki yıllarda daha da artarak devam edeceğine inandığını belirten Prof. Dr. Özkan, “Üniversitemizi her alanda daha üst konumlara taşımak için çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • GAİB Yapay Zeka Günü düzenliyor

    GAİB Yapay Zeka Günü düzenliyor

    GAİB, ortağı olduğu AI4VET4AI AB Erasmus+ Projesi çerçevesinde, teknolojinin en hızlı gelişen alanlarından biri olan yapay zekanın potansiyelini keşfetmek ve sektör profesyonellerini bir araya getirmek amacıyla AI Day/Yapay Zeka Günü etkinliği düzenleyeceğini duyurdu. Etkinlik, GAİB Hizmet Binası Konferans Salonu’nda 13 Kasım Çarşamba günü 14:00-17:00 saatlerinde gerçekleşecek ve yapay zeka alanındaki son yenilikler ile gelişmeler sektörel bazda ele alınacak.
    Yapay zeka alanında uzman konuşmacılar katılımcılara sektörlerin farklı yönlerinden yapay zeka kullanımını anlatırken; üretim, dış ticaret, siber güvenlik ve perakende gibi kritik alanlarda yapay zekanın sağladığı yenilikler ve fırsatlar konuşulacak.

    Etkinlik Programı ise şu şekilde: 13:30-14:00 Kayıt ve Karşılama, 14:00-14:15 Açılış Konuşmaları, 14:15-14:45 Prof. Dr. Öykü iyigün – Yapay Zeka Genel Bilgilendirme, 14:45-15:15 Ayşe Arkan – Üretim Sektöründe, Reel Ekonomi’de Yapay Zeka, 15:15-15:30 Kahve Molası ve Networking, 15:30-16:00 Dr. Ahmet Naci Ünal – Yapay Zeka ve Siber Güvenlik, 16:00-16:30 Dr. Umut Köksal – Dış Ticarette Yapay Zeka, 16:30-17:00 Mehmet Tüfekçi – Perakende Sektöründe Yapay Zeka, 17:00-17:15 Kapanış.

    Etkinliğe katılmak isteyenlerin, https://www.gaib.org.tr/tr/f/776.html adresindeki başvuru formunu doldurmaları gerekmektedir.

  • Bakan Tekin: “Özel eğitime ihtiyaç duyanlara verilecek bireysel eğitim desteğini sabit göstergeye endekslersek çok güzel olacak”

    Bakan Tekin: “Özel eğitime ihtiyaç duyanlara verilecek bireysel eğitim desteğini sabit göstergeye endekslersek çok güzel olacak”

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “7. Özel Eğitimde Rehabilitasyon Merkezlerinin Rolü ve Eğitim Niteliklerinin Artırılması Türkiye Buluşmaları” programına katıldı. Kundu oteller bölgesinde Özel Özel Eğitim Konfederasyonu ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğin sunumunu down sendromlu Ekin Kaledibi yaptı. Literatürde “mutlak kulak” olarak adlandırılan ve nadir rastlanan, “müzik dehası” özelliğine sahip Akdeniz Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu otizmli Sıtkı Taylan Hartavi ise piyano çaldı, Beyaz Baston Görme Engelliler Derneği’nden görme engelli gençler ise keman ve piyano performansı gerçekleştirdi.

    “Beraber bu süreci yürüteceğiz”
    Programda performans gösteren özel bireylere teşekkür eden Bakan Yusuf Tekin, 2018 yılında müsteşarlık görevinden ayrıldıktan sonra da sürekli olarak özel bireylerin dernekleri ve eğitimcileriyle görüşmeye devam ettiğini ve bu süreçte konudan uzak kalmadığını dile getirdi. Tekin, 2023 yılında eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’den görevi devralırken, diyalog içinde süreci yöneteceğinin altını çizdiğini söyleyerek şunları kaydetti:
    “Sayın Mahmut Özer’le devir teslim pozisyonlarında çok kısa bir konuşma yaptım, o konuşma esnasında bir şeyin altını çizdim. ‘Biz istişareli bir biçimde süreci yürüteceğiz, hem öğretmenlerimizle hem de özel kurum sahipleriyle beraber bu süreci yürüteceğiz” dedim. Milli Eğitim Bakanlığı olarak, mevzuya sadece özel eğitim açısından değil aynı zamanda özel öğretim açısından da böyle bakıyorum. Bu mevzuya sadece birilerinin ticari faaliyet alanı olarak bakarsak yanlış yaparız. Eğitim; kamusal bir görev, kamu otoritesinin görevi. Biz bunu yerine getirmek durumundayız. Bunu yerine getirirken de bize destek olan, yardımcı olan gerçek ya da tüzel kişiler var. Sayın Cumhurbaşkanımız ve özellikle de eşi Emine Erdoğan hanımefendi bu konuda gerçekten çok hassas. Bir buçuk yıl önce bakanlık görevine başladım. Hem Sayın Cumhurbaşkanımızla hem de Emine Hanım’la yaptığımız sohbetlerin ana konularından bir tanesi bu. Her problemimizi takip ediyorlar ve çözümü için çaba sarf ediyorlar.”

    “Yeni müfredatımız, 18 milyon öğrencimizin tamamını özel kabul ediyor”
    Özel Özel Eğitim Konfederasyonu kapsamında 3 bin 284 kurum olduğunu belirten Bakan Tekin, bu kurumlarda eğitim öğretim süreçlerini devam ettiren 700 bine yakın öğrenci bulunduğunu, 60 bine yakın personel çalıştığını ve 30 milyar TL civarında bir bütçesi olduğunu dile getirdi. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” kapsamında hazırlanan “beceri örgüsü” temelli müfredata da değinen Tekin, şu ifadelere yer verdi:
    “Bu dönemde şöyle bir avantajımız var, mayıs ayı itibariyle müfredat revizyonu yaptık. Türkiye Yüzyılı Maarif modeli adıyla bir programı hayata geçirdik. Burada zikretme sebebim şu; aslında yeni müfredatımız 18 milyon öğrencimizin tamamını özel kabul ediyor. Hepsine özgü bireyselleştirilmiş bir müfredat tanımı yapmış durumdayız. Bunun en yakın takipçisi, kuşkusuz özel eğitimciler.”

    “Kota uygulamasıyla ilgili düzenleme getireceğiz”
    Özel Özel Eğitim Konfederasyonu Başkanı Yunus Kılıç ile sürekli görüşme halinde olduğunu söyleyen Bakan Tekin, kendisine iletilen ve çözülmesi beklenen konular hakkında açıklamalarda bulundu. Yaşanan bir sorunun gündeme gelmesinin tüm eğitim camiasını genellemesine neden olduğunu ifade eden Tekin, şöyle konuştu:
    “Bir tane kötü olumsuz örnek herkesi zan altında bırakıyor. Biz düzenleyici otorite olarak, kamu tarafından baktığımızda bu bizim sorumluluğumuz ve bizim bu alanı düzenlememiz lazım. Buradaki olumsuzlukları ortadan kaldırıp, işini düzgü yapan insanların işlerini sağlıklı şekilde yapabilmesi için tedbirleri almamız gerekiyor. Biz de bununla yola çıktık. Kota uygulaması aslında bu anlamda başlattığımız bir uygulamaydı, bununla ilgili düzenlemeleri getireceğiz. Buradaki yegane kaygımız; işini düzgün yapan sizin gibi insanların emeklerinin üzerine çamur atmaya çalışan insanların önüne geçmek. Bir tane kötü örnek üzerinden hareketle 3 bin 284 kurumun tamamı zan altında bırakılıyor. Bunu korumak, sizin namusunuzu korumak bizim vazifemiz, bizim görevimiz.”

    “Biyometrik kimlik mekanizmasının, en kısa zamanda faaliyete geçeceğini tahmin ediyorum”
    Eğitim camiasını koruma adına bakanlığınca geliştirilen öğrenci takip sistemi biyometrikle ilgili de açıklamalarda bulunan Tekin, “Yıllardır konuşulan süreci başlattık, en kısa zamanda faaliyete geçeceğini tahmin ediyorum. Bu faaliyete geçtiği zaman da hiç kimse kirli bir çabayı sizlerin üstüne oturtmamış olacak. Tabii bu beraberinde başka şeyler de getirecek, başka haklarınızı çözmek istediğimizde diğer kamu otoriteleriyle yani bize örneğin bütçe oluşturan Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı çevrelerinde bu kötü örnekler bizim önümüze getirilip, genelleştirilme ya da bununla ilgili olumsuz algıyı zikrediyorlardı. Biz bu tür tedbirleri aldıkça, sadece bizim değil sadece kamuoyunun değil aynı zamanda bahsettiğim ilgili yetkili makamların da bu anlamdaki bakışı farklılaşacak ve sonraki mücadelemiz daha sağlıklı yürüyecek. O yüzden biyometrik kimlik doğrulama mekanizmasını çok önemsiyorum. İnşallah en kısa zamanda faaliyete geçer” dedi.

    “Bireyin ihtiyacına göre daha erken yaşlarda özel eğitim süreci başlayabilir”
    Son olarak, özel eğitime ihtiyaç duyanlara verilecek bireysel eğitim desteği hakkında bilgi veren Bakan Tekin, konuşmasını şöyle tamamladı: “Erken yaşlardan başlayan özel eğitim uygulamaları, onunla ilgili de arkadaşlarımız Hazine ve Maliye Bakanlığı’mız ve ilgili yetkililerle görüşüyorlar. Orada da bir sorun olacağını düşünmüyorum. Bireyin ihtiyacına göre daha erken yaşlarda özel eğitim süreci başlayabilir. Bu konuyu da Hazine ve Maliye Bakanlığımızla kesinleştirdikten sonra sizinle paylaşmış oluruz. Kendisi ücretini ödeyerek özel eğitim almak isteyen Türk vatandaşları ve yabancılarla ilgili problem, bu konu hakkında da genel müdürlüğümüz çalışıyor. Onların destek eğitim almasına ilişkin düzenlemeyi de sanırım yakın zamanda hayata geçiririz. Son konu ise; her yıl bu ücretlerle ilgili bir sinir harbi yaşıyoruz. Siz bir beklenti içine gidiyorsunuz, biz başka bir şey. Her yıl aynı şeyi yaşamayalım istiyorum. Bu bizim için de sizin için de zor, bunu da eğer bir sabit göstergeye endekslersek çok güzel olacak.”

  • İnsan ve Toplum Atölyesi’nde erteleme alışkanlığı ele alındı

    İnsan ve Toplum Atölyesi’nde erteleme alışkanlığı ele alındı

    Etkinlikte, erteleme davranışının yalnızca öğrencilik döneminde değil, yaşamın her alanında karşılaşılan bir sorun olduğuna değinildi. Bu davranışın, planlanmış görevlerin başka işlere odaklanılarak veya sorumluluktan kaçınılmasından kaynaklandığı belirtildi. Ertelemenin, kişinin hayatında stres, kaygı ve zaman yönetimi problemlerine yol açtığı vurgulandı.
    Atölye kapsamında, öğrencilerin zaman yönetimi becerilerini geliştirmenin, görev ve sorumlulukların zamanında yerinde yardımcı olacağı anlatıldı. Zaman yönetiminin, başarı ve özgüveni artırdığı, aynı zamanda stresi azalttığı ifade edildi. Katılımcılara, bu becerileri edinmenin yaşam boyu fayda sağlayacağı hatırlatıldı.
    Terzi Baba Yurt Müdürlüğü yetkililerince, düzenlenen atölye çalışmalarının, öğrencilerin sorumluluklarını ertelemeyi bırakıp düzenli bir çalışma alışkanlığı kazanmaları ve akademik başarılarını desteklemeleri açısından büyük önem taşıdığı ifade edilirken, öğrencilere yönelik benzer etkinliklerin düzenlemeye devam edileceğinin de altı çizildi.

  • Öğrenciler ara tatili sanatla geçirecek

    Öğrenciler ara tatili sanatla geçirecek

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, ara tatile giren öğrenciler için İzmit ve Gebze’de 11-15 Kasım tarihleri arasında sanatla dolu programlar düzenleyecek.
    Etkinliklere, İzmit’te SEKA Sanat İhtisas Merkezi, Gebze’de ise Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi ev sahipliği yapacak. Öğrenciler böylece, tablet ve bilgisayarın hapsettiği sanal dünyadan ayrılarak, tatillerini en verimli şekilde geçirme olanağı yakalayacak. 8-12 yaş arasındaki çocukların katılabileceği ara tatil etkinlikleri 11-15 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek.

    İzmit’te SEKA Sanat İhtisas Merkezi’nde
    İzmit’teki etkinliklerin gerçekleştirileceği SEKA Sanat İhtisas Merkezi’nde; resim, seramik, ebru, tezhip, hat ve kat-ı atölyeleri oluşturulacak. Resim 12 Kasım Salı, seramik 13 Kasım Çarşamba, ebru ve tezhip 14 Kasım Perşembe, hat ve kat-ı atölyeleri ise 15 Kasım Cuma düzenlenecek. Atölyelerdeki eğitimler, Büyükşehir Belediye Konservatuvarı Güzel ve Geleneksel Sanatlar eğitmenleri tarafından verilecek ve 11.00-12.00 ile 14.00-15.00 arasında iki seans halinde gerçekleştirilecek.

    Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi çocukları bekliyor
    Gebze’deki etkinliklerin düzenleneceği Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi de bir hafta boyunca minik konuklarını ağırlayacak. Burada kurulacak Cam Boncuk Atölyesi’nde çocuklar birbirinden renkli boncuklar yapmayı öğrenecek. Haluk Turgut tarafından verilecek eğitimler; 11.00- 12.00 ve 13.00-14.00 arasında iki seans halinde yapılacak. Ayrıca, Gebze Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi’nde sahnelenecek olan “İbiş İnternet Canavarı, Ramazan Abimle Şarkılar Söylüyorum, Volkan Abi, İllüzyon Şov ve Burak abi ile şarkılar” gösterileri ücretsiz izlenebilinecek.

    Başvuru nasıl yapılacak?
    Etkinlik başvuruları için iki ayrı link belirlendi. Buna göre İzmit Seka İhtisas Merkezi’ndeki etkinlikleri katılmak isteyenler, https://kocaeli.link/SekaEtkinlikleriBaşvuru linki üzerinden başvurularını yapacak. Gebze Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi’ndeki etkinlikler için ise, https://kocaeli.link/GebzeCamBoncukAtölyesi linki kullanılacak.

     

  • Kızılay Haftası etkinliklerinden renkli görüntüler

    Kızılay Haftası etkinliklerinden renkli görüntüler

    Kızılay Haftası, Ağrı’nın Hamur ilçesinde düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı. Aşağı Yenigün, Yukarı Yenigün, Yenigün Yeşil ve Özdirek İlkokulu’nda gerçekleştirilen programlara, Kızılay Ağrı Şube Başkanı Orhan Tatlı, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Özmüş, Hamur Kızılay Şube Başkanı Sami Oruç, Kızılay gönüllüleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Öğrenciler tarafından hazırlanan tiyatro, drama, şiir dinletisi ve çeşitli oyunlarla renklenen programda, Kızılay’ın 156 yıllık köklü geçmişi ve bugüne kadar gerçekleştirdiği çalışmalar anlatıldı. Minik öğrenciler, yaptıkları sunumlarla Kızılay’ın önemini bir kez daha vurguladı.

    Kızılay Ağrı Şube Başkanı Orhan Tatlı, yaptığı konuşmada, Kızılay’ın kuruluşundan bu yana her zaman insanların yanında olduğunu belirterek, “Kızılay, sadece ülkemizde değil, tüm dünyada mazlumların umudu haline gelmiştir. Dünyanın her köşesinde insanlara yardım eli uzatan bir kuruluştur” dedi.

    İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Özmüş ise bu tür etkinliklerin, çocukların Kızılay’ı daha yakından tanımaları ve anlamaları açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Özmüş, programda emeği geçen herkese teşekkür etti. Keyifli anların yaşandığı etkinliklerde, Kızılay tarafından öğrencilere çeşitli hediyeler verildi. Program, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

  • “Akademik standartları dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz”

    “Akademik standartları dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz”

    Erciyes Üniversitesinde (ERÜ) 2024-2025 Akademik Yılı düzenlenen törenle başladı. Programda konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Erciyes Üniversitesi’nin yükseköğretim sisteminde çok önemli bir yeri olduğunu belirterek, “Erciyes Üniversitemiz sadece Kayseri’de değil, Yozgat ve Nevşehir gibi kentlerimizde de yükseköğretim geleneğinin oluşmasına, buralarda yeni üniversitelerin kurulmasına kaynaklık etmiştir. Bu bakımdan, üniversitemiz ülkemizde önemli bir misyonu yerine getirmiş güzide yükseköğretim kurumlarımızdan biridir. Yaklaşık yarım asırlık tecrübesiyle ülkemizin ve Anadolu’nun köklü yükseköğretim kurumlarından biri haline gelen Erciyes Üniversitemiz, tevarüs ettiği tarihsel mirasla yükseköğretim sistemimizde son derece müstesna bir konuma sahiptir. Bu konum, aynı zamanda Erciyes Üniversitemizin omuzlarına çok önemli bir sorumluluk da yüklemektedir. Hepimiz doğal olarak üniversitemizden bütün faaliyetlerinde en yüksek kalite standartlarını karşılamasını bekliyoruz. Erciyes Üniversitemiz bugün çok sayıda akademik birimde öğrenim gören 49 bine yakın öğrencisi, 2 bin 200’ü aşan öğretim elemanı ve yine yaklaşık 4 bin 600 idari personeliyle her anlamda çok büyük kapasiteye sahiptir. Bu büyük kapasitenin en iyi şekilde değerlendirilmesi, ülkemize, bölgemize ve şehrimize çok ciddi bir katma değer sağlaması fevkalade önemlidir. Erciyes Üniversitemizin bunu sağlayabilecek kabiliyete ve tecrübeye sahip olduğuna inanıyorum” dedi.

    Özvar, Erciyes Üniversitesi’nin birçok konuda önemli ölçüde yol katettiğini söyleyerek, “Erciyes Üniversitemiz, Araştırma Üniversiteleri Programı’na dahil olan 23 üniversitemiz arasında yer almaktadır. Bu çerçevede üniversitemize ait her türlü performans verisi çok yakından izlenmektedir. Kısa bir süre önce Kurulumuz tarafından ‘2024 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’ kamuoyu ile paylaşılmıştır. Büyük bir özenle hazırlanan bu rapor, yükseköğretim sistemimizin bir nevi karnesi olması bakımından son derece ehemmiyetlidir. Sıklıkla müracaat ettiğim raporu, Erciyes Üniversitemizin verilerini gözden geçirmek adına bu program öncesinde bir kez daha dikkatle inceledim. Erciyes Üniversitemizin doktora mezun sayısı, öğrenci ve akademisyenlerin dahil oldukları ulusal ve uluslararası proje sayıları, başvurulan ve kabul edilen patent, faydalı model ve tasarım sayısı, TÜBİTAK ve YÖK bursu alan öğrenci sayısı, sosyal sorumluluk projeleri ve üniversiteye kazandırılan bağış miktarı gibi pek çok başlıkta üst sıralarda yer aldığını memnuniyetle müşahede ettim. Ayrıca Times Higher Education (THE) tarafından açıklanan İklim Eylem Endeksi’nde Erciyes Üniversitesi ülkemizden en üst sırada yer alan üniversite olmuş, dünya sıralamasında ise 100’üncü sırada yer almıştır. Bu fevkalade önemli bir başarıdır. Yine THE tarafından açıklanan Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Yaşam Endekslerinde de üniversitemiz üst sıralarda kendine yer bulmuştur. Bunların dışında GreenMetric Yeşil ve Çevreci Üniversite Endeksi’nde de Erciyes Üniversitemiz tüm üniversitelerimiz arasında 3’ncü sırada yer alarak yine önemli bir başarı elde etmiştir. Bu veriler, özellikle son dönemde üzerinde hassasiyetle durduğumuz sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlılık konularında üniversitemizin oldukça büyük bir mesafe katettiğini göstermesi bakımından memnuniyet vericidir” ifadelerini kullandı.

    “Kurumlarımızın kalite süreçlerini tamamlayarak, akademik standartlarını dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz”

    Prof. Dr. Özvar, kurumların kalite süreçlerini tamamlayıp, dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedeflediklerini söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti:
    “Erciyes Üniversitemizin bütün bu başlıklardaki performansını büyük bir dikkatle ele alması, geliştirmeye açık başlıkları tespit etmesi ve bunlar üzerinde hassasiyetle çalışması fevkalade önem arz etmektedir. Bu şekilde önümüzdeki dönemde çok daha iyi sonuçlar elde edilebilmesi mümkün olacaktır. Sadece bir örnek olarak Erciyes Üniversitemizin uluslararası üniversite sıralamalarında daha üst sıralarda kendine yer bulacak bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda bu konuda daha iyi neticeler alacağımıza inanıyorum. Yükseköğretimde erişilebilir ve kapsayıcılık başlığı altında ele aldığımız ilk stratejik hedefimizin özünü; ülkemizin tüm kesimleri için nitelikli yükseköğretime adil erişimi sağlama anlayışı oluşturmaktadır. Mevcut durumda her yıl 1 milyonu aşan üniversite kontenjanıyla yeni öğrencilerimiz için yükseköğrenim imkânı sunuyoruz. Ayrıca şehit-gazi yakınları, depremzedeler ve 34 yaş üstü kadınlar için genel kontenjanlar dışında fazladan kontenjan tahsis ediyor, engelli vatandaşlarımız için üniversite hayatını kolaylaştırıcı önemli tedbirleri hayata geçiriyoruz. İkinci stratejik hedefimiz yükseköğretimde araştırma ve yenilikçiliğe ilişkindir. Burada hedefimiz Türkiye’yi küresel etkiye sahip bir araştırma ve yenilik merkezi haline getirmektir. Araştırma Üniversiteleri Programı dahil ihtisaslaşma ve misyon farklılaşması odaklı programlarımız ve uyguladığımız destek programları bu amaca hizmet etmektedir. Yükseköğretim sistemimiz için belirlediğimiz üçüncü bir stratejik hedef; yükseköğretimde kalite, üretkenlik ve mükemmelliğin sağlanmasına ilişkindir. Bununla ilgili olarak yükseköğretim kurumlarımızın kalite süreçlerini tamamlamayı, akademik standartlarını ve çıktılarını dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz. Kurumsal akreditasyonların yanında üniversitelerimizde program akreditasyonlarını güçlü bir şekilde teşvik ediyor ve destekliyoruz. Bu anlayışımızın bir tezahürü olarak doktora programı açmak üzere başvuran üniversitelerimize akredite programa sahip olma şartı getirmiş bulunuyoruz. Benzer şekilde önümüzdeki dönemde fakülte, yüksekokul, enstitü, araştırma ve uygulama merkezi gibi birimlerin kurulmasını da akreditasyon şartına bağlamak üzere Kurulumuzca bir çalışma yürütülmektedir. Yükseköğretim sistemimizde belirlediğimiz 4’ncü stratejik hedef uluslararasılaşmadır. Türk yükseköğretimini bölgesel ve küresel ölçekte akademik ve öğrenim hareketliliğinin ve etkileşiminin odaklarından biri haline getirmek, uluslararasılaşma hedefimizin temelini oluşturmaktadır. Bugün ülkemizde yaklaşık 340 bin uluslararası öğrenci öğrenim görmektedir. Bu bakımdan Türkiye en fazla uluslararası öğrenciye sahip olma bakımından dünyada ilk 10 ülke arasında yer almaktadır. Bu sayıyı 2024-2028 stratejik hedeflerimiz dahilinde 500 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu noktada Kayseri’nin ve Erciyes Üniversitemizin de çok ciddi bir potansiyele sahip olduğuna inanıyorum. Son dönemde uluslararasılaşma bağlamında attığımız önemli adımlardan biri de üniversite iş birliklerini sınır ötesi ortaklıklara varacak şekilde genişletmek olmuştur. Bu yıl Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi öğretime başlamış bulunuyor. Türk üniversitelerinin güçlü oldukları alanlarda yurt dışında program açması esasına dayanan bu projeye çok büyük önem atfediyoruz. Yine kısa bir süre önce Kazakistan’la yaptığımız bir anlaşmayla Pedagoji Üniversitesinde Gazi Üniversitemizin bir program açması kararını aldık. Bu hafta Mısır’a gerçekleştirdiğimiz ziyarette de bir Türkiye-Mısır Üniversitesinin kurulmasına yönelik mutabakata varmış bulunuyoruz. Çok sayıda ülkeyle benzeri projeler üzerinde çalışıyoruz. Kısa süre içinde bunların somut neticelerini inşallah hep beraber göreceğiz. Bütün bu çabalar yükseköğretim sistemimizin uluslararası alandaki görünürlüğünü ve etkisini önemli ölçüde artıracak kıymetli girişimlerdir.”

    “İklim Dostu Kampüs Projesi ile karbon ayak izini azaltmayı hedefliyoruz”

    20 üniversitede yapay zeka ve dijital tabanlı 73 program açtıklarını söyleyen Özvar, “Yükseköğretimimize ilişkin 5’inci başlık ‘istihdama duyarlılık ve hayat boyu öğrenme’ olarak belirlenmiştir. Buradaki hedefimizin özünü yükseköğretim programlarına istihdama duyarlı ve sektörle sürekli etkileşimli bir biçim vermek; sürekli öğrenme ve uyum kültürünü geliştirmek ve yaymak oluşturmaktadır. Yükseköğretimde istihdamla ilişkisi azalan programları kademeli olarak sistem dışına çıkarırken, ülkemizin her alanda ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirecek programlara ağırlık veriyoruz. Bu anlayışın bir yansıması olarak, bu yıl 20 üniversitemizde yapay zekâ ve dijital tabanlı 73 yeni program açmış bulunuyoruz. Yine sektörlerin ihtiyaçlarına cevap vermek ve istihdam odaklı bir eğitim imkanı sunmak adına OSB-MYO programımızı genişletiyoruz. Bu çabalarımız önümüzdeki dönemde artarak devam edecektir. Yükseköğretim Kurulu olarak son dönemde üzerinde en fazla durduğumuz başlıklar arasında ‘yeşil ve dijital beceriler’ yer almaktadır. Yeşil beceriler konusunda bilinçli bir gençlik yetiştirmek, üniversitelerimizin daha yeşil, daha verimli ve daha fazla sosyal sorumluk üstlenen kampüslere sahip olmasını desteklemek adına Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Projesi’ni hayata geçirmiş bulunuyoruz. İlk etapta 11 üniversite kampüsümüz bu projede yer almıştır. Bu projeyle kampüslerimizde enerji verimliliğini artırmayı, su kaynaklarını korunmayı, atık idaresini optimize etmeyi ve karbon ayak izini azaltmayı hedefliyoruz. Bu hedefleri gerçekleştirmek için kaynakların etkin kullanımını, maliyetleri düşürmeyi ve yenilenebilir enerji kaynaklarını çeşitlendirmeyi öne çıkarıyoruz. Sözlerime son verirken, nazik davetleri ve misafirperverlikleri için Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun hocamıza teşekkür eder, 2024-2025 Akademik Yılı’nın öğrencilerimize, akademisyenlerimize ve idari personelimize hayırlı olmasını dilerim” dedi.

    ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun da, “Bizler burada bir araya gelerek birçok farklı proje ve fikirlerde istişare ediyoruz. Ben bunun da ülkemizin gelişimi için, üniversitemizin daha iyi noktalara gitmesi için önemli katkılar sağladığını düşünüyorum. Belediye başkanlarımız gerçekten ne zaman bir ihtiyacımız olsa her daim yanımızdalar. Bu da üniversitenin marka değerini her geçen gün arttırarak devam ettirmektedir. Ben üniversitemizin açılış programına teşriflerinizden dolayı çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ise, “Gerçekten adeta bu şehre hizmet etmek için herkes üzerine düşenden fazlasını yapıyor ve yarışıyor. O anlamda da çok şükür bir cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Bu dayanışma içerisinde diyoruz ki gelin Kayseri’mizi görün. Ben her birinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi.

    Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de, “Bugün YÖK Başkanımızın ziyaretinde de gördük ki Erciyes Üniversitesi ve Kayseri’ye karşı çok farklı bir sevgisi ve ilgisi var. Bizim anlatacağımız şeyleri bizden çok önce kendisi biliyordu. Ben YÖK Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Kayseri sizi seviyor başkanım. Bu duygularla herkese saygılarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
    Program plaket takdimi ile sona erdi. Programa Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, protokol üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.