Kategori: Eğitim

  • Öğretmene saldırı, geleceğe saldırıdır

    Öğretmene saldırı, geleceğe saldırıdır

    Orhangazi’deki Eğitim Sendikaları, Erenler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Aysel Bağın’ın saldırıya uğramasına tepki gösterdi. Olay sonrasında adli soruşturma devam ederken, Okul önünde bir araya gelen Türk Eğitim Sen, Eğitim Bir-Sen, Eğitim Sen, Eğitim İş ve Eğitimin Gücü Sendikaları temsilcileri bir araya gelerek yaşanan olaya tepki gösterdi.
    Yetkililerin daha ciddi tedbir almasını bekliyoruz
    Okul önünde bir araya gelen sendikalar adına açıklama yapan Türk Eğitim Sen Bursa 2.Nolu Şube Başkanı Fatih Gümüş, “Eğitim-öğretim yılının henüz başında bir öğrencinin ablası tarafından darp edilen müdürümüzün yanında olduğumuzu belirtmek ve bu çirkin saldırıyı kınamak için bir arada olduklarını belirterek, değerli okul müdürümüze yönelik bu saldırı aslında bütün eğitim camiamıza ve geleceğe yapılmış bir saldırıdır. Bu saldırı kamu görevlilerini sistemli bir şekilde itibarsızlaştırma çalışmalarının bir sonucudur. Bütün yetkilileri artık daha ciddi tedbir alma konusunda harekete geçmeye davet ediyoruz” dedi.

    Gümüş konuşmasını şöyle sürdürdü;

    “Son yıllarda üzülerek şahit oluyoruz ki, öğretmene şiddet vakaları artık sıradanlaşmış üçüncü sayfa haberleri arasına girmiş durumdadır ifadelerine yer veren Fatih Gümüş, gün geçmiyor ki öğrenci ya da veli tarafından sözlü ya da fiziki şiddete maruz kalan bir öğretmen haberiyle karşılaşmayalım. Öğretmenlerimizin motivasyonuna, itibarına ve hatta canına kasteden şiddet vakaları, artık eğitim hayatımızın en hayati problemlerinden birisi haline gelmiştir. Şiddet vakaları konusunda önleyici ve caydırıcı tedbirleri içeren mevzuat düzenlemeleri zaman kaybedilmeksizin hayata geçirilmelidir. Psikolojik danışmanlık hizmetlerinin etkin hale getirilmesi, disiplin yönetmeliklerinin yetersizliklerinin giderilmesi, okullarda güvenlik önlemlerinin alınması vs. gibi düzenlemeler zaman kaybetmeden yapılmalıdır. Öğretmene verilen değer hususunda öğrenci ve ailelerin bilgilendirilmesi, öğretmene şiddet vakalarının önünün alınması anlamında gözden kaçırılmaması gereken hususların başında gelmelidir.”
  • “Çocuğunuzun boğazından tasarruf yapmak, gerekli mi?”

    “Çocuğunuzun boğazından tasarruf yapmak, gerekli mi?”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay’ı sendika genel merkezinde bugün ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’na CHP Genel Başkan Yardımcıları Lale Karabıyık ve Hasan Efe Uyar ile CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir eşlik etti. Kılıçdaroğlu, eğitimde yaşanan sorunlar ve çocukların beslenme hakkına ilişkin açıklama yaptı.

    Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

    “OKULA GİDEN ÇOCUKLARIMIZIN BESLENMESİ GEREKİYOR”

    “Benim açımdan bu ziyaret son derece önemli. Bir eğitim kurumunu bir sendikayı ziyaret etmek, onların yaşadıkları sorunları dinlemek onların çözüm önerilerini dinlemek keşke her siyasetçinin duyduğu bir kararlı bir şekilde geldiği, dinlediği ve çözüm ürettiği bir sürece dönüşsün siyaset kurumu. Fakat, maalesef yaşadığımız süreçte eğitimin göz ardı edildiğini hepimiz biliyoruz ve görüyoruz.

    Başkan konuşmasında eğitimin bir milli güvenlik sorununa dönüştüğünü ifade etti. Zaten Bakanlığın isminde Milli Eğitim Bakanlığı yazıyor. Eğitimin milli olması gerektiğini ifade ediyor. Eğer eğitim, milli olmaktan çıkarsa yani Türkiye’yi çağdaş uygarlığı yakalamak için hedeflediği bir eğitim olmazsa Türkiye doğal olarak çağdaşlarından kopacaktır ve geriye düşecektir. Osmanlı’nın içinde bulunduğu tablo da maalesef buydu. Dolayısıyla bu gerçekliği hepimizin bir şekliyle görmesi lazım.

    Okula giden çocuklarımızın beslenmesi gerekiyor. İyi bir eğitim almaları gerekiyor. Sorgulayıcı bir eğitim almaları gerekiyor. Laik bir eğitim aslında çağdaş bir eğitimdir. Aksi halde eğitim sistemi çökerse bir ülke gelecek açısından ciddi zaaflara uğrayabilir. Bir ülkeyi geri bıraktırmak istiyorsanız yapacağınız tek şey var: Eğitim sistemini bozmak. Bugün yaşadığımız tablo maalesef bu.

    “ÇOCUKLARIN BOĞAZINDAN TASARRUF YAPAN İKTİDARA OY VERMEK, DEVLETİ FELAKETE SÜRÜKLEMEKTİR”

    Okula giden evlatlarımız var. 2023-2024 eğitim öğretim yılında geçici süreyle çocuklara ücretsiz okul yemeği projesini lafa kaldırıyorlar. Birinci soru şu: Bu soruyu ben, evlatları okula giden ve Ak Parti’ye ve MHP’ye oy veren annelere soruyorum: Çocuğunuzun boğazından tasarruf yapmak ülkenin kalkınması için gerekli mi? Ahlaki midir değil midir? Bu çocukların beslenme hakkı var ve beslenme hakkının kaynağı da vergiler. Ama bizim yani CHP’nin gerek Plan Bütçe Komisyonu’nda gerek TBMM’de evlatlarımıza bir seferlik yiyecek verilsin diye verdiğimiz önergeyi AKP ve MHP milletvekilleri reddetti. 2023-2024 eğitim öğretim yılında deprem bölgesi hariç yemek vermeyeceğiz dediler. Ne için? Tasarruf yapacağız. Tasarruf yapacaksan saraydan yap kardeşim. Çeteler var devleti kene gibi soyanlar. Soyanlardan vergi alırsın yeteri kadar. Çocukların boğazından tasarruf yapan iktidara oy vermek, devleti felakete sürüklemektir. Milli eğitim bu kadar önemlidir.

    “TÜRKİYE’DE YETERSİZ BESLENME NEDENİYLE 1 MİLYON 251 BİN 285 ÇOCUK BODURLUK SORUNU YAŞIYOR. MİLLİ EĞİTİM BAKANI BUNU BİLİYOR MU ACABA?”

    TÜİK’e göre 7 milyon 600 bin çocuğumuz dengeli beslenmiyor. Toplam çocuk sayımız 22 milyon 738 bin 300 bunun yüzde 33,7’si 7 milyon 662 bin 807 evladımız, maddi yoksulluk çektiği için yeteri kadar beslenemiyor. Türkiye’yi bu ayıptan kurtaracak olan sorunu çözecek olan bu siyasal iktidar ama yapmıyor. Birleşmiş Milletler’in 2023 sürdürülebilir kalkınma raporu var. O raporda şöyle diyor: Türkiye’de yetersiz beslenme nedeniyle 1 milyon 251 bin 285 çocuk bodurluk sorunu yaşıyor. Milli Eğitim Bakanı bunu biliyor mu acaba? Saray ve avanesi bunu biliyor mu acaba? Türkiye’nin dokularına iniyor musunuz?

    “MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI, MİLLİ OLMA VASFINI YİTİRMİŞTİR”

    Açık ve net… Üç temel soruna değineyim. Bir, özellikle son 20 yılda Milli Eğitim Bakanlığı, milli olma vasfını yitirmiştir. İkinci konumuz, Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim sistemini çağdaşlıktan ve bilimsellikten çıkararak ideolojik bir çatışma alanına dönüştürmüştür. Üçüncüsü, Türk eğitim sisteminin son 20 yılda yaşadığı en temel sorun, liyakatsizliğin kurumsallaştırılmasıdır. Bu üç temel sorunu bünyesinde taşıyan bir Milli Eğitim Bakanlığı ülkenin sorunlarını çözecek evlatlar yetiştiremez. Tam tersine Milli Eğitim Bakanlığı şu anda Türkiye’deki en temel sorunların kaynağıdır.

    “21. YÜZYILIN TÜRKİYE’SİNDE ÜÇ MİLYONU AŞKIN EVLADIMIZ İNTERNETE ERİŞEMİYOR”

    21.yüzyılın Türkiye’sinde üç milyonu aşkın evladımız internete erişemiyor. 57 bin 340 acil derslik yapılması lazım. Deprem öncesi rakam bu şimdi bu rakam daha da büyüdü. Başka bir ayıp, kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen… Öğretmen öğretmendir ya. Öğretmenin kadrolusu gayet doğaldır. Ücretli, sözleşmeli öğretmen ne oluyor? Ayrıca cumhuriyetin 100. yılında seçim meydanlarında söz vermiştim 100 bin öğretmen ataması yapacağız diye. Aslında 100 binden fazla öğretmen açığımız var. İşin gerçeğini düşünürseniz. Ama bu gerçekleşmedi. 100 bin öğretmenin cumhuriyetin 100. yılında atanması lazım. Bu çağrıyı da bütün anneler, öğretmenler 85 milyon adına yapıyorum. Hijyen koşulları çok kötü bunun düzelmesi lazım. 60 bin kişilik yardımcı hizmet kadrosunun atanması lazım. Bir garabetten daha söz ederek sözlerimi bitireyim. Eğitim hizmetleri ödeneği veriliyor öğretmenlere her yıl. 2022’de öğretmenlere verilen ödenek, 1314 liraydı. Bir yıl sonra verilen eğitim ödeneğiyse 1314 liradan 1389 liraya çıkarılmış vaziyette. Yani 75 lira artırılmış.

    “SİYASİ MEŞRUİYETİ OLMAYAN BİR İKTİDARIN ÜLKENİN SORUNLARINI ÇÖZEMEYECEĞİNİ BİLİYORUZ”

    Var olan siyasal iktidarın ahlaki ve siyasi meşruiyetinin olmadığını söylemiştim. Ahlaki ve siyasi meşruiyeti olmayan bir iktidarın ülkenin sorunlarını çözemeyeceğini biliyoruz. Neden ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur? Ben mülakatı kaldıracağım deyip seçim vaadinde bulunan bir kişi, seçimi kazandıktan sonra ‘ne mülakatı, mülakat gibi mülakat yapacağız’ diyorlar şimdi. Bu ne anlama geliyor? Yani geçmişte yaptığımız mülakatlar da aslında mülakat değildi. Yani bu da bir anlamda başka bir itiraf.”

    “SANIYORLAR Kİ BİZ BİR DAVA AÇARIZ KEMAL KILIÇDAROĞLU KORKAR VE SUSAR. SİZ BENİ TANIMIYORSUNUZ”

    Kılıçdaroğlu, dokunulmazlığının kalkması üzerine kendisinin 7 Mart 2024 tarihinde ‘sanık’ olarak duruşmaya çağrılmasına ilişkin kendisine davetiye çıkarılması ve hakkında siyasi yasak da talep edilmesiyle ilgili soru üzerine şu yanıtı verdi:

    “Davayı açan da açma talimatı veren de Kemal Kılıçdaroğlu’nu tanımıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu, haksızlığa boyun eğecek bir adam değildir. Kemal Kılıçdaroğlu, rüşvet alanların takipçisidir. Kemal Kılıçdaroğlu’nu toplumun tanımasının nedeni, yolsuzluk dosyaları konusunda verdiği mücadeledir. Bugünkü TBMM gazi Meclis değildir. Bugünkü TBMM, AKP ve MHP’nin oylarıyla yolsuzluk dosyalarını kapatan bir Meclis’tir. Onlar sanıyorlar ki biz bir dava açarız Kemal Kılıçdaroğlu korkar ve susar. Siz beni tanımıyorsunuz. Benim verilmeyecek hesabım yoktur ama onların verilmeyecek çok hesabı olduğu için susturmaya çalışıyorlar. Cesaretleri varsa yürekleri varsa olayı getirirler TBMM’ye yeniden tartışırız. 17-25’in ne olduğunu devletin nasıl soyulduğunu, nasıl paraları götürdüğünü… Yahu bu adamlarda ahlak ve erdem yok yahu. Trump dedi ki ‘Senin mal varlığını araştırırım’ dedi. Tık yok. ‘Benim verilmeyecek bir hesabım yok’ diye bir cümle kuramadı. O nedenle beni tanımıyorlar. 85 milyon vatandaşıma sesleniyorum, hiç ama hiç çekinmeyiniz ve korkmayınız. Yolsuzlukların üzerine tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerin üzerine kararlılıkla gidecek bir kardeşiniz var. Yani adı, Kemal Kılıçdaroğlu. Kararlılıkla gideceğim.”

    “BİR SİYASİ PARTİNİN ALDIĞI KARARI BİZ SAYGI İLE KARŞILAYACAĞIZ”

    Kılıçdaroğlu, bir basın mensubunun İYİ Parti Genel İdare Kurulu’nun İstanbul ve Ankara dahil 81 ilde belediye başkanı adayı çıkaracaklarına ilişkin kararını sorması üzerine şu yanıtı verdi:

    “Bir siyasi partinin aldığı kararı biz saygı ile karşılayacağız. Bir siyasi parti diyor ki biz bağımsız olarak seçimlere gireceğiz diyor. Saygı ile karşılayacağız. Genel seçimlerden sonra kurduğumuz ittifak zaten bitti, bunu daha önce de söyledik. İttifak ne dönemlerde olur? Seçim dönemlerinde olur ittifak. Biz daha önce ittifakın daha uzun süreli olmasını temel nedeni neydi? İktidara geldiğimizde neler yapacağımız konusunda ortak mutabakat metnini hazırlamaktı. Onu yaptık. Yani, iktidara geldiğimizde ne yapacağız? Ekonomiyi ne yapacağız? Sağlıkta, eğitimde ne yapacağız? Dış politikada ne yapacağız? İktidar olduktan sonra bunları tartışmak yerine iktidar olmadan önce bütün bu tartışmaları yapmak ve iktidar olduktan sonra da süratle Türkiye’yi düzlüğe çıkarmak için. O yüzden o ittifak süreci uzun sürdü.”

    “YARIN ÖZGÜR BEY ADAYLIĞINI İLAN EDECEK”

    Başka bir basın mensubunun CHP Grup Başkanı Özgür Özel’in partisinin genel başkanlığına aday olacağı iddiasına ilişkin kendisine yöneltilen soruya Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

    “Gayet güzel arkadaşlar. CHP, diğer partiler gibi değildir arkadaşlar. CHP’de her üyenin genel başkan olma hakkı vardır. Bütün kurultaylarımızda, benden öncesi kurultaylarla dahil çok sayıda genel başkan adayı çıkmıştır. Demokratik yollarla adaylıklarını ilan ederler. Adaylıklarını ilan ettiği için biz onları genel merkezimizde gerekli yerleri tahsis ederiz. Gerekli ikramı sağlarız. Yarın Özgür Bey adaylığını ilan edecek. Daha sonra bir başka arkadaşımız İstanbul’dan, bir mektup yazmış ‘Ben de adaylığımı genel merkez ilan edebilir miyim’ diye. Hemen yanıt verdik, elbette. Genel merkezde adaylığınızı ilan edebilirsiniz diye. Cumhuriyet Halk Partisi demek, demokrasi demek. Cumhuriyet Halk Partisi demek, hak hukuk adalet demektir. Cumhuriyet Halk Partisi demek geleceği inşa etmek demektir. Cumhuriyet Halk Partisi kavgaların partisi değil ki… Böyle ‘Hayır sen olamazsın, ben olurum. O zaman ben senin ayağını kaydırırım’ gibi bir düşüncemiz asla yok. Herkes özgürce genel başkan adayı olur ve özgürce yarışır. Sonuçta delegelerimiz karar verecekler, biz ona saygı gösteririz.’

    “SİYASİ MEŞRUİYETİ OLMAYAN BİR SİYASİ PARTİ İLE HANGİ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE OTURACAKSINIZ”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Yeni anayasa hazırlıklarımız son hız devam ediyor’ açıklamasına ilişkin soruya ise Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

    “Siyasi meşruiyeti olmayan bir siyasi parti ile hangi Anayasa değişikliğine oturacaksınız? Önce şunu söyleyecekler, ‘Seçim meydanlarında söylediğimiz yalanlar için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından özür diliyoruz. Mülakat birincisi… Bunları söyledik ama montaj videolar yaptık, haksızlık yaptık, ahlaksızlık yaptık, erdemsizlik yaptık özür diliyoruz. Bu özürlerimizi kabul ederseniz buyurun gelin, güzel bir Anayasa yapalım’…”

    “ALLAH AŞKINA ERDOĞAN’IN KAPASİTESİ NEDİR ANAYASA KONUSUNDA KONUŞUYOR”

    Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında “Milletin çeşitliliği” sözünü kullanması ile ilgili sorulan soruya ise şu yanıtı verdi:

    “Allah aşkına Erdoğan’ın kapasitesi nedir Anayasa konusunda konuşuyor. Promtere bakmadan iki cümle kurabilir mi? Anayasa yapacakmış, bugüne kadar kaç tane Anayasa yaptı? Memleketi ne hale getirdiğini gördü. Anayasa bir uzlaşma belgeleridir. Anayasa, sabah öğle akşam değiştirilecek belgeler değildir. Önce Anayasa nedir, bir öğrenmesi lazım. Kaç tane Anayasa hukukçusu ile yan yana gelip de onları dinledi. Türkiye’nin saygın hukukçuları var, kaçını dinledi? Birisi getirip bir kağıt koyuyor önüne ya da promptere bir metin yazıyor, ‘oku’ diyorlar o da okuyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti; akılla yönetilir, promterle yönetilmez. Akılla yönetilir, bilgi ile yönetilir, ahlakla yönetilir, devletle yönetilir. Adalet var mı bu ülkede?

    “UYUŞTURUCU BARONLARI İLE BUNLAR MÜCADELE EDEMEZLER. ÇÜNKÜ SARAY ENGEL OLUR”

    Tutuklanan çete lideri (Ayhan) Bora Kaplan hakkında ise Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

    “En son yakalanan mafya lideri ne diyor? ‘Yurt dışındaki kara paramı kanun çıktı, getirdim’ diyor. Aylardır söylüyorum, mafyanın, uyuşturucu baronlarının yurt dışındaki kara paralarını Türkiye’ye getirdiniz, şimdi de uyuşturucu baronları da Türkiye’ye geliyor. Ne oluyor peki? Hakkında soruşturma, kovuşturma açılamaz diye kanun maddesi var. Bakın, uyuşturucu parası dolayısıyla soruşturma açılamayacak. Uyuşturucu baronları ile bunlar mücadele edemezler. Çünkü saray engel olur.”

    ÖZBAY: “EĞİTİMİN EĞİTİMCİLERİN SORUNUNU DİNLEYİP BİRLİKTE ÇÖZÜM ÜRETME İRADESİNİ BİZLERLE PAYLAŞTIĞI İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM”

    Kadem Özbay ise şunları söyledi:

    “Sayın Başkan’a ziyaretleri için teşekkür ediyoruz. Ülkenin birincil meselesi, olması gereken eğitimi hem partisinin hem de şahsının birincil meselesi olarak gördüğü, eğitimin eğitimcilerin sorununu dinleyip birlikte çözüm üretme iradesini bizlerle paylaştığı için çok teşekkür ediyorum. Tabii ki eğitim, bir ülkenin geleceği. Ancak maalesef ki geleceğimizle ilgili çok umutsuz bir tablo içerisinde olduğumuzu, eğitim emekçilerimizin öğrencilerimizin sorunlarını paylaştık. Neler yapabileceğimizi, neler yapmamız gerektiğini konuştuk. Dünyada başöğretmen unvanlı tek lider olan Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ülkede öğretmenlerin maaşlarıyla ev kiralarını ödeyemediği, eğitim çalışanlarının insanca yaşayacak koşuldan çok uzak kaldığı, hem mesleki tükenmişliklerini hem ekonomik tükenmişliklerini ifade ettik.

    “ÇOCUKLARIN OKULLARDA AÇ VE SUSUZ OLDUKLARINI, BİR ÖĞÜN BESLENME HAKKININ BİLE SAĞLANMADIĞINI GÖRDÜK”

    Bugün başta büyükşehirler olmak üzere öğretmenlerimizin artık oralarda kalmak istemediğini gördük ve en önemlisi geleceğimiz olan çocukların okullarda aç ve susuz olduklarını, bir öğün beslenme hakkının bile sağlanmadığını gördük. Seçimden önce okul öncesine yemek vereceğiz diyen siyasi iktidarın ve bunu seçim propagandası yapan siyasi iktidarın seçimden sonra bu sözünü unuttuğunu ne okul öncesinde ne de devamında yemek verilmediğini, eğitimin tam da milli güvenlik meselesi olduğunu, çükü çocuklarımızın okulda aç ve susuz bırakan eğitimin başat aktörleri öğretmenleri ve eğitimcileri açlığa sefalete mahkum eden bu anlayış, aslında ülkenin geleceğine de ne kadar yoksul baktığını gösteriyor.

    “24 KASIMDA İŞ BIRAKACAĞIZ”

    Osmanlının çöküşünde eğitimdeki farklı farklı ikili, üçlü eğitim modelinin çöküşü hazırladığın söylemiştik. Bugün Türkiye’de de eğitim adeta üçlü bir hal almış durumda. Birinde çağdaşlıktan uzaklaşmış bir eğitime mahkum edilen yoksul kalmış halkın çocukları diğerinde tamamen velilerin sırtına yüklenmiş bir eğitim yükü diğerinde de kendi çocuklarını kurtaran varlıklı aileler… O nedenle eğitimde, öğretim birliğinin sağlamanın gerekliliğini ifade ettik. Eylemliliğimizi paylaştık sayın başkanla. Kasım ayının içerisinde bölgesel eylemleri yapacağımızı, her ayın 15 ‘inde maaş bordrolarımızla kamuoyunda yaşadıklarımızı paylaşacağımızı ve 24 Kasım’da iş bırakacağız ve 25 Kasım’da da büyük Ankara buluşmasını gerçekleştireceğiz.”

  • “Susan herkese yazıklar olsun”

    “Susan herkese yazıklar olsun”

    CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İş) Genel Merkezi’ni ziyaret ederek Genel Başkan Kadem Özbay ile görüştü. Kılıçdaroğlu, ziyaretinin ardından X (Twitter) hesabından yaptığı açıklamada; “Bugün Eğitim-İş Sendikasını ziyaret ettim. Bir ülkenin öncelikli meselesi, kendi evlatlarıdır. Ancak Saray İktidarı geleceğimizi yok etmek için, elinden geleni ardına koymuyor; gözünü kırpmadan çocuklarımızı heba ediyor” ifadelerini kullandı.

    CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklaması şöyle:

    “SİZDE AHLAK, VİCDAN NAMINA HİÇBİR ŞEY KALMADI MI

    Millî Eğitim Bakanlığı 08 Eylül 2023’te bir genelge yayımlayarak, Ücretsiz Okul Yemeği Projesinin geçici süreyle durdurulduğunu ilan etti. Erdoğan’a sormak isterim, tasarruf edecek başka bir şey kalmadı mı? Kendi Sağlık Bakanın ‘Çocuklarımızın 3 ana ve en az 2 ara öğünle beslenmeleri gerekir’ diyor, hadi muhalefeti geçtik, kendi bakanını da mı dinlemiyorsun? TÜİK ‘7 milyon 662 bin 807 çocuğumuz dengeli beslenemiyor’ diyor, bunu da mı duymuyorsun? Sarayındaki şatafattan, beslemelerinden, 5’li çetelerinin ballı ihalelerinden tasarruf ettin de sıra evlatlarımızın boğazına mı geldi? Sizde ahlak, vicdan namına hiçbir şey kalmadı mı?

    SUSAN HERKESE YAZIKLAR OLSUN

    Birleşmiş Milletler ‘Türkiye’de yetersiz beslenme nedeniyle 1 milyon 251 bin 285 çocuğun bodurluk sorunu yaşadığını’ söylüyor. Böyle bir ekonomik krizde, elde bu veriler varken, evlatlarımızı neden açlığa mahkum ediyorsun? Üstelik muhalefetin, yoksul ailelerin feryadını duyarak, TBMM’de ‘1 öğün ücretsiz yemek’ önergesini reddediyorsun. Bu, tasarrufu çetelerden değil, evlatlarımızdan yapmak istediğinin kanıtıdır. Buna susan herkese yazıklar olsun.

    NE SİZ YOKSULLUĞA MAHKUMSUNUZ NE DE EVLATLARINIZ AÇLIĞI HAK EDİYOR

    Son 20 yılda Milli Eğitim Bakanlığı ‘milli’ olma vasfını tamamen yitirdi. Çağdaşlıktan ve bilimsellikten uzaklaşarak, sadece ideolojik kararlara imza atar hale geldi. Liyakatsizlik tümüyle kurumsallaştı. Oysa bakanlığın derdi ideolojik çatışma alanları yaratmak değil, 21. yüzyılda internete erişemeyen 3 milyonu aşkın evladımız olmalıydı. Atama bekleyen 100 bini aşkın öğretmen, 60 bini aşkın hizmet personeli olmalıydı. Bu ülkenin annelerine sesleniyorum: Ne siz yoksulluğa mahkumsunuz ne de evlatlarınız açlığı hak ediyor. Sarayın sizi yok saymasına, ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapmasına izin vermeyin.”

     

  • Eğitim yardımları için başvurular başlıyor

    Eğitim yardımları için başvurular başlıyor

    İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Umuteli Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği yöneticileri ve İnegöl Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü Hayriye Durmuş ile birlikte 2023-24 eğitim öğretim yılı eğitim yardımlarına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Lisans ve ön lisans eğitimini sürdüren bin öğrenciye Kasım ve Ocak aylarında iki taksit halinde toplamda 3 bin TL eğitim yardımı yapılacağı açıklandı. İlk ve ortaokul öğrencilerine de 600’er TL’lik kırtasiye çeki yardımı yapıldığını kaydeden Başkan Taban, toplamda yaklaşık 4 milyon eğitim yardımı gerçekleştirileceğini söyledi.

    TÜM ÖĞRENCİLERİMİZE GÜZEL BİR EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DİLİYORUM”

    Bugün 10.00’da encümen salonunda yapılan basın toplantısında konuya ilişkin bilgi veren Başkan Taban, şöyle konuştu: “Bugün eğitim yardımlarıyla ilgili duyurumuzu yapmak üzere bir araya geldik. Öğrencilerimize destek olabilmek, ailelerimizin yükünü hafifletebilmek adına çeşitli yardımlarda bulunuyoruz. Eğitim öğretim dönemi de başladı. Bu vesileyle ben tüm öğrencilerimize kolaylıklar diliyorum. Güzel bir eğitim öğretim yılı olmasını temenni ediyorum.”

    ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE 3 MİLYON TL

    “Eylül ayıyla birlikte bizler de yapacağımız yardımların başvurularını duyuruyoruz. Öğrencilerimiz de dijital platformlardan bunların başvurularını yaparak bizlere iletmiş oluyorlar. Bizler de genç kardeşlerimizin başarılı olmasını arzu ediyoruz. Onlar için kitaphaneler, kütüphaneler, spor alanları, teknolojik yeniliklere ulaşabilme ve teknik geziler gibi pek çok alanda çalışmamız var. Bugün de maddi desteklemeyle ilgili bir araya geldik. 18-29 Eylül tarihlerinde öğrencilerimiz üniversite eğitim yardımlarına başvuru yapabilecek. E-belediye sayfası üzerinden online olarak yapılacak bu başvurular. Sonuçları da yine aynı sayfa üzerinden öğrenecekler. Bu yıl da yine geçen sene olduğu gibi bin öğrencimize eğitim yardımlarımız olacak. Toplamda 3 milyon TL eğitim yardımı yapacağız.”

    YARDIM ALAN AİLELERİN ÇOCUKLARINA KIRTASİYE ÇEKİ

    “Umuteli’nden destek alan ailelerimizin ilk ve ortaokul öğrencilerine de desteklerimiz var. Bizlerden bu noktada hali hazırda yardım alan ailelerimizin ilk ve ortaöğretim öğrencilerine de toplamda yaklaşık 1 milyon TL’lik kırtasiye yardımı yapıyoruz. 1500 dolayında ailemiz var bu yardımı alan. Toplamda 4 milyon TL gibi bir eğitim yardımı yapmış oluyoruz.”

    ÖDEMELER KASIM-OCAK AYLARINDA YAPILACAK

    “Kaynaklarımızı fazlalaştırarak öğrencilerimize daha fazla destek olmak istiyoruz. Çünkü onların gerçekten çalışmak kadar bir takım maddi kaynaklara da ihtiyaçları olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla kaynaklarımızı arttırdıkça biz de bu rakamları kendilerine daha fazla ulaştırmak istiyoruz. Yapılan eğitim yardımlarını yılda iki defa olarak ödüyoruz. Başvurular sonrası Kasım ve Ocak aylarında öğrencilerimizin eğitim yardımları yatırılmış olacak.”

  • İMO Bursa Şubesi’nden, Setbaşı okulu açıklaması

    İMO Bursa Şubesi’nden, Setbaşı okulu açıklaması

    İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu kentteki binaların yapısal olarak güvenli olması, dolayısıyla kamu can güvenliğinin sağlanması için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, Setbaşı Okulu binasının güçlendirilmesine yönelik kamuoyunda yer alan olumsuz iddiaların araştıran, Şube Teknik Komisyonunca incelenmesi ve kamu yararı açısından değerlendirilmesi için çalışma başlatan İMO Bursa Şube Yönetim Kurulu konu ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi.

    Basın açıklaması şöyle:
    “İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi olarak, toplumun güvenliği ve refahını en üst düzeyde sağlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda, Setbaşı Okulu’nun yapısının güçlendirilmesine yönelik kamuoyunda yer alan olumsuz iddiaların üzerine araştırma yapma karanı aldık. 20 Haziran 2023 tarihinde, 16.01893 sayılı dilekçemizle, Setbaşı Okulu’nun güçlendirme projeleriyle ilgili olarak, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden gerekli bilgi ve belgelerin talebini resmi olarak ilettik. Bu talebimizin arkasındaki neden, medyada yer alan endişeler ve vahim iddialardı. Toplumumuzun güvende olması her şeyden önce gelir ve bu sebeple bu meseleyi yakından inceleme sorumluluğunu üstlendik. Ancak, 24 Temmuz 2023 tarihinde, 80244886 sayılı yazı ile aldığımız cevap, “projelerin bizimle paylaşılmayacağını ve gerekli kontrollerin yapıldığını” belirten bir yanıt içeriyordu. Bunun üzerine, bu önemli konuyu daha fazla anlamak ve çözüm aramak amacıyla Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yüz yüze bir görüşme talebinde bulunduk. İlk olarak sözlü olarak ilettiğimiz bu talep, 8 Ağustos 2023 tarihinde 16.02429 sayıyla yazılı olarak da iletilmiştir. Ancak ne yazık ki, bu tarih itibariyle bu görüşme talebimize herhangi bir dönüş yapılmamıştır.

    Proje bilgilerinin bizimle paylaşılmayacağı ve “gerekli kontrollerin yapıldığı” açıklaması, kamuoyunu tatmin etmekten çok uzaktır. Bu noktada, açıklık ve hesap verebilirlikten uzaklaşmak yerine, sorunları çözmek amacıyla işbirliği yapmanın daha doğru bir adım olacağı düşüncesindeyiz. Basında yer alan ve kamuoyuna yansıyan fotoğraflardan yaptığımız incelemede uygulamanın doğru yapılmadığı endişesini taşıyoruz. Yapılan tadilat, güçlendirme ve kat ilavesinin projelerini, kamuoyunun huzurunda tekrar talep ettiğimizi de vurgulamak isteriz. Bu konudaki hassasiyetimizin gereği olarak, bir akademik odanın toplumun iyiliği için bulunduğu, talebin olumsuz karşılanmasının doğru olmadığını düşünüyoruz. Aynı zamanda, daha önce Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden terminalin çöken çatısı ile ilgili projeleri istemiş ve alamamıştık. Kamuoyunu bilgilendirme ve haklarını korumakla yükümlü olan bir akademik oda olarak bu olayla arasındaki üzücü benzerliği de göz ardı etmemekteyiz. Kamuoyunun ve yetkililerin bu konuya duyarlılıkla yaklaşmasını ve gereken adımları atmalarını bekliyoruz.

    Kamuoyunun bilgisine sunarız ki, bu sürecin sonunda amacımız, toplumun güvenliği, çocuklarımızın güvenli yapılarda eğitim almaları ve eğitim ortamlarının güçlendirilmesidir. Her zaman olduğu gibi, güvenlik ve kalite standartlarının en üst düzeye çıkarılması için çaba göstermeye devam edeceğiz.”

  • Açık liseye geçiş şartları belirlendi

    Açık liseye geçiş şartları belirlendi

    Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), örgün eğitimden açık öğretim liselerine geçişleri sınırlandıran yönetmeliğin ardından, bu liselere geçişlere izin verilecek istisnai durumlarla ilgili usul ve esaslar belirlendi.

    MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Cengiz Mete, açık liseye geçişleri zorlaştıran yönetmeliğe ve hangi durumlarda geçiş yapılabileceğine ilişkin usul ve esasların yer aldığı genelgeye ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Mete; sınıf tekrarına kalanların, ikamet değişikliği sebebiyle aynı tür okul bulamayanların, milli sporcuların ve en az üç yıl lisanslı şekilde yarışmalara katılan sporcuların açık liseye geçebileceğini söyledi.

    Ayrıca, deprem bölgesindeki bazı il veya ilçelerdeki geçici barınma merkezlerinde ikamet eden ve taşıma yoluyla eğitim hizmeti alanların istemeleri durumunda açık liseye geçebileceği belirtildi.

    Buna göre, açık liseye geçiş için zaruri şartların belgelendirilmesi durumunda 15 Eylül ve 16 Ekim tarihleri arasında öğrencilerin yerleştirme ve nakil komisyonuna başvuru yapması gerekiyor.

  • Diş hekimi adaylarına beyaz önlük töreni

    Diş hekimi adaylarına beyaz önlük töreni

    Bu yıl 4. kez akademik takvimi başlatan BUÜ Diş Hekimliği Fakültesi, yeni öğrencileri için açılış ve beyaz önlük giyme töreni düzenledi. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde organize edilen törene Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alper Pampu, farklı fakültelerin dekanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler, hayırseverler, öğrenciler ve aileleri katıldı.

    Genç ve dinamik fakülte

    Açılış programında konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, genç ve dinamik bir fakülte oluşturduklarını söyledi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin Araştırma Üniversitesi vizyonu ile çalıştığına işaret eden Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Türkiye’deki 23 Araştırma Üniversitesi arasında yer alıyoruz. Üstlendiğimiz bu misyonun geliştirilmesi için de en genç ve en dinamik fakültelerimiz arasında bulunan Diş Hekimliği Fakültemize çok güveniyoruz. Üniversitemizi tercih eden yeni öğrencilerimiz, böylesine özel bir ortama gelmiş bulunuyor. Deneyimli bir akademik kadromuz var. Bu kadroyu daha da güçlendireceğiz. Fakültemizin inşaatı hayırseverlerin desteğiyle devam ediyor. Kısa süre içinde inşaatımızı bitireceğiz. Öğrencilerimize de burada hem pratik hem de teorik eğitim vermeye başlayacağız” açıklamasında bulundu.

    Diş Hekimliği Fakültesi gücümüze güç katacak

    Sağlık alanında eğitim-öğretim ve bilimsel çalışmalar yürüten üniversiteler arasında da özel bir yerde bulunduklarına işaret eden Rektör Yılmaz, Diş Hekimliği Fakültesi’nin sahip olduğu dinamizmle bu başarılara yenilerini ekleyeceğine inandıklarının altını çizdi. Yılmaz; “Yeni kurulmuş fakültelerin her zaman özel bir yeri vardır. Buradaki akademik ve bilimsel deneyimden iyi bir şekilde faydalanacaklarına ve ülkemizdeki değerli fakülteler arasında yer alacaklarına inanıyoruz. Öğrencilerimiz de fakültemizde iyi bir eğitim alacak ve değerli diş hekimleri olarak buradan mezun olacaklar. Hayırlı olmasını diliyor, tüm öğrencilerimize başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.

    3 aşamalı eğitim modeli uygulanacak

    Konuşmasına fakültenin açılış süreci ve devam eden eğitim-öğretim faaliyetlerini anlatarak başlayan Dekan Prof. Dr. Alper Pampu ise oluşturdukları nitelikli ders modelleri sayesinde büyük mesafeler kat ettiklerini belirtti. Kuruluş aşamasında sadece Türkiye’yi değil, dünyadaki en iyi 10 diş hekimliği fakültesini de incelediklerini açıklayan Prof. Dr. Alper Pampu; “Öğrencilerimizin eğitim alacağı 5 yıl içerisinde 3 aşamalı bir eğitim modeli uygulayacağız. İlk aşamada diş hekimliği alanında temel bilimler dersleri vereceğiz. Bu teorik aktarımlar, uygulama laboratuvarlarımızdaki pratik çalışmalarla desteklenecek ve öğrencilerimizin el becerileri geliştirilecek. İkinci aşamada ise öğrencilerimizin teorik dersleri devam ederken, gerçek hastalar üzerindeki klinik uygulamalara geçişleri göstereceğiz. Bu aşamada Bursa Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki kliniklerde yürütülecektir. Üçüncü aşamada da öğrencilerimiz tüm teorik dersleri tamamlamış olacak ve hasta pratiği yapacaklar. Son olarak öğrencilerimiz klinik uygulamaları yürütecek ve mesleğe hazır hale getirilecektir” dedi.

    Her zaman yanınızda olacağız

    Öğrencilere de seslenen Dekan Pampu; “Diş hekimliği mesleğini tercih ettiniz. İnanıyorum ki 5 yıllık eğitiminizin ardından sizleri bugünkü coşkuyla buradan uğurlayacağız. Dürüst, insan haklarına saygılı, etik değerlere bağlı ve mesleki manada donanımlı hekimler olacaksınız. Bu anlamda hocalarınız olarak her zaman yanınızda olacağız. Ailelerimize de seslenmek istiyorum. Gözünüz arkada kalmasın. Artık onlar da bizim birer evladımız. Yeni eğitim-öğretim dönemi hepimize hayırlı olsun” diye konuştu.
    Açılış töreninin ardından Bezmiâlem Vâkıf Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Doğan Dolanmaz tarafından öğrencilere ilk ders verildi. Dolanmaz, Dentofasiyal Deformitelerde Tedavi Yaklaşımları başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
    Program; fakülteye katkıda bulunanlara teşekkür belgelerinin takdimi, müzik dinletisi, beyaz önlük töreni ve beyaz önlük andının okunmasının ardından sona erdi.

  • BTÜ sanayi işbirliği

    BTÜ sanayi işbirliği

    Bursa Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen toplantıda, Türkiye’nin rekabet gücünü arttıracak yenilenebilir enerji, değerli madenler ve teknoloji geliştirme alanlarında geliştirilebilecek proje konuları ele alındı. Çalıştay öncesinde TENMAK Başkanı Prof. Dr. Abdulkadir Balıkçı ve BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar tarafından her iki kurum arasında yürütülecek ortak proje çalışmalarına yönelik iş birliği protokolü imzalandı.
    BTÜ olarak Ar-Ge yetkinliğinin arttırılması ve üniversite sanayi iş birliğinin güçlendirilmesi için çalıştıklarını dile getiren BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, “Sizlerin de bildiği gibi üniversitemiz bünyesinde bir ‘Proje Destek Ofisi’ kurduk. Burada proje yazma ve proje yönetimine destek olmakla birlikte TENMAK gibi panellerin de simülasyonunu yapıyoruz. Bu şekilde hem proje başvurularımızın hem de proje kabul oranlarımızın arttırılmasını hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Üniversite ve bölge bazında Ar-Ge kültürünün geliştirilmesine katkı sağlayacak çalışmalar yürüttüklerini aktaran Rektör Çağlar, “Sanayinin problemlerine çözüm sunan Ar-Ge ve doktora çalışmaları yapmak en büyük önceliğimiz. Bu anlamda üniversitemizi hem sanayii güçlendiren hem de sanayi ile güçlenen üniversite olarak tanımlayabiliriz” şeklinde konuştu.

    TENMAK Başkanı Prof. Dr. Abdulkadir Balıkçı, nükleer enerji, bor, nadir torak elementleri, teknoloji geliştirme alanlarında Türkiye’nin rekabet gücünü arttıracak ürün ve teknolojilerin geliştirilmesi amacıyla bilimsel çalışmaların yapılmasını teşvik edip desteklediklerini dile getirdiği konuşmasında; “Amacımız etkin olduğumuz alanlarla ilgili Türkiye’de gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetlerini yürütmek ve desteklemek. Üniversitelerle yakın iş birliği yaparak bu görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Sahip olduğu sanayii ve akademik potansiyeli ile Bursa önemli bir çalışma alanı. Buradaki akademik camia ve sanayi iş birliğinde anlamlı sonuçlar çıkacağına inanıyoruz. TENMAK olarak temel hedefimiz uygulamalı Ar-Ge ile sorunların çözüme kavuşturularak ülke ekonomisine ticari bir değer olarak kazandırılmasını ve ülkemiz teknolojik bilgi birikiminin arttırılmasını sağlamak. Genç bir üniversite olan Bursa Teknik Üniversitesi de güçlü akademik kadrosuyla kentin önemli bir dinamiği. Birlikte verimli çalışmalar gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz.” dedi.

    İki oturum halinde gerçekleşen çalıştay programının ilk oturumunda TENMAK Enstitü uzmanları tarafından BTÜ akademisyenlerine geliştirilebilecek proje konuları hakkında bilgilendirme sunumları gerçekleştirildi. Aralarında BOSCH, Ermaksan, KARSAN, VARAKA Kağıt, TR-BOR, ve BTSO’nun ilgili meslek komitelerinin de yer aldığı öğleden sonraki oturumda ise özel sektör temsilcileri ile akademisyenler bir araya gelerek Bursa ve Türkiye adına önem arz eden stratejik proje önerileri üzerine değerlendirmelerde bulundular.

  • Dündar’dan gençlere teknoloji vurgusu

    Dündar’dan gençlere teknoloji vurgusu

    Başkan Dündar, Gazi Anadolu Lisesi’nde bir araya geldiği öğrencilere hayata dair tavsiyelerde bulundu. Başarının sadece teorik eğitimi tamamlayıp üniversiteyi kazanmak olmadığı mesajını veren Başkan Dündar, “Önemli olan iyi bir insan olarak yetişip, vatana ve millete faydalı hizmetlerde bulunmak. Bunu yaptığımızda gerçek başarıya ulaşmış oluruz.” ifadelerini kullandı.

    Dündar: “Hiçbir şey çalışmaktan alıkoymasın

    Gençlerin kendilerini geliştirmeleri ve teknolojik yeniliklere açık olmaları tavsiyesinde bulunan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “İçinde bulunduğumuz dijital çağ, iki ucu keskin bıçak gibi. Teknolojiyi yerinde kullanacağız ama onun esiri olmayacağız. Özellikle sosyal medyaya fazla kapılmayın. Onlar bizi kullanmasın, gerektiğinde biz onları kullanalım. Bizi çalışmaktan alıkoyacak, tembelleştirip uyutacak ne varsa hepsinden uzak duralım. Teknolojinin bizi hedeflerimizden uzaklaştırmasına asla izin vermeyelim. Vaktimizi boşa harcamayalım. ” dedi.

    Osmangazi Belediyesi’nin şehrin birçok farklı noktasında bilgi evleri ve kütüphaneleri ile eğitim hizmeti verdiğini ifade eden Başkan Dündar, “Bu kütüphanelerimizin hepsinin dolu olduğunu görmek bizi mutlu ediyor. Demek ki; gençlerimiz okuyor, araştırıyor ve çalışıyor.

    Araştırırken de teknolojinin imkânlarından faydalanalım. Sosyal medyadaki bilgi kirliliğine de çok dikkat edelim. Gördüğümüz bir bilginin ciddi kaynaklarını çok iyi araştıralım. Bu şekilde hedefe doğru emin adımlarla yürürsek, başarıya ulaşmış oluruz.” diye konuştu.

  • YKS ek tercih süreci başladı

    YKS ek tercih süreci başladı

    Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından 1 Eylül 2023 tarihinde sona eren üniversite kayıt süresi içinde kayıt yaptırmayanlar ya da boş kalan kontenjanlar için YKS adaylarına verilen ikinci tercih dönemi ek yerleştirmeye ilişkin esaslar ve kontenjanların yer aldığı 2023-YKS Yükseköğretim Programları Ek Yerleştirme Kılavuzu’nu ön bilgilendirme amacıyla geçtiğimiz günlerde yayımlanmıştı. 2023-2024 öğretim yılı için yükseköğretim programlarına ek yerleştirme tercihleri saat 14.00 itibarıyla başladı.
    Adaylar, tercih yapma hakları bulunan tablolardan en fazla 24 tercih yapabilecek. Bu yıl 1 milyon 63 bin 807 aday, YKS 2023 birinci yerleştirmede herhangi bir yükseköğretim programına yerleşmişti.

    Toplam 162 bin 980 ek kontenjan için tercih yapılabilecek

    Öte yandan, verilen kayıt süresinin ardından herhangi bir yükseköğretim programına kaydolmayan aday ve boş kalan kontenjan sayısı da belli oldu. Buna göre, şehit ve gazi yakını, depremzede ile 34 yaş üstü kadın ek kontenjanları hariç tutulduğunda, bu yıl herhangi bir programa yerleşemeyen adaylar için 150 bin 119 ek kontenjan bulunuyor.
    Bunun yanında şehit ve gazi yakını ek kontenjanı 3 bin 236, depremzede ek kontenjanı 2 bin 621 ve 34 yaş üstü kadın kontenjanı 7 bin 4 olmak üzere 12 bin 861 ek kontenjan bulunuyor. Bu kontenjanlar dahil edildiğinde YKS için adaylar, verilen ikinci şans döneminde toplam 162 bin 980 ek kontenjan için tercihte bulunabilecek.
    Tercihler 17 Eylül 2023 tarihinde saat 23.59’da sona erecek.