Kategori: Eğitim

  • Öğretmen atamasında kameralı mülakat

    Öğretmen atamasında kameralı mülakat

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Habertürk canlı yayınında 2023-2024 yeni eğitim öğretim yılını değerlendirdi ve soruları yanıtladı.

    Öğretmen alımlarında yapılacak mülakatların kamera kaydı altına alınacağını açıklayan Milli Eğitim Bakanı Tekin, “Her bir öğretmen adayı arkadaşımızdan tesadüfi örneklem yoluyla elektronik ortamda hazırlanmış soru sorulacak. Öğrencilere ders anlatır gibi anlatacak. Karşısında arkadaşlarımız olacak, aralarında uzman ve başöğretmenden oluşan komisyon. Sürecin sonucunda öğretmen arkadaşlarımızın neyi ölçeceğine dair kılavuzumuz var.” dedi ve sözlerine şunları ekledi:

    ÖĞRETMEN ALIMLARINDA KAMERALI SİSTEM

    “Sonrasında da 45 dakikanın son kısmı öğretmen adayı arkadaşımız kendi sınavıyla ilgili olarak bir yazılı cevap da verecek. Mülakatın içerisinde kayıt olması açısından. Bütün sınav kamera kaydıyla kayıt altına alınacak.”

    “TÜRK TOPLUMUNDA AİLE” MÜFREDATA EKLENDİ

    Bakan Tekin, “Türk Toplumunda Aile”‘ adlı dersin müfredata ve seçmeli dersler arasına katıldığını açıkladı.

    Yeni müfredat çalışmalarının içerisinde aile konusuna daha fazla öncelik vereceklerini söyleyen Tekin, “Bizi biz yapan değerler her neyse gelecek kuşaklara aksettirebilmek istiyoruz. Bu anlamda hem müfredatımızın içine hem de seçmeli derslerimizin içerisinde “Türk Toplumunda Aile” diye bir ders koyduk.” dedi.

    Yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını da dileyen Bakan Tekin, bugün depremden etkilenen Hatay ile İskenderun ilçesi ve Osmaniye’de programlara katıldıklarını ve ziyaretlerde bulunduklarını söyledi.

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerden etkilenen 11 ilde yaklaşık 3,5 milyon civarında öğrencinin bulunduğunu belirten Tekin, şöyle devam etti:

    “Bizim depremden önce bu 11 ilin tamamında 10 bin 539 okulumuz var. Yani biz daha çok okul üzerinden değil de derslik üzerinden hesap yapıyoruz. Derslik sayısına baktığımızda da 114 bin 675 dersliğimiz var. Depremden etkilenenler açısından baktığımızda 936 okulumuz ya yıkılmış ya ağır hasarlı ya da orta hasarlı olup gerekli tetkikleri yapım aşamasında, derslik olarak baktığımızda da 11 bin 728 dersliğimiz, yani 936 okulun açılımı bu. Şimdi burada ciddi tedbirler aldık. Bir kere çelik ya da prefabrik yapı olarak toplamda yani bu 11 bin 700 derslik açısından baktığımızda 2 bin 573 yeni derslik hizmete sokulmuş durumda. Bunlara ilave olarak konteynerlerde eğitim öğretim süreci yürüten öğrencilerimiz var. Bir de Sayın Cumhurbaşkanı’mızın talimatıyla hızlı bir biçimde süreci yürütmek üzere yatırım bütçesinden bölgedeki okul ihtiyacının giderilmesi için bize de bir talimatlar var.”

    Süreci koordine etmek üzere deprem odaklı toplantılar organize ettiklerini bildiren Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da süreci yakından takip ettiğinin altını çizdi.

    Depremde hasar gören okulların bitiş süresiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Tekin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Totalde 11 bin civarında dersliğimiz eksik ama biz 2 bin 573 derslik zaten yaptık. Derslik olarak bizim 11 bin derslik ihtiyacımız 9 bin dersliklere düşmüş durumda. Bunların içerisinden bir kısmını yaklaşık 4 bin dersliği Sayın Cumhurbaşkanı’mızın talimatıyla çelik yapı olarak yapacağız ve dolayısıyla bunların büyük çoğunluğu önümüzdeki bahar eğitim öğretim yılının başına yetişmiş olacak. 2024 bahar ayında bunların önemli bir kısmı yetişmiş olacak. Hatta eylül ve ekim ayı içerisinde de halen yapımı süren çelik yapılar var, dolayısıyla onlar da bitecek bizim hedefimiz önümüzdeki eylül ayı, yani 1 yıl sonra buradaki eğitim öğretim ihtiyacını derslik anlamında, dersliklerdeki eksiklerimizi gidermiş olmak, böyle bir çaba içerisindeyiz, inşallah bunu başarabiliriz.”

    Tekin, deprem bölgesinde eğitim öğretim alamayan hiçbir öğrencinin kalmadığını vurguladı.

    Depremlerden etkilenen 11 ilin tamamında 21 bin 500 öğrencinin de konteynerlerde ders gördüğünü, sağlam olan okulları da ikili eğitim kapsamına aldıklarını vurgulayan Tekin, “İnşaat süreciyle ilgili olarak bizim takvimimiz depremden önce bu 11 ildeki derslik sayısına eylül ayında ulaşmaktır.” dedi.

    Deprem bölgesinde yaklaşık 220 bin civarında öğretmenin etkilendiğini aktaran Tekin, bu öğretmenlerle il müdürlerinin bizzat iletişime geçtiğini söyledi.

    Deprem bölgesinde mevcutta olan ve yeni atanan öğretmenlerle barınma ihtiyaçlarının var olup olmadığı konusunda irtibata geçildiğini dile getiren Tekin, “Bizim yaklaşık olarak bu 11 ilde 11 bin civarında öğretmenin konaklayacağı mekanlara ihtiyacımız ortaya çıktı. Bizden böyle bir talepte bulundular biz her birisine ‘kaç kişisiniz, birlikte mi kalacaksınız, eşiniz, çocuğunuz, kimler var yanınızda?’ bunlar sorularak İçişleri Bakanlığımız ve AFAD koordinesinde bunların hepsinin konaklayacağı konteynerler oluşturuldu. Dolayısıyla böylesine bir operasyonda bunu yürütmüş olduk.” diye konuştu.

    SINIF TEKRARI GERİ GELDİ

    Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle ilgili değişiklikleri de anlattı.

    “Sınıf tekrarı” konusunun öğretmenler tarafından da dile getirildiğine dikkati çeken Tekin, “Sınıf tekrarı hem öğrencinin eğitim öğretim sürecinin sağlıklı işlemesi hem de öğretmen arkadaşlarımızın kendi mesleklerini sağlıklı bir şekilde icra edebilmeleri açısından önemli.” değerlendirmesinde bulundu.

    Bakan Tekin, açık öğretime geçişlerle ilgili yapılan düzenlemelere ilişkin, “Bunun aslında bir sürü sebebi var. Bir tanesi biraz bu merdiven altı kurslara yoğun bir şekilde yönelme olayı gördüğümüz için buna engel olmak istedik. İkincisi biz çocuklara yani Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki okulların müfredatı, okul öncesinden başlayıp 12. sınıfla tamamlanan ve birbiriyle ilişkili bir periyot. Dolayısıyla 9 yıl, 10 yıl devam eden çocuğun 11 ve 12’de bu sürecin dışına çıkmış olması bizim açımızdan bir risk. Bizim için asıl olan şey çocuklarımızı örgün eğitim kapsamında değerlendirmek. Açık öğretim ya da açık lise dediğimiz şey aslında kurgusal olarak örgün eğitimin dışında kalmış bir şekilde ya da başka tür gerekçeleri de başta sağlık olmak üzere, örgün eğitim alamayacak çocuklarımız için bir imkan olarak kurgulanmış. Yoksa normal okula gidebilecek, örgün eğitime devam edebilecek çocuklar gittiği an zaten eğitim öğretim sistemi sekteye uğramış demektir. Bu da bizim için önemli bir şey. Biz bize emanet edilen çocukları en iyi şekilde yetiştirmek istiyoruz.” ifadesini kullandı.

    Milli Eğitim Bakanı Tekin, deprem bölgelerinde yıkılan özel okullar ve burada çalışanlara ilişkin de öneriler silsilesi oluşturarak Hazine ve Maliye Bakanlığı ile paylaştıklarını söyledi.

    ÖĞRETMEN ATAMALARI

    Atama bekleyen öğretmenlerle ilgili soru üzerine Tekin, şunları kaydetti:

    “Milli Eğitim Bakanı olarak aramıza yeni öğretmenlerin gelmesini arzu ediyorum, istiyorum. Bizim hesaplamalarımıza göre ihtiyaç duyduğumuz rakamları Hazine ve Maliye Bakanımızla, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığıyla paylaştık. Nihayetinde bütçeyi oluşturan mekanizmalar orada. Şimdi 2024 bütçesi oluşacak. Bize 2024 bütçesi içerisinde toplam kamuya ne kadar personel istihdam edileceğine dair bir rakam ortaya çıkacak. Ardından da bizimle şunu paylaşacaklar. Denecek ki; ‘Biz oluşturulan bu rakamın içerisinden sizinle şu kadar öğretmen istihdam etmeniz konusunda size yetki vereceğiz’ diyecekler. Biz de onun üzerine hareket edeceğiz. Şimdi bir rakam söylemek mümkün değil ancak ben şunu söyleyeyim; biz bu yıl öğretmen arkadaşlarımızın istihdamıyla ilgili süreçte mülakat sürecini düzgün bir mülakat prosesine dönüştürmek istediğimiz için biraz uzun zaman alacağız.”

  • Astımlı çocuklar hem öğrendi hem eğlendi

    Astımlı çocuklar hem öğrendi hem eğlendi

    Astımlı çocukları; astım ve astım ilaçlarını kullanma konularında eğitmeyi, otonomiyi geliştirmeyi, spor ve çevre sevgisini artırmayı hedefleyen kampta hedeflere ulaşılması katılımcıları ve düzenleyicileri mutlu etti. Astım kampına Bursa’da yaşayan çocukların yanında İstanbul, Ankara, Aydın, Yalova, Eskişehir ve Kocaeli’nden gelen çocuklar da katıldı. Astımlı çocuklarla birlikte olmak, onları eğitmek ve sorularını cevaplamak için çeşitli merkezlerden çok sayıda öğretim üyesi kampı ziyaret etti. Kampı ziyaret eden isimler arasında; Türkiye’de çocuk alerjinin kurulmasında ve gelişmesinde büyük katkıları olan duayen hoca Prof. Dr. Ülker Öneş, İstanbul Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Zeynep Tamay, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Pınar Uysal, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Metin Aydoğan ve İstanbul-Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Esra Özek Yücel yer aldı.

    Kamp sorumlusu Bursa Uludağ Üniversiteli Akademisyen Prof. Dr. Nihat Sapan, daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da kampın başarıyla geçtiğini ifade etti. Kamplarda her gün astım ile ilgili bir konunun anlatıldığı ve çocuklarının sorularının yanıtlandığını aktaran Prof. Dr. Nihat Sapan, “Katılımcı çocuklarımıza solunum fonksiyon testleri uygulandı. Gün içinde spor aktivitesi olarak sabah egzersizleri, yüzme, voleybol, masa tenisi ve basketbol müsabakaları yapıldı. Bu aktivitelerin yanı sıra İznik Belediyesi tarafından tesis edilen araçlarla çocuklara İznik’in tarihi değerleri ve Çini Vakfı gezisiyle İznik çinisinin yapım aşamalarını tanıtıldı” açıklamasında bulundu.

    Türkiye’de bir örneği daha yok

    İlk astım kampını 1996 yılında Prof. Dr. Ülker Öneş ile birlikte yaptıklarını ve kamplarının o günden bugüne Türkiye’deki tek astım ve alerjili çocuklar kampı olma özelliğini devam ettirdiğini söyleyen Dr. Sapan, yaklaşık 50 katılımcının olduğu kampın başarılı geçmesinde büyük emekleri olan Doç. Dr. Yakup Canıtez, Dr. Öğr. Üyesi Pelin Karataş, Dr. Yağmur Hazal Oğuzkaya, Dr. Merve Korkmaz, Dr. Muhammed Kaya, Dr. Sibel Gürbüz, Dr. Enes İn, Dr. Aslı Gürel Bedir, Dr. Hale Nur Yüksel, Hem. Ayşe Yaşar, Hem. Serinay Altın, Biolog Necla Adalı, Teknisyen Nazmiye Ateş ve yüzme eğitmeni Aydın Yüksel’e teşekkür etti. Sapan ayrıca, tesisleri astımlı çocuklara açan İznik DSİ Tesisleri Yönetimine, astımlı çocukların transferi için araç tahsis eden İznik Belediye Başkanı Sn. Kağan Mehmet Usta’ya, yüzme havuzlarını kullanıma açan İznik Darka Tatil Köyü yönetimine ve İznik çinisinin çocuklara tanıtılmasını sağlayan Çini Vakfı yönetici ve çalışanlarına karşılıksız destekleri için müteşekkir olduklarını ifade etti. Dr. Sapan daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da kampta çok sayıda personelin görevlendirmesini yapan BUÜ ve Tıp Fakültesi yöneticilerine teşekkür etti.

    2023 yılı Astım ve Alerjili Yaz Eğitim ve Spor Kampı’nın “Çocuk Alerji ve Astım Akademisi Derneği” bünyesinde gerçekleştirildiğini ifade eden Dr. Sapan, Dernek Başkanı Prof. Dr. Koray Harmancı başta olmak üzere tüm yönetim kuruluna ayrıca teşekkür etti.

  • “Bize de talimatlar verildi”

    “Bize de talimatlar verildi”

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, dün katıldığı bir televizyon programında yeni eğitim öğretim yılına ilişkin gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını dileyen Bakan Tekin, okulların açıldığı gün depremden etkilenen Hatay ile İskenderun ilçesi ve Osmaniye’de programlara katıldıklarını ve ziyaretlerde bulunduklarını söyledi.

    “Cumhurbaşkanımızdan bölgedeki okul ihtiyacının giderilmesi için bize de bir talimatlar var”

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat medyana gelen depremlerden etkilenen 11 ilde yaklaşık 3,5 milyon öğrencinin bulunduğunu belirten Bakan Tekin, “Depremden önce bu 11 ilin tamamında 10 bin 539 okulumuz var. Yani biz daha çok okul üzerinden değil de derslik üzerinden hesap yapıyoruz. Derslik sayısına baktığımızda da 114 bin 675 dersliğimiz var. Depremden etkilenenler açısından baktığımızda 936 okulumuz ya yıkılmış ya ağır hasarlı ya da orta hasarlı, derslik olarak baktığımızda da 11 bin 728 dersliğimiz, yani 936 okulun açılımı bu. Burada ciddi tedbirler aldık. Bir kere çelik ya da prefabrik yapı olarak toplamda, yani bu 11 bin 700 derslik açısından baktığımızda 2 bin 573 yeni derslik hizmete girmiş durumda. Bunlara ilave olarak konteynerlerde eğitim öğretim süreci yürüten öğrencilerimiz var. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla hızlı bir biçimde süreci yürütmek üzere yatırım bütçesinden bölgedeki okul ihtiyacının giderilmesi için bize de bir talimatlar var” diye konuştu.
    Süreci koordine etmek üzere deprem odaklı toplantılar organize ettiklerini belirten Bakan Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da süreci yakından takip ettiğini söyledi.

    “Derslik olarak bizim 11 bin derslik ihtiyacımız 9 bin dersliklere düşmüş durumda”

    Depremde hasar gören okulların bitiş süresiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Tekin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Totalde 11 bin civarında dersliğimiz eksik ama biz 2 bin 573 derslik zaten yaptık. Derslik olarak bizim 11 bin derslik ihtiyacımız 9 bin dersliklere düşmüş durumda. Bunların içinden bir kısmını yaklaşık 4 bin dersliği Cumhurbaşkanımızın talimatıyla çelik yapı olarak yapacağız ve dolayısıyla bunların büyük çoğunluğu önümüzdeki bahar eğitim öğretim yılının başına yetişmiş olacak. 2024 bahar ayında bunların önemli bir kısmı yetişmiş olacak. Hatta eylül ve ekim ayı içinde de halen yapımı süren çelik yapılar var, dolayısıyla onlar da bitecek bizim hedefimiz önümüzdeki eylül ayı, yani 1 yıl sonra buradaki eğitim öğretim ihtiyacını derslik anlamında, dersliklerdeki eksiklerimizi gidermiş olmak, böyle bir çaba içindeyiz, inşallah bunu başarabiliriz.”
    Bakan Tekin, deprem bölgesinde eğitim öğretim alamayan hiçbir öğrencinin kalmadığını vurguladı.
    Depremlerden etkilenen 11 ilin tamamında 21 bin 500 öğrencinin de konteynerlerde ders gördüğünü, sağlam olan okulları da ikili eğitim kapsamına aldıklarını belirten Tekin, “İnşaat süreciyle ilgili olarak bizim takvimimiz, depremden önce bu 11 ildeki derslik sayısına Eylül ayında ulaşmaktır” dedi.
    Deprem bölgesinde yaklaşık 220 bin öğretmenin afetten etkilendiğini vurgulayan Tekin, bu öğretmenlerle il müdürlerinin bizzat iletişime geçtiğini söyledi.

    “Hepsinin (öğretmenlerin) konaklayacağı konteynerler oluşturuldu”

    Deprem bölgesinde mevcutta olan ve yeni atanan öğretmenlerle barınma ihtiyaçlarının var olup olmadığı konusunda irtibata geçildiğini aktaran Bakan Tekin, “Bizim bu 11 ilde 11 bin civarında öğretmenin konaklayacağı mekanlara ihtiyacımız ortaya çıktı. Bizden böyle bir talepte bulundular, biz her birine ‘Kaç kişisiniz, birlikte mi kalacaksınız? Eşiniz, çocuğunuz, kimler var yanınızda?’ sorularını sorarak İçişleri Bakanlığımız ve AFAD koordinesinde bunların hepsinin konaklayacağı konteynerler oluşturuldu. Dolayısıyla böylesine bir operasyonda bunu yürütmüş olduk” diye konuştu.

    “Sınıf tekrarı, eğitim öğretim sürecini sağlıklı işlemesi için gerekli”

    Bakan Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle ilgili değişiklikleri de anlattı. Sınıf tekrarı konusunun öğretmenler tarafından da dile getirildiğini aktaran Tekin, “Sınıf tekrarı hem öğrencinin eğitim öğretim sürecini sağlıklı işlemesi hem de öğretmen arkadaşlarımızın kendi mesleklerini sağlıklı bir şekilde icra edebilmeleri açısından önemli” değerlendirmesinde bulundu.

    “Örgün eğitime devam edebilecek çocuklar açıköğretime gittiği an eğitim öğretim sistemi sekteye uğramış demektir”

    Bakan Tekin, açık öğretime geçişlerle ilgili yapılan düzenlemelere ilişkin, şu değerlendirmelerde bulundu:
    “Bunun aslında bir sürü sebebi var. Biri, biraz bu merdiven altı kurslara yoğun bir şekilde yönelme olayı gördüğümüz için buna engel olmak istedik. İkincisi biz çocuklara, yani Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki okulların müfredatı, okul öncesinden başlayıp 12. sınıfla tamamlanan ve birbiriyle ilişkili bir periyot. Dolayısıyla 9 yıl, 10 yıl devam eden çocuğun 11 ve 12’de bu sürecin dışına çıkmış olması bizim açımızdan bir risk. Bizim için asıl olan şey, çocuklarımızı örgün eğitim kapsamında değerlendirmek. Açık öğretim ya da açık lise dediğimiz şey aslında kurgusal olarak örgün eğitimin dışında kalmış bir şekilde ya da başka tür gerekçeleri de başta sağlık olmak üzere, örgün üretim alamayacak çocuklarımız için bir imkan olarak kurgulanmış. Yoksa normal okula gidebilecek, örgün eğitime devam edebilecek çocuklar gittiği an zaten eğitim öğretim sistemi sekteye uğramış demektir. Bu da bizim için önemli bir şey. Biz bize emanet edilen çocukları en iyi şekilde yetiştirmek istiyoruz.”
    Milli Eğitim Bakanı Tekin, deprem bölgelerinde yıkılan özel okullar ve burada çalışanlara ilişkin de öneriler silsilesi oluşturarak Hazine ve Maliye Bakanlığı ile paylaştıklarını söyledi.

    “2024 bütçesi içinde toplam kamuya ne kadar personel istihdam edileceğine dair bir rakam ortaya çıkacak”

    Atama bekleyen öğretmenlerle ilgili sorulan soru üzerine Bakan Tekin, şu değerlendirmelerde bulundu:
    “Milli Eğitim Bakanı olarak aramıza yeni öğretmenlerin gelmesini arzu ediyorum, istiyorum. Bizim hesaplamalarımıza göre ihtiyaç duyduğumuz rakamları Hazine ve Maliye Bakanımızla, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığıyla paylaştık. Nihayetinde bütçeyi oluşturan mekanizmalar orada. Şimdi 2024 bütçesi oluşacak. Bize 2024 bütçesi içinde toplam kamuya ne kadar personel istihdam edileceğine dair bir rakam ortaya çıkacak. Ardından da bizimle şunu paylaşacaklar, denecek ki “Biz oluşturulan bu rakamın içerisinden sizinle şu kadar öğretmen istihdam etmeniz konusunda size yetki vereceğiz.” diyecekler. Biz de onun üzerine hareket edeceğiz. Şimdi bir rakam söylemek mümkün değil ancak ben şunu söyleyeyim. Biz bu yıl öğretmen arkadaşlarımızın istihdamıyla ilgili süreçte mülakat sürecini düzgün bir mülakat prosesine dönüştürmek istediğimiz için biraz uzun zaman alacağız.”

  • BUÜ’de şeftali hasadı yapıldı

    BUÜ’de şeftali hasadı yapıldı

    Türkiye’nin en geniş kampüs alanlarından birine sahip olan BUÜ’de farklı meyve ve sebzelerin üretimi yapılıyor. Bunların başında gelen şeftali üretimi de her geçen yıl kapasite artışı ile önemli bir yere sahip olmaya başladı. BUÜ Ziraat Fakültesi bünyesinde üretimi yapılan 120 çeşit şeftali, öğrenciler ve akademisyenler için son derece nitelikli bir görevi de yerine getiriyor. Yaklaşık 10 dekarlık bir alanda sürdürülen üretimde bir taraftan bilimsel projeler yürütülüyor bir taraftan da öğrencilere mesleki eğitim veriliyor.

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Adem Doğangün ve Prof. Dr. Zekeriyya Arı, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut ve Üniversite Genel Sekreteri Osman Dikmen ile birlikte çalışmaların yürütüldüğü şeftali bahçelerini ziyaret etti.
    Üniversite heyetini ağırlayan Ziraat FakültesiBahçe Bitkileri BölümBaşkanı Prof. Dr. Ümran Ertürk, şeftali bahçesinde yürütülen bilimsel ve akademik çalışmaların yanı sıra üretimi yapılan çeşitler hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Ümran Ertürk; “2015 yılında 10 dekarlık alanda kurulan bahçede şeftali,nektarin, basık şeftali ve sanayiye yönelik120 şeftali çeşidimiz bulunuyor. Bu çeşitler genel olarak İspanya’dangetirildi. Ürünler arasında bulunan basık ve sanayi tipi şeftali, ülkemizde yeni yeni yetiştirilmeye başlandı. Buradaki temel maksat; farklı şeftali çeşitlerinin üreticilere tanıtılmasını sağlamak ve yeni bahçelerin bu çeşitler ile kurulmasına yardımcı olmaktır”dedi.

    Alternatif terbiye sistemleri uygulanabilecek

    Aynı arazidebulunan TÜBİTAK 1001 destekli ‘Şeftalide Modern Terbiye Sistemlerinin Ülkemiz Şartlarında Uygulanabilirliği’ konuludoktora projesinin tamamlandığını bilgisini de veren Prof. Dr. Ümran Ertürk; “Proje çerçevesinde üç farklı şeftali çeşidinde, sekiz farklı terbiye sisteminin Bursa şartlarında uygulanabilirliğini araştırdık. Terbiye sistemlerinin vejetatif gelişim, verim, meyve kalite parametreleri ve üretim maliyetleri üzerine etkilerini araştırdık. Çalışma sonunda elde edilen verilere göre terbiye sistemlerinin ağaçların vejetatif gelişim, verim, meyve kalitesi ve işçilik üzerine etkilerinin farklı olduğunugördük.Bu sistemlerdenbazılarının erken ve yüksek verim ile düşük işçilik maliyetleri, yönetim kolaylığı ve nispeten mekanizasyona uygunluğubakımındanklasik sistem olan Vazo sistemine üstünlük gösterdiğini belirledik” açıklamasında bulundu.

    Sürdürülen çalışmalar hakkında bilgi alan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz da bilimsel ve akademik anlamda hedeflenen seviyeye ulaşabilmek için proje sayısını yükseltmeleri gerektiğini vurguladı. Ziraat Fakültesi’nin Türkiye genelinde önemli bir konumda bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Fakültemiz, köklü geçmişi ve deneyimli akademik kadrosu ile ülkemizdeki yükseköğretim kurumları arasında özel bir yere sahip. Üniversitemizin de köklü kurumları arasında yer alıyor. Burada yürütülen çalışmalar, Araştırma Üniversitesi vasfımıza değerli katkılar veriyor. Bu katkıların artması ve proje sayısının yükseltilmesi için ciddi bir destek veriyoruz, bundan sonra da vermeye devam edeceğiz. Dekanlığımızı ve proje üreterek bizlere katkı sağlayan tüm öğretim üyelerimizi gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz” dedi.

    Ürünler satış mağazasında tüketiciyle buluşuyor

    Fakülte Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut ise 10 dekarlık alanda üretilen şeftalilerin döner sermaye üzerinden satışının yapıldığını açıkladı. Elde edilen tonlarca ürünün kampüs içerisindeki mağazalarda tüketicinin beğenisine sunulduğunu kaydeden Dekan Turgut, satış gelirlerinin çalışmaların sürdürülmesi ve yeni projelere kaynak olması açısından önem taşıdığının altını çizdi.

  • YKS’de ek tercih süreci başladı

    YKS’de ek tercih süreci başladı

  • 30 bin öğrenci ders başı yaptı

    30 bin öğrenci ders başı yaptı

    Türkiye’de 20 milyon öğrenci için 2022-2023 eğitim-öğretim yılının ilk ders zili çaldı. Sinop’ta 30 bin 409 öğrenci sabah saatlerinde okul yollarına koyuldu. İlköğretim Haftası dolayısıyla Atatürk İlkokulu’nda protokolün katılımıyla tören düzenlendi. Renkli anlara sahne olan törende ilkokullu çocuklar şiirler okudu, konuşmalar yapıldı. Ayrıca öğretmenler de Öğretmen Marşı’nı hep bir ağızdan söyledi.
    Törende konuşan Sinop Valisi Mustafa Özarslan, “En kıymetli varlıklarımız olan evlatlarımızın, ailelerinden sonra ikinci yuvası olan okullarına kavuşacakları ve yeni umutların yaşanacağı 2023-2024 eğitim ve öğretim yılının öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimiz olmak üzere tüm eğitim camiamıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. İlimiz genelinde 171 okulumuzda, 30 bin 409 öğrencimiz ve 2 bin 784 öğretmenimizle başlayacağımız yeni eğitim ve öğretim yılının heyecanı ve mutluluğu içerisindeyiz. Bir ulusun bir milletin kalkınması ve gelişmesi ancak nitelikli bir eğitimle mümkün olabilir. Bizler, geleceğin Büyük Türkiye’sini inşa edebilmek için eğitime her zamankinden daha fazla önem vermek zorundayız” dedi.

    Programa, Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan, Cumhuriyet Başsavcısı Mesut Pektaş, İl Emniyet Müdürü Tarıkhan Çetiner, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ferhat Kuran, daire müdürleri, öğretmenler, velileri ve öğrenciler katıldı.

  • Hekim adayları beyaz önlüklerini giydi

    Hekim adayları beyaz önlüklerini giydi

    BUÜ Tıp Fakültesi, 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı’nın başlamasıyla 14. kez Beyaz Önlük Töreni düzenledi. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törene Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ve Prof. Dr. Adem Doğangün ile Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Demir, Yalova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vefik Arıca, Üniversite Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Halil Sağlam, diğer fakülte dekanları, öğretim üyeleri, öğrenciler ve aileleri katıldı.

    Yarım asırlık tecrübe

    Açılış töreninde konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Bursa Uludağ Üniversitesi’nin 50 yıla yakın bir süredir akademik faaliyette bulunduğuna işaret etti. YÖKAK tarafından akredite edildiklerini ve Araştırma Üniversitesi vasfına sahip olduklarını vurgulayan Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, “Türk Standartları Enstitüsü Kalite Belgesi’ne sahibiz. Üniversitemizin yanı sıra Tıp Fakültemiz de aynı nitelikli geçmişe sahiptir. Köklü bir akademik ve bilimsel bilgi birikimimiz var. Fakültemizin çok sayıda ulusal ve uluslararası akreditasyon belgesi bulunmaktadır. Anne babaların bugün gurur günü. Yıllarca büyük emekler sarf ederek yetiştirdikleri ve doktor olmalarını istedikleri evlatlarını bizlere teslim ediyorlar. Bizler de onları en iyi şekilde yetiştireceğimizi, iyi birer hekim ve iyi birer insan olarak yetiştireceğimizi taahhüt ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “Hedefleriniz için çok çalışın”

    Öğrencilerin, 6 yıl sonra tıp fakültesinden genç ve donanımlı hekimler olarak ayrılacaklarının altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kırıştıoğlu, “Beyaz önlüğü taşımak zordur. Bunun için gençlerimizin çok çalışması gerekiyor. Aileleri, kıymetli gençler yetiştirdikleri için tebrik ediyoruz. Gençlerimizi de üniversite sınavlarında başarılı oldukları ve üniversitemizi tercih ettikleri için kutluyorum. Ancak burayı kazanmak son hedef olmamalı. Asıl hedef, mesleğin zirvesine çıkmak olmalıdır. Her alanda başarıyı yakalamayı hedefleyin. Aranızdan dünyaca ünlü doktorlar çıkmasını arzu ediyoruz. Üniversitemizi yurt içi ve yurt dışında en iyi şekilde temsil etmenizi istiyoruz. Ailelerinize ve hocalarınıza vefalı olmanızı istiyoruz. En önemlisi de geleceğe umutla bakmanızı istiyoruz. Üniversitemize ve fakültemize hoş geldiniz. Başarılarınız daim olsun” dedi.

    “Hekimlik sanatı, usta-çırak ilişkisidir”

    Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun ise 53 yıldır eğitim-öğretime devam ettiklerinin altını çizdi. Donanımlı bir fakülte olduklarını kaydeden Coşkun, “UTEAK tarafından akredite edilmiş bir fakülteyiz. Ulusal ve uluslararası yeterliliklere sahibiz. Akreditasyon ve kalite çalışmalarını önceliklerimiz arasına aldık. Araştırma Üniversitesi olarak Ar-Ge’ye de büyük bir önem veriyoruz. Eğitim süreçleri boyunca araştırma faaliyetlerinin içinde yer almak isteyen öğrencilerimize kapılarımız her zaman açık olacak. Öğrencilerimiz, 6 yıl boyunca alanında uzman öğretim üyelerinden kıymetli dersler alacak. Hekimlik sanatı, usta-çırak ilişkisidir. Öğrencilerimiz, derslerin yanı sıra hocalarıyla geçirecekleri vakitte bu mesleğin inceliklerini de öğrenebilecekler” şeklinde konuştu.

    “Bir hastanızın mutluluğu dünyalara bedel olacak”

    Tıp fakültesinden mezun olan öğrencilerin; nazik olmak, sorunları çözmeye çalışmak, alim olmak, yeni fikirlere saygı duymak ve yenilgilerden dersler çıkarmak gibi önemli insani değerlere sahip olacaklarının altını çizen Dekan Coşkun, “Burada, ömür boyu sürecek arkadaşlıklar edineceksiniz. İnsanlığın refahı için büyük değişikliklerin yaşandığı bu dönemde doktorların becerileri ve yetenekleri büyük bir önem taşıyor. Karşılaşacağınız stres ve zorluklarla başa çıkabilmeyi öğreneceksiniz. Hekimlik zor meslektir. Daha doğrusu, meslekten öte bir yaşam biçimidir. Hastalarınızın iyiliği hayatınız boyunca her şeyin önünde olacaktır. Emin olun karşılığını fazlasıyla alacaksınız. Bir hastanızın mutluluğu dünyaya bedel olacaktır. Öğrenciliğiniz boyunca kendinizi hekimlik mesleğine hazırlayacaksınız. Yolunuz ve bahtınız açık olsun. Her birinize başarılar diliyorum. Aramıza hoş geldiniz” diye konuştu.
    İlk ders Prof. Dr. Emin Kansu’dan

    Açılış konuşmalarının ardından tıp dünyasının önde gelen akademisyenlerinden biri olan emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Emin Kansu, yeni öğrencilere ilk dersi vermek için sahneye çıktı. “Akademik Mikroçevre” isimli kısa bir sunum da yapan Prof. Dr. Emin Kansu, “Çok güzel bir ortamdayım. Bursa Uludağ Üniversitesi’ne 7. kez geliyorum. Sevdiğim bir üniversite ve sevdiğim bir kampüste bulunuyorum. Ancak bu kez Dekanımızın davetiyle ilk dersi vermek için gelme şerefine nail oldum. Öğrencilerimize ilk dersi verecek olmak benim için çok kıymetli. Ailelerin de ilgisi ve katılımını görünce ayrıca mutlu oldum. Kendi öğrenciliğimi düşündüm. 47 yıllık tam zamanlı üniversite hizmetinde akademik mikroçevre konusu beni her zaman etkilemiştir. Öğrencilerimiz de bu konuda düşünmeli ve nerede olduklarının bilinciyle eğitimlerini sürdürmeleri gerekiyor” açıklamasında bulundu.

    Derece ile girenler ödüllendirildi

    Etkinliğin son kısmında yerleştirme sonuçlarına göre Tıp Fakültesini derece ile kazanan öğrencilere ödülleri takdim edildi. Üniversite yönetimi ve öğretim üyeleri tarafından birinci sınıfa başlayan tüm öğrencilere beyaz önlüklerinin giydirilmesinin ardından okunan beyaz önlük andıyla birlikte program sona erdi.

  • DGS tercih sonuçları açıklandı

    DGS tercih sonuçları açıklandı

  • “En çok ben heyecanlıyım”

    “En çok ben heyecanlıyım”

    2023-2024 eğitim öğretim yılının başlamasıyla ilgili sosyal medya hesabı üzerinden paylaşım yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Hepimiz heyecanlıyız, ama sanırım en çok da ben heyecanlıyım. Allah yüz aklığıyla ve duaların hakkını vererek bir eğitim-öğretim yılı geçirmemizi nasip etsin. Yeni eğitim öğretim yılımız hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

  • 20 milyon öğrenci okula döndü

    20 milyon öğrenci okula döndü

    ORTA ÖĞRETİMDE SINIF TEKRARI YENİDEN GELDİ
    Milli  Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de, yeni eğitim-öğretim yılının başlangıcı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Tekin, “2023-2024 eğitim öğretim yılını eğitimde toplumsal bir seferberlik dönemi olarak kabul edelim.” dedi.