Kategori: Ekonomi

  • Dolar 34,36 seviyesinde

    Dolar 34,36 seviyesinde

    İstanbul Kapalıçarşı’da 34,3620 liradan alınan dolar 34,3640 liradan, 36,5990 liradan alınan euro ise 36,6010 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 34,34 liradan, euro ise 36,59 liradan satılmıştı.

  • Bitcoin rekor tazeledi

    Bitcoin rekor tazeledi

    Trump’ın seçilmesi ve ardından ABD Merkez Bankası’nın yaptığı faiz indirimi kripto para piyasalarını desteklemeye devam ediyor. Bitcoin 90 bin dolara yaklaşarak rekor tazeledi.

    En büyük kripto para birimi bu yıl yatırımcısına en fazla kazandıran yatırım araçlarından biri oldu. Bitcoin fiyatı son 1 ayda yüzde 17, yıl başından bu yana ise yüzde 100 oranıda artış gösterdi.

     

     

    NTV

  • İşsizlik rakamları açıklandı

    İşsizlik rakamları açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı İşgücü İstatistikleri’ni paylaştı. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 35 bin kişi artarak 3 milyon 100 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,7 iken kadınlarda yüzde 12,3 olarak tahmin edildi.

    Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı yüzde 49,7 oldu

    İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 95 bin kişi artarak 32 milyon 823 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puan artarak yüzde 49,7 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 67,3 iken kadınlarda yüzde 32,5 olarak gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı yüzde 54,4 olarak gerçekleşti

    İşgücü 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 131 bin kişi artarak 35 milyon 923 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 54,4 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 72,1 iken kadınlarda yüzde 37,0 oldu.

    Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 17,1 oldu

    15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 17,1 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 13,5, kadınlarda ise yüzde 24,0 olarak tahmin edildi.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 42,7 saat oldu

    İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre aynı seviyede kalarak 42,7 saat olarak gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı yüzde 25,6 oldu

    Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 1,7 puan azalarak yüzde 25,6 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 17,3 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,9 olarak tahmin edildi.

  • Dolar 34,34 seviyesinde

    Dolar 34,34 seviyesinde

    İstanbul Kapalıçarşı’da 34,3380 liradan alınan dolar 34,3400 liradan, 37,0240 liradan alınan euro ise 37,0260 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 34,24 liradan, euro ise 37,07 liradan satılmıştı.

  • “Trump’ın ekonomi politikaları gerçekçi değil”

    “Trump’ın ekonomi politikaları gerçekçi değil”

    EMIDWORLD 2. Uluslararası Ekonomi Maliye İşletme & Sosyal Bilimler Kongresi Altınbaş Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleşti. Açılışta konuşan Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, yeniden ABD başkanı seçilen Donald Trump’ın ekonomi politikalarının gerçekçi olmadığını belirterek “Kurumlar vergisini yüzde 9’a indirmeyi planlıyor. Ortalama insana cazip görünmesine rağmen ciddi bir gelir kaybı olacak” şeklinde konuştu.

    İktisadi ve İdari Bilimler ile Sosyal bilimler ana alanlarını kapsayan uluslararası akademik bir kongre olan EMIDWORLD 2. Uluslararası Ekonomi Maliye İşletme & Sosyal Bilimler Kongresi, dünyanın her yerinden akademisyenler, araştırmacılar, iş dünyası ve kamu yöneticilerinin araştırma sonuçlarını sunmaları ve alanlardaki yenilikleri, fırsatları ve beklentileri değerlendirmeleri için bir platform sağlıyor.

    “Sürdürülebilirlik ana temalardan biri”
    Temar Vakfı’nın organize ettiği kongrenin açılış töreninde Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcı Prof. Dr. Argun Karacabey, Temar Vakfı Onursal Başkanı Tevfik Altınok, Vakıf Başkanı Prof. Dr. Hasan Eken, Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Özsoy, Crown HSY Ortağı Assoc. Prof. Dr. Hasan Yalçın başta olmak üzere çok sayıda akademisyen hazır bulundu. Prof. Dr. Argun Karacabey, açılış konuşmalarında kongrenin Türk bilim hayatına, ekonomisine ve iş hayatına büyük katkılar sağlayacağını dile getirdi.

    Kongrenin ana temalarından birinin “Sürdürülebilirlik” olduğunu belirterek “Üniversite olarak bu konuyu çok önemsiyoruz. Topluma yön verecek stratejileri oluşturmak, mezunlarımızı ve öğrencilerimizi bu bilinçle yetiştirmek zorundayız. Sürdürülebilirliğin gerek müfredatlara entegre edilmesi gerekse de hayatın bir parçası olduğunu anlatmayı çok önemsiyoruz. Son 2 yıldır üniversite oryantasyon programımızda akademik süreçlerin yanı sıra sürdürülebilirlik konusunda farkındalık eğitimleri de veriyoruz” dedi.

    “Küresel Hegemonya mücadelesi kızışıyor”
    Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, kongrenin ilk bölümünde dünya ve Türkiye ekonomisinin genel durumu hakkında bilgi verdi. Trump’ın yeniden Başkan seçilmesinin ardından ABD ve Çin arasındaki hegemonya mücadelesinin kızışacağını dile getirdi. Kozanoğlu, “Amerika 2. Dünya Savaşı sonrası elde ettiği “Dünyanın Küresel Hegemonu” niteliğini, askeri gücüne rağmen ekonomik alana yansıtmakta ve teknolojide dünyanın en üstün gücü olduğunu kanıtlamakta güçlük çekiyor.” değerlendirmesini yaptı.

    ABD’yi zorlamasına rağmen Çin’in bir alternatif olarak görülmediğini kaydeden Kozanoğlu, “Çin’in ekonomide yükselen bir güç olduğunu, teknolojide sıçrama yaptığını herkes kabul ediyor. Ama Çin’in kültürünü, yaşam tarzını, rejimini diğerlerine örnek olması anlamında yeterince çekici kılamadığını düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.

    “Trump’ın ekonomi politikaları ortalama insana cazip geliyor”
    Trump’ın ekonomi politikalarına da değinen Kozanoğlu’na göre bu politikalar ortalama insana hitap etse de ekonomistler tarafından gerçekçi bulunmuyor. Trump’ın gelir vergilerini sıfırlamayı öngördüğünü aktararak “Kurumlar vergisini de yüzde 9’a indirmeyi planlıyor. Ortalama insana cazip görünmesine rağmen ciddi bir gelir kaybı olacak” dedi. Trump’ın bu politikalarını vergi oranları düştükçe vergi gelirlerinin, yatırımların ve istihdamın artacağını iddia eden “arz yönlü ekonomi” diye adlandırılan görüşe dayandırıldığını belirtti.

    Ancak bunun hiçbir ülkede doğrulanmış bir tez olmadığının altını çizen Kozanoğlu, “Çin’den yapılacak ithalata yüzde 60, diğer ülkelerden yapılacak ithalata da yüzde 10 gümrük vergisini getireceğini de söylemişti. Halbuki yapılan hesaplar halihazırdaki bütçe gelirlerinin yüzde 28’ine ulaşacağını, bütçenin büyük açık vereceğini, ekonominin dikiş tutmayacağını söylüyor. Ama insanlara bunu inandırdığı için seçimden galip çıkmayı başardığını söyleyebiliriz” diye konuştu.

    “Dünyadaki eşitsizlikler artıyor”
    Kozanoğlu ayrıca dünyanın her yerinde çoklu krizlerin olduğu bir dönemden geçildiğini belirtti. Kozanoğlu bunun Kovid, Ukrayna savaşı, enerji krizi, enflasyon, iklim krizi gibi beş bileşenden oluştuğunu söyleyerek “Ancak bunların birbiriyle ne kadar bağlantılı olduğunu, iç içe geçtiğini, birbirlerinin sonuçlarını ağırlaştırdığını da görüyoruz” dedi. Dünyadaki eşitsizliklerin arttığına da değinen Kozanoğlu, Dünya Bankası’nın yaptığı araştırmaya göre dünyada yoksullukta ciddi bir artış olduğunu hatırlattı.

    “Dünya nüfusun yüzde 8.5’u yani 700 milyon kişi günlük mutlak yoksulluk sınırı olan 2.15 doların altında bir gelir elde ediyor. Nüfusun yüzde 44’ü yani 3.5 milyar insan ise göreceli yoksulluk denen günlük 6.85 doların altında bir gelire sahip. Her iki oranda da bir artış olduğu görülüyor. 164 ülkeyi kapsayan OXFAM Araştırmasına göre bu ülkelerin yüzde 90’ında eşitsizliklerin arttığına işaret ediliyor” bilgilerini aktardı.
    “Askeri harcamalar tüm ülkelerde artıyor”

    Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, bu eşitsizliklerin artış nedenlerine değinerek konuşmasını şöyle tamamladı:
    “Sağlık, eğitim ve sosyal harcamaların seyrinde gerileme görüyoruz. Üretim pastasından emeğin aldığı payın bütün dünyada gerilediği görülüyor. Bunun da en önemli nedeni soğuk savaşın sona ermesiyle birlikte göreceli olarak azalan askeri harcamaların başta Çin ve Amerika olmak üzere bütün ülkelerde artması. Dünyadaki borç servisleri de çok yüksek. Kaynakların önemli bir kısmının borcun ana parasını ve faizini ödemeye gitmesi de bu sorunların yaygınlaştırıyor. Özellikle borcunu ödemekte güçlük çeken bazı yoksul Afrika ülkelerinde bu eğilim çok daha belirgin bir şekilde görülüyor.”

    Kongrenin ikinci bölümünde ise Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dicle Yurdakul’un moderatörlüğünde “Sustainsbility: Business of the Future” konusu ele alındı. NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür’ün konuk olduğu bu bölümde özellikle turizm sektöründeki sürdürülebilir çalışmaları hakkında bilgiler verildi. Kongre daha sonra farklı alanlarda araştırma ve çalışmaların sunumlarının gerçekleştirildiği oturumlarla devam etti.

  • ANASİAD Başkanı Birkan: “Türk iş dünyası, Atatürk’ün izinde”

    ANASİAD Başkanı Birkan: “Türk iş dünyası, Atatürk’ün izinde”

    Atatürk’ün yalnızca Türkiye’nin değil, tüm dünyanın tarihine yön veren bir lider olduğunun altını çizen Birkan, “Ülkemizin istiklal ve bağımsızlık mücadelesinin önderi olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hepimizin kalbinde büyük bir şükran ve minnetle yaşamaktadır. Atatürk’ün ülkemiz için koyduğu hedeflerden hiçbir zaman kopmayacak ve O’nun aziz hatırasına layık olacağız” ifadelerini kullandı.

    “Cumhuriyet, Gelecek Nesillere Taşınacak Bir Emanettir”
    Hakan Birkan mesajında, Atatürk’ün ‘en büyük eserim’ dediği Cumhuriyet’in, Türk iş dünyası için geleceğe taşınması gereken bir miras olduğunu vurguladı. Birkan, “Bizler, Türk iş dünyası olarak, ülkemiz için daha fazla refah, istihdam ve yatırım sağlamak için var gücümüzle çalışacağımıza bir kez daha söz veriyoruz. Atatürk’ün yüksek hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz” dedi.

    “Atatürk’ün İlkelerini Yaşatmak Hepimizin Görevi”
    Birkan, Atatürk’ün özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine olan inancını ve halkına güvenini vurgulayarak, bu değerlerin gelecek nesillere aktarılması gerektiğini ifade etti. “Ulu Önder Atatürk’ün fikirlerini, ilkelerini ve ideallerini yaşatarak gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir,” diyen Birkan, Atatürk’ü sonsuzluğa uğurladığımız bu günde, onu özlem, saygı, sevgi ve rahmetle andıklarını belirtti.

  • Palamut ve hamsi ihracatı şaşırttı

    Palamut ve hamsi ihracatı şaşırttı

    En fazla hamsi ihracatı 4 milyon 502 bin 792 dolar ile Fransa ilk sırayı alırken, Belçika 3 milyon 736 bin 313 dolar ile ikinci, Birleşik Devletler ise bir milyon 191 bin 935 dolar ile üçüncü sırayı aldı. Ülkemizden, Fransa, Belçika, Birleşik Devletler, Almanya, Birleşik Krallık, Ukrayna, İspanya, Hollanda, KKTC, İtalya, Romanya, Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri, Gürcistan, Azerbaycan, İsviçre, Yunanistan, Irak, Dubai, Kenya’ya yapılan hamsi ihracatından toplam 2 milyon 288 bin 154 kilogram karşılığı 12 milyon 306 bin 154 dolar döviz girdisi sağlandı. Geçen yılın aynı döneminde ise 25 ülkeye yapılan hamsi ihracatından 2 milyon bin 862 kilogram karşılığı 11 milyon 168 bin 499 dolar döviz elde girdisi sağlanmıştı.

    Bu yılın Eylül-Ekim aylarında ülkemizden iki ülkeye yapılan palamut ihracatından ise 15 bin 556 dolar döviz sağlanırken geçen yılın aynı döneminde yine iki ülkeye yapılan palamut ihracatından 2 bin 730 dolar döviz girdisi sağlanmıştı.

    2024 yılı Eylül-Ekim aylarında KKTC’ye 6 bin 418 kilogram, Türkmenistan’a bin 490 kilogram, toplamda 7 bin 908 kilogram palamut karşılığı 15 bin 556 dolar döviz girdisi sağlandı.

    Hamsi daha çok tercih ediliyor
    Balıkçı Ahmet Çoğalmış, yurt dışında genellikle hamsinin daha çok tercih edildiğini kaydederek, “Yıllık 10 milyon doların üzerinde hamsi ticareti mevcut. Palamut yurt içinde daha çok talep gördüğü için dış ülkelere pek gitmiyor. İhracata genelde hamsi daha çok tercih ediliyor. Hamsi dünyanın her tarafında sevilen bir balık. Karadeniz deyince akla ilk gelen hamsi, dolayısıyla vatandaş hamsiyi benimsemiş. Onun için hamsi ihracatı daha çok oluyor. Her yıl 10-15 milyon doların üzerinde döviz girdisi oluyor. Avrupa’ya dahi hamsi buradan gidiyor” dedi.

    Dünya hamsiyi daha çak tanıyor
    Balıkçı Emin Avcı ise yurt dışında palamudun pek tanınmadığını ifade ederek, “Bildiğim kadarıyla yılda hamsiden 10 milyon doların üzerinde döviz girdisi var. Palamudu yurt dışında pek tanımıyorlar ama hamsiyi daha çok tanıdıkları için ihracatı daha fazla. Bütün ülkeler bizim hamsiyi tanıyor dolayısıyla ihracatı fazla oluyor. Palamutta oluyor ama hamsi kadar olmuyor. Yerli hamsimiz de yavaş yavaş çıkmaya başladı ancak biraz fiyatlı. İnşallah bu sezonda hamsi olacak gibi” diye konuştu.

    Balıkçı Çetin Kavzoğlu, hamsinin dünyanın her tarafında rağbet gördüğünü belirterek “Palamut, hamsi göçmen bir balık. Dünyada hamsiye daha çok rağbet vardır. Palamudu dünyada sadece iki ülke yer. Birisi Türkiye diğeri ise Yunanistan. Hamsiye rağbet dünyanın her tarafında var. Hamsinin dünyaya tanıtımı daha fazla olduğundan ihracatı da fazla” dedi.
    Öte yandan Trabzon’dan Eylül-Ekim döneminde hamsi ihracatından 185 bin 617 dolar döviz girdisi sağlanırken geçen yılın aynı döneminde ise bu rakam 287 bin 427 dolar olarak gerçekleştirilmişti.

  • Ucuz palamut için son günler

    Ucuz palamut için son günler

    Samsunlu balıkçılar, 1,5 kilosu 125 TL’den satılan palamudun son günlerini geçirdiğini söyledi.
    1 Eylül’den itibaren bol ve ucuz palamut satan balıkçılar, üzücü haberi verdi. Balıkçılar iyi yağlanan palamudun son demleri olduğunu belirterek, yeterince stok yapmayan vatandaşların 10 gün içerisinde dolaplarına palamut almaları gerektiğini ifade etti. Hamsinin çıkmaya başlamasıyla palamudun denizlerden çekileceğini belirten balıkçılar, yerli hamsinin de kendini göstermeye başladığını sözlerine ekledi.

    Ucuz palamut için son günler olduğuna dikkat çeken balık satıcısı Onurcan Köse, “Satışlarımız güzel gidiyor. 3 aydır aralıksız palamut satıyoruz. Yerli hamsi de yavaş yavaş gelmeye başladı. Hamsi, palamut, mezgit, barbun ve istavrit iyi satılıyor. Palamut 1 ay daha bol çıkar gibi görünüyor. İlerleyen zamanda da palamut yemek isteyen vatandaşlar şimdiden alıp, dolaplarında saklayabilirler. Palamuttaki bu bolluğu ve ucuzluğu ilerleyen günlerde bulamayabilirler. Bundan sonraki 10 gün, palamutları dolaba koymak için iyi bir fırsat” dedi.

    Balıkçı tezgahlarında palamut tane 125 TL, istavrit kilo 80 TL, hamsi kilo 150 TL, çinekop kilo 350 TL, mezgit kilo 200 TL, barbun kilo 180 TL, kefal kilo 80 TL ve 5 kiloluk kalkanlar ise 800 TL’den satışa sunuluyor.
    Vatandaşlar da balıklara ilgi gösterirken, hamsinin fiyatının düşmesi için denizlerin daha da soğumasını gerektiğini ifade ettiler.

  • Güneş Enerji Santrali’nin temeli atıldı

    Güneş Enerji Santrali’nin temeli atıldı

    Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, güneş enerji santrali temel atma töreninde, “140 milyonluk yatırımla hayata geçirdiğimiz bu tesisle Büyükşehir Belediyemizin enerji giderlerinin yüzde 60’ını karşılayacağız” dedi.
    31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından görevi devraldığı günden itibaren altyapıdan ulaşıma, üstyapıdan yeşil alana, kültür sanattan sosyal yardıma tüm alanlarda Kahramanmaraş’a çok ciddi yatırımlar kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, bir vaadini daha yerine getiriyor. Kuveyt Arap Ekonomik Kalkınma Fonu’nun finansal destekleriyle Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Kahramanmaraş Güneş Enerji Santrali’nin temel atma töreni gerçekleştirildi.

    Temel atma töreninde konuşan Başkan Görgel, “Şehrimiz için büyük önem taşıyan ve geleceğe attığımız güçlü bir adımı temsil eden Kahramanmaraş Güneş Enerjisi Santrali’mizin temel atma töreninde bir aradayız. Büyükşehir Belediyesi olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda, şehrimizin elektrik enerjisi ihtiyacını temiz ve sürdürülebilir kaynaklarla karşılamak için önemli bir adım atıyoruz. Bu aslında belediyecilik anlamında bizim ve şehrimiz için büyük bir dönüşümü simgeliyor” diye konuştu.

    Kahramanmaraş’ta yeşil enerjinin artarak devam edeceğini vurgulayan Görgel, “Kahramanmaraş’ta yerel yönetimler tarafından inşa edilen en büyük güneş enerji santrali olacak bu projemizle yeşil enerjide Kahramanmaraş olarak biz de varız diyoruz. İnşallah görev yaptığımız süre içerisinde bu dönüşümü hemşehrilerimize hissettirmeye devam edeceğiz. Bir yandan yeşil enerji yatırımlarımızı artıracak bir yandan da toplu taşıma gibi alanlarda yeşil enerjiyi yaygın hale getireceğiz” dedi.

    Kahramanmaraş’ta tüm alanlarda yatırımların artarak sürdüğünü belirten ve 140 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirilecek güneş enerji santralinin önemini belirten Görgel, “Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren yoğun bir çalışma temposu içerisinde hemşehrilerimizin hizmetindeyiz. Altyapıdan üstyapıya başlayan ve projelendirme aşamasında olduğumuz çalışmalarımız var. Kahramanmaraş’ımıza verdiğimiz her biz sözü yerine getirme gayreti içerisindeyiz ve inşallah da tüm sözlerimizi bir bir yerine getireceğiz. Bugün temelini attığımız bu yatırım da verdiğimiz sözlerimizden biriydi. Hamdolsun bugün 6 Megavat kurulu güce sahip olacak 140 milyon TL’lik yatırımın temelini atmak nasip oldu” diye konuştu.

    Projeyle Büyükşehir Belediyesi’nin enerji giderlerinin yüzde 60’ının karşılanacağı ve yılda 50 milyon TL’ye varan tasarruf sağlanacağını vurgulayan Görgel, “Belediyemizin enerji giderinin yüzde 60’ını karşılayacak bu tesis ile enerji giderlerimizden yılda 50 milyon TL’lik bir tasarruf sağlamış olacağız. İnşallah çalışmalarımızı da 150 gün gibi bir sürede tamamlamayı hedefliyoruz. Projede emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza, teknik ekibimize ve finans desteği için Kuveyt Kalkınma Fonu’na teşekkür ediyorum. Bugün burada attığımız temelin Kahramanmaraş’ımız için yeni bir başlangıç olduğuna inanıyor, bu önemli yatırımın şehrimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

  • Kivi üretiminde yıllık 300 milyon TL gelir bekleniyor

    Kivi üretiminde yıllık 300 milyon TL gelir bekleniyor

    Türkiye’nin ‘coğrafi işaret belgeli’ ilk kivisi olan ‘Ordu kivisi’nde hasat devam ediyor. Bu yıl 6 bin tondan fazla rekolte beklenen kivinin Ordu iline yaklaşık 300 milyon TL ekonomik katkı sağlaması hedefleniyor. Ordu’da 1993 yılında fındığın yanında ek gelir sağlaması amacıyla dikilen kivi üretimi yaygınlaşıyor. 30 yıl önce hobi amaçlı başlanan kivi, 2019 yılında coğrafi işaret belgesi aldı. Geçen yıllarda il genelinde yaklaşık 9 bin ton kivi üretimi yapılırken, hava şartları, hastalıklar ve zararlılar nedeniyle bu yıl rekolte 5-6 bin tona geriledi. Buna rağmen, büyük kısmı yurt dışına ihraç edilen kivinin Ordu ili ekonomisine yaklaşık 300 milyon TL katkı sunması hedefleniyor.

    “Fiyatlar geçen yıla göre yüzde 100 arttı”
    Ordu Kivi Üreticileri Birliği Başkanı Yusuf Uzunlar, “Ordu’da ürün güzel, kalitede de sıkıntı yok. Türkiye’de ilk defa coğrafi işaret belgesi alan Ordu Kivisi. Geçen yıl fiyatımız birinci sınıf kivide 20 liraydı, bu yıl 40 lira, yüzde 100 artış var. Bu üretici ve bizim adımıza sevindirici bir durum. Rekolte olarak tam tahmini rekolte elimizde yok ancak 5-6 bin ton rekolte olacaktır diye tahmin ediyoruz. Bu da ilimize 250-300 milyon TL girdi sağlayacaktır. Kivinin güzel yanı peşin para satılması, işçiliği yok, 10 ton kiviyi 10 kişi bir günde toplayabiliyor. Kivide şuan sorun yok ancak ilerleyen günlerde kuraklıkla ilgili sorun olabilir diye düşünüyorum” dedi.

    “Raf ömrü uzun, aroması güzel”
    Ordu Kivisi’nin raf ömrü uzun olduğu gibi tadının da güzel olduğunu kaydeden Uzunlar, “Aroması da iyi bu nedenle tercih ediliyor. Düzgün bir yerde muhafaza edildiği takdirde nisan ayına kadar bekletilebilir. Toplama yapılırken de dikkat edilmesi lazım, kasada bir kivi bile ezildiği zaman diğer kivileri de olgunlaştırıyor. Alıcının sıkıntıya düşmemesi adına dikkatli toplamamız lazım” şeklinde konuştu.

    “Fındık hasadından daha kolay”
    Kivi hasadında çalışan işçiler ise fındık hasadına göre daha kolay olduğunu, eğlenceli bir şekilde hasat yaptıklarını söyledi. Ordu Kivisi’nin kalite ve aroma olarak güzel olduğunu söyleyen işçiler, hasattan memnun olduklarını belirttiler.