Kategori: Ekonomi

  • Soğuk havayla balığa rağbet arttı

    Soğuk havayla balığa rağbet arttı

    Kent genelinde son günlerde soğuk ve yağışlı hava etkisini göstermeye devam ederken, kış aylarının vazgeçilmez besinlerinden biri olan balığa Eskişehirli vatandaşların rağbeti oldukça arttı. Eskişehir’de balık tezgahtarlığı yapan Barış Çağan, satışların çok iyi gittiğini belirtirken, vatandaşların genelde hamsi tükettiklerini belirtti.

    “Vatandaşların çinekop ve barbun almalarını tavsiye ederim”
    Son zamanlarda satışların oldukça iyi olduğunu anlatan tezgahtar Barış Çağan, palamut satışında yavaşlama olduğunu belirterek, “Hemen hemen bütün balıklara halkımız tarafından rağbet var, her çeşit balık tercih ediliyor.

    En çok hamsi gidiyor, onun fiyatı da yenice 300 liraya çıktı. Ayrıca vatandaşların çinekop ve barbun almalarını tavsiye ederim çünkü hamsi parasına düştü.
    Barbunun fiyatı 250 lira, çinekopun fiyatı ise 300 lira oldu. Vitamin olarak ise çinekopu tavsiye ederim. Vitamin bazında bu balık daha zengin” şeklinde konuştu.
    “Çinekop alanlar aynı fiyata daha çok et yerler”
    Hamsinin en çok tercih edilen balık olduğunu belirten Barış Çağan, “Hamsi 12 ay boyunca bulunabilir ama temizlendiği zaman bir kilo hamsiden geriye 600 gram et kalır ve 400 gramı çöpe gider.
    Ama çinekop hem lezzetli hem de yağlı bir balık olduğu için temizlendiği zaman bir kilo çinekoptan 800 gram net balık çıkıyor.
    İnsanlar çinekop alırlarsa aynı fiyata daha çok et yemiş oluyorlar. Bu balıklar arasında en pahalısı 300 lira ile çinekop en ucuzu ise 250 lira ile çıplak mezgit dediğimiz Karadeniz mezgiti. Bunun fiyatı hep sabittir, hiç inip çıkmaz. Mezgit de çok lezzetlidir, kesinlikle tavsiye ederim herkese” dedi.
  • Çiftçinin mahsulü artık tarlada kalmayacak

    Çiftçinin mahsulü artık tarlada kalmayacak

    Bursa’da önemli tarım arazilerine sahip olan Karacabey ilçesinde çiftçilerin bin bir emekle ürettiği ürünler, para etmediği için tarlada çürüyordu. Kimi zaman bu domates, kimi zaman soğan veya biber olurken, Karacabey Belediyesi sorunu ortadan kaldıracak çözümü buldu. Bilinçsiz üretimin önüne geçerek, kooperatifleşmeyle ürünlerin artık tarlada kalmayacağını belirten Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, “Geçen yıl özellikle yaşadığımız üretimsel sorunlar ile birlikte Karacabey çiftçisinin girdi maliyetlerinin yükselmesi ve üründen de rekolte yüksekliği ve paranın da getirisi olmadığı için çiftçimizin para kazanamadığını gördük. Karacabey Belediyesi olarak biz öncülük yaparak kooperatifleşmeye gidiyoruz. Bu kooperatifleşmede üreticimizin ürünlerin doğru yönlendirerek pazarlamasını yapıp doğru ürünlerle ile desen sağlayarak üreticimize burada katma değer kazandırıp hem üretirken hem de satarken katma değer kazandırıp üreticimizin de bu konuda sürdürebilirliğini sağlamak istiyoruz. Kurulan kooperatifin içerisinde sanayi odası, ticari borsası ve üreticisi yer alıyor. Burada üreteceğimiz malı hem üretip hem de işleyecek kapalı sistem bir kooperatif olarak çalışacağız. Bu konuda çiftçimizi bilinçlendirip, ortaklarımızı çoğaltacağız. Üreticimizin kazanç sağlayacağını düşünüyoruz” dedi.

    Planlı tarım yapılmasının önemli olduğunu belirten Başkan Karabatı, “Planlı tarım, her yerde getirisi her yere doğru kooperatifleşmenin özelliği de şu, hem Avrupa’ya açılması daha kolay olacak bizim için hem de yatırımlar söz konusu olduğundan ilk sıralarda yerimizi alacağız. Kooperatif adı altında başvurduğumuz tüm projeler ivedilik ile geçeceğinden hiç şüphemiz yok. Dolayısıyla buradaki yatırımlarımız ile hem işletme bazında olsun hem de kurutma ve soğuk hava deposu bazında olsun. Ciddi bir kazanç kapısı elde edeceğimiz düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

    Karacabey ovası gerçekten çok ciddi bir potansiyele sahip, burada yetiştirdiğimiz birçok ürün var bezelyeden soğana, kapya biberi, domates, karpuz ve mısırına kadar birçok ürünü bu şekilde elde edebiliriz. Kışlıkta ise karnabahar, brokoli, bürüksel lahanası gibi çeşitliliğimizin çok olmasından dolayı bunun alt yapısının çok geniş olacağını düşünüyoruz. Karacabey üretmeye ve üreticinin de gerçekten iştahını kabartan bir tarım havzası diyebileceğimiz bir noktadayız.

  • Sahte alkol tehlikesi

    Sahte alkol tehlikesi

    Yeni yıla sayılı günler kala sahte alkol konusunda vatandaşlara uyarıda bulunan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülke genelinde emniyet güçleri tarafından yapılan denetimlerde son 10 yılda yaklaşık 15 milyon litre sahte içki ele geçirildi.

    Sahte alkolün sonucu körlük, sakatlık veya ölümle sonuçlanabiliyor. Bu nedenle devletin, sanayide kullanılan etil alkolün kimlere verildiğini bir takip sistemiyle kontrol etmesi gerekiyor. Şayet bu ürünlerin şişelenip piyasaya sürülmesi gibi durumlar engellenmediği ve suçlular ciddi şekilde cezalandırılmadığı sürece, insan ölümleri artmaya devam edecektir.

    Yılda ortalama 500 kişinin bu nedenle hayatını kaybettiği bir süreç yaşanıyor. Bunun dışında tedaviyle kurtulan veya hiç tespit edilemeyen vakalar da mevcut. Sahte alkolle mücadelede etil alkolün piyasadaki teminini zorlaştırmak en önemli adımdır.

    İkinci olarak, devletin vergi kaybını önlemek için yüksek alkollü içki vergilerinin bu durumdaki etkisinin de göz ardı edilmemesi gerekir. İnsanların alkol tüketimini tamamen engelleyemediğimizde, fiyatların yükselmesi bu ölümcül vakalara zemin hazırlamaktadır” diye konuştu.

    “Odalar ve meslek kuruluşları etkin rol almalı”

    İnsan sağlığını hiçe sayanlara en ağır cezaların verilmesi gerektiğini belirten Palandöken, “En önemli mesele, insanların sağlığıdır. Kontrollü bir şekilde bandrollü ürünlerin, belirlenmiş ve satış izni verilmiş noktalardan temin edilmesi sağlanmalıdır.

    Ayrıca odalar ve meslek kuruluşlarının bu konuda daha etkin rol alması gerekir. İçki satışı yapılan noktalarda ciddi denetimler yapılmalı, oda kaydı ve gerekli belgeler talep edilerek bu noktalar ruhsatlandırılmalıdır.

    Bu önlemler, ölümlü vakaların önüne geçilmesi için en etkili yöntemlerden biridir. Bununla birlikte, insan sağlığını hiçe sayanlara çok ağır cezalar verilerek bu tür olayların kökünden kaldırılması şarttır. Ailelerin ve canların zarar görmesine, memlekette vergi kaybının sürmesine artık bir son verilmelidir” şeklinde konuştu.

  • “Maaş adaletsizliği, iş barışını bozuyor”

    “Maaş adaletsizliği, iş barışını bozuyor”

    20 Eylül 2023 tarihinde kurduğumuz sendikamız, bu meslek gruplarının haklarını savunmak ve seslerini duyurmak için yola çıkmıştır” dedi.

    Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası Genel Başkanı Mümin Güler, mühendislerin, mimarların, şehir plancılarının ve diğer teknik hizmet meslek gruplarının kaybolan haklarını ve itibarlarını geri kazanmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Genel Başkan Mümin Güler açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
    “20 Eylül 2023 tarihinde kurduğumuz sendikamız, bu meslek gruplarının haklarını savunmak ve seslerini duyurmak için yola çıkmıştır.

    Umutsuzluğa kapılmak yerine, kendi haklarımızı aramak adına birleşerek, güçlü bir adım attık. Bizler, enerji, sanayi, madencilik gibi önemli sektörlerde görev yapan mühendislerin ve teknik personelin haklarını savunmak için mücadele ediyoruz.

    Bugün, sekiz hizmet kolunda örgütlenmiş bulunuyoruz ve konfederasyon olma yolunda hızla ilerliyoruz. Ayrıca, hiçbir siyasi partiyle bağımızın olmadığını ve bağımsız bir şekilde faaliyet gösterdiğimizi, tüm gücümüzü üyelerimizden aldığımızı vurgulamak isterim.

    “30 yıllık mühendis, 105 bin TL maaş almalı”
    Mühendislerin ve teknik personelin karşı karşıya olduğu maaş adaletsizliğine dikkat çekmek istiyorum. 30 yıllık bir mühendis 57 bin TL maaş alırken, eşdeğer meslek gruplarında bu rakam 100 bin TL’yi aşıyor.

    Bu durum, mühendislerin emeğinin yeterince değer görmediğini ve hak ettikleri maaşların çok altında çalıştıklarını gösteriyor.

    Bu sorunun çözülmesi adına iki temel önerimiz var: Birincisi, ‘teknik çalışma ödemesi’ adı altında ilave bir ödeme eklenmesi, ikincisi ise ek ödeme oranlarında 50 puanlık bir artış yapılması.

    Bu düzenlemelerle, mühendis maaşlarının 105 bin TL’ye çıkarılmasını hedefliyoruz. Ayrıca teknik hizmetler sınıfında görev yapan yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar, peyzaj mimarı ve iç mimar ile şehir plancısı ve bölge plancısı, tekniker, teknisyen meslek unvanlarının mesleki sorumluluk sigortası kapsamına alınması amaçlanmaktadır.

    Mesleki sorumluluk sigortası kapsamına alınmamız; hem teknik hizmet sınıfının güvenliğini sağlamak hem de toplumun sağlıklı ve sürdürülebilir projelere ulaşmasını temin etmek için büyük önem taşıyor.

    “Maaş adaletsizliği, iş barışını bozuyor”
    Maaş adaletsizliği sadece mühendislerin motivasyonunu etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda iş barışını da bozuyor. Kamu mühendislerinin eşdeğer meslek gruplarına kıyasla düşük maaş alması, çalışma verimliliğini düşürüyor ve beyin göçünü hızlandırıyor.

    Bu durum, gelecekte kamu kurumlarında nitelikli mühendis bulmakta zorlanmamıza yol açacak. Bununla birlikte, maaş iyileştirmeleri yalnızca çalışanları motive etmekle kalmayacak, aynı zamanda kamu hizmetlerinin kalitesini ve ülkemizin kalkınmasını da olumlu yönde etkileyecektir.

    “Mühendislerin ve teknik hizmet sınıfının emeklilik kaygıları var “
    Meslektaşlarımızın; emeklilik sonrası yaşam koşulları hakkında ciddi kaygıları bulunmaktadır. Emekli teknik personel maaşları, yüksek enflasyon ve yaşam maliyetleri karşısında geçimlerini sürdürebilme konusunda yetersiz kalmaktadır.

    Emekli maaşlarının, çalışanların geçimlerini sürdürebilmesi ve onurlu bir yaşam sürmesi için yeterli olmasının gerektiğini düşünüyoruz. Bugün, emekli teknik personelin maaşları, yoksulluk sınırının çok altında kalıyor ve bu durum, emeklilik dönemi için büyük bir belirsizlik oluşturuyor.

    Mevcut maaşlar, emekli olan mühendis ve teknik personelin günlük ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak. Bu sebeple, kazanılacak hakların emekliliğe yansıtılması gerektiğini savunuyoruz. Bu sorunun çözülmesi için, 5434 ve 5510 sayılı kanunlara bir ek madde eklenmesini talep ediyoruz.

    Bu düzenleme ile emekli maaşlarına ilave bir ödeme yapılması sağlanarak, şu an 26 bin TL civarında olan maaşların, yoksulluk sınırının üzerinde bir seviyeye çıkarılması mümkün olacaktır.

    Emekli maaşlarının, emekliler için sadece hayatta kalma değil, yaşam kalitesini sürdürebilme noktasında da yeterli düzeye getirilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.

    “Gençler mühendislik mesleğini tercih etmiyor”
    Mühendislik fakültelerinin doluluk oranlarında büyük bir düşüş yaşanıyor. 2024 yılı itibarıyla birçok mühendislik fakültesine öğrenci yerleşmemiştir.

    Gençlerin mühendislik mesleğini tercih etmeme nedenlerinin başında, kamudaki düşük maaşlar ve yetersiz özlük hakları yer almaktadır. Eğer bu durum devam ederse, orta vadede ülkemizin teknik altyapısı ciddi şekilde zayıflayacak ve kalkınma hızımız olumsuz etkilenecektir.

    “Hak Yoksa İş Yok” eylemi ve taleplerimiz
    1 Kasım’da gerçekleştirdiğimiz iş bırakma eylemi, meslektaşlarımızın haklarını savunmak adına önemli bir adımdı. Eylemin temelinde, “koruyucu giyim hakkı” ve “meslek kanunu” taleplerimiz vardı. 2024-2025 Toplu Sözleşmesi’nde açıkça belirtilen koruyucu giyim malzemelerinin hala uygulanmadığı aşikârdır ve bu durum iş sağlığı ve güvenliğini tehlikeye atmaktadır.

    Ayrıca, meslek kanunu eksikliği nedeniyle mesleki hak kayıplarının önüne geçilememektedir. Bu eksikliklerin giderilmesi için mücadelemiz devam edecektir.

    “Meslek kanunu ve haklarımız için mücadele ediyoruz “
    Mühendis Tek-Sen Enerji olarak, kamu mühendislerinin çalışma koşullarını düzenleyecek ve mesleğin itibarını artıracak bir meslek kanunu talep ediyoruz. Kamu mühendislerinin haklarının korunması, maaş iyileştirmelerinin emekliliğe yansıması ve teknik çalışma ödemesi gibi yeni ödeme kalemlerinin getirilmesi gerektiğine inanıyoruz.

    TBMM’de bekleyen kanun teklifleri
    TBMM’ye sunulan ancak henüz yasalaşmayan mühendislik ve teknik hizmetlerle ilgili kanun tekliflerinin de çalışanların haklarını koruma noktasında yetersiz kaldığını düşünüyoruz.

    3458 Sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun’un günümüz ihtiyaçlarını karşılamadığını belirtmek istiyorum. Yeni düzenlemeler yapılmadığı takdirde; kamu mühendislerinin ve teknik hizmet çalışanlarının hak kayıpları artacak ve mesleki sorunlar derinleşecektir.

    Bizler, Mühendis Tek-Sen Enerji olarak; haklarımızı geri kazanmak ve mesleğimizin itibarını yükseltmek için kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz.”

  • Yağ fiyatları düştü

    Yağ fiyatları düştü

    Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı üretiminin yüzde 20’sinin karşılandığı Mersin’in Mut ilçesinde verimli geçen sezon nedeniyle 300 bin dekar alanda 15 milyon ağaçtan 200 bin ton zeytin, 13 bin ton ise zeytinyağı rekoltesi bekleniyor.

    Verimin artmasıyla birlikte geçen yıl 200 ile 250 TL arasında değişen zeytinyağı fiyatı bu yıl 160 TL’ye kadar geriledi.

    Mut ilçesinde sofralık kayısıdan sonra önemli ihracat ürünlerinden olan kalitesi yüksek zeytinyağında, bu yıl rekoltenin yüksek olması sebebiyle alım fiyatları düştü.

    Yükselen rekolteye rağmen sıfır asitli ve kalitesi yüksek olan Mut zeytin ve zeytinyağında yaşanan alım fiyatlarındaki düşüş, üreticiler tarafından olumlu karşılanmazken, tüketiciler için avantaj sağladı. Geçen yıl 200-250 TL arasında satılan zeytinyağının fiyatı ise 160 TL’ye kadar düştü.

    Bu yıl zeytin ve zeytinyağı fiyatlarının düşüşe geçtiğine değinen Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz, “Türkiye’nin zeytinyağının yüzde 20’sini karşılayan Mut ilçesinde hasadın ortalarındayız.

    Bu yıl var yılı olması ilçede 200 bin ton zeytin, 13 bin ton ise zeytinyağı elde edilmesi bekleniyor” dedi.

    Üretici İsmail Şahin ise, “Bu yıl zeytin ‘var yılını’ yaşıyor. Geçen yıl 200 ile 250 liraya satışı yapılan zeytinyağı bu yıl 160 liradan satılıyor.

    Zeytin ve zeytinyağı fiyatından memnun değilim. Bir işçinin yevmiyesi bin lira, bu yıl üretici değil işçiler kazandı. Bizler emeğimizin karşılığını alamadık ”diye konuştu.

  • Avrupa’nın en yoğun havalimanı oldu

    Avrupa’nın en yoğun havalimanı oldu

    İstanbul Havalimanı, 18-24 Kasım tarihleri arasında günlük ortalama bin 318 uçuşla Avrupa’nın en yoğun havalimanı olarak kayıtlara geçti.

    Avrupa Hava Seyrüsefer Güvenliği Teşkilatı’nın (EUROCONTROL) 18-24 Kasım’a ilişkin “Avrupa Havacılık Raporu” yayımlandı.

    Söz konusu Rapora göre İstanbul Havalimanı, bu dönemde günlük ortalama bin 318 uçuşla Avrupa’nın en yoğun havalimanları arasında ilk sırada yer aldı.

    İstanbul Havalimanı’nı, günlük bin 243 uçuşla Londra Heathrow, bin 240 uçuşla Amsterdam Schiphol ve bin 151 uçuşla Frankfurt havalimanları takip etti.

    Sabiha Gökçen Havalimanı ise günlük 648 uçuşla 10’uncu sırada yer aldı.

  • Araçlarda hareketlilik yaşanırken, fiyatlar sabit

    Araçlarda hareketlilik yaşanırken, fiyatlar sabit

    Son zamanlarda durgun seyreden ikinci el araç piyasası, yıl sonu yaklaşırken hareketlenmeye başladı, fiyatlar ise sabit kaldı.

    Son zamanlarda yaprak kıpırdamayan ikinci el araç piyasası, yıl sonunun yaklaşmasıyla birlikte yeniden hareketlenmeye başladı.

    Oto galericiler, ikinci el araç pazarında hareketlenmeler yaşandığını belirtirken, fiyatların ise artmadığını söylediler. Oto galericiler, yeni yılın başlamasıyla birlikte ikinci el araç fiyatlarında artış beklediklerini belirterek, araç almak isteyenler için bu dönemin son fırsatlar olabileceğini ifade ettiler.

    “Fiyatlar şu an yüksek değil fakat yılbaşında fiyatların artmasını bekliyoruz”
    İkinci el otomobil piyasasında hareketlilik olduğunu ifade eden oto galerici Gökhan Ardeşen, “İkinci el araçlara büyük bir talep var.

    Oluşan talep ile normalde araç fiyatlarının yükseltmesi gerekirdi, şu anda böyle bir fiyat artışı söz konusu değil. Araç alacaklar için bu son fırsat diyebiliriz. Bu dönemi biz fırsat dönemi olarak değerlendiriyoruz.

    İnsanlar bunu bildikleri için bu dönemleri genelde değerlendirirler. Kasım ayının başından beri yoğun bir talep var. Fiyatlar şu an yüksek değil fakat yılbaşında fiyatların artmasını bekliyoruz.

    Yılbaşından sonra araç fiyatlarındaki fiyat artışı oran olarak bilmek çok zor fakat bana göre yüzde 10-15 civarında bir artış bekliyoruz. Yılbaşına kadar olan bu süreç sabit geçecektir. İkinci el otomobil piyasası için oldukça hareketli geçecektir.

    Bayilerde de çok güzel kampanyalar var. İkinci ellerde çok iyi fırsatlar bulunuyor. Piyasaya bakınca yüzde 20–25 gibi söylentiler var ama bizim beklediğimiz 10–15 civarında. Geçtiğimiz yıllarda aslında bu yıla benzer şekilde ilerliyordu. Fakat bu yıl daha hareketli.

    Genelde her yılsonu 1–2 ay hareketli geçer. Yılbaşından sonraki zamları insanlar da biliyor bu yüzden planlarını bu aylara göre yaparlar.

    Bu aylarda araç alanlar bir sonraki yıla göre hep karda olmuşlardır. Bir ailenin ortalama alabileceği araçlar 500 bin TL’den başlıyor 1 milyon liralara kadar çıkıyor” şeklinde konuştu.

  • Kasım ayı tutarları hesaplara yatırıldı

    Kasım ayı tutarları hesaplara yatırıldı

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığının dar gelirli vatandaşlara yönelik hayata geçirdiği ‘Halk Kart’ın kasım ayı tutarları hesaplara yatırıldı. Kasım ayında toplam 8 bin 124 kişi ‘Halk Kart’tan yararlandı.

    Kasım ayı Halk Kart tutarları kapsamında 4 bin 891 kişinin hesabına 450 lira, 3 bin 233 kişinin hesabına da 750 lira olmak üzere, 8 bin 124 kişinin hesabına toplam 4 milyon 625 bin 700 lira yatırıldı. Halk Kart uygulaması, vatandaşları ve esnafı memnun etmeye devam ediyor.

  • THY Sidney’e ilk uçuşunu gerçekleştirdi

    THY Sidney’e ilk uçuşunu gerçekleştirdi

    Türk Hava Yolları’nın (THY) en uzun rotası olan Sidney’e ilk uçuş gerçekleşti. THY, küresel uçuş ağını 6 kıtada 351 destinasyona ulaştırmış oldu.

    Türk Hava Yolları’nın (THY) en uzun rotası olan Sidney’e ilk uçuş gerçekleşti. İstanbul – Sidney arasında 28 Kasım 2024 tarihi itibariyle gerçekleştirilmeye başlanan seferler, haftada 4 gün Kuala Lumpur aktarmalı olarak Airbus A350-900 tipi uçakla yapılacak.

    Yeni rota, Türkiye ve Avustralya arasındaki bağları güçlendirerek turizm, ticaret ve kültürel alanlarda büyümeyi teşvik etmekle birlikte, Türk Hava Yolları’nın güçlü uçuş ağıyla dünyayı keşfetme imkanı sunacak. THY, İstanbul – Sidney arasındaki seferle küresel uçuş ağını 6 kıtada 351 destinasyona ulaştırmış oldu.

    “İstanbul-Sidney uçuşlarımız, Avrupa ve Avusturalya arasında bir köprü vazifesi görüyor”
    Sidney seferlerine ilişkin değerlendirmede bulunan Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi, “Türk Hava Yolları tarihindeki en uzun uçuş rotası olan bu sefer ile ağımıza ikinci Avustralya şehrini eklemekten mutluluk duyuyoruz.

    İstanbul-Sidney uçuşlarımız, Avrupa ve Avusturalya arasında bir köprü vazifesi görürken, misafirlerimizi de Türk Hava Yolları’nın konforu ve misafirperverliğiyle dünyaya bağlama konusundaki taahhüdümüzü temsil ediyor.

    Yakın gelecekte seyahati kesintisiz gerçekleştirebilecek menzilde uçakları filomuza dahil ederek, Avustralya’dan İstanbul’a direkt uçuş gerçekleştirmeyi dört gözle bekliyoruz” diye konuştu.

    “İstanbul’dan başlayan bu heyecan verici yeni rota, havalimanlarımızın kapasitesini artıracak”
    THY Genel Müdür’ü Bilal Ekşi’nin ardından söz alan Yeni Güney Galler Eyaleti Çalışma ve Turizm Bakanı John Graham ise, “Türk Hava Yolları’nın Sidney’e gelişini, Sidney’e ziyaretçi sayısında artış sağlayacak önemli bir mihenk taşı olarak görüyoruz.

    İstanbul’dan başlayan bu heyecan verici yeni rota, havalimanlarımızın kapasitesini artırarak daha fazla ziyaretçiyi Yeni Güney Galler’e çekecek ve eyalet genelindeki turizm destinasyonlarımızda istihdam ve ekonomik büyümeyi artıracaktır.

    Daha fazla yolcunun havalimanlarımızı kullanması, Minns Hükümeti’nin eyalet çapındaki ziyaretçi ekonomisinde istihdamı ve büyümeyi artırma planının bir parçasıdır” dedi.

    “Hem Türkler hem de Avusturalyalı gezginler için en önemli nokta olacağız”
    İlk uçuşun gerçekleştiği Sidney Havalimanı’nın CEO’su Scott Charlton ise, “Türk Hava Yolları’nı Sidney’de ağırlamaktan gurur duyuyoruz.

    Bu yeni hizmet, Sidney’in zaten güçlü olan uluslararası ağını güçlendirmekle kalmıyor, yolculara Türk Hava Yolları’nın İstanbul’daki geniş merkezi aracılığıyla Avrupa ve ötesine daha fazla seçenek ve bağlantı sunuyor.

    Türk Hava Yolları, pazara ek rekabet getirmesinin yanı sıra, Yeni Güney Galler’de ikamet eden 15 binden fazla Türkiye doğumlu Avustralyalı ve Türkiye’nin Avustralyalı gezginleri için en popüler destinasyonlardan biri olacağına eminiz” şeklinde konuştu.

  • Asgari ücrette geri sayım: İlk toplantı tarihi belli oldu

    Asgari ücrette geri sayım: İlk toplantı tarihi belli oldu

    Milyonlarca çalışan ücretlere ne kadar zam yapılacağını merak ediyor.

    Asgari ücretin 31 Aralık’a kadar tespit edilerek kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor.

    Toplantıda işçi kesimini Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), işveren kesimini Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil edecek.

    İLK TOPLANTI TARİHİ BELLİ OLDU

    İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin katılacağı ilk toplantı tarihi 10 Aralık olarak belirlendi.

    İlk toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliği yapacak.

    Komisyon geçen yıl ilk toplantısını 11 Aralık’ta gerçekleştirmiş, 27 Aralık’ta asgari ücret açıklanmıştı.

    Asgari ücret 2024 yılı için 17 bin 2 lira olarak belirlenmişti.

    Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 23 bin 502 lira 94 kuruş. Bunun 20 bin 2 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 3 bin 100 lira 39 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 400 lira 5 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

    MASADA DÖRT İŞÇİ OLACAK

    Komisyonda işçi kesimini temsil eden 5 kişilik Türk-İş heyetine, Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar başkanlık edecek. Heyette geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 4 işçi yer alacak.

    Masada işçileri aşçı Selma Sayın, kuaför Nihan Koçak, taşeron işçi Durmuş Öztürk ve basın mensubu Sezer Özseven temsil edecek.

    ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENİYOR?

    Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor.

    Komisyon, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından toplantıya çağrılıyor ve yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında teamül üzerine aralık ayında dört kez toplanıyor.

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor.

    Oyların eşitliği halinde komisyon başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.

    İŞÇİLERDEN “KABUL EDİLEMEZ” ÇIKIŞI

    Türk-İş Genel Başkanı Atalay, bazı çevrelerin dile getirdiği, ortadaki dolaşan rakamları kabul etmenin mümkün olmadığını belirtti.

    Atalay, rakamların toplumu mutlu edecek rakamlar olmadığını söyledi.