Kategori: Ekonomi

  • “Enerjide tam bağımsız ülke olmak istiyoruz”

    “Enerjide tam bağımsız ülke olmak istiyoruz”

    Bir dizi program ve toplantılara katılmak üzere Gaziantep’te bulunan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar, Gaziantep Ticaret Odası, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Akaryakıt Bayileri Derneği (GABDER) ev sahipliğinde düzenlenen Gaziantep Enerji Zirvesi’ne katıldı.

    Programın açılış konuşmasını yapan Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, enerji verimliliği, yatırımları ve yapılacak çalışmalarla ilgili bilgi vererek her türlü iş birliğine açık olduklarını söyledi. Yıldırım, enerji konusunda yaşadıkları sorun ve sıkıntıları da sıralayarak çözüm konusunda bakanlıktan destek talep ettiklerini ifade etti.
    Zirvede konuşan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz son yıllarda enerji alanında yapılan yatırımlar ile ilgili bilgi vererek ileriye dönük hedefler hakkında açıklamalarda bulundu.

    Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise belediye olarak kentte kazandırdıkları enerji yatırımlarını sıralayarak gelecekte de hayata geçirecekleri projeler ile ilgili bilgi verdi. Şahin, kısa süre içerisinde kentte hidrojenli otobüslerin hizmet vermeye başlayacağını da aktardı.

    Gaziantep Valisi Kemal Çeber de kentin pek çok ekonomik getiri konusunda Türkiye’de ilk 5-6 şehir arasında yer aldığını ve başarının kent olarak birlikte hareket etme düsturuyla sağlandığını ifade etti. Çeber, emeği geçenler ile destekleriyle katkı sağlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar’a teşekkür ederek sözlerini tamamladı.

    “Dünyada enerjide çok büyük bir dönüşüm var”

    Gaziantep Enerji Zirvesi’nde önemli açıklamalarda bulunan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar, “Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya ama dünyanın geneli, aslında bütün ülkelerin enerji kaynaklarına erişimi, enerjiyi daha ucuz temin edebilmek, teşviksiz temin edebilme mücadelesine tanıklık ediyor. Aslında yüz yılı aşkın bir süredir biz bunu görüyoruz. Özellikle dünya petrol ve doğal gaz türlerinin üçte ikisinin olduğu bu coğrafyada çok daha yakın bir şekilde görüyoruz. Ama şunu da hemen ifade etmem lazım. Dünyada enerjide çok büyük bir dönüşüm var. Dünyada enerjiyle ilgili bildiğimiz birçok şeyin değiştiği, dönüştüğünü artık konuşuyoruz. Dolayısıyla bu büyük bölümü biz neresinden yakalayacağız, bu dönüşümü nasıl ülkemizde yöneteceğiz? Açıkçası burada bu dönemde iyi kullanmamız gerekiyor. Dolayısıyla biz ülkemizi öncelikli olarak büyük bir düşme hazırlamaya gayret ediyoruz” dedi.

    “Türkiye’nin 2002 yılında 31 bin megavat olan kurulu gücü 135 bin megavata geldi”

    Son 22 yılda Türkiye’de yapılan enerji yatırımları ile ilgili verileri paylaşan Bakan Alpaslan Bayraktar, “Türkiye’ye AK Parti iktidarları döneminde enerjide çok büyük devrim geldi. Bu devrimi biz sizlerle gerçekleştirdik. Zira 2002 yılında sadece 31 bin megavat olan kurulu gücü 22 yılda 135 bin megavata geldi. Yani biz neredeyse üç tane yeni Türkiye elektrik üretimine kavuştuk. Bunun bir devrimsel niteliği var. Onu ifade etmek istiyorum özellikle. Biz bunu yaparken eskiyen dikey entegre olan yapıyı değiştirdik. Türkiye’de bugün sağlık sektörümüz, havaalanlarımız, altyapımız çok daha güçlü. Bu sayede de kamu daha iyi sosyal politikaları milletimizin hizmete sunmayı başarmıştır. Dolayısıyla bu çok büyük bir başarı hikayesidir. Eminim ilerleyen dönemde daha iyi olacaktır. Ama Türkiye burada gerçekten tarihi bir adım atmıştır. Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşu, kararlı duruşu, bu politikaları, bu reformları hayata geçirmeye yardımcı oluyor. Ve bu sayede Türkiye bugün hakikaten elektrik talebi ve doğal gaz talebi üç kat artmasına rağmen bu talebi karşılayan doğal gaz sadece beş ilde kullanırken bugün seksen bir ilde ve yaklaşık 760 bin yerleşim yerine doğal gazı götürmüş bir ülke haline geldi” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye kurulu gücünü yaklaşık dört katına çıkaracak”

    Türkiye’nin kurulu enerji gücüyle ilgili ve rakamlar veren Bakan Bayraktar, “Türkiye bugün kurulu gücünü yaklaşık dört katına çıkaracak. Önümüzdeki 11 yıl içerisinde bizim Türkiye olarak güneşte ve rüzgarda 8-9 bin megavatlık kurulu güç yapmamız lazım. Türkiye Iki bin beş yüz, iki bin yedi yüz megavat yapmış 2014’ten sonra ağırlıklı olarak. Biz şimdi bunu üç dört katına arttırmak istiyoruz. İki bin yedi yüzü sekiz binlere çıkarmak istiyoruz. Dolayısıyla bunu nasıl yapacağız? Biz bu yıldan başlayarak inşallah 2024 yılı bir milat olacak ve biz beş bin megavatı bu sene kurulu güçle sizlerin yatırımlarıyla, sizlerin gayretleriyle başaracağız. Ama bu yetmez daha ileri gitmemiz lazım” ifadelerine yer verdi.

    “Biz 30 bin megavat güneş ve rüzgarla kurulu güce geldik”

    Türkiye’nin güneş ve rüzgar kurulu enerji gücüne de değinen Bakan Alpaslan Bayraktar, “Türkiye’nin mutlaka aynı zamanda panelini kendisi üretmesi lazım. Tribününü kendisi yapması lazım. Çünkü biz 30 bin megavat bugün güneş ve rüzgarla kurulu güce geldik. Ve bu 30 bin megavatımız güneş için, rüzgar için, ürünler için, ithalata baktığımızda on milyar doların üzerinde, on beş milyar civarında ithalata tekabül eder. Biz şimdi yüz yirmi bin megavatla giderken bir elli altmış milyar dolar daha ithalat istemiyoruz. Kaldı ki bu ülkenin sanayisi güçlü. Kaldı ki bu ülkenin mühendisleri, teknisyeni, teknik ekibi, kuvvetli, insan kaynağının kuvvetli. Dolayısıyla biz bunu kendimiz üretelim. Petrol ve doğal gazda Türkiye olarak 2022 enerji ithalatına yaklaşık 96,5 milyar dolar ödedi. Bu 2023 yılında 70 milyar dolarlara geldi” dedi.

    “Türkiye enerji üretimimizi iki katına çıkaracağız”

    Türkiye’nin kritik noktalardaki üretimleri iki katına çıkaracağını da ifade eden Bakan Bayraktar, “Türkiye daha önce terörden dolayı gidemediği, gidilemeyen yerlerde Gabar’da bugün Türkiye’nin en kaliteli üretimi yapıyor. Türkiye üretimimizi iki katına çıkaracağız. Şu anda kendi ürettiğim gazla 20 milyon hane halkının üç milyonunun evindeki gazı kendimiz üretir hale geldik. İnşallah bu rakamları daha da artıracağız. 2025 yılının ilk çeyreğinde ilk hedefimiz 9,5 milyon metreküpe ulaşmak, 2026 yılı içerisinde de 20 milyon metreküpe ulaşmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’yi nükleer enerji ligine sokmuş olacağız”

    Akkuyu nükleer enerji santrali ile ilgili verileri de paylaşan Bakan Bayraktar, “Türkiye’nin 70 yıllık 1950’lerden beri yapmak istediği karbonsuz ekonomiye dönüş için de en önemli konulardan bir tanesi nükleer enerjiden elektrik üretme konusunda da çok büyük bir adım attık. 2010 yılından bu tarafa Akkuyu’da şu anda dört reaktör aynı anda dünyanın en büyük nükleer enerji şantiyesin üretim şu anda devam ediyor. Birinci reaksiyonda yüzde doksanların üzerinde tamamlama var. Önümüzdeki yıl orayı devreye alarak yine Türkiye’yi farklı lige, nükleer ligine aslında sokmuş olacağız. Elbette ki çok zorluklarla karşı karşıyayız. Ama yılmadan kararlılıkla bu yolda devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “Enerjide, madenlerde ve bu gibi önemli alanlarda mutlaka tam bağımsız ülke olmak istiyoruz”

    Türkiye olarak enerji alanında mutlaka tam bağımsız ülke olmak istediklerini de ifade eden Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar, “Türkiye yerli kaynaklarını azami düzeyde ekonomisine katarken, enerjiyi verimli kullanırken, enerji elde ederken, kendi doğal gaz kaynaklarını ve dışarıdaki kaynakları ararken tabii ki yeni teknolojiler, hidrojen, depolama teknolojileri, dijital teknolojileri de beraberinde enerji sistemimizin içerisine katmaya gayret ediyoruz. Ve bütün bu çabaların neticesinde de inanıyorum ki biz önümüzdeki 30 yıl içerisinde enerjide ve madenlerde bir önemli alanda madenden mutlaka bağımsız olmak istiyoruz. Ne ihracatçı bir ülke olma hedefiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Madenler en büyük zenginliği yeraltı kaynakları nasıl petrol ve doğal gazı ararken ve bulurken üretirken heyecan duyuyorsa Türkiye mekanik madenlerini, altınını, kömürünü, nadir toprak elementlerini, bütün madenlerini, çinkosunu, bakırını mutlaka bulmalı ve ekonomisine katmalı. Bu anlamda da yine madencilik sektörünün önünü açacak reform çalışmalarımızı hukuki düzenlemelerimizi en kısa zamanda inşallah kamuoyumuza paylaşmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla Türkiye bütün bu alanlarda çok büyük çok büyük bir ekonomist faaliyet aldı” diye konuştu.

  • Doğalgazda kademeli fiyat tarifesi geliyor

    Doğalgazda kademeli fiyat tarifesi geliyor

    Enerji Bakanı Bayraktar, gazetecilere yaptığı değerlendirmede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Ekim’de Kazan’da düzenlenen BRICS Zirvesi’nde Rusya Devlet Başkanı Putin ile enerji başlığı altında da görüşmeler gerçekleştirdiğini anlattı..

    Doğalgazla ilgili olarak ise Rusya ile üç konunun gündemlerinde olduğunu anlatan Bayraktar, “Bir tanesi Doğalgaz Ticaret Merkezi. Bir diğeri Rusya ile doğalgaz fiyatı konusu. Türkiye olarak bize özel bir fiyat istiyoruz. Ayrıca 2025 sonunda bitecek çok büyük bir kontrat var, bunun yenilenme şartlarını konuşuyoruz. Burada bir paket anlaşma geliştirmek lazım. 2025 içerisinde Botaş- Gazprom arasında yüzde 50-50 ortaklıkta İstanbul Finans Merkezi’nin içinde bir şirket bu ticaret platformunu işletecek.” diye konuştu..

    Bu sene kış aylarının doğalgaz açısından “enteresan” geçebileceğini kaydeden Bayraktar, “Bu yıl Ukrayna transiti doluyor ve süresi uzatılmayacak gibi gözüküyor. Yani Avrupa’ya Rusya’dan gaz aralık sonunda ya da ocakta kesilebilir. O zaman böyle gazda Avrupa’da fiyatlar yükselirse bunun bize bir negatif etkisi olmasın istiyoruz. Arz güvenliğinde bir sıkıntımız yok ama fiyatla alakalı negatif etkisi olmasın istiyoruz. Dolayısıyla Rusya ile fiyat ve yeni kontrat süreci önemli” dedi..

    Bakan Bayraktar, enerjide sübvansiyonların ihtiyacı olanlara yapılabilmesi için önümüzdeki yıl elektrikte olacağı gibi doğalgazda da kademeli bir fiyatlandırmaya gidileceğini ifade etti. “Az tüketenin az çok tüketenin gerçek maliyetini ödeyeceği” yeni dönemin ayrıntılarını da anlatan Bayraktar, “Doğalgazda da elektrikte olduğu gibi 2025 şubat ayında kademeli fiyatlandırmaya geçmek istiyoruz. Ama doğalgazda farklı durumlar da var. Mesela memleketi Erzurum gibi soğuk bir yer olan normal bir vatandaş belki 1200 metreküp tüketiyor, Antalya’da bu tüketim 600 metreküpe düşüyor. Burada iller bazında bir çalışma olacak. Doğalgaz biraz daha komplike ama orada da kademeli fiyatlandırmaya geçmek istiyoruz” dedi..

  • Otogaza zam bekleniyor

    Otogaza zam bekleniyor

    Brent petrol fiyatları ve dövizdeki değişikliklerle birlikte vatandaşlar benzin ve motorin fiyatlarını takibe devam ediyor.

    AKARYAKITA ZAM VAR MI?

    Otogaz fiyatlarına bu geceden itibaren 71 kuruş zam bekleniyor.

    GÜNCEL AKARYAKIT FİYATLARI

    Güncel akaryakıt pompa fiyatlarına göre;

    İstanbul’da benzinin litre fiyatı 42 lira 91 kuruştan,

    Motorin litre fiyatı 42 lira 79 kuruştan,

    Otogazın litre fiyatı 25 lira 13 kuruştan satılıyor.

  • İstanbul’un enflasyonu Ekim ayında yıllık yüzde 59,10 oldu

    İstanbul’un enflasyonu Ekim ayında yıllık yüzde 59,10 oldu

    İstanbul’un Ekim ayı enflasyonu belli oldu. 2024 Ekim ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 3,64, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yüzde 0,15 oranında arttı.

    2023 Ekim ayına göre 2024 Ekim ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 59,10, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 43,07 olarak gerçekleşti.

    Ekim 2024’te perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; giyim harcamaları grubunda yüzde 11,43, diğer harcamalar grubunda yüzde 5,47, sağlık ve kişisel bakım harcamaları grubunda yüzde 4,17, konut harcamaları grubunda yüzde 4,06, gıda harcamaları grubunda yüzde 3,40, ev eşyası harcamaları grubunda yüzde 1,38, kültür eğitim ve eğlence harcamaları grubunda yüzde 1,14 artış; ulaştırma ve haberleşme harcamaları grubunda yüzde 0,62 azalış izlendi.

    Ekim 2024’te toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; inşaat malzemeleri grubunda yüzde 4,01, yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 1,49, gıda maddeleri grubunda yüzde 0,07, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 0,04 artış; kimyevi maddeler grubunda yüzde 2,81, madenler grubunda yüzde 0,03 azalış izlendi. Mensucat grubunda ise fiyat değişimi gözlemlenmedi.

  • İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu toplantısı

    İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu toplantısı

    Kırklareli’nde Vali Uğur Turan başkanlığında İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu toplantısı gerçekleştirildi.
    Kırklareli’nde İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu toplantısı yapıldı. Vali Uğur Turan Başkanlığında Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğünde gerçekleşen toplantıda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verildi.  Gündem maddelerinin görüşüldüğü toplantı, kurul üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması ile sona erdi.

  • Üreticilerin zeytinyağı telaşı

    Üreticilerin zeytinyağı telaşı

    Mersin’de zeytinde hasat devam ederken, bahçelerindeki ürünleri toplayan vatandaşları zeytinyağı telaşı sardı. Hasat ettikleri ürünleri zeytinyağı üretim tesislerine getiren vatandaşlar, kilogramını 2 liraya çektirdikleri zeytinden elde edilen yağları araçlarına yükleyerek ayrılıyor. İhtiyaçları kadar olan yağı ayıran vatandaşlar, kalanını ise kalitesine göre 250 ila 300 lira arasında değişen fiyattan satışa sunuyor.
    Mersin’de zeytin üreticilerini zeytinyağı telaşı sardı.

    Bahçelerindeki ürünü hasat eden vatandaşlar, soluğu zeytinyağı üretim tesislerinde alıyor. Yaşanan hareketlilik nedeniyle zeytinyağı üretim tesislerinde yoğunluk yaşanıyor. Mersin’in merkez Toroslar ilçesine bağlı Karaisalı Mahallesi’ndeki zeytinyağı üretim tesisinin yolunu tutan vatandaşlar, hasat ettikleri zeytinlerinden birkaç saat süren sıranın ardından elde edilen zeytinyağlarını alarak tesisten ayrılıyor. Tesiste zeytinin kilosu el değmeden 2 liradan çekilirken, üreticiler ihtiyaç fazlası yağları kalitesine göre 250 ila 300 TL arasında değişen fiyattan satışa sunuyor.

    “4 ila 4,5 kilo zeytinden 1 kilo yağ üretiliyor”
    Tesis işletmecilerinden Turan Uçan, rekoltenin geçen seneye göre biraz yüksek olduğunu söyledi. Amaçlarının çiftçiye hizmet olduğunu ifade eden Uçan, “Mersin’deki kuruluşlar içerisinde en uygun şekilde ve en yüksek kapasitede çalışan fabrikalardan biriyiz. Günlük 180 ton işleme kapasitemiz var. Kilo bazında çalışıyoruz. Çiftçinin getirdiği zeytinin kilosunu 2 TL’den çekiyoruz. Bize getirilen ham zeytinlerin el değmeden hem soğuk sıkım hem sıcak sıkım üretimi sağlıyoruz.

    Hiçbir şekilde müdahale etmeden ham olarak giren zeytinler yağ olarak çıkıyor” dedi.
    Çiftçinin getirdiği zeytinin kalitesine göre alınan yağ miktarının değiştiğini ifade eden Uçan, “Şu anda 3 kiloda 1 kilo yağ oranı da var, 6 kiloda 1 kilo yağ oranı da var. Biz bunu işletme olarak hesapladığımızda 1 kilo yağ üretilen zeytinin ortalaması 4 ile 4,5 kilo arasında değişiyor. Yani 4 ila 4,5 kilo zeytinden 1 kilo yağ üretiliyor” diye konuştu.

    “Burayı solumak, bu atmosferi yaşamak istiyoruz”
    Zeytinyağı çektirmek için tesise gelen emekli öğretmen Semiha Sevim, bahçelerindeki 4 ağaçtan topladıkları zeytinlerden yağ elde etmek için tesise geldiklerini söyledi. Tesisin hem yerini hem de çalışanlarını beğendiğini dile getiren Sevim, “Normalde biz zeytinimizi getirip bırakıp gidebilirdik ama onu yapmadık. Burayı solumak, bu atmosferi yaşamak istiyoruz” dedi.

    “Bu yıl kilosunu 300 liradan satışa sunduk”
    Turunçlu köyünden gelen Fatma Kaya da bir sezonun mahsülünü toplayıp yağını çektirerek tüketime ve satışa hazır hale getirdiklerini söyledi. Geçen yıla göre bahçelerindeki verimin daha iyi olduğunu belirten Kaya, “Kendi bahçemizin ürünü, doğal ve organiktir. İlaç görmedi, sadece tabanından su alıyor” diye konuştu.

    Bu yıl 4 kilogram zeytinden 1 kilo yağ aldıklarını ifade eden Kaya, toplam 600 kilogram zeytinden 150 kilo yağ aldıklarını vurgulayarak, çok mutlu olduklarını dile getirdi. Kaya, geçen yıl kilogramını 250 liradan sattıkları zeytinyağını ise bu yıl 300 liradan satışa sunduklarını kaydetti.
    Erçel köyünde çiftçilik yapan Hasan Sağlık, 415 kilogram zeytin getirdiğini belirterek, ortalama 3 kilo 900 gramdan 1 kilo yağ aldıklarını kaydetti. Bu yıl mahsulden memnun olduğunu ifade eden Sağlık, zeytinin kilosunu 2 liradan çektirdiklerini, yağı da 300 liradan satışa sunduklarını belirtti.

  • “Kestane karası” bitti, tekneler Karadeniz’e açıldı

    “Kestane karası” bitti, tekneler Karadeniz’e açıldı

    Batı Karadeniz’de halk arasında “kestane karası” olarak bilinen fırtınanın sona ermesiyle balıkçı tekneleri yeniden denize açıldı.
    Batı Karadeniz bölgesi, yaklaşık 2 hafta boyunca “kestane karası” fırtınasının etkisi altında kaldı. Bu süre zarfında fırtına nedeniyle balıkçılar denize açılamayınca tezgahlar da olumsuz etkilendi. Fırtınanın sona ermesiyle birlikte Düzce’nin Akçakoca Limanı’ndan denize açılan onlarca balıkçı teknesi, Karadeniz’in bereketli sularında avlanmaya başladı.
    Balıkçılar, palamut, mezgit, çipura, hamsi, levrek ve istavrit gibi çeşitli balıklarla kıyıya dönerken, avlanma anları da dron ile havadan görüntülendi.

  • Hatay’da ikinci el araç satışı yapan firmanın bayisi açıldı

    Hatay’da ikinci el araç satışı yapan firmanın bayisi açıldı

    İkincil el araç satışında Türkiye’nin lideri konumunda olan Otokoç 2. El, depremin yaralarının sarıldığı Hatay’da yeni bir şube açtı.
    Pazardaki ihtiyaçlara cevap verme ve tedarik kanallarını geliştirme stratejisi doğrultusunda satış kanallarını çeşitlendiren Otokoç 2. El, bayilik ağını genişletmek ve deprem sonrası yardım ve yatırımlarla bölge ekonomisine katlı sağlamak için Hatay’da yeni bir şube açtı. Hatay’daki yeni şube açılışının mutluluğunu yaşadıklarını anlatan firmanın Otomotiv Şirket Lideri İnan Ekici, “Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki özel konumuyla bizim için bambaşka bir öneme sahip, kıymetli kentimiz Hatay’da bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Sektöre kurumsal bir yaklaşım getirerek araç satışı, aynı gün nakit ile araç alımı, profesyonel ekspertiz hizmetleri, yaygın hizmet ağı, temassız teslimat, online satın alma ve ihale sistemi gibi yenilikçi seçenekleriyle ikinci el araç konusunda güven noktası olarak faaliyet gösteren markamızla bugün itibarıyla Türkiye çapında 34 lokasyonda hizmet veriyoruz.

    Bugün itibarıyla kıymetli şehrimiz Hatay’da attığımız bu adımın çalışanlar için olduğu kadar deprem felaketi nedeniyle zor bir süreçten geçen Hatay kentine ve halkına da katkı sağlayacak bir dönemin başlangıcı olmasını hedefliyoruz. Bugün de Hatay ilimizin kalkınması ve gelişmesine yönelik hedeflerimiz kapsamında önemli bir adım daha atmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

    Hatay Vali Yardımcısı Gökay İçen ise, 6 Şubat depremi sonrasında Hatay’da 25 bin can kaybı yaşandığını ve 83 bin bina yıkıldığını belirterek, “Burada rakamları basitleştirmemek, çok ciddi düşünmek lazım. Bir şehir gözlerimizin önünde yok oldu gitti. Bu nedenle burada yaşayan vatandaşlar için şehrin geri dönüşmesi çok önemli. Deprem sonrasında Koç topluluğu buraya bin konteynerden oluşan bir kent kurdu. Bugünkü açılış da bizi çok mutlu etti” ifadelerini kullandı.

    “Antakya’mızın yeniden küllerinden doğup eski günlerine geleceğine biz kalben inanıyoruz”
    Antakya ilçesinin yüzde 64’ünün depremde yerle bir olduğunu söyleyen Antakya Belediye Başkanı İbrahim Naci Yapar, “Medeniyetler başkenti dediğimiz Antakya’mızın yeniden küllerinden doğup eski günlerine, hatta eskisinden daha iyi bir noktaya geleceğine biz kalben inanıyoruz. Bu doğrultuda taşın altına hepimizin elini koyması gerekiyor. Bu nedenle hem bu tür açılışlarımız hem de sanayici ve iş insanlarımızın bizlerle uyum içinde hareket etmesi şehrimizi çok daha kısa bir zaman içinde özlediğimiz noktaya getirecek” şeklinde konuştu.

    “Hatay’ın bunun gibi değerli yatırımlarla tekrar eski günlerine döneceğine inancımız tam”
    Depremin vurduğu Hatay’ın değerli yatırımlarla tekrar eski günlerine döneceğine inandığını belirten firmanın Filo Operasyonları Lideri Birkan Çalışkan, “Müşterilerimize her zaman yanlarında olduğumuzu ve ‘bizimle ikinci elde güven ortamında alım-satım işlemlerini gerçekleştireceklerini’ hissettiriyoruz.

    Firmanın emin ellerde gelişmeye devam ettiğini görmek bizi son derece mutlu ediyor. Bu çerçevede bugün itibarıyla tarihi, kültürel değerleri ve geleneği ile bölgenin en önemli kentlerinden biri olarak konumlanan Hatay’da da halkımızla buluşmaktan gurur duyuyoruz. Hatay’ın bunun gibi değerli yatırımlarla tekrar eski günlerine döneceğine inancımız tam. Hatay bayimizin yaşanan felaketin ardından Hatay’ın yaralarını sarmak için gösterdiği özverili çabayı yakından görüyoruz. Birlik ve dayanışma ruhuyla bu zor günleri de atlatacak, yaralarımızı hep birlikte saracağız” dedi.

    Ülke tarihinin en büyük doğal afetlerinden birinin 6 Şubat 2023 günü yaşandığını belirten bayi sahibi Halef Günay, “Bugün, ülkemizde yaşanan deprem felaketinin üzerinden bir buçuk yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen o gün yaşanan acıları hala yüreğimizde hissediyoruz. Bayilik açılışımızı gerçekleştirmekten ötürü son derece heyecanlı ve gururluyuz.

    Otokoç 2. El’in yıllardır geliştirip mükemmel hale getirdiği, tüketicilere güven ve avantaj sağlayan imkanlar, açılışını gerçekleştirdiğimiz bayiliğimiz sayesinde artık Hatay çevresinde yaşayan vatandaşlarımız için de ulaşılabilir duruma gelirken, bir yandan da kıymetli şehrimizde deprem felaketi sonrasında hayatın yeniden tesisine öncülük etmek açısından önemli bir adım olma özelliği taşıyor” ifadelerini kullandı.

    Açılışa Hatay Vali Yardımcısı Gökay İçen, Antakya Belediye Başkanı İbrahim Naci Yapar, Defne Belediye Başkanı Halil İbrahim Özgün, il protokolü, Otokoç Otomotiv Şirket Lideri İnan Ekici, 2. El ve Filo Operasyonları İş Birimi Lideri Birkan Çalışkan, Pazarlama ve Dijital Platformlar Lideri Esra Arslanbaş Kaynak, 2. El Perakende ve Network Lideri Taylan Filiz, bayi sahipleri, Halef Günay ve Adnan Günay’ın yanı sıra davetliler katıldı.

  • Yeni destekleme modeli

    Yeni destekleme modeli

    Sinop Türkeli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından bakanlığın sunduğu yeni destekleme modeli hakkında tanıtım toplantıları düzenlendi.
    Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından düzenlenen cuma buluşmaları kapsamında, bakanlıkça yürürlüğe konulan yeni destekleme modeli ile ilgili tanıtım toplantıları gerçekleştirildi. İlçe Müdürü Mediha Elmas ve teknik ile hayvan sağlığı personellerinin katılımıyla, ilçeye bağlı Yazıcı, Işıklı ve Gencek köylerinde yapılan toplantılarda, modelin sunduğu fırsatlar ve destekler hakkında bilgi verildi.

    Toplantılarda, yeni destekleme modelinin tarım ve hayvancılık sektöründe üreticilere sağlayacağı avantajlar ve bu süreçte izlenecek yollar hakkında detaylı açıklamalar yapıldı. Katılımcıların sorularının yanıtlandığı ve fikir alışverişinde bulunulduğu etkinlikler, yerel üreticilerin desteklenmesi ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi.

    Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu girişimi, yerel üreticilerin daha fazla desteklenmesini ve tarım sektöründeki gelişimlerin hızlandırılmasını amaçlıyor. Toplantılar, Ayaz, Karabey ve Taçahmet köylerinde devam edecek.

  • Yarım asırdır aynı yöntemle hurma pekmezi

    Yarım asırdır aynı yöntemle hurma pekmezi

    Bilecik’te bu yıl Akdeniz sineğinin verdiği zarar sebebi ile cennet hurmasında verim düşerken, kalanından da pekmez yapımına başlandı. Yarım asırdır aynı yöntemle hurma pekmezi yapan köylüler bu yıl pekmezin fiyatının artacağı söyledi.
    Bilecik’in Başköy, Küplü ve Bekdemir köylüleri, yaklaşık yarım asırdır atalarından bu güne kadar gelen aynı yöntemle hurma pekmezi yapmaya devam ediyor. 100 kilodan 10 kilo pekmez çıkarken, 15 saatlik işlem sonrası elde edilen ürün kavanozlara konuyor.

    Pekmez nasıl yapılıyor
    Beş kuşaktır bu köyde hurma pekmezi yapıldığı anlatan üreticisi Hülya Dinçsoy, “Hurmaların kendiliğinden olgunlaşmasını bekliyoruz. Bu şekilde ezdikten sonra küllü suyumuzu ekliyoruz. Dalında olgunlaşmış hurmaları ezerek hurma pekmezi kazanına atıyoruz. Akşamdan dinlendirdiğimiz meşe ağacının küllü suyunu içine döküp köpürünceye, daha sonra da köpüğü gidene kadar kaynatıyoruz. Kaynattıktan sonra pekmezimizi bir gece bekletiyoruz. Posası daha güzel çıksın diye ertesi gün gelip sıkma makinesi ile suyunu çıkartıyoruz. Suyunu artık 5-6 saat kaynatıp pekmez haline getirip konserve yapıyoruz” dedi.

    “Hurma pekmezinde neredeyse 50 – 60 yıllık bir tarihi geçmişimiz var”
    Bu sene hurmalar çok çabuk olduğu için daha erken pekmez yaptığı anlatan Dinçsoy, “Hurma pekmezimiz doğaldır, hiçbir katkı maddesi ve şeker yoktur. Sabahları aç karnına bir kaşık aldığımız zaman tok tutma özelliği var. Ben kayınvalidem doksan dört yaşında o yapardı ben de kayınvalidemden öğrendim. Neredeyse 20-25 yıldır da ben devam ettiriyorum. Hurma pekmezinde neredeyse 50 – 60 yıllık bir tarihi geçmişimiz var” dedi.

    “Bu sene nedense hurmalara sinekler dadandı ve çok çürükler oldu”
    Bu sene hurmayı Akdeniz sineğin vurduğunu anlatan hurma pekmezi üreticisi Hülya Dinçsoy, “Bu sene nedense hurmalara sinekler dadandı ve çok çürükler oldu. Bu sene gerçekten çok zordu. Çünkü hurmaları tek tek toplayıp o sineği, böceği ayırıp temizleyip ondan sonra pekmez haline döndürdük.

    Mesela hurma kurusu yapıyorduk, bu sene yapamayacağız. Çünkü Akdeniz sineği geldi. Hurmaların içine yumurtalarını bırakmış zarar verdiği için hurma kurusunu yapamıyoruz. Etrafta alıcılarımız yok şuanda. Geçen yıl 10-15-20, hatta 30 lira olan hurmalar bu sene ‘Gelin 10 liradan bahçeden toplayın’ diyenler var. Hurma pekmezi bu sene elimizde çok yok. Bu sene kilosu 300 -350 TL’den gider diye düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.