Kategori: Ekonomi

  • Antalya-Rize direkt uçuşları başlıyor

    Antalya-Rize direkt uçuşları başlıyor

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun 3 Ekim’de Havayolu firmaları ile gerçekleştirdiği toplantıda açıkladığı Antalya-Rize-Artvin Havalimanı’na 8 Kasım’da başlayacak uçuşların biletleri satışa çıktı. Uçuşlar haftada iki kez olmak üzere Pazartesi ve Cuma günleri yapılacak.
    Antalya’dan Rize-Artvin Havalimanı’na direkt uçuşlar 8 Kasım’da başlıyor.

    Kış sezonu boyunca Pazartesi ve Cuma günleri olmak üzere haftada iki kez gerçekleştirilecek uçuşların biletleri satışa sunuldu. Antalya’dan Rize-Artvin Havalimanı’na ilk seferin saat 08.30’da, Rize’den Antalya’ya ilk seferin ise saat 10.55’te gerçekleştirileceği açıklandı. Rize-Artvin Havalimanı-Antalya arasında başlayan uçuşlar hem iş hem de turizm amaçlı yolcular için yeni bir fırsatlar sunacak. Yeni uçuşlarla Karadeniz ve Akdeniz bölgesinin turistik, ekonomik ve kültürel zenginliklerinin daha da canlandırılması hedefleniyor.

    Bakan Uraloğlu açıklamıştı
    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 3 Ekim’de havayolu şirketleri ile gerçekleştirdiği toplantıda 12 yeni iç hat müjdesini vermişti ve bu hatlardan birisinin de Antalya- Rize-Artvin Havalimanı olduğunu açıklamıştı.

  • THY’den Cumhuriyet Bayramı’na özel kampanya

    THY’den Cumhuriyet Bayramı’na özel kampanya

    Türk Hava Yolları, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na özel bir kampanya düzenledi. Kampanya çerçevesinde, yurt içi biletlerini 29-30 Ekim tarihlerinde alanlar, 14 Şubat-26 Mart 2025 arasında 849 TL’den başlayan fiyatlarla seyahat edebilecek. Kampanya kapsamında 78 bin 500 adet koltuk arz edildi.

  • Antalya-Rize direkt uçuşları başlıyor

    Antalya-Rize direkt uçuşları başlıyor

    Antalya’dan Rize-Artvin Havalimanı’na direkt uçuşlar 8 Kasım’da başlıyor. Kış sezonu boyunca Pazartesi ve Cuma günleri olmak üzere haftada iki kez gerçekleştirilecek uçuşların biletleri satışa sunuldu. Antalya’dan Rize-Artvin Havalimanı’na ilk seferin saat 08.30’da, Rize’den Antalya’ya ilk seferin ise saat 10.55’te gerçekleştirileceği açıklandı.

    Rize-Artvin Havalimanı-Antalya arasında başlayan uçuşlar hem iş hem de turizm amaçlı yolcular için yeni bir fırsatlar sunacak. Yeni uçuşlarla Karadeniz ve Akdeniz bölgesinin turistik, ekonomik ve kültürel zenginliklerinin daha da canlandırılması hedefleniyor.

    Bakan Uraloğlu açıklamıştı

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 3 Ekim’de havayolu şirketleri ile gerçekleştirdiği toplantıda 12 yeni iç hat müjdesini vermişti ve bu hatlardan birisinin de Antalya- Rize-Artvin Havalimanı olduğunu açıklamıştı.

  • Çiftçiden vatandaşlara bedava patates

    Çiftçiden vatandaşlara bedava patates

    Adilcevaz ilçesinde üretim yapan Zafer Alageyik isimli çiftçi, masraflarını karşılamadığı gerekçesiyle tarladaki patatesleri bedava halka dağıttı. Patateslerin bedava dağıtıldığını duyan vatandaşlar ise tarlaya akın etti.

    Bu sene ekilen patateste zarar ettiklerini ifade eden Zafer Alageyik isimli Çiftçi, “Bu sene tüm çiftçiler zarar ettik. Zararın nedeni ise mazotun, gübrenin yani masrafın yüksek oluşu. Masrafını çıkarmadığından dolayı ben de 60 dönümlük tarladaki patatesleri vatandaşlara bedava dağıtmaya karar verdim. Başka çiftçiler gibi toplayıp derelere, köprülere atmıyoruz. Halkımız, vatandaşlarımız faydalansın diye akşamdan beri anons ettirdim. Millet toplanmış patates topluyor. Herkese helal olsun” dedi.

    Tarlada patates toplayan Celal Savun isimli vatandaş ise “Allah, tarlanın sahibinden razı olsun” ifadelerini kullandı.

  • Çiftçiden vatandaşlara bedava patates

    Çiftçiden vatandaşlara bedava patates

    Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde çiftçilik yapan Zafer Alageyik, masraflarını karşılamadığı gerekçesiyle tarladaki patatesleri bedava dağıttı. Bedava dağıtılan patateslere vatandaşlar akın etti. Adilcevaz ilçesinde üretim yapan Zafer Alageyik isimli çiftçi, masraflarını karşılamadığı gerekçesiyle tarladaki patatesleri bedava halka dağıttı. Patateslerin bedava dağıtıldığını duyan vatandaşlar ise tarlaya akın etti.
    Bu sene ekilen patateste zarar ettiklerini ifade eden Zafer Alageyik isimli Çiftçi, “Bu sene tüm çiftçiler zarar ettik. Zararın nedeni ise mazotun, gübrenin yani masrafın yüksek oluşu. Masrafını çıkarmadığından dolayı ben de 60 dönümlük tarladaki patatesleri vatandaşlara bedava dağıtmaya karar verdim. Başka çiftçiler gibi toplayıp derelere, köprülere atmıyoruz. Halkımız, vatandaşlarımız faydalansın diye akşamdan beri anons ettirdim. Millet toplanmış patates topluyor. Herkese helal olsun” dedi. Tarlada patates toplayan Celal Savun isimli vatandaş ise “Allah, tarlanın sahibinden razı olsun” ifadelerini kullandı.

  • Koca: “Üretici firmalar için tek çözüm yurt dışı pazarlara açılmak”

    Koca: “Üretici firmalar için tek çözüm yurt dışı pazarlara açılmak”

    E-ihracat uzmanı Emre Koca, artan üretim maliyetleri ve sert rekabet şartları altında kalan üretici firmalar için yurt dışına açılmanın artık bir seçenekten öte, tek çözüm yolu olduğunu vurguladı.
    Küresel pazarlara yönelmenin firmalar için zorunlu hale geldiğini belirten e-ihracat uzmanı Emre Koca, bu süreçte firmaların uluslararası arenada rekabet gücünü artırmalarını sağlamak için kapsamlı destek sunduklarını söyledi. Uluslararası pazaryerlerinin firmalara sağladığı avantajlara dikkat çeken ve bu platformların geniş müşteri kitlesine ulaşmayı kolaylaştırdığını belirten Koca, üretici firmalar için yurt dışına açılmanın, yalnızca kısa vadeli kazanç değil, aynı zamanda uzun vadeli bir büyüme modeli olduğunu ifade etti.

    Döviz geliri elde etmenin de Türkiye’deki döviz dalgalanmalarının olumsuz etkilerinden korunmak için firmalar için kritik bir çıkış yolu olduğunu ifade eden Koca, doğru planlamalarla her firmanın uluslararası pazarlarda kendine yer bulabileceğini aktardı. İhracatın yalnızca firmanın değil Türkiye ekonomisinin geleceği için de hayati önem taşıdığını vurgulayan Emre Koca, “Devlet teşviklerinden yararlanmaktan pazar analizi ve ürün geliştirmeye, satış stratejilerinden lojistik süreçlere kadar her aşamada üreticilere rehberlik ediyoruz. Yurt dışına açılmak isteyen firmalara gerekli altyapıyı sunarak onları bu zorlu yolda yalnız bırakmıyoruz. Amazon gibi büyük pazaryerleri sayesinde üreticiler, geniş bir kitleye ulaşarak satışlarını artırma şansı yakalıyor.

    Bu sayede firmalar, daha çok ürün kalitesine ve üretime odaklanabiliyor. Yurtdışına açılmak, firmalarımızın döviz kazancı sağlamasına ve böylece iç piyasadaki belirsizlikten daha az etkilenmesine yardımcı oluyor. Üretici firmalar bu fırsatı değerlendirerek sürdürülebilir bir büyüme elde edebilir” diye konuştu. Sağladıkları altyapı ve danışmanlık hizmetleri ile üreticilere bu zorlu süreçte destek oldukların belirten Koca, artan maliyetler ve iç piyasadaki daralmanın firmalar için zorlayıcı bir durum oluşturduğunu söyleyerek, “Bugünün şartlarında, yurtdışına açılmak üreticiler için bir seçenek değil, bir zorunluluk. Uluslararası pazarlara adım atmayan firmaların uzun vadede ayakta kalması çok zor. Doğru adımları atan her firma, global pazarda kendine sağlam bir yer bulabilir. Yurt dışına açılmak, firmalarımız için hem hayatta kalmanın hem de büyümenin tek yolu” ifadelerine yer verdi.

  • Ucuz et uyarısı

    Ucuz et uyarısı

    Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, vatandaşlara sosyal medya, billboardlar ve çeşitli yollardan duyurulan ucuz et fiyatları ile ilgili dikkatli olmaları yönünde çağrıda bulundu. Yardımcı, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan taklit ve tağşiş yapan firmalar listesinde zincir marketlerde yer alan işlenmiş et ürünlerinin geniş yer tuttuğunu hatırlatarak, “Billboardlara yazmışlar, kıyma bu para kuşbaşı bu para, yok böyle bir şey. İnsan sağlığı ucuz değildir. Nereden alındığı belli olmayan etler piyasaya sunulduğu zaman vatandaşın sağlığıyla oynuyoruz” dedi.
    Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, yol kenarında izinsiz satılan kurbanlık hayvanların ve kırmızı etin sağlığı tehdit ettiği yönünde açıklamalarda bulundu. Kontrollü ve kontrolsüz şekilde iki tür kaçak et satışı yapıldığını belirten Yardımcı, kontrollü kaçağın farklı illerden getirilerek piyasaya sürülen etler olduğunu kontrolsüz kaçağın ise yol kenarında vergi ödemeden izinsiz bir şekilde satılan hayvanlar ve etler olduğunu dile getirdi.

    “Kim olursa olsun, ucuz verilen eti almasınlar”
    Başkan Osman Yardımcı, “Şimdi biz Antalya’nın parasının Antalya’da kalmasını istiyoruz ama diyelim ki Burdur’dan, Isparta’dan, burada resmi kanallarla ve mezbahalarda kesilmiş faturalı, sağlık raporlu etler de geliyor. Bu kontrollü kaçak. Antalya’da otellere, tatil köylerine esnafımız et versin diyoruz. Ama bir ikinci taraf da var, yol kenarlarında satılan etler. Sağlam olabilir, görüntüde güzel bir hayvan olabilir ama onun içindeki hastalığı kimse bilmez.

    Yol kenarında satış yapanlara daha fazla önem verilmesi gerekir. Çünkü neden? İnsan sağlığı önemli. Biz bunlara kontrolsüz kaçak diyoruz, çünkü damgası yok, tahlili yok, sağlık raporu yok. Hem vergiden kaçıyor hem de esnaftan daha düşük fiyata satıyor. Çünkü kaçak kestiği zaman belli masrafları olmuyor, o yüzden de ucuza et veriyor. Biz de vatandaşa diyoruz ki, kim olursa olsun ucuz verilen eti almasınlar. Mahalle kasaplarında kendi yerel kasaplarından et alsınlar” ifadelerini kullandı.

    “Billboardlarla duyurdukları rakamlarla kıyma satılmaz”
    Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan taklit ve tağşiş yapan firmalara dikkat çeken Başkan Yardımcı, tüketici algısını hedef alan reklamlarla vatandaşın sağlığına yönelik tehditte bulunulduğunu dile getirdi. Yardımcı, “Bakın dikkat ederseniz bakanlığımızın açıklamalarında büyük zincir marketler, büyük AVM’ler var, isimlerini biz vermiyoruz. Ama bakanlık bunları teşhis ediyor ve yayınlıyor. Biz onun için de bakanlığa teşekkür ediyoruz. İnsan sağlığı ucuz değildir, maliyetini düşürmek için yapılanlar da kaçak oluyor. Neden kaçak oluyor? Nereden alındığı belli olmayan etler satıldığı zaman vatandaşın sağlığıyla oynuyoruz. Biz istiyoruz ki herkes bizim gibi etini alsın, faturalı alsın, sağlıklı alsın ve bizle eşit şekilde rekabet etsin.

    Billboardlara yazmışlar, kıyma bu para, kuşbaşı bu para. Yok böyle bir şey. Vatandaşların bu etleri almasına karşıyım. Bir kilo et alacağıma yarım kilo et alırım, kendi mahalle kasabımdan alırım. Bugün Türkiye’de tüm esnafın, tüm kasabımın ben kefiliyim. Çünkü bizim en büyük denetçimiz vatandaştır. Vatandaş bizi denetliyor. Eğer kötü verirsen bir daha gelmez, o en büyük cezadır. Paradan bile üstündür. Tabiri caiz olmasın. Ucuz etin yahnisi yavan olur, ucuz malın bir sıkıntısı mutlaka vardır. Bugün 500, 550 600’den aşağı satılan et maliyeti fiyatına satılmıyordur. Bugün 550-600 lira normal bir fiyat ama billboardlarla duyurdukları rakamlarla kıyma satılmaz. Beraber gidelim. Reyonda parça etten çekip 390 liraya versinler, ben de alayım o eti. Ama reyondaki ete 580 lira, kıymaya yazıyor. 280, 290 TL yazıyor. Halk günü yapıyormuş, öyle bir şey yok” diye konuştu.

    “Gelen zamlar etin üstüne geldi”
    Girdi fiyatlarının artmasıyla küçük esnafın zincir marketler altında ezildiğini de belirten Osman Yardımcı, girdi fiyatları düşmediği için et fiyatının da düşmediğini kaydetti. Geçtiğimiz aylarda 700 TL’ye çıkan et fiyatının 550 liraya düştüğünü hatırlatan Yardımcı, şöyle devam etti:
    “Hiç girdilerden bahseden oluyor mu? Benim bu küçük dükkanıma elektrik iki bin lira geliyordu, şimdi on iki bin lira geliyor. Kira beş bin liraydı, on bin lira yaptık. Dükkan sahibi çık diye bizi mahkemeye verdi. Bu esnaf bu kadar girdi ücretiyle, işçi sigorta masrafını da eklediği zaman kiloda yüzde 50 yüzde 55 fiyat farkı biniyor.

    Bu da giderlerin farkı. Vatandaşları uyarıyorum, damgasız ucuz eti almasınlar. Bir kilo değil yarım kilo alsınlar, hakiki mahalle kasaplarından alsınlar. Biz Türkiye’nin kefiliyiz. Et fiyatları zaten 700 liraydı, 550-600 liraya düştü. 150 lira kilo da ucuzladı. Ama neden daha çok ucuzlamıyor onu sorun bana. Bu girdilerin hiçbirinin hesabını yapmıyorlar. Bizim elektriğimiz, sigorta ücreti, kiramız yerinde dursaydı, tabii bu vatandaşa aksedecekti. Ama bu gelen zamlar etin üstüne geldi. Tabii ki şöyle, asgari ücretin on yedi bin lira olduğu yerde 550-600 TL et pahalı gelir, çünkü bir kilo et parasına çalışılıyor.”

  • ‘IPARD 3 Hibe Çağrıları’ toplantısı

    ‘IPARD 3 Hibe Çağrıları’ toplantısı

    Bitlis’in Ahlat ilçesinde “Tarımda Planlı Üretim-Yeni Destekleme Modeli” ve “TKDK IPARD 3 Hibe Çağrıları” konulu bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
    Bitlis’in Ahlat ilçesinde Ahlat’ta İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Tarım ve Kırsal kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Bitlis İl Koordinatörlüğü tarafından “Tarımda Planlı Üretim-Yeni Destekleme Modeli” ve “TKDK IPARD 3 Hibe Çağrıları” konulu bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Ahlat Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonunda düzenlenen bilgilendirme toplantısına Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Ahlat İlçe Tarım ve Orman Müdürü Nihat Keskin, TKDK İl Koordinatörü Bünyamin Süne, DAKA İl Koordinatörü Nurettin Polat, köy ve mahalle muhtarları ile çiftçiler ve yatırımcılar katıldı. Toplantıda Ahlat İlçe Tarım ve Orman Müdürü tarafından yapılan sunumda; 2025-2027 yıllarını kapsayan ‘Tarımda Planlı Üretim ve Yeni Destekleme Modeli’ anlatıldı. Akabinde TKDK İl Koordinatörü Bünyamin Süne tarafından da, ‘TKDK IPARD 3 Hibe Çağrıları’ hakkında sunum yapıldı. Sunumların ardından toplantı soruların cevaplandırılmasıyla sona erdi.

  • Hamsi tezgâha gelmekte naz ediyor

    Hamsi tezgâha gelmekte naz ediyor

    Trabzon Balık Halinde kilosu 275-300 TL arasında satılan hamsi, az geldiği için fiyatı yüksek olurken tezgahlara geç gelmesi balıkçıları endişelendiriyor.
    Hamsinin bu aralar naz ettiğini belirten balıkçı esnaflarından Ahmet Çoğalmış, “Bu aralar hamsi nazlandı. İlk zamanlara göre biraz az çıkmaya başladı. İlk başta göründüğünde umutlarımız vardı ancak umudun devam etmesi bizi korkutuyor. Önceleri 20-30 kasa gelirdi şimdi 3-4 kasa ancak geliyor. Dolayısıyla bu da fiyatlara yansıyor. Hamsi şu aylarda kendini göstermesi lazım. Bu kadar az olması bizi tedirgin ediyor. Fiyatı ise 275-300 TL arasında. Az geldiği için fiyatlara yansıyor. Hamsi şu an Sinop, İstanbul her taraftan geliyor. İnşallah palamudun sonlanması hamsinin çıkmasını temenni ederiz” dedi.
    Hamsinin Ekim ayında tezgahlara inmeye başladığını ifade eden balıkçı esnaflarından Mehmet Örseloğlu, “Palamut tekrar bollaşmaya başladı, bol olduğu için hamsi çok az olur. Dolayısıyla hamsi geç gelir diyebiliriz. Normalde hamsi Ekim aylarında tezgahlara inmesi başlar şu anda gelmesi lazım palamudun bol olduğundan dolayı hamsi çıkmıyor. Palamut kesildiği zaman hamsi çıkar ancak bol çıkmaz. Şu anda hamsi birazcık naz ediyor o yüzden dolayı pek çıkmıyor. Fiyatı 300 TL” diye konuştu.

  • Serbest piyasada döviz fiyatları

    Serbest piyasada döviz fiyatları

    Dolar 34,2970 liradan, euro ise 37,0010 liradan güne başladı.

    İstanbul Kapalıçarşı’da 34,2950 liradan alınan dolar 34,2970 liradan, 36,9990 liradan alınan euro ise 37,0010 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 34,28 liradan, euro ise 37,21 liradan satılmıştı.