Kategori: Ekonomi

  • “Pamuğa gümrük vergisi koyamıyoruz”

    “Pamuğa gümrük vergisi koyamıyoruz”

    Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Diyarbakır’da pamuk hasat törenine katıldı. Bayraktar, yaptığı konuşmada, “Ülkemizde 2023 yılı verilerine göre 22 ilde üretimi gerçekleştirilen ve Nisan ayı sonu itibarıyla ekimi yapılan pamukta hasat devam ediyor. Yaklaşık 4,8 milyon dekar alanda üretimi gerçekleştirilen pamukta geçtiğimiz yıl çiftçilerimiz 2,1 milyon ton kütlü pamuk üretti. Bu yıl ise Türkiye İstatistik Kurumu Birinci Tahmin verilerine göre 2,2 milyon ton seviyesinde üretim tahmin ediliyor” ifadelerini kullandı.
    Bayraktar, “Pamuk üretiminin yaklaşık yüzde 42’sini Şanlıurfa, yüzde 14,4’ünü Diyarbakır, yüzde 11,6’sını Aydın, yüzde 8,8’ini Hatay ve yüzde 5,5’ini İzmir gerçekleştiriyor. Söz konusu beş il toplam üretimin yüzde 82,2’sini gerçekleştiriyor. Pamukta son beş yılda ortalama ekim alanı 4,63 milyon dekardır. 2023 yılında bir önceki önce ki yıl 5,73 milyon dekar olan ekim alanı yüzde 16,7 oranında azalarak 4,77 milyon dekara geriledi” diye konuştu.

    Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Dünyada 2024/2025 üretim sezonunda Uluslararası Pamuk İstişare Kurulu (ICAC) verilerine göre 26 milyon 332 bin ton lifli pamuk üretimi olacağı tahmin ediliyor. Bu üretimin yaklaşık yüzde 3’ünü ülkemiz sağlıyor. Diğer taraftan ülkemiz; Çin, Hindistan, ABD, Brezilya, Pakistan ve Avustralya’dan sonra pamuk üretiminde yedinci sırada geliyor. Ülkemizde 2022 yılında 886 bin ton olan lifli pamuk üretimi 2023 yılında 700 bin tona geriledi. Aynı yıl 732,4 bin ton pamuk ithal ettik, bu ithalat için 1 milyar 631 milyon dolar ödedik. 2024 yılında lifli pamuk üretiminin 750 bin ton olacağı tahmin ediliyor. Ülkemizdeki bu dalgalanma stratejik öneme sahip pamukta akılcı ve kalıcı politikalar sergilememiz gerektiğinin önemini vurguluyor.”

    “Pamuğa gümrük vergisi koyamıyoruz”
    Bayraktar, şu ifadelere yer verdi:
    “Pamukta ekim alanlarındaki değişim çiftçilerimizin kazancıyla, yani ürün maliyetleri, fiyat ve desteklerle doğrudan ilişkilidir. Pamuğa, Gümrük Birliği Anlaşması nedeniyle sanayi ürünü kabul edildiği için gümrük vergisi koyamıyoruz. Dünya pamuk fiyatlarındaki düşüş iç piyasada pamuk fiyatlarını doğrudan etkiliyor ve fiyatları düşürüyor. Pamuk bir sanayi ürünü değildir, tarım ürünüdür. Gümrük Birliği Anlaşması revize edilmeli, pamuk tarım ürünü olarak değerlendirilmelidir.”

    Bayraktar, şunları kaydetti:
    “ABD Memphis lif pamuk fiyatı kilogram başına 65 lira, yani yüzde 40 randımanla kütlü pamuk fiyatı yaklaşık 26 lira iken, ülkemizde üretilen lif pamuk fiyatının kilogramı serbest piyasada 57 lira, kütlü pamuk fiyatı ise 22 lira 80 kuruş seviyesindedir. Kütlü pamukta fiyat en az 30 lira bandında olmalı ki üreticilerimiz pamuktan vazgeçmesin. TARİŞ Pamuk Birliği, Çukobirlik ve Antbirlik gibi Birlikler bu hususları dikkate alarak fiyat açıklamalıdır. Ancak görünen o ki pamukta sürdürülebilirliği kimse düşünmüyor. Nem oranına göre değişmekle birlikte yüzde 40 randımanlı kütlü pamuğu Söke TARİŞ kilogram başına 24 liraya, Çukobirlik açıkladığı fiyatı revize ederek kilogram başına 26 lira 50 kuruşa, Antbirlik ise kilogram başına 27 lira 80 kuruşa alım yapıyor. Bu fiyatlar maliyetin oldukça altında kalıyor. Böyle giderse sektör önümüzdeki sezon pamuk üretecek çiftçi bulamayacak.”

  • YD-ÜFE yıllık yüzde 32,35 arttı

    YD-ÜFE yıllık yüzde 32,35 arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, YD-ÜFE 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 2,25 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 23,34 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32,35 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 50,09 artış gösterdi.

    YD-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık yüzde 32,27 arttı
    Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 36,93 artış, imalatta yüzde 32,27 artış olarak gerçekleşti.

    Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 30,35 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 38,17 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 35,67 artış, enerjide yüzde 5,88 azalış, sermaye mallarında yüzde 41,21 artış olarak gerçekleşti.

    YD-ÜFE imalat ürünlerinde aylık yüzde 2,25 arttı
    Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,48 artış, imalatta yüzde 2,25 artış olarak gerçekleşti.

    Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 1,91 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 1,58 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 2,25 artış, enerjide yüzde 4,22 azalış, sermaye mallarında yüzde 3,89 artış olarak gerçekleşti.

  • Üreticiler tağşiş ballardan şikayetçi

    Üreticiler tağşiş ballardan şikayetçi

    Tunceli’nin yüksek yaylalarında bin bir çiçekten elde edilen ve hiçbir katkı maddesi barındırmayan organik bal üretimi yapan arıcılar, piyasadaki tağşiş (katkılı) ballardan şikayetçi. Üreticiler denetimlerin artırılmasını isterken tüketicileri de sağlığa zararlı katkılı ballardan uzak durmaları konusunda uyarıyor.

    Tunceli İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kazım Doğan, birlik olarak üretilen ballar üzerinde Hacettepe Üniversitesi ile ortak çalışma yaptıklarını söyledi. 2-3 yıllık bu çalışmayla coğrafyanın balının özelliklerini, içeriğini ortaya koymaya çalıştıklarını ve bir coğrafi işaretleme çalışması başlattıklarını kaydeden Doğan, ”Coğrafi işaret belki Türkiye’nin birçok ilinde var ama biz o farkı ortaya koyduk.

    Balımız, coğrafi işaret almış ballardan çok daha farklı bir değerle tasdik edildi. Bu bizim için çok önemli. Yani bir balın Munzur balı olabilmesi için taşıması gereken değerleri içerik analizleriyle ortaya koyduk. Tunceli’de bin civarında arıcı 90 bin kovan arıyla yıllık yaklaşık 600 ton bal üretimi gerçekleştiriyor.

    Ülke genelinde son 2 yıldır sezon arıcılar için kötü geçiyor. Arıcılar emeğinin karşılığını alamıyor. Bunun kabahati bizde de var. Örneğin arı ırklarını kendi elimizde sürekli değiştiriyoruz olmamız bir kusur, küresel iklim değişikliği de malum. Küresel iklim değişikliği bizim kabahatimizle buluşunca verimsizlikle sonuçlanıyor emeğimiz” dedi.

    ”Arıcılar üvey evlat muamelesi görüyor”
    Arıcılık ve hayvancılık faaliyetleri arasında bir denge olması gerektiğine vurgu yapan Doğan, “Bakanlıkla yaptığımız planlamalarda arıcılar biraz daha üvey evlat muamelesi görüyorlar. Türkiye’nin mevcut koşullarda hayvancılık anlamında yarışması mümkün değilken arıcılıkta dünyanın en büyük ikinci ülkesi konumunda. Son 2 yılda Bakanlık yeni düzenlemeler yaptı.

    Örneğin Arıcılar Birliğinin talepleriyle noktalama işaretleri yapılacak. Yani iki arılık arasındaki mesafeden oradan flora çeşitliliğine kadar arıların daha doğru yerleştirilmesi sağlanacak. Yine mera kanununda belirtildiği üzere meraların dinlendirilmesi gerekiyor. Örneğin bir mera ya da yayla dinlendirildikten sonra oraya arıcı gitmiş olsa hem arı orada müthiş verim alacak hem de doğanın yenilenmesine katkısı olacak. Bizim için mera kanununun doğru uygulanması kafidir aslında” diye konuştu.

    ”Esnaf bal satıyorsa analiz raporunun olması gerek”
    Tağşiş balların Türkiye’de olduğu gibi Tunceli’de de bulunduğunu kaydeden Tunceli İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kazım Doğan, “Bir ürünün kaynağının belirtilmesi gerekir.

    Türkiye’de bir etiket mevzuatı var. Plastik bir kutuya 2 kilogram bal koydum, ben verirsem bu adam arıcıdır anlaşılır ama bunu bir market rafında gördüğünüzde bunu anlamak için bir de uğraşmak lazım. Bizim ballarımızda o ürünün kime ait olduğunu belirten işletme numarası var. Anadolu’da petekli bal yemek bir kültürdür ancak en azından üzerinde işletmenin numarası olsun.

    Bunun tüketiciye de güven veren bir biçime geçmesi gerekir. Bu yıl arıcımızla yaptığımız çalışmada petekli bal yokken esnafta dolu, karakovan balı yokken bakıyorsunuz dolu. Bu gibi tağşiş ürünlerin varlığı kötü. Sakaroz oranı yüksek ballar tüketiciye bizim balımız gibi sunuluyor. Bir esnaf bal satıyorsa bir analiz raporunun da olması gerekiyor.

    İlimizde de Türkiye’de de arıcılar birliği bu işin garantörüdür. Sağlıklı balı size ulaştırmakla bizler mükellefiz. Lütfen analizi yapılmış ya da tanıdığınız bir üreticiden balınızı alın. Hakiki bal kristalize olabilir. Balın uygun kapalı rafta kalması, kristalize olsa bile tüketilmesi ya da insanların bir seferde çok bal almak yerine tükettikçe almaları daha yerinde olacaktır” şeklinde konuştu.

    Üreticiler emeklerinin karşılığını alamamaktan şikayetçi
    Tağşiş ballar yüzünden emeklerinin karşılığını alamadıklarını anlatan arıcılar, denetimlerin artırılması gerektiğini belirtti. Pülümür’de faaliyet gösteren Hemgen Bal Kooperatifi Başkanı Murat Ateş, ilçede birçok ailenin arıcılıkla geçimini sağladığını ifade ederek, ”İlçemizdeki arıcıların yüzde 90’ı, 95’i çok kaliteli bal üretiyor fakat emeklerinin karşılığını alamıyorlar. Bunun en önemli sebebi piyasadaki ucuz ballar. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bizlerden 4-5 defa numune alarak analiz yapıyor. Fakat dışarıda etiketsiz, bandrolsüz balların satıldığını görüyoruz. Bunların denetlenmesini talep ediyoruz” dedi.

    Son 18 yılı organik olmak üzere 39 yıldan beridir arıcılık yaptığını aktaran Nurettin Özgürel ise ”Piyasada merdiven altı dediğimiz balları görünce çok üzülüyoruz. Bizler bu kadar emek veriyoruz. Tüketicilere sesleniyorum her ilde arıcılar birliği, İl, İlçe Tarım ve Orman müdürlükleri var bunlar bizi denetliyor. Bal almak istiyorsanız bu kuramlara ulaşın bunlar size doğru bilgi verecek, doğru yerden bal almanızı sağlayacaklar. Ben üretici olarak yılın 11 ayı uğraşıyorum. Tüketicilerin bu ucuz merdiven altı ballara rağbet etmesi gerçekten çok üzücü” diye konuştu.

  • Gram altın yükselişte

    Gram altın yükselişte

    Altın fiyatları, Orta Doğu’daki gerilimin yükselmesi ve ABD seçimlerinin yaklaşmasıyla 3 bin lirayı aştı. Güvenli liman görülmesi sebebiyle talep gören altın, haftaya rekor ile başladı. Gram altın iç piyasada ilk kez 3 bin TL’yi aştı. Ons altın da 2.730 dolar seviyesinde bulunuyor.

  • Van Gölü suyundan sıvı sabun ve kozmetik ürünleri üretiliyor

    Van Gölü suyundan sıvı sabun ve kozmetik ürünleri üretiliyor

    Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ), Van Gölü suyundan 1,5 yıl önce başladığı sıvı sabun üretiminde önemli mesafeler kat ederek hem seri üretime geçti hem de sabunun patentini aldı.
    BEÜ’nün Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulu, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) çalışmaları çerçevesinde talep olduğu takdirde günlük olarak 3 ton sıvı sabun üretimi yapılabilecek.

    Üniversite bünyesine kurulan atölyede sıvı sabunun yanı sıra katı sabun ve bazı kozmetik ürünler de üretilebilecek. 1,5 yıl önce hayata geçirilen ‘Van Gölü suyundan sıvı sabun üretimi’ projesi kapsamında üretilen sıvı sabunlar için patent alındı. Proje kapsamında, tankerle Bitlis’in Tatvan ilçe sahilinde alınan Van Gölü suyu, üniversite yerleşkesine götürülerek bir gün bekletiliyor.

    Daha sonra BEÜ Sabun Üretim Atölyesi’nde yapılan karışımlar ve işlemlerin ardından sıvı sabun üretiliyor. BEÜ’nün Rahva yerleşkesindeki atölyede yapılan çalışmaları inceleyen BEÜ Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, “Van Gölü suyundan ürettiğimiz katı ve sıvı ürünler için bu yıl ‘Beren’ markasını oluşturup patentini aldık ve sıvı sabun imalatında seri üretime geçtik. Katı sabun üretimi ve bazı kremlerin üretimleri çalışmalarımız da devam ediyor. Beren markasıyla çok sayıda ürün üreterek ekonomiye katkı sağlamak istiyoruz.

    Beren markasının diğer ürünlerden ve diğer markalardan farkı, ürünlerimizin tamamen Van Gölü’nün sodalı soyundan üretilmesidir. Dolayısıyla bu yönde bir farkı bulunmaktadır. Van Gölü’nün sodalı suyu çok ekonomik ve özellikle sıvı deterjanı üretiminde saflaştırılması gerekiyor. Bazı süreçlerden geçerken bir maliyet gerektiriyor. Ama biz doğrudan bu suyu alıp kullanabiliyoruz. Böyle bir avantaj var. Bu markamızı üniversite olarak tescil ettirdik ve kendimiz şu anda üretiyoruz.

    Bu ürünü Türkiye geneline ve belki daha sonra uluslararası düzeyde daha geniş kitlelere ulaştıracak şekilde üretecek bir üretici arayışındayız. Bu konuda bazı görüşmelerimiz de oldu. Dolayısıyla bir müteşebbis ile biz bunu sadece kendi ilimizde ve bölgemizde değil bütün Türkiye geneline yaymak istiyoruz. Bu ürünü ekonomik anlamda hem ilimize, hem üniversitemize tabi katkısı olursa, hem de Türkiye’nin yeni farklı özellikle doğal ortamdan ham madde alınarak farklı bir ürün olarak bunu sunulmasını istiyoruz. Bu konuda bir veya birkaç müteşebbisle bu işi gerçekleştirmek istiyoruz” dedi.

    Proje koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Erhan Onat, “Van Gölü suyu, kozmetik malzeme üretiminde, kozmetik maddelerin üretiminde benzersiz bir sudur. Çünkü dokunmatik malzeme üretiminde çözücü için aranan tüm özellikler Van Gölü suyunda doğal bir şekilde var. Bunun önemli birinci noktası herhangi bir ek maliyet gerektirmiyor. İkincisi ise çok doğal ve doğal kimyasal kullanıyorsunuz.

    Çünkü temizlik malzemeleri veya kozmetik malzemeleri üretirken kullandığınız kimyasalların belki de yüzde 20 civarı Van Gölü’nde doğal olarak bulunuyor. Yaptığımız analizlerde bunu belirledik. Rektörümüzün teşvikiyle bu Ar-Ge çalışmalarına başladık. Sıvı sabun üretimi için ilk aşamayı tamamladık şu an diğer malzeme üretimlerini gerçekleştiriyoruz. Sıvı sabunu üretimi için ilk aşamayı tamamladık” ifadelerini kullandı.

    Üretim aşamalarını anlatan Dr. Öğretim Üyesi Onat, “Aldınız suyu süzüyoruz ve yaklaşık 24 saat bekletiyoruz. Sonra süzüp kullanmaya başlıyoruz. Yüzde 80’in üzerinde Van Gölü suyu kullanıyoruz ve duruma göre çözücü oranı düşürüyoruz. Van Gölü suyunun özellikleri sıvı sabunumuzda doğal olarak bulunuyor. Bu araştırmalar sonucunda da mevcut.

    Gerek cilde olsun, gerek saç yapısına olan etkisi olsun, sabunumuza doğal olarak bulunuyor. Herhangi bir yan etkileri ile karşılaşmadık, yaptığımız analizler sonucunda da herhangi bir şey görmedik. Bu sabunun hızlı bir şekilde bölgemize kazandırılması için gerekli çalışmaları devam ettiriyoruz. Talepler doğrultusunda, atölyemizde günlük iki ton üretim yapabiliriz” diye konuştu.

  • Serbest piyasada döviz fiyatları

    Serbest piyasada döviz fiyatları

    İstanbul Kapalıçarşı’da 34,2450 liradan alınan dolar 34,2470 liradan, 37,2250 liradan alınan euro ise 37,2270 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 34,24 liradan, euro ise 37,22 liradan satılmıştı.

  • Asgari ücret ne kadar olacak?

    Asgari ücret ne kadar olacak?

    2025 ASGARİ ÜCRET NE KADAR OLACAK?
    Asgari ücret zammının ne kadar olacağı milyonlarca çalışan tarafından merakla bekleniyor. Ocak 2024’te asgari ücret yüzde 49,11 oranında artarak 17 bin 2 lira olmuştu.

    Yeni asgari ücret zammı öncesinde konuyla ilgili açıklamalarda bulunun Bakan Işıkhan, vatandaşları enflasyona ezdirmeme ilkesiyle bir rakam belirleneceğini ifade etti.

    BAKAN IŞIKHAN’DAN ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücretle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

    Bakan Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun, mevcut enflasyon oranı, makroekonomik dengeler ve satın alma gücü gibi birçok değişkeni dikkate aldığını belirtti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıklıkla vurguladığı gibi, kalıcı refah çözümleri üreterek vatandaşın refahını koruma amacında olduklarını ifade eden Işıkhan, “Geçen yıl aralık ayında izlediğimiz yol neyse, bu yıl da aynı şekilde ilerleyeceğiz. Enflasyona ezdirmeyecek, vatandaşın satın alma gücünü koruyacak bir ücret seviyesinde anlaşmaya varılmasını arzu ediyorum.” dedi

    İşçi ve işverenlerin talepleri arasında hakem rolü oynadıklarını da vurgulayan Bakan Işıkhan, “Aralık ayında Türk-İş’in geçen yıl işçileri getirdiği gibi, bu yıl da benzer bir gelişme olursa işçileri ağırlamaktan memnuniyet duyarız. İşçiler bizim önemli paydaşlarımızdır,” şeklinde konuştu.

    KOMİSYON NE ZAMAN TOPLANACAK?
    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2025 asgari ücret zammına ilişkin soruları yanıtladı.

    Bakan Işıkhan, asgari ücrete ilişkin zam maratonunu aralık ayında başlatacaklarını ve 2025 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirleyeceklerini dile getirdi.

    Buna göre; 2025 asgari ücret zammına ilişkin ilk toplantı aralık ayında yapılacak.

    ASGARİ ÜCRET ZAM OLASILIKLARI
    Ekonomistler asgari ücret zammı konusunda ayrışmış durumda.

    Asgari ücret zammının yıl sonu enflasyonuna göre mi yoksa hedef enflasyona göre mi yapılacağı bir süredir tartışılıyor.

    Ekonomistlerin bir kısmı asgari ücretin zammının yüzde 30’un üzerinde olabileceğini savunuyor.

    Özel sektörde zam oranının yüzde 20 civarında kalacağı da tahminler arasında yer alıyor.

    İşte olasılıklar;

    Orta Vadeli Program (OVP) enflasyon hedefi yüzde 41,5’luk zam gelirse 24 bin lirayı aşacak.

    OVP’deki 2025 enflasyon hedefi olan yüzde 17,5 oranında zam yapılırsa 19 bin 975 liraya yükselecek.

    Merkez Bankası’nın yüzde 38’lik hedefi oranında artış yapıldığında 23 bin 460 lirayı bulacak.

    TCMB’nin 2025 hedefi olan yüzde 14’lük zam yapıldığında 19 bin 380 liraya çıkacak.

    2025 üst bandı olan yüzde 21 oranında zam gelirse 20 bin 570 lira olacak.

    Asgari ücrete yüzde 30 zam gelirse 22 bin 102 liraya yükselecek.

    Yüzde 40 zam yapılırsa yeni asgari ücret 23 bin 802 seviyesine gelecek.

    Piyasa beklentileri olan yüzde 45’lik zam oranında ise 24 bin 650 lira olacak.

  • Barselona’dan İstanbul Havalimanı’na direkt uçuş 29 Ekim’de başlıyor

    Barselona’dan İstanbul Havalimanı’na direkt uçuş 29 Ekim’de başlıyor

    İstanbul Havalimanı işletmecisi İGA, sosyal medya hesabından İspanya’nın en büyük ikinci hava yolu şirketi olan Vueling Airlines ile Barselona’dan İstanbul Havalimanı’na direkt sefer başlatacağını duyurdu. Yapılan duyuruda, seferlerin 29 Ekim’de başlayacağı belirtildi.

    Haftada 3 sefer olacak şekilde düzenlenmesi planlanıyor
    Duyuruda, “29 Ekim’den itibaren Vueling ile İstanbul-Barselona (BCN) arası direkt uçuşun tadını çıkarın. Palma de Mallorca, Ibiza, Alicante ve Oviedo gibi 99’dan fazla muhteşem destinasyona kolay bağlantılar keşfedin.” ifadelerine yer verildi. Avrupa, Asya ve Afrika’da birçok noktaya uçuş gerçekleştiren Vueling Airlines’in İstanbul’a Salı, Perşembe ve Cumartesi günleri olmak üzere haftada 3 sefer olacak şekilde düzenlenmesi planlanıyor.

  • 2. el otomobil piyasasında araçlarda hareketlilik

    2. el otomobil piyasasında araçlarda hareketlilik

    Samsun’daki ikinci el otomobil pazarında son günlerde 400 ile 700 bin TL arasındaki araçların satışında hareketlilik yaşanıyor.
    Samsun 2. El Otomotivciler Sitesi’nde her cumartesi günleri kurulan ikinci el oto pazarında alıcı ile satıcı buluşuyor. Pazarda 700 bin liraya kadar olan araçlar daha çok rağbet görüyor.

    Samsun 2. El Otomotivciler Sitesi Başkanı İbrahim Kınık, 400 ile 700 bin TL bandındaki otomobillerde bir hareketlilik olduğunu söyledi. Kınık, “Yaklaşık 15-20 gündür bir hareketlilik var. Tabii bu hareket yüksek meblağ arabalarda değil. Orta sınıf arabalarda hareketlilik var. İnsanların gücünün yettiği arabalarda bir şeyler olmaya başladı.

    İnsanların faizlerin düşmesi yönünde beklentileri vardı. Ancak faizler düşmedi. Vatandaşın da arabaya ihtiyacı var. Bütçesine göre araçları bakmaya başladılar. 400 ile 700 bin TL bandındaki otomobillerde bir hareketlilik var” dedi.

    “Faiz indirimi olursa piyasa canlanır”
    Galerici Orhan Çakıcı, “Şu anda faizler yüksek olduğu için 300-500 bandındaki araçlar iyi satıyor. Onun dışında sıfır araçlarda kampanyalar var. Tüketici genellikle kilometresi düşük araçlara bakıyor. Şu anda biraz hareketlenme var. Yıl sonunda faiz indirimi olursa piyasanın daha hareketleneceğini düşünüyorum” diye konuştu.

    “İnsanlar ihtiyaçlarına göre arabadan fiyat istiyorlar”
    Pazara otomobil almak için gelen Hasan Çam, “Bütçemize göre bir araç arıyoruz. Tabii ki hırpalanmış araçlar daha ucuza ama kimisi ederinden fazla kimisi kusurlarını saklıyor.

    Dürüst insan bulmak zor. Bazıları çok güzel, her şeyleri söylüyorlar. Bazıları da saklıyor. İnsanlar akıllarındaki fiyata satmaya çalışıyorlar ama arabasının o fiyat edip etmeyeceklerini hiç düşünmüyorlar. İhtiyaçlarına göre arabadan fiyat istiyorlar. Biz aramaya devam edeceğiz. Paramıza göre bir şey denk getirirsek o zaman alacağız” şeklinde konuştu.

    Pazarda al-sat işi yapan Bektaş Dağ ise, “Eski araba fiyatları çok yüksek. Fiyatları abarttılar. Bu da piyasayı olumsuz etkiliyor” açıklamasında bulundu.

  • Akaryakıta indirim geliyor

    Akaryakıta indirim geliyor

    Brent petrol fiyatları ve dövizdeki değişikliklerle birlikte vatandaşlar benzin ve motorin fiyatlarını takibe devam ediyor.

    BENZİN VE MOTORİNDE İNDİRİM VAR MI?

    22 Ekim 2024 Salı gününden itibaren geçerli olacak şekilde benzin grubunda 1,87 TL; motorin grubunda 1,65 TL fiyat indirimi bekleniyor.

    Güncel akaryakıt pompa fiyatlarına göre;

    İstanbul’da motorin litre fiyatı 43,54 liradan satılıyor.

    Benzinin litresi ise ortalama 44,67 liradan satılıyor.