İstanbul Kapalıçarşı’da 34,1540 liradan alınan dolar 34,1560 liradan, 38,1940 liradan alınan euro ise 38,1960 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 34,12 liradan, euro ise 38,23 liradan satılmıştı.
Kategori: Ekonomi
-
Motorinde fiyat artışı bekleniyor
Brent petrol fiyatları ve dövizdeki değişikliklerle birlikte vatandaşlar benzin ve motorin fiyatlarını takibe devam ediyor.
BENZİN VE MOTORİNDE İNDİRİM VAR MI?
Cuma gününden geçerli olmak üzere motorin grubunda 90 kuruş fiyat artışı bekleniyor.
Güncel akaryakıt pompa fiyatlarına göre;
İstanbul’da motorin litre fiyatı 42.72 liradan satılıyor.
Benzinin litresi ise ortalama 41.74 liradan satılıyor.
-
Ticaretin ve perakendenin geleceği İstanbul’da konuşuldu
Geleceğin Ticareti, Ticaretin Geleceği’ mottosu ile bu yıl 6’ıncısı organize edilen ve perakende sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirmeyi başaran “FutureCommere360 Konferansı” İstanbul Maslak’ta bir AVM’de düzenlendi. Ticaretin önemli temsilcilerinin sektör ile ilgili görüşlerinin detaylı bir şekilde işlendiği konferansta; yapay zeka, sürdürülebilirlik, hızlı moda, döngüsel moda, temiz içerikli kozmetik, sosyal medya ticareti, perakende sektöründe girişimcilik, e-ihracat stratejileri ve evrilen ticaret dinamikleri gibi birçok konu ele alındı. Global ve yerel trendlerin, yeni teknolojilerin, yeni iş modellerinin, başarılı uygulamaların konuşulduğu konferansın sunuculuğunu Melda Yücel üstlenirken, açılış konuşmalarını ise Alkaş & HAN Spaces Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş, Alkaş Genel Müdürü Yonca Aközer, ee Group Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Erol Özmandıracı ve TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Ali Tombalak yaptı.
“Geleneksel mekanlardaki alışverişin e-ticaretle birleşebilmesinin de yollarını arıyoruz”
Geleceğin ticareti ve ticaretin geleceğini birbirine bağlayabilmek için mutlaka teknolojiden yararlanılması gerektiğini vurgulayan Alkaş & HAN Spaces Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş, “Bu çok önem verdiğimiz bir etkinliğimiz. Geleceğin ticareti ve ticaretin geleceğini birbirine bağlayabilmek için mutlaka teknolojiden yararlanmamız gerekliliğini ve bu konuda gerçekleri ilgili paydaşlarla bir araya gelerek hem bu konudaki iş birliklerini de oluşturarak tartışıyoruz. Bu etkinlik sayesinde aslında asırlardır bu topraklarda, İpek Yolu üzerinde olan topraklarımızda, Kapalı Çarşılardan gelen cadde mağazacılığıyla devam eden daha sonra modern alışveriş merkeziyle güncel hayatımızın içine çokça giren alışverişin, perakendenin, ticaretin yeni doğrultusunu, yeni yönlenmesini de bir anlamda birlikte irdeliyoruz. Bu çerçevede de hem teknoloji üretenlerin, çözüm üreten girişimcilerin önerilerini sergilemelerine fırsat verirken diğer yandan da nelerin nasıl geliştiğini anlamak bakımından kullanıcıların da bulunduğu bir buluşma zemini. Bu çalışmaların ülkemizdeki ticaretin sadece iç ticaret olarak değil, dış ticaret olarak da e-ihracat olarak da e-ticaretin de gelişimini, geleneksel mekanlardaki alışverişin e-ticaretle birleşebilmesinin de yollarını arıyoruz. Bu bakımdan böylesi bir etkinliği 6 yıldır sürdürdüğümüz için de gururluyum aslında. İnanıyorum ki ülkemizin gelişimini, içerisinden geçtiğimiz ekonomik koşulların iyileşmesi, geleceğe daha umutla bakmamız açısından da oldukça önemli fikirler, önemli buluşmalar gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.
-
Portföy yönetimi sektörünün yönettiği varlık büyüklüğü 5 trilyon TL’yi geçti
Kurumsal yatırımcıların, geniş kitlelere tanıtılmasının yanı sıra, mevzuatın ve sermaye piyasalarının gelişmesini teşvik etmek amacıyla çalışmalarını sürdüren Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), portföy yönetimi sektörünün büyük çoğunluğunu temsil ediyor. TKYD Başkanı Yağız Oral ve dernek yönetim kurulunun ev sahipliğinde gerçekleştirilen basın toplantısıyla portföy yönetimi sektörünün en son verileri açıklandı. Buna göre, son yıllarda yüksek büyüme sürecine giren sektör, yatırımcıların artan ilgisi ve aynı zamanda finansal okuryazarlığın da artması sonucunda, 2020 yılı Ağustos ayı sonunda 348 milyar TL’den dört yılda yüzde 1,500 büyüyerek 2024 Ağustos ayı sonu itibariyle 5,6 trilyon TL’ye ulaştı.
“Portföy yönetim şirketlerinin yönettiği varlıklar GSYH’nin yüzde 16’sını buldu”
Basın toplantısında konuşan TKYD Başkanı Yağız Oral, Türkiye’nin istikrarlı büyüme için ihtiyaç duyduğu uzun vadeli finansman kaynağının sağlanmasında portföy yönetimi sektörünün katkısının artarak devam ettiğini ve edeceğini belirtti. Oral, “Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) 2015 yılında fon kuruculuğunu Portföy Yönetimi Şirketlerine devretmesi ve Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu’nun (TEFAS) Takasbank tarafından devreye alınması, sektörümüz için bir dönüm noktası olmuştur” dedi. Oral, sözlerine şöyle devam etti: “Ürün çeşitliliğinin artması ile tasarruf sahiplerinin tasarruflarını, büyüklüğüne bakmaksızın farklı varlık gruplarındaki fonlara yönlendirmeleri ile sektörün büyüklüğünün hatırı sayılır şekilde artarak 5,6 trilyon TL’ye ulaştı. Sektörün yönettiği varlıklar GSYH’nin yüzde 16’sına geldi. Ağustos 2020’de 3 milyon olan yatırım fonu yatırımcı sayısı Ağustos 2024 itibarı ile 5,2 milyon kişiye ulaştı. Bu, yüzde 73’lük bir artışa denk geliyor. Sektörün son yıllarda sergilediği etkileyici büyüme ile geldiği bu noktayı çok önemsiyoruz; ancak gelişmiş ülke ekonomileri ile karşılaştırıldığında gidilecek daha çok yol olduğunu da görüyoruz.”
Oral, yönetim kurulu üyeliğini üstlendiği Avrupa Fon ve Varlık Yönetimi Birliği EFAMA’nın raporlarına göre, 2023 sonu itibarı ile Avrupa portföy yönetimi sektörünün yönettiği varlıkların 20,6 trilyon euro büyüklük ile Avrupa GSYH’nin yüzde 120’sinde olduğunu, dünyaya bakıldığında dünya fon yönetimi sektörünün 67 trilyon euro büyüklük ile dünya GSYH’nin yüzde 69’u civarında olduğunu açıkladı.
Oral, “TKYD olarak bu seviyelere yaklaşmayı hedefliyoruz. Daha gelişmiş ve derinleşmiş sermaye piyasaları ile birlikte ülkemizin finansal istikrarının artmasına ve ekonomimizin gelişmesine katkı vermeye devam edeceğiz” dedi.
“Yatırım Fonları 3,6 trilyon lira büyüklüğe ulaştı”
Yağız Oral, Ağustos 2024 itibarı ile yatırım fonlarının 3,6 trilyon TL’ye ulaştığını, Bireysel Emeklilik Sistemi(BES) fon tutarının 1,0 trilyon TL eşiğini geçtiğini, Otomatik Katılım Sistemi (OKS) fon tutarının 75,6 milyar TL’ye ve diğer yönetilen varlıkların ise 879 milyar TL’ye ulaştığını ifade ederek, “Yatırım fonlarının hızlı büyümesi 2024 yılında da devam ederek 2023 yılı sonundan 23 Eylül 2024’e kadar 1,4 trilyon TL net giriş yaşandı ve yatırım fonları büyüklüğü 3,9 trilyon TL oldu” dedi.
“Kurumsal Yatırımcıların reel ekonomimize katkısı artmaya devam ediyor”
Oral, çok farklı temalardaki fonlara olan ilginin artmasının, yatırımcıların uzun vadeli bakış açısıyla yatırım yapmaya başladığının göstergesi olduğunu belirtti. Kurumsal yatırımcıların da reel sektöre yaptığı yatırım tutarının 23 Eylül itibarı ile yaklaşık 691 milyar TL’ye ulaştığını belirten Oral, bu tutar arttıkça şirketlerin uzun vadeli kaynaklara kurumsal yatırımcılar aracılığı ile rahat bir şekilde ulaşacağını ve ekonomik büyümenin uzun vadede sürdürülebilir şekilde artacağını vurguladı. Oral, küresel piyasalarda olduğu gibi, yatırım yönetiminde sürdürülebilirliğin ve Çevresel, Sosyal ve Yönetişim’in/Environmental, Social and Governance (ESG) öneminin aynı paralelde Türkiye’de de arttığını belirterek, bu temada kurulan fonların büyüklüğünün 23 Eylül itibarı ile 14,5 milyar TL’ye ulaştığını ifade etti.
Oral, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sektör olarak sürdürülebilirlik ve çevreci fonlar temasını en iyi şekilde desteklemeye devam edeceğiz, böylece yeşil dönüşüme katkımız katlanarak artacak.”
-
Swiss Days 2024 İstanbul’da gerçekleştirildi
İsviçre’nin İstanbul Başkonsolosluğu tarafından Swiss Business Hub Türkiye ve Türkiye’deki İsviçre Ticaret Odası ile birlikte organize edilen Swiss Days 2024, bu yıl 20-21 Eylül tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi. Bu yıl “Gelecek Yolunuzu Tasarlayın – Eğitim, Deneyim, Kariyer” temasıyla gerçekleştirilen etkinlikte, Hapimag Türkiye, İspanya, Hollanda, Portekiz, Yunanistan ve İtalya Operasyonları Ülke Direktörü Kerem Demirkol, Türkiye’de sürdürülebilir turizmin örnek temsilcilerinden olan tesislerinin, 30 yılda hayata geçirdiği öncü çalışmaları katılımcılarla paylaştı.
Demirkol, ‘İsviçre Mükemmeliyeti ile Türk Misafirperverliği ve Gastronomisi Arasında Köprü Kurmak’ başlıklı oturumda yaptığı konuşmada şunları söyledi: ”Tam 30 yıldır bir gün bile kapanmadan misafirlerimize hizmet veriyoruz. İsviçre modelinin başarısı Türk misafirperverliği ile birleşince ortaya sürdürülebilir başarı çıkıyor. Doğayla iç içe, ekosisteme saygı duyarak, çok başarılı bir kadro ile 30 yıldır Bodrum’un eşsiz koylarından Yalıçiftlik’te hizmet veriyoruz. İki ülke arasında, turizm gibi önemli bir sektörde köprü işlevi üstlenmekten gurur duyuyoruz.”
2024 sezonunu oldukça iyi geçirdiklerine dikkati çeken Demirkol, “Türkiye turizm sektörü 2024’ü oldukça parlak geçirdi. Bodrum ve otelimiz açısından da verimli bir sezon oldu. Yılın 12 ayı açık olan bir tesis olarak şimdi ‘sarı yaz’a odaklanıyoruz. TÜİK verilerine göre yılın ikinci çeyreğinde Türkiye’nin turizm geliri, 2023’ün aynı dönemine göre yüzde 11,8’lik artışla 14 milyar 875 milyon 518 bin dolar oldu. Üçüncü çeyrek verilerinde de geçen yıla göre artış bekliyoruz” dedi.
Kuruluşundan bu yana sürdürülebilir turizm anlayışıyla çalışan Hapimag Sea Garden’ın, çevreye olan duyarlılıkları sebebiyle son üç yıldır mottosunu ‘Doğadan ve denizden ilham aldık’ şeklinde güncellediğini hatırlatan Demirkol, “Sürdürülebilirliğe ekolojik, ekonomik ve sosyal olmak üzere bütünsel bir şekilde yaklaşan Hapimag’ın bunu, ‘Daha iyi bir dünya için daha çok mutlu insan’ vizyonlarına da yansıttığını vurguladı.
Tesisin, yıllardır sektörüne örnek oluşturan sürdürülebilirlik çalışmalarına örnekler veren Demirkol, tesiste ‘Reverse Osmosis’ sistemiyle her yıl 110 bin metreküp deniz suyunu arıtarak günlük işlerde kullandığını, tesisten çıkan evsel atık suların arıtılarak geri dönüştürüldüğünü, yemek atıklarının kompost makineleri aracılığıyla gübre yapıldığını, tesisin ihtiyaç duyduğu elektriği kendi kaynaklarıyla üretmesi için devreye alınan fotovoltaik enerji üretimi tesisinde yaklaşık 1,6 milyon kWh elektrik üretildiğini ifade etti.
“Yerel gastronominin merkeziyiz”
Yerel değerlere önem veren otelin, tesis içerisindeki zeytin ağaçlarından soğuk sıkım tekniğiyle elde ettiği zeytinyağları sayesinde 200 zeytinyağı üreticisi arasından altın madalyaya değer görülen tek turizm işletmesi olduğunun da altını çizen Demirkol, “Sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında yerel ürün üretimini desteklerken, bu ürünleri mutfaklarımızda hazırlanan yemeklerle misafirlerimizin beğenisine sunuyoruz. Bodrum mandalinasından ürettiğimiz reçeller, Karaova bölgesinden alınan Karakılçık Unu ile hazırlanan ekşi mayalı, katkısız ekmekler, kurabiye ve tatlı yapımında kullanılan keçiboynuzları, bu stratejimizin birer örneği” diye konuştu.
Demirkol, otelin bugün yüzde 47 seviyesinde olan kadın çalışan oranıyla da sektörüne örnek oluşturduğunu söyledi. Demirkol, “Çalışanlarımıza çeşitli eğitim programlarıyla birimler arası çapraz geçiş imkânı sunuyoruz. Dileyen çalışanımız, yabancı misafirlerle iletişimin daha kolay kurulması amacıyla tesisimizde sağlanan yabancı dil kurslarına da katılabiliyor. Otelimizde değişik kademelerde deneyim kazanan çok sayıda çalışan, bugün yönetici pozisyonları da dahil önde gelen turistik tesislerde görev alıyor” dedi.
-
Güvenli ödeme dolandırıcılığı ortadan kaldıracak
İkinci el araç alım satımı sırasında nakit olarak ödenecek araç satış bedelini güvence altına alan ‘Güvenli Ödeme Sistemi’ 27 Eylül’de zorunlu hale geliyor. Yeni sistem ile dolandırıcılıkların önüne geçilmesi, alıcıyı ve satıcıyı korumak hedefleniyor.
Araç satışında sahte para ve satış bedelinin ödenmemesi gibi riskler ortadan kalkıyor
Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Noterler Birliği işbirliğiyle uygulamaya alınan Güvenli Ödeme Sistemi ile nakit taşıma, sahte para ve satış bedelinin ödenmemesi gibi risklerin ortadan kaldırılması hedefleniyor.
Uygulamada, önce satıcı güvenli ödeme sürecini başlatacak, sonra alıcı notere gitmeden önce referans numarası ile parayı aracı kuruluşa yatıracak. Yeni ruhsatın çıkması yani satışın onaylanmasının ardından güvenli hesapta bekleyen para anında satıcının hesabına geçecek.
Güvenli Ödeme Sistemi’nin 27 Ağustos’ta yetki belgesi bulunan işletmelerde zorunlu olarak uygulanmaya başladığını, 27 Eylül’de ise tüm araç satışları için zorunlu hale geleceğini belirten Galerici Gökhan Ardeşen, ‘‘Güvenli Ödeme Sistemi çok basit uygulanacak bir sistem. Bu yöntem ile araç alım satımı çok daha güvenli oluyor. Sisteme dahil olan bankalarda araç bedeli ortak havuzda tutuluyor. Araç satışı gerçekleştiğinde siteme dahil bankaya bildirim gidiyor ve banka havuzda bekleyen satış bedelini anında satan kişinin hesabına aktarıyor” dedi.
Uygulama güvenli bir sistem olduğunu ifade eden Ardeşen, ‘‘Biz yetki belgesi bulunan işletmeler olarak güvenli ödeme sistemini şuanda kullanıyoruz. Araç satışında banka, satış bedelinden 105 lira mahsup edecek. Bu bedelin 52,5 lirası işlem katılım payı olarak Türkiye Noterler Birliği’ne aktarılacak. Sistemi Ticaret Bakanlığı denetleyecek” şeklinde konuştu.
-
Enflasyon beklentilerinde gerileme
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) “Sektörel Enflasyon Beklentileri” anketi sonucunu yayımladı.
Buna göre hanehalkının 12 aylık enflasyon beklentisi eylül ayında 1,5 puan azalarak yüzde 71,6 seviyesine geriledi.
Reel sektörün 12 aylık enflasyon beklentisi 2,7 puan geriledi yüzde 51,1 seviyesine indi.
Piyasa katılımcılarının enflasyon beklentisi ise 1,2 puan azalarak yüzde 27,5 seviyesine düştü.
Gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun düşeceğini bekleyen hanehalkı oranı bir önceki aya göre 0,6 puan azalarak yüzde 29,0 seviyesinde gerçekleşti.
NTV
-
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay:
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Müşterek Meslek Komiteleri ve Eylül Ayı Meclis Toplantısı Oda Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. BTSO çatısı altındaki 70 meslek komitesini bir araya getiren toplantıda konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, sıkılaşmaya dayalı dezenflasyon hedefli ekonomi programının etkilerinin tüm sektörler üzerinde yoğun bir şekilde hissedildiği bir süreçten geçtiklerini söyledi. Oda olarak sektörlerin sorunlarına çözüm üretmek, firmaların zorlu süreci en az hasarla atlatmalarını sağlamak amacıyla çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Başkan Burkay, “Bu çalışmaları, her bir sektörümüzün sorunlarını en iyi bilen komitelerimizle, konseylerimizle ve meclis üyelerimizle birlikte gerçekleştiriyoruz. Komitelerimiz sadece iş dünyasına karşı değil, aynı zamanda yaşadığımız topluma karşı da büyük bir sorumluluk taşıyor. Sizler, bu sorumluluğu omuzlarınızda taşıyıp, el birliğiyle daha iyi günler için mücadele ediyorsunuz. Sektörümüzün nabzını tutuyor, firmalarımızın taleplerini Odamız çatısı altında en iyi şekilde dile getiriyorsunuz. Gayretleriniz, emekleriniz ve fedakârlıklarınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“İstikrarlı büyüme için firmalar desteklenmeli”
Firmaların ekonominin temel taşları olduğunu belirten Başkan Burkay, istikrarlı bir büyümenin ancak işletmelerin sağlıklı kalmasıyla gerçekleşebileceğini vurguladı. Enflasyonla mücadelede alınan kararların üretimden ticarete tüm firmaların önceliklerinin gözetilerek hayata geçirilmesinin en önemli beklentileri olduğunu aktaran Başkan Burkay, “Bu kapsamda yaptığımız girişimlerin sonuçlarını da alıyoruz. Özellikle para değeri olmayan kıymetler üzerinden uygulanması planlanan enflasyon düzeltmesi, KOBİ niteliğindeki firmalarımız için büyük mağduriyetlere yol açacaktı. Oda olarak yaptığımız girişimlerin ardından enflasyon muhasebesi kapsamına giren firmalarımız için ciro sınırı getirildi ve birçok firmamız, önemli bir yükün altına girmekten kurtuldu. Bununla birlikte küçük ve orta ölçekli firmalarımızın krediye erişiminin sağlanması ve kredi şartlarının daha düşük maliyetlerle tahsis edilmesi, ihracatçımıza verilen yüzde 2’lik döviz desteğinin bir miktar daha artırılması, bu kapsamdaki firmalarımız için ayrıca yüzde 30’luk döviz bozdurma zorunluluğunun gözden geçirilmesi gibi düzenlemelerin yapılması da beklentilerimiz arasında.” açıklamasında bulundu.
“Ekonominin dinamikleri değişiyor”
“Gerek üretimin gerekse de ticaretin dinamikleri sürekli değişiyor. Bizler, bu değişen şartlara karşı tüm firmalarımızın hızla uyum sağlayabilmesini arzu ediyoruz.” ifadesini kullanan İbrahim Burkay, şöyle devam etti: “Bu nedenle ekonomide nitelikli personelden dijital dönüşüme kadar ihtiyaç duyduğumuz her alanda firmalarımıza rehberlik yapmak, üretim ve ticaret altyapımızı güçlendirmek istiyoruz. Sektörel konseylerimizin çalışmaları doğrultusunda üretimden ticarete kadar Bursa ekonomisine güç katan tüm sektörlerimiz için yol haritalarımızı güncelledik. Sanayi ve ticaret hayatında dönüşüm odaklı projelerimizi de meclis ve komite üyelerimizin önerileri doğrultusunda hayata geçiriyoruz. Oda olarak firmalarımızın işlerini büyüten, Bursa ekonomisine güç katan tüm projelere destek vermeye devam edeceğiz.” dedi.
TEKNOSAB Lojistik Park GSYF hayata geçti
Girişim Sermayesi Yatırım Fonu modeliyle hayata geçecek TEKNOSAB Lojistik Park Projesi’ne ilişkin de komite üyelerine bilgi veren BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, “Türkiye’de yine bir ilki gerçekleştirerek, Bursa’da girişimcilik ekosistemini geliştirecek önemli bir projeyi daha hayata geçirdik. Ülkemizin yüksek teknolojili ilk organize sanayi bölgesi olan TEKNOSAB’da Lojistik Park projemizi gerçekleştiriyoruz. TEKNOSAB öncülüğünde oluşturulan ve SPK’dan onay alan TEKNOSAB Lojistik Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nda ilk grup payların TEKNOSAB ve Odamız üyesi yatırımcılara ihraç süreçleri ile ilgili hesap açım işlemlerini başlattık. Katılım paylarını alan yatırımcılarımız, TEKNOSAB Lojistik Park Projesi’ne ortak olurken, Bursa ve Güney Marmara’nın en büyük ve en kapsamlı projesinin ortağı olmanın yanında bu büyük projenin değer artışı, kira gelirleri ve birçok avantajından da faydalanabilecek.” diye konuştu.
Toplam yatırım bütçesi 210 milyon dolar
En hızlı şekilde projeyi hayata geçirmeyi hedeflediklerini belirten Başkan Burkay, 24 aylık bir süre öngördüklerini, minimum 10 bin dolar bedelle tüm üyelerin de fona katılabileceğini kaydetti. Lojistik Park’ın çeşitlilik açısından Türkiye’deki tek proje olacağını vurgulayan Başkan Burkay, “Depo, antrepo, e-ticarete yönelik akıllı depo, soğuk hava depoları ve data center alanlarına kadar birçok yapı bu projenin içerisinde yer alıyor. Çatılara 12 MW’lik GES kuruyoruz. Enerji ihtiyaçları yenilenebilir kaynaklardan sağlanacak. Projenin yaklaşık 210 milyon dolarlık bir yatırım bütçesi olacak.” dedi.
“Ticarette şartlar değişiyor”
Ekonomide geleneksel şartların değiştiğini vurgulayan İbrahim Burkay, şöyle devam etti: “Burada önemli olan ölçek oluşturabilmek. Yeni ekonomiye uygun oyun planları geliştirebilmek. Biz inşallah bu fonla öyle bir eser ortaya koyacağız ki bunun devamı da gelecek. ‘Şehir Fonu’ kurmak için çalışma başlattık. Enerjide BB Solar yatırımımız var. HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’na başvurduk. İnşallah teşvik belgesini en kısa zamanda alarak, enerjide hücre üretimi için yatırımımızı yine fon modeli ile yapacağız. Bilişim alanında DATA Center projemiz var. Bunların hepsi büyük ölçekli projeler. Bursa iş dünyasını bu projeler etrafında toplama arzusundayız. STK’lar, OSB’lerle bir araya gelerek projemizi anlatacağız. Biz aslında bilinmeyeni keşfetmiyoruz. Yeni iş modelleri geliştiriyor, inovasyonu iş modellerinde gerçekleştiriyoruz.”
“Kent anayasası süratle hazırlanmalı”
Başkan Burkay, iş dünyası için gelecekteki sürecin kolay olmayacağını belirterek, her sektörün projeye ihtiyacı olduğunu belirtti. Değişen ekonomik şartlara uygun projelerin geliştirilmesi gerektiğini, aksi takdirde iş dünyasının rekabette geride kalacağını söyleyen İbralim Burkay, “KOBİ OSB, Organize Ticaret Bölgeleri, Organize Konut Bölgeleri 10 yıldır gündeme getirdiğimiz projeler. Ancak elimizde olanların dışında bir de dış etkenler var. Şehrin anayasası olan 1/100 binlik çevre planı, bu mecliste çıkmıyor. Bu şehrin önünü açmak, daha yaşanılabilir bir Bursa için bu anayasanın süratle hazırlanması gerekiyor. Bugün bu projeler hayata geçtiği takdirde Bursa’nın çevreden trafiğe birçok kronik sorunu ortadan kalkar. Bizim bu projelerde sadece 3 kriterimiz var; otoyol, liman ve demiryolu bağlantısı. Firmalar, şehir içinde sıkışmış ve gelişemeyecek durumda. Ekonominin olmadığı bir yerde gelişme olmaz. İşte küçüldükçe ihracatta geriliyoruz. İkinci sıradan dördüncü sıraya kadar geriledik. Böyle devam ederse ilk 10’dan çıkacağız. İlerde hata yaptık dediğimizde ise geri dönme ve toparlanma şansımız olmayacak.” dedi.
“57 bin üyemiz için çalışıyoruz”
BTSO Meclis Başkan Yardımcısı Murat Bayizit, küresel ekonomide son dönemde yaşanan gelişmelerin sanayiden ticarete, tarımdan turizme hemen her sektörde değişim ve dönüşümü beraberinde getirdiğini söyledi. BTSO’nun 57 bin üyesinin her birinin dünyadaki bu değişim ve gelişime uyum sağlaması için gayret gösterdiğini dile getiren Bayizit, “Bu çerçevede daha güçlü ve daha rekabetçi bir ekonomik yapı inşa etmek için kapsamlı projeler gerçekleştiriyoruz. Şükürler olsun BTSO bugün üyeleri için sadece belge düzenleyen bir kurum değil; üyelerini büyüten, geliştiren ve onlara rehberlik eden bir uzmanlık merkezi haline geldi. Katma değerli üretimden nitelikli istihdama, ileri teknoloji yatırımlarından yurt dışı fuar organizasyonlarına kadar Türkiye’nin örnek aldığı 60’ı aşkın projenin altında komite ve konseylerimizin imzası bulunuyor.” ifadelerini kullandı.
Toplantıda Rota Portföy Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Eraslan, TEKNOSAB Lojistik Park Girişim Sermayesi Fonu’na ilişkin sunum gerçekleştirdi. Toplantıda meslek komite üyeleri de sektörel değerlendirmeler yaparak, görüş ve önerilerini paylaştı.
-
Altında yeni rekor
Altın fiyatları, faiz indirimlerinin devam edeceği beklentilerinin etkisiyle rekor serisini sürdürdü.
Ons altın, haftanın üçüncü işlem gününde 2.670 dolara kadar yükselere rekor kırdı.
Gram ve çeyrek fiyatları, ons altının performansına paralel seyretti.
Gram altın, 2.919 Türk Lirası ile tarihinin en yüksek seviyesini gördü. Çeyrek altın da 4.777 Türk Lirası’na kadar yükseldi.
Yatırımcılar faiz indirimlerine ilişkin yeni sinyaller bakliyorlar. Bu yıl ABD Merkez Bankası’nın (Fed) üç çeyrek puandan fazla gevşemesine yönelik ihtimaller arttı.
ABD tüketici güven endeksi ağustosta revize edildiği 105,6 seviyesinden beklenmedik şekilde 98,7’ye geriledi. Düşüş, Ağustos 2021’den bu yana görülen en büyük düşüş oldu.
Dün açıklanan tüketici güven endeksinin ardından Fed’in bir sonraki toplantıda yeniden alışılmıştan büyük faiz indirimine gitmesine yönelik beklentiler yükseldi.
Fed’in kasımda yeniden 50 baz puan büyüklüğünde bir faiz indirimine gitmesi olasılığı yüzde 60,4’e yükseldi. Bu olasılık dün yüzde 53 seviyesindeydi.
-
Tek başına 20 büyükbaş hayvana bakıyor
Ordu Büyükşehir Belediyesi tarım ve hayvancılık projeleri ile kente yeni bir soluk kazandırdı. Yeni projeleri hayata geçirmenin yanı sıra mevcut işletmelere de desteklerini sürdüren Büyükşehir Belediyesi üreticilerin en önemli destekçisi olmaya devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi bu doğrultuda çiğ süt altyapısını geliştirerek, sütün kalitesini ve pazar değerini artırmak içinde desteklerini sürdürüyor.
Destekler üretimi arttırdı
Ordu’nun Altınordu ilçesinde yaşayan 41 yaşındaki Emine Mutlu’da bu desteklerden faydalanan üreticilerden bir tanesi oldu. 5 yıl önce 1 inek ile hayvancılığa başlayan ve başladıktan sonra hayvancılığı sevmeye başlayan Mutlu, her geçen yıl hayvan sayısını arttırarak 20’lere kadar ulaştı. İnek sayısının artması ile süt üretimini de arttıran Emine Mutlu, sütün muhafaza edilmesi konusunda aksaklıklar yaşadı.
Sütün muhafazası Büyükşehirden
Bu konuda Büyükşehir Belediyesi devreye girerek Mutlu’ya 200 litrelik ev tipi süt soğutma tankı desteği verdi. Bu sayede sütünün koruma altına alan Emine Mutlu, sütünü değerinde satarak aile ekonomisine önemli katkı vermeye başladı.
“Süt tankları kurtarıcımız oldu”
Hayvancılığı severek yaptığını kaydeden ve Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle daha da güçlendiğini aktaran Emine Mutlu, üretmeye devam edeceğinin altını çizdi. Ordu Büyükşehir Belediyesinin destek verdiği süt tankının kurtarıcıları olduğunu belirten ve sütü sağlıklı bir şekilde sakladıklarını ifade eden Mutlu şöyle konuştu:
“Bu işe eşimin isteği ile 5 yıl önce başladık. İlk zamanlar ben çok tercih etmiyordum ama sonradan sevmeye başladım. 1 inek ile başladık, şimdi sayımız arttı. Onlar benim çocuğum gibi oldular artık severek yapıyorum. Bu işleri yaparken sütü muhafaza altında tutmak bizi çok zorluyordu. Büyükşehir Belediyemizde bu hususta bize yardımcı oldu süt tankı desteğinde bulundular. Birkaç gün sütümüzü çok rahatlıkla bu tanklarda saklayabiliyoruz. Bizim gerçekten kurtarıcımız oldu. Artık müşterilerimize sütümüzü rahat bir şekilde sunabiliyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Hilmi Güler’e desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.”