Kategori: Ekonomi

  • Altın yeni günde rekor tazeledi!

    Altın yeni günde rekor tazeledi!

    Gram altın fiyatları, altının ons fiyatının 2000 bin doları aşmasıyla birlikte gece saatlerinde rekorunu yeniledi ve 452 lirayı aştı.

    Gram altında ise güncel alış fiyatı 452,70 lira, satış fiyatı 453,41 liradan işlem görüyor.

    Çeyrek altında ise alış fiyatı 723,82 lira, satış fiyatı 741,71 lira seviyesinde yer alıyor.

  • Son Dakika: Bakan Pekcan ihracat rakamlarını açıkladı

    Son Dakika: Bakan Pekcan ihracat rakamlarını açıkladı

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Temmuz ayı ihracatımız bir önceki aya göre yüzde 11,5 artış göstererek 15 milyar 12 milyon dolar oldu.” dedi.

    Temmuz ayında 2020’nin en yüksek ihracat değerine ulaşıldığını söyleyen Pekcan şunları aktardı:  “Temmuzda hem 2020’nin en yüksek ihracat değerine hem de altın hariç yüzde 93,9 ile en yüksek ihracatın ithalatı karşılama oranına ulaştık. Hazirandan sonra temmuz ihracat rakamları da Türkiye ekonomisinin pandemi sürecinden güçlü bir çıkış sağlayacağına inancımızı güçlendirdi.”

  • Bakan Pakdemirli: 10,5 milyar liralık hibe desteği sağladık

    Bakan Pakdemirli: 10,5 milyar liralık hibe desteği sağladık

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Bugüne kadar kırsal kalkınma maksadıyla yaklaşık 10,5 milyar liralık hibe desteği sağladık. Bu desteklemelerimiz bundan sonra da devam edecek” dedi.

    Bakan Pakdemirli yaptığı yazılı açıklamada, Kırsal Kalkınma Yatırımlarını Destekleme Programı (KKYDP) kapsamında kırsal kalkınma yatırımlarını desteklediklerini bildirdi. Pakdemirli, “2006 yılında başlattığımız KKYDP ile kırsal alanda gelir düzeyinin yükseltilmesi ile alternatif gelir kaynaklarının oluşturulması maksadıyla çeşitli alanlardaki yatırımlara yüzde 50 oranında hibe desteği veriyoruz” dedi.

    ‘GERÇEK VE TÜZEL KİŞİLER BAŞVURABİLİYOR’

    Tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik, yeni tesis, teknoloji yenilenmesi, alternatif enerji kaynaklarının üretilmesi, kullanılması ve alet ekipman alımlarına ilişkin hibe desteklerine gerçek ve tüzel kişilerin başvurabildiğini belirten Bakan Pakdemirli, “Bu kapsamda 2006-2020 yılları arasında bu alanlarda 4,1 milyar TL hibe desteği sağladık. Ayrıca modern sulama sistemlerinin desteklenmesi maksadıyla yapılan yaklaşık 625 milyon liralık hibe ile bu rakam 4,725 milyar liraya ulaştı” diye konuştu.

    ‘GENÇ ÇİFTÇİ PROJESİNE 1,43 MİLYARLIK HİBE’

    Diğer yandan kırsal kalkınma için 2016-2018 yılları arasında Genç Çiftçi Projeleri’nin Desteklenmesi Programı’nın uygulandığını ifade eden Bakan Pakdemirli, “Proje ile bitkisel üretime, hayvansal üretime, yöresel tarım ürünleri ile tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimi, işlenmesi, paketlenmesi ve depolanmasına yönelik kişi başı 30 bin lira hibe desteği verdik. Bu bağlamda 47 bin 775 genç çiftçimizin projesine toplam 1,43 milyar lira hibe desteği sağladık. Bu proje 2018 yılında tamamlandı” ifadesini kullandı.

    ‘UZMAN ELLER PROJESİNİ BAŞLATTIK’

    2019 yılında ise tarım ve orman alanında üniversite eğitimi alan genç çiftçilere yönelik Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projesi’ni pilot olarak başlattıklarını söyleyen Pakdemirli, “Projeyi İzmir, Düzce, Mardin ve Amasya illerinde başlattık. 100 kişiye 100’er bin lira hibe sağladığımız bu projede destek verilen işletmelerin kar-zarar durumu ve faaliyetleri yakından takip edilecek. Olumlu etkileri görüldüğü takdirde, projeyi, Türkiye’nin bütün illerine yaymayı planlıyoruz” dedi.

    Kırsal Kalkınma Programı’nın da (IPARD) uygulandığını ifade eden Bakan Pakdemirli, şunları kaydetti:

    “IPARD-1 ve IPARD-2 programlarıyla son 10 yılda yaklaşık 16 bin 500 projeyle sözleşme imzaladık, bu projelere 4.3 milyar TL hibe desteği ödedik. Böylece kırsalda 12.5 milyar TL yatırım yapıldı, 67 bin yeni istihdam sağlandı. Bakanlık olarak kırsaldaki vatandaşlarımızın ve üreticilerimizin her daim yanındayız. Bundan sonra da onları yalnız bırakmayacağız. Bugüne kadar kırsal kalkınma maksadıyla yaklaşık 10,5 milyar liralık hibe desteği sağladık. Bu desteklemelerimiz bundan sonra da devam edecek.”

  • Bayram sonrası altın piyasasında son durum!

    Bayram sonrası altın piyasasında son durum!

    Altının gram fiyatı bayram tatili sonrası işleme açılan yurt içi piyasalarda 440,8 lira seviyesinden işlem görüyor.

    Altının ons fiyatı dün 1.985,18 dolarla tarihi zirvesini görmesinin ardından düşüşe geçti ve bugün 1.978 dolar seviyesinde dengelendi.

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına yönelik ikinci dalga endişeleri, küresel ekonomiye dair belirsizlikler ve merkez bankalarının eşi görülmemiş teşvikleriyle rekorlar kıran altının onsunda dün kar satışlarının etkili olduğu görüldü.

    Altının ons fiyatındaki yatay seyre karşın dolar kurundaki gerileme ile değer kaybeden altının gram fiyatı, saat 10.50 itibarıyla 440,8 liradan işlem görüyor. Aynı dakikalarda Kapalıçarşı’da çeyrek altın 723 lira, Cumhuriyet altını 2.952 liradan satılıyor.

    Analistler, teknik açıdan altının ons fiyatında 2.000 doların önemli direnç konumunda bulunduğunu belirterek, gram altında ise 435-450 lira bandının izleneceğini söyledi.

  • Bakan Albayrak: “Pozitif beklentilerimiz güçleniyor”

    Bakan Albayrak: “Pozitif beklentilerimiz güçleniyor”

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Satın Alma Yöneticileri Endeksi’nin Temmuz ayında 56,9 seviyesinde gerçekleştiğini, böylece yılın ikinci yarısına ilişkin pozitif beklentilerin güçlendiğini açıkladı.

    Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada, “Ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) Temmuz ayında 56,9 seviyesinde gerçekleşti. Bu tarihi bir dönüm noktası: Şubat 2011’den bu yana en yüksek seviye. Böylece yılın ikinci yarısına ilişkin pozitif beklentilerimiz güçleniyor” dedi.

  • Temmuz ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Temmuz ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu temmuz ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Enflasyon temmuzda yüzde 0,58 arttı. Yıllık bazdaki artış ise yüzde 11, 76 oldu.

    TÜFE’de 2020 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0,58, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,37, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,76 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 11,51 artış gerçekleşti.

    Tüketici fiyatları bazında temmuzda en yüksek fiyat artışı yüzde 61,86  ile yurt içi bir hafta ve daha fazla süreli turlarda gerçekleşirken, en çok ucuzlayan ürün yüzde 37,78 ile taze fasulye oldu.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, temmuzda yurt içi bir turlardaki fiyat artışını yüzde 10,88 yumurta, yüzde 9,4 ile LPG (araba tüpü dolum) ücreti izledi.

    Temmuzda fiyatı en çok artış gösteren diğer ürünler arasında yüzde 9,37 ile genç odası takımı, yüzde 7,42 ile yemek odası takımı, yüzde 7,1 ile kıvırcık, yüzde 6,95 ile elma, yüzde 6,78 ile altın yer aldı.

    Geçen ay en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 37,78 ile taze fasulyede  gerçekleşti. Bunu yüzde 35,28 ile kabak, yüzde 30,85 ile patlıcan, yüzde 29,64 ile salatalık, yüzde 24,61 ile kiraz izledi.

  • Ekonomi Profesörü: Yoksullaşma sürecine girdik

    Ekonomi Profesörü: Yoksullaşma sürecine girdik

    Ekonomi profesörü Seyfettin Gürsel, ‘corona’ önlemleri kapsamında getirilen işten çıkarma yasağı ve kısa çalışma ödeneği uygulamaları sebebiyle 5.2 milyon kişinin halen istihdamda göründüğünü, ancak bunların potansiyel işsiz olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek, bu durumun sürdürülemeyeceğini ifade etti.

    Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’e konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Direktörü Gürsel, “Türkiye toplumu daha önce hiç tecrübe etmediği bir yoksullaşma sürecine girdi. Çok sayıda ailenin 2019 gelir düzeylerini yakalayabilmeleri büyük olasılıkla iki yıl alabilir” dedi.

    ‘İdare etmeye çalışıyorlar’

    Kısa çalışma ödeneğinden yararlananların sayısının 3.5 milyonu bulduğunu ve buna ücretsiz izne çıkarılan 1.7 milyon kişinin eklenmesiyle 5.2 milyon ‘potansiyel işsiz’ ortaya çıktığını hatırlatan Gürsel, şöyle konuştu: “Önümüzdeki aylarda fiili işsizliğin nereye gideceği büyük ölçüde bu potansiyel işsizlerin akıbetine bağlı. Bir yanda 2.5 milyon insan işinden olmuş ama iş aramıyor ve ezici çoğunluğu devlet desteğinden yoksun. Diğer yanda 5 milyon küsur kişi sözde istihdamda ama son derece düşük desteklerle idare etmeye çalışıyor.”

    ‘Patlama’

    Hükümetin bu uygulamaların sonlanmasıyla işsizlikte ‘patlama’ yaşanmasından endişe ettiğini savunan Gürsel, şunları kaydetti: “Ama öte yandan yapılan ödemeler bütçe açığını hızla artırıyor. Açıklar işsizlik sigortasının kasasındaki devlet tahvilleri satılarak yapılıyor ama bu da piyasa faizleri üzerinde baskı yapıyor. Böyle uzun süre idare edemezsiniz.”

    Türkiye’de toplumun daha önce hiç tecrübe etmediği bir yoksullaşma sürecinde olduğunu, yegane umudunsa salgında ikinci bir dalga yaşanmadan ekonominin nispeten toparlanması olduğunu ifade etti.

     

  • Türkiye’nin Otomobili otomotiv devlerinin ilgisini çekti

    Türkiye’nin Otomobili otomotiv devlerinin ilgisini çekti

    Türkiye’nin Otomobili’nin, Kocaeli’ndeki Bilişim Vadisi’nde konumlandırılması, dünyaca ünlü otomotiv devlerinin dikkatini çekti.

    Türkiye’nin Otomobili’nin Kocaeli’de bulunan Bilişim Vadisi’nde yer alması, dünyaca ünlü otomotiv devlerinin dikkatinden kaçmazken otomobilin tanıtımının yapıldığı aralık ayından bu yana vadide yer almak isteyen firma sayısı yüzde 50 arttı.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubunca (TOGG) 2019 sonunda tanıtımı yapılan, temmuz ayında Bursa-Gemlik’te fabrikasının temeli atılan ilk yerli ve milli otomobil, merkezinin bulunduğu Bilişim Vadisi’ni de hareketlendirdi.

    Vadinin bulunduğu Kocaeli ile fabrikanın yer aldığı Bursa bölgesinde elektrikli ve otonom araçlarla ilgili bir ekosistem oluşuyor. TOGG’un paydaşlarından olan veya üretim süreçlerinde yer almak isteyen uluslararası teknoloji firmaları, Bilişim Vadisi’ne gelerek teker teker ofislerini açmaya başladı.

    “Tedarik sanayisi dönüşecek”

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Avrupa’nın doğuştan elektrikli ilk ve tek SUV modelini 2022’nin son çeyreğinde banttan indirmeyi hedeflediklerini belirterek “Çevreyi kirletmeyen, elektrikli ve bağlantılı bir mobiliteyi hayata geçirerek ülkemizdeki tedarik sanayisinin de dönüşmesine katkı sağlayacağız.” ifadesini kullandı.

    Türkiye’nin Otomobili’nin teknoloji üssünün Bilişim Vadisi’nde olduğunu hatırlatan Bakan Varank, şunları kaydetti:

    “Ön gösterim araçlarını tanıttığımız aralık ayından bu yana vadiye olan firma başvurularında yüzde 50’lik artış görülüyor. Yerleşik firma sayısı 79’dan 112’ye çıktı. Otomotiv sektörüne hizmet veren uluslararası teknoloji şirketleri için burası bir cazibe merkezi olmaya başladı. Otomotiv endüstrisinde önemli bir konuma sahip EDAG, vadide yerini aldı. Yine uluslararası şirketlerden FEV ile sözleşme imzalandı.”

    “100 milyon liralık fon kurulacak”

    Bakan Varank, Bilişim Vadisi’ni, teknoloji tabanlı girişimciliğin de merkezi haline getirmek istediklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:

    “Bu amaçla 100 milyon liralık bir Girişim Sermayesi Yatırım Fonu kurulması için çalışmalara başladık. Ulaşım, haberleşme, nesnelerin interneti, finans, siber güvenlik, robotik ve otomasyon gibi alanlardaki projeleri bu fonla birlikte değerlendirmek istiyoruz.”

    Uluslararası firmalar
    Uluslararası bir mühendislik firması olan EDAG, araç üreticilerinin yanı sıra teknolojik açıdan gelişmiş otomotiv tedarikçileri için mühendislik hizmetleri sunuyor. Şirket, dünyanın önde gelen otomotiv merkezlerinde yaklaşık 60 ofisten oluşan küresel bir ağa sahip.

    Küresel otomotiv sektörünün önemli aktörlerinden FEV de motor, aktarma organları ve araç mühendisliği üzerine çalışmalar yürütüyor. Tasarım, simülasyon, yazılım, kalibrasyon, elektrikli ve akıllı araç sistemleri ile eğitim alanında ileri mühendislik hizmetleri veriyor.

  • Türkiye Avrupa otomotiv pazarında 6. sıraya yükseldi

    Türkiye Avrupa otomotiv pazarında 6. sıraya yükseldi

    Otomotiv pazarı bu yılın ilk yarısında 2019’un aynı dönemine göre yüzde 30,4 büyüyen Türkiye, Avrupa’da bu dönemde satışlarını artıran tek ülke oldu.

    Türkiye, bu yılın ilk yarısında 2019’un aynı dönemine göre yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde Avrupa’da otomotiv satışlarını artıran tek ülke olurken, en fazla otomobil ve hafif ticari araç satan 6. ülke konumuna da yükseldi.

    Kovid-19 salgınından birçok sektör olumsuz etkilenirken, özellikle otomotiv, en fazla etkilenen sektörlerin başında geliyor.

    Salgının olumsuz etkileri geçen ay ve yılın ilk yarısında otomotiv satışlarına yansımaya devam etti. Kovid-19, satışlarda Avrupa’da büyük kayıplar yaşanmasına neden olurken, Türkiye otomotiv pazarı da salgından olumsuz etkilendi. Verilere göre, virüsün etkilerinin yansıması Avrupa’ya kıyasla Türkiye’de daha hafif hissedildi.

    Avrupa otomotiv pazarında yüzde 38,9’luk azalış

    AA muhabirinin Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verileriyle hazırlanan Avrupa otomobil pazar değerlendirme raporundan derlediği verilere göre, Avrupa Birliği (AB-26) ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleri ile İngiltere’nin dahil olduğu pazar toplamına göre, ilk 6 ayda tüm Avrupa pazarları daraldı.

    Avrupa otomotiv pazarı, bu yılın ilk 6 ayında 2019’un aynı dönemine göre yüzde 38,9 azalarak 6 milyon 11 bin 918 adet seviyesinde gerçekleşti. 2019’un aynı döneminde 9 milyon 834 bin 542 toplam satış gerçekleşmişti.

    Sadece otomobil pazarına bakıldığında, söz konusu dönemde satışlar yüzde 39,5 azaldı ve toplam 5 milyon 101 bin 669 adet oldu. 2019 yılının aynı döneminde ise otomobil pazarı 8 milyon 427 bin 639 adetti.

    Hafif ticari araç pazarı ise 2020’nin ocak-haziran döneminde yüzde 33,8’lik azalışla 758 bin 166 adede düştü. 2019’un ilk yarısında 1 milyon 144 bin 454 adetlik satış gerçekleşmişti.

    Avrupa’nın önemli pazarlarında yüzde 50’ye varan düşüşler

    Avrupa otomotiv pazarı ülkelere göre değerlendirildiğinde, AB (26), UK ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2020’nin ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre en fazla düşüş yüzde 52,4 ile Hırvatistan, yüzde 50 ile İspanya ve yüzde 48,2 ile Portekiz’de yaşandı.

    Bu yılın ilk 6 ayında satışını artıran bir pazar olmazken, Avrupa’nın lokomotif ülkesi Almanya’da otomotiv satışları yüzde 33,9, Fransa’da yüzde 37,3, İngiltere’de yüzde 48, İtalya’da yüzde 45,1 ve Belçika’da yüzde 29,6 azaldı.

    Haziran ayı satışları da yüzde 24 geriledi

    Sadece haziran ayına bakıldığında ise otomotiv pazarı yüzde 24 azaldı ve 1 milyon 335 bin 802 adet olarak kayıtlara geçti. 2019 yılının aynı ayında 1 milyon 756 bin 553 adetlik satış gerçekleşmişti.

    Haziranda otomobil pazarı 2019’un aynı ayına göre yüzde 24,1 ve hafif ticari araç pazarı da yüzde 13,6 daraldı.

    AB (26), UK ve EFTA ülkeleri toplamına göre haziranda geçen yılın aynı ayına göre en fazla düşüş sırasıyla yüzde 54 ile Portekiz, yüzde 48,9 ile Hırvatistan ve yüzde 44,1 ile Litvanya’da yaşandı.

    Haziran 2020’de satışını artıran tek pazar yüzde 1,4 ile Fransa oldu.

    Türkiye otomotiv pazarı 6. sıraya yükseldi

    AB, EFTA ülkeleri ve İngiltere’yi kapsayan toplam pazarda bu dönemde satışlarını artıran ülke olmazken, Kovid-19’la başarılı bir mücadele örneği gösteren Türkiye’de ise otomotiv pazarı artış gösterdi.

    Avrupa otomotiv satışları sırlamasında yılın ilk çeyreğinde 7. sırada bulunan Türkiye, bu yılın ilk yarısında 6. sıraya yükseldi.

    Bu yılın haziran ayı sonunda Türkiye, Avrupa’da yine satışlarını artıran tek ülke oldu.

    Avrupa otomobil satışları sıralamasında yüzde 30,2 artışla 7. ülke olan Türkiye, aynı artış oranıyla Avrupa hafif ticari araç satışları sıralamasında 6. ülke olarak konumlandı.

  • Üniversite mezunu gençler asgari ücret kıskacında

    Üniversite mezunu gençler asgari ücret kıskacında

    Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’nin üniversite mezunlarının işgücü performanslarına ilişkin paylaştığı veriler, gençlerin işler acısı durumunu bir kez daha ortaya koydu. Verilere göre, iş bulabilen hukuk mezunlarının yüzde 40’ı, öğretmenlik mezunlarının yüzde 56’sı, işletme mezunlarının ise yüzde 66’sı asgari ücretle iş başı yaptı.

    BirGün’den Mustafa M. Bildircin’in haberine göre;

    Üniversite mezunlarının işgücü piyasası performanslarının belirlenmesi amacıyla hazırlanan rapor, Türkiye’deki gençlerin içler acısı durumunu bir kez daha gözler önüne serdi.

    Raporda, hukuk bölümü mezunlarının yüzde 40’ının asgari ücretle işe başladığı belirtildi. Üni-Veri Raporu’nda, mezunları 0-6 ay içinde iş bulan bölüm sayısı sınırlı kalırken Su Ürünleri mezunlarının yüzde 52’sinin, Türk Dili ve Edebiyatı mezunlarının yüzde 47’sinin, Ziraat ve Tarım mezunlarının ise yüze 45’inin mezuniyetten ancak 12 ay sonra iş bulabildiği bildirildi.

    Raporda 70 bölüm, mezunlarının iş bulma süresi, başlangıç ücretleri ve kamuda işe yerleşme oranları ele alındı. Türkiye’deki üniversite mezunlarının içinde olduğu durumu ortaya koyan çarpıcı detaylar içeren raporda, İktisat mezunlarının yüzde 39,3’ünün okuldan ayrıldıktan sonra ancak 12 ay ya da üzerindeki sürelerde iş bulabildiği ifade edildi. İktisat mezunlarının yüzde 68’inin asgari ücretle işe başladığı kaydedildi.

    Benzer bir tablo hukuk mezunları için de gerçekleşti. Buna göre, Hukuk öğrencilerinin yüzde 20’si mezuniyetin ardından 6-12 ay içinde, yüzde 19,4’ü ise 12 ayın üzerinde sürelerde işe girebildi. Hukuk mezunlarının yüzde 40’ının işe başlangıç ücreti ise asgari ücret ile 2 bin 999 TL arasında oldu.

    Raporda Arkeoloji, Diş Hekimliği, Felsefe, İşletme ve Matematik bölümlerinden mezun olan ve asgari ücretle iş başı yapanların oranına ilişkin şu veriler paylaşıldı:

    • Arkeoloji: Yüzde 76
    • Diş Hekimliği: Yüzde 39,4
    • Felsefe: Yüzde 66
    • İşletme: Yüzde 66,3
    • Matematik: Yüzde 61

    ASGARİ ÖĞRETMENLİK

    Bölüm mezunlarından toplanan veriler ile oluşturulan raporda, öğretmenlik mezunlarının iş bulma süresi ve başlangıç maaşlarına ilişkin bilgilere de yer verildi. Buna göre, öğretmenlik mezunlarının yüzde 31’i mezuniyetin ardından bir yıl içinde iş bulamazken iş bulanların yüzde 56’sının işe başlangıç ücreti de asgari ücret ile 2 bin 999 TL arasında değişti. Rapora göre, öğretmenlik mezunlarının kamuda işe yerleşme oranı da yüzde 75’te kaldı.

    Gençler, hangi bölümden mezun olduğu fark etmeksizin işsizler ordusuna katılırken Siyasal Bilgiler, Kamu Yönetimi ve Uluslararası İlişkiler mezunlarında farklı bir tablo yaşanmadı. Verilere göre, bu bölümlerden mezun olanların yüzde 67’si asgari ücretle iş yaşamına atılırken yüzde 43’ü, 12 ay içinde iş bulamadı.

    Eğitim Uzmanı Ali Taştan, iktidarın, “Her ile bir üniversite” projesinin çöktüğünü söyledi. Gereğinden çok üniversite açıldığını dile getiren taştan, “Bu üniversitelerden mezun olan kişiler işsiz kaldı. AKP’nin politikası çöktü” dedi. Üretim politikasından vazgeçilmesini de üniversite mezunlarının iş bulamama nedenleri arasında sıralayan Taştan, “Eğitim yükseldikçe bireylerin gelirlerinin artması gerekirken, gençlerimiz işsizliğe ya da asgari ücrete mahkûm edildi” ifadesini kullandı.