Kategori: Ekonomi

  • Altın rekor kırdı: Fiyatlar neden yükseliyor, artış sürer mi?

    Altın rekor kırdı: Fiyatlar neden yükseliyor, artış sürer mi?

    Değerli madenler altın ve gümüş hızlı yükselişlerine devam ediyor. Altının ons fiyatı bu sabah Asya piyasalarında yeni tarihi zirvesine yükseldi ve 1.944 dolara kadar çıktı.

    Pandemi başladığından beri altın yüzde 20’nin üzerinde değer kazandı, bazı analistler altının ons fiyatının 2 bin doları aşmasını bekliyor.

    Altının bu kadar değer kazanmasında güvenli liman olarak görülmesi büyük rol oynuyor. Aynı zamanda doların değer kaybetmesi de altının yükselişinde rol oynayan bir etmen.

    Enflasyon ve paranın bollaşmasının etkilerinden kaçmak isteyen yatırımcılar değerli madenlere yöneliyor.

    Altın son dokuz yılın en yüksek fiyatına, 8 Haziran’da 1.818 dolar ile ulaşmıştı.

    Altın bundan önceki son zirvesini 6 Eylül 2011’de 1.920 dolar ile görmüştü.

    Gümüş fiyatları da 2014 yılından beri en yüksek seviyesine çıktı.

    Mahfi Eğilmez: Yükselişte iki neden etkili

    https://twitter.com/mahfiegilmez/status/1285831662769758209?s=20

    Kapalıçarşı’da ise fiyatlar anlık değişiyor.

    Bugün 24 ayar külçe altının gram fiyatı 425 lira, çeyrek altın 687 lira, cumhuriyet altın fiyatı ise 2.842 lira civarından işlem görüyor.

    Ekonomist Mahfi Eğilmez altının yükselişini iki nedene bağlıyor:

    En önemli rezerv para olan dolar değer kaybediyor. Yerini alacak daha iyi bir rezerv para olmayınca altına dönüş başlıyor.
    Covid-19 konusunun kötüye gideceği yönündeki açıklamalar insanları altına sığınmaya yönlendiriyor.

    ‘Altının yükselmesi Türkiye’nin lehine’

    Ekonomist Abdurrahman Yıldırım, Habertürk’teki yazısında altının neden yükseldiğini, “Altının pandemi ile birlikte yükselmesini tetikleyen ana etken küresel likidite bolluğu ve faizlerin daha düşmesi, hatta tahvil piyasasının yaklaşık dörtte birinin negatif faizli hale gelmesidir. Yani altının yıldızını parlatan, altına altın dönemini yaşatan ana faktör paranın bollaşmasıdır.” diyerek açıkladı.

    Yıldırım, Türkiye’deki altın fiyatının üzerine bir de kur artışı binince gram altının rekor kırdığını açıkladı.

    Yıldırım’a göre altının yükselişi Türkiye’nin lehine: “Halkın elinde önemli miktarda bir altın stoku var. Emeklilik fonlarında, yatırım fonlarında, altın mevduatında da artışlar söz konusu. İşte bu stok değerleniyor.”

    Goldman Sachs gibi bazı yatırım bankaları altının önümüzde yeni rekorlar kıracağını tahmin ediyor.

  • Bakanlıktan 60 firmaya para cezası

    Bakanlıktan 60 firmaya para cezası

    Ticaret Bakanlığı, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunca fahiş fiyat artışı yaptığı tespit edilen 60 firmaya 3,1 milyon lira idari para cezası uygulanmasının kararlaştırıldığını bildirdi.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde vatandaşları fahiş fiyat artışlarından korumaya yönelik yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu belirtildi.

    Bu kapsamda, 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da değişiklik yapıldığı ve fahiş fiyat artışı ile stokçuluk uygulamalarına yönelik denetim ve inceleme yapmak ve gerektiğinde idari para cezası uygulamak üzere “Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu” oluşturulduğu hatırlatılan açıklamada, Kurulun oluşturulduğu 17 Nisan’dan itibaren Ticaret İl Müdürlükleri, Reklam Kurulu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER), AKİM, e-Devlet ve Bakanlığın internet sitesi üzerinden toplam 1251 başvuru geldiği kaydedildi.

    Ayrıca, Ticaret İl Müdürlükleri ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 33 farklı ilde toplamda yaklaşık 1300 firmanın denetlendiği ve söz konusu denetimlere ilişkin raporların da Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu Sekretaryasını yürüten İç Ticaret Genel Müdürlüğüne iletildiği aktarılan açıklamada, şöyle devam edildi:

    “Fahiş fiyat artışına ilişkin olarak Kurula intikal eden veya resen gündeme alınan şikayetlerin başında; temel gıda ürünleri, sebze ve meyveler, cerrahi maske, el dezenfektanı ve benzeri koruyucu sağlık ürünleri, çeşitli temizlik ve hijyen ürünlerine yönelik başvurular gelmektedir. Yine, salgın döneminde talebi artan saç tıraş makinası, ekmek yapma makinası ve benzeri elektronik ürünlere yönelik başvurular da Kurul tarafından incelemeye alınmıştır. Diğer taraftan sebze ve meyvelerde yaşanan fiyat artışlarının tespiti amacıyla Bakanlığımızca hallerde resen başlatılan denetimler kapsamında Hal Kayıt Sistemine (HKS) bildirimlerinde alış ve satış fiyatları arasında fahiş farklar bulunduğu tespit edilen firmalardan da savunmaları istenilmiştir.”

    İlk toplantısını 22 Mayıs 2020’de yapan Kurulun, bugüne kadar 4 toplantı gerçekleştirdiğine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Bu kapsamda Kurula intikal eden 1251 başvurudan, karara bağlanan başvuru sayısı 732 olurken incelemeye alınan ve savunması tamamlanan 91 firmadan 60 firmaya idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.

    Kurul tarafından fahiş fiyat artışı yaptığı tespit edilen 60 firmaya toplam 3 milyon 115 bin lira idari para cezası uygulanması kararlaştırılmıştır.

    Öte yandan 519 başvurunun incelemesi ve savunma süreci devam etmektedir. İdari yaptırıma konu uygulamaların, 25’nin toptan sebze ve meyve, 19’nun temel gıda ürünü, 5’inin maske kumaşı, 4’ünün cerrahi maske, 4’ünün ekmek yapma makinası, 2’sinin saç tıraş makinası, 1’inin dezenfektan ile ilgili olduğu görülmektedir.”

    500 bin liraya kadar idari para cezası uygulanıyor

    Kurul tarafından inceleme yapılan firmalardan savunmaların istendiği belirtilen açıklamada, haksız fiyat artışı yaptığı tespit edilen firmalara 10 bin liradan 100 bin liraya, stokçuluk faaliyetinde bulunanlara ise 50 bin liradan 500 bin liraya varan idari para cezası uygulandığı bildirildi. Açıklamada, “Ticaret Bakanlığı olarak, tüketicilerimizin temel ihtiyaç maddelerinde yapılan aşırı ve adil olmayan fiyat artışları ile tüketicilerin ürünlere ulaşmasını zorlaştıran stokçuluk faaliyetlerine yönelik uygulamalar yakından takip edilmektedir.” denildi.

  • Kamp malzemeleri yüzde 40 zamlandı

    Kamp malzemeleri yüzde 40 zamlandı

    Son yıllarda çadır ve kamp tatili giderek daha fazla ilgi çekmeye başladı. Bazı vatandaşlar kalabalıklardan uzak kalıp doğal ortamın keyfini sürmek için çadır tatilini tercih ederken bazıları da daha ekonomik olduğu için bu yola başvuruyor. Yıldan yıla bu durum satışlara da yansıyor ancak bu yıl salgın döneminin de etkisiyle deyim yerindeyse herkes çadıra giriyor. Salgın döneminde değişen tatil tercihlerinin de etkisiyle kamp ve çadır malzemelerine ilgi arttı. Tatil planı yapıp mağazalara ekipman almak için gelen çoğu müşteri eli boş dönüyor.

    2 GÜN SONRA GELİN

    Hürriyet gazetesinden Emre Eser’in haberine göre, çadıra olan ilgi çarşı pazarda da karşılık bulmuş durumda. Vatandaşlar önce internetten araştırıp sonra mağazalara gelip satın almadan önce çadırları ve malzemeleri fiziki olarak deneyimlemek istiyor. Zira küçük alanlı ve yetersiz havalandırmaya sahip çadırlar tatili cehenneme çevirebilir. Bu yüzden titizlikle satın alacağı ürünü inceleyen vatandaşlar daha sonra satın almak istediklerinde mağaza yetkilisinden “Maalesef şuan elimizde bu üründen kalmadı. 2 gün içinde temin edeceğiz. İsterseniz o zaman tekrar gelin” cevabını alıyor.

    FİYATLAR DA ARTTI

    Artan ilgi aynı zamanda fiyatlara da yansımış durumda. Geçen yıl 120 liradan başlayan tek kişilik çadırlar bu yıl 160 liradan, geçen yıl 170 liradan başlayan 2 kişilik çadırlar ise 250 liradan başlayan fiyatlarla satılıyor. En fazla tercih edilen 3-4 kişilik daha büyük çadırların fiyatları ise neredeyse ikiye katlanmış durumda. Aynı şekilde geçen yıl 60-70 liradan satılan şişme yataklar bu yıl 120 liradan satışa sunuluyor. Biraz daha kaliteli ve doğal şartlara uyum sağlayabilen çadırlarda ise fiyatlar yüzde 50 daha pahalı. Yine kamp sandalyeleri ve masalarında da fiyatlar geçen yıla göre ortalama yüzde 50 artmış durumda.

    EKİPMANLAR DA YOK SATIYOR

    Mağazalara çadır alışverişi için gelenler aynı zamanda mat, uyku tulumu, şişme yatak, kamp masası, kamp sandalyesi ve yemek ekipmanlarına da yoğun ilgi gösteriyor. Özellikle tatil bölgelerinde başkaları ile aynı ortamda bulunmak istemeyen, kendi yemeğini de kendi hazırlamak isteyen vatandaşlar bu ürünleri satın alıyor.

    2 ODA BİR VERANDA

    Vatandaşın tercihine göre çadır tatilinin maliyeti de değişiyor. Ancak bir defa satın alındıktan sonra ömür boyu kullanılabilen çadır ve kamp malzemeleri aynı zamanda vatandaş için ekonomik bir tatil seçeneği. Çift olarak tatile gidenler çoğunlukla 2 ya da daha rahat olan 3 kişilik çadırları tercih ediyor. Bu çadırlarda fiyatlar 250 liradan başlayıp 900 liraya kadar çıkıyor. En fazla tercih edilen çadırların fiyatı ortalama 500 lira. Kendi kendine kurulabilen ve içerisinde farklı bölmeler bulunan değişik özelliklere sahip çadırlarda ise fiyatlar daha da artıyor. Ailelerin tercih ettiği 4-5 kişilik 2 oda ve bir verandadan oluşan çadırlar ise 800 liradan başlayıp 1500 liraya kadar çıkıyor.

    EN AZ ÇİFT HAVALANDIRMA TALEBİ

    Vatandaşların çadıra olan ilgisi beraberinde bu alanda yapılan Ar-Ge çalışmalarınında hızlanmasına neden oldu. Ekipman üreticileri bu dönemlerde tasarımlarını değiştirirken daha fazla geniş alana sahip ve havalandırma sistemlerinin bulunduğu tasarımlara yoğunlaşmış durumda. Alışveriş için gelen vatandaşlar özellikle çift katmanlı güneşe karşı ekstra koruması olan ve en az iki kapısı bulunan çadırları tercih ettiğini belirtiyor.

     

  • Borsa İstanbul’dan iki sıfır atıldı

    Borsa İstanbul’dan iki sıfır atıldı

    BIST 30 ve BIST 100 endeksleri başta olmak üzere Borsa İstanbul tarafından hesaplanan BIST pay endekslerinden Pazartesi günü itibarıyla iki sıfır atıldı.

    Borsa İstanbul’dan yapılan açıklamada, “Borsa İstanbul, 100 binler ile ifade edilen borsa endekslerini sadeleştiriyor. BIST 30 ve BIST 100 endeksleri dahil TL olarak hesaplanmakta olan fiyat ve getiri cinsi 123 adet endeksten bugünden itibaren iki sıfır atıyor” denildi ve şu bilgiler verildi:

    “Zor ifade edilen endeks değerlerinden sıfır atılarak daha sade bir gösterge ifadesine geçilecek. Bu değişimle birlikte, Borsa İstanbul’da 100 bin puan ile ifade edilen endeks değerleri bundan sonra 1000 puanlık endeks değerleri olarak ifade edilecek. Şirketlerin değeri, fiyatı, arkasındaki güç ve emek değişmeyecek.”

    Geçen haftanın son gününü yüzde 0.14 yükselişle 119 bin 201 puanda tamamlayan BIST100 yeni haftanın ilk işlem gününe yüzde 0.63 artışla 1,199.57 puanda başladı.

  • Virüsün faturası vatandaşa kesildi

    Virüsün faturası vatandaşa kesildi

    Türkiye’de üretim yapan 6 otomotiv markası kredi paketi kapsamından çıkartıldı. Fiyat artışı yaptıkları gerekçesi ile kredi paketi kapsamından çıkartılan Honda, Hyundai, Ford, Fiat, Renault ve Toyota’nın yerli modellerine son 6 ayda yaptığı zammı mercek altına aldık. Tüketici talebi arttırdıkça markaların da fiyat arttırdığı göze çarptı.

    2020 yılına çok hızlı başlayan, koronavirüs krizine ve sektördeki durgunluğa rağmen sonrasında yaşanan gelişmeler ile hızla ayağa kalkan otomotivde fiyat artışı depremi yaşanıyor. Düşük faiz desteği ve kredi destek paketi ile özellikle haziran ayından başlayarak otomotiv pazarı giderek yükseliyordu. Ancak kamu bankaları yaptığı ortak açıklama ile yapılan yüksek fiyat artışları sebebiyle 6 üreticiyi kredi destek paketinden çıkarttığını açıkladı.

    FİYATLAR ORANTISIZ

    Ocak ayından bu yana tedarik sıkıntısı yaşayan firmaların bu sıkıntısı koronavirüs döneminde fabrikaların durması sonrası talebin artmaya devam etmesi ile zirve yaptı. Bu nedenle ikinci el araçlarda da göze çarpan muazzam bir fiyat artışı yaşandı. Bununla beraber kurla doğru orantılı olarak da sıfır araçların fiyatları da yükseliyordu. Ancak liste fiyatları incelendiğinde 6 markanın Türkiye’de ürettiği bazı modellerinde kurdan bağımsız ciddi artışlar dikkat çekti.

    FIRSATA DÖNÜŞTÜ

    Bankalardan yapılan ortak açıklamada, “Kredi kampanyalarının firmalar tarafından fiyat artışı için bir fırsata dönüştürülmemesi ve olası fiyat artışları ile vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için; açıklanan kredi paketlerinin kapsamına ve amacına uygun olarak faaliyet gösteren firmalarla çalışılacağı, sunulan uygun finansman imkanını, ürün veya hizmetlerinde fiyat artışı olarak müşterilere yansıtan firma olması durumunda ilgili firmaların kredi paketi kapsamı dışına çıkartılacağı 02.06.2020 tarihli basın açıklamamızla kamuoyuna duyurulmuştu. Bugün gelinen noktada, Honda, Hyundai, Fiat, Ford, Renault ve Toyota firmalarının belirtilen açıklamalara rağmen fiyat artışları yaptıkları görülmüştür. Yerli üretimi teşvik amacı taşımasına ek olarak bireysel ve kurumsal müşterilerimizin düşük maliyetli finansmana erişimini amaçlayan taşıt kredisi paketinin amacına aykırı hareket eden Honda, Hyundai, Fiat, Ford, Renault ve Toyota firmaları kredi paketi kapsamından çıkarılmıştır” denildi.

    ÜRETİCİLER ZARARDA

    Koronavirüs sonrası normalleşme döneminde, sosyal mesafeli ve maskeli, düşük kapasite ile üretim markaların maliyetlerini önemli derecede artırıyor. Bunun yanı sıra, servislerdeki işçi sayısının yarıya indirilmesi dolayısıyla servis sayılarının iki katına çıkması gibi ekstra giderler de dikkat çekiyor. OSD Başkanı Haydar Yenigün geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısında bu maliyetleri üreticilerin fiyatlarına yansıtarak tüketiciden karşılayamayacağını vurgulamıştı ancak liste fiyatları bunun tam tersini söyler nitelikte. Ocak temmuz döneminde kur artışlarına paralel artışın çok üzerinde fiyat değişimleri olduğu göze çarptı. Öyle ki bazı modellerde yüzde 30’a kadar varan yükselişler oldu.

    (Hürriyet)

     

  • Ayasofya için özel para basıldı

    Ayasofya için özel para basıldı

    Ayasofya-i Kebir Camii’nin yeniden ibadete açılmasına özel tedavül para ve hatıra para basıldı.

    Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin yeniden ibadete açıldığı günün anlam ve önemine binaen Darphane’nin özel çalışması tamamlandı.

    Ayasofya Camisi’nin yeniden ibadete açılması anısına tedavüle verilecek 1 TL küpürlerinin arka yüzeyine Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin resmi basılarak üretim yapılacak ve piyasaya sürülecek.

    Koleksiyonerlere yönelik açılış tarihine özel piyasaya sunulacak en fazla 5 bin adet gümüş ve 10 bin adet bronz hatıra para basıldı.

    Gümüş hatıra paralar 185 TL karşılığında, bronz hatıra paralar 55 TL karşılığında sertifikaları ile birlikte kurumun Beşiktaş’ta bulunan genel müdürlük binasındaki mağazadan ve internet üzerinden kurumun e-mağazasından satın alınabilecek.

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Darphanemiz tarafından basılan #AyasofyaCamii özel paramızla tarihe bir not daha düşüyoruz.” ifadelerini kullandı.

  • Kamu Bankaları konut kredi faizlerini yeniledi

    Kamu Bankaları konut kredi faizlerini yeniledi

    Kamu bankaları kredi koşullarını ikinci el konutlar için yeniledi. Faiz oranı 0.74’ten 0.79 çıktı, azami 180 ay vade 120 aya çekildi.

    Kamu bankalarının 2 Haziran’da hayata geçirdiği ‘avantajlı konut kredisi’ paketi güncellendi. Buna göre, ikinci el konutlar için sunulan 0.74 vade oranı artık 0.79 olarak uygulanıyor. Milliyet’in haberine göre, 12 aylık ödemesiz dönem uygulaması ise yine ikinci el konutlar için son buldu. İkinci el konut piyasasını etkileyen bir diğer adım ise vade süresi oldu. 180 aya kadar kullandırılan kredilerin süresi, ikinci el konutlar için 120 aya çekildi. Yapılan düzenleme ile gayrimenkul piyasasının yeni yatırımlarla canlanması, ekonomiye katkının artırılması ve tüketicinin deprem riskine karşı yeni evlere talep oluşturması için birinci el konutların daha cazip hale getirilmesi hedefleniyor.

    ÖDEMESİZ DÖNEM BİTTİ

    Kamu bankaları tarafından tüketicilerin finansman ihtiyaçlarına uygun şartlarda destek verilebilmesi amacıyla devreye alınan konut paketinde, birinci el/sıfır konutlar için azami 12 ay ödemesiz dönemli, 15 yıla kadar vade ve aylık yüzde 0.64 faiz oranı ile finansman imkanı sunuluyor. Birinci el konutlarda da ödemesiz dönem kalktı, ancak bazı bankalarda halen 3 ay ödemesiz dönem imkanı sunulabiliyor. İkinci el konutlar için ise daha önce azami 12 ay ödemesiz dönemli, azami 15 yıl vade ve aylık yüzde 0.74 faiz oranı ile finansman imkanı uygulanıyordu.

     

  • Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

    Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

    Merkez Bankası Para Politikası Kurulu yılın yedinci toplantısını gerçekleştirdi.

    Merkez Bankası, beklentilere paralel hareket ederek faizde değişikliğe gitmedi.

    Merkez Bankası, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8,25’te sabit tuttu.

    Para Politikası Kurulu açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

    “Koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyümedeki zayıflama yılın ikinci çeyreğinde derinleşmiştir. Ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyretmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve mali adımlar atmaya devam etmektedir. Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir.

    “MAYIS AYINDA TOPARLANMA GÜÇ KAZANDI”

    İktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte Mayıs ayında başlayan toparlanma güç kazanmaktadır. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirler, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkı yapmaktadır. Turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak gözlenen düşüşe rağmen seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesiyle kısmi bir iyileşme beklenmektedir. Mal ihracatındaki toparlanma ve emtia fiyatlarının düşük seviyeleri önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir.

    Toplam talep koşullarının sınırlayıcı etkisine karşın, salgına bağlı birim maliyet artışlarının yansımalarıyla çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde yükseliş gözlenmektedir. Uluslararası emtia fiyatları tüketici enflasyonunu sınırlamaya devam ederken, gıda enflasyonu dönemsel ve salgına bağlı etkiler nedeniyle artmıştır. Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı öngörülmektedir. Nitekim öncü göstergeler, normalleşme sürecinde kapasite kısıtlarına tâbi olan hizmet gruplarındaki aylık fiyat artışlarının yavaşlamaya başladığına işaret etmektedir. Yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği öngörüsü korunmakla birlikte, yakın dönemdeki gerçekleşmeler nedeniyle yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki risklerin yukarı yönlü olduğu değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.

    “TEMKİNLİ DURUŞ SÜRECEK”

    Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.

    Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.”

    9 TOPLANTIDA 15,75 PUAN İNDİRDİ

    Merkez Bankası, salgın sürecinde 2,5 puan faiz indirirken, dokuz toplantıda toplam 15,75 puan faiz indirimi gerçekleştirmişti. Merkez, geçen ay da faizde değişikliğe gitmemişti.

     

     

  • Esnafın kredi borcu 3 ay daha ertelendi

    Esnafın kredi borcu 3 ay daha ertelendi

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından zarar gören esnaf ve sanatkarın Halkbank’tan aldıkları ve ödenmeyen düşük faizli kredi borçları 3 ay ertelendi.

    Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Kararla, Kovid-19 salgını nedeniyle işleri zarar gören ve Türkiye genelinde faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarların, Halkbank tarafından Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliğine (TESKOMB) bağlı bölge birliklerine ortak olan esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri kefaletiyle veya doğrudan düşük faizli kredi kullandırılmasına ilişkin kararlar kapsamında olan kredi borçlarının ertelenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlendi.

    Buna göre, 30 Haziran 2020 ve öncesinde kullanılan düşük faizli kredilerden doğan borçlardan 1 Temmuz 2020-30 Eylül 2020 döneminde vadesi dolacak olup, kararın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla itfa edilmeyen borçlar, başvuru şartı aranmaksızın faiz tahakkuk ettirilerek ve taksit sayısı değiştirilmeden 3 ay ertelendi.

    Erteleme dönemi boyunca taksit-anapara borcu ve tahakkuk edecek faizin ilgili kararlar uyarınca borçluya yansıyan kısmıyla tutara ilişkin banka ve sigorta muameleleri vergisi kalan taksitlere eşit olarak eklenecek.

    Karar kapsamında kredisi ertelenen esnaf ve sanatkarlardan erteleme dönemi boyunca çalışan sayısını azaltmayacağına dair taahhütname alınacak. Çalışan sayısında eksilme tespit edilen esnaf ve sanatkarlar erteleme kapsamından çıkarılacak.

    Bankanın karar kapsamında ertelenen kredilerden doğacak gelir kayıpları, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ödenecek.

    Karar, 1 Temmuz 2020 itibarıyla geçerli olacak.

  • Ödenmeyen elektrik borçları 4 milyar TL’ye yaklaştı

    Ödenmeyen elektrik borçları 4 milyar TL’ye yaklaştı

    Şanlıurfa ve Mardin’in bazı bölgelerinde tarımsal sulama abonelerinin 2020 Haziran itibariyle ödemediği elektrik faturalarının toplamda 3.6 milyar lirayı aştığını dile getiren Dicle Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Memet Atalay, “Tarımsal sulama abonelerimizin bir kısmı, elektriği bedeli olan bir hizmet ve ürün olarak görmüyor. Bu şartlarda borçlarını ödemeyen abonelere elektrik tedarikini sürdürmek mümkün değil” dedi.

    Son dönemde Mardin’de ve Şanlıurfa’da bazı bölgelerde tarımsal sulama abonelerinin elektriklerinin kesilmesi, elektrik borçlarını bir kez daha gündeme getirdi. Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak illerine elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Memet Atalay, söz konusu bölgelerde elektrik faturası ödeme alışkanlığının zayıf olduğunu belirterek, “Elektrik, bedeli olan bir hizmet veya ürün olarak görülmüyor. Bu da, özellikle tüketimin yoğun olduğu tarımsal sulama kullanıcılarında ciddi miktarda ödenmeyen borç stoku oluşturuyor. Ödenmeyen borçlar, bu bölgelerimizde hizmeti sürdürülemez hale getirdi” dedi.

    “İKİ İLDE YILLARDIR BİRİKEN BORÇ 3 MİLYAR 680 MİLYON LİRA”

    Bugün Şanlıurfa ve Mardin’de bazı bölgelerde tarımsal sulama abonelerin elektriklerinin kesilmesinin uzun yıllardır ödenmeyen, biriken ve sürdürülemez hale gelen elektrik borçlarının bir sonucu olduğunu vurgulayan Memet Atalay, bu bölgelerdeki birikmiş borcun Haziran 2020 itibarıyla 3 milyar 680 milyon liraya ulaştığını belirtti. Atalay, sözlerine şöyle devam etti: “Hiçbir özel sektör şirketi, böylesine büyük bir borcu finanse etmez. Ortada böyle bir borç varken bunun hiç konuşulmaması anlaşılır değil. Evet, çiftçilerimiz sulama problemi yaşıyor, ama biz de finansal anlamda dayanma sınırımızı aşmış vaziyetteyiz.”

    “CİDDİ KOLAYLIKLAR SAĞLIYORUZ, DEVLET DE YÜZDE 45 SÜBVANSE EDİYOR”

    Dicle Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Atalay, çiftçilerin ödeme zorluklarının uzun süredir farkında olduklarını ve yıllardır birikmekte olan borçlarla ilgili olarak farklı platformlarda çiftçi temsilcileri, muhtarlar ve ziraat odası başkanlarının da katıldıkları toplantılar yaptıklarını belirtti. Çiftçilere elektrik faturalarını ödemeleri için borç yapılandırması, gecikme cezası indirimi ve taksitlendirme gibi ciddi kolaylıklar sağlandığını söyleyen Atalay, Tarım Bakanlığı’nın da Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıt yaptırarak bilgilerini düzenli güncelleyen çiftçilerin elektrik giderlerini yüzde 45’lere varan oranda sübvanse ettiğini ifade etti. Atalay, sözlerine şöyle devam etti:

    “En son toplantımızı dün Şanlıurfa’da 150’den fazla çiftçimizin katılımıyla yaptık, 10 saatten fazla sürdü, neredeyse hepsinin borçlarıyla ilgili çözümler ürettik. Ancak bu iki şehrimizdeki çiftçilerimizin bir kısmı, sağladığımız tüm kolaylıklara, imkânlara ve uzun süre gösterdiğimiz iyi niyete rağmen, yıllardır borçlarını ödemeye yanaşmıyorlar. Ülkemizin ve hizmet bölgemizin geri kalanında on milyonlarca abone kullandıkları elektriğin ücretini düzenli olarak öderken, borçlarını yıllardır ödemeyen bu abonelerimizin durumunu sadece bir mağduriyet söylemi üzerinden konuşmak bize adil gelmiyor.”

    “ELEKTRİK BEDELİ ÖDENMEK İSTENMİYOR”

    Dicle Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Memet Atalay, Şanlıurfa ve Mardin’de elektrik kesme ve kaçak trafo toplatılma işlemlerinin söz konusu olduğu bölgelerde genellikle mısır ekimi yapıldığını, sulama türünden dolayı yoğun elektrik tüketimi olduğunu ve elektrik bedellerinin çok yüksek oranda ödenmediğini vurguladı.

    “Bu bölgelerdeki tarımsal sulama abonelerimizin sadece bu yıl değil, önceki yıllarda da ödeme yapmamış olmaları, sorunun kaynağının fatura tutarlarından ziyade elektrik bedelini ödememe alışkanlıkları olduğunu gösteriyor. Zira yaptığımız piyasa araştırmaları, kullanmakta oldukları pek çok farklı hizmetin ve ürünün ücretini ödeyen bu abonelerimizin, söz konusu elektrik olunca borçlarını ödemeyi ihmal ettiklerini bize gösteriyor.”

    “KAMU HİZMETİ SORUMLULUĞU OLAN BİR ÖZEL PİYASA ŞİRKETİYİZ”

    Memet Atalay, elektrik dağıtım faaliyetini bir kamu hizmeti olarak gördüklerini ifade ederek, 2013 yılından bu yana tüm faaliyetlerinde bölgenin ekonomik standartlarını ve satın alma gücünü dikkate aldıklarını ve borç vadelerini imkânları el verdiğince esnettiklerini belirtti. Ancak gelinen noktada biriken borç stokunun söz konusu bölgelerde hizmetin sürdürülemez kıldığını belirten Atalay, şunları söyledi;

    “Dicle Elektrik olarak, peşin satın aldığımız elektriği kamu otoritesinin belirlediği fiyatlar üzerinden abonelerimize ulaştıran, sattığımız elektriğin ücretini ise abonelerimizden uzun vadede tahsil edebilen bir serbest piyasa şirketiyiz. Uzun yıllardır sabırla sağladığımız imkân ve kolaylıkların istismar edildiğini gördüğümüz noktada, enerji arzını sürdürülebilir kılmak ve borçlarını düzenli ödeyen abonelerimizin hukukunu korumak adına gereken önlemleri almaya mecburuz.”