Kategori: Ekonomi

  • Renault, 1500 mühendisini işten çıkarmaya hazırlanıyor

    Renault, 1500 mühendisini işten çıkarmaya hazırlanıyor

    Reuters’ın bölge sendikalarına dayandırdığı haberine göre Fransız otomotiv devi Renault, 1500 mühendis çalışanını işten çıkartacak!

    Markanın geçtiğimiz günlerde açıkladığı maliyet daraltma stratejisi kapsamında işten çıkarmalar yapacağı biliniyordu. Önceden belirtilen bu işten çıkartmalara ek olarak Reuters tarafından bugün gelen habere göre 1500 mühendis de işten çıkarılacak.

    Marka gelecek 3 yıl içerisinde maliyetlerini 2 milyar euro azaltmaya çalışacak. Konuyla alakalı Fransız marka bir açıklama yapmadı. Üretici 15 bin çalışanını işten çıkartacak ve bunun 4 bin 600’ü Fransa’dan olacak.

    Bursa’da da fabrikası bulunan otomotiv devinin, buradaki fabrikada nasıl bir tutum sergileyeceği ise merak konusu…

  • Üzüm işçi̇leri̇ni̇n yevmi̇ye mi̇ktarı belli̇ oldu

    Üzüm işçi̇leri̇ni̇n yevmi̇ye mi̇ktarı belli̇ oldu

    Türkiye’nin önemli üzüm üretim yerlerinden biri olan Denizli’nin Buldan ilçesinde sezonun başlamasına günler kala işçilerin günlük yevmiyesi belli oldu. Çalışanların bu yıl 85-120 TL arasında yevmiye alacakları belirtildi.

    Buldan Ziraat Odası Başkanı Muammer Al yaptığı açıklamada üzüm toplamada çalışacak mevsimlik işçilerin ücretlerinin belirlendiğini kaydetti. Başkan Al, bu yıl üzümde iyi bir rekolte beklendiğini ve ürünün bol olacağını tahmin ettiklerini dile getirdi. Sezonun açılmasına günler kala üzüm toplamada çalışacak işçilerin günlük yevmiyelerinin asgari düzeyinin belirlendiğini aktaran Başkan Al, “Üzüm toplayıcı 85 TL, üzüm serici 95 TL ve üzüm taşıyıcı 120 TL olarak belirlenmiştir. Çalışanlarımıza ve üreticilerimize hayırlı olsun. Üzümde doğuşların iyi durumda olduğunu gözlemlemekteyiz. Bölgemizde üretim yapan çiftçilerimize hayırlı ve bereketli bir sezon olmasını diliyorum” dedi.

  • “Sahtekarlık olunca Zeyti̇nyağı ti̇careti̇ndeki̇ kar, narkotikle yarışıyor”

    “Sahtekarlık olunca Zeyti̇nyağı ti̇careti̇ndeki̇ kar, narkotikle yarışıyor”

    Balıkesir’in zeytinyağı üretimi ile dikkatleri çeken Edremit ilçesinde Ziraat Odası Başkanı Ali Yılmaz Diker tağşiş olayına dikkat çekerek “İşin içine sahtekarlık girince zeytinyağı ticaretindeki kâr marjı narkotikle aynı düzeye ulaşıyor” dedi.

    5 litresi 75 liraya zeytinyağı olmayacağını ifade eden Edremit Ziraat Odası Başkanı Ali Yılmaz Diker “Ülkemizde en çok hilesi yapılan ürünlerin başında zeytinyağı gelmektedir. Soğuk sıkım ve erken hasat zeytinyağı 6-8 kilogram zeytinden sadece 1 kilogram zeytinyağı elde edilirken ve zeytinin de kilo fiyatı belli iken, internet üzerinden görmüş olduğunuz, sponsorlu satışlarda 5 litrelik teneke fiyatıyla neredeyse 75 TL’ye kadar satılmaktadır. Şu sıralar bu görmüş olduğunuz ve karşımıza çıkan ucuz yağların hemen hemen hepsi, tohum yağı içerdiği veya başka bir şekilde tağşiş yapıldığı düpedüz aşikardır” diye konuştu.

    Zeytinyağının faydalarından yararlanmak ve gerçekten zeytinyağı yemek isteyenlerin dürüst üreticilerden ürün almalarını isteyen Diker, “Dürüst üreticilere sahip çıkmak için kesinlikle güvendiğiniz yerlerden, gerekirse üretim yerini görebileceğiniz üreticilerden alışveriş yapın. Çünkü internetten satış yapanlara üretim yerini sorduğunuzda onlar size üretim yerlerinin olmadığını ve sadece internet üzerinden satış yaptıklarını ve kargoyla kapıya teslim edeceklerini söyleyeceklerdir. Onların bu türlü yalanlarına kesinlikle inanmayınız” dedi.

    Kaliteli zeytinyağını ucuza almanın en büyük hata olduğunun altını çizen Ali Yılmaz Diker, “Şunu da unutmayın ki, tağşiş gözle anlaşılamayacağı gibi kaliteli zeytinyağını da ucuza almak mümkün değildir. Şayet şüpheli bir durumla da karşılaşırsanız hemen Alo 174 gıda hattı telefonu arayıp şikayetçi olun. Sağlığınız için dürüst üretim yapan üretici firmaları tercih ediniz ki, işte o zaman gerçek zeytinyağı yediğinizi anlarsınız” ifadelerini kullandı.

    Yetkililere seslenen Başkan Diker, “İşin içine sahtekarlık girince zeytinyağı ticaretindeki kâr marjı narkotikle aynı düzeye ulaşıyor. Lütfen bu konuda çok daha duyarlı olunarak helal işlerine haram katanları bir an önce tespit ederek, bu sahtekarlara en ağır yaptırımları uygulayarak sektörün önünü açmak gerekiyor” dedi.

  • Sanayi üretimi verileri açıklandı

    Sanayi üretimi verileri açıklandı

    Türkiye genelinde sanayi üretimi Nisan’da aylık bazda yüzde 30.4 ve yıllık bazda da yüzde 31.4 düştü.

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, Nisan’da yıllık bazda madencilik ve taş ocakçılığı sektörü üretimi yüzde 14.5, imalat sanayi sektörü üretimi yüzde 33.3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü üretimi de yüzde 14.9 azaldı.

    Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, Nisan’da aylık bazda da, madencilik ve taş ocakçılığı sektörü üretimi yüzde 13.0, imalat sanayi sektörü üretimi yüzde 32.5 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü üretimi yüzde 12.4 azaldı. (Grafik)

  • 3 banka daha nefes kredisi projesine katıldı

    3 banka daha nefes kredisi projesine katıldı

    İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Yavuz Uğurdağ, yapılan anlaşma sonucunda Denizbank’ın ardından Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halkbank’ın da TOBB öncülüğünde sürdürülen “nefes kredisi” projesine dâhil edildiğini duyurdu.

    İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Yavuz Uğurdağ, TOBB öncülüğünde ve Odaların destekleriyle gerçekleştirilen nefes kredisi projesine 3 yeni bankanın daha dâhil edildiğini belirtti. Yavuz Uğurdağ, “Koronavirüs salgını sürecinden olumsuz etkilenen üyelerimizin eski güçlerine kavuşabilmeleri için çalışıyoruz. Bu noktada Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimiz öncülüğünde, Odalarımızın katkılarıyla 27 Nisan 2020 tarihinde Denizbank ile yapılan anlaşma sonucu Nefes Kredisi projesi devreye girmişti. Yapılan son görüşmeler neticesinde Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank da Nefes Kredisi projesine dâhil oldu” dedi.

    Uğurdağ, “Nefes kredisini çok önemsiyoruz ve üyelerimizin bu krediden büyük fayda sağlayabileceklerini düşünüyoruz. Odalarımızın kendi bütçelerini ayırarak katı sağladıkları bu kredide ödenekler TOBB’da birleşiyor, ardından TOBB’un da katkılarıyla genel bir bütçe oluşturuluyor. Hazırlanan bu bütçe Denizbank ile birlikte yeni anlaşmaya varılan Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halkbank aracılığıyla tüm İTSO üyelerine kullandırılacaktır. Kredi için bazı şartlar aranmaktadır. Krediyi kullanacak kişi ve şirketlerin, İTSO üyesi olması mecburidir. Bu kişi ve şirketlerin, kredi talebinde bulunacağını belirterek Odamızdan, nefes kredisi faaliyet belgesi almaları gerekmektedir. Faaliyet belgesini alan kişi ve şirketler, belgeleriyle kredilerine başvurabilecekler.KGF destekli olacak bu kredide sigorta ve vergi borcu kâğıdı istenmemektedir. 3 milyon TL ve daha az ciroya sahip firmalarımız 50 bin TL kredi, 3 milyon ile 25 milyon TL ciroya sahip firmalarımız 100 bin TL azami miktarda kredi alabilecekler. 2020 yılında kredi geri ödemesi olmayacak, 2021 yılında ödenmeye başlanacak. 2021 yılında ise 12 aylık taksitle kredi geri ödenecek. Teminat istenmeyecek, şahıs işletmelerinde 3. şahıs kefil bulunamaması durumunda müşterinin talebi doğrultusunda maddî teminat istenebilecek. Bankalar, KGF’ye ödenecek yüzde 0,075 masrafın haricinde bir komisyon talep edemeyecekler” ifadelerini kullandı.

  • 5 soruda kıdem tazminatı düzenlemesiyle ilgili bilinenler

    5 soruda kıdem tazminatı düzenlemesiyle ilgili bilinenler

    Hükümet ve sendikalar ‘İstihdam Kalkanı’ projesi kapsamında kıdem tazminatlarında işçi aleyhine pek çok düzenleme içeren ‘Tamamlayıcı Emeklilik Düzenlemesi’ için görüştü.

    Çalışma, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak dün işçi ve işveren temsilcileriyle yeni düzenleme hakkında toplantı yaptı.

    İşçi ve işveren sendikalarının düzenlemeye sıcak bakmadığı biliniyor. İşte yeni kıdem tazminatı düzenlemesi hakkında bilinenler.

    1) Düzenleme ne?

    Tamamlayıcı Emeklilik Düzenlemesi çalışanların kıdem tazminatı için iş verenin aylık ayırdığı primin bir kısmının bir fonda toplanması düzenlemesine verilen isim. Düzenlemeye göre işçinin kıdem tazminatını oluşturan aylık brüt maaşın yüzde 8,33’lük kısmının yüzde 3’ten bir miktar fazlası oluşturulacak fona aktarılacak. Yani işçinin 11 günlük kıdemi devlet fonuna aktarılırken kalan 19 günlük kıdeminin sorumlusu yine işveren olacak. Üzerinde durulan başka bir formüle göre ise çalışanın katkı zorunluluğu olmadığı seçenekli bir formül üzerinde duruluyor.

    2) Ne zaman yürürlüğe girer?

    Yeni kıdem tazminatı düzenlemesinin 2021 yılından önce yürürlüğe girmesi beklenmiyor.

    3) Mevcut çalışanların kıdemi etkilenecek mi?

    Sistemin mevcut çalışanların kıdem tazminatı haklarını etkilemesi beklenmiyor. Düzenlemenin yeni işe girenleri kapsaması üzerinde duruluyor.

    4) Para ne zaman çekilecek?

    Düzenlemede en fazla tepki çeken unsurlardan biri işten kovulan vatandaşın kıdem tazminatının ilgili kısmını çekmeye 60 yaşından önce hak kazanamayacak olması. Evlilik ve ilk konut alımı gibi istisnai durumlarda biriken kıdemin sınırlı olarak çalışana verilmesi öngörülüyor.

    5) Sendikalar ne diyor?

    Sözcü’nün edindiği bilgilere göre dün Ankara’da hükümet tarafı sendikalar ile görüştü ve bu görüşmede sendikalar düzenlemeye net bir biçimde karşı olduklarını söyledi.

  • Bakan Pakdemirli: “Çiftçiye hasar tazminatı ödenecek”

    Bakan Pakdemirli: “Çiftçiye hasar tazminatı ödenecek”

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bu yıl içinde meydana gelen doğal afetlerin 57 ilde 163 bin 850 üreticiye ait 4,3 milyon dekarın üzerinde tarımsal alana zarar verdiği ve tarım sigortaları kapsamında üreticilere 780 milyon lira hasar tazminatı ödeneceğini bildirdi.

    Pakdemirli, yaptığı yazılı açıklamada, tarımda doğal afetlere karşı Tarım Sigortaları Havuzu’nun (TARSİM) önemli bir güvence olduğunu kaydetti.

    Pakdemirli yaptığı açıklamada;

    2020 yılında yaşanan #doğal afetlerden etkilenen, 4 milyon dekarın üzerinde tarımsal alan için 163 bin 850 üreticimize 780 milyon lira #hasar tazminatı ödeyeceğiz.

    Ekspertiz çalışmalarının bitmesinin ardından ödemelere başlayacağız.

    Rabbim beterlerinden korusun.

    Ülkemizde uzun yıllardır ilk kez turunçgilleri olumsuz etkileyen aşırı #sıcak zararı yaşandı ve aşırı sıcak zararı tarım sigortaları kapsamında bulunmuyor.

    Önümüzdeki yıl itibariyle, narenciyede sıcaklık zararının #TARSİM kapsamına alınması için bilimsel bir çalışma başlattık.

    Üreticilerimize tekrar hatırlatmak istiyorum, TARSİM sizler için önemli bir güvence.

    Çünkü #tarım; doğal afetlerden en çok etkilenen sektör, üreticilerimiz mutlaka tarım sigortası yaptırmalı.

  • Bakan Pekcan:“ İhracatçımıza 635 mi̇lyon li̇ra destek verdi̇k”

    Bakan Pekcan:“ İhracatçımıza 635 mi̇lyon li̇ra destek verdi̇k”

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Hizmet İhracatçıları Birliği üyeleri ile görüştü. Görüşme, koronavirüs tedbirleri çerçevesinde video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. Burada bir konuşma yapan Bakan Pekcan, pandemi sürecinde istişarede bulunma fırsatı elde ettiklerini aktararak, “Hem pandemi sürecindeki sorunları hem gelişme dönemini hem de normalleşme dönemini istişarelerle en başarılı şekilde yönettiğimizi düşünüyorum. Bu toplantımızın da verimli sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum. Hizmetler sektörünün hemen her kolu ülkemiz için yüz ağartan başarı hikayeleri ile dolu. Bugün hizmetler sektöründe net ihracatçı konumundayız ve sağlam bir uluslararası konuma sahibiz” diye konuştu.

    Hizmet sektörünün de korona virüs salgınından en çok etkilenen sektörler arasında olduğunu ifade eden Bakan Pekcan, “Zaten dünya çapında da böyle, turizm ve lojistik faaliyetlerinin en fazla etkilenen sektörlerden olduğunu biliyoruz. Ancak bunun tersinin yaşandığı hizmetler sektörümüz de var. Bunların başında da e-ticaret sektörü geliyor. Bu dönemde e-ticarete talep son derece artmış durumda. İnşallah biz de bakanlık olarak bu ay sonu itibarıyla ilk defa Elektronik Ticaret Bilgi sistemi üzerinden Elektronik ticaret istatistiklerini yayınlayacağız” şeklinde konuştu.

    E-ticaret konusunda bilinçlenmenin sektörün geleceği açısından çok olumlu olduğunu kaydeden Bakan Pekcan, şunları kaydetti:

    “En temel hedefimiz pandeminin getirdiği şartların bir an önce ortadan kalkması ve tüm hizmet kollarımızın olağan piyasa koşullarına, normal koşullara kavuşarak sağlam ve sürdürülebilir bir şekilde yollarına devam etmeleridir. Pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi normalleşme sürecine girmiş bulunuyoruz. Hastalığın tam olarak kontrol altına alınabilmesi ve tedavisi ile ilgili belirsizliklerin ortadan kalkmasıyla, buna bağlı olarak şu anda insanların tüketim alışkanlıkları, seyahat alışkanlıkları, alışveriş alışkanlıkları değişti. Bu sürecin normalleşmesini bekliyoruz. Hükümetimizin ve toplumumuzun ortak gayreti, sizlerin değerli katılımları ile bugünleri en kısa sürede atlatarak, sağlık alanında olduğu gibi ekonomi, ticaret, hizmetler alanında da bütün dünyadan ayrışmayı bekliyoruz.”

    “Hizmet giderlerimiz 28 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup, hizmet ticaret dengemiz yüzde 18.6 artış göstererek 31 milyar dolardan 36.9 milyar dolar seviyesine yükseldi”

    Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre küresel hizmet ihracatının bir önceki yıl 6 trilyon dolar olarak gerçekleştiğini ve Türkiye olarak bu pazardan çok daha fazla pay alabileceklerini gördüklerini bildiren Bakan Pekcan, “Hizmet ihracatçıları birliğimizin de içinde bulunduğu paydaşlarla birlikte yürüttüğümüz ‘Uluslararası Hizmet İstatistikleri’ çalışması da bu yıl tamamlandı ve güncellenen veriler Mart ayında TÜİK tarafından da açıklanmaya başlandı. 2019 yılında hizmet ihracatımız 2018 yılına göre yüzde 10 artarak 64.8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Hizmet giderlerimiz 28 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup, hizmet ticaret dengemiz yüzde 18.6 artış göstererek 31 milyar dolardan 36.9 milyar dolar seviyesine yükseldi. Bunu hizmet ticaretinde oldukça başarılı ve doğru yolda olduğumuzun işareti olarak görmekteyiz. Bu anlamda katkılarından dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Ancak hedefleri büyük, dinamik bir ülke olarak yakaladığımız bu başarının sürdürülebilirliğini temin etmek ve markalaşma kabiliyetlerimizi güçlendirmek için rehavete kapılmadan bütün gücümüzle el birliğiyle çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Hizmet sektörüne yönelik olarak pek çok destek mekanizmasının etkin bir şekilde uygulandığını hatırlatan Bakan Pekcan, “Hizmet ihracatımızın kilit sektörlerinden olan sağlık turizmi, bilişim, film, dizi, eğitim sektörlerinin yanı sıra yönetim danışmanlığı, gayrimenkul, lojistik, gastronomi, perakende ve konaklama sektörlerimizin uluslararası pazarlara açılmasına ve bu pazarlarda rekabet gücü kazanarak kalıcı olmalarına yönelik harcamalara destek vermeyi sürdürüyoruz. Hizmet sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlarımız ve ihracatçılarımız, ihracata hazırlık ve kurumsal kapasite kazandırılması, pazarlama, pazarda tutundurma, markalı ihracat gerçekleştirerek hizmet ihracatında yüksek katma değer yaratılmasına yönelik olarak Marka ve Turquality destek programlarımızdan yararlanmaktadır” ifadelerini kaydetti.

    “İhtisas Serbest Bölgelerimizin hedeflediği ilk sektörü bilişim sektörü olarak belirledik”

    Firmaların pazar çeşitlendirilmesine gitmelerini teşvik etmek için “Döviz Kazandırıcı Hizmet Sektörleri Markalaşma Destekleri” hakkındaki kararı da 20 Mayıs tarihinde yürürlüğe koyduklarını anımsatan Bakan Pekcan, şu ifadeleri kullandı:

    “Bu karar ile hem daha fazla firmamızın desteklerden yararlanmasını hem de her pazarda ayrı ayrı olmak üzere firmalarımızın 5 yıl süre ile desteklenmesini öngörüyoruz. Kurumsal alt yapının güçlendirilmesine yönelik desteklerden ise hedef pazarlardan bağımsız olarak destek programına girdikleri tarihten sonraki ilk 5 yıl süresince faydalanabilmelerini mümkün hale getirdik. Uzun bir süredir Bakanlığımızın üzerinde hassasiyetle durduğu ve çok önem verdiğimiz bir projemiz olan İhtisas Serbest Bölgeleri Projesi yürürlüğe girdi. İhtisas Serbest Bölgelerine sağlanacak destekler hakkındaki karar ile tüm bu bölgeleri kuracak ana yatırımcı şirketlere sabit yatırım tutarının yüzde 50’sini geçmemek kaydıyla en çok 10 yıl boyunca faiz veya kar payı desteği verilmesine imkan sağlayacak. Ülkemizin Ar-Ge ve teknoloji içeriği yüksek, yüksek katma değerli mal ve hizmet ihracatını artırmaya yönelik olarak uzun süredir üzerinde çalıştığımız İhtisas Serbest Bölgesi modelinde firmalara kira, nitelikli istihdam gibi desteklerinin yanı sıra, kurumlar vergisi istisnası, KDV ve gümrük vergisi istisnası gibi çok sayıda vergi istinasından yararlanma fırsatı sunacağız. İhtisas Serbest Bölgelerinde sağlanacak teşvik ve desteklerin ülkemizin genç ve nitelikli iş gücü, uygun alt yapı ve lojistik avantajları ile uluslararası yatırımcıları çekmede önemli bir etki yaratmasını hedefliyoruz. Bürokrasinin azaltıldığı, tek durak hizmet sunumu imkanları ile donatılacak İhtisas Serbest Bölgelerimizin hedeflediği ilk sektörü bilişim sektörü olarak belirledik ve bu amaçla İstanbul İhtisas Serbest Bölgesi’ni kurmuş bulunmaktayız.”

    “Bin 166 ihracatçımıza 2012’den 2020’ye kadar 635 milyon lira destek verdik”

    Dünyanın artık dijitalleşmeye doğru gittiğini, teknoloji odaklı yatırım projeleri ile İhtisas Serbest Bölgeleri’nin önem kazandığını vurgulayan Bakan Pekcan, “Burada, Kore, Çin ve Singapur modeli önemli örnekler olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemizde bilişim sektörünün özellikle yazılım ve oyun geliştirme boyutuyla önemli bir ivme kazandığı şu günlerde sektörde oluşan dinamizmin İhtisas Serbest Bölgeleri modeli ile daha da ivmelendirilmesini amaçlıyoruz. Covid sürecinde lojistik koşulların önemi bir kez daha karşımıza önemli bir faktör olarak çıktı. Salgın nedeniyle devlet yardımı başvurularında oluşabilecek mağduriyetlerin giderilmesi için de destek programlarımızın uygulanması ve başvuru belgelerinin kabulü ile ilgili olarak gerekli düzenlemeleri yaptık ve firmalarımızın herhangi bir hak kaybı yaşamalarının önüne geçtik. Salgın nedeniyle müşavirlerimiz yerinde tespit yapamıyorsa da firmalarımızın bu desteklerden mahrum kalmasının önüne geçtik. Hizmet ihracatçılarımıza uyguladığımız destek programlarımız kapsamında 2012 yılından bu yana bin 166 ihracatçımıza 2012’den 2020’ye kadar 635 milyon lira destek vermiş bulunmaktayız. Bunun da 254 milyon lirası 2019 yılında gerçekleşti” ifadelerini aktardı.

    “2020 yılı bütçesinde hizmet ihracatçılarının kullanımı için 500 milyon lira kaynak koyduk”

    Hizmet ihracatçılarına 2012 yılından bu yana 635 milyon lira destek vermiş iken, sadece 2020 bütçesinde hizmet ihracatçılarının kullanımı için 500 milyon lira kaynak koyduklarının altını çizen Bakan Pekcan, şu ifadeleri kullandı:

    “İçinde bulunduğumuz pandemi etkisi ile bunun ancak 91 milyon 500 bin liralık kısmının kullanıldığını görüyoruz. Bu anlamda biz Bakanlık olarak rekor sayılacak bir bütçe koyduk. İnşallah yıl sonuna kadar sizlerin de mevcut motivasyonu ile bu bütçeyi size kullandırmak üzere biz hazırız. Hali hazırda Turquality programı kapsamında 39 hizmet sektörü markası bu kapsama alındı. Hizmet ihracatçılarımızın yurt dışı faaliyetleri ne kadar artarsa bizim bu alanda sağlayacağımız destekler de bu oranda artacaktır. 2017 yılının nisan ayından itibaren hususi damgalı pasaport hakkı verilmesine ilişkin uygulamayı sürdürmekteyiz. Geçtiğimiz günlerde son üç yılın her birinde ihracat yapma zorunluluğunu ortadan kaldırdık. 1 milyon dolarlık limiti 500 bin dolara indirdik ve depozito süresini de 2 yıldan 4 yıla çıkardık. Hususi damgalı pasaport uygulamasının başladığı tarihten bugüne 362 hizmet ihracatçı firmamıza 598 pasaport tanımlandı. Bugün, ülkemiz Hizmet sektörlerinin kalitesi dünya çapında kanıtlanmış ve kabul görmüştür.”

    “2019 yılı itibarıyla yaklaşık 750 bin uluslararası sağlık turistine hizmet vermiş bulunuyoruz”

    Hizmet sektörleri arasında en çok potansiyeli olan sektörlerden birisinin de sağlık hizmetleri olarak karşılarına çıktığını anlatan Bakan Pekcan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın da altını çizdiği üzere, bu pandemi süreci ile beraber sağlık hizmetleri sektörümüz de ön plana çıkacak gözüküyor. Dizilerimiz, bilgisayar oyunlarımız, müteahhitlik ve teknik müşavirlik hizmetlerimizi birçok ülkeye ihraç ediyoruz. Ülkemiz şu anda en çok yabancı hasta çeken ülkeler arasında bulunmaktadır. 2019 yılı itibarıyla yaklaşık 750 bin uluslararası sağlık turistine hizmet vermiş bulunuyoruz. Ülkemizin gönüllü kültür, ekonomi ve ticaret elçileri olan uluslararası öğrencilerimizin sayısı ise 172 bine ulaştı. Bakanlığımız destek programlarının başladığı 2011 yılından bu yana sağlık turizmi gelirimiz iki kat artarken, ülkemizi ziyaret eden uluslararası hasta sayısı da 3 katına çıktı, biz bunda birkaç kat daha artış bekliyoruz. Aynı şekilde, o dönemde 30 bin dolayında olan uluslararası öğrenci sayımız 6 kat artmış bulunmaktadır. Pandemi sürecinde ülkemizin güçlü sağlık sistemiyle ve açtığı yeni hastanelerle yazdığı başarı hikayesi, salgın sonrası meyvelerini verecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da belirtildiği üzere, Türkiye’nin ‘sağlık üssü’ olma hedeflerine ulaşmak için oldukça uygun bir ortam hazır bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

    Özellikle Afrika’nın değişik ülkelerinde ve Latin Amerika’da Türk dizilerinin pek çok kıtada gösterildiğini ve Türkiye’den görülemeyecek kadar toplumsal etkisi olduğunu belirten Bakan Pekcan, “Türk dizileri beğeniliyor diyoruz ama beğenilmekten öte ülkelerde bir toplumsal etkisi var. Türk dizileri elimdeki kayıtlara göre yaklaşık 146 ülkede 700 milyon kişi tarafından izlenilmektedir. Belki bu rakam şu anda artmıştır. Dizi sektöründe ABD’nin hemen arkasında birçok ülkeyi geride bırakarak ikinci sıraya oturmuş durumdayız. Bilişim sektörümüzün en önemli bileşenlerinden ‘Dijital Oyun Sektörü’ndeki ihracatçılarımızın bugünlerde tabi hepimizi gururlandıran bir başarı hikayesi var. Peak Games Bakanlığımız desteklerinden de faydalanan ve sektörün önemli oyuncularından biri haline gelmişti. Zynga tarafından satın alınmasını hizmet ticaretinin potansiyeli açısından da çok önemli bir örnek olarak görüyoruz. Hizmet sektörlerinin tüm kollarında benzer başarıları saymak mümkün, gelecekte de başarı hikayelerimizin sayıları sizlerin sayesinde artmaya devam edecek” dedi.

    Hizmet İhracatçıları Birliğinin bin 456 üyesiyle kısa sürede Türkiye’nin hizmet ihracatını temsil eden kurumsal yapı haline geldiğini aktaran Bakan Pekcan, “Sektörel sorunların ve çözüm önerilerinin tespiti, dış pazarlara yönelik çalışmalar yürütülmesi, hizmet ihracatının kayıt altına alınması gibi önemli fonksiyonları üstlenen birliğimizin pozisyonu, önümüzdeki dönemde güçlenerek gelişecektir. Hizmet İhracatçı Birliğimiz olarak üstlenmiş olduğunuz bu ciddi görev ve sorumlulukta, sizlere üstün başarılar ve kolaylıklar diliyorum. Bakanlık olarak desteklerimizin yanınızda olduğunu bir kez daha yenilemek istiyorum” ifadelerini kaydetti.

    Korona virüs dolayısıyla dünya ekonomisi ve ticaretinde; üretim, tüketim, tedarik zinciri ve pazarlama alışkanlıkları bakımından eksen kaymalarına tanıklık ettiklerini vurgulayan Bakan Pekcan, “Bunun, hizmet sektörünün farklı kolları üzerinde de yansımaları olmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ülkemizin sağlık başta olmak üzere pek çok alanda dünyaya örnek gösterilecek şekilde elde etmiş olduğu başarı hikayeleri ve doğru kriz yönetimi, önümüzdeki dönemde hizmet ihracatımızın gelişimine ve yeni fırsatlar yakalamamıza katkı sağlayacaktır. Biz Bakanlık olarak, hizmet ihracatçılarımızın pandemi sonrası ortaya çıkacak bu yeni fırsatlardan azami düzeyde faydalanması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” aktarımında bulundu.

    Bakanlık olarak ’Müşavir Ağı Sistemi’ni devreye soktuklarını anımsatan Bakan Pekcan, “Dünyadaki bütün müşavirlerimizle aynı anda bu müşavir ağı network’ü üzerinden görüşebiliyoruz ve siz iş insanlarımıza hizmet veriyoruz. Bütün iş insanlarımızın herhangi bir ülkedeki müşavirimize yapmış olduğu talep bizim merkezdeki sistemimize ve müşavirimize aynı anda düşüyor. Hem sizin müşavirimizden talebiniz hem müşavirimizin size olan cevabını sistem üzerinden takip edebiliyoruz. Hem performans değerlendirmesi yapmış oluyoruz hem de müşavirlerimiz günlük raporlarla gelişmeleri bakanlığımızla paylaşıyorlar. Her türlü irtibat noktamızda müşavirlerimizin sizin birer temsilciniz olduğunu unutmayın” hatırlatmasında bulundu.

    Bakan Pekcan, konuşmasının ardından Hizmet İhracatçıları Birliği üyeleri ile sohbet etti.

  • Emeklilikte 2 yeni model

    Emeklilikte 2 yeni model

    Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı tamamlayıcı emeklilik modeliyle, kıdem tazminatı konusunda yeni bir dönem başlayacak.

    Hürriyet gazetesinin haberine göre, sosyal taraflarla tartışmaya açılan modellerde, 60 yaşa kadar fonda birikim yapılması öngörülüyor. İlk konut, evlenme, ağır hastalık gibi durumlarda ise bu yaştan önce sınırlı olarak çekim yapılması mümkün olacak.

    Mevcut sistemde, her yıl için, çalışanların brüt bir aylık ücreti kadar, kıdem tazminatı hakkı oluşuyor. Ekonomi yönetiminin çalışmalarını sürdürdüğü modellerde sistemin herkesi kapsaması veya tercihe bağlı olması seçenekleri üzerinde duruluyor.

    YÜZDE 25’İ PEŞİN ÖDENECEK

    Kıdem tazminatı hesaplarında biriken tutarı çalışanlar, 60 yaşında alabilecek. 60 yaşında hesapta biriken paranın yüzde 25’i peşin olarak alınabilecek, kalan tutar ise emeklilik gelirini artırmak için çalışanlara ek gelir olarak verilecek. İlk konut, evlenme, ağır hastalık, işten çıkış durumlar ise istisnai olarak değerlendirilecek ve öncesinde ödeme yapılabilecek. Ama tutar burada sınırlı olacak. Örneğin ilk konut alımında biriken tutarın yüzde 10’unu çalışan çekebilecek.

    TARAFLAR DİNLENİLDİ

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da, dün sosyal taraflarla biraraya geldi. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un da yer aldığı toplantıya, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan katıldı. Toplantıda kıdem tazminatı ve istihdam kalkani paketi görüşüldü.

    BİRİNCİ MODEL ZORUNLU

    Ekonomi yönetiminin üzerinde durduğu modellerden ilki yasalaşırsa bütün çalışanlar bu modele göre kapsam içine alınacak. Bu durumda zorunlu olacak birinci modelde, işveren her ay çalışanın brüt ücretinin yüzde 3’ünü ‘tamamlayıcı emeklilik hesabına’ aktaracak. Bu da yıllık bazda 11 günlük bir kıdem tazminatı hakkına denk düşüyor. Kalan 19 günlük tutara denk gelen brüt maaşın yüzde 5.33’ü kadar tutar ise şimdi olduğu gibi aynı sistemle devam edecek ve ayrılık durumunda ödeme yükümlülüğü işverende olacak.

    İKİNCİ MODEL SEÇENEKLİ

    İkinci model yasalaşırsa taraflara seçme şansı sunulucak. Ya şu andaki mevcut sistemin devamı tercih edilecek ya da yeni modele geçilecek. Bu yeni modelde işveren payinin yanı sıra, devlet payı da söz konusu olacak. İşçiler de prim ödeyecek. Asgari ücrete kadar ücretler için, işçinin primi ücretin yüzde 0.5’i kadar olacak. Örneğin iki asgari ücrete kadar olan bir ücret söz konusu ise, katkı payı yüzde 1.5’a kadar çıkacak. Asgari ücretin iki katından fazla olan ücretlerde ise, kesinti yüzde 2.5’a kadar çıkacak. Devlet de bir puan katkıda bulunacak. Rakamlar konusunda sosyal taraflarla görüşmeler halen devam ediyor.

  • ‘Türkiye ekonomisi yüzde 8 küçülür’ uyarısı

    ‘Türkiye ekonomisi yüzde 8 küçülür’ uyarısı

    Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Türkiye ekonomisinin corona virüsü nedeniyle 2020’de yüzde 4.8, salgında ikinci dalga olması halinde ise yüzde 8.1 daralacağını öngördü.

    OECD bugün güncellediği projeksiyonunda, 2021 yılı özelinde, salgında ikinci dalga olmaması halinde Türkiye’nin yüzde 4.3 büyümesini, ikinci dalga olması halinde ise yüzde 2 büyümesini beklendiğini açıkladı.

    Küresel ekonominin bu yıl yüzde 6 daralmasını bekleyen OECD, salgında ikinci dalga durumunda ise bu daralmanın yüzde 7.6’ya ulaşacağını öngördü.

    Dünya Bankası, Türkiye için corona virüs öncesinde yüzde 3 olarak açıkladığı 2020 büyüme tahminini Nisan’da yüzde 0.5’e çekmiş, dün de bu oranı yüzde 3.8 daralma olarak revize etmişti.

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise yılın büyümeyle kapatılacağı görüşünde.