Kategori: Ekonomi

  • Benzin ve motorine zam yolda

    Benzin ve motorine zam yolda

    Benzin ve motorine zam geliyor.

    Gece yarısından itibaren benzinin litresinde 37, motorinde 32 kuruş fiyat artışı bekleniyor.

    Akaryakıt fiyatları, Türkiye’nin de dahil olduğu Akdeniz piyasasındaki işlenmiş ürün fiyatlarının ortalaması ile dolar kurundaki değişiklikler baz alınarak rafineriler tarafından hesaplanıyor.

  • 48 saattir sıra bekliyorlar!

    48 saattir sıra bekliyorlar!

     

    Manisa’da TOKİ ile Yunusemre Belediyesi ortaklığıyla 219 konut için vatandaşlar, 2 gün öncesinden banka önünde sıraya girdi.

    Manisa’nın en önemli toplu konut projelerinden olan 5 bin 500 konutluk Akgedik Yunuskent Projesi devam ediyor. Toplu Konut İdaresi ile Yunusemre Belediyesi ortaklığıyla yapılan projenin bin 500 konuttan oluşan 2. etabında da sona yaklaşıldı. Hak sahipliği sözleşmelerinin tamamlandığı projede sözleşme imzalanmayan 2. etap 1. kısımda yer alan; 1+1 7 adet, 2+1 10 adet, 3+1 61 adet, 2. etap 2. kısımda 1+0 4 adet, 1+1 12 adet, 2+1 21 adet, 3+1 104 adet konut, ön şartsız, kurasız, başvuru önceliğine göre 8 Haziran-30 Eylül tarihleri arasında açık olarak satışa sunulacak. Vatandaşlara 2+1 konutlar için yüzde 25 peşinat 180 ay vade; 3+1 konutlar için ise yüzde 10, 15, 25 peşinat ile 96, 108, 120 ay vade ile ödeme imkanı sunuluyor.

    ‘BELLİ SAAT ARALIĞIYLA YOKLAMA YAPIYORUZ’

    Banka önüne ilk gelen kişi olan ve diğer vatandaşlarca sıra listesi tutma görevi verilen Taylan Tepeli de “İlk sırada ben olduğum için bu görevi bana verdiler. Gelen arkadaşa sıra numarası vererek kaydediyorum. Özellikle buradaki şartlardan dolayı sıradan ayrılamaması gerektiğini, ayrılması durumunda kendisi yerine bir temsilci bırakması gerektiğini söylüyoruz. Belli saat aralığında yoklama alıyoruz. Ben saat 11’de geldim. O saatten bu yana bekliyorum. Pazartesi sabah 8.30’a kadar nöbetleşerek beklemeye devam edeceğim. Umarım herkes kalbine göre dairesini alır” dedi.

     

     

  • Bunu yapan tazminatsız kovulur!

    Bunu yapan tazminatsız kovulur!

    Fabrika servisinde kavga çıkartan işçi tazminatsız şekilde kovuldu. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza atarak, servis aracında ilk kavgayı başlatan ve fiziksel saldırıyı gerçekleştiren işçinin kovulmasını yerinde buldu. Yüksek Mahkeme, kavgaya karışan sürücünün ise saldırıya maruz kaldığını ve kovulmamasının eşitsizlik ilkesine aykırı olmadığına hükmetti.

    13 yıldır makine teknikeri olarak çalıştığı fabrikanın personel servis aracında güzergah konusunda sürücüyle kavga eden işçi, direksiyon başındaki sürücüye yumruk attı. Araya giren diğer işçiler kavgayı ayırdı. Diğer işçilerin can güvenliğini de tehlikeye atan kavga işverene aktarılınca olanlar oldu. Patron, kavgayı ilk başlatan ve sürücüye yumruk atan işçiyi tazminat ödemeden işten çıkardı. Saldırıya maruz kalan sürücü ise işine devam etti. 1. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan işçi, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, ancak ihtarname gönderilmesine rağmen alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti.

    Mahkemede savunma yapan işveren ise personelin içinde bulunduğu servis hareket halindeyken çıkan tartışmada servis şoförünün sürücü koltuğunda davacının yumruklarına maruz kaldığını, başlatılan inceleme sonucunda iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunun 25/II-d bendi gereğince haklı olarak feshedildiğini beyanla davanın reddi gerektiğini dile getirdi. Mahkeme davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne, fazla mesai ücreti talebinin reddine karar verdi. Kararı, davalı temyiz etti.

    Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, servis aracında ilk kavgayı başlatan ve fiziksel saldırıyı gerçekleştiren işçinin kovulmasını yerinde buldu. Yüksek Mahkeme, kavgaya karışan sürücünün ise saldırıya maruz kaldığını ve kovulmamasının eşitsizlik ilkesine aykırı olmadığına hükmetti.

    Kararda şöyle denildi: “Somut olayda, mahkemece yapılan değerlendirme ve varılan sonuç, dosya kapsamı ve tarafların iddia ve savunmaları ile örtüşmemektedir. Zira kavga olayının gerçekleştiği tarihte araçta bulunan personellerin dosya içerisinde yer alan yazılı anlatımlarında, tartışmanın davacı tarafından başlatıldığı, dava dışı diğer işçi-araç şoforünün davacıya işyeri yetkilileri ile görüşmesi gerektiği, kendisine verilen talimatın bu yönde olduğu konusunda açıklamalar yaptığı, ancak davacının tartışmayı devam ettirerek şoföre seyir halindeyken yumrukla vurduğu anlaşılmaktadır. Aracın bu nedenle kaza tehlikesi altında durdurulduğu, diğer personelin de bu sırada araç içerisinde olduğu belirtilmiştir. İşyeri kayıtlarına ve tanıkların işverene verdiği yazılı beyanlara itibar edilirse davalı işverenin yumruk atan işçiyi işten çıkarmayıp sadece davacıyı işten çıkarmasının eşit davranma borcunu ihlal ettiği söylenemeyecektir. Yapılacak yeni yargılamada davacı tarafından fiziksel saldırıda bulunulduğunun tanık beyanlarıyla doğrulanması halinde işverence yapılan feshin haklı olduğu sonucuna ulaşılacağından, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Hükmün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”

  • İkinci el online otoda fiyatlar da satışlar da arttı

    İkinci el online otoda fiyatlar da satışlar da arttı

    Otomotiv Distribütörleri Derneğince (ODD) INDICATA verilerine dayandırarak hazırlatılan ikinci el online pazar raporundan derlediği bilgilere göre, mayıs ayında Türkiye ikinci el online otomobil ve hafif ticari araç pazarında toplam 176 bin 20 adet satış gerçekleşti.

    Bunların 139 bin 494’ü binek araç, 36 bin 526’sı ise hafif ticari araçlardan oluştu. Satışlar içinde binek araçların payı yüzde 79, hafif ticari araçların payı yüzde 21 olarak belirlendi.

    Satışlarda geçen senenin mayıs ayına göre yüzde 17, geçen aya göre yüzde 38’lik artış gözlemlendi.

    2020 yılı ilk beş aylık dönemde (ocak-mayıs 2020) ise ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 6 artarak 757 bin 899 adet old Geçen sene aynı dönemde 715 bin 748 adet satış gerçekleşmişti

    İlana çıkan araç adedi geçen aya göre yüzde 72 arttı

    Mayıs ayında Türkiye ikinci el online binek ve hafif ticari pazarında ilana çıkan araç adedi geçen aya göre yüzde 72 artış ile 305 bin 551 adet oldu. İlana çıkan araçların yüzde 58’i satıldı.

    İlana çıkan ve satılan araç oranında (ilandan tamamen kalkan araçlar satılmış kabul edildiğinde) geçen aya göre yüzde 14, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 32 düşüş belirlendi.

    Segment bazında ele alındığında ikinci el online araç pazarında mayıs ayında 59 bin 298 adetle en çok C segmenti araçlar satıldı. Geçen aya göre, B segment payı yüzde 0,6 azalırken, F segment payı yüzde 0,6 arttı.

    Mayıs ayında fiyatlar yüzde 2 arttı

    Araç satışlarındaki artışla beraber fiyatlardaki yükseliş de dikkati çekti.

    Mayıs ayında fiyat trendi tabloları incelendiğinde, segment bağımsız olarak bakıldığında, 2.el online pazarda araç fiyatlarında nisan ayına kıyasla yüzde 2 artış gerçekleşti.

    2.el online pazarda araç fiyatlarında geçen yılın aralık ayına göre ise ortalama yüzde 16,8 artış kaydedildi.

    Satışların yüzde 32’sini 11 yaş ve üzeri araçlar oluşturdu

    Satışlar araçların yaşına göre değerlendirildiğinde, mayıs ayında ikinci el online pazarda satışların yüzde 19’unu 1-4 yaşındaki araçlar oluşturdu.

    5-10 yaşındaki araçlar satışların yüzde 49’unu oluştururken, 11 ve üzeri yaş araçlar ise satışların yüzde 32’sini temsil etti.

    “Pazarın haziran ayı itibarıyla daha da canlanacağını temenni ediyoruz”

    INDICATA Türkiye Satış Direktörü Aslı Göker, verilere ilişkin değerlendirmesinde, “1 Haziran itibarıyla ülkemizde seyahat yasağının kalkması, piyasaların normale dönmesi, kamu bankalarının ikinci el araçlara uygulayacağını açıkladığı cazip kredi faiz oranı ile ikinci el pazarının haziran ayı itibarıyla daha da canlanacağını temenni ediyoruz.” ifadesini kullandı.

    Öte yandan, Türkiye dahil 13 ülkede günde 9 milyon online ikinci el araç datasını tarayıp analiz eden INDICATA’nın 2016 yılında faaliyetlerine başlayan Türkiye ofisi, 4 yıldır Türkiye ikinci el online pazarındaki milyonlarca veriyi tarayarak Türkiye’deki tüm marka ve modellerin anlık analizini sektör paydaşlarına (OEM’ler, yetkili bayiler, kiralama ve leasing şirketleri, bankalar, sigorta şirketleri, galeriler, finans kuruluşları) sunuyor.

    INDICATA tarafından raporlanan söz konusu fiyat trendi, Türkiye’de ikinci el ticareti ile uğraşan, 40 binden fazla kurumun halka açık olan sitelerdeki ilanlarının perakende fiyat hareketleri izlenerek hazırlandı.

  • Borsa tarihinin üst üste yükseliş rallisi rekoru kırıldı

    Borsa tarihinin üst üste yükseliş rallisi rekoru kırıldı

    BIST 100 endeksi, 15 Mayıs’ta başlayan ve dünkü kapanışa kadar devam eden 13 günlük ralli ile tarihinin aralıksız en uzun soluklu çıkışını yaptı. Endeks tarihinin bir önceki en uzun rallisi, 13 Ağustos’tan 31 Ağustos’a kadar süren 1993’teki 12 günlük seriydi.

    Analistler, özellikle holding, ticaret ve gayrimenkul yatırım ortaklığı hisselerinde yoğunlaşan alımların genele yayılması durumunda BIST 100 endeksinin 111.000 direncini aşabileceğini ve sırasıyla 115.000 ve 120.000 seviyelerinin gündeme gelebileceğini belirtti.

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası vaka sayısındaki azalma ve hükümetlerin karantina tedbirlerini kaldıracağına yönelik iyimserlikle başlayan pay piyasalarındaki yükseliş, küresel ekonomilerde beklenenden iyi gelen makro ekonomik veriler, döviz kurlarında azalan oynaklık ve majör merkez bankalarının ekonomiyi desteklemeye devam edeceklerine yönelik açıklamalarıyla bugüne kadar devam etti.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini 50 baz puan indirerek yüzde 8,25’e çekmesi, Kovid-19 önlemlerinin kademeli olarak kaldırılacağı ve ekonominin hızlı bir şekilde toparlanacağına yönelik beklentiler pay piyasalarındaki alımların güçlenmesini sağladı.

    Borsa yatırımcısı 13 günlük ralli ile ortalama yüzde 10,9 kazanırken, bu dönemde ticaret hisselerine yatırım yapanların getirisi yüzde 17,8, gayrimenkul hisselerindeki getiri 16,70 ve holding hisselerine yatırım yapanların kazancı yüzde 11,9 oldu.

    Borsanın yükselişinde lokomotif görevi gören ve BIST 100 endeksinde en büyük ağırlığa sahip olan Bim Birleşik Mağazalar Zinciri bu süreçte yüzde 22,50’lik getiri sağladı.

    Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı endeksinde yer alan Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı son 13 günlük sürede yüzde 31,2 değer kazandı.

    Büyük holding pay piyasalarının performansına bakıldığında en yüksek getiriyi yüzde 18,52 ile Koç Holding sağlarken, onu yüzde 18,8 ile TAV Havalimanları ve yüzde 11,4 ile Sabancı Holding izledi.

    Şubat ve marttaki kayıplar telafi ediliyor

    BIST 100 endeksi, 2020’nin başında yükseliş eğiliminde hareket ederek tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 124.537 puana kadar çıksa da, Kovid-19 salgının ortaya çıkardığı belirsizliklere paralel Şubat ve Mart aylarında satış ağırlıklı bir seyir izlemişti.

    2019’u 114.425 puandan tamamlayan BIST 100 endeksi, Kovid-19 salgının küresel ekonomide tedarik zincirinde olası kırılmaları beraberinde getireceği endişeleriyle martın ortasında yüzde 24 düşüşle 86.853 seviyesine kadar indi.

    Endeks, küresel bazda merkez bankalarının sınırsız likidite imkanları ve hükümetlerin trilyonlarca dolarlık teşvikleriyle yükseliş eğilimine geçen küresel pay piyasalarına paralel kayıplarının büyük kısmını telafi etti ve dün itibarıyla 2019’un yüzde 3,85 altında 110.021 puandan kapanış yaptı.

    Yılbaşına göre sektör endekslerinin değişimlerine bakıldığında bilişim, spor, ticaret ve menkul kıymet yatırım ortaklığı sektör hisselerinin öne çıktığı görülüyor.

    Bu 4 sektör endeksinin 2019 kapanışına göre getirileri yüzde 30’u aşarken, hesaplanan 22 sektör endeksinden sadece 7’sinin negatif performans göstermesi dikkati çekti.

    Bu dönemde yatırımcısını en fazla üzen sektör, yüzde 20,15 ile bankacılık olurken, onu sırasıyla ulaştırma, holding, metal eşya makina, kimya petrol plastik, metal ana sanayi ve inşaat takip etti.

    Endeksin en az 10 gün süren yükseliş rallileri tarihsel bazda incelendiğinde, yüzdesel olarak en fazla getirinin yüzde 49,6 ile 1997 yılında sağlandığı görülüyor.

    Endeks tarihinde 2012, 2016 ve 2019’da 11 günlük üç ralli gerçekleşirken, bu yükselişlerde değer kazancı sırasıyla yüzde 6,1, yüzde 6,9 ve yüzde 10,8 oldu.

    1993’te 12 gün üst üste yükselen endeks bu dönemde yüzde 29,4 değer kazanırken, o dönemde kaydedilen en uzun ralli rekoru 27 sene sonra kırılabildi.

    BIST 100 endeksi 15 Mayıs’tan 5 Haziran’a kadar üst üste 13 iş gününde de yükselerek, endeksin en uzun soluklu rallisini kaydederken, bu süredeki getiri yüzde 10,9 oldu.

    Merkez bankaları başrolde kalmaya devam edebilir

    Analistler, 2020 yılının geri kalanına ilişkin değerlendirmelerinde risk faktörleri olarak Kovid-19 salgınında ikinci dalganın yaşanması, ABD ile Çin arasında yaşanabilecek bir başka ticaret savaşı, jeopolitik gelişmeler ve piyasalarda artabilecek oynaklıkları öne çıkarırken, ABD’de kasımda yapılacak başkanlık seçimleri ve Türkiye’nin kredi notlarına ilişkin değerlendirmelerin de piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını kaydediyor.

    Fed ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) piyasalara likidite sağlamak amacıyla attığı adımların pay piyasalarını desteklemeye devam etmesinin olası olduğunu anımsatan analistler, makro ekonomik göstergelerdeki iyileşmenin de risk iştahını artırmasının beklendiğini bildirdi.

    Analistler, dün ABD’de açıklanan istihdam raporunun beklenenden oldukça iyi geldiğini ve ABD ekonomisinde “V” şeklinde bir toparlanma ihtimalinin arttığını, Çin’de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verisinin tekrar 50 seviyesinin üzerine çıkarak güçlü bir toparlanmaya işaret ettiğini belirtti.

    ECB’nin, Pandemi Acil Varlık Alım Programı’nı (PEPP) 600 milyar avro artırarak 1 trilyon 350 milyar avroya çıkardığına dikkati çeken analistler, Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) da bankaları desteklemek adına 20 milyar dolarlık ek bir paketi uygulamaya almayı düşündüğünü kaydetti.

    Analistler, Fed’in halihazırda sınırsız varlık alımı taahhüdünün devam ettiğini ve diğer majör bankalarının da gerekli adımları atmaya devam etmekten geri kalmayacağına ilişkin açıklamalarının varlık fiyatları üzerinde etkili olmayı sürdüreceğini ifade etti.

    Bununla birlikte, alınan önlemlere rağmen küresel ekonomide önemli bir daralma yaşanmasının beklendiğine işaret eden analistler, St. Louis Fed’in ABD ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde çeyreklik bazda yüzde 35 küçülebileceğini, ECB’nin Avro Bölgesi Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYH) 2020’de yüzde 8,7 daralabileceğini tahmin ettiklerini hatırlattı.

    Analistler, Avro Bölgesi’ndeki ekonomik gelişmelerin Türkiye’nin en önemli ticari ortaklarından olması sebebiyle Türkiye açısından büyük önem arz ettiğini, bu bölgedeki ekonomik gidişatın pay piyasaları üzerinde etkili olabileceğini kaydetti.

    BIST 100 endeksinde öne çıkan direnç 115 bin seviyesinde

    Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 111.000 seviyesinin direnç konumunda olduğunu, bu seviyenin aşılması durumunda dolar bazlı 17.000 seviyesinin gündeme gelebileceğini dile getirdi. Dolar bazlı 17.000 seviyesi cari kurla (6,77) 115.090 seviyelerine denk geliyor. Endeksin tarihi zirvesi ise 22 Ocak 2020 tarihinde gördüğü 124.536,60 puan seviyesinde bulunuyor.

    Olası düşüşlerde endeksin 100.000 puan üzerinde tutunup tutunamayacağının takip edilmesi gerektiğini vurgulayan analistler, bu seviyenin altında 92.500’in önemli destek konumunda olduğunu söyledi.

  • Tarım krediden çiftçilere müjde

    Tarım krediden çiftçilere müjde

    Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri (Tarım Kredi) Genel Müdürü Fahrettin Poyraz, Tarım Kredi’nin üretimde devamlılığı sağlamak için atılımlarına devam ettiğini söyledi.

    Kooperatif ortaklarının kredi oranlarında meydana gelen dalgalanmalardan olumsuz etkilenmelerinin önüne geçmek için geçen yıl tarımsal girdilerin temininde sabit oranlı kredilendirme uygulamasını başlattıklarını hatırlatan Poyraz, bu süreçte yaklaşık 160 bin üreticiye toplam 1,2 milyar lira tutarında kredi kullandırıldığını aktardı.

    Poyraz, değişken kredi oranları nedeniyle üreticilerin büyük sıkıntılar yaşadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

    “Bunu gidermek için Hazine ve Maliye Bakanlığı ile görüşmeler yaptık. Güzel bir çalışma oldu. Bakanlığın ‘finansman kararnamesi’ kapsamındaki destekleriyle bizim uygulamalarımızı örtüştürdük. İlk etapta sertifikalı tohum, karma hayvan yemi ve kimyevi gübrede başlattığımız uygulamaya, mayıs itibarıyla zirai ilaç ve modern basınçlı sulama sistemlerini de dahil ettik. Tarımsal girdilerin sabit maliyet oranlarıyla kredilendirilmesi doğrultusunda çalışmalarımız sürecek.”

    Poyraz, Tarım Kredi olarak ortaklarının uygun koşullarda finansmana erişimi için piyasadaki değişimleri yakından takip ettiklerine işaret ederek, “Tarımsal girdilere uygulanan sabit oranlı kredinin faizini yüzde 5,5’ten 4,5’e indirdik. Geçen yıl yem, tohum ve gübrede başlatılan sabit oranlı kredi uygulamasının, yeni düzenlemeyle akaryakıt hariç tüm tarımsal girdileri kapsayacak şekilde genişletildi. Halihazırda akaryakıt haricindeki tüm tarımsal girdilerde sabit oranlı kredinin üreticilerimize maliyeti yıllık yüzde 4,5, dört yıla kadar vadeli olarak kullandırılan yatırım kredilerinde ise kredinin üreticilerimize maliyeti yıllık yüzde 6.” diye konuştu.

    Tarımda yeni sigortacılık modeli

    Tarım Kredi’de faizi minimuma indirmeyi hatta tamamen kaldırmayı hedeflediklerinin altını çizen Poyraz, şunları kaydetti:

    “Kullandırdığımız sabit oranlı kredi miktarı artarak devam edecek. Tarımsal üretimde faizsiz bir sisteme geçmek için çalışmalarımız devam ediyor. Bu anlamda sigortacılık alanında Bereket Tekafül ile ilk adımı attık. Geleneksel sigortacılığın aksine tekafül sistemi İslami finans ilkeleriyle tam uyumlu faizsiz bir anlayışla çalışmaktadır. Tekafül sigortacılığı, kooperatifçilikte olduğu gibi yardımlaşma, dayanışma ve paylaşımı amaçlayan sigortalıların, katılımcı kimlikleriyle dahil oldukları havuz modelidir. Geleneksel sigortacılıktan farklı olarak tekafül havuzunda hasar sonrası oluşacak bakiye üzerinden prim iadesi imkanı bulunmakta, fonlar ise faizsiz yatırım araçlarında değerlendirilmektedir.”

    COVID-19 salgını sürecinde aksama yaşanmadı

    Poyraz, dünyada etkisini gösteren yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını süresince tarımsal üretimin aksamaması için gerekli tedbirleri aldıklarını vurgulayarak, bu süreçte temel girdilerin çiftçiye ulaştırılması anlamına hiçbir eksiklik yaşanmadığını aktardı.

    Salgın sürecinde piyasada gıda tarafında çok ciddi dalgalanmalar, fiyat artışları olduğuna değinen Poyraz, “Biz kooperatif marketlerimizde kendi ürettiğimiz ürünler noktasında fiyatlarımızı hemen hemen hiç artırmadık. Piyasa regülasyonu anlamında bunu yapmamız lazım. Zaten kooperatif olmak sadece üretici tarafında değil, tüketici tarafında da bir denge oluşturmayı gerektiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

  • Bakan Albayrak’tan istihdam müjdesi

    Bakan Albayrak’tan istihdam müjdesi

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, swap anlaşmalarının normalleşme döneminin önemli araçlarından biri olacağını söyledi.

    Albayrak, swap konusunda Merkez Bankasının yoğun teknik çalışma yürüttüğünü belirtti. Bakan Albayrak, ekonomistler ve gazetecilerle bir araya gelerek açıklamalarda bulundu.

    Bakan Albayrak “Geniş kapsamlı bir paket için hazırlanıyoruz. Hedefimiz bütçe açığı değil istihdam” dedi.

    Albayrak, “İstihdama yönelik, Çalışma Bakanlığı çok geniş kapsamlı bir çalışma içerisinde. Bizler de koordinasyon desteği sağlayacağız.” açıklamasında bulundu.

    Bakan Albayrak, “Bu çalışma ile birlikte “istihdam kalkanı” adı altında bir çalışma yürütüyoruz. Paydaşların ve kamunun verdiği desteklerle bir resim ortaya koyacağız. Mart-nisan-mayıs ayının yıkıcı etkilerini minimize edecek bir tecrübe elde ettik. Bu ay içerisinde gelişmelere şahit olacağız.” şeklinde konuştu.

    SWAP İŞLEMLERİ

    Swap konusunun piyasa uzmanlarınca tam anlaşılmadığına işaret eden Albayrak, “Konunun temelinde ticaret dengesi var. Biz her ülke ile ticarette kendi para birimimizin kullanımı için adım attık, daha da atacağız. Eşit işbirliği içinde ilişkilerin gelişmesi ticaretin temeli. Yerel para cinsinden ticaret konusunu uzun süredir dinlendiriyoruz. Bu konuda teknik çalışmalar devam ediyor, ticaret açığı verdiğimiz ülkelerle konuşmamız, artık adım atmamız gerekli” dedi.

    Albayrak, enflasyonda daha güçlü disiplinin meyvelerini almaya başlayacağına işaret etti. Yılın ikinci yarısında enflasyonda hedeflerle büyük bir sapma olacağını düşünmediğini belirten Bakan Albayrak, “Tarımda verimli bir bahar geçti. Enflasyonda riski aşağı yönlü görüyorum” dedi.

    Türkiye’nin döviz borçlanmasının azaldığını belirten Bakan Albayrak, dolarizasyonun tersine döndüğü ortamda Türkiye’nin daha pozitif bir iklimle karşı karşıya olacağını söyledi. Albayrak, “Türkiye son 3 ayda pozitif ayrıştı.” dedi.

    Yeni Ekonomik Programın(YEP) güncellemesinin zamanlamasının hayati olmadığını kaydeden Albayrak, “Çalışıyoruz, kredibilitesi daha önemli.” şeklinde görüş belirtti ve “Güncellenen YEP çizilen çerçevesinin bu kadar geniş olduğu ilk paket olacak.” diye konuştu.

    Bakan Albayrak, herkesin taşın altına elini koyması gereken bir dönemden geçtiğimize işaret ederek, “Bankalar ile periyodik olarak buluşuyoruz verimli toplantılar oldu, taleplerini dinledik. Herkes yeni döneme adapte olmalı yeni ekonomi bankacılık politikalarına adapte olunmalı. Ülke olarak yeni döneme adapte olacaksak bankacılıkta olacak. Yatırımı destek teşvik alanında adım gerekli, kayakları verimli kullananların işini kolaylaştıracağız. Bankalar ile aynı saftayız, hızlı adapte olanlar öne geçecek ekmek aslanın midesinde. Olağanüstü dönem olağanüstü tedbir gerekir normalleşme oldukça bu adımlar da normalleşecek. Her baş ağrısına aspirin dönemi geçti, farklı şeyler yapıp farklı sonuçlar almamız gerekli. Hepimizin, reel sektörün de mevcut kafa yapısından çıkması gerekli.” şeklinde konuştu.

    Bankaların da değişime uyması gerektiğini belirten Albayrak, “Artık farklı bir Dünya, farklı bir Türkiye var” dedi.

    Albayrak, ithalata vergiyi fiyat artırımı için kullanan işletmelere karşı kendilerinin de ona göre davranacaklarını belirtti.

    Bakan Albayrak, danışmanlık şirketleri ile stratejik sektörler için teknik rapor çalışmalarına başladıklarını söyledi.

    IMF’e anahtarı teslim etmediklerini kaydeden Albayrak, “Kusura bakmayın, bunu bekleyen yaklaşım değişecek. Bu düşünce kodunu okuyamayanlar tahminlerinde yanılmaya devam edecekler. Bizim sorumluluğumuz ülkenin finansal güvenliğini korumak, buna göre adımlar atacağız, muz cumhuriyeti değiliz.” dedi.

    PANDEMİ SÜRECİNDE DESTEK 280 MİLYAR TL’YE ULAŞTI

    Bakan Albayrak, pandemi sürecinde toplam desteğin 280 milyar TL’yi geçtiğini belirtti. Albayrak, “Çarpan etkisiyle bu miktar 600 milyon TL’yi geçti” diye konuştu.

    Albayrak 1,5 aylık dönemde KOBİ’lere 150 milyar TL destek sağladıklarına işaret etti.

    Albayrak, Türkiye’nin tedarik zincirleri konusunda ciddi fırsatlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Çok güçlü bir rekabet avantajımız var. Türkiye ve Dünyada değişim başladı.” dedi.

    Albayrak, BIST’in bu dönemde birçok ülkeden pozitif ayrıştığını, İstanbul Finans Merkezi içinde Fintech’in de yer alacağını da ifade etti ve “Normalleşmeyi Borsa’da da görüyoruz, her gün sermaye girişi oluyor.” şeklinde görüş belirtti.

    Bütçe ile ilgili gelişmelere de değinen Bakan Albayrak, Mayıs’ta ciddi bir toparlanma görüleceğini, Haziran’da da iyileşme olacağını belirtti. Albayrak, “Sınırlı cephaneyi doğru kullanmak gerek. İktisadi faaliyetlerin iyileştiğini gördükçe, doğru talepleri ayırabileceğiz.” şeklinde konuştu.

    Bakan Albayrak, KGF konusunda farklı taleplerin değerlendirildiğini belirtti.

    Bakan Albayrak şunları söyledi:

    • Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, istihdama yönelik geniş kapsamlı bir paket çalışması içinde. Biz de koordinasyon ve destek konusunda katkıda bulunuyoruz. İstikrar Kalkanı’ndan sonra İstihdam Kalkanı olarak ifade edebileceğimiz geniş kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz.
    • İkinci çeyrekte de ekonomik olarak daha az etkilenen ülkelerden olmak için mücadele veriyoruz. Üçüncü ve dördüncü çeyreklerle birlikte bu yılı büyüme anlamında olumlu kapatacağımızı düşünüyoruz.
    • Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirdiği güçlü ve hızlı karar alma fonksiyonunun katkısıyla, salgından pozitif ayrışarak 3 aylık bir dönemi geride bırakıyoruz.
    • Kamu bankalarının yeni ekonomik paketlerine konutla ilgili talep 15 bini geçti.
    • Enflasyonda yıl sonundaki yüzde 8,5’lik hedef hale gerçekleşebilir. Temmuz ayıyla birlikte trendin aşağı yönlü olduğunu görüyoruz.
    • Son haftalarda dünyanın büyük tedarik ve üretim noktasındaki büyük kurumları ile ciddi görüşmeler yapmaya başladık.
    • Faizlerde, kurda, enflasyonda istikrarlı dönemin güçlenerek devam etmesi için disiplinden hiç taviz vermeyeceğiz.
  • SGK açıkladı: Yaşlılık ve ölüm aylıkları en az 1500 TL olacak

    SGK açıkladı: Yaşlılık ve ölüm aylıkları en az 1500 TL olacak

    SGK’nın yeni düzenlenmeye ilişkin yayınladığı genelgeye göre malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları dosya bazında 1500 TL’nin altında olmayacak.

    Emekli maaşının 1500 liraya çıkarılmasının ardından SGK; malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarının nasıl düzenleneceğine açıklama getirdi.

    Buna göre malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları dosya bazında bin 500 TL’nin altında olmayacak, ancak kardeşler gibi hisseli olunan durumlarda hisse payı dikkate alınacak.

    Milliyet’te yer alan habere göre; SGK’nın yayımladığı genelgede, en düşük emekli maaşını bin 500 liraya çıkaran düzenlemenin, 2020 Nisan döneminden itibaren uygulamaya alındığı hatırlatıldı.

    Hem bu kanun, hem bu kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre bağlanmış ve bağlanacak malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarının ek ödeme dahil dosya bazında bin 500 TL’nin altında olmayacağı belirtildi.

  • Türki̇ye bu yıl 58 mi̇lyon yabancı turi̇st bekli̇yordu

    Türki̇ye bu yıl 58 mi̇lyon yabancı turi̇st bekli̇yordu

    Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Türkiye’nin turizm potansiyeli açısından dünyada 6’ncı ülke olduğunu söyleyerek, “Geçtiğimiz yıl yaklaşık 51 milyon yabancı turist ülkeye gelmişti, bu yıl 58 milyon yabancı turist bekliyorduk. Yaşanan bu son gelişmelerle seyahat imkanlarının kısıtlanmasıyla tabiki bu hedefleri yakalama imkanımız gözükmüyor ama yine de en iyi şekilde yılımızı kapatmamız gerekiyor” dedi.

    Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam’ın Bilecik’teki ilk durağı Bilecik Valiliği oldu. Bakan Yardımcısı Çam’ı, Vali Bilal Şentürk ile İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Mehmet Kocabıçak karşıladı. Valilik Şeref Defterini imzalayan Çam, ardından Vali Şentürk’ün Bilecik’e özgü verdiği hediyeleri kabul etti.

    “Bilecik toprağın üstü kadar, toprağın altıda çok daha kıymetli olan çok özel bir yer”

    Ardından basın mensuplarına açıklama yapan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Kültür ve Turizm Bakanlığının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden sonra çok daha kapsamlı bir şekilde genişletilmiş bir faaliyet alanı içerisine girmiş bulunduğunu söyledi. Kültür ve Turizmin yanı sıra daha önce Başbakanlık bünyesinde olan Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türk İş Birliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Türk Tarih Kurumu, Atatürk Yüksek Kurumu, Dil Kurumu derken Başbakanlıktaki önemli kurumların da yer aldığı geniş bir faaliyet alanına girmiş bulunduklarını anlatan Bakan Yardımcısı Çam, sözlerine şöyle devam etti:

    “Tabi çok kıymetli bizim bağrımızın, medeniyet beşiğimizin merkezi olan ve üç kıtaya yayılmış, medeniyetimi en güzel şekilde aktaran bir ilimizi ziyaret etmiş bulunuyoruz. Sadece Türkiye değil, bütün medeniyet coğrafyamıza, bütün dünyaya buradan önemli mesajlar tarihimiz boyunca verildi, inşallah bundan sonrada vermeye devam edeceğiz. Dolayısıyla, Bilecik toprağın üstü kadar, toprağın altıda çok daha kıymetli olan çok özel bir yer. Buralardan maddi ve manevi birtakım istifadeleri alarak insanlığın dönmesini arzu ediyoruz.”

    “Ekonominin çarklarının sağlıklı bir şekilde dönmesine devletimiz, hükümetimiz çok özen gösterdi”

    Zor bir dönemden geçtiklerini anlatan Çam, “Bütün dünyadaki 7.7 milyar nüfusun zorlandığı bir pandemi sürecini atlatma sürecini başlattığı için Türkiye gayet de başarılı bir şekilde yürüttü bu süreci. Ama bir taraftan da ekonominin çarklarını sağlıklı bir şekilde dönmesine devletimiz, hükümetimiz çok özen gösterdi. Bundan sonra yaz döneminin başlamasıyla seyahat hareketliliğinin yavaş yavaş düzene girmesi ile birlikte bütün coğrafyamızda ülkemizde turizm ve kültürel faaliyetlerini de Bilim Kurulu’nun vermiş olduğu uyarılarını dikkate alarak arttırılmasını arzu ediyoruz. Bu çerçevede başta bakanımız olmak üzere bakan yardımcılarımız başta kendi illerinden sorumlu olan yerlere ziyaretlere giderek illerimizin kapasitelerini ve imkanlarını daha da geliştirilmesi ve ihtiyaçların karşılanması noktasında bir çaba içindeyiz” dedi.

    “Türkiye, turizm potansiyeli açısından dünyada 6’ncı ülke”

    Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Türkiye’nin turizm potansiyeli açısından dünyada 6’ncı ülke olduğunu anlatarak, “Bilecik çok önemli bir merkez. İnşallah geçtiğimiz yıllardaki turizm faaliyetlerini de artıracak şekilde aynı çalışmalara kaldığımız yerden devam edeceğiz. Türkiye, turizm potansiyeli açısından dünyada 6’ncı ülke. Dünyaya da sadece deniz, kum, güneş üçleminden oluşan bir turizm potansiyeli taşımadığımızı çok derin arkeolojik kazılarıyla, tarihi geçmişiyle, medeniyet birikimiyle dolu dolu bir devletiz. Her köşesinde apayrı bir tarihin olduğunu ve birikimin olduğunu,yerel zenginlikleriyle,kültürel varlıklarıyla her köşesine ulaşılması, her bir zenginliğin fark edilmesi noktasında çaba sarf ediyoruz. Bunun için Türkiye’de Turizm Geliştirme Ajansı kuruldu. Pek çok gelişmiş turizmi ileriye taşımış benzer ülkelere benzer şekilde,bizde büyük atılımlara girdik.dünyanın en önemli televizyonlarında,gazetelerinde ülkemizin önemli eserlerini anlatmaya devam ediyoruz” dedi.

    “Geçtiğimiz yıl yaklaşık 51 milyon yabancı turist ülkeye gelmişti, bu yıl 58 milyon bekliyorduk”

    Bakan Yardımcısı Serdar Çam, geçtiğimiz yıl Türkiye’ye 51 milyon yabancı turist ülkeye geldiğini belirterek, “Bu yıl 58 milyon bekliyorduk ancak yaşanan bu son gelişmelerle seyahat imkanlarının kısıtlanmasıyla tabiki bu hedefleri yakalama imkanımız gözükmüyor ama yinede en iyi şekilde yılımızı kapatmamız gerekiyor. Dolaylı olarak turizmin 50 değişik sektöre katma değerinin olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Gastronomi, restoran, alışveriş ve birçok alanlarda gelen ziyaretçilerin hem tatmin olması hem memnun olması dua ederek paralarını bırakması noktasında önemli çabalar gerekiyor. Diğer taraftan tarihi eserlerimizin restorasyonu, arkeolojik kazılarımızın çalışmaları yoğun bir şekilde bütün ülkede devem ediyor. İnşallah Bilecik bütün bu çalışmaların içinde önemli merkezlerimizden birisi. İlham alarak, maneviyatımızı büyüterek, genişleterek bu ziyaretimizi inşallah tamamlayıp Ankara’ya döneceğiz. Özellikle yurtdışı ayağı olan Balkanlara, Orta Asya’ya, Afrika’ya ve medeniyet coğrafyamıza hitap eden faaliyetlerimizle oradaki insanlarımızda buralarla köprülerinin kurulması bizde inşallah ek katkılar vermeye çalışacağız” diye konuştu.

    Çam, buradan Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi’nin kayınpederi ve devletin manevi kurucusu Şeyh Edebali’nin türbesini, ardından yerleşke içinde bulunan Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi’ni gezdi. Buradaki tarihi Orhan Gazi Caminde cuma namazını kılan Çam, Söğüt ilçesinde bulunan Osman Gazi’nin babası Kayı Aşireti lideri Ertuğrul Gazi’nin türbesini ziyaret için kentten ayrıldı.

  • SGK: “Yaşlılık, malullük ve ölüm aylığı en az 1500 TL olacak”

    SGK: “Yaşlılık, malullük ve ölüm aylığı en az 1500 TL olacak”

    SGK, malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarının nasıl düzenleneceğine ilişkin genelge yayınladı. Buna göre malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları dosya bazında 1500 TL’nin altında olmayacak.

    Emekli maaşının 1500 liraya çıkarılmasının ardından SGK; malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarının nasıl düzenleneceğine açıklama getirdi. Buna göre malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları dosya bazında 1500 TL’nin altında olmayacak, ancak kardeşler gibi hisseli olunan durumlarda hisse payı dikkate alınacak.

    ‘Dosya bazında 1500 TL’nin altında olmayacak’

    Milliyet’in haberine göre; SGK’nın yayımladığı genelgede, en düşük emekli maaşını bin 500 liraya çıkaran düzenlemenin, 2020 Nisan döneminden itibaren uygulamaya alındığı hatırlatıldı. Hem bu kanun, hem bu kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre bağlanmış ve bağlanacak malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarının ek ödeme dahil dosya bazında bin 500 TL’nin altında olmayacağı belirtildi.

    Genelgeye göre, sigortalıları ilgilendiren diğer düzenlemeler şöyle:

    • Birden fazla dosyadan aylık alanlara her bir dosya için ayrı değerlendirme yapılacak.
    • Alt sınır aylığı tutarı, hak sahipleri (kardeş vb.) için mevcut hisse oranları esas alınarak tespit edilecek.
    • Evlenme ödeneği, tespit edilen ilaveli tutar üzerinden hesaplanacak.
    • Birden fazla dosyadan gelir/aylık alınması halinde, ilaveli tutar üzerinden tam/yarım ödenmesine karar verilecek.
    • Aylık hesabına, aylıklara ilave olarak ödenen ek ödeme, engelli çocuk fark aylıkları, makam ile görev/temsil tazminat tutarları gibi her ay itibariyle aylıklarla birlikte yapılan ödemeler dahil edilecek.
    • Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerine göre aylık alanlar, sürekli iş göremezlik geliri ve ölüm geliri alanlar ile SGK’dan özel kanunlar kapsamında aylık alanlara yapılan gelir ve aylık ödemeleri bu madde kapsamda yükseltilmeyecek.
    • Kanun kapsamında hesaplanan aylıklar, madde ile belirlenen tutardan düşükse aradaki fark Hazine’den tahsil edilecek.