Kategori: Ekonomi

Oğuzhan KILIÇ/KÜTAHYA,(DHA)- KÜTAHYA’da normalleşme süreciyle birlikte yeni hizmete girecek olan kafe, restoran ve spor salonları son hazırlıkları yapılarak sosyal mesafe kuralına uygun hale getiriliyor. Spor salonu sahibi Emre Tülüoğu, tüm hazırlıkların yapıldığını ifade ederek, “2,5 aylık dönemde genel temizliğimize devam ettik. Zaten spor salonları olarak sosyal mesafe kuralıyla ilgili de gerekli bilgilendirmeler bize yapıldı. Kurallara uyacağız ve vatandaşlarımızı da bu konuda dikkatli olmaları yönünde uyaracağız” dedi.
Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve mart ayında Türkiye’de etkisini gösteren koronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirler 1 Haziran itibariyle gevşetilmeye başlayacak. Yeni normalleşme sürecinde yaklaşık 2, 5 aydır kapalı olan kafe ve restoranlar da yeniden hizmete girecek. Kütahya’da kafeler, restoranlar ve spor salonları yeniden hizmet vermeye başlayacakları 1 Haziran’a hazırlanıyor. İşletmeciler gerekli hijyenin sağlanması ve sosyal mesafe kurallarına uyulması için çalışmalarını sürdürüyor. Kütahya’da mart ayından bu yana kapalı olan işletmeler yeniden müşteri kabul edeceği günü dört gözle beklerken, iş yerlerini bakanlık tarafından açıklanan tedbirlere uygun hale getiriyor. Çok sayıda işletmede temizlik çalışmaları devam ederken, iş yeri sahipleri salgın sebebiyle önlemler aldı.
SAĞLIK İÇİN SPOR ÇOK ÖNEMLİ
Kütahya’da spor salonu bulunan Emre Tülüoğu, yaklaşık 2.5 aydır kapalı olduklarını ifade ederek, “Zaten spor salonları olarak sosyal mesafe kuralıyla ilgili de gerekli bilgilendirmeler bize yapıldı. Kurallara uyacağız ve vatandaşlarımızı da bu konuda dikkatli olmaları yönünde uyaracağız. Sağlık çok önemli. Spor da sağlık için en başta geliyor. İnsanın metabolizmasının düzenli çalışması ve sağlıklı bir birey olması için zaten spor yapılması gerekiyor. Bu kurallar dahillerinde de ekstra önlemlerimizi aldık. Dezenfekte gibi gerekli önlemler alınıyor. Girişler kart ile temassız bir şekilde yapılıyor. Yakın zamanda sistemimize dezenfekte tünelleri de dahil olacak. Umarım bu süreci en sağlıklı şekilde atlatırız” dedi.
MADDİ ZORLUKLAR ÇEKTİK
Kafe işletmesici Orhan Şahan da herkes gibi bu süreçte maddi zorluklar çektiklerini söyledi. Yeniden hizmet verecek olmanın heyecanını da yaşadıklarını belirten Şahan, “2,5 aylık pandemi süresi boyunca kapalı kaldık. Bu süreç zarfında ben ve diğer esnaf arkadaşlarımız maddi anlamda zorluk çektik. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklaması ile 1 Haziran itibariyle faaliyetlerimize başlayacağız. Bununla ilgili gerekli hijyen ve temizliklerimizi yapıyoruz. Allah bir daha bizi böyle bir virüsle karşılaşmasın” diye konuştu.
MASALAR SOSYAL MESAFEYE GÖRE AYARLANDI
Restoran işletmecilerinden Cem Özkan ise, iş yerindeki düzenin yeni normalleşme haline getirildiğini ve sosyal mesafeye dikkat ettiklerini söyledi. Masa sayısının yarıya düştüğünü anlatan Özkan, “1 Haziran’da yeniden hizmete giriyoruz. Zaten bu süreçten önce de restoran olarak hem temizlik hem de hijyen noktasında dikkat ediyorduk. Pandemi süresi sonrası da hijyen ve diğer kuralları en üst seviyeye çektik. Bu şekilde işletmemizi faaliyete sokuyoruz. İnşallah bu süreç sonra daha iyi hizmet vereceğiz. Sosyal mesafe kuralları sebebiyle masalarımız ayrı olacak” dedi.

FOTOĞRAFLI

Malatya İnönü üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ömer Faruk Derindağ, Covid-19 salgınının ticarete etkilerinin muhtemelen 2022 yılına kadar devam etmesini beklediğini söyledi.

İnönü üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ömer Faruk Derindağ, İnönü Üniversitesi’nin sosyal medya hesabında Covid-19 salgınının ticarete etkilerini yorumladı.

Derindağ, yeni tip korona virüsünün (Covid-19) ekonomiye etkisi konusunda, “İnsanlar öncelikle temel tüketim harcamalarını yapıyor. Diğer harcamaları için daha önce 2 kez düşünüyorlarsa, şimdi 4-5 kez düşünüyorlar. Dolayısıyla ekonomik sıkıntılı sürecin birkaç yıl sürebileceği tahminleri yapılıyor. Muhtemelen, 2022’den sonra eski seviyelere, düze çıktığımız bir dönemden bahsedebileceğiz” ifadelerini kullandı.

Covid-19 sürecinin ekonomiye etkisi konusunda rakamlar da veren Derindağ, “Türkiye’de ödemeler dengesine bakmak istiyorsak, Merkez Bankası’nın ödemeler dengesindeki istatistiklerine bakmamız lazım. Merkez Bankası 2020 Mart verilerini bir hafta önce yayınladı. Ödemeler dengesi içindeki cari işlemler hesabı, 4,9 milyar dolarlık açık var. Bu rakam, Şubat’ta 1,1, Ocak ta 1,5 milyar dolar idi. Rakamlara da baktığımızda her şey ortada” dedi.

Türkiye’de turizm gelirinin önemli olduğuna dikkat çeken Derindağ, “Turizm gelirimizden mahrum kaldık. Turizmin negatif etkisi devam edecek gibi” yorumunu yaptı.

Covid-19 sürecinde uluslararası ticaretlerin de önemli olduğuna işaret eden Derindağ, “Uluslararası ticarette de zincirin halkaları birçok yerden dağıldı” diye konuştu.

AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğüne bağlı Doğu Anadolu Projesi Kalkınma İdaresi Başkanlığınca Van’da kabul edilen 18 projeye 5 milyon 945 bin TL destek sağlandığını söyledi.

Açıklamalarda bulunan Abdulahat Arvas, bitkisel üretim alt yapısının geliştirilmesi, hayvan içme suyu projeleri, tarımsal sulama projeleri, tarımsal eğitim ve yayın projesi, okuma kültürünün geliştirilmesi ve muhtelif kültür projeleri programları kapsamında desteklenecek projelere 2020 bütçesinden toplam 5 milyon 945 bin TL ödenek ayrıldığını belirtti. Arvas, “Van Büyükşehir Belediyesi (Bıtım Ağaçlarının Aşılanması Projesi, Başkale Kaşkol Güneş Enerjili Hayvan İçme Suyu Projesi, Gevaş Selimiye Mahallesi Tarımsal Sulama Projesi, Özalp Yavuzlar ve Çavuşlar Güneş Enerjili Hayvan İçme Suyu Projesi, Çatak Konalga Mahallesi Demirkazık Mevkii Tarımsal Sulama Projesi), Çatak Belediyesi Atlıhan ve Yukarı Narlıca Hayvan İçme Suyu Projesi , Edremit Belediye Başkanlığı Yöresel Ürün Pazar Projesi, Edremit Belediye Başkanlığı Beton Sıvat İmalatı ve Dağıtımı Projesi, Gürpınar Günbaşı ve Mollahüseyin Güneş Enerjili Hayvan İçme Suyu Projesi, Gürpınar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim Altyapısının Geliştirilmesi Projesi, Çaldıran Avcıbaşı ve Yukarı Kuyucak Güneş Enerjili Hayvan İçme Suyu Projesi, Erciş Açık Ceza İnfaz Ceza İnfaz Kurumu Erciş Meyveciliği Geliştirme Projesi, Özalp Kaymakamlığı Özalp İlçe Halk Kütüphanesi Yapım Projesi, YYÜ Çiftçi Eğitim Merkezi Tarımsal Eğitim Projesi, Milli Eğitim İl Müdürlüğü Bahçesaray Çok Programlı Anadolu Lisesi Beceri ve Tasarım Atölyeleri, Edremit Van Türk Telekom Fen Lisesi Beceri ve Tasarım Atölyeleri, Gevaş İzettin Şir Anadolu Lisesi Beceri ve Tasarım Atölyeleri, Tuşba Atatürk Ortaokulu Beceri ve Tasarım Atölyeleri kabul edildi. Bölgemizde önemli bir çözüm ortağı olan DAP İdaresi faaliyete başladığı 2013 yılından itibaren çeşitli sektörlere yönelik programlar uygulayarak Van’da birçok kamu kuruluşu, yerel yönetimler ve Yüzüncü Yıl Üniversitesine proje karşılığında finansman desteği sağlamıştır. AK Parti döneminde, ülkemizin batısıyla olan gelişmişlik farkını azaltmak ve bölgenin refah seviyesini yükseltmek, öncelikli müdahale alanlarından biri olarak değerlendirilmektedir. Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı da ekonomik kalkınmanın bir sac ayağı olarak kurulmuştur. İnsan odaklı bir kalkınma projesi olan Doğu Anadolu Projesi (DAP), bölge halkının yaşam kalitesini arttırmak, diğer bölgelerle olan gelişmişlik farkını azaltmak, ekonomik gelişmeye ve sosyal istikrara katkıda bulunmayı hedeflemektedir” dedi.

Bölgemizin tarım ağırlıklı bir ekonomiye sahip olduğunu dile getiren Arvas, “Bölge ekonomisini canlandırmanın yolu öncelikle tarımdan geçmektedir. Tarımsal sanayinin öncelikle desteklenmesi, üretim artışını teşvik edecek altyapının güçlendirilmesi elzemdir. Reel ekonomiyi büyütmek için tarımsal iş gücü ve arazi verimliliğinin arttırılması şarttır. İlimiz ve bölgemizin hızlı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme sürecine girmesi ancak katma değeri yüksek bir üretim ve tarımsal sanayi ile mümkündür. Ülkedeki sanayi sektörü bölgenin çekim merkezi olan ve cazip fırsatları ile yatırım teşvik avantajlarına sahip ilimize yönlendirilebilir. Hükümetlerimiz döneminde kalkınma çabası içinde olan Doğu Anadolu Bölgesi’nin sosyal, ekonomik, çevresel ve kentsel kalkınmasını hızlandırmak, bölgenin gelişmişlik endeksini yükseltmek bizim en önemli gündemimiz ve önceliğimizdir. Bu anlayışla bütün kamu kurumlarımız ile sinerji oluşturarak bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda, kamu kaynaklarını isabetli kullanarak bölgeye özgü hizmet üretmeye devam edeceğiz. Başta mali desteklerinden ötürü Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank’a, Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Barış Yeniçeri’ye, DAP İdaresi Başkanı Adnan Demir’e ve projeler konusunda gayret gösteren yerel yönetimlere, kamu kurumlarına ve emek veren herkese teşekkür ediyor, projelerin ilimize hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Atila Menevşe, Nefes Kredisine başvuran 603 firmadan 516’sına toplam 33 milyon 480 bin 500 lira kredi verildiğini bildirdi.

ATO Mayıs ayı meclis toplantısı, Meclis Başkanı İsmail Acı’nın başkanlığında video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. Meclis üyeleri, toplantıda ağırlıklı olarak korona virüsten dolayı yaşadıkları sıkıntıları dile getirirken, çözüm önerileri için karşılıklı fikir alışverişinde bulundu.

ATO Başkanı Atila Menevşe’da konuşmasında, normalleşme sürecinin başladığını belirerek, “Bu dönemde sağlık ve geçim, bu iki konu bir birini desteklemeli, biri korunurken diğerini de ihmal etmemeliyiz. Biliyoruz ticaret eskisi gibi olmayacak. Yaşadığımız iki ayda görüldü ki, üretici ve tüketici davranışları değişmektedir. E-ticaretin toplam ticaretteki payı yükselmiştir. Normalleşmeyle beraber e-ticaret alışkanlığının gelişerek devam edeceği ve kalıcı hale geleceği bir gerçektir. Bu nedenle işletmelerimiz üretim ve hizmet yelpazelerini dijital ortama taşımalı ve konuda strateji geliştirmelidir. Firmalarda tedarik zincirini gözden geçirecek, dijitalleşmeye yöneleceklerdir. Ofisler küçülecek, video konferansların önemi artacaktır. Bazılarımız evden çalışmaya devam edeceğiz. Esnek çalışma, uzaktan çalışma, iş seyahatleri yerine, video konferans, sanal ortamda fuarlar etkili olacaktır. Akıllı otomasyon teknolojileri ve e-ticaret öne çıkacaktır. Dijitalleşmeye uyum sağlamalıyız. Global tedarik zincirleri yerele dönecektir. Hijyen standartları değişecek, gıda güvenliği öne çıkacak, ürünlerin marka değeri artacaktır” ifadelerini kullandı.

Son yüzyılın en büyük felaketlerinden birine şahitlik ettiklerini söyleyen Menevşe şöyle devam etti:

“Korona virüs salgını, pandemi ilan edilince, alınan sağlık tedbirleriyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de olağanüstü günler yaşadık, yaşıyoruz. Öyle ki; zengin-fakir, gelişmiş veya geri kalmış ekonomi ayrımı yapmaksızın herkes için risk oluşturmuştur. Şimdiye kadar hiç bir zaman ekonomik krizler, bu şekilde etkin olmamıştır. Sosyal yaşam bu denli bozulmamıştır. Her ne kadar tüm ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’de de normalleşme takvimi konuşuluyorsa da, gerek sosyal gerekse de ekonomik olarak eski normal düzeye erişmek uzun bir süreci gerektirecektir. Odalar-borsalar ve çatı kuruluşumuz TOBB bu dönemde, işletmelerimizin yaşamasını hedef almıştır. Yani üretim ve ticaretin aktörlerini çalışanlarıyla beraber korumak ve kollamak, süreç normalleşince de ayağa kaldırıp faaliyetlerine kaldıkları yerden devam ettirmek temel gaye olmuştur. Üyelerden odalara, odalardan TOBB’a, TOBB’dan bakanlara, Cumhurbaşkanı’na kadar ulaşan bir iletişim ağı kurulmuş ve bu suretle, hükümetimizin aldığı ve alacağı kararlarla, firmalar üzerindeki yüklerin hafifletilmesi, işletme sermayesi desteği sağlanması, piyasa çarklarının dönmesi için nakit akışının tesisi, çek ödemelerine yönelik tedbirlerin alınması, çeşitli sektörlerdeki vergi – SGK ödemelerinin ertelenmesi, kısa çalışma ödeneği şartlarının kolaylaştırılması, çeşitli kredi paketlerinin açılması sağlandı. Bu meyanda Nefes Kredisi için odamız imkanlarını da ortaya koyarak, finansmana erişimde direkt katkımız olmuştur. Nefes Kredisine bugüne kadar 603 firma başvurmuş, bunlardan 516’sına toplamda 33 milyon 480 bin 500 TL kredi verilmiştir.”

Yeni hizmet binasının yapım süreci hakkında Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yücel Bayram tarafından bilgilendirmelerin yapıldığı ve Meclis üyelerinin çeşitli konularda görüş ve önerilerini dile getirdiği toplantı, gündemdeki maddeler ile ilgili alınan kararların oylanmasının ardından sona erdi.

Karaman’ın Ermenek ilçesinde yaşanan maden kazasının ardından ocakların kapanmasıyla birlikte yöre halkı alternatif ürün üretimine yönlendi. İlçede zeytinden sonra çilekte yöre halkının umudu oldu.

Toroslar’ın zirvesinde bulunan Ermenek ilçesinde zeytin üretiminden sonra çilekte üretilmeye başlandı. 2009 yılında yapımı tamamlanan Ermenek Barajı’nın bölgenin iklim değişikliğine etkisi ile farklı bitkiler yetişmeye başladı. Yeni iklim koşullarına en uygun bitkilerden biri de çilek oldu. İlçede her geçen yıl üretimi artan çilek, bölge halkının yeni gelir kaynaklarından birisi olmaya başladı. Büyük bir kısmı baraj sularının altında kalan maden ocaklarının kapanmasıyla gelir kaybı yaşayan ilçe halkı, önce zeytin, bu yıl da üretimi artan çilekle yeniden gelirlerini artırdı. 2021 yılında çilek rekoltesinde ciddi artış beklenirken, ilçede kurulan helva ve kurutma fabrikası da istihdama katkı sağlıyor.

“Hedefimiz bin dekar”

Birçok tarımsal projenin koordinatörlüğünü yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Orhan İltaş, ilçede her geçen yıl çilek üretiminin artmasını beklediklerini belirterek, “Arazimiz yaklaşık 24 dekarlık bir arazi, yandaki bölüm ile beraber 42 dekar. Burada çilek ile ilgili olarak ilk çalışmalarımız ve ilk ürünlerimiz. Görüldüğü üzere hasada başlandı. Çilek gece ve gündüz sıcaklıkları arasında 15 derecelik bir sıcaklığı sever. 15 derecenin altında sıkışma olursa çilek biraz isyan edebilir. Yöremiz bu donelere çok uygun. Bu veriler doğrultusunda da bahçelerimiz kuruldu. Verimlerimizde tonaj olarak dekara yaklaşık 3-4 tonda başladı. İkinci yılda 5-6 ton ile devam edecek. Şu an itibariyle uygulamalarınız pilot bahçelerimizde hasat devam ediyor. Yaklaşık bin dekarlık bir hedefimiz söz konusu. Şu an çalışan insanlarımıza bir iş kaynağı, bir gelir elde ediliyor. Fabrikamız içinde sözleşmeli tarım yapılarak ürünlerimiz fabrikamızla tarladan sofraya getirilmiş oluyor’’ dedi.

“Bölgeye büyük kazanç sağlayacak”

Ermenek Ziraat Odası Başkanı Yusuf Özçelik ise, “2014 yılında yaşanan maden kazasından sonra bölgemizde tarım ürünlerini çeşitlendirmek için çalışmalar yapılmaktadır. Yeni bir çalışma olarak da bölgemizde çilek üretimi başlamıştır. Bölgemizde bir de fabrika yapıldı ve bu fabrikanın da işsizliğe büyük bir katlısı olacak. Bölgemizde bin 500 ton civarında çilek üretimi beklentisi var. Hatta 200 dönümlük arazi üzerinde çilek üretimi planlanmaktadır. İlçeye açılan fabrikaya bölge dışından bile çilek gelmektedir. Şayet burada üretimi sağlıklı ve verimli bir şekilde yapabilirsek, bölge halkımıza büyük bir getiri sağlayacaktır. Bölgemizde araziler parçalı olduğu için iklimle birlikte çilek üretimine elverişlidir. İnşallah deneme üretimleri devam ediyor. Arkadaşlar iyi olduğunu söylüyorlar, daha iyi olacağına inanıyorum” diye konuştu.

SunExpress, misafirlerinin ve uçuş ekiplerinin sağlıklı ve emniyetli seyahati için gerekli tüm tedbirleri alarak 1 Haziran’da iç hat uçuşlarına kademeli olarak başlayacağını duyurdu.

Koronavirüs salgınının yayılımını önlemek amacıyla getirilen kısıtlamalar kapsamında tüm yurtiçi ve yurtdışı seferlerini askıya alan SunExpress, misafirlerinin ve uçuş ekiplerinin sağlıklı ve emniyetli seyahati için gerekli tüm tedbirleri alarak 1 Haziran’da iç hat uçuşlarına kademeli olarak başlıyor.

Antalya ve İzmir’i hem iç hem de dış hatlarda en fazla noktaya bağlayan havayollarından biri olan SunExpress’in 1 Haziran itibarıyla merkezleri Antalya ve İzmir’den sunacağı ve önümüzdeki günlerde kademeli olarak güncelleyeceği iç hat uçuş planı şu şekilde açıklandı:

Havayolu şirketi iç hat uçuşları çerçevesinde ana merkezi Antalya’dan Adana’ya haftada 5, Diyarbakır’a haftada 4, Gaziantep, Trabzon ve Van’a haftada 2, Samsun ve Kayseri’ye haftada 1 kez uçuş sunacak.

Aktarma merkezi İzmir ile merkezi Antalya arasında günde 2 sefer düzenleyecek olan havayolu şirketinin İzmir’den, Antalya dışında toplamda 11 Anadolu kentine düzenleyeceği seferler ise şu şekilde açıklandı:

Diyarbakır’a haftanın her günü, Adana’ya ve Gaziantep’e haftada 4, Trabzon ve Kayseri’ye haftada 3, Erzurum, Samsun ve Van’a haftada 2, Kars, Konya ve Malatya’ya haftada 1 kez. Havayolu, hem İzmir’den hem de Antalya’dan düzenlediği sefer sayısını kademeli olarak artıracak.

Tedbirli seyahat dönemi başlıyor

Verilen bilgiye göre, seyahat edecek yolcuların, alınan hijyen ve sosyal mesafe önlemleri nedeniyle havalimanlarına her zamankinden daha erken gelmelerini tavsiye eden SunExpress,misafirlerinin ve uçuş ekiplerinin sağlıklı ve emniyetli seyahati için ulusal ve uluslararası sağlık ve havacılık otoriteleri ile işbirliği içinde gerekli tüm önlemleri almaktadır.

Tüm uçuşlarında yolcularına ve uçuş ekiplerine maske ile seyahat etme zorunluluğu getiren havayolu, teması azaltmak adına kabin içi hizmetlerini de bu doğrultuda güncelledi. Kurallar gereği, dizüstü bilgisayar, el çantası, evrak çantası ve bebek eşyaları dışında kabine hiçbir el bagajının kabul edilmeyeceğini açıklayan havayolu, ayrıca tüm uçuşlarında yolcularına dezenfektan mendil dağıtacak.

Bunlara ek olarak, havayolu şirketi uçaklarında düzenli olarak uluslararası otoriteler tarafından etkisi kanıtlanmış dezenfeksiyon işlemleri uygulanmaktadır. Tüm uçaklarda ameliyathanelerde kullanılan HEPA filtreleme sistemi mevcuttur ve bu filtreler, koronavirüs de dahil olmak üzere bilinen tüm virüslere karşı yüzde 99’luk bir başarı oranı ile uçak içindeki havayı her üç dakikada bir sürekli olarak temizlemektedir.

Sağlık Bakanlığı’nın hayata geçirdiği ’Hayat Eve Sığar’ projesi kapsamında Türk vatandaşlarının iç hat uçuşlarına kabulü HES kodu ile sağlanacak. HES kodu sorgulamalarında uçuşa elverişli olmadığı tespit edilen yolcular, havayolu şirketinin uçuşlarına alınmayacak.

Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Rusya, Balkan ülkeleri ve Çin’e kadar toplamda 40 ülke Türk kirazını ihraç etmek için hazırlanıyor.

Yaz mevsimi olan ve insanların büyük çoğunluğu tarafından çok beğenilen dallarda kızaran kirazlar toplanmaya devam ediyor. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Rusya, Balkan ülkeleri ve Çin’e kadar toplamda 40 ülkeye ihraç etmek için hazırlanıyor. Kiraz üretiminde önemli üretici pozisyonundaki Türkiye, ihracat için kolları sıvadı. Uzmanlar, pandemi olmasına rağmen geçen yıl ihracatta 80 bin ton ve 183 milyon dolarlık rekor dış satım rakamlarının geçileceğini öngörüyor.

“Hem kalite hem de rekolte anlamında geçen seneden daha iyi durumdayız”

Manisa bölgesi meyve ve sebze üreticisi Ali Uçak, “Bu yıl geçen seneden daha iyi bir rekoltemiz var. Herhangi bir afetle karşılaşmazsak hem kalite hem de rekolte anlamında geçen seneden daha iyi durumdayız.” dedi.

Toplamda 40 ülkeye kiraz ihracatında bulunduklarını belirten Uçak, “Rusya ağırlıklı olarak çalıştığımız ülke, Çin’e ile de ciddi anlamda çalışmalarımız var. Öte yandan, İngiltere, İtalya ve Almanya’ya da ihracat yapıyoruz. Hasatta bu sene geçen seneye nazaran yüzde 15 daha yüksek bir rekolte bekliyoruz, umarım bu şekilde devam eder.” diye konuştu.

Kovid-19 salgını, Dünya’da birçok ülkenin sınırlarını dış dünyaya kapattığı süreci de beraberinde getirmişti. Yeni normalleşme sürecinin başlamasıyla şartlarının iyi gitmesi, hava kargo olanağı, Çin pazarının açılması gibi etkenler ihracatın da hareketlenmesini sağlayacak.

AK Parti Adana Milletvekili Abdullah Doğru, domates ihracatının çok ciddi rakamlara ulaştığını belirterek, “Artık Avrupa’yı besleyeceğiz” dedi.

Doğru, AK Parti Kozan İlçe Başkanı Av. Yusuf Bilgili ve beraberindekiler ile Adana’nın Kozan ilçesinde serada domates ve biber üretimi yapan üretici Hanifi Seğmen’i ziyaret etti.

Tarım ve Orman Bakanlığı politikaları ile üreticinin desteklendiğini belirten Doğru, domates ve biber üretimiyle ilgili bilgi aldı.

Üretici Hanifi Seğmen, Bucak’ta su sorunun çözülmesiyle üretimde ciddi artış olacağını söyledi. 38 ton üretim yaptığını söyleyen Seğmen, “Teşvik olursa çok daha iyi olur. Burası çok verimli burada işini severek yapan üretici para kazanır. Neden Antalya’ya alternatif olmayalım” dedi.

Adana Milletvekili Abdullah Doğru’da çiftçilerin teknolojiyi kullanıp üretimde verim artırabileceğini kaydederek, “Domates ihracatımız çok ciddi rakamlarda. Biz artık Avrupa’yı besleyeceğiz. Bunu sizlerin vasıtası ile yapacağız. Ne kadar üretim ve kaliteyi arttırırsanız bize ihracat geliri olarak dönecek” diye konuştu.

Rize’nin Fındıklı ilçesinde Türkiye’de belki de bir ilk gerçekleştirilerek belediye tarafından ilçede çay toplama seferberliği ilan edildi. 90 kişi 1,5 gün boyunca imece usulü ile çay toplarken, toplanan çaylardan belediyeye 20 bin 195 TL gelir elde edildi.

Rize’de Fındıklı Belediyesi Lazca ismi ‘Meci’ olan imece ile ilçede çay toplama seferberliği ilan etti. “Fındıklı’da meci var” diye yolan çıkan Fındıklılı vatandaşlar, belediyenin organizasyonu ile çay toplamaya başladı. 90 kişinin katıldığı imece uygulamasında çay bahçesi temizleme, çay toplama, toplanan çayı taşıma ve satma işinin yanı sıra bir de çalışan gruba yemek yapma konusunda iş bölümü yapıldı.

Sadece 1,5 gün çalışan 90 kişilik ekip toplamda 5 bin 770 kilogram çay toplayarak bu çayı fabrikaya satarak 20 bin 195 TL gelir elde etti. İmeceyle çay toplanan arazinin sahibi ise elde edilen geliri ilçede yapılacak toplumsal işlerinde kullanılması için Fındıklı Belediyesi’ne bağışladı. Ayrıca 5 bin 770 kilogram çayı tek seferde satın alan 3 özel çay fabrikası da imeceye bu şekilde katkı sağlamış oldu.

İmece’ye katılan ve geliri belediyeye bağışlayan vatandaşlara teşekkür eden Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu yaptığı açıklamada “1,5 gün boyunca toplamda 90 kişinin katılımıyla, toplama, temizleme, taşıma, satma ve yemek ekipleri oluşturulmuş, meci usulü 5 bin 770 kilogram çay toplanmış, 20 bin 195 TL gelir elde edilmiştir. Arazinin ürününü belediyemizin toplumsal işlerinde kullanılmak üzere bağışlayan yurttaşımıza, topladığımız çayı alan çay fabrikası işletmesine ve meciye katılan tüm yurttaşlarımıza halkımız adına teşekkür ediyoruz. Hep birlikte üretmeye ve yönetmeye devam edeceğiz. Meci’yi büyüteceğiz” ifadelerini kullandı.

Manisa Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Salih Karaağaç, 1 Haziran tarihi itibariyle Manisa’nın da içinde bulunduğu 15 ilde seyahat kısıtlamasının kaldırılmasının ardından otobüslerle ilgili yeni düzenlemelere gidildiğini hatırlattı. 2 aydır şoför esnafının iş yapamadığını ve zor bir dönem geçirdiğini kaydeden Karaağaç, pandemi nedeniyle otobüs kapasitelerinin yüzde 50 düşürülmesinin ardından fiyatlarda da yeni düzenlemeye gidileceğini ifade etti.

Covid-19 salgının hem Türkiye’yi hem dünyayı etkisi altına aldığını ifade eden Başkan Karaağaç, “Salgın döneminde seyahat kısıtlaması kararının alınmasıyla başta şoför esnafımız olmak üzere büyük ekonomik sıkıntılar yaşadı. Şoför esnafı olarak bu salgının bir an önce bitmesini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada daha önce bazı illerde seyahat kısıtlamalarının kaldırıldığını, son olarak 15 ilin kaldığını söylemişti. Bu kalan illerden biri de Manisa’mızdı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, son kabine toplantısında Manisa’nın da içinde bulunduğu 15 ilde seyahat kısıtlanmasının kaldırıldığını açıkladı. Tabi bizim burada iki tane firmamız var. 63 No’lu Manisa Seyahat ve 62 No’lu Muradiye Birlik Taşıma Kooperatifi var. 63 No’lu kooperatifimiz Manisa-İzmir arası çalışmakta. 62 Nolu kooperatifimiz ise Manisa’dan Menemen, Aliağa, Şakran, Bergama, Dikili’ye kadar taşımacılık yapmakta. Tabi esnafımız 2 aylık süreçte çalışmadığından dolayı ekonomik sıkıntı çektiklerini görüyoruz. Bizim için öncelikle sağlık. Pazartesi günü seyahat kısıtlamasının kalkacağından dolayı bütün arkadaşlarımız araçlarını temizlediler, dezenfekte ettiler. Düzenli bir şekilde araçlarını pazartesiye hazırladılar. Allah nasip ederse pazartesi sabah ilk seferlerine başlayacaklar.” dedi.

“Koltuk kapasitesi düştü, fiyatlar yeniden ayarlanacak”

Manisa Seyahat’in Manisa ile İzmir arasında günlük 5-6 bin civarında yolcu kapasitesinin bulunduğuna dikkat çeken Karaağaç, “Bunlar tam dolu vaziyetteki araç kapasiteleridir. Manisa Seyahat’ten örnek verirsek araçlar 46 kişiliktir. 46 kişiyle gidip geliyorlardı. Şimdi bakanlığımızın almış olduğu karar neticesinde koltuk kapasitesi yüzde 50’ye düşürüldü. Bu süreçte arkadaşlarımızın belirli sıkıntıları olacak. Fiyat konusunda sıkıntı olacak. Bakanlık yüzde 50 taban fiyat belirledi. Yüzde 50 oranında zam yapılabilir denildi. Arkadaşlarımız buna göre bir ayarlama yaptılar” diye konuştu.