Kategori: Ekonomi

  • Avrupa’nın en büyüğü! Siirt’te üretime başladı…

    Avrupa’nın en büyüğü! Siirt’te üretime başladı…

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Dicle Nehri üzerinde yapılan ve silindirle sıkıştırılmış beton tipine göre Türkiye ve Avrupa’nın en büyüğü olan Çetin Barajı’nın enerji üretimine başladığını, baraj ile milli ekonomiye yıllık 500 milyon lira katkı sağlanacağını açıkladı.

    Bakan Pakdemirli, yaptığı yazılı açıklamada, Siirt’in Şirvan ve Pervari ilçeleri sınırlarında bulunan Çetin Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin temelden 165 metre gövde yükseklikte inşa edildiğini belirtti. Pakdemirli, “Kendi kategorisinde Türkiye ve Avrupa’nın en büyük barajı olan Çetin Barajı’nın maksimum işletme kotunda, 615 milyon metreküp su depolanacak, 37 kilometre uzunluğunda ve 12 kilometre alanında bir göl alanı oluşacak” dedi.

    Barajın 3 büyük ve 1 küçük olmak üzere 4 türbin ile toplam 420 megawatt (MW) kurulu güce sahip olduğunu vurgulayan Pakdemirli, “Baraj ile yılda 1 milyar 175 milyon kilowatt saat (kWh) enerji üretilecek ve milli ekonomiye yılda yaklaşık 500 milyon TL katkı sağlanacak” dedi.

    Projede 1 küçük ünite ve 1 büyük ünitenin devreye girdiğini, elektrik üretimine de başlandığını belirten Bakan Pakdemirli, “Yerli ve yenilenebilir enerjinin payının artırılması bakımından son derece önemli olan bu barajın tamamlanarak milli ekonomiye katkı verir duruma gelmesi, ülkemizdeki enerji kaynaklı dış ticaret açığına olumlu yönde etki yapacak” açıklamasında bulundu.

  • Türkiye, salgına karşı 63 ülkenin gerisinde kaldı

    Türkiye, salgına karşı 63 ülkenin gerisinde kaldı

    Ülkelerin salgına karşı attığı ekonomik teşvik adımlarının karşılaştırıldığı bir akademik çalışma yapıldı. Çalışmada, Türkiye mali teşvik paketinin milli gelire oranı sıralamasında yüzde 3,78’lik oranla 168 ülke arasında 63. sırada yer aldı.

    Çalışmada kullanılan altı değişkenin ağırlıklı ortalaması alınarak hesaplanan “Covid19 ekonomik teşvik endeksi” kategorisinde ise Türkiye, 0 olan ortalama seviyenin altındaki -0,76 puanla 168 ülke arasında 127. sıraya yerleşti.

    “Daha fazla doğrudan gelir desteğine ihtiyaç var”

    Dünyada da ilgi çeken çalışmaya imza atan akademisyenlerden Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ceyhun Elgin, Sözcü’den Emre Deveci’ye yaptığı açıklamada, Türkiye’nin ekonomik teşvik adımlarında benzer ülkelere göre geride kaldığını, daha fazla doğrudan gelir desteğine ihtiyaç olduğunu belirtti.

    Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ceyhun Elgin, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Abdullah Yalaman ve Güney Kore Sungkyunkwan Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Gökçe Başbuğ, ülkelerin salgın karşısında attığı ekonomik politika adımlarını karşılaştıran önemli bir çalışmaya imza attı. Ekonomi Politikası Araştırma Merkezi’nin (CEPR) yayımladığı çalışmada, Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerinin yanı sıra tek tek ülkelerin verilerinin yer aldığı resmi internet siteleri ve gazete haberleri gibi çeşitli kaynaklardan yararlanıldı.

    168 ülke incelendi

    Dünyada da ses getiren çalışmada, “Covid19 ekonomik teşvik endeksi” de geliştirilirken, ekonominin 168 ülke karşılaştırıldı. Çalışmada 168 ülkenin açıkladığı mali teşviklerin milli gelire oranı, merkez bankalarının faiz indirimleri, rezerv gereklilik kat sayılarındaki değişiklikler, makro-finansal paketlerin milli gelire oranı ve ödemeler dengesi ile döviz kuru kararlarına dair geniş bir veri tabanı oluşturuldu.

    “Türkiye, G20 üyesi 19 ülke arasında ise 14. sırada bulunuyor”

    Son olarak 24 Mayıs’ta güncellenen verilere göre, mali teşvik paketinin milli geliri oranı kategorisinde Türkiye, yüzde 3,78 oranıyla 168 ülke arasında 63. sırada yer aldı. Türkiye, G20 üyesi 19 ülke arasında ise 14. sırada bulunuyor. G20 ülkeleri arasında ilk sırayı ise yüzde 21,1’lik oranla Japonya aldı.

    Dış borç geri ödemeleri vadesinde ödemeyerek temerrüde düşen Arjantin, milli gelire oranla yüzde 4 büyüklüğündeki mali teşvik paketiyle Türkiye’nin üzerinde yer aldı. Komşu ülke Yunanistan da milli gelire oranla yüzde 7,25 büyüklüğündeki paketle, sıralamada Türkiye’nin üzerinde yer alan bir diğer ülke oldu. ABD yaptırımları nedeniyle ekonomisi ağır bir krizde olan İran’da da paketin büyüklüğü yüzde 14 oldu.

    190 milyar TL’lik teşvik paketi

    Çalışmadaki verilere göre, Türkiye’nin mali teşvik paketinin büyüklüğü, milli gelirin yüzde 3,78’i, yani 190 milyar TL (28,5) oldu. Çalışmada kullanılan altı değişkenin ağırlıklı ortalaması alınarak hesaplanan “Covid19 ekonomik teşvik endeksi” (CESI) kategorisinde ise Türkiye, 0 olan ortalama seviyenin altındaki -0,76 puanla 168 ülke arasında 127. sıraya yerleşti. CESI puanı en yüksek olan ülke 4,39 puanla Britanya oldu. İç savaşın sürdüğü Afganistan, -0,73 puanla Türkiye’nin üzerinde yer aldı.

    Prof. Dr. Ceyhun Elgin: Türkiye teşviklerde geride kaldı

    Prof. Dr. Ceyhun Elgin, Türkiye’nin mali ve parasal teşvik adımlarının büyüklüğünün, kendisine benzer ülkelerin gerisinde kaldığına işaret etti. Türkiye’nin salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerine karşı daha fazla adım atması gerektiğini belirten Elgin, bütünlüklü bir politika programına ihtiyaç olduğunu vurguladı.

    Mali ve parasal politika alanında manevra alanının geçmişte atılan adımlar nedeniyle sınırlı olduğuna işaret eden Elgin, başta kayıt dışı çalışanlar olmak üzere salgından ekonomik olarak en olumsuz etkilenen toplumsal kesimlere dönük doğrudan gelir desteğinin de artırılması gerektiğini, doğrudan gelir desteğinin dünyaya kıyasla düşük seviyede kaldığı belirtti.

    Elgin, hükümetin teşvik paketinin büyüklüğünü açıklarken banka kredilerini de hesaba kattığını ancak kendi hesaplamalarında bu kalemin yer almadığını dile getirdi.

  • Türk-İş: 4 kişilik ailenin açlık sınırı 2 bin 438 lira

    Türk-İş: 4 kişilik ailenin açlık sınırı 2 bin 438 lira

    Türk-İş’in ‘Açlık ve yoksulluk sınırı’ araştırmasına göre, mayıs ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 374 liradan 2 bin 438 liraya, yoksulluk sınırı ise 7 bin 732 liradan 7 bin 942 liraya yükseldi.

    Türk-İş, mayıs ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırını 2 bin 438, yoksulluk sınırını ise 7 bin 942 lira olarak hesapladı.

    Konfederasyondan yapılan yazılı açıklamada, küresel salgın yeni tip koronavirüsün (Kovid-19), başta dar ve sabit gelirli kesimler olmak üzere tüm toplumu olumsuz etkilediği belirtildi.

    Alınan önlemlerle sağlık alanında koruyucu politikaların uygulandığı, ekonomik ve sosyal alanda özellikle işsizlik ve düşük gelir veya gelirsizliğin, en önemli sorun olduğu ifade edilen açıklamada, şu değerledirmelere yer verildi:

    ‘Dört kişilik bir ailenin sadece gıda için yapması gereken harcama tutarı asgari ücretin üzerinde’

    “Bu dönemde sosyal politika uygulaması olarak ‘temel gelir’ önem kazanmıştır. Yoksullara yönelik destek geliri uygulaması ile birlikte merkezi ve yerel yönetimlerin yaptıkları yardımlar yaygınlaştırılmıştır. Burada temel sorun, yoksullara yönelik yapılan yardımların, temel ihtiyaçları ne ölçüde karşılayabildiğidir. Yoksul kesimin harcamaları gıda ağırlıklıdır. Dört kişilik bir ailenin sadece gıda için yapması gereken harcama tutarı net asgari ücretin üzerindedir.”

    Türk-İş’in mayıs ayı ‘açlık ve yoksulluk sınırı’ araştırmasına yer verilen açıklamada, 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarının (açlık sınırı) bu ay 2 bin 438 lira 24 kuruş olduğu kaydedildi.

    Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ 2 bin 961 lira

    Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarının ise (yoksulluk sınırı) 7 bin 942 lira 17 kuruş olduğu aktarılan açıklamada, bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’nin aylık 2 bin 961 lira 13 kuruş olarak hesaplandığı belirtildi.

    Açıklamaya göre, ‘mutfak enflasyonu’ndaki değişim mayıs ayı için şöyle oldu:

    “Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 2.71 oranında arttı. Yılın ilk 5 ayı itibarıyla fiyatlardaki artış yüzde 12.74 oranında oldu. Gıda enflasyonunda son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 14.80 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 12.82 olarak hesaplandı.”

  • 27 Mayıs altın ve döviz kuru fiyatları

    27 Mayıs altın ve döviz kuru fiyatları

    Altının gram fiyatı, güne yükselişle başlamasının ardından 371,9 liradan işlem görüyor. Aynı dakikalarda çeyrek altın 603 lira, cumhuriyet altını da 2.471 liradan satılıyor.

    Dün, dolar kuru ve altınının ons fiyatındaki düşüşe paralel değer kaybeden gram altın, 17 Nisan’dan bu yana en yüksek günlük düşüşünü kaydederek, günü bir önceki kapanışa göre yüzde 2,3 azalışla 370,2 liradan tamamladı. Yeni güne değer kazancıyla başlayan altının gram fiyatı, saat 11.35 itibarıyla önceki kapanışın yüzde 0,5 üzerinde 371,9 lira seviyesinde seyrediyor.

    ÇEYREK VE CUMHURİYET ALTINI NE KADAR?

    Aynı dakikalarda çeyrek altın 603 lira, cumhuriyet altını da 2.471 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı, şu dakikalarda önceki kapanışın yüzde 0,1 altında 1.709 dolar seviyesinde bulunuyor.

    GRAM ALTINDA 365-375 LİRA BANDI İZLENECEK

    Analistler, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin endişelerin azaldığını ve ekonomilerin yeniden açılma sürecinin risk iştahını artırdığını, bu durumunda altının ons fiyatını aşağı yönlü baskıladığını söyledi. Bugün, yurt içi ve yurt dışında veri takviminin sakin olduğunu kaydeden analistler analistler, teknik açıdan altının ons fiyatında 1.700 doların destek 1.720 doların direnç olarak öne çıktığını, gram altında ise 365-375 lira bandının izleneceğini söyledi.

    Dolar ve Euro kuru kaç TL?

    Dolar hafta ortasında yüzde 0,81 artış yaşayarak 6,77 TL seviyesine yükseldi. Kısa süre önce yakaladığı aşağı yönlü seyir ile hızlı bir şekilde düşüş gerçekleştiren Dolar kuru, altın fiyatları ve bağlantılı diğer ürünlerin de düşmesini sağlamıştı.

    Geçtiğimiz haftalarda uzun süre 7 TL seviyesinin üzerinde konumlanan Dolar daha sona atılan adımlarla birlikte aynı şekilde hızlı bir gerileme yaşamıştı.

    Dolar’ın 6,77 TL olduğu aynı dakikalarda Euro kuru ise 7,42 TL seviyesi üzerinden işlem görüyor. Yabancı para birimleri içerisinde en yüksek değere sahip olan kurlar içerisinde bulunan İngiliz Sterlini ise bugün 8,34 TL’den işlem görüyor. Peki, diğer döviz kurlarında son durum ne? İşte Bigpara’dan alınan son dakika döviz kurları verilerine göre piyasalardaki güncel durum…

    İngiliz Sterlini 8,34 TL
    İsviçre Frangı 7,01 TL
    Japon Yeni 0,06 TL
    Suudi Arabistan Riyali 1,79 TL
    Norveç Kronu 0,68 TL
    Danimarka Kronu 0,99 TL
    Avustralya Doları 4,48 TL
    Kanada Doları 4,89 TL
    İsveç Kronu 0,70 TL

  • Sanatçı, sporcu ve hakemler için yeni vergi düzenlemesi

    Sanatçı, sporcu ve hakemler için yeni vergi düzenlemesi

    Eser sahipleri, hakemler ve sporcular kazançlarının gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşması halinde beyanname verecek.

    Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Gelir Vergisi Genel Tebliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

    Tebliğle, ‘Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla yapılan değişiklikler ve 193 sayılı Kanunla’ getirilen bazı vergi düzenlemelerinin usul ve esasları belirlendi.

    Kanunla, telif hakları kapsamında gelir elde eden sanatçıları kazançları toplamı, gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600 bin lira) aşanlar için vergilendirme öngörülüyor. Böylece eser sahiplerine tanınan serbest meslek kazançlarında istisna tutarı 600 bin lirayla sınırlı tutuluyor.

    Buna göre, anılan istisnadan yararlanma hakkı, müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı, mucitler ve bunların kanuni mirasçılarına tanınıyor.

    İstisna kapsamına, şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserler ile ihtira beratları giriyor.

    Bu yıl için 600 bin lirayı aşan kazançlar için istisnadan yararlanılması mümkün olmayacak. Söz konusu tutarın aşılıp aşılmadığı ilgili takvim yılının sonu itibarıyla belirlenecek ve elde edilen kazançlar toplamının söz konusu tutarı aşması halinde, elde edilen kazançların tamamı yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecek.

    Tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarın aşılıp aşılmadığı, takvim yılı sonu itibarıyla her bir yıl için ayrı ayrı değerlendirilecek. Kazançları toplamı gelir vergisi tarifesinin dördüncü diliminde yer alan tutarı aşanların tevkifat yapma yükümlülüğü de bulunmuyor.

    Hakemlere ödenen ücretler

    Kanunla, hakemlere ödenen ücretlere ilişkin istisna hükümleri yeniden düzenlenirken, basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerinde görev alanlar hariç, amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler istisna olmaya devam edecek.

    Profesyonel spor yarışmalarını yöneten hakemler ile basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerindeki yarışmaları yöneten hakemlere bu faaliyetleri nedeniyle 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren yapılan ödemeler ücret hükümlerine göre vergilendirilecek.

    Spor hakemlerince elde edilen ücret gelirleri toplamının, gelir vergisi tarifesinin dördüncü diliminde yer alan tutarı aşması halinde bu ödemeler yıllık gelir vergisi beyannamesiyle de beyan edilecek. Yine, bahse konu spor hakemlerinin birden fazla işverenden ücret geliri elde etmesi ve birden sonraki işverenden elde ettiği ücret gelirleri toplamının, gelir vergisi tarifesinin ikinci diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 49 bin lira) aşması halinde, birinci işverenden alınan ücret geliri dahil tüm ücret gelirleri yıllık gelir vergisi beyannamesiyle beyan edilecek.

    Sporcu ücretleri

    Kanunla lig usulüne tabi spor dallarında en üst liglerde faaliyette bulunan sporculara uygulanan gelir vergisi kesinti oranı, yüzde 15’ten yüzde 20’ye çıkarılırken, gelirler toplamının, gelir vergisi tarifesinin dördüncü dilimindeki tutarı aşması halinde, bu gelirler yıllık beyannameyle beyan edilecek.

    Mevcutta sözleşmesi bulunan sporcular için bu sözleşmenin bitimine kadar gelir vergisi kesintisi yüzde 15 olarak uygulanacak. 31 Ekim 2019 tarihi itibarıyla yapılan sözleşmelerde kesinti yüzde 20 olarak uygulanacak.

    Yıllık geliri belirli bir tutarı aşan (2020 yılı için 600 bin lira) sporcular bu gelirleri için yıllık beyanname verecek.

    Sporcular tarafından elde edilen ücret gelirleri nedeniyle beyanname verilmemesi durumunda, tevkif suretiyle ödenen vergiler nihai vergi olacak. Yıllık beyanname verilmesi durumunda ise kesilen vergilerin, vergi dairesine yatırılmış olması şartıyla hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilmesi mümkün olacak.

    Diğer düzenlemeler

    Tebliğle, kanunla getirilen diğer düzenlemelere ilişkin de esaslar da yer aldı.

    Buna göre, işverenlerin çalışanlarının günlük ulaşım bedelinin istisna kapsamına alınmasına ilişkin esaslar düzenlenirken, yeni düzenlemeyle çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin günlük belirli bir tutarı (bu yıl için 12 lira) aşmaması ve buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması durumunda yapılan ödemeler ücret istisnası kapsamına alınıyor.

    Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillere ilişkin aylık kira giderinin belirli bir tutarı aşan kısmı (2020 yılı için 5 bin 500 lira), binek otomobillerin tamir, bakım, yakıt, sigorta ve benzeri cari giderlerinin yüzde 30’u ve bu otomobillere ilişkin amortisman giderlerinin yıllık belirli bir tutarı aşan kısmı vergiye tabi matrahın tespitinde gider olarak dikkate alınamayacak. Ücret gelirlerinin vergilendirilmesi kapsamında tek işverenden elde edilse dahi yıllık ücret gelirleri toplamı belirli bir tutarı (bu yıl için 600 bin lira) tutarı aşan mükellefler bu gelirleri için yıllık beyanname verecek.

  • İş insanı Hakan Bahçeci hayatını kaybetti

    İş insanı Hakan Bahçeci hayatını kaybetti

    Hakan Bahçeci, 1989 yılında Mersin’de kuruduğu Hakan Gıda şirketini 1996 yılında Dubai’ye taşımıştı. Hakan Bahçeci, Hakan Agro markasıyla 6 kıtada toplam 6 milyon ton ticaret hacmine ulaşmıştı.

    32 yıldır tarım ürünleri ticareti ve tedarik zinciri yönetimi alanında aktif rol oynayan Hakan Bahçeci’nin kurucusu olduğu Dubai merkezli Hakan Agro şirketi 24 ülkede ofis veya tesisleri bulunan çok uluslu bir emtia tedarik şirketi olarak faaliyetlerinin sürdürüyor.

    1 HAZİRAN’DA TOPRAĞA VERİLECEK

    Hakan Bahçeci 2011-2015 yılları arasında Dünya Bakliyat Konfederasyonu Başkanlığı, Tahıl ve Yem Ticareti Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği, Dünya Gıda Güvenliği Komitesi Üyeliği, International Agri Food Network Başkanlığı ve BM özel Sektör Mekanizması Başkanlığı görevlerini de üstlendi.

    Hakan Bahçeci 2011-2017 yılları arasında Dubai Türk İş Konseyi Baş kanlığı’nı da yürüttü. 1969 yılında doğan Hakan Bahçeci evli ve 4 çocuk babasıydı.

    Hakan Bahçeci’nin naaşı Dubai’deki işlemlerin ardından özel uçakla Türkiye’ye getirilerek 1 Haziran’da Bolu’da düzenlenecek cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlanacak.

  • Mesleki yeterlilik teşviki 2022’ye kadar sürecek

    Mesleki yeterlilik teşviki 2022’ye kadar sürecek

    Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, mesleki yeterlilik belgesi teşviklerinin 2022 yılına kadar devam edeceğini söyledi. Selçuk, Mayıs ayında 62 bin 500 kişinin yaklaşık 60 milyon lira tutarındaki mesleki yeterlilik sınav ve belgelendirme teşvikinin ödendiğini bildirdi.

    Yazılı açıklama yapan Zehra Zümrüt Selçuk, koronavirüs sebebiyle 16 Mart’ta mesleki yeterlik sınavlarına ara verildiğini hatırlattı. 1 Ocak-16 Mart tarihleri arasında başarılı olarak belge almaya hak kazananlara, sınav belge ücretlerini geri alma imkanı sağlandığı bilgisini veren Selçuk, “26 Martta yürürlüğe giren Kanun ile pandemi kapsamında olumsuz etkilenen üretimin, nitelikli iş gücü ile desteklenmesi kapsamında İşsizlik Sigortası Fonundan sağlanacak mesleki yeterlilik belgesi teşviki 2022 yılına kadar sürecek” diye konuştu.

    Çalışma hayatında ihtiyaç duyulan meslek standardını, sendika ve STK’lar ile birlikte belirlediklerini belirten Selçuk, “Pandemi sebebiyle bazı sektörlerde olumsuz etkilenen üretim süreçlerini nitelikli ve belgeli iş gücü ile ivmelendirerek daha iyi bir konuma gelmesi için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Emekliği aylığınız kesilebilir! Büyük risk…

    Emekliği aylığınız kesilebilir! Büyük risk…

    Fiilen çalışmadığı halde primini cepten ödeyerek bir işte çalışmış gösterilenler, bu durum tespit edildiğinde üzücü sonuçlarla karşı karşıya kalıyorlar. Sigorta süreleri iptal edilip, yatırılmış primler Sosyal Güvenlik Kurumu’na gelir kaydediliyor. Emekli aylığı bağlandıktan sonra sahte sigorta yaptırmış olduğu tespit edilenlerin ise emekli aylığı kesilip, ödenmiş aylıklar da geri isteniyor. Sahte sigortalı gösteren işletmeye de yüksek para cezaları uygulanıyor. Habertürk’ten Ahmet Kıvanç, okurlarımızın sorularını yanıtladı.

    SGK’NIN SİLDİGİ PRİM GÜNLERİ BORÇLANMAYLA TAMAMLANABİLİR Mİ?

    1963 doğumluyum. 33 yaşında zihinsel engelli bir oğlum var. 6 Temmuz 1985’te SSK’lı, 2009 yılında BAĞ-KUR’lu oldum. 2013 yılında ise bir şirkete parasını ödeyerek sigorta primlerimi yatırdım. Daha sonra normal bir şirkette işe girdim. Bu aylarda emekli olmayı düşünüyordum. SGK’ya gidip emekli olup olamayacağımı sordum. 2013 yılında yatırdığım sigorta primleri geçersiz sayılmış. Bu süreleri tekrar tamamlamam, BAĞ-KUR’lu olarak yatırmam mümkün müdür? (Hasan A.)

    Hasan Bey, engelli çocuğu bulunan annelere erken emeklilik hakkı var ama babaların böyle bir hakkı bulunmuyor. İşe giriş tarihiniz itibarıyla SSK’dan 5300 prim günüyle 49 yaşında emekli olabilirsiniz. Yaşınızı doldurmuşsunuz ama silinen günlerden sonra prim süreniz 4722 güne düşmüş. Bu durumda 19 ay daha çalışmanız gerekiyor. İptal edilen sigorta sürelerinizi borçlanarak ya da başka bir yolla tamamlama imkanı maalesef bulunmuyor.

    2016 eylül ayında 4/a’ya geçiş yapmakla daha erken emeklilik için avantaj elde etmiş bulunuyorsunuz, bu şekilde devam ederek prim gününüzü 5300’e tamamladığınız ay emeklilik dilekçesi verebilirsiniz. Askerlik borçlanması hakkınız varsa bu hakkınızı kullanmak suretiyle daha erken emekli aylığı bağlatabilirsiniz.

    Fiilen çalışılmadığı halde sigortalı gösterme uygulaması geçmişte çok yaygındı. Sosyal Güvenlik Kurumu son yıllarda bu konudaki denetimlerini çok sıkı tutuyor. Sahte olduğu tespit edilen sigorta süreleri iptal ediliyor, ödenen primler de kuruma gelir kaydediliyor. Sahte sigorta yapmış olan firma faaliyette ise sahte sigorta primi yatırılmış olan her ay için asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanıyor. Sigortanın sahte olduğu emekli aylığı bağlandıktan sonra tespit edilirse emekli aylığı iptal edilip, ödenen aylıklar da faiziyle geri alınıyor. Emeklilik süresince sağlık hizmetinden yararlananlardan, SGK’nın sağlık hizmeti için ödediği paraların tamamı isteniyor. Sahte sigortadan kesinlikle uzak durmak gerekir.

    SİGORTASIZ ÇALIŞTIRILANLAR BU SÜREYİ NASIL SİGORTALI SAYDIRABİLİR?

    1999 temmuz ayında ….spor kulübü ile anlaşıp antrenmanlara başladım fakat benim sigortamı başlatmamışlar. Bu durumu öğrendiğimde 2006 idi. İlk başta, zaman aşımı olduğu için bir şey yapılamayacağı söylendi. Sonra bir SGK denetmeni, dilekçeyle başvurduğumda halledilebileceğini söyledi ve öyle oldu gerçekten. 2014 yılında bu günler bana verildi ancak ilk işe girişim 07.10.1999 olarak görünüyor. Oysa ben çalışmaya temmuzda başladım ama sözleşmede ekim görünüyor. Ne yapabilirim, dava mı açmalıyım yoksa yapılacak başka bir şey var mı? (Naim B.)

    Naim Bey, elinizde somut belge olduğu için başvurunuz üzerine sigorta başlangıcınız 7 Ekim 1999 olarak belirlenmiş. Aslında fiilen işe başladığınız tarih olan temmuz ayı 1999’daki kanun değişikliğinden etkilenmemek için büyük önem taşıyor. Sigorta başlangıcınız bu tarihe çekilse emeklilik yaşınız 60’tan 58’e düşer.

    Temmuz 1999 tarihinde antrenmana başladığınızı belgeleyebilirseniz, örneğin o dönemde kaydedilmiş başka kulüplerle yapılan dostluk maçı görüntüleri gibi belgeler varsa ilk olarak önceki yöntemle yazılı başvuruda bulunup tescil edilmesini isteyebilirsiniz. O başvurudan sonuç alamazsanız dava açma yoluna gidersiniz.

    DOĞUM BORÇLANMASIYLA NASIL ERKEN EMEKLİ OLUNUR?

    08.04.1972 doğumluyum. 01.04.1996’da işe başladım. İki ay çalıştıktan sonra ayrılmak zorunda kaldım. Daha sonra 2015’den 2019’a kadar çalıştım, bir yıl ara verdikten sonra bu yıl tekrar çalışmaya başladım. Üç çocuğum var, ikinci çocuğum doğmadan SSK’lı oldum. Doğum borçlanması yaparak ne zaman emekli olabilirim? (Gülcan Ç.)

    Gülcan Hanım, normal emeklilikte 5825 prim günüyle 52 yaşa tabisiniz. Yaşınızı 2024’te dolduruyorsunuz. Eksik prim günüyle, yani 3600 gün ile de 58 yaşında emekli olmanız mümkün.

    Göründüğü kadarıyla şu an sadece 1500 gün dolayında priminiz bulunuyor. Sigorta başlangıcından sonra doğan iki çocuğunuz için doğum borçlanması yapabilirsiniz. Her ikisi de çalışmadığınız dönemde doğdu ise ikişer yıldan toplam 4 yıllık (1.440 gün) borçlanma hakkınız var.

    Birkaç seçeneğiniz bulunuyor. 3600 gün ile emekli olmak için doğum borçlanması yapıp, kalan süreyi çalışarak tamamlarsınız ve çalışmayı bırakıp emeklilik yaşını beklersiniz.

    3600 gün ile emekli olmak için bir diğer seçenek de şu olabilir. 58 yaşını beklemek zorunda olduğunuza göre, borçlanma yapmadan çalışabildiğiniz kadar çalışırsınız, çalışmayı bırakmaya karar verdiğinizde sadece eksik günler kalırsa o süreler için borçlanma yaparsınız.

    5825 prim günüyle emekli olabilmek için ise doğum borçlanmasıyla prim gününüzü yaklaşık 3000 güne çıkarıp, kalan süreyi 8 yıl çalışarak tamamlarsınız. Böylece, 5825’i tamamladığınız tarihte emekli olursunuz. Sonuç olarak, 3600 gün ile 2030 yılında, 5825 gün ile de 2028 yılında emekli olabilirsiniz.

    Doğum borçlanmasını asgari ücret üzerinden yaptığınızda 2020 yılı itibarıyla günlük 31.39 TL prim ödersiniz. İki çocuk için 1440 gün borçlanma yaptığınızda 45 bin 200 lira ödemeniz gerekir. Borçlanmayı çalışırken yaptığınızda ödediğiniz primi vergiden indirerek avantaj elde edersiniz.

  • “AB birlik sınavını iyi veremedi”

    “AB birlik sınavını iyi veremedi”

    Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi İş İnsanları Derneği’nin (DOSABSİAD) “Online Video Konferans” konuğu Avrupa Genç Girişimciler Konfederasyonu (YES) Başkanı Gürkan Yıldırım oldu. DOSABSİAD Başkanı Nilüfer Çevikel, düzenledikleri her video konferansta bilgilendiklerini, Avrupa’daki ve dünyadaki pandemi sonrası yaşanan gelişmeleri, yeni yatırım alanları ve önemli birçok konuda uzmanlardan öğrenme fırsatı bulduklarını söyledi

    Çalışmalarıyla farkındalık oluşturan, Bursa ve ülke ekonomisinin pandemi sürecini en az hasarla kapatabilmesi için başta “işçi çıkarmama” olmak üzere pek çok konuda sorumluluk üstlenen DOSABSİAD, üyelerini ve iş insanlarını yaşanan gelişmelerle ilgili bilgilendirme noktasında da üzerine düşen görevi yerine getiriyor. Daha önce Blckchain Uzmanı Turan Almammadov ile “Blckchain Teknolojisi ve Kripto Para”, eski FED (ABD Merkez Bankası) Ekonomisti ve Erst Bank CEO’su, pek çok gazetede yazarlık yapan Erkin Şahinöz ile “Yeni Ekonomi ve Dönüşüm”, TETSİAD Başkanı Hasan Hüseyin Bayram ile “Covid19 Salgını Sonrası Ev Tekstili Sektörü” konularında online video konferanslar düzenleyen DOSABSİAD, “Türkiye-Avrupa Arasındaki İş Hacmini Nasıl Arttırabiliriz?” ve “İhracat ve İthalat Yapmaya Hazırlanan Yeni Girişimcilere Veri Tabanı” konularında bilgilendirme adına üyelerini ve iş insanlarını Avrupa Genç Girişimciler Konfederasyonu (YES) Başkanı Gürkan Yıldırım’ı yine video konferans yöntemiyle buluşturdu. Toplantıyı TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Doğu Marmara Bölge Temsilcisi Sevgi Saygın ile TOBB Genç Girişimciler Kurulu Marmara Bölge Başkanı İbrahim Özmen de takip etti.

    Çarklar ağır dönüyor

    DOSABSİAD Başkanı Nilüfer Çevikel, Ar-Ge ve dijitalleşme konularını yakından takip ettiklerini ve DOSABSİAD olarak, özellikle dijital fuarcılık anlamında bir dizi çalışma yürüttüklerini belirtti. Türkiye’nin dijital anlamda kendisini geliştirebilmesi durumunda Avrupa ve dünya piyasalarından arzuladığı potansiyele ulaşabileceğine inandığını belirten Çevikel, “Pek çoğumuzun fabrikasında, işletmesinde çarklar pandemi nedeniyle daha ağır dönüyor. Salgın nedeniyle seyahatler durdu, önemli fuar organizasyonları iptal oldu. Son dönemde sanayiciler olarak dijitalleşmenin ve sanal fuarcılığın üzerine gidiyoruz. Bu konuda önemli çalışmalar yapıyoruz. Yapılacak çalışmaların da içinde seve seve oluruz” dedi.

    AB birlik sınavını iyi veremedi

    Avrupa Genç Girişimciler Konfederasyonu (YES) Başkanı Gürkan Yıldırım, Türkiye’de önemli firmalarda üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra kendi işini kurmaya karar verdiğini ve Avrupa’da pek çok şirket kurduğunu aktarırken, büyük Türk ve yabancı şirketlere danışmanlık hizmeti verdiğini de dile getirdi. Brüksel’de kurulan AB’de Avrupa Genç Girişimcileri’nin çatı konfederasyonu olan YES For Europe’nin ilk Türk Başkanı olduğunu vurgulayan Yıldırım, Avrupa Birliği’nin yaşanan salgın sürecinde birlik anlamında çok iyi bir sınav veremediğini, bazı ülkelerden “ayrılalım” gibi söylemler yükselmeye başladığını bildirdi. Kısa vadede AB’den ayrılık olacağı düşüncesini taşımadığını ifade eden Yıldırım, ihracatının yüzde 60’ını Avrupa bölgesine yapan Türkiye’nin de yeni pazarlar aramaya devam etse de AB pazarından vazgeçmemesi gerektiği kanaatini taşıdığını anlattı.

    2 milyon 500 bin üyeli

    Gürkan Yıldırım, YES For Europe bünyesinde toplam 2 milyon 500 bin üyesi bulunan, 200 milyar avroluk ticaret hacmine sahip 21 ülkeden 23 STK’nın bulunduğunun altını çizerek, Türkiye’nin ihracatının artması, ülkeye döviz girdisinin sağlanması için tüm Türk firmalarıyla işbirliğine hazır olduğunu belirtti. Türkiye’nin tekstil, inşaat, hafif ve ağır sanayi anlamında başarılı bir ülke olduğunu belirten Yıldırım, “YES For Europe üyeleri her şeyi bizimle paylaşıyor. Elimizde ciddi bir network var. Bu veri tabanı çalışması bize fayda sağlayacak” değerlendirmesinde bulundu. AB ülkelerinin bir kısmı direkt fon olmak üzere kimisinin 400, kimisinin ise 700 milyar avroluk bir kaynağı piyasalara yönlendireceğini açıkladığını, Almanya’nın bu rakamı 1 trilyon avroya çıkardığını anımsatan Yıldırım, bu durumun da piyasaların bir nebze olsun normalleşmesine katkı yapacağını söyledi.

    Birleşik Avrupa Devleti

    Salgın süreci sonrası başta İtalya olmak üzere bazı ülkelerin AB’den ayrılacağı yönünde bazı söylemler yayılmaya başladığını dile getiren Yıldırım, “Ülkelerin avro bölgesinden çıkması kolay bir iş değil. Çünkü kendi para birimlerini bırakmışlar. Kendi para birine döndüklerinde hangi faiz oranıyla borçlanacaklar. Şimdi örneğin yüzde 1 ile borçlanıyorlarsa o zaman borçlanma oranı yüzde 3,5-4 oranında olacak. Çatlak sesler olabilir. Birleşik Avrupa Devleti kurulmaz ama ben en azından birkaç yıl AB’nın yıkılması veya başka ülkelerin ayrılması ihtimalini öngörmüyorum” diye konuştu. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Doğu Marmara Bölge Temsilcisi Sevgi Saygın’ın, “Pek çok ülke bazı ürünlerde ihracatı yasakladı. Bunun yansımaları nasıl olur?” sorusunu, “Bazı medikal malzemelere yönelik böyle bir tedbir var ama ülkelerin kendi yağlarında kavrulmasını fazla mümkün görmüyorum” yanıtını verdi. Avrupa’nın bu yıl yüzde 8 küçüleceğinin öngörüldüğünü, 2021 yılı büyüme hedefinin ise yüzde 6,4 olarak belirlendiğini aktaran Yıldırım, ertelenen bazı ürünler ile ilgili bir talep patlamasının yaşanmasının beklendiğini, ancak ülke ekonomilerdeki genel düzelmenin süreç içinde belirleneceğini bildirdi.

    Dev ihaleleri Türk firmaları kazandı

    TOBB Genç Girişimciler Kurulu Marmara Bölge Başkanı İbrahim Özmen ise “Türk tarımı Avrupa’dan nasıl görünüyor? Sorusunu yöneltti. Tarımın Türkiye ve Avrupa için çok önemli olduğunu aktaran Yıldırım, tarım üretiminde bazı ülkelerin lokalleşmeye yöneleceğine ilişkin öngörüsünün bulunduğunu, Türkiye’nin özellikle traktör ve tarım makinaları alanında Avrupa’da pazarından ciddi pay alabileceğini belirtti. Danışmanlık hizmeti verdikleri KARSAN’ın Romanya’da dünya devi firmaları geride bırakarak Cumhuriyet tarihinin en büyük otobüs ihalesini kazandığını dile getiren Yıldırım, Doğu Avrupa’nın en önemli enerji projelerinden biri olan BRUA Doğal Gaz Boru Hattı Projesi ile ilgili boru ihalesini de Tosyalı Holding’in kazandığını, Türkiye’nin bu bölgeye, ilgisinin artarak devam etmesi gerektiğini anlattı.

    e-fuar simülasyonu

    “Dijitalleşme uçsuz bucaksız bir konu. E-fuarlar ve onun simülasyonunu önümüzdeki ay yapmaya başlayacağız” diyen Gürkan Yıldırım, şöyle devam etti: “Ziyaretçi simülasyonu yapacağız. Denemesini de yapacağız. İnşallah toparlanma olur ve normale döneriz, ama biz dijital olarak başlatacağız. Sizi dijital olarak Almanya, Fransa, İngiltere’ye götüreceğiz. 2 ay sonra başlamayı hedefliyoruz.” Nilüfer Çevikel de dijitalleşme çalışmalarında DOSABSİAD olarak aktif rol oynamak istediklerinin altını çizerek, “Sanal fuarcılıkla ilgili çalışıyoruz. Bir süre seyahatlerin, müşteri ziyaretlerinin yapılamayacağını öngörmüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Gürkan Yıldırım da, YES For Europe’nin başkanı olarak, tüm DOSABSİAD üyelerine ve Türk firmalarına her türlü desteği vermeye hazır olduğunu aktararak, “Ben orada olduğum sürece 500 milyon kişilik Avrupa pazarı da tüm üyelerinize açıktır. Elimizden gelen destek neyse soruna kadar veririz” dedi.

  • Çin, 30 yıl sonra ilk kez büyüme hedefi belirlemedi

    Çin, 30 yıl sonra ilk kez büyüme hedefi belirlemedi

    Çin Başbakanı Li Keqiang’ın Çin Ulusal Halk Kongresi toplantısına sunulmak üzerine hazırladığı çalışma raporunda 1990’lardan bu yana ilk kez GSYH büyüme hedefine yer verilmedi. Çin ekonomisi ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,8 daralmıştı.

    Çin Ulusal Halk Kongresi’nin açılışında konuşan Başbakan Li, global salgın durumu, ekonomik ve ticari durumdaki belirsizlik ve Çin’in kalkınmasının karşı karşıya olduğu bazı öngörülemez faktörler nedeniyle bu yıl ekonomik büyüme için spesifik bir hedef belirlemedik” dedi.

    Li, yurt içi tüketim, yatırımlar ve ihracatın düşmekte olduğunu belirtirken, istihdam üzerinde baskının ciddi şekilde artmakta ve finansal risklerin büyümekte olduğunu da vurguladı.

    Sunulan raporda 2020 yılı için bütçe açığı hedefe 2019’daki yüzde 2,8’den yüzde 3,6’ya çıkalırken, yerel yönetim tahvilleri ihracı için kota 2,15 trilyon yuandan 3,75 trilyon yuana yükseltildi.