Kategori: Ekonomi

  • Koronavirüs kargo trafiğini artırınca kendi işinin patronu olmak isteyenler için yeni projeler yolda

    Koronavirüs kargo trafiğini artırınca kendi işinin patronu olmak isteyenler için yeni projeler yolda

    İSTANBUL, (DHA)-Dünya ekonomilerini de derinden sarsan koronavirüs salgını sonrası online ticarete yoğun ilginin olması kargo şirketlerinin de iş yükünü daha da artırdı. Pandemi döneminde tüketicilerin siparişlerini zamanında yetiştirmek adına ek istihdam da yapan Yurtiçi Kargo, yeni döneme göre hazırlıklarına hız verdi. Kargo şirketi, bu kapsamda kendi işinin patronu olmak isteyenlerle ilgili üzerinde çalıştıkları projeleri yakında duyuracaklarını bildirdi. Yurtiçi Kargo Genel Müdürü Fatih Önyol, “Şirketimiz, önümüzdeki süreçte birden fazla proje ile yüzlerce insana kendi işinin patronu olma fırsatını sunacak. Biz sadece istihdam sağlamak istemiyoruz. Kendi işinin patronu olmak isteyen gençlerimize ciddi bir fırsat sunacağız.” dedi.

    Ülkeleri etkisi altına alan koronavirüs salgını, birçok sektörü hazırlıksız yakaladı. Dünyanın en büyük ticari işletmeleri de salgın nedeniyle zor günler geçiriyor. Büyük ve küçük ölçekli birçok işletme evden çalışma modeline geçerken insanların evlerine çekilmesi ile birlikte e-ticaret sitelerinin kullanımı ciddi oranda artış gösterdi. Bu süreçte alışveriş alışkanlıklarının değişmesi ve e-ticaret hacminin ciddi oranda artması ile birlikte; Türkiye’de ve dünyada kargo sektöründe yaşanan değişimler hakkında Yurtiçi Kargo Genel Müdürü Fatih Önyol açıklamalarda bulundu.

    “BİRÇOK ÜLKEDE KARGO ŞİRKETLERİ FAALİYET YAPAMAZ HALE GELDİ”

    Yurtiçi Kargo Genel Müdürü Fatih Önyol, “Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgınının Avrupa’da ve Türkiye’de neleri nasıl değiştiğini iyi görmek gerekiyor. Salgının ilk başladığı dönemde dünyadaki örnekleri incelediğinizde, İtalya, Belçika, Hollanda ve uzak doğunun birçok ülkesinde kargo şirketlerinin, süreci yönetemeyerek faaliyetlerini durdurma noktasına kadar geldiğini görebilirsiniz. Örneğin Çin’de çok uzun süre kargo şirketleri faaliyet yapamaz hale geldi ve tedarik zincirinde çok büyük problemler yaşandı. Dünyada yaşanan bu durum hem halkın ihtiyaçlarını karşılamasına büyük bir darbe vurdu, hem de ticari işletmelerin ayakta kalmasını zorlaştırdı. Özetle tüm sektörlerin çok dikkatli olması gerektiği bir dönemden geçiyoruz” dedi.

    KARGO TRAFİĞİNDE YOĞUNLUK YAŞANIYOR

    Türkiye’de de salgın sonrasında fiziki iş yerlerinin kapatılması ve insanların evlerine çekilmesi ile birlikte, kargo trafiğinin konut bölgelerinde yöneldiğini belirten Önyol, “Tespiti doğru yapmamız gerekiyor. Salgının başladığı ilk günlerde taşıdığımız kargo adetini toplu olarak hesapladığımızda ciddi bir artış olduğu söylenemiyordu. Ancak kargo trafiği, konut alanlarına yöneldiği için, bazı bölgelerde yoğunluk oluşuyordu. Durum böyle olunca, operasyon maliyetlerimiz de artmaya başladı. Takdir edersiniz ki ülke geneline homojen dağılmış kargo talebiyle; bir anda tek bir noktada yoğunlaşan kargo operasyonlarının maliyetleri aynı olmuyor.” diye konuştu.

    Nisan ayı itibariyle, işyerlerinin de kademeli olarak açılması ile birlikte; kargo sayılarında gözle görülür bir artış yaşanmaya başladığını ifade eden Önyol, “Aylar sonra açılan işletmeler bir ayda çıkaramadıkları kargoları bir anda çıkarmaya çalışıyor. Bu da farklı bir yoğunluğa sebep oluyor” dedi.

    AVRUPA’DA  KARGO SEKTÖRÜ NASIL ETKİLENDİ

    Salgın sonrası, Avrupa’da lojistik sektöründeki olumsuzluklardan dolayı birçok ülkenin ürün tedarikinde kriz yaşadığını belirten Önyol, “Avrupa’nın birçok ülkesi salgının çıktığı ilk zamanlarda çok ciddi problemler yaşandı. Biliyorsunuz biz 200’den fazla ülkeye de kargo taşıyoruz. Sürekli yurtdışında kargo ve lojistik operasyonlarının nabzını tutuyoruz. Avrupa’nın çoğu ülkesinde hala ürünlerin dağıtımı yapılamıyor. Almanya’da kargo şirketleri, salgının başladığı haftalarda ancak yüzde 50 performansla çalışabildi. Birimlerini yeni yeni çalışır hale getirdiklerini görüyoruz. Depoları kargolarla doldu. Ellerindeki kargoyu hala eritebilmiş durumda değiller. Dünyaca ünlü kargo firmaları artık yüksek hacimli kargoları almak istemiyor. Belçika’da bazı kargo firmaları yüksek hacimli kargoları kesinlikle kabul etmiyor. Fransa’da kargolar bırakın dağıtıma çıkarmayı, gönderiler uzun süre kamyonlardan depolara bile indirilemedi. Çok şükür ki devletimizin ve şirket olarak bizlerin aldığı önlemler sayesinde bu krizlerin hiçbirini biz yaşamadık. Çok farklı bir dönemin içinden geçiyoruz. Evet, çok daha iyi olmak için çalışıyoruz. Ancak Yurtiçi Kargo olarak, hem teknoloji, hem operasyon kabiliyeti, hem de ulaşım ağı olarak dünyadaki örneklere göre çok iyi durumda olduğumuzun da bilinmesi gerekiyor” diye konuştu.

    “KENDİ İŞİNİN PATRONU OLMAK İSTEYEN GENÇLERİMİZE CİDDİ BİR FIRSAT SUNACAĞIZ”

    Salgın sonrası dönemde e-ticaret hacminin büyümeye devam edeceğini belirterek yatırımların önünü açacaklarının sinyalini veren Önyol şunları söyledi;  “Yeni döneme göre hazırlıklarımızı yapıyoruz. Önümüzdeki süreçte salgın tamamen ortadan kalktığında da e-ticaretteki büyümenin devam edeceğini düşünüyoruz. Bu sebeple operasyon kabiliyetimizi artıracak farklı dağıtım kanalları ve yatırımlar üzerine yoğunlaşmış durumdayız. Ayrıca önümüzdeki dönemde kargo sektörünün çalışma dinamiklerini değiştirecek çalışmaları başlatıyoruz. Kurulduğu günden bu yana binlerce insana iş imkânı sağlayan Yurtiçi Kargo, önümüzdeki süreçte birden fazla proje ile yüzlerce insana kendi işinin patronu olma fırsatını sunacak. Yakın zamanda bu projelerimizi de duyuracağız. Biz sadece istihdam sağlamak istemiyoruz. Kendi işinin patronu olmak isteyen gençlerimize ciddi bir fırsat sunacağız. Önümüzdeki aylarda bu projelerimizi sizlerle paylaşacağız”

    “TÜRKİYE KARGO OPERASYONLARINDA TÜM DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK SEVİYEDEDİR”

    Türkiye’nin koronavirüs mücadelesinde diğer ülkelerden bariz bir şekilde daha başarılı olduğunu ifade eden Fatih Önyol “Devletimizin salgının yayılımına karşı aldığı tüm tavsiye kararlarına uyuyoruz. Salgının ilk ortaya çıktığı andan şu ana kadar, devletimiz tarafından açıklanan önlem maddeleri ve tavsiyeler, bizlere alacağımız kararlarda ışık tutuyor. Bugün yaşanan bu büyük krize rağmen kargo sektörünün işleyişine devam etmesinde bu yol gösterici kararların büyük etkisi oldu. Türkiye, aldığı önlemlerle, kargo operasyonlarında tüm dünyaya örnek olacak seviyededir” şeklinde konuştu.

    Yurtiçi Kargo Genel Müdürü Fatih Önyol, “Biz, insanlar evlerinde huzurla kalabilsinler diye tüm önlemlerimizle sahadayız ve sahada olmaya devam edeceğiz.” dedi ve ekledi: “Her zaman daha iyisi olmak için çalışacağız. Bazen bireysel hatalar sebebi ile gecikmekler yaşanabiliyor. Bu krizleri de hızlıca çözmeye çalışıyoruz ancak, halkımızdan bu konuda da anlayış bekliyoruz”

     

  • E-ticaret platformundan hazır giyim markalarına destek

    E-ticaret platformundan hazır giyim markalarına destek

    İSTANBUL, (DHA) – Perakende Dayanışma Hareketi başlatan e-ticaret platformu Hepsiburada, COVID-19 salgını nedeniyle tüketicilere ulaşmakta zorluk çeken hazır giyim markalarına finansal desteğin yanı sıra pazarlama, lojistik ve e-ihracat desteği vereceğini açıkladı.

    E-ticaret platformu Hepsiburada, Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) ile iş birliği yaparak Perakende Dayanışma Hareketi’ni başlattı. Platformda yer alan hazır giyim markalarına finansal desteğin yanı sıra pazarlama, lojistik ve e-ihracat desteği de vereceğini duyuran marka, tüm büyük, orta ve küçük işletmelerin işlerini e-ticaret vasıtasıyla daha da geliştirmelerini ve yeni işletmelerin de ekonomiye katılmalarını desteklemeyi hedefliyor.

    Dayanışma Hareketi kapsamında, Hepsiburada’da yer alan BMD üyesi markalara 3 ay süreyle ekstra ticari teşvikler sağlanacak. Markalar, ürünlerini müşterileriyle en hızlı şekilde buluşturabilmek için markanın lojistik iştiraki Hepsijet’in hizmetlerinden de faydalanabilecek. Finansal ve lojistik desteklerin yanı sıra markalar, yapılacak online ve offline pazarlama faaliyetlerinde kendilerine yer bulacak.

    E-İHRACAT HİZMETİ DE SUNULUYOR

    Markalara e-ihracat hizmeti de sunulacak. Avrupa, Türki Cumhuriyetler ve Ortadoğu bölgesi başta olmak üzere dünyanın pek çok noktasına markalı ihracat yapma imkânı sağlanacak. E-ihracat imkanı dahilinde, yurt dışı pazarlara ürün satışını kolaylaştırmak için ürün geliştirilmesi, ürünlerin e-ticaret platformunda doğru konumlandırılması, pazarlama faaliyetleri, lojistik ve gümrük hizmetleri, yerel dil desteği, yerel tahsilat ve ödeme çözümleri dahil birçok konuda altyapı desteği sunulacak.

    Tüketicilere uygun fiyatlı bayram alışverişi fırsatı da verildi. Yaklaşan Ramazan Bayramı’nda giyimden ayakkabıya, çantadan aksesuara ihtiyaçlarını karşılamak isteyenler, platformda yer alan yüzlerce markanın ürünlerinden avantajlı fiyatlarla alışveriş yapabilecek.

    “MARKALAR KAZANACAK, EKONOMİ CANLANACAK”

    Hepsiburada Ticari Grup Başkanı Mutlu Erturan dayanışma hareketiyle ilgili, “BMD ile yaptığımız iş birliği kapsamında, BMD üyesi değerli markaları Hepsiburada Pazaryerinde görmekten mutluluk duyuyoruz. Ülkemizin ve dünyanın içinden geçtiği bu zor günlerde milli dayanışma ve yardımlaşma ruhu ve birlik içinde hareket ettiğimiz için gururluyuz. Perakende Dayanışma Hareketi’yle markalar kazanacak, ekonomi canlanacak, müşteriler her türlü giyim ihtiyaçlarına uygun fiyatlarla evlerinin konforunda ulaşacak. Böylece Ramazan Bayramı ile yazlık alışverişlerini hijyenik ve hızlı bir şekilde tamamlamak isteyen müşterilerimize de güzel bir müjde vermiş olduk. Tüm paydaşlarımıza fayda sağlayacak bu önemli iş birliğimizin hayırlı olmasını dilerim” dedi.

    “HEDEFİMİZ PERAKENDEYLE EL ELE BÜYÜMEK”

    BMD Başkanı Sinan Öncel ise, “Hedefimiz daima, kazan-kazan modeli üzerine inşa ettiğimiz yapıcı iş modelimizle perakendeyle el ele büyümek. Bu sebeple Hepsiburada ile başlattığımız bu iş birliğini çok önemsiyoruz. Proje ortağımız Hepsiburada teknoloji, ticaret, pazarlama, lojistik ve ihracat gücüyle hazır giyim markalarının yanındayız. Bu zorlu süreci hep birlikte aşacağız” diye konuştu.

     

     

     

  • İbrahim Bodur: Hayata değer, zamana umut katan bir ömür

    İbrahim Bodur: Hayata değer, zamana umut katan bir ömür

    İstanbul, 18 Mayıs (DHA) – Kale Grubu’nun Kurucusu İbrahim Bodur, vefatının dördüncü yılında “Hayata değer, zamana umut katan bir ömür” temalı bir dizi programla anılıyor. 
    Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, “İbrahim Bodur’dan bize kalan en büyük miras onun sahip çıktığı değerler. Bizim yolumuza her daim ışık tutan, bugün de yaşadığımız zor günlerimize rehber olan değerleri çatısında kendisini anıyor olmaktan gurur duyuyoruz. Acımız hala taze, yüreğimiz hep buruk, özlemimiz ise her geçen gün daha büyük” dedi.
    Kale Grubu tarafından programın çerçevesi, İbrahim Bodur’un kişiliğiyle özdeşleşmiş ve dünden bugüne köprü kuran değerlerinden “öngörü, cesaret, mücadele, yenilikçilik ve güven” kavramları üzerinden oluşturuldu.
    Kale Grubu tarafından üç yıldır düzenlenen kendi alanında önde gelen isimlerin ağırlandığı “KaleTalks” sohbet serisi, anma programı kapsamında bu beş değer etrafında kurgulanarak gerçekleştirildi. 
    Yönetim Danışmanı Fazıl Oral’ın moderatörlüğünde 4-15 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen ve toplamda 10 konuşmacının ağırlandığı KaleTalks’ları 100 binden fazla kişi izledi. 18-23 Mayıs tarihlerindeki etkinlikleri kapsayan İbrahim Bodur Anma Haftası’nda ise, İbrahim Bodur’un anıldığı üç webinar (internet semineri) gerçekleştirilecek.
    Kale Grubu’ndan yapılan açıklamaya göre, 19 Mayıs’ta “Nesilden Nesile” temasıyla, Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı vesilesiyle İbrahim Bodur’un değerlerinden, cesaret kavramının nesilden nesile nasıl değiştiğinin tartışılacağı webinar saat 15.00’da, Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı ve Universum Ortadoğu Direktörü Evrim Kuran, Google EMEA Bölgesi Pazarlamadan
    Sorumlu Başkan Yardımcısı Yonca Dervişoğlu ve İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü 2017 yılı kazananlarından Köy Okulları Değişim Ağı Genel Koordinatörü Mine Ekinci’nin katılımıyla gerçekleşecek.
    Bunun yanında, 20 Mayıs’ta saat 19.00’da, Mimar ve Kubbealtı Vakfı Başkanı Sinan Uluant moderatörlüğünde gerçekleştirilecek “Geçmişten Geleceğe Köprü: Değerlerimiz” başlıklı webinarda, Emekli Büyükelçi ve Felsefeci Prof. Dr. Kenan Gürsoy ve İlahiyatçı Prof. Dr. Mustafa Fayda konuşmacı olarak yer alacak.
    21 Mayıs’ta ise “Bir Ömürden Fazlası” temasıyla saat 14.00’da, Kale Grubu-Fast Company işbirliğinde duyarlı ve sorumlu liderlik ve değerler üzerinden Türkiye’nin gelecek perspektifinin konuşulduğu bir webinar düzenlenecek. 
    Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay ve Fast Company Yayın Direktörü Rauf Ateş’in ev sahipliğinde, Fazıl Oral moderatörlüğünde yapılacak webinarda Psikolog Yazar Acar Baltaş, TOBB ETÜ Rektörü Prof. Dr. Güven Sak ve Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen konuşmacı olarak yer alacak. Tüm webinarlar Kale Grubu’nun Youtube hesabı ile Facebook ve Twitter sayfalarından canlı olarak yayınlanacak.
    İbrahim Bodur Anma Haftası, 23 Mayıs’ta gerçekleşecek dua yayını ile sona erecek.
    Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, yaşadığımız zorlu günlerde, İbrahim Bodur’un anısına yaraşır şekilde onu anlayarak anmaya çalıştıklarını ifade ederek; “Yerel kalkınma, sanayileşerek kalkınma öngörüsüyle Kale Grubu’nun tohumlarını atan İbrahim Bodur, her zaman içgörüsüne dönerek toplumsal fayda sağlamak için çalışan; bir dava uğruna tükenmeyen cesaretiyle hayat boyu mücadele eden; yenilikçi bakış açışıyla yeniliğe ilham olan; ailesine, çalışanlarına ve topluma güven veren bir ömür yaşadı. Biz de böylesine yegane bir mirasa sahip çıkmaktan, bu zor günlerimize rehber olan değerlerinin izinden gidiyor olmaktan gurur duyuyoruz. Ve biliyoruz ki ülke olarak bu değerleri, bu ilkeleri bütün topluma, bütün kurumlara ulaştırmamız, bütün kurallara işlememiz lazım. Ancak bu şekilde ulaşmak istediğimiz parlak geleceğe sahip olabiliriz” dedi.
    Türkiye’nin sanayileşmesine adanmış bir hayat yaşayan İbrahim Bodur, 1957 yılında Çanakkale’nin Çan ilçesinde Çanakkale Seramik’i kurarak, Türkiye’de özel sektör eliyle sanayinin Anadolu’ya yayılmasının öncülerinden biri oldu. Seramikle topraktan başladığı yolculuğu savunma ve havacılıkla gökyüzüne taşıyan Bodur, Çanakkale’den Erzurum’a, Mardin’den İzmir’e, Isparta’dan İstanbul’a uzanan onlarca fabrikaya, bugün her biri kendi alanında lider 19 şirkete ve 5 bini aşkın çalışana sahip olan Kale Grubu’nu kurdu. On binlerce öğrenci okutan ve binlerce işsize meslek edindiren Dr. (h.c.) İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı’nın, TÜSİAD’dan İSO’ya kadar bugün ülkenin en önemli STK’ları arasında yer alan çok sayıda kurumun kuruculuğu ve başkanlığı gibi birkaç ömre sığabilecek işlere imza attı. Çekoslovakya ve İtalya’dan devlet nişanı sahibi olan İbrahim Bodur, 1997 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Üstün Hizmet Madalyasına ve 2006 yılında TBMM Üstün Hizmet Ödülüne layık görüldü. Kale Grubu’ndaki Başkanlık görevini 2007 yılında kızı Zeynep Bodur Okyay’a devreden İbrahim Bodur, ömrünün son döneminde grubun onursal başkanı olarak çalışmalarını sürdürdü. (Fotoğraflı)

  • 18 milyarlık dev projede düğmeye basılıyor

    18 milyarlık dev projede düğmeye basılıyor

    Konuyla ilgili bir açıklama yapan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye’nin 70 yıllık rüyası olan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2008 yılında temeli atılan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nde elektrik üretiminin başlayacağını müjdeledi. Dicle Nehri üzerine inşa edilen ve kurulu güç bakımından Atatürk, Karakaya ve Keban barajlarından sonra Türkiye’nin dördüncü büyük barajı konumunda bulunan Ilısu Barajı’nın ön yüzü beton kaplı kaya dolgu baraj tipinde, dolgu hacmi ve gövde uzunluğu bakımından ise dünyada birinci sırada yer aldığını ifade eden Pakdemirli, tesisin temelden 135 metre yüksekliğe, 24 milyon metreküp dolgu hacmine ve bin 820 metre kret uzunluğuna sahip olduğunu dile getirdi.

    Yıl sonunda tam kapasiteyle hizmete girmiş olacak

    Pakdemirli, inşa edilen Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin her biri 200 MW gücünde 6 tribünden oluştuğunu belirterek, şunları kaydetti:

    “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da video konferans yöntemiyle açılışına katılacağı ilk tribünü 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda hizmete alacağız. İlk tribünün hizmete girmesiyle yıllık 687 milyon kWh elektrik enerjisi üretilecek ve ekonomiye ilave 355 milyon lira katkı sağlanacak. Bu üretim rakamı 1 milyon nüfuslu bir şehrin yıllık enerji ihtiyacının karşılanması anlamına geliyor. Daha sonra ise her ay bir tribünün daha hizmete alınmasıyla yıl sonuna kadar barajın tam kapasiteyle üretime geçmesini hedefliyoruz. Toplam kurulu gücü 1200 MW olan santral tam kapasite ile devreye girdiğinde yılda ortalama 4 bin 120 GWh enerji üretimi gerçekleştirilecek. Böylece sadece enerji üretiminden ekonomiye yıllık 412 milyon dolar katkı sağlanacak. Bu üretim rakamıyla 6 milyon nüfuslu bir şehrin yıllık enerji ihtiyacı karşılanabilecek.”
    Baraj inşaatı kapsamında araçların zorlukla geçtiği Midyat- Dargeçit yolunun yeniden yapıldığını belirten Pakdemirli, bu çerçevede 52 kilometre ulaşım yolu ile Dicle Nehri üzerine 250 metre uzunluğunda köprü inşa edildiğini, ayrıca Batman-Siirt-Şırnak ve Diyarbakır’a ait köylerde de 237 kilometre asfalt kaplı köy yolunu yapmaya başladıklarını söyledi.

    Bakan Pakdemirli, Ilısu projesinin baraj, yeniden yerleşim, tarihi ve kültürel varlıkların korunması ve diğer inşaatlar ile beraber yaklaşık 18 milyar liraya mal olduğunu sözlerine ekledi.

  • 2. el araçta 8 milyon adet rekor bekleniyor

    2. el araçta 8 milyon adet rekor bekleniyor

    Koronavirüs salgını (COVID-19) nedeniyle toplu taşıma kullanmak istemeyen çok sayıda kişi, özel araç alma telaşına düştü. Normalleşmede ilk adımların atılması ve iş hayatına yavaş yavaş yeniden dönülmeye başlanması bu eğilimi hızlandırdı. Ancak, sıfır araç pazarında yaşanan stok sorunu ve yüksek fiyatlar tüketiciyi ikinci ele yöneltiyor. Sektör temsilcileri, talepteki bu artışın yıl sonunda yeni bir rekor getirebileceğini umut ediyor.

    Ipsos’un yaptığı araştırmaya göre; ulaşımda özel araç kullanımını tercih edenlerin oranı COVID- 19’dan önce yüzde 34 iken, bu oran salgın sonrasında yüzde 66’ya çıktı. COVID-19 öncesinde otobüs ve metro gibi toplu taşıma tercih edenlerin oranı ise COVID-19 sonrasında yüzde 56’dan yüzde 24’e düştü. Sektör temsilcileri, pandemi sebebiyle insanların toplu taşıma araçlarını kullanmaktan çekinmeye başladığı ve şimdiye kadar hiç araç sahibi olmayanların bile artık araç sahibi olmayı düşündüğünü belirtiliyor. Son iki yıldır daralan ve yılın ilk iki ayında büyüme sinyalleri veren sıfır otomobil pazarının COVID-19 salgınıyla birlikte yeniden daralma eğilimi gösterdiğini, buna karşın ikinci el pazarına eğilimin devam ettiğini belirten Garenta ve ikinciyeni.com Genel Müdürü Emre Ayyıldız, “Sıfır otomobil pazarında bir stok sorunu vardı. Şimdi bir de buna salgın nedeniyle üretimin durması, tedarik sürecinin zorlanması ve döviz kurunun yükselmesi eklendi. Yılın ilk üç ayında 2 milyon 143 bin adet ikinci el otomobil ve hafif ticari araç satışı gerçekleşti. İkinci el otomobil ve hafif ticari araç pazarının yılı iyi senaryoda 8 milyon adet satışla kapatmasını bekliyoruz” diye konuştu. 2019 yılında Türkiye’de satılan ikinci el araç sayısı 7 milyon 614 bin 301 ile en yüksek rakama ulaşmıştı. Ayyıldız, salgından kaynaklanan krizin büyümesi durumunda yani kötü senaryoda ise ikinci el pazarının 5.5 milyon adede gerilemesini öngördüklerini dile getirdi. Analiz şirketi Cardata’nın Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, markaların mayıs ayı itibariyle yeniden üretime döndüğünü ancak bu dönüş az kapasite ve az üretimle gerçekleştiğini dile getirerek, “Yani önümüzdeki mayıs, haziran ve temmuz döneminde de ikinci ele olan talep devam edecek” dedi.

    Fiyatlarda %7’den fazla artış bekleniyor

    Diğer yandan, ikinci eldeki talep artışı fiyatları da yukarı çekiyor. Emre Ayyıldız, nisan ayının ikinci yarısından bu haftaya kadar fiyatlarda yüzde 10 artış olduğuna dikkat çekerek, “Kur son dönemde hızlı yükseldi, bunun etkisi ile kurda da büyük değişiklikler olmazsa, birkaç ay içerisinde ikinci el araç fiyatlarında ortalama yüzde 7’lik bir fiyat artışı daha bekliyoruz” dedi.

    İkinci el araç pazarı oyuncularından Otomerkezi.net’in CEO’su Ali Karakaş, pandemi sebebiyle insanların toplu taşıma araçlarını kullanmaktan çekinmeye başladığı ve şimdiye kadar hiç araç sahibi olmayanların bile artık araç sahibi olmayı düşündüğünü belirterek, “Haziran sonu itibariyle fiyatlar yüzde 7-8 oranında artış bekliyoruz” diye konuştu.

    Markete gitmek için ya da yalnız kalmak için araç kiralayan var

    Garenta ve ikinciyeni.com Genel Müdürü Emre Ayyıldız, toplu taşımaya alternatif olarak, araç satın almayanların, Moov by Garenta gibi kısa süreli araç kiralama uygulamalarına yöneldiğine dikkat çekti. Ayyıldız, şöyle konuştu. “Sektöründe yüzde 85 pazar payı bulunan Moov by Garenta’ya COVID-19 döneminde yüzde 18 talep artışı oldu. Mayıs başı itibarı ile kiralama sayılarına baktığımızda, sokağa çıkma yasağı olan günler dikkate alınmadığında kiralama oranının arttığını söyleyebiliriz. Hatta 11 Mayıs pazartesi günü bu zamana kadar gerçekleştirdiğimiz en yüksek hafta içi günü kiralama hacmine ulaştık. Sadece markete gitmek için araç kiralayan var. Salgın sonrasındaki yeni normal dönemle birlikte paylaşımlı araçlara olan bu ilginin daha da artacağını düşünüyorum. Bu dönemde 0 km kiralamalar dikkatimizi çekti. Bu durumun bir benzerinin Japonya’da yaşandığını söyleyen Ayyıldız, özel bir şey konuşmak, uyumak veya yemek yemek gibi ihtiyaçları gidermek amacıyla araçların kullanıldığını görüyoruz. Her dakika başına 3 araç kiralanıyor. Moov by Garenta üye sayısında da artış devam ediyor. Hizmetin üye sayısı 400 bin aşarken, uygulamaya son 2 buçuk ayda 30 bin kişi eklendi.”

    Yapılan müşteri anketine göre; tüketicinin yüzde 69 işe gitmek için uygulamayı kullanırken, ikinci sırada kişisel ihtiyaçlar geliyor. (Aysel Yücel)

  • Benzin ve motorine yeni zam

    Benzin ve motorine yeni zam

    18 Mayıs Pazartesi gecesini 19 Mayıs’a bağlayan geceden itibaren geçerli olmak üzere benzinde 13, motorinde 8 kuruş zam bekleniyor.

    Bugünden itibaren geçerli olmak üzere motorine 11 kuruş, benzine 9 kuruş zam yapılmıştı.

    Bursa’da litresi 5 lira 60 kuruştan satılan benzin, yeni zamla birlikte 5 lira 73 kuruşa, litresi 5 lira 37 kuruştan satılan motorinin fiyatıysa 5 lira 45 kuruşa yükselecek.

  • CHP’den ekonomi için 16 öneri

    CHP’den ekonomi için 16 öneri

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde yapılan Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı’nın ardından kameraların karşısına geçti. Kılıçdaroğlu, koronavirüs salgının da etkisiyle iyice kötüye giden ekonomik buhrandan çıkışla ilgili önerilerini paylaştı.

    “Türkiye, ciddi bir ekonomik krizle değil ciddi bir ekonomik buhranla karşı karşıyadır. Özellikle 2018’den bu yana hükümetin ön gördüğü döviz kuru, enflasyon, büyüme, işsizlik gibi hiçbir hedef tutmamıştır. “Önümüzdeki süreçte mevcut ekonomik buhranın aşılması için iktidarın yapısal reformlar konusunda adım atması gereken alanları ve konuları kamuoyunun takdirine sunuyoruz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, 16 maddeden oluşan ekonomik paket önerilerini sıraladı:

    • Hükümet kamuda israfa son vereceğini taahhüt etmelidir. Tüm döviz taahhütlü sözleşmelerin Türk lirasına dönüştürüleceğini, makam aracı saltanatına son verileceğine söz vermelidir.
    • Yeni bir orta vadeli programı TBMM’ye getireceklerini kamuoyuna açıklamalıdırlar. Yeni bir bütçe ve gerçekçi bir plan gündeme gelmelidir. Bu ekonomide normalleşmenin ilk adımı olacaktır.
    • Yeni bir merkez yerel dengesi kurulmalıdır. Yerel yönetimlerin gelirleri artırılmalı. Merkezi yönetimin denetimi belediyelerin çalışmalarını engelleme amaçlı olmamalıdır. Seçimle gelen belediye başkanlarının ancak seçimle gidecekleri güven altına alınmalıdır.
    • Devlet yönetiminde liyakat sistemi hakim kılınmalıdır. Hükümet kamusal alandaki tüm atama ve işlemlerde liyakati esas alacağını taahhüt etmelidir.
    • Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulmalıdır.
    • Özel kurulların güvencesi sağlanmalıdır. Merkez Bankası başta olmak üzere BDDK, Sermaye Piyasası Kurulu gibi kurumların bağımsızlığını yeniden sağlayacağını ve siyasi müdahalede bulunmayacağını açıklamalıdır.
    • Kamu ihale yasası şeffaflığı sağlayacak şekilde yeniden düzenlemelidir. Hükümet kamuda israf ve kayırmacılığı engellemek amacıyla kamu ihale yasasının ivedilikle değiştirileceğinin garantisini millete vermelidir.
    • TBMM’de kesin hesap komisyonu kurulmalıdır. Hükümet kesin hesap komisyonunun kurulacağını bunun yönetiminin de muhalefet partilerine verileceğini açıklamalıdır.
    • Ulusal Vergi Konseyi kurulmalıdır. Konsey her yıl düzenlenen raporların Resmi Gazete’de yayımlanacağını taahhüt etmelidir.
    • Ekonomik ve Sosyal Konseyi çalıştırılmalıdır.
    • Yargı bağımsızlığı kesin olarak sağlanmalıdır. Kuvvetler ayrılığını sağlayacak adımların atılacağını taahhüt etmelidir. Bu bağlamda iktidarın yargı üzerindeki tahakkümüne son verilmelidir.
    • Düşünceyi ifade ve basın özgürlüğü koşulsuz güvence altına alınmalıdır. Evrensel ölçülerde basın özgürlüğüne uyulacağı taahhüt edilmelidir.
    • Seçim barajı kaldırılmalıdır.
    • Siyasi ahlak yasası çıkarılmalıdır. Derhal siyasi ahlak yasası getirilmelidir. Güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulmalıdır.
    • IMF ile yeni düzen netleştirilmelidir. IMF ile ilişkiler kesilecekse ortaklıktan çekilmeli ve sermaye payının Türkiye’ye getirileceği açıklanmalıdır.
  • Ilısu Barajı’nda elektrik üretimi yarın başlıyor

    Ilısu Barajı’nda elektrik üretimi yarın başlıyor

    ANKARA, (DHA) – TARIM ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye’nin 70 yıllık rüyası olan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2008 yılında temeli atılan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nde elektrik üretiminin yarın başlayacağını açıkladı.
    Bakan Pakdemirli, yaptığı yazılı açıklamada, Dicle Nehri üzerine inşa edilen ve kurulu güç bakımından Atatürk, Karakaya ve Keban barajlarından sonra Türkiye’nin 4’üncü büyüğü konumunda bulunan Ilısu Barajı’nın dolgu hacmi ve gövde uzunluğu bakımından ise dünyada birinci sırada yer aldığını bildirdi. Tesisin, temelden 135 metre yüksekliğe, 24 milyon metreküp dolgu hacmine ve bin 820 metre kret uzunluğuna sahip olduğunu kaydeden Bakan Pakdemirli, inşa edilen Ilısu Barajı ve hidroelektrik santralinin, her biri 200 megawatt (MW) gücünde 6 tribünden oluştuğunu belirtti.
    ‘EKONOMİYE YILLIK 412 MİLYON DOLAR KATKI SAĞLANACAK’
    Bakan Pakdemirli, Türkiye’nin 70 yıllık rüyası olan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2008 yılında temeli atılan 18 milyarlık projede elektrik üretiminin yarın başlayacağını belirterek, şunları kaydetti:
    “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da video konferans yöntemiyle açılışına katılacağı ilk tribünü, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda hizmete alacağız. İlk tribünün hizmete girmesiyle yıllık 687 milyon kilowatt saat (kWh) elektrik enerjisi üretilecek ve ekonomiye ilave 355 milyon lira katkı sağlanacak. Bu üretim rakamı 1 milyon nüfuslu bir şehrin yıllık enerji ihtiyacının karşılanması anlamına geliyor. Daha sonra ise her ay bir tribünün daha hizmete alınmasıyla yıl sonuna kadar barajın tam kapasiteyle üretime geçmesini hedefliyoruz. Toplam kurulu gücü 1200 megavat (MW) olan santral tam kapasite ile devreye girdiğinde, yılda ortalama 4120 gigawatt saat (GWh) enerji üretimi gerçekleştirilecek. Böylece sadece enerji üretiminden ekonomiye yıllık 412 milyon dolar katkı sağlanacak. Bu üretim rakamıyla 6 milyon nüfuslu bir şehrin yıllık enerji ihtiyacı karşılanabilecek.” Bakan Pakdemirli, Ilısu projesinin baraj, yeniden yerleşim, tarihi ve kültürel varlıkların korunması ve diğer inşaatlar ile beraber yaklaşık 18 milyar liraya mal olduğunu belirtti.
    ÇOK SAYIDA KÖY YOLU DA YAPILIYOR
    Baraj inşaatı kapsamında, araçların zorlukla geçtiği Midyat-Dargeçit karayolunun yeniden yapıldığını belirten Bakan Pakdemirli, bu çerçevede 52 kilometre ulaşım yolu ile Dicle Nehri üzerine 250 metre uzunluğunda köprü inşa edildiğini, ayrıca Batman-Siirt-Şırnak ve Diyarbakır’a ait köylerde de 237 kilometre asfalt kaplı köy yolunu yapmaya başladıklarını söyledi.
    FOTOĞRAFLI

     

     

     

  • Güler Sabancı: Covid-19 sonrası yeni dünya gençlerin dünyası olacak (2)

    Güler Sabancı: Covid-19 sonrası yeni dünya gençlerin dünyası olacak (2)

    (Fotoğraf eklendi)
    İstanbul, 18 Mayıs (DHA) – Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Covid-19’u hep birlikte yendikten sonra bizi bekleyen yeni dünya gençlerin dünyası olacak” dedi.
    Güler Sabancı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı için bir mesaj yayınladı. Gençlerin, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı ve Milli Mücadele’nin başlangıcı kabul edilen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayan Güler Sabancı, mesajında gençlere duyduğu güven ve inancı da vurguladı. 
    “Sevgili gençler, hepimiz gibi, koronavirüs sizin de tüm hayatınızı etkilemiş durumda” diyen Güler Sabancı, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Kaygılarınızın, endişelerinizin, yüksek olduğu bir dönemi yaşıyorsunuz. Bu sıkıntıların içinde yolunuzu bulmaya çalışıyorsunuz. Sizlere armağan edilen bayramın coşkusunu bile, bu yıl daha eksik yaşamak zorunda kaldınız.19 Mayıs, büyük bir mücadelenin başlangıcı, yeniden doğuşun simgesi. Aynı zamanda geleceğimizi emanet ettiğimiz, siz gençlere adanmış en önemli tarih. Mustafa Kemal Atatürk, 101 yıl önce kurtuluş mücadelesini büyük bir azim ve kararlılıkla başlatan, genç bir subaydı. O gün de ülkemiz büyük zorluklar içindeydi. Bugün de Covid-19 salgınının etkileriyle tüm dünyayla birlikte yine tarihi bir mücadele veriyoruz. Ancak şartlar ne kadar zorlu olursa olsun, en büyük güvencemizin yine siz gençler olduğunu biliyoruz! Bu sıkıntılı sürecin de 1919 ruhunu yüreğinde taşıyan gençlerin gücüyle ve Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, en hakiki mürşit olan ilimle üstesinden geleceğimize inanıyoruz.”
    “Covid-19’u hep birlikte yendikten sonra bizi bekleyen yeni dünya gençlerin dünyası olacak” diyen Güler Sabancı, mesajına şu sözlerle devam etti:
    “Dijitalleşmenin içine doğmuş ve onunla büyüyen sizler yeni dünyanın ruhuna, kurallarına, donanımına zaten hakimsiniz. Bilgiye erişimin bu kadar yüksek ve teknolojinin bu kadar geliştiği günümüzde sahip olduğunuz donanımla, bilimin ışığında emin adımlarla ilerleyeceğinizden eminim. Geleceği, bu yeni dünyayı en başarılı siz yöneteceksiniz. Sizlere güveniyoruz. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı en içten dileklerimle kutluyor; bu vesile ile Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarını minnet ve saygıyla anıyorum.” (Fotoğraflı)

  • TÜİK – Yapı ruhsatlarında sayı arttı, yüzölçümü azaldı

    TÜİK – Yapı ruhsatlarında sayı arttı, yüzölçümü azaldı

    İstanbul, 18 Mayıs (DHA) – Belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarının 2020 yılının ilk üç ayında bir önceki yıla göre, bina sayısı yüzde 1.1 ve daire sayısı yüzde 4.0 artarken, yüzölçümü yüzde 11.4 ve değeri yüzde 4.0 azaldı.
    Yapı ruhsatı verilen yapıların 2020 yılının ilk üç ayında toplam yüzölçümü 17.4 milyon metrekare iken; bunun 8.8 milyon metrekaresi konut, 5.4 milyon metrekaresi konut dışı ve 3.2 milyon metrekare’si ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.
    Kullanma amacına göre en yüksek pay yüzde 66.3 ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binaların oldu. 
    Yapı ruhsatı verilen yapıların 2020 yılının ilk üç ayında kullanma amacına göre 11.6 milyon metrekare ile en yüksek paya iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 1.2 milyon metrekare ile sanayi binaları ve depolar izledi.
    Yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların yüzölçümü yüzde 41.1 azaldı. Belediyeler tarafından verilen yapı kullanma izin belgelerinin 2020 yılının ilk üç ayında bir önceki yıla göre, bina sayısı yüzde 42.6, yüzölçümü yüzde 41.1, değeri yüzde 36.6, daire sayısı yüzde 39.3 azaldı.
    Toplam yüzölçümün yüzde 56.6’sı konut alanı olarak gerçekleşti. Yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların 2020 yılının ilk üç ayında toplam yüzölçümü 31 milyon metrekare iken; bunun 17.6 milyon metrekaresi konut, 6.8 milyon metrekaresi konut dışı ve 6.7 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.
    Kullanma amacına göre en yüksek pay yüzde 77.3 ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binaların oldu.
    Yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların 2020 yılının ilk üç ayında kullanma amacına göre 24 milyon metrekare ile en yüksek paya iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 1.8 milyon metrekare ile kamu eğlence, eğitim, hastane veya bakım kuruluşları binaları izledi. (Grafik – Tablo)