Kategori: Ekonomi

  • Dünyanın ilk hibrit acuru rafa çıkmak için gün sayıyor

    Dünyanın ilk hibrit acuru rafa çıkmak için gün sayıyor

    Alparslan ÇINAR/ANTALYA, (DHA)- ANTALYA’da bir firma, dünyanın ilk hibrit acurunu üretmeyi başardı. Testleri yapılan hibrit acur, yerel ürüne göre 5 kat verimli, hastalıklara dayanıklı, raf ömrünün uzun ve 12 ay üretilebilir olmasıyla öne çıkıyor.
    Serik ilçesinde 50 bin metrekarelik alana Ar-Ge istasyonu kuran Nadide Tohum firması, Anadolu’da yetişen 250 sebze çeşidinden 50’sinin ıslahı için çalışma yürütüyor. 2012 yılında ‘kuzey’ ve ‘pembe’ köy domatesini ıslah ederek piyasaya sunan firma, yeni türlerin ıslahı için Ar-Ge çalışmalarını Akdeniz Üniversitesi Teknokent’teki ofisinde yürütüyor. Gen bankalarından domateste 14 bin, biberde ise 36 binden fazla farklı genetik materyal bulunduran firma, yeni bir çalışmaya imza attı.
    Tarlada üretilen acurla ilgili çalışma başlatan firma, 5 yıllık çalışmanın ardından dünyanın ilk hibrit acurunu üretmeyi başardı. Yerli ürüne göre raf ömrü uzun ve hastalıklara karşı daha dayanıklı olan hibrit acurun, üreticisini üretim kapasitesiyle de memnun edeceği kaydedildi. Yerli acura göre 5 katı verimli olduğu belirtilen acurun önümüzdeki yıllarda tohumlarının üreticiyle buluşması planlanıyor. Ayrıca bir bitkiden 2 adet yerli acur alınırken, hibrit acurdan bitkide 10 adet alınabiliyor. Yılın yalnızca 2 ayı tarlada acur üretilirken, hibrit acur sayesinde üreticinin artık serada da üretim yapabileceği ve böylece yılın her mevsiminde tüketicinin acura ulaşabileceği kaydedildi.
    Nadide Tohum Genel Müdürü Hüsnü Ekiz, yerli acurun düşük verimli olduğunu ve külleme denilen hastalığa dayanıklı olmadığını belirterek, şöyle konuştu:
    “Hibrit acur külleme hastalığına daha dayanıklı ve verimi yüksek bir ürün. Hem lezzeti farklı, hem de ürünün raf ömrü uzun. En az 5 katı verimi yüksek. Yerel acur serada üretilmiyordu, ancak hibrit 12 ay boyunca hem serada hem tarlada üretilebilecek. Böylece yılın her ayında acura ulaşım mümkün olabilecek.”
    Tescil işlemlerinin devam ettiği öğrenilen hibrit acuru, 2021 yılında tezgahta görebilmenin mümkün olduğu kaydedildi.

    FOTOĞRAFLI

  • Nisan ayında ekonomi gündeminde öne çıkanlar

    Nisan ayında ekonomi gündeminde öne çıkanlar

    İSTANBUL, (DHA)-Medya Takip Merkezi (MTM), Nisan ayında öne çıkan ekonomi başlıklarını belirledi. Rapora göre, dünya genelinde yaşanan salgının etkisi ile dolar kuru ve altında gerçekleşen yükseliş, ekonomi gündeminde yer aldı. FED’in gerçekleştirdiği toplantı sonrası gittiği faiz indirimi de, en çok konuşulan ekonomik konuların başında geldi.

    Medya Takip Merkezi, Nisan ayında ekonomi gündemini oluşturan başlıkları açıkladı. Rapora göre, ay boyunca koronavirüs salgınının etkisiyle yukarı doğru ivme gösteren dolar kuru en çok konuşulurken, güvenli liman arayanların en büyük yatırım araçlarından biri olan altındaki yükselişler de medya gündeminde yerini aldı.

    142 BİN HABERE KONU OLDU

    Dünya ekonomisini etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle piyasalarda belirsizlik devam etti. Nisan ayına 6,70 seviyesinde başlayan dolar kuru, ay boyunca yukarı yönlü bir ivme kaydetti.Dolar kuru ay boyunca 142 bin 159 habere konu oldu. Koronavirüs salgınının ekonomik etkilerini azaltmak için dünya genelinde atılan adımlara karşın vaka ve ölüm sayısının artmaya devam etmesi ve konuya ilişkin belirsizlikler, altın fiyatlarının da yukarı yönlü ivme kazanmasına sebep oldu.

    Gram altın, koronavirüs gelişmeleri sonrası ülkelerin atmış oldukları ekonomik adımlar ve Suudi Arabistan, Rusya, ABD ve OPEC petrol kararlarına göre ay boyunca ufak düşüşler yaşasa da yukarı yönlü bir ivme seyretti. Yatırımcıların, güvenli liman olarak tercih ettiği altın, Nisan ayında altın 46 bin 69 haberde konuşuldu.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da salgın sürecinde ikinci toplantısını Nisan ayında gerçekleştirdi. İlk PPK toplantısında politika faizi 100 baz puan indirilerek yüzde 9,75 düzeyine çekilmişti.Nisan ayında yapılan toplantının ardından ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB), haftalık repo faizinde 100 baz puan indirime gitti. TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından yapılan açıklamaya göre, haftalık repo faizi yüzde 9,75’ten yüzde 8,75’e çekildi. Merkez Bankası ay boyunca 40 bin 782 habere yansırken, faiz ise 53 bin 548 haberde konuşuldu.

  • Sahte faturayla mücadelede Bakanlıktan yeni hamle

    Sahte faturayla mücadelede Bakanlıktan yeni hamle

    Hazine ve Maliye Bakanlığı, sahte fatura düzenleyen ve kullananlarla mücadelede bu kişi ve şirketlerin mükellef kayıtlarını re’sen silecek, yeniden mükellef olanlara ise sadece elektronik fatura düzenleme izni verilecek.

    Bakanlık, sahte belge düzenleme ve kullanmayla etkin mücadele edilmesi, vergiye uyum seviyesinin yükseltilmesi ve kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin etkinliğinin artırılması amacıyla harekete geçti.

    Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı olarak terkinine ilişkin düzenleme yapılmıştı.

    Gelir İdaresi Başkanlığı da uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemek üzere bir tebliğ taslağı hazırladı. Buna göre, Hazine ve Maliye Bakanlığınca, mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak, mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik analiz ve değerlendirme çalışmaları yapılacak. Bunun sonucunda sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükellefler mercek altına alınacak.

    Bakanlığa bağlı ilgili birimlerin re’sen ya da ihbar, şikayet, diğer kurum ve kuruluşlar veya vergi daireleri tarafından yapılan bildirimler üzerine yapacağı çalışmalarla belirlenenlere ilişkin bilgiler, mükellefiyet terkin işlemlerine başlanılması amacıyla Başkanlık aracılığıyla ilgili vergi dairesi başkanlığına aktarılacak.

    Komşuya ve muhtara da sorulacak

    Ardından da söz konusu mükellefler vergi incelemesine sevk edilecek ve bunlar nezdinde bilinen iş yeri adresinde yoklama yapılacak. Yoklamada ilgili kişinin ya da temsilcisinin bulunamaması halinde, ikinci yoklama gerçekleştirilecek. Bu yoklamada sırasında iş yerinin faal olup olmadığına, makine, teçhizat ve demirbaş bulunup bulunmadığına, çalışan sayısı gibi unsurlara da bakılacak. İhtiyaç duyulması halinde, mükellefin iş yeri çevresindeki esnaf, komşu, muhtar gibi kişilerin ifadelerine başvurulacak.

    Bakanlık ilgili birimleri tarafından yapılan analiz sonuçları ile yoklama neticesinde tespit edilen hususlar, mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi nezdinde oluşturulan bir komisyon tarafından değerlendirilecek. Komisyon, beyannameler, tahakkuk, tahsilat ve vergi borcu, alım-satım ilişkisi içinde olunan mükellefler, kira sözleşmesi gibi tüm belge ve bilgileri dikkate alınarak mükellefin, bir faaliyetinin bulunup bulunmadığını değerlendirecek.

    Komisyon tarafından mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ve mükellefiyetin terkin edilmesi gerektiğine kanaat getirilmesi halinde, vergi dairesi başkanının onayını takiben, onay tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilecek ve bu durum mükellefe tebliğ edilecek.

    Vergi dairesi başkanının ya da defterdarın onay vermemesi durumunda, herhangi bir işlem yapılmayacak.

    Vergi borcundan mahsup edilebilecek

    Mükellefiyet, bir ay içinde, sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan toplam tutarın yüzde 10’u tutarında teminat verilmesi ve tüm vergi borçlarının ödenmesi şartıyla yeniden tesis edilecek.

    Kendisinden teminat alınmış olan mükelleflerin, teminatın alındığı tarihten sonra tahakkuk eden ve süresinde ödenmeyen vergi borçlarının tutarının, alınan teminat tutarının yüzde 10’unu aşması halinde, teminat paraya çevirilerek mükelleflerin vergi borçlarına mahsup edilecek.

    Elektronik belge düzenleme zorunluluğu

    Teminat alınarak mükellefiyeti yeniden oluşturulanların düzenlemek zorunda oldukları fatura veya fatura yerine geçen belgelerden Bakanlıkça belirlenenlerinin, elektronik belge olarak düzenlenmesi zorunlu olacak. Buna göre, söz konusu belgeler, mükellefiyetin yeniden oluşturulduğu tarihi izleyen 15’inci günden itibaren elektronik belge olarak düzenlenmeye başlanacak. Kağıt olarak düzenlenen belgeler ise vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılacak.

  • Emlak vergisini kimler ödeyecek?

    Emlak vergisini kimler ödeyecek?

    Geçen yıla göre yüzde 11.29 oranında artırılan emlak vergisi mayıs ve kasım aylarında iki taksitte ödenecek. İlk taksit ödemelerinin bu ayın sonuna kadar yapılması gerekiyor.

    Emlak Vergisi Kanunu uyarınca, bazı kişilerin brüt 200 metrekareyi geçmeyen tek meskenlerinde emlak vergisi oranı sıfır olarak uygulanıyor. Yani bu kişilerden emlak vergisi alınmıyor. Emlak vergisi alınmayan kişiler şöyle:

    – Kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup 18 yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere, hiçbir geliri olmadığını belgeleyenler,
    – Sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan başka geliri olmayanlar,
    – Gaziler,
    – Engelliler,
    – Şehitlerin dul ve yetimleri.

    Bu uygulamanın teknik adı “indirimli vergi oranı” olarak geçiyor. Halk arasındaki adıyla emlak vergisi muafiyetinden ilk defa yararlanacak olanların “Tek Meskeni Olan Emeklilere, Dul ve Yetimlere Ait Form”u doldurarak bağlı bulundukları belediyelere vermeleri gerekiyor. 200 metrekareyi geçmeyen tek meskende hissesi bulunanlar da meskenin vergi değerinin hissesine isabet eden oranı için vergi muafiyetinden yararlanabiliyorlar.

    BİRDEN FAZLA MESKENDE HİSSESİ OLANLAR

    Birden fazla meskeni olan veya birden fazla meskende hisseye sahip olan emeklilere vergi indirimi uygulanmıyor.

    YAZLIKLAR MUAFİYET KAPSAMINDA DEĞİL

    Kanun, sürekli ikamet edilen meskenler için emlak vergisi muafiyeti tanıyor. Dolayısıyla yılın belli dönemlerinde dinlenme amacıyla kullanılan yazlık konutlar için vergi muafiyeti söz konusu değil.

    ÇALIŞAN EMEKLİLER MUAFİYETTEN YARARLANABİLİR Mİ?

    Sosyal güvenlik kurumlarından emekli, dul, yetim, ölüm ve maluliyet aylığı alanlar, bu aylıkları dışında başka gelirleri bulunması halinde vergi muafiyetinden yararlanamazlar. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edenlere vergi muafiyeti uygulanmaz.

    MESKENDE BİZZAT OTURMA ŞARTI VAR MI?

    Vergi muafiyetinden yararlanmak için meskende bizzat oturma şartı aranmıyor. Sahip olduğu tek meskeni kiraya verip, kirada oturanlar da vergi muafiyetinden yararlanıyor.

    YENİ EMEKLİ OLAN NE ZAMAN YARARLANMAYA BAŞLAR?

    Emlak vergisi mayıs ve kasım aylarında iki taksit halinde ödenmekle birlikte, ocak ayında emekli aylığı bağlatanlar da dahil olmak üzere yıl içinde emekli olanlar, emekli oldukları tarihi izleyen yıldan itibaren sıfır emlak vergisi hakkından yararlanabilirler. 1 Ocak – 31 Aralık 2020 tarihleri arasında emekli olanlar, tek meskenleri için bu yıl emlak vergisi ödeyecekler. Gelecek yıl belediyeye bildirimde bulunup vergi muafiyetinden yararlanmaya 2021 vergi döneminden itibaren başlayacaklar.

    GERİYE DÖNÜK EMLAK VERGİSİ MUAFİYETİ UYGULANABİLİR Mİ?

    Emeklilere tanınan emlak vergisi muafiyetinden yararlanabilmek için “Tek Meskeni Olan Emeklilere, Dul ve Yetimlere Ait Form” ile ilgili belediyeye başvurmak gerekiyor. Ancak, şartları taşıdığı halde söz konusu formu veya emlak vergisi bildirimini süresinde vermemiş olmak, emlak vergisi muafiyetinden yararlanmaya entel teşkil etmez. Bu mükellefler söz konusu bildirimi gecikmeli yapmaları durumunda, geriye dönük beş yıl için muafiyetten yararlanabilirler. Örneğin, 2013 yılında emekli olan bir kişi muafiyetten yararlanmak için ilk defa bu yıl başvuruda bulunmuş ise 2016 yılından bu yana olan dönem için de vergi muafiyetinden yararlanabilirler.

    65 YAŞ AYLIĞI ALANLAR EMLAK VERGİSİ MUAFİYETİNDEN YARARLANABİLİR Mİ?

    65 yaşını doldurmuş muhtaç, güçsüz ve kimsesizlere bağlanan aylık alanlar, ücret geliri, ticari, sınai ve mesleki faaliyet geliri, tarımsal faaliyet geliri, menkul ve gayrimenkul geliri, faiz ve temettü geliri veya benzeri türde bir gelirleri yoksa muafiyetten yararlanabilirler. Bu kişilerin, “Hiçbir Geliri Olmayanların Tek Meskenlerine Ait Taahhüt Belgesi” doldurarak, bağlı bulundukları belediyeye vermesi gerekiyor.

    ARSA PAYLI KONUTTA VERGİ MUAFİYETİ

    İskan belgesi alınamadığı için arsa paylı olarak görülen yeni inşa edilen mesken sahibi emekliler de gerekli şartları sağladıkları tarihi izleyen yıldan itibaren vergi muafiyetinden yararlanabilirler.

    EMEKLİ KARI KOCANIN EMLAK VERGİSİ MUAFİYETİ

    Her ikisi de emekli olan eşlerden birinin üzerinde kışlık, diğerinin üzerinde yazlık mesken var ise sadece mesken için vergi muafiyeti uygulanır. Üzerinde yazlık bulunan eş vergi muafiyetinden yararlanmaz.

    İKİ AYRI EMEKLİ AYLIĞI ALANLAR VERGİ MUAFİYETİNDEN YARARLANABİLİR Mİ?

    Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) emekli, dul, yetim şeklinde birden fazla maaşın alınması emlak vergisi muafiyeti uygulanmasını engellemez. Dolayısıyla emekli maaşının yanı sıra eşinden ya da babasından ölüm aylığı bağlanan kişiler de 200 metrekarenin altındaki tek meskenleri için emlak vergisi muafiyetinden yararlanırlar.

    EMEKLİNİN KENDİNE AİT EVİ KİRAYA VERİP EŞİNE AİT EVDE OTURMASI

    Sahip olduğu tek meskeni kiraya verip, kendisi kirada oturanlar vergi muafiyetinden yararlanabilir. Kira ödemeksizin bir başkasının yanında oturan emekliler kiraya verdikleri mesken için muafiyetten yararlanamazlar. Örneğin, ikisi de emekli olan çift, kocaya ait evde oturuyor, kadına ait ev de kirada ise sadece kocaya ait ev için emlak vergisi muafiyeti uygulanır. Kadına ait evin kiracı tarafından tahliye edilmesi halinde ise iki ev için de muafiyet uygulanır.

    EMEKLİ KARI KOCA AYRI EVLERİ İÇİN İNDİRİMDEN YARARLANABİLİR Mİ?

    Yukarıdaki örnekte vurguladığımız gibi, evlerden ikisi de kirada değilse karı koca ayrı ayrı sahip oldukları tek meskenleri için vergi muafiyetinden yararlanabilirler

    350 METREKARELİK EVİN YARISINA ORTAK OLAN EMEKLİYE MUAFİYET VAR MI?

    Emeklilerin vergi muafiyetinden yararlanabilmesi için tek başına ya da hisseli olarak sahip oldukları konutun brüt 200 metrekareden küçük olması gerekir. 350 metrekarelik evin yüzde 50 hissesine sahip olan emekli muafiyetten yararlanamaz.

  • Bakan Pekcan: Kurallara dayalı ticaret sistemi hayati önem taşıyor (2)

    Bakan Pekcan: Kurallara dayalı ticaret sistemi hayati önem taşıyor (2)

    ‘TÜRK EXİMBANK, 678 MİLYON DOLAR SENDİKASYON KREDİSİ TEMİN ETTİ’
    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, koronavirüs pandemisinin küresel ekonomiyi olumsuz etkilediği dönemde, Türk Eximbank’ın 678 milyon dolar tutarında sendikasyon kredisi temin ettiğini belirtti. 
    Ticaret Bakanı Pekcan, sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada, “Covid-19 pandemisinin küresel ekonomiyi olumsuz etkilediği bu dönemde, Türk Eximbank 678 milyon dolar tutarında sendikasyon kredisi temin etmiştir. Bu gelişme uluslararası piyasaların Türkiye ekonomisine ve bankalarına güvenini göstermektedir. İhracatçılarımızın finansman ihtiyacı için kullanılacak bu kaynağın hayırlı olmasını dilerim. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ihracatçılarımıza finansman desteği sağlamaya devam edeceğiz” dedi. 

    FOTOĞRAFLI

  • Bakan Pekcan: Kurallara dayalı ticaret sistemi hayati önem taşıyor

    Bakan Pekcan: Kurallara dayalı ticaret sistemi hayati önem taşıyor

    Kaan ULU/ANKARA, (DHA) – TİCARET Bakanı Ruhsar Pekcan, ‘G20 Ticaret ve Yatırım Bakanları’ olarak ‘Covid-19’ ile mücadelede kısa ve uzun dönemli eylemleri içeren eylem planının oluşturulmasının çok önemli olduğunu belirtti. Pekcan, “‘Covid-19’ ile mücadelede alınan önlemlerin etkisinin azaltılmasında serbest, adil, açık ticaret ve yatırım ortamı ile merkezinde Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) olduğu, kurallara dayalı ticaret sistemi hayati önem taşıyor” dedi.
    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre Bakan Pekcan, koronavirüs pandemisinin uluslararası ticaret ve yatırım üzerinde yarattığı etkilere karşı gerçekleştirilebilecek eylemlerin ele alındığı ‘G20 2’nci Olağanüstü Ticaret ve Yatırım Bakanları Toplantısı’na videokonferans yöntemiyle katıldı. Toplantının ana gündem konusunu, ‘Covid-19’la Mücadelede Dünya Ticaret ve Yatırımını Desteklemeye Yönelik G20 Eylemleri Belgesi’nin oluşturduğu belirtildi. Bakan Pekcan, toplantıda yaptığı konuşmada, uluslararası ticaretin ve yatırımın koronavirüs pandemisinden derinden etkilendiğini belirterek, bu çerçevede ‘G20 Ticaret ve Yatırım Bakanları’ olarak ‘Covid-19’ ile mücadelede kısa ve uzun dönemli eylemleri içeren bir eylem planının oluşturulmasının çok önemli olduğunu vurguladı.
    ‘HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR’
    Mevcut pandemi koşullarında, ticaret akışının sağlanması için çeşitli politikalar uygulandığını ve yenilikçi fikirlerin hayata geçtiğini anlatan Bakan Pekcan, bu kapsamda Türkiye’de bazı gümrük kapılarında ‘temassız ticaret’ uygulamasının hayata geçtiğini kaydetti. Pekcan, ‘temassız ticaret’ kapsamında bazı gümrük kapılarında konteyner ve dorse değişiminin insan müdahalesi olmadan gerçekleştirildiği tampon bölgeler kurulduğu belirterek, aynı zamanda demir yolu taşımacılığının ve Ro-Ro taşımacılığının da insan teması olmadan devam ettiğini belirtti. Pekcan, “Hepimiz bu süreçten bazı dersler çıkardık. Küresel tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasında hizmet ticaretinin özellikle de dijital ticaretin önemi bu dönemde daha iyi anlaşıldı. ‘Covid-19’ ile mücadelede alınan önlemlerin etkisinin azaltılmasında, serbest, adil, açık ticaret ve yatırım ortamı ile merkezinde Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) olduğu, kurallara dayalı ticaret sistemi hayati önem taşıyor” dedi.
    ‘COVID-19 İLE MÜCADELEDE EYLEM PLANI’ KABUL EDİLDİ
    Katılımcı bakanların da konuşma yaptığı toplantı sonucunda ‘Bakanlar Bildirisi’ yayımlanırken, ‘Covid-19’ ile mücadelede kısa ve uzun dönemli eylemleri içeren ‘eylem planı’nın kabul edildiği belirtildi. Söz konusu eylem planının, koronavirüs pandemisinin küresel ticaret ve yatırım üzerinde yarattığı olumsuz etkileri hafifletmeye yönelik kısa ve uzun dönemli eylemleri içerdiği kaydedildi.

    FOTOĞRAFLI

  • Güler Sabancı’dan market çalışanlarına teşekkür ziyareti

    Güler Sabancı’dan market çalışanlarına teşekkür ziyareti

    İSTANBUL, (DHA)-Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, CarrefourSA Genel Müdürü Kutay Kartallıoğlu ile beraber salgının ilk gününden itibaren büyük bir özveriyle gece gündüz çalışarak ürünleri hem reyonlarında hem de e-ticaret ile müşterileriyle buluşturduğuna dikkat çekilen CarrefourSA çalışanlarına teşekkür ziyaretinde bulundu.

    Güler Sabancı, müşteri girişi başlamadan önce marketin hazırlık sürecinde ziyaretini CarrefourSA Genel Müdürü Kutay Kartallıoğlu ile beraber gerçekleştirdi. Çalışanlar ile sosyal mesafe kurallarına dikkat ederek sohbet eden Sabancı, Türkiye’de ilk kez CarrefourSA’nın hayata geçirdiği belirtilen uygulamalardan dolayı çalışanları kutladı.

    “ÜLKEMİZ ADINA TEŞEKKÜR EDİYORUZ, SİZLERLE GURUR DUYUYORUZ”

    Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı “CarrefourSA marketlerinde hijyen kurallarının istisnasız uygulandığını ve gıda güvenliğine verilen önemi ifade eden Güler Sabancı yaptığı konuşmada “Ülkemiz adına sizlere teşekkür ediyor ve sizlerle gurur duyuyoruz bu dönemde hepiniz tarih yazdınız” dedi.

     CarrefourSA’nın sektörde öncü niteliğindeki çalışmalarına, gerçekleştirmiş olduğu hizmetlere değinen Güler Sabancı tarıma destek lazımsa diyerek yerli üreticiyi desteklemenin, yerel tohum kullanımını yaygınlaştırmanın yüzde 100 yerli ve milli tarım ürünlerini reyonlarda müşteriler ile buluşturmanın önemine değindi.  

    Sabancı, “Dijitalleşen dünyaya ayak uyduran, perakendenin öncüsü CarrefourSA markamız ile e-ticaret operasyonumuzu güçlendiriyor, kapasitemizi her geçen gün müşteri talepleri doğrultusunda artırıyoruz. CRM altyapımızın gücü sayesinde müşterilerimizin ihtiyaçlarını analiz ediyor onlara uygun ürün ve hizmetler sunuyoruz” diye konuştu. İçinde bulunulan bu zorlu dönemi hep birlikte yeneceklerini söyleyerek güzel günlerde birlikte olmayı umut ettiklerini dile getiren Güler Sabancı konuşmasını tüm çalışanların 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ile Ramazan Bayramını kutlayarak sonlandırdı.

    SOSYAL MESAFE VE KASALARDA PARAVAN UYGULAMALARI DEVAM EDECEK

    CarrefourSA, Türkiye’de pandemi sürecinin yaşanmaya başladığı 11 Mart tarihi itibarıyla çalışanların, müşterilerin ve tedarikçilerinin sağlığını korumak adına kamu görevi bilinciyle hareket etiklerini ve özveriyle ne lazımsa yaptıklarına dikkat çekti.  Genel müdürlük, 9 depo ve 638 marketindeki 10 bin 538 çalışanına maske ve dezenfektan dağıtımı gerçekleştirildiği  30 dakikada bir el yıkama prosedürü uygulandığı ,depolarından marketlerine ve e-ticaret faaliyetleri kapsamındaki tüm araç gereçlerin dezenfeksiyonunun sürdürüldüğü de dile getirildi.  

    Tedarikçileriyle de benzer hijyen koşulları ile çalıştığını duyuran CarrefourSA, müşterilerinin sağlığını korumak adına İçişleri ve Sağlık bakanlıklarının başta sosyal mesafe kuralı olmak üzere yayınlanan yönergeleri çerçevesinde alışveriş ortamı sunduğunu bildirdi.  CarrefourSA, pandeminin ardından başlayacak olan yeni normal döneminde hijyen ve dezenfeksiyon faaliyetlerini aralıksız sürdürüp sosyal mesafe ve kasalarda paravan uygulamalarını devam ettirerek müşterilerine kaliteli ve güvenilir hizmet veremeye devam edeceğini açıkladı.

  • Bir gün indirim, bir gün zam…

    Bir gün indirim, bir gün zam…

    Dolar/TL kuru ve petrol fiyatlarındaki dalgalanma nedeniyle akaryakıt fiyatlarında hemen hemen her gün değişiklik olmaya devam ediyor.

    Akaryakıt sektörü kaynaklarının paylaştığı bilgiye göre, bu geceden itibaren geçerli olmak üzere motorine 11 kuruş, benzine 9 kuruş zam gelmesi bekleniyor. Zam gelirse pompa fiyatlarına yansıyacak.

    Litresi 5 lira 51 kuruştan satılan benzin gelen zammın ardından 5 lira 60 kuruşa, 5 lira 20 kuruş olan motorin ise 5 lira 31 kuruşa yükselecek.

  • TÜİK-Opera ve bale izleyicileri arttı, eser sayısı azaldı

    TÜİK-Opera ve bale izleyicileri arttı, eser sayısı azaldı

    İstanbul, 15 Mayıs (DHA) – Türkiye genelinde opera ve bale seyirci sayısı 2018-2019 sezonunda, bir önceki sezona göre yüzde 10 artarken, opera ve bale salonlarında oynanan eser sayısı yüzde 11.4 azaldı.
    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye genelinde 2019 yılında Opera ve Bale Genel Müdürlüğü’ne bağlı opera ve bale gösterisi 6 ilde yapıldı. Diğer taraftan, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı 6 orkestra, 13 koro ve 9 topluluk faaliyet gösterdi.
    Opera ve bale izleyicileri 2018-2019 sezonunda, bir önceki sezona göre yüzde 10 artarak 322 bin 189 kişiye yükseldi. 
    Bu dönemde orkestra, koro ve topluluklarda izleyiciler 2018-2019 sezonunda, bir önceki sezona göre yüzde 20 azalarak 275 bin 343 kişiye, orkestra izleyicileri yüzde 19.1 azalarak 142 bin 153 kişiye, koro izleyicileri yüzde 14.4 azalarak 50 bin 671 kişiye, topluluk izleyicileri de yüzde 24.4 azalarak 82 bin 519 kişiye düştü.
    Opera ve bale salonlarında oynanan eser sayısı ise aynı dönemde yüzde 11.4 azalarak 179’a geriledi. Bu eserlerin 84’ünü yerli 95’ini ise yabancı eserler oluşturdu. Yerli eserler 287 kez sergilenirken, yabancı eserler 327 kez sergilendi. Yabancı eserleri 176 bin 21 kişi, yerli eserleri ise 146 bin 168 kişi izledi.
    Opera ve Bale Genel Müdürlüğü’ne bağlı opera ve balelerde, 2018-2019 sezonunda, misafir sanatçılar dahil görev yapan 2 bin 416 kişinin yüzde 44.1’i kadın çalışanlardı. Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı orkestralarda, 343 sanatçının yüzde 42’sini kadın sanatçılar oluştururken, korolarda 622 sanatçının yüzde 37.6’sını ve topluluklarda 380 sanatçının yüzde 26.6’sını kadın sanatçılar oluşturdu. (Grafik)

  • TÜİK – Türkiye’de genç nüfusun oranı yüzde 15.6’ya düştü

    TÜİK – Türkiye’de genç nüfusun oranı yüzde 15.6’ya düştü

    İstanbul, 15 Mayıs (DHA) – Türkiye’de 2017 yılında yüzde 16.1, 2018 yılında yüzde 15.8 olan genç nüfusun oranı, 2019 yılında yüzde 15.6’ya düştü. 
    Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2019 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam nüfusu 83 milyon 154 bin 997 kişi iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 955 bin 672 kişi oldu. 
    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, toplam nüfusun yüzde 15.6’sı düzeyinde olan genç nüfusun yüzde 51.3’ünü erkek, yüzde 48.7’sini ise kadınlar oluşturdu.
    Nüfus projeksiyonlarına göre genç nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2023 yılında yüzde 14.8, 2030 yılında yüzde 14.0, 2040 yılında yüzde 13.4, 2060 yılında yüzde 11.8 ve 2080 yılında yüzde 11.1’e düşeceği öngörüldü.
    Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre gençlerde işsizlik oranı, 2018 yılında yüzde 20.3 iken 2019 yılında yüzde 25.4’e yükseldi. 
    Genç erkeklerde işsizlik oranı 2018 yılında yüzde 17.6 iken 2019 yılında yüzde 22.5’e çıkarken, genç kadınlarda bu oran yüzde 25.3’ten yüzde 30.6’ya tırmandı.
    “Ne eğitimde ne istihdamda” olan gençlerin oranı 2019 yılında yüzde 26’yı buldu. Bu oran genç erkeklerde yüzde 18.3 ve genç kadınlarda yüzde 34 oldu. 
    Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre genç nüfusun istihdam oranı 2018 yılında yüzde 35.0 iken 2019 yılında yüzde 33.1 oldu. Genç erkeklerde istihdam oranı 2018 yılında yüzde 46.4 iken 2019 yılında yüzde 43.4 olurken genç kadınlarda bu oran 2018 yılında 23.4 iken 2019 yılında yüzde 22.6 oldu. 
    Genç nüfusun istihdamı sektörlere göre incelendiğinde, istihdam edilen gençlerin 2019 yılında yüzde 17.7’sinin tarım sektöründe, yüzde 28.2’sinin sanayi sektöründe, yüzde 54.1’inin ise hizmet sektöründe yer aldığı görüldü. 
    İstihdam edilen genç erkeklerin yüzde 15.7’sinin tarım sektöründe, yüzde 33.4’ünün sanayi sektöründe, yüzde 50.9’u hizmet sektöründe, genç kadınların yüzde 21.7’sinin tarım, yüzde 17.8’inin sanayi, yüzde 60.5’i hizmet sektöründe yer aldı.
    Genç nüfus oranının Avrupa Birliği üye ülkeleri ortalaması yüzde 10.7 oldu. Türkiye’nin genç nüfus oranının Avrupa Birliği üyesi 28 ülkenin genç nüfus oranlarından daha yüksek olduğu görüldü. Avrupa Birliği üyesi 28 ülkenin genç nüfus oranları incelendiğinde, 2019 yılında en yüksek genç nüfus oranına sahip  ülkenin yüzde 12.8 ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olduğu, en düşük genç nüfus oranına sahip olan ülkenin ise yüzde 8.9 ile Bulgaristan olduğu görüldü.
    ADNKS sonuçlarına göre 2019 yılında genç nüfus oranının en yüksek olduğu il, yüzde 23.9 ile Hakkari oldu. Bu ili yüzde 22.7 ile Şırnak ve yüzde 22.6 ile Bayburt izledi. Genç nüfus oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla, yüzde 12.6 ile Muğla, yüzde 12.9 ile Balıkesir ve yüzde 13.2 ile İzmir oldu.
    ADNKS sonuçlarına göre 2019 yılında 18-24 yaş grubunda yer alan 411 bin 818 genç ikamet ettiği ilden başka bir ile üniversite okumaya gitti. Bu gençlerin 18-24 yaş grubundaki genç nüfus içindeki oranı yüzde 4.4 oldu. Bu oran genç erkeklerde yüzde 4.2 iken genç kadınlarda yüzde 4.7 oldu.
    İkamet ettiği ilden başka bir ile üniversite okumaya giden gençlerin oranı illere göre incelendiğinde, bu oranın en yüksek olduğu ilin yüzde 17.7 ile Burdur olduğu görüldü. Bu ili yüzde 17.5 ile Bayburt ve yüzde 17.0 ile Isparta izledi. İkamet ettiği ilden başka bir ile üniversite okumaya giden gençlerin oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla, yüzde 0.4 ile Şırnak, yüzde 0.6 ile Şanlıurfa ve yüzde 0.8 ile Diyarbakır oldu.
    Evli olan genç kadınların oranı, evli olan genç erkeklerin oranının 4 katı oldu. Genç nüfus yasal medeni duruma göre incelendiğinde, cinsiyetler arasında önemli farklılıklar olduğu görüldü. Genç erkek nüfusun 2019 yılında yüzde 95.8’inin hiç evlenmemiş, yüzde 4.1’inin resmi nikahla evli, yüzde 0.1’inin boşanmış olduğu görülürken genç kadın nüfusun yüzde 82.7’sinin hiç evlenmemiş, yüzde 16.8’inin resmi nikahla evli, yüzde 0.5’inin ise boşanmış olduğu görüldü.
    ADNKS sonuçlarına göre genç nüfusun resmi evliliklerinde eşleri arasındaki eğitim farkı incelendiğinde, 2018 yılında genç kadınların yüzde 33.6’sının kendilerinden daha yüksek eğitimli erkeklerle evli olduğu, yüzde 18.7’sinin ise eşlerinden daha yüksek eğitim seviyesine sahip olduğu görüldü. Eğitim seviyeleri aynı olan genç çiftlerin oranı yüzde 45.8 oldu.
    Türkiye’de 2017/’18 öğretim yılında yüzde 45.6 olan yükseköğretim net okullaşma oranı, 2018/’19 öğretim yılında yüzde 44.1’e düştü. Yükseköğretim net okullaşma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerde bu oran yüzde 44.0’dan yüzde 41.9’a düşerken kadınlarda yüzde 47.4’den yüzde 46.4’e düştü.
    Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre 18 ve daha yukarı yaştaki bireylerin genel sağlık durumlarından memnuniyet oranı 2018 yılında yüzde 70.3 iken 2019 yılında yüzde 68.3’e düştü. Genç nüfusun genel sağlık durumundan memnuniyet oranı ise 2018 yılında yüzde 85.5 iken 2019 yılında yüzde 88.0’a yükseldi. Bu oran 2019 yılında genç erkeklerde yüzde 89.6. genç kadınlarda ise yüzde 86.4 oldu.
    Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre İnternet kullanım oranı, 16-24 yaş grubundaki genç  nüfusta 2018 yılında yüzde 93.0 iken 2019 yılında yüzde 92.4 oldu. İnternet kullanım oranı, genç erkeklerde 2018 yılında yüzde 96.9 iken 2019 yılında yüzde 96.1 olurken genç kadınlarda 2018 yılında yüzde 89.0 iken 2019 yılında yüzde 88.6 oldu. Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre 18-24 yaş grubundaki genç nüfus içinde kendini mutlu olarak beyan edenlerin oranı 2018 yılında yüzde 55.4 iken 2019 yılında yüzde 56.7 oldu. Mutluluk oranı, 2019 yılında genç erkeklerde yüzde 50.0. genç kadınlarda ise yüzde 63.4 olarak gerçekleşti.
    Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre 2019 yılında gençlerin mutluluk kaynağı olan değerler arasında yüzde 52.3 ile sağlık, ilk sırada yer aldı. Bunu, yüzde 24.2 ile başarı, yüzde 15.1 ile sevgi izledi. Mutluluk kaynağı cinsiyete göre incelendiğinde, genç erkeklerde yüzde 50.1 ile ilk sırayı sağlık alırken bunu yüzde 28.3 ile başarı ve yüzde 11.4 ile sevgi takip etti. Genç kadınlarda ise yüzde 54.5 ile ilk sırayı sağlık alırken bunu yüzde 19.9 ile başarı ve yüzde 18.8 ile sevgi takip etti.
    Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre 2019 yılında gençlerin yüzde 73.0’ı çalıştığı işinden memnun olduğunu, yüzde 49.8’i elde ettiği kazançtan memnun olduğunu belirtti. Genç erkeklerde çalışılan işten duyulan memnuniyet oranı yüzde 76.2. elde edilen kazançtan memnuniyet oranı yüzde 51.2 olurken genç kadınlarda ise bu oranlar yüzde 66.7 ve yüzde 46.8 olarak gerçekleşti.
    Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre 2019 yılında gençlerin yüzde 62.0’ı şimdiye kadar almış olduğu eğitimden memnun olduğunu belirtti. Bu oran genç erkeklerde yüzde 62.2 iken genç kadınlarda yüzde 61.9 oldu.
    “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” çerçevesinde genç nüfusa özel olarak hazırlanan bu haber bülteninde yer alan veriler, TÜİK tarafından gerçekleştirilen sayım ve araştırmalar ile idari kayıtlardan yararlanılarak derlendi. (Grafik)