Kategori: Ekonomi

  • Benzine zam bekleniyor

    Benzine zam bekleniyor

    Brent petrol fiyatları ve dövizdeki değişikliklerle birlikte vatandaşlar benzin ve motorin fiyatlarını takibe devam ediyor.

    BENZİN VE MOTORİNDE İNDİRİM VAR MI?

    Benzin fiyatlarına perşembe gününden geçerli olmak üzere 85 kuruş zam yapıldı.

    Fiyat artışının bu gece yarısından itibaren pompa fiyatlarına yansıması bekleniyor.

    Benzine zam bekleniyor (14 Ağustos 2024 güncel akaryakıt fiyatları)
    Brent petrol fiyatlarında dalganlanmayla, benzin ve motorin fiyatları da indirim ve zam haberleriyle değişkenlik gösteriyor. Bugün akaryakıt litre fiyatlarında indirim ya da zam var mı? 14 Ağustos 2024 benzin motorin (mazot) fiyatları ne kadar, güncel akaryakıt fiyatları kaç TL? Benzin litre fiyatı ve motorin litre fiyatı kaç para, dizel yakıt ne kadar oldu?
    14.08.2024 – 11:02

    Haberler – ntv.com.tr

    Paylaş
    Benzine zam bekleniyor (14 Ağustos 2024 güncel akaryakıt fiyatları)
    Brent petrol fiyatları ve dövizdeki değişikliklerle birlikte vatandaşlar benzin ve motorin fiyatlarını takibe devam ediyor.

    BENZİN VE MOTORİNDE İNDİRİM VAR MI?

    Benzin fiyatlarına perşembe gününden geçerli olmak üzere 85 kuruş zam yapıldı.

    Fiyat artışının bu gece yarısından itibaren pompa fiyatlarına yansıması bekleniyor.

    Motorin grubunda ise fiyat değişikliği beklenmiyor.

    GÜNCEL FİYATLAR

    Güncel akaryakıt pompa fiyatlarına göre;

    İstanbul’da motorin litre fiyatı 43.74 liradan satılıyor.

    Benzinin litresi ise ortalama 43.61 liradan satılıyor.

     

    NTV

  • Kışlık ‘agria’ cinci patateste hasat başladı

    Kışlık ‘agria’ cinci patateste hasat başladı

    Şuhut ilçesinde ‘agria’ diye adlandırılan kışlık patatesin hasadı başladı. 15 bin dekarı sözleşmeli 40 bin dekar alanda ekili agria cinsi patatesin kilogram fiyatının 5 -8 TL arasında değiştiği, rekoltenin bu yıl iyi olduğu belirtildi. Patates üreticisi İbrahim Eroğlu, “Bölgenin patates enerjisi ve patates çiftçisi olarak Allah’a şükür verimli bir yıl geçirdik. Afetlerden uzak bir yıl geçirdik. Verimlerimiz gayet güzel. Urfalı kardeşlerimizle birlikte patates hasadımızı yapıyoruz. Günlük yaklaşık 7-8 ton civarında sevkiyatımız var. Bu sevkiyat yaklaşık 45 gün sürecek. Rabbim inşallah tüm çiftçilerimize bereketli, kazançlı bir yıl nasip eder. Patates şu anda çiftçide 5 ile 7 lira arasında satılıyor. Tabii ki bu fiyat düşük, yükselmesi için ihracat olmasını istiyoruz” dedi.

    “Sabah erkenden kalkıp, güneş batana kadar patates topluyoruz”

    Patates hasadında çalışan işçilerden Sedat İnan ise, hasatta çalışmak için Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinden geldiğini kaydetti. İnan, “Şubat ayından itibaren geziyoruz, tarım işçisiyiz. Patates topluyoruz. Sabah erkenden kalkıp, güneş batana kadar çalışan insanlarız. Çok şükür, buna da şükür, Allah rızkımızı verdi. Çoluk çocuğumuzla birlikte yeri geldi karda, yeri geldi yağmurda, sıcakta ekmeğimizi çıkarmaya çalışıyoruz. Bizim yevmiye usulü çalışma şeklimiz, çalışma kapasitesine göre değişiyor. Günlük 800-1000 TL arasında değişiyor” diye konuştu.

  • Konya Ovası’nın kavunları dünya pazarlarına gidiyor

    Konya Ovası’nın kavunları dünya pazarlarına gidiyor

    Konya’nın Çumra ilçesinin en büyük gelir kaynaklarından biri olan, kendine has tadı, rengi ve kokusuyla talep gören Çumra kavunu yetiştiriciliği her geçen yıl artıyor. Nisan ayı sonunda ekimi yapılan Çumra kavununda hasat Ağustos ayı ortalarında başlıyor. Çiftçiler ise ekiminden hasat zamanına kadar kavuna adeta çocuğuna bakar gibi bakıyor. Hasatta ilk olarak sapı kesilerek dalından ayrılan kavunlar insan gücüyle tek tek tarladan toplanıyor. Daha sonra kavunlar Türkiye’nin dört bir tarafının yanı sıra dünya pazarlarına da gönderiliyor.

    “Kavunlarımıza körpe çocuğa bakar gibi bakıyoruz”

    Çumra yöresinde kavun üretimi yapan çiftçi Ramazan Akyol, “Kavun ekmeye Nisan ayının sonuna doğru başlıyoruz. Malç çekiyoruz, malç olarak bilinen bizim bölgede naylon çekme işlemi, bunda da damlama sulama yapıyoruz. 70 santim aralıklarla ekiyoruz kavunlarımızı. Ekimi bitirdikten sonra 1 hafta ile 10 gün sonra boğaz dediğimiz bölgeleri doldurmaya başlıyoruz. Yani bu işlem sayesinde hava almıyor, pis ot çıkması önlenerek daha faydalı oluyor. Allah’ın izniyle ekimle hasadımızın arasında 75 gün oluyor. Sulamasını birer hafta arayla, mahsulün durumuna göre takip ediyoruz. Kavunlarımıza körpe çocuğa bakar gibi bakıyoruz. Her gün içindeyiz bir gün gelmediğimiz yok araziye, takip ediyoruz. Su, ilaç ve gübre durumuna göre hepsini ölçümlü bir şekilde veriyoruz. Yani gelip de bugün bunu istemiyor demiyoruz. Mahsul ne istiyor ona göre, ne fazla ne eksik hepsini eşit bir şekilde veriyoruz” dedi.

    “Tarla çıkışı 7 lira, tezgahlarda 10-13 lira arasında gidiyor”

    Tarlada kavun fiyatının 7 lira olduğunu söyleyen çiftçi Akyol, “Kavunlarımıza ilaçtır, başka bir üründür hiç girmiyoruz, sadece atılacak önemli olan ilaçlar var mesela külleme ilacıdır yani kurutmaz, mantar ilacıdır bu gibi ilaçlar. Tadına gelince bizim bu ovanın, bu yörenin toprağından alıyor. Müşterimizi biz bulmadık, onlar bizi buldu. Kavunumuz güzel, kaliteli, tatlı her konuda güzel olunca yani Türkiye’nin hatta dünyanın her yerinden geliyorlar. Adam kalkıp bin kilometreden 3 ton kavun almaya geliyor. Çoğunun da amacı ticaret falan değil kavun tatlı olunca yemek için tüm ülkemizden geliyorlar. Çumra kavunundan başka kavunu hiçbir yerde bulamazlar. Tat, kilo, ebadı ve en önemlisi lezzeti başka bir yerde bulamazlar. O yüzden bizi tercih ediyorlar. Biz de sebepleniyoruz onlar da sebepleniyor. Geçen seneyle bu sene aynı gidiyor fiyatlar. Tonajımız var Allah’a şükür. Toprağın verdiğini zaten hiçbir şey vermez, biz sebebini işledik, emeğimizin karşılığını da aldık. Şu an tarla çıkışı 7 lira, tezgahlarda 10-13 lira arasında gidiyor şükür. Üretici de kazanıyor, aracı da kazanıyor, vatandaşımız da rahat bir şekilde alıyor” şeklinde konuştu.

    Kavunları kurutup yurt dışına gönderiyorlar

    Mersin’in Silifke ilçesinden yurt dışına kavunları kurutma yöntemi ile gönderdiklerini anlatan gıda mühendisi Hüseyin Altındaş ise, “Bizim tesisimizde dondurarak kurutma, yani teknolojiyle biz bütün suyu olan her şeyi kurutabiliyoruz. Ama bölgeden dolayı da meyve ve sebze yoğunlukta çalışıyoruz. Biz yıllık planlamalarımızı bölgenin ve birçok noktanın meyve ve sebze durumuna göre hareket ederek bu şekilde bir çalışma yapıyoruz. Bu kavunla buluşma durumumuzda tabii ki biz bunun araştırmalarını yapıyoruz. Birazcık da tesadüf oldu. İş seyahati sırasında bu kavunları biz gördük ve buraya geldik. Buranın kavunu toprağı, yöresi ve havasından tabii ki çok çok daha önde olduğu için bu da bizim için çok önemli. Çünkü biz ürünleri kurutuyoruz. Ne kadar lezzeti yani şekeri, aroması yüksekse bu bizim için son tüketicide çok çok önemli bir hale geliyor. Bu görmüş olduğunuz ürünler sadece ülkemize değil Amerika’dır, Almanya’da birçok noktaya aslında biz buradaki kavunun gönderimini sağlıyoruz” diye konuştu.

  • “Yurt dışından posta yoluyla getirilen ürünlere gelen güncelleme kitap ve ilaç gibi ürünleri kapsamayacak”

    “Yurt dışından posta yoluyla getirilen ürünlere gelen güncelleme kitap ve ilaç gibi ürünleri kapsamayacak”

    Ticaret Bakanı Ömer Bolat, değerlendirmelerde bulundu. İlan sitelerinde 15 Eylül tarihinde başlaması beklenen yeni düzenlemeyle ilgili konuşan Bakan Bolat, Türkiye’deki ihracatçı sayısını artırmaya yönelik hedefler ve yurt dışından posta yoluyla getirilen ürünlere yönelik limit ve vergi başta olmak üzere birçok konuya değindi.

    Gayrimenkul ve otomotiv sektöründe yeni düzenleme

    Otomotiv ve emlak piyasalarında spekülasyon ve manipülasyonlar yapılarak fiyatların şişirilmesine karşı 1 Kasım 2023 tarihinde ilan sitelerine kimlik doğrulama ve tapu doğrulama zorunluluğu getirildiğini dile getiren Bakan Bolat, yanlış ilan verenlere 100 bin lira ceza uygulaması getirildiğini hatırlattı. 15 Eylül tarihinde çıkarılacak yönetmelikle vatandaşların satmak ya da kiralamak istediği gayrimenkulünü e-Devlet üzerinden girerek emlak danışmanını yetkilendireceğini bildiren Bakan Bolat, “Bunu yapmakla birçok emlakçıya yetki verilerek fiyatların şişirilmesini önlemiş olacağız. Artı satın alacaklar ya da kiralayacaklar ile satacak kişilerin de zarar etmemesini sağlamış olacağız ve güven duygusu pekişmiş olacak. Emlak danışmanlık hizmeti, daha sonra da otoda aynısı yapılacak. Böylece alışveriş hem satıcı hem alıcı arasında güvenli bir şekilde gerçekleştirilecek” dedi.

    Düzenleme yurt dışından getirilen kitap ve ilaç gibi ürünleri kapsamayacak

    Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla ticaretin yönünün değiştiğini kaydeden Bolat, 4 yıl önce yüzde 4,5 olan e-ticaretin toplam ticaretteki payının yüzde 21’e yükseldiğini söyleyerek, “Son aylarda 3-5 aydır tsunami gibi gelen hızlı kargo veya posta yoluyla bir e-ticaret uygulamasının özellikle tüketicilerimiz açısından güvensiz, zararlı ve riskli ürünlerin gelmesi noktasındaki şikayetlerinin artığını gözlemledik ve bize müracaatları oldu. Gümrük vergisi, anti-damping vergisi veya sübvansiyona karşı vergiler gibi uygulamalardan muaf olarak iç ticarette küçük esnaf, KOBİ, küçük satıcılar ve imalatçılar tarafından yoğun şikayetler bize iletildi. Onların bağlı oldukları esnaf odaları, ticaret odaları, sanayi odaları, ihracatçı birliklerimiz, TİM ve yerli e-ticaret firmaları da bundan çok mustarip olduklarını ifade ettiler. Yapılan inceleme ve soruşturma sonucunda bu şikayetlerin haklı olduğu ve ülkemizdeki üretime, imalata ve vergi gelirlerimize ciddi zarar verdiği ve haksız ticaret uygulaması olduğuna kanaat getirerek, Türkiye’ye e-posta ve hızlı posta yoluyla gelecek bu ürünlerle ilgili barajı 150 avrodan 30 avroya düşürdük. Akademik kitaplar ve ilaç gibi ürünler zaten eski yüksek kategoride kaldı ve orada bir değişiklik yapılmadı. Avrupa Birliği’nden (AB) gelen ürünlerdeki vergi yüzde 30’a yükseltildi. Diğer ülkelerden gelenlere ise vergi yüzde 60’a yükseltilmiş oldu. Bu şekilde bir tedbir almamız gerekiyordu ve bunu da tereddüt etmeden aldık. Bu düzenlemeyi hem tüketici hem üretici kuruluşlarla istişare halinde yaptık” diye konuştu.

    “Amacımız gençlerimizin daha fazla ihracata ilgi duymalarını sağlamak”

    Ticaret Bakanlığı olarak Türkiye’nin daha fazla ihracat yaparak döviz gelirini artırması hedefi çerçevesinde çeşitli destek programları yaptıklarını ifade eden Bolat, Bakanlığın yıllık bütçesinin yüzde 60’ının ihracatçılara çeşitli destek programları için kullanıldığını aktardı. Bakan Bolat, sözlerine şöyle devam etti:

    “Bunlar uzak ülkeler stratejisi, İslam ülkeleriyle ilişkileri arttırma stratejisi, Asya stratejisi ve 2028 tanıtım ve pazarlama vizyonu, 2028 Ticaret Bakanlığı vizyon belgesi programlarımız. 2 hafta önce Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı uyum destek paketini açıkladık. Kolay ihracat platformu mekanizmasını devreye soktuk. Yakında elektronik kolay ihracat platformu ekibini de inşallah lanse edeceğiz. 4 Eylül’de İstanbul’da Küresel E-ihracat Zirvesi düzenliyoruz. Bugün yepyeni bir proje ile Ticaret Bakanlığı ve YÖK arasında İhracat Akademisi imza törenini gerçekleştirdik. Buradaki amacımız ülkemizde ihracat konusundaki farkındalığı güçlendirmek, gençlerimizin, müteşebbislerimizin daha fazla ihracata ilgi duymalarını, yurtdışı pazarlarda iş yapma motivasyonuna sahip olmalarını sağlamak ve onları hem bilgiyle hem de tecrübeyle donatmak.”

    “Amacımız 2030 yılında bugün 140 bin olan ihracatçı sayımızı 200 bine yükseltmek”

    İhracat Akademisi çerçevesinde hem firma çalışanlarından hem de öğrencilerden oluşacak kadrolarla üniversiteleri harekete geçireceklerini dile getiren Bolat, “Sürekli eğitim merkezleriyle koordineli çalışıp İhracat Akademisi’ne öğrenciler kaydolacak. Gerek Ticaret Bakanlığımızın uzmanları gerekse sektörlerden iyi yetişmiş profesyonel öğretim görevlileri, okutmanlar yoluyla hem pratik hem teorikten onlara yurt dışı pazarlar, ihracat nasıl yapılır, gümrükleme, lojistik, hedef sektörler, hedef ürünler gibi konularda uygulamalı dersler verilecek. Mezunlara da staj imkanları sağlanacak. Böylece amacımız 2030 yılında bugün 140 bin olan ihracatçı sayımızı 200 bine yükseltmek. Bunu yapmakla hem nicelik yani miktar olarak ihracatçı sayısını arttırmış olacağız. Hem de değer itibarıyla ihracatımızın hem miktar olarak hem de değer olarak artmasını sağlamış olacağız. Katma değerli teknolojili ihracatımızı da arttırmak için yoğun çabalarımız var. Onun da artışıyla ihracatımızın değer artışı, miktar artışının çok daha üzerinde olacak” ifadelerine yer verdi.

  • Dolar 33,55 seviyesinde

    Dolar 33,55 seviyesinde

    İstanbul Kapalıçarşı’da 33,5490 liradan alınan dolar 33,5510 liradan, 36,8750 liradan alınan euro ise 36,8770 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 33,54 liradan, euro ise 36,78 liradan satılmıştı.

  • Diyarbakır fıstığında hasat

    Diyarbakır fıstığında hasat

    Diyarbakır ekonomisine katkı sağlayan fıstık, Çınar ilçesinde yaygınlaşmaya devam ediyor. İlçede bin dönüme yakın fıstık ağacı dikimi oluştu. Bunun 150 dönümünde hasat süreci devam ediyor.

    Fıstık üreticisi Mehmet Salih Arzu, İHA muhabirine, yaklaşık 35 yıldır bu işi yaptıklarını söyledi. Ellerinde şu anda 150 dönüm fıstık olduğunu belirten Arzu, yeni yapmış oldukları bahçeleri de olduğunu ifade etti.

    Fıstığı Diyarbakır’da yaygınlaştırmak adına yeni bahçeler yaptıklarını aktaran Arzu, “Son 3 yıldır Çınar’da bin dönüme yakın arazi yapılmaya başlandı. Eski bahçeler ise 300-400 dönüm var. Şu anda ise 150 dönümde hasat yapıyoruz. 3 gündür hasat yapıyoruz. Verim, geçen seneye nazaran iyi. Dönüme ortalama 100-150 kilo alınıyor. Bu da ağaç başına 7 ila 10 kilo arasında” dedi.

    “Sıkıntı yaşıyoruz. Hasadı yaptıktan sonra mecbur olarak Gaziantep’e gönderiyoruz. Gaziantep’e gönderdiğimizde de elimizdeki fıstığı istedikleri fiyata bırakıp geliyoruz” diyen Arzu, şöyle konuştu:

    “Çünkü burada elimizde eleme, paketleme tesisi olmadığı için toplayıp oraya götürüyoruz. Orada imkanlar var, kurutma tesisi var. Burada böyle bir şey olsaydı fıstığı ucuza vermezdik. Fıstığı yaygınlaştırmak açısında bölgede yeni yeni bahçeler yaptık. Gaziantep fıstığı değil de neden Diyarbakır fıstığı olmasın.”

    “Bilinçsiz bir işçiyle toplarsanız bu ağaca zarar veriyor”

    Çorak ve verim alamadıkları arazilerinin çok olduğunu kaydeden Arzu, “Bunları değerlendirmek açısından fıstığı yaygınlaştırmak güzel bir şey. Bölgede yaygın olmadığı için fıstık hasadını da bilen kişilerin yapması lazım. O yüzden işçileri de Şanlıurfa’dan getirtiyoruz. Çünkü bilinçli işçilik yapılıyor. Bu bilinçli işçilik demek gelecek senenin verimini etkileyecek şekilde yapılıyor. Bilinçsiz bir işçiyle toplarsanız bu ağaca zarar veriyor. Günde ortalama 30-35 işçi çalışıyor. Bu hasat 3-4 gün sürecek. Kalite olarak Şanlıurfa ve Siirt’ten daha kaliteli olduğunu biliyoruz. Burada hem Siirt, hem de Şanlıurfa türü fıstık var. Yakın bölgelerden aldığımız aşılamalar ile bu bahçeler oluşuyor” diye konuştu.

  • Konut kredi faizleri arttı

    Konut kredi faizleri arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılı Temmuz ayı Konut Satış İstatistiklerini açıkladı. Buna göre konut satışları geçen yılın ilk altı ayına göre yüzde 0,5 düşüşle 672 bin 162 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlardaki düşüş de dikkat çekti. Konut kredi faizlerinin yüksek olması ipotekli konut satışlarına da düşüş olarak yansıdı. Ocak-Temmuz döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 53,8 azalışla 62 bin 911 oldu.

    Yabancıların Türkiye’de konut yatırımına ilgisi azaldı. Yabancılara yapılan konut satışları Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,1 azalarak 2 bin 350 oldu. Temmuz ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 1,8 olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 878 ile Antalya, 752 ile İstanbul ve 218 ile Mersin oldu.

    İpotekli satışlarda düşüş devam ediyor

    Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, yılın ilk 6 ayı için açıklanan Konut Satış İstatistikleri’ni değerlendirdi. Özelmacıklı, ipotekli konut satışlarındaki düşüşe dikkat çekerek, ‘‘Geçen yılın Temmuz ayına göre yüzde 16 artış oldu. Temmuz ayındaki satışlar 127 bin 88 olarak gerçekleşti. Özellikle bu dönem ipotekli satışlardaki azalma dikkat çekti. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli konut satışları yüzde 9’a kadar düştü. Geçtiğimiz yıllarda bu rakamların yüzde 50-60 olduğunu görmüştük. Bu dönemde çekilen kredi miktarları da çok düşük. Kredi faizlerindeki yüksek oranlar ipotekli satışların düşmesine neden oluyor. Şu anda bankalarda yüzde 3’ün üzerinde konut kredi faizleri var. Kredili satışların önündeki en önemli engel kredi faizlerinin yüksek olmasıdır’’ açıklamasında bulundu.

    ”Konut yatırımcılarının Türkiye’ye ilgisi azalıyor”

    Yabancıların Türkiye’deki gayrimenkullere ilgisinin azaldığını da dile getiren Özelmacıklı, ‘‘Özellikle inşaat maliyetlerindeki artışlar Türkiye’de ortalama fiyatları yukarı çıkardı. Bu yabancıların ilgisinin azalmasına etki etti. Yüzde 25 kira sınırlaması ve günlük kiralık konutların engellenmesi gibi yasal düzenlemelerin olması nedeniyle yabancı yatırımcıların Türkiye iştahı azaldı. Yabancıların en çok talep gösterdiği illerimiz İstanbul, Antalya ve Mersin olarak göze çarpıyor” diye konuştu.

  • “Uluslararası firmaların ülkemize yatırımı konusunda yeni müjdelerin gelmesini bekliyoruz”

    “Uluslararası firmaların ülkemize yatırımı konusunda yeni müjdelerin gelmesini bekliyoruz”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu Toplantısı’na (YOİKK) başkanlık etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen toplantıda, özel sektörün işgücü açığı, yatırım ortamının iyileştirilmesi, güncellenmiş Orta Vadeli Program ve Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi konuları ele alındı.
    Toplantı çerçevesinde bir açılış konuşması gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Mart ayından bu yana 57 eylemin 10’u tamamlandığını, 6 eylemde son aşamaya gelindiğini, kalan 28 eylemde ise yüzde 50 ve üzerinde gerçekleşme sağlandığını aktardı.

    “Katma değeri yüksek yatırımı önceleyen bir anlayışla teşvik sistemimizi sadeleştiriyoruz”

    Belirlenen hedefler doğrultusunda atılan adımlara da değinen Yılmaz, “Yatırımcılarımızın önemle üzerinde durduğu Kişisel Verilerin Korunması Kanununda değişiklik yapıldı, kanun yollarına başvuru sürelerinin yeknesaklaştırılması sağlandı. Yenilenebilir enerji kaynaklarında ek kapasite kurulumuna imkân sağlandı. Yatırımların artırılması, yenilikçilik ve girişimciliğin desteklenmesi amacıyla çok sayıda düzenlemeyi hayata geçirdik. Bunların arasında uzun vadeli yatırım kredileri, bireysel emeklilik fonlarının girişim sermayesine yönlendirilmesi, nitelikli personelin uzaktan çalışma uygulamasının uzatılması gibi adımlar mevcut. Temmuz ayında yayımlanan düzenlemeler ile ikiz dönüşüme, yeşil ve dijital dönüşüme yönelik desteklerin altyapısı oluşturuldu. Özel sektörümüzün ihtiyaçlarına cevap verecek ve katma değeri yüksek yatırımı önceleyen bir anlayışla teşvik sistemimizi sadeleştiriyoruz” açıklamasında bulundu.

    “Özel sektörle iş birliği esasına dayalı yeni bir eğitim yaklaşımı hayata geçireceğiz”

    Yılmaz, özel sektörün işgücü açığı ve işgücünün özel sektörün ihtiyacı olan alanlara yönlendirilmesi ihtiyacı çerçevesinde istihdam politikaları ve mesleki eğitimle ilgili özel bir çalışma yapılmasına dair karar aldıklarını da hatırlatarak, konuya ilişkin Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi başkanlığında Mesleki Eğitim ve İstihdam Çalışma Grubu oluşturuldu bilgisini aktardı. Yılmaz, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, Millî Eğitim Bakanlığımız, YÖK ve Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimiz koordineli olarak, özel sektör ve ilgili kamu kurumlarımızla işbirliği halinde Eylem Planı ve somut işbirliği projeleri üzerinde çalışıyor. Herkesin bir mesleği olmalı sloganıyla hazırlanan ‘Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi’ geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımızın imzasıyla Resmi Gazetede yayımlandı. Mesleki ve teknik eğitimi güçlendirmek, öğrencilerin sektörle entegrasyonunu sağlamak ve pratik becerilerini artırmak için bölge okulu, sektör içi ve sektöre entegre okul modelleri gibi yaklaşımlarla özel sektörle iş birliği esasına dayalı yeni bir eğitim yaklaşımı hayata geçireceğiz” ifadelerine yer verdi.

    “Rekabet Kanununda değişiklik yapılması ve İklim Değişikliği Kanun Tasarısı TBMM gündemine gelecek”

    Sonhabar döneminde yatırım ortamının iyileştirilmesi ile ilgili önemli konuların da hem teknik düzeyde hem de Meclis çalışmaları düzeyinde gündeme geleceğinin altını çizen Yılmaz, “4054 sayılı Rekabet Kanununda değişiklik yapılması ve İklim Değişikliği Kanun Tasarısı, Meclisimizin yeni yasama döneminde gündeme alınacak öncelikli konular arasında yer alıyor. 2026 yılında yürürlüğe girecek AB Sınırda Karbon Düzenlemesini dikkate alarak, Emisyon Ticaret Sisteminin teknik boyutları üzerinde de çalışmaları yoğun şekilde sürdürüyoruz. Meclisimizin yeni yasama döneminde gündemine sunacağımız konulardan biri de yargı süreçlerini hızlandıracak e-Tebligat konusu. Bu konuda hazırlanan Taslak belirli bir aşamaya geldi. Bununla birlikte nitelikli işgücünün ülkemize çekilmesine yönelik oluşturulan TechVisa programı için gerekli idari ve teknik altyapı konusundaki çalışmalar da son aşamaya geldi” diye konuştu.
    Enerji sektörü yatırımlarıyla ilgili süreçleri iyileştirmeye yönelik mevzuat değişikliği ihtiyacını tespit ettiklerini dile getiren Yılmaz, bu konuda çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Yılmaz, altyapısı hazır planlı sanayi alanlarının oluşturulması ve bunların özel sektörün kullanımına sunulması amacıyla farklı modeller üzerinde hazırlıkların sürdüğünü hatırlattı.
    Makroekonomik istikrarı güçlendirmeyi, yüksek katma değerli üretimi teşvik etmeyi, yeşil ve dijital dönüşümü odaklarına alacaklarını sözlerine ekleyen Yılmaz, verimlilik ve ihracat artışını sağlamayı amaçladıklarını kaydetti. Yılmaz, cari işlemler dengesinde kalıcı iyileşme ve tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşmanın temel hedefleri arasında yer aldığını aktardı.

    “Enflasyonla mücadele hedefini, maliye politikası ve yapısal reformlarla destekleyeceğiz”

    Eylül ayı içerisinde açıklayacak olan güncellenmiş Orta Vadeli Program’ın da gündemlerinde olacağını söyleyen Yılmaz, “2025-2027 yılarını kapsayacak olan OVP için de katılımcı bir anlayış ile istişarelerimize başladık, işçi ve işveren temsilcileri, kanaat önderleri, akademisyenler, iş dünyasının farklı sektörlerden temsilcileri ile görüşüyoruz. Bu ay boyunca farklı sektörlerden paydaşlarımızla görüşmelerimiz devam edecek. Bir önceki OVP’de yer alan ana yaklaşımı bu OVP’de de koruyacağız. Özellikle fiyat istikrarı, enflasyonla mücadele en önemli politika hedeflerimizin başında yer almaya devam ediyor, bunu maliye politikası ve yapısal reformlarla da destekliyoruz. Diğer yandan, geçen yıl yaşadığımız büyük deprem afetinin yaralarını sarmaya devam edeceğiz. Sadece ekonomimizi güçlendirmeyi değil, aynı zamanda sosyal refahı artırmaya yönelik çalışmaya önem veriyoruz” şeklinde konuştu.

    “Uluslararası firmaların ülkemize yatırımı konusunda yeni müjdelerin gelmesini bekliyoruz”

    Yılmaz, 29 Temmuz’da 2024-2028 yıllarını kapsayan Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisini içeren Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nin resmi gazetede yayımlandığını hatırlatarak, stratejinin hayata geçirilmesiyle küresel Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi’nden (UDY) alınan payı yüzde 1,5’a çıkarmayı, düşmekte olan cari açığın finansman kalitesini ise yükseltmeyi hedeflediklerinin altını çizdi.

    Yılmaz, şu şekilde devam etti:

    Son dönemde başta Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri ve HİT-30 programları olmak üzere önemli çalışmalara imza attıklarını söyleyen Yılmaz, “Bu vizyonumuzun bir sonucu olarak uluslararası firmaların ülkemize yatırım kararlarını açıkladıkları bir döneme girdik, önümüzdeki dönemde yeni müjdelerin de birer birer gelmesini bekliyoruz. Bu kapsamda, dünyanın önde gelen yatırımcı firmalarının üst düzey yöneticilerini Cumhurbaşkanımızın başkanlığında 28 Eylül’de gerçekleştirilecek Yatırım Danışma Konseyi Toplantımıza davet ettik. Toplantıda, çok uluslu yatırımcıların önceliklerini alacak ve makro düzeyde politikalarımıza uluslararası bir bakış açısının yansıtılmasını sağlayacağız. En üst düzeyde gerçekleşecek bu görüşmelerde, dünya çapındaki yatırımcıların ülkemize artan oranda nitelikli doğrudan yatırım yapmalarını arzuluyoruz.”

    Toplantı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam etti.

  • YÖK ve Ticaret Bakanlığı arasında işbirliği

    YÖK ve Ticaret Bakanlığı arasında işbirliği

    Ticaret Bakanı Ömer Bolat, YÖK Başkanı Erol Özvar ile Yükseköğretim Kurulu ile Ticaret Bakanlığı Arasında düzenlenen İhracat Akademisi İş Birliği Protokolü İmza Töreni’ne katıldı. Protokolün imza töreninde konuşan YÖK Başkanı Erol Özvar Küresel ticaret arenasında rekabetin her geçen gün arttığını belirtti. Özvar, rekabette başarılı olabilmenin yolunun; iyi eğitim, alanında uzman, yenilikçi düşünebilen, çevresine duyarlı, üretken ve küresel trendleri takip edebilen yeni nesillere sahip olmaktan geçtiğini dile getirdi.

    İhracat Akademisi’nin kurulmasının, imza altına alınan protokolün en somut çıktılarından biri olacağını savunan Özvar, “Akademinin danışma kurulunda Ticaret Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen üyelerin yanında üniversitelerimizden uzman akademisyenler ve ihracatla ilgili konularda faaliyet gösteren sektör, meslek ve sivil toplum kuruluşlarından tecrübeli kişiler de yer alacaktır. Bu yönüyle katılımcılığı, kapsayıcılığı ve çeşitliliği destekleyen bir danışma kurulu ortaya çıkacaktır. Akademi, üniversiteler ile sektörün iş birliği içinde çalıştığı, gençlerimizin ve mezunlarımızın ihracat alanında uzmanlaşmasını sağlayacak eğitim programları sunacaktır. Bu programlar, yalnızca teorik bilgiyle sınırlı kalmayıp, pratik uygulamalarla da desteklenecektir. Böylelikle öğrencilerimiz, mezun olduktan sonra iş dünyasına hızlı bir şekilde adapte olma fırsatına sahip olacaklardır” şeklinde konuştu.

    “Şehirlerimizdeki üniversiteler bünyesinde Sürekli Eğitim Merkezleri ile iş birlikleri gerçekleştireceğiz”

    Bakan Bolat, İhracat Akademisi ile bilgilendirme ve eğitim faaliyetlerinin akademik ve kurumsal bir çatı altında güçlendirildiğine dikkati çekti. Ticaret Bakanlığı ve YÖK arasında imzalanan protokol ile ihracatçıların eğitimi ve bilgilendirilmelerine yönelik çalışmaların büyük bir ivme kazandırılmış olacağını sözlerine ekleyen Bolat, “Üniversiteler ile iş dünyası arasındaki iş birliği, modern ekonomik gelişimlerin temel taşlarından biridir. Dış ticaret hikayemizi daha zenginleştirecek ona farklı bir boyut kazandıracak, yetişmiş insan gücüne katkı sağlayacak olan İhracat Akademisinde; Ticaret Bakanlığımızın uzmanları, sektörün alanında isim yapmış temsilcileri ve iş birliği gerçekleştireceğimiz üniversitelerimizin seçkin öğretim üyelerinin oluşturacağı güçlü bir kadroyla ihracatın tüm süreçlerine hakim, donanımlı ihracatçılar yetiştireceğiz. Hayata geçireceğimiz protokol kapsamında, ihracat konusunda öne çıkan şehirlerimizdeki üniversiteler bünyesinde Sürekli Eğitim Merkezleri ile iş birlikleri gerçekleştireceğiz. Bu iş birlikleri ile sürekli güncel bilgiye ihtiyaç duyulan ihracat gibi dinamik bir alanda, öğretim üyelerimizin akademik birikiminden güç alacağız. Ayrıca, network ortamının oluşturulacağı seminerlerde ihracatımızın önde gelen firma yöneticileri katılımcılar ile bir araya gelecek, tecrübe paylaşımı yapacak ve böylelikle mezunlarımız iş dünyasını yakından tanıma imkanı bulacak” ifadelerini kullandı.

    “Akademik Danışma Kurulumuz tarafından yeni nesil iş yapma teknikleri esas alınarak büyük bir titizlikle hazırlanacak”

    İhracat Akademisinde, dış ticaretin tüm süreçlerinin uygulamalı olarak anlatılacağı ve katılımcıların eğitim sonunda tüm dış ticaret süreçlerini tek başına yapabilecek seviyeye gelmesinin sağlanacağı bir müfredat oluşturulduğunu bildiren Bakan Ömer Bolat, “Söz konusu müfredat, Ticaret Bakanlığımız, Yükseköğretim Kurulu, iş birliği yapılan üniversitelerimiz ve ihracatla ilgili konularda faaliyet gösteren sektör, meslek ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan Akademik Danışma Kurulumuz tarafından yeni nesil iş yapma teknikleri esas alınarak büyük bir titizlikle hazırlanacak. İhracat Akademisinde, eğitim programlarını kendisini geliştirmek isteyen dış ticaret uzmanlarından öğrencilere, firmasını uluslararası pazarlara taşımak isteyen girişimcilerden dış ticaret alanında kariyer yapmak isteyen profesyonellere kadar geniş bir kitleye hitap eden modüler bir anlayışla dizayn ediyoruz. İhracat Akademisi’nin; uluslararası pazarları analiz etmekten müşteri bulmaya, lojistikten gümrükleme işlemlerine, finansmandan markalaşmaya kadar ihracatın her aşamasına ilişkin edindikleri bilgi ve deneyimlerle firmalarına güç katacak mezunlar vermesini temenni ediyoruz. Bununla birlikte, İhracat Akademisi mezunlarına özel sektörde staj imkanının kolaylaştırılması noktasında çalışmalarımızı da sürdürüyoruz” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından Özvar ve Bolat, protokolü imzalayarak aile fotoğrafı çektirdi.

  • Gıda UR-GE firmalarına ihracat odaklık satış teknikleri eğitimi

    Gıda UR-GE firmalarına ihracat odaklık satış teknikleri eğitimi

    Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) tarafından Türkiye’nin en önemli gıda ve tarım kentleri arasında yer alan Bursa’da, gıda sektöründe faaliyet gösteren üye firmaların ihracat kapasitelerini artırmak amacıyla hayata geçirilen Gıda UR-GE Projesi’nde eğitimler devam ediyor. Ticaret Bakanlığı’nca desteklenen proje doğrultusunda UR-GE’de yer alan firmalara yönelik Satış Teknikleri Eğitimi düzenlendi.

    “Gıda sektöründe uluslararası başarı için yeni stratejiler”

    Bursa TB Hizmet Binası’nda iki gün süren ve Ticaret Bakanlığı temsilcisi KOBİ ve Kümelenme Destekleri Uzman Yardımcısı Hilal Tekin’in de katıldığı programda,eğitmen Ufuk Özçelik tarafından katılımcılara, rasyonellik, görecelilik, tuzak ürün ve çıpalama gibi temel satış tekniklerinden, küresel gıda pazarları, dijital pazarlama, marka geliştirme ve duygu yönetimine kadar geniş bir yelpazede bilgiler verildi. Eğitimde ayrıca,kişilik tipleri, müşteri profillemesi, satış ve satın alma psikolojisi gibi konularla katılımcıların kendi ürün ve hizmetlerini uluslararası pazarlara taşımak için ihtiyaç duydukları tüm araçlar ve teknikler detaylı şekilde ele alındı.

    “Satış teknikleri, küresel rekabette firmalar için güçlü bir araç”

    Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, projede düzenlenen eğitimlerin firmalar için fırsat olduğunu söyledi. Satış tekniklerinin firmaların uluslararası pazarlarda etkinliğini artıracak önemli araçlardan biri olduğunu ifade eden Başkan Matlı, “Sektörümüzde gelişimine ihtiyaç duyduğumuz konuların başında satış geliyor. Dolayısıyla, firmalarımızın küresel rekabette güçlü bir konum elde etmeleri için satış ve pazarlama stratejilerini güncellemesi ve yenilikçi yaklaşımlar benimsemelerini oldukça önemli görüyoruz. Bu eğitimler, firmalarımızın küresel pazarlarda daha etkin bir şekilde yer almalarına katkı sağlayacak donanımı kazanmalarına yardımcı oluyor. Bursa Ticaret Borsası olarak, üyelerimizin uluslararası ticarette sürdürülebilir başarılar elde etmeleri için gerekli tüm desteği sunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.