Kategori: Ekonomi

  • “Sağlık hizmeti ihracatı 5 kat, sağlık turisti sayısı 6 kat arttı”

    “Sağlık hizmeti ihracatı 5 kat, sağlık turisti sayısı 6 kat arttı”

    TÜRSAB tarafından düzenlenen “Sağlık Turizmi Bilgilendirme Toplantısı”, Samsun’da bir otelde yapıldı. Alanında uzman bürokratlar, öğretim görevlileri ve sektör temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantıda ‘Uluslararası sağlık turizmi yetki belgesi kriterleri ve mevzuat’, ‘Türkiye genelinde sağlık turizmi süreçleri, mevzuatları ve iller arası sağlık turizmi potansiyeli’, ‘Sağlık turizminde devlet teşvikleri uygulama usul ve esasları’ konuları görüşüldü.

    Tarık Aksoy: “2012’den bu yana sağlık hizmeti ihracatı 5 kat, sağlık turisti sayısı da 6 kat arttı”

    Ülke olarak sağlık turizminde gelinen noktayı ve hedeflenen durumu aktaran Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü Sağlık ve Seyahat Hizmetleri Daire Başkanı Tarık Aksoy, “Mal ihracatı 1980’li yıllardan beridir desteklenen, devlet politikası olarak belirlenen, ihracata dayalı bir iktisadi büyüme politikası benimsediğimiz bir alan. Ancak günümüzde örneğin uluslararası hizmet ticareti rakamlarına baktığımızda ülkemizin 256 milyar dolarlık bir mal ihracatı var. Hizmet ihracatına baktığımızda ise 103 milyar dolarlık yani yarısından biraz az. Ancak gelişim ivmesine baktığımız zaman yaklaşık 40 yıldan fazla bir süredir mal ihracatına yönelik politikalar yürütürken 20-22 yıldır hizmet ihracatına yönelik politikalar yürüttüğümüz göz önünde bulundurduğumuz zaman hizmet ihracatının çok ciddi seviyede bir ivmeyle arttığını görüyoruz. Bu ivmeyi sağlık turizminde de görüyoruz. 3 milyar dolarlık bir hali hazırda sağlık hizmeti gelirimiz, 1,5 milyon kişilik de bir sağlık turisti sayımız mevcut. Bu rakamlara baktığımızda 2012 yılından bugüne 6 katlık bir sağlık turisti sayısında büyüme, sağlık hizmeti ihracatında da 5 katlık, dört buçuk katlık bir büyüme görüyoruz. Dolayısıyla desteklerimizin de etkisi burada görülebiliyor. Tabii ki de bu büyümelerin tamamen desteklere bağlanması mümkün değil. Farklı konjoktürel sebeplerle, ülkemizin turizm alanındaki yenilikleriyle, politikalarıyla da bunları büyüttüğümüzü görüyoruz” dedi.

    Fatih Özer: “Türkiye hizmet ihracat fazlası veren Amerika, İngiltere, Hollanda ve Hindistan’dan sonra 5. sıraya yükseldi”

    Hizmet ihracatında Türkiye’nin dünyadaki önemli ülkeler arasında yer aldığına dikkat çeken Hizmet İhracatları Birliği Genel Sekreteri Fatih Özer, “Hizmet ihracatı, hizmetler ticareti ülkemiz için çok önemli. 2023 yılında ülkemiz yaklaşık 101,7 milyar dolarlık hizmet ihracatı gerçekleştirdi ve ülkemize yaklaşık 53 milyar dolarlık net bir katkı sağladı. Hakikaten çok güzel gelişmeler yaşandı bu hizmet ihracatı rakamıyla da. Bu söylediğim istatistik bizim TÜİK ya da Ticaret Bakanlığı ya da diğer resmi kurumlarımızın istatistik değil, uluslararası ticareti takip eden bir kuruluştan alındı. Bu verilere göre 2023 yılında Türkiye hizmet ihracat fazlası veren Amerika, İngiltere, Hollanda ve Hindistan’dan sonra 5. sıraya yükseldi. Hizmet ihracatında 23. sıradan 21. sıraya yükseldik dünya hizmetler ticaretinde. 52,5 milyar dolarlık hizmet ticaret fazlasıyla da yaklaşık 1 trilyon dolarlık hizmet ihracatı gerçekleştiren 1. Amerika’dan sonra 5. sıraya yükseldik. Hakikaten bunlar çok önemli gelişmeler. İstihdam açısından hizmetler sektörü gerçekten çok önemli. Ülkemiz istihdamının yaklaşık yüzde 57,7’si hizmetler sektöründen gerçekleşiyor. Hizmetler sektörü 18,2 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Hem ülkemizin dış ticaret açısından hem istihdam açısından hakikaten çok kıymetli hizmet ihracatı, hizmetler ticareti. Sağlık turizmi, hizmet ihracatının amiral gemisi turizm sektörümüz yaklaşık hizmet ihracatının yarısı 50 milyar dolara yakın kısmı 49 buçuk milyar dolarlık kısma turizm ve seyahat gelirlerinden oluşuyor. Bu turizm ve seyahat gelirlerinin içerisinde de katma değeri en yüksek kısım sağlık turizmi ve sağlık turizminden elde ettiğimiz gelirler. O yüzden sağlık turizmini hem birlik olarak hem de bünyemizdeki komiteler olarak çok önemsiyoruz ve bütün faaliyetlerimizi ona göre organize ediyoruz” diye konuştu.

    Cemal Almaz: “Samsun turizm algısı olarak Türkiye’de çok ciddi çıkış yakalayan illerden birisi”

    Samsun’un turizm algısı olarak çıkış yakalayan illerin başında geldiğini ifade eden Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz, “Samsun turizm algısı olarak Türkiye’de çok ciddi çıkış yakalayan illerden birisi. Her yönüyle tarihi, coğrafyası, doğal güzelliği, gastro özellikleri, kültürel çeşitliliği ve tabi ki turizm çeşitliliği ile haklı bir şöhrete sahip. Bu şöhret içerisinde tarihi derinliği, çeşitliliği, nostaljik duruşu ile ülkemizin ‘tek cerrahi aletler müzesine de sahip bir kent’. Sağlık altyapısı çok güçlü. Sadece eylemsel olarak değil, akademik olarak da öyle, işlevsel olarak da öyle. Kültür ve Turizm Bakanlığımız şehrimizi bu şekilde önemsiyor. Son aylarda ve yıllarda Samsun’a yapılan özel çalışmalarının da elbette ki bu doğrultuda kesiştiğini görüyoruz. Kültür Yolu Projesi başta olmak üzere çeşitli sportif etkinlikler, turizm toplantıları, şu an içinde bulunduğumuz sağlık alanındaki toplantılar, etkinlikler ve bir takım aksiyonlar bu alanda Samsun’un haklı şöhretine bir kat daha ilavede bulunuyor. Bizim bütün çabamız Samsun üst kimliğini ülkede, ulusal alanda ve uluslararası alanda tanıtmak, göstermek ve geliştirmek. Çok hızlı bir şekilde şehirlerin master planları yapılıyor. Samsun üçüncü sırada master planı tamamlanan illerden ve şu anda 4 ilin master planı tamamlandı. Onlardan birisi de Samsun. Burada inceleyenler, işin uzmanları sağlığa özel bir başlık ayırdığımızın farkına varmışlardır. Sağlık sektöründe çok özel master planların Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından öngörüldüğünün farkına varmışlardır. Sağlıkta çok çeşitli alanlar var elbette. Samsun bu konuda çok önemli altyapıya sahip. Bu toplantılar da bunu çok rahat gösteriyor. Birçok ilde çalıştım ben ama bu kadar akademik toplantılar pek görmedim. Sağlık alanında söylüyorum. Demek ki Samsun’un da bu konuda az önce söylediğimiz gibi haklı bir şöhreti var” şeklinde konuştu.

    Elif Ural: “Türkiye’deki sağlık hizmetlerini dünyadaki başka ülkelerde çok nadir görüyorum”

    Sağlık hizmetleri bakımından Türkiye’nin dünyadaki en önde gelen ülkelerden biri olduğunu vurgulayan TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesi Elif Ural, “Uçağın ve ulaşımın olduğu her yerde sağlık turizmi yapabilirsiniz. Çünkü biz artık sağlık sistemimizi, hastanemizi tartışmıyoruz bile. Ben özellikle çok fazla yurt dışına seyahat eden biri olarak bu ülkedeki aldığım sağlık hizmetini ben başka bir ülkede çok çok özellikli tedaviler hariç başka ülkede çok nadir görebiliyorum. Biz o işin o konumunu geçtik. Biz sadece biz bu kadar güçlü sağlık sistemimizi daha nasıl parlatabiliriz? Daha nasıl pazarlayabiliriz? Daha nasıl alternatif şekilde pazarlayabiliriz? Üyelerimize bunları öğretiyoruz. Samsun’la ilgili konuları istişare ediyoruz. Özellikle Gürcistan’dan karayoluyla gelinmesi gibi çok büyük bir sorunumuz var. Çok yakın bir zamanda biz bunu gündemimize alıp gerekli mevkilerle görüşmeye başlayacağız. Ama bir o taraftan bir bakımdan da çok şanslısınız. Hem uçuş hem de karayoluyla bağlantılı ülkeleriniz var. O yüzden de farklı çalışmalar yapabilirsiniz. Bu konuda bu işe girmek isteyen ya da bu konuda destek isteyen seyahat acentelerimize bir telefon kadar uzaklıktayız” ifadelerini kullandı.

    Toplantıda ayrıca TÜRSAB Orta Karadeniz BTK Başkanı Yılmaz Uzunlar, Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Muzaffer Al, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Turizm Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Yetkin Bulut ile Hizmet İhracatları Birliği Denetim Kurulu Üyesi İdris Sarıaydın da kendi alanları hakkında sunumlar gerçekleştirdiler.
    Bilgilendirme toplantısı, konuşmalar ve sunumların akabinde soru-cevap kısmının ardından sona erdi.

  • “Cari açıkta gerileme bekliyoruz”

    “Cari açıkta gerileme bekliyoruz”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dış ticaret rakamlarını değerlendirdi.

    Şimşek, sosyal medyadan yaptığı paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

    “Dış ticarette dengelenme belirginleşiyor.

    Temmuzda yıllık dış ticaret dengesi bir önceki aya göre 5,3 milyar dolar, geçen yılın aynı ayına göre ise 38,8 milyar dolar iyileşti.

    Yıllık cari açıkta temmuzda kayda değer bir gerileme bekliyoruz.

    Döngüsel faktörlere yapısal reformların da eşlik etmesiyle sürdürülebilir cari açığı ve rezervlerdeki kazanımlarımızı kalıcı hale getireceğiz.”

     

     

    NTV

     

  • Instagram’ın günlük faturası 1,9 milyar

    Instagram’ın günlük faturası 1,9 milyar

    Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) kararıyla 2 Ağustos itibarıyla Türkiye’de Instagram’a erişim sınırlaması getirildi. Platformun ne zaman erişime açılacağına ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

    Platformun erişime kapatılmasının e-ticareti ne yönde etkileyeceği tartışılmaya başlandı. Konuyla ilgili bilgi veren Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Ekmekçi, Türkiye’de toplam e-ticaretin içindeki yüzde 10’luk kısmın sosyal medyada gerçekleştirildiğini belirterek, oluşturulan influencer trafiğiyle birlikte günlük 1,9 milyar liralık bir e-ticaret hacminin etkilenebileceğini vurguladı.

    Ekmekçi, “Toplam e-ticaretin içindeki yüzde 10’luk kısım sosyal medyada yapılıyor. Günde 930 milyon TL’ye denk geliyor. Platformlara trafik oluşturan influencerlarla birlikte 1,9 milyar liralık bir hacim etkilenebilir. Bire bir yok olmaz ama başka zamana veya başka bir platforma kayar” dedi.

    “Bu karar pozitif bir ortam oluşturmaz”

    E-ticarette tüm kanalların önemli olduğunun altını çizen Ekmekçi, yıl sonu 3,4 trilyon liralık işlem hacmine ulaşma hedeflerinin bulunduğunu belirtti. Bu hedefe giderken her türlü mecranın kısıtlanmasının sektör açısından faydalı olmayacağına vurgu yapan Ekmekçi, “Bizim için her kanal önemli. Türkiye’de Instagram çok önemli kanallardan bir tanesi. O platformda Türkiye’de ciddi bir ekonomi dönüyor. Bu platformun üzerinde dönen iş modelleri var, yatırımlar var, bu karar pozitif bir ortam oluşturmaz” şeklinde görüş bildirdi.

  • Fındık alım fiyatı belli oldu

    Fındık alım fiyatı belli oldu

    Tarım ve Orman Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “2024/2025 sezonu kabuklu fındık alım fiyatları yüzde 50 sağlam iç fındık esasına göre; Levant kalite için 130TL/Kg, Giresun kalite için 132TL/Kg olarak belirlenmiştir” denildi.

    Bunun yanı sıra üreticiler, 12 Ağustos’tan itibaren TMO iş yerleri ile e-devlet üzerinden randevu alabilecek. Kabuklu fındık alımları ise 19 Ağustos’ta başlarken, alımlar randevulu sistem ile gerçekleştirilecek.

  • Temmuz’da ihracat rekoru kırıldı

    Temmuz’da ihracat rekoru kırıldı

    Bir dizi ziyaret ve toplantı için Kayseri’ye gelen Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Temmuz ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı. Kayseri Ticaret Odası’nda düzenlenen basın toplantısına, Bakan Bolat’ın yanı sıra AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, oda başkanları ve iş adamları katıldı. Türkiye’nin Temmuz ayı dış ticaret rakamlarını açıklayan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “2024 yılında ekonomimiz orta vadeli programın hedefleri doğrultusunda olumlu sonuçlar kaydetmeye devam etmektedir. Gerek ilk çeyrek büyüme rakamı olan yüzde 5.7 ile ve ilk yarıyıl dış ticaret rakamları, yine Mayıs ayı itibariyle ilk 5 ayı kapsayan istihdam rakamları sevindirici ve olumlu gelişmeleri göstermektedir. İftihar ile ifade etmek istiyorum ki tarihin en yüksek Temmuz ayı ihracat rekorunu kırdık. Geçen yılın Temmuz ayına kıyasla yüzde 13,8’lik bir aylık artış sağladık. Geçen yıl 19 milyar 800 milyon dolardı. Böylece bir ayda 2.7 milyar dolar artış sağladık. İhracatçılarımı yürekten tebrik ediyoruz. Yine çok önemli bir rekor haberi daha son 12 ayın ihracat toplamı 261 buçuk milyar dolar oldu. En son Aralık ayında 255.4 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmıştık. Mayıs ayında 260.1 milyar dolara ulaşmıştık. Geçen ay 9 günlük bayram tatili ve takvim etkisi nedeniyle ihracatımızda ve ithalatımızda az da olsa gerileme oldu. Ancak Temmuz ayında o farkı kapattık ve artıya geçtik. Tam 261 buçuk milyar dolara ulaştık. Bu şu demek; son 1 yılda toplam mal ihracatımız yüzde 3,4 oranında arttı. Son 1 yılda 8.7 milyar dolar net bir artış sağlanmıştır. Hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyoruz. Yılsonuna kaldı 5 ay. Hesaplarımıza göre inşallah uluslararası anlamda yeni gerilimler, bir savaş durumu ya da Türkiye için önemli Pazar alanlarının olduğu bölgelerde bir aksilik yaşanmazsa, kumbara gibi biriktirerek, inşallah 267 milyar dolar hedefimize sadığız. Aralık ayında bu tabloyu göreceğiz” şeklinde konuştu.

    “Yasadışı yollarla yapılmak istenen ithalata karşı ciddi bir mücadele veriyoruz”

    Temmuz ayı ithalatında yüzde 7,9’luk bir gerilemenin başarıldığını dile getiren Bakan Bolat; “Burada ülke için gerekli ve zorunlu olan ithalat zaten yapılıyor. Biz burada özellikle Türkiye’yi adeta Pazar gibi görüp, Türkiye’nin sanayilerini zor duruma sokabilecek ve yasadışı yollarla yapılmak istenen ithalata karşı ciddi bir mücadele veriyoruz. Bu çabamızın sonunda da çok şükür aylık ithalatımızda yüzde 8’lik bir küçülme oldu. Yani 2.6 milyar dolar tasarruf ettik ve 30 milyar doların altında kalması sağlanarak, 29,7 milyar dolar oldu. Sonuç olarak da dış ticaret açığı Temmuz ayında yüzde 42 oranında azaldı ve 7.2 milyar dolara geriledi. Geçen yıl Temmuz ayında bu rakam 12 buçuk milyar dolardı. Bu sene 7.2 milyar dolara geriledi. Böylece yaklaşık 5.3 milyar dolarlık bir döviz rezervi tasarruf etmiş olduk. İhracatın, ithalatı karşılama oranı çok çarpıcı. Geçen yıl Temmuz ayında yüzde 61’ken bu yıl Temmuz’da 14 buçuk puan artışla yüzde 75,7’ye yükseldi. Bu da önemli bir olumlu gelişmedir” dedi.

    Ocak, Şubat, Mayıs ve Temmuz aylarında geçen yıla oranla çok fazla ihracat artışının olduğunu aktaran Bolat, “Bu yıl Haziran ayında ve Mart ayında aylık gerilememiz oldu. Nisan ayında başa baştık. Onun dışında Ocak, Şubat, Mayıs ve Temmuz aylarında geçen yılın epey üzerinde ihracat artışları sağlamış olduk. 7 aylık rakamlara baktığımızda bu yılın ilk 7 ayında ihracatımızda 148,8 milyar dolara ulaştık. Geçen yılın ilk 7 ayındaki rakam 142,9 milyar dolardı. Buda şu anlama geliyor; ilk 7 ayda yüzde 4,1’lik bir artış sağlamış olduk. İthalata baktığımızda önemli bir tasarrufumuz var. Burada da gerçekten ilk 7 ayda yüzde 8,4’lük bir gerileme başarıldı. İlk 7 aylık ithalatımız 198.6 milyar dolara geriledi. Yani bu sene ilk 7 ayda toplam ihracatımızda yüzde 4,1 artış 148.8 milyar dolara yükseldik. İlk 7 ayda ithalatımızda yüzde 8,4’lük azalışla 198.6 milyar dolara gerilemiş olduk. İlk 7 ayda ithalatımız net 18 milyar dolar azalmış oldu. İlk 7 ayda dış ticaret açığımız ise yüzde 32 buçukluk azalışla yaklaşık 50 milyar dolar oldu. Geçen yıl ilk 7 ayda ki açık ise 74 milyar dolardı. Yani 24 milyar dolar dış ticaret açığımız azalmış oldu” ifadelerini kullandı.

  • Küresel gıda fiyatları aylık bazda değişmedi

    Küresel gıda fiyatları aylık bazda değişmedi

    Küresel gıda fiyatlarında Temmuz ayında bir önceki aya göre değişikliğe rastlanmadı. Dünya çapında ticareti yapılan bir dizi gıda ürününün uluslararası fiyatlarındaki aylık değişimleri takip eden FAO Gıda Fiyat Endeksi, Temmuz ayında ortalama 120.8 puan olarak gerçekleşerek Haziran ayında revize edilen 121.0 değerinin altında kaldı. Endeks, bir yıl önceki değerinin ise yüzde 3.1 altında seyrediyor.

    Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün yayınladığı rapora göre, dünya gıda emtia fiyatları göstergesi Temmuz ayında büyük ölçüde sabit kaldı. Bitkisel yağlar, et ürünleri ve şekerin uluslararası fiyatlarındaki artışların tahıl fiyatlarında devam eden düşüşü dengelemesi endekste art arda ikinci ayda da fiyatların sabit kalmasının nedeni olarak öne çıktı.

    FAO Tahıl Fiyat Endeksi, tüm temel tahıl ürünlerinin küresel ihracat fiyatlarının üst üste ikinci ayda da düşmesiyle birlikte, Haziran ayına göre yüzde 3.8 oranında geriledi.

    Rapora göre buğday fiyatları, kuzey yarımkürede devam eden kış hasatlarının mevsimsel arzı artırması ve Kanada ile Amerika Birleşik Devletleri’ndeki elverişli koşulların, yılın ilerleyen dönemlerinde büyük bir bahar buğdayı hasadı beklentilerini desteklemesiyle düşüş gösterdi. Mısır ihracat fiyatları ise Arjantin ve Brezilya’daki hasatların geçen yılın ilerisinde seyretmesi ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki mahsul koşullarının güçlü seyretmesi ile geriledi.

    Raporda FAO Tüm Pirinç Fiyat Endeksi, hem Indica hem de Japonica çeşitleri için genel olarak sakin geçen ticaret faaliyetleri nedeniyle Haziran ayına göre yüzde 2.4 oranında düştü.
    Buna karşılık, FAO Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi ise Haziran ayına göre yüzde 2.4 artarak, son bir buçuk yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Palm, soya, ayçiçeği ve kolza yağları için takip edilen küresel fiyatların tümü, biyoyakıt sektöründen soya yağı için gelen güçlü talep ve bazı büyük üretici ülkelerde ayçiçeği ve kolza yağları için kötüleşen mahsul beklentileri nedeniyle yükseldi.

    FAO Et Fiyat Endeksi Temmuz ayında küçükbaş, büyükbaş ve kanatlı eti için güçlü ithalat talebi nedeniyle yüzde 1.2 artarken, domuz eti fiyatları Batı Avrupa’daki arz fazlası nedeniyle sınırlı bir düşüş kaydetti.

    FAO Şeker Fiyat Endeksi ise, Brezilya’da beklenenin altında gerçekleşen üretimin Hindistan’da iyileşen muson yağışları ve Tayland’daki elverişli hava koşullarının oluşturduğu olumlu etkiyi bastırması ile, Haziran ayına göre yüzde 0.7 oranında artış gösterdi.

    FAO Süt Ürünleri Fiyat Endeksi, süt tozu fiyatlarındaki düşüşlerin tereyağı ve peynir fiyatlarındaki artışları dengelemesiyle Temmuz ayında değişiklik göstermedi.

  • Yerli patates çeşitleri sofralara geliyor

    Yerli patates çeşitleri sofralara geliyor

    Tarım ve Orman Bakanlığı TAGEM’e bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Niğde Patates ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü; 2005 yılından itibaren yapmış olduğu ıslah çalışmaları neticesinde 10 adet yerli patates çeşidini ülke tarımına kazandırdı. Özel sektöre satışı gerçekleştirilen 8 yerli çeşidin ileri kademedeki tohumluk üretimleri ile sertifikasyon işlemlerinin devam ettiğini belirten Niğde Patates ve Araştırma Enstitüsü Müdürü Uğur Pırlak; bu yıl ilk kez 2 çeşidin çiftçilere satışının başlandığını duyurdu. Pırlak; “Enstitümüz tarafından geliştirilen yerli ve milli patates çeşitlerimizin çiftçilerimize yapılan satışının ardından yerli patatesleri önce pazarlarda ardından mutfaklarımızda görebileceğiz. Patateste çeşit geliştirmenin yanı sıra tohumluk üretimi de çok önemli bir konu. Geliştirmiş olduğumuz yerli çeşitlerimizi enstitü bünyemizde topraklı ve topraksız yöntemlerle mini yumruları geliştiriyoruz” dedi.

    Topraksız yöntemle hastalıklardan arınmış tohumluk üretiliyor

    Havada ve suda yetiştirdiği patates tohumlarıyla daha yüksek verim sağlayan Patates Araştırma Enstitüsü topraksız tarım sistemiyle 2 milyon adet mini yumru kapasitesine ulaştı. Klasik yöntemlerle ortalama 6 yumru elde edilirken topraksız tarım sayesinde üretim kapasitesinin yüzde 85 oranında arttığını söyleyen Pırlak, “Bakanlığımızın vermiş olduğu desteklerle milli üretimimizi iki milyon adete kadar çıkarttık. Daha fazla üreterek çok sayıda tohumluğumuzu çiftçilerimize ulaştırmak için çalışmalarımız sürüyor. Aeroponik, hidrofonik ve klasik olmak üzere Türkiye’de şu anda üç sistemin bir arada bulunduğu tek kurum biziz. Bu sistem hastalıklardan arınmış daha fazla sayıda mini yumru elde etmemizi sağlıyor. Toprakta en fazla ortalama altı adet mini yumru elde ederken aeroponik sistemde 100 adet elde edebiliyoruz. Hidrofonik sistemde ise 50-60 adet arasında mini yumru elde edebiliyoruz” ifadelerine yer verdi.

  • En düşük emekli maaşı arttı

    En düşük emekli maaşı arttı

    10 bin lira olan en düşük emekli maaşı yeni düzenlemeyle birlikte 12 bin 500 lira olarak uygulanacak. Düzenleme 1 Temmuz’dan itibaren geçerli.

    Temmuz ayında aylıklarını alan emeklilere önümüzdeki günlerde 2 bin 500 liralık fark yatırılacak.

    YENİ VERGİ PAKETİ YÜRÜRLÜĞE GİRDİ

    Yeni vergi paketinin yürürlüğe girmesiyle birlikte usülsüz yapanlara ise; artırımlı cezalar uygulanacak. Gelir beyanı ile hasılatı arasında yüzde 20 fark olan mükellefler izaha davet edilecek.

    Yeni düzenlemeyle işverenlere emekli çalışan için ödenen 5 puanlık destek primi de kaldırıldı. Kamu özel işbirliği şirketlerinden alınacak vergi yüzde 30’a çıkarıldı.

    YURT DIŞI ÇIIŞ HARCI 500 TL OLDU

    Düzenlemeyle, 150 lira olan yurt dışına çıkış harcı da 500 lira oldu. Bu miktar her yıl değerleme oranına göre artacak

    Kanunla tüm sendikalı memurlar da toplu sözleşme ikramiyesi olarak 641 lira ikramiye alacak.

  • Temmuz’da market fiyatları düştü

    Temmuz’da market fiyatları düştü

    TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı basın açıklamasıyla üreticilerin beklentilerini ve temmuz ayında üretici ile market arasındaki fiyat değişimlerini değerlendirdi. Kuru soğanda erkenci çeşitlerin hasadının Amasya ve Merzifon bölgelerinde başladığını söyleyen Bayraktar, “Erkenci soğan depolanamadığı için üreticilerimiz ürününü kısa sürede elinden çıkarmak zorunda kalıyor. Rekolte yüksekliği ve hızlı hasat arzda artışa neden oldu. Bu sebepten soğan fiyatları düştü. Geçen sene temmuz ayında 6 lira 50 kuruş olan kuru soğan fiyatı, enflasyon ve girdi fiyatlarındaki artışa rağmen yüzde 6 oranında azaldı. Halen ortalama 6 lira seviyesinde olan soğan fiyatları, Polatlı’da 5 liraya kadar geriledi. Kuru soğanda bu yılki verim yüksekliği ve erkenci çeşitlerin ihracata uygun olmayışı nedeniyle piyasadaki arz fazlası fiyatların gerilemesine neden oluyor” ifadelerini kullandı.

    Kuru soğanda yaşanan durumun bir benzerinin domateste de meydana geldiğini belirten Bayraktar, “2018 yılında 519 bin dekar olan salçalık domates üretim alanı 2023 yılında yüzde 36 oranında artarak 705 bin dekara yükseldi. Aynı şekilde 2018 yılında 3,7 milyon ton olan salçalık domates üretimi, 2023 yılında yüzde 49 oranında artarak 5,5 milyon tona yükseldi. Geçen sezon diğer ürünlerden hak ettiği geliri elde edemeyen üreticilerimiz, bu yıl domates üretimine yöneldi. Ziraat odalarımızdan aldığımız bilgilere göre İzmir ve Bursa gibi salçalık domates üretimi olan illerde üretim alanlarında yüzde 30’lara varan artış olduğu görülüyor. Domateste meydana gelen arz artışı fiyatların düşmesine neden oldu. Fiyatların düşmesinin bir diğer sebebi de üreticilerimizin salça fabrikalarıyla yaşadığı sıkıntılardır” diye konuştu.

    Kuru kayısıda ise arz fazlası yaşanması nedeniyle fiyatlarda düşüş meydana geldiğini aktaran Bayraktar, “Geçen sezon 190 lira seviyelerine kadar yükselen kuru kayısı fiyatları bu yıl rekoltenin de yüksek olması nedeniyle geçen sezonun da altına, 110 lira seviyesine kadar geriledi. Üreticilerimiz, Avrupa Birliğinden coğrafi tescil alan ürünlerinin hak ettiği değeri görmesini istiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi devreye girerek alım yapmalı ve piyasada dengeyi sağlamalıdır” şeklinde konuştu.

    “Üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 420,5 ile havuçta görüldü”

    Temmuz ayında üreticideki ve marketteki fiyatları da karşılaştıran Bayraktar, şunları kaydetti:

    “Temmuz ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 420,5 ile havuçta görüldü. Havuçtaki fiyat farkını yüzde 333,9 ile limon, yüzde 328,6 ile elma, yüzde 313,9 ile kuru incir takip etti. Havuç 5,2 kat, limon ve elma 4,3 kat, kuru incir 4,1 kat, kuru kayısı 3,9 kat fazlaya satıldı. Üreticide 6 lira olan havuç 31 lira 23 kuruşa, 15 lira olan limon 65 lira 9 kuruşa, 10 lira 38 kuruş olan elma 44 lira 49 kuruşa, 115 lira olan kuru incir 476 lira 9 kuruşa markette satıldı. Temmuz ayında fiyatı en fazla artan ürün markette limon, üreticide yumurta olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise hem markette hem de üreticide karpuz oldu.”

    Temmuz ayında markette 37 ürünün 24’ünde fiyat azalışı oldu

    Bayraktar, konuşmasını söyle sürdürdü:

    “Temmuz ayında markette 37 ürünün 13’ünde fiyat artışı, 24’ünde fiyat azalışı oldu. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 36,2 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 32,9 ile elma, yüzde 13,9 ile yumurta, yüzde 12, 6 ile maydanoz takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 42,4 ile karpuz oldu. Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 27,8 ile patates, yüzde 25,5 ile Antep fıstığı, yüzde 21,2 ile kabak izledi.”

    “Üreticide 29 ürünün 13’ünde fiyat düşüşü görüldü”

    TZOB Başkanı Bayraktar, “Temmuz ayında üreticide 29 ürünün 7’sinde fiyat artışı olurken, 13’ünde fiyat düşüşü görüldü. 9 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 48,4 ile karpuzda görüldü. Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 33,3 ile kabak, yüzde 29,4 ile havuç, yüzde 21,4 ile kuru kayısı izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 25,5 ile yumurtada görüldü. Yumurtadaki fiyat artışını yüzde 13,5 ile yeşil soğan, yüzde 10,8 ile marul izledi” ifadelerine yer verdi.

    “İklim değişikliği tarım sektörünü olumsuz etkiledi”

    Üreticideki fiyat değişiminin nedenlerine de değinen Bayraktar, şunları kaydetti:

    “İklim değişikliğinden kaynaklanan aşırı sıcaklar ve şiddetli yağışlar birçok sektörü olduğu gibi tarım sektörünü de olumsuz etkiledi. Aşırı sıcaklar tarım ürünlerinde hasara ve verimde kayıplara neden oldu. Yeşil soğan, marul, yeşil fasulye ve maydanozda yaşanan fiyat artışı arzdaki azalmadan kaynaklandı. Yeşil mercimeğin fiyatı yeni sezon ürünü olmasından dolayı yükseldi. Karpuz, kabak, salatalık ve sivri biberde yoğunlaşan hasatla birlikte ürün arzındaki artış fiyatların düşmesine neden oldu. Havuçta talepteki azalma fiyatın düşmesine neden oldu. Yumurtada arz ve talepteki değişimlerden kaynaklı fiyatta yükselme yaşandı.”

  • Elazığ’da gençlerden lavanta yatırımı

    Elazığ’da gençlerden lavanta yatırımı

    Elazığ’da Cumhurbaşkanlığı himayesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Elazığ Valiliği İl Özel İdaresine aktarılan ödenekle inşa edilen İpekyolu Uluslararası Çocuk ve Gençlik Çalışmaları Merkezinde hayata geçirilen proje çerçevesinde 18-30 yaş arası 200’ün üzerinde gence tarımsal eğitim verildi. Bu çerçevede İpek Yolu Uluslararası Çocuk ve Gençlik Çalışmaları Merkezinde eğitim gören gençler 3 yıl önce “Tarımsal Ürünlerin Yetiştirilmesi, İşlenmesi ve Pazarlanması” Projesi çerçevesinde yetiştirdikleri 40 bin lavanta fidesinin dikimini gerçekleştirdi. Merkez, 25 bin metrekarelik alanda tıbbi ve aromatik bitkiler yetiştirirken, bu alanın 6 bin metre karesinde lavanta üretimi gerçekleştiriliyor. Her sezon hasattan yaklaşık 500 kilogram elde edilen lavantalar, uçucu yağlar, hidrosoller ve çeşitli bitkisel ürünler gibi sabun, şampuan, krem ve yağların üretiminde kullanılıyor. 3 yıl içinde 1 buçuk ton civarında lavanta hasadı elde eden gençler, tarımda adım adım büyüme örneği sergiledi.

    ”6 bin metrekare alanda ekili lavantalarımız mevcut”

    Lavanta üretimi ve hasadı hakkında bilgi veren Tarım ve Hayvancılık Birim Koordinatörü Mehmet Şehmuz Çetinkaya, ”Tesisimizde yaklaşık 6 bin metrekare alan içerisinde ekili lavantalarımız mevcut. Lavantaları iki hafta önce hasat ettik. Hasat ettiğimiz lavantalardan uçucu yağ elde ediyoruz. 6 dönüm arazi üzerinden elde ettiğimiz lavanta yağı, 15 litre civarında. Bunun dışında 200 litreye yakın lavanta hidrosolü elde ettik. Elde ettiğimiz bu ürünleri bitkisel kozmetik ürünlerde ve katma değerli ürünlere dönüştürmede eğitimlerde kullanıyoruz. Elde ettiğimiz uçucu yağ veya hidrosolden sabun, şampuan, bitkisel krem ve yağlar ve karışım yağlar üretiyoruz. Bunlar sağlık açısından kullanılabiliyor. Aynı zamanda içilebilir ürünler olarak da değerlendirebiliyorlar” dedi.

    25 bin metre kare alanda tıbbi aromatik bitki ürettiklerini ifade eden Çetinkaya, ”Elde ettiğimiz lavantalardan bunları elde ediyoruz. Bunların dışında yine kendi alanımızda 25 bin metrekare alanda daha farklı tıbbi aromatik bitkiler de geliştiriyoruz. Yine aynı bitkilerden de uçucu yağ ve hidrosol gibi ürünler üretip bitkisel kozmetik ürünler elde edebiliyoruz. Bunların hepsini tesisimize eğitim açtığımız dönemlerde başvuru yapan katılımcılarla birlikte gerçekleştiriyoruz. Bu sene üçüncü yılımız. Üçüncü yılımızda 6 bin metrekare alandan her seferinde yaklaşık olarak 500 kilogram civarında lavanta hasadı elde ediyoruz. Bizim lavantalarımız sulu, sezonda sulama yapabiliyoruz. Sulama yapabildiğimiz için birinci hasattan sonra ikinci hasadı da yapabilme imkanımız oluyor. Dolayısıyla iki defa uçucu yağ elde etmiş oluyoruz ve normal susuz lavanta üretiminden yaklaşık bir buçuk kat daha fazla ürün elde etmiş oluyoruz” şeklinde konuştu.