Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından genel güvenlik ve asayişin sağlanması, suça konu unsurların tespiti ve şüpheli şahısların yakalanmasına yönelik yapılan çalışmalarda 3 şüphelinin yapılan üst ve araç aramasında 3 adet ruhsatsız tabanca ve tabancaya ait 18 adet fişek ele geçirildi. Şüpheliler hakkında adli işlem başlatıldı. Devam eden çalışmalarda silahla yağma suçundan 18 yıl 3 ay, yağma suçundan 15 yıl 4 ay, kasten adam öldürme suçundan 15 yıl, kasten yaralama ve hükümlü/tutuklunun kaçması suçlarından 10 yıl 2 ay, kasten yaralama suçundan 7 yıl 3 ay, yağma suçundan 4 yıl 6 ay, kasten yaralama suçundan 4 yıl olmak üzere kesinleşmiş hapis cezası bulunan 7 şahıs ile görevli memura mukavemet ve mala zarar verme suçundan 4 şüpheli olmak üzere toplam 11 şahıs gözaltına alındı. Zanlılar, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildikleri adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kategori: Elazığ
-
Çivili kapan nedeniyle 3 aracın lastiği patladı
Olay, Baskil ilçesine bağlı Hacıhasan köyü Berete arasında meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre, kimliği belirsiz kişiler tarafından köy yoluna çivili kapan yerleştirildi. Çamurlu dağ yolunda çivi çakılarak kurulan tehlikeli düzenekler nedeniyle 3 aracın lastiği patladı. Yaşanan olay nedeniyle sürücüler zor durumda kalırken, vatandaşlar çivili kapanı yola bırakan kişilerin tespit edilmesi için yetkililerden yardım istedi.
-
Elazığ’da 3.3 büyüklüğünde deprem
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığından alınan bilgiye göre, saat 00:22’de merkez üssü Elazığ’ın Sivrice ilçesinde 3.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin yaklaşık 10 kilometre derinliğinde meydana gelen depremle ilgili olumsuz bir durum yaşanmadığı öğrenildi.
-
“Vatan sizlere minnettar”
Kuzey Irak’taki Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada Piyade Sözleşmeli Er Kemal Aslan (22) şehit düştü. Şehidin, Güney Kent Mahallesi’nde ikamet eden ailesine acı haber sağlık ekipleri eşliğinde yetkililer tarafından verildi. Ailenin yaşadığı ev Türk bayrakları ile donatıldı. Ekiplerin yanı sıra Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları da şehit evine giderek ailenin yanında oldu.
Şehit Aslan’ın son whatsapp durumu ise görenleri duygulandı. Şehidin söz konusu durumdaki paylaşımda, 6 şehidin isimlerini tek tek yazarak, “Rabbim şehadetinizi kabul etsin. Vatan sizlere minnettar” yazdığı görüldü. Paylaşımın ardından kendisi de bir gün sonra vatan için şehit düştü.
-
Elazığ’da ‘mamun’ operasyonu: 8 gözaltı
Edinilen bilgiye göre, Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından il merkezinde farklı tarihlerde meydana gelen ateşli silahla kasten yaralama, mala zarar verme, araç kurşunlama ve genel güvenliğin kasten tehlikeye düşürülmesi olaylarını aydınlatmak ve suça azmettiren, iştirak ve yardım eylem birlikteliği ile hareket eden şüpheli şahıs ile suç unsurlarının yakalanmasına yönelik Mamun operasyonu yapıldı. Gerçekleştirilen operasyon çerçevesinde ve geçmiş tarihlerde yapılan uygulamalarda toplam 17 defa ruhsatsız tabanca ile yakalanan 8 şüpheli gözaltına alındı.
Şahıslarda, ikametlerinde, iş yerlerinde ve araç aramalarında yapılan çalışmada ise 1 adet ruhsatsız tabanca ve tabancaya ait 81 adet fişek, 1 adet kılıç ve 2 adet kesici alet, 1 adet dolu kartuş, 7 parça halinde 34,6 gram taş kokain, 2 parça halinde 2,79 gram esrar maddesi, 1 adet sentetik ecza maddesi, 1 adet hassas terazi, 6 adet amonyak çözeltisi, 2 adet uyuşturucu madde içiminde kullanılan aparat ele geçirildi.
Şüpheli şahıslar ve suç unsurları hakkında adli işlem başlatıldığı bildirildi.
-
Çatıyı tamir etmek istedi, hayatını kaybetti
Olay, ilçeye bağlı Gölpınar Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 2 çocuk babası Özgür Yazıcıoğlu (34), evin içerisine akan suyu kesmek için çatıya çıktı.
Dengesi kaybeden Yazıcıoğlu, 4 katlı binanın çatısından aşağı düştü. Apartman sakinlerinin haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen Yazıcıoğlu olay yerinde hayatını kaybetti. Yazıcıoğlu’nun cenazesi Asri Mezarlığında göz yaşları arasında toprağa verildi.
Olay ile ilgili inceleme sürüyor.
-
Elazığ’da otomobil alev alev yandı
Olay, Çaydaçıra Mahallesi Emsal Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sürücüsü öğrenilemeyen seyir halindeki 34 COS 626 plakalı otomobilin motor kısmı bir anda alev aldı. Yangını fark eden sürücü, aracı sağa çekerek durumu Elazığ Belediyesi İtfaiye Amirliği ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine gelen ekipler, araçta çıkan yangını kontrol altına alarak söndürdü. Araçta maddi hasar meydana geldi.
Ekipler, yangının çıkış sebebiyle alakalı inceleme başlattı.
-
‘Mavi Bebek’ tehlike saçıyor!
Çocuklar için tehlike içeren oyunlara bir yenisi daha eklendi. Sanal ortamda yayılan, çocukları ve gençleri hedef alan önce Mavi Balina, Mariam ve Momo’dan sonra Mavi Bebek (Baby Blue) oyunu ortaya çıktı. Genellikle gençler arasında popüler olan bu tür oyunlar, korku ve gerilim unsurlarını içerir ve çoğunlukla zararsız bir şekilde anlatılsa da bazı durumlarda psikolojik etkileri olabiliyor.
Son olarak Kayseri’de 13 yaşındaki çocuğun 12 yaşındaki arkadaşını bıçaklayarak öldürmesi kan dondurdu. İddiaya göre 13 yaşındaki T.Ş., polise verdiği ilk ifadesinde bir bilgisayar oyunundan etkilenerek cinayeti işlediğini söyledi. Uzman psikolog Çağla Yılmaz, Mavi Bebek oyununun çocuklardaki psikolojik etkileri hakkında bilgi vererek aileleri uyardı.
”Mavi Bebek oyunu, çok hızlı bir yayılım gösteriyor”
Mavi Bebek oyununun Mavi Balina, Mariam ve Momo gibi kademeli tehlike içerikli ve online oyun olduğunu aktaran uzman psikolog Çağla Yılmaz, ”Oyunlar çocukların hem zihinsel, psikolojik ve bedensel süreçleri ciddi anlamda tehdit ediyor. Uygulamaların en tehlikeli tarafı, indirilerek oynanmamasıdır. Çocuğunuzu kontrol etmek için telefon içerisindeki uygulamalara bakmanız yeterli değildir. Daha çok sosyal ağlar üzerinden kullanıcılarına link gönderiyor ve çocuklarla bağlantı kuruyor. Daha sonra oyunun içerisine dahil ediliyor. Oyunlara ulaşım ne yazık ki çok kolay. Özellikle son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz Mavi Bebek oyunu, çok hızlı bir yayılım gösteriyor. Ciddi anlamda kullanıcı kitlesi var. Oyunlara katılan çocuklar, genellikle 9-16 yaş arasındadır. Oyun, kademeli olarak çocuklara tehlike içeren görevler veriyor. Bu görevlerin her tamamlanmasında kanıt olarak bir görsel istiyor. Her bölüm tamamlandıkça yeni bir görev geliyor” diye konuşu.
”Tehditlerle çocuğun oyunda aktif kalmasını sağlıyor”
Görevi tamamlamayan çocuklara tehdit mesajlarının geldiğini vurgulayan uzman psikolog Yılmaz, ”Çünkü uygulama oyun görevleri gönderilirken aynı zamanda bir casus programla beraber özel bilgilere erişebiliyor. Arkadaşlarıyla mesajlaşmaları, galerideki görsellere, ailenin görsellerine, kameraya izleyerek ev içerisindeki eşyaların yerine, aile sayısı, kardeş ismi olmak üzere akla gelemeyecek detaylı bilgilere ulaşabiliyor. Daha sonra çocuğu özel bilgileri deşifre etmek, aile üyelerine zarar vermek gibi tehditlerle çocuğun oyunda aktif kalmasını sağlıyor” şeklinde konuştu.
”Çocuklarımızın geleceğine ve hatta yaşamlarına mal oluyor”
Oyunun özellikle gece saat 02.00 ile 05.00 arasında çocuğa bildirimler gönderdiğini dile getiren Yılmaz, ”Çünkü o saatler kontrolün daha az olduğu, erişkinlerin uyuduğu ve ev halkının ayakta olmadığı dilimdir. Aynı zamanda karanlığın vermiş olduğu korkudan beslenerek çocuklara oyunu mecbur kılıyor. Mavi bebek oyunu özellikle bir ses kullanıyor. Bu sesler çocukta illüzyon meydana getiriyor. Sesin vermiş olduğu illüzyon ile bir hipnoz hali ve sonrasında devam eden tehlike süreci başlatıyor. Yakın zamanlardan şahit olduk. Aynı oyunda dahil olarak bir arkadaşını öldürdü. Kontrol edemeyen, bilgimiz dışında ilerleyen süreçler çocuklarımızın geleceğine ve hatta yaşamların mal oluyor. Bu anlamda yapılması gereken en önemli adımlardan biri eğer becerebiliyorsak telefondan ve sosyal medyadan uzak tutmaktır. Net ve kesin çözüm budur. Sosyal medya sadece tehlikeli oyunları değil, sosyal ahlakın ve iletişimin bozulmasına, ders başarısının ve aile ilişkisinin düşmesine, şiddet içeren davranışları öğrenmesi gibi birçok davranış bozukluğuna sebep veriyor. Çocuğunuzu telefondan uzak tutamaz isek şifresini çocukla paylaşmamak gerekiyor. Telefonu aldı yan odaya gittiyse muhakkak ara ara kontrollerde bulunalım” dedi.
”İletişim kurmuyorsa, odasından çıkmıyorsa, gergin tavırlar sergiliyorsa muhakkak dikkat edelim”
Çocuklara sosyal medya hesaplarının şifresinin verilmemesi ve uygulamaların öğretilmemesi gerektiğini bildiren Yılmaz, şöyle devam etti:
”Çocuğun davranışlarında bir değişiklik fark ediliyorsa, sessizleştiyse, korku belirtileri gösteriyorsa, sizden uzaklaştıysa, iletişim kurmuyorsa, odasından çıkmıyorsa, gergin tavırlar sergiliyorsa muhakkak dikkat edelim. Özellikle de gece kalkıp kontrol edelim. Oynadığı oyunlara, telefon ile geçirdiği vakitlere bakalım. Sosyal medya kullanmasına bir sınır getirelim. En önemlisi çocuğumuzla güvenli bir ilişki kuralım. Çocuklarımızla iletişim bağlarımızı güçlü tutmazsak, sadece sosyal medyandan değil sosyal çevreden de koruyamayız. Bu gibi kademeli ve tehlikeli oyunlarda en büyük görev aileye düşüyor. Çünkü çocuğunu kontrol etmek, güven vermek ve her şeyinden haberdar olmak ailelerin ilk görevidir.”
-
Yazıcıoğlu’yla yaşadığı anları anlattı
Kahramanmaraş’ta, 25 Mart 2009’da düşen helikopterde hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun 2004 yılına ait Elazığ mitingindeki görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde Yazıcıoğlu’nun o dönem 3 yaşında olan Rümeysa’yı kucağına alarak sevdiği görülüyor.
Küçük Rümeysa, aradan 24 yıl geçmiş olmasına rağmen o görüntüleri yeniden gündeme getirerek, hayatını kaybeden Yazıcıoğlu’na olan sevgisini gözler önüne serdi. Fırat Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi mezunu olan, şimdilerde Çankırı Karatekin Üniversitesi yine Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi ana bilim dalında tezli yüksek lisans yapan Rümeysa Nur Cavlı da 2004 yılında Yazıcıoğlu ile olan anısından dolayı büyük gurur duyduğunu belirtti.
Mitingde Yazıcıoğlu’na karanfil verdiğini ve aradan yılların geçmesine rağmen o anları hiç unutmadığını aktaran Cavlı, Yazıcıoğlu’nun davasını ve ülküsünü yaşatmaya devam edeceğini kaydetti.
”Görüntüleri izlediğimde çok duygulandım”
Yazıcıoğlu ile ilgili olan anısını anlatan Rümeysa Nur Cavlı, ”O video 1999 yılında çekildi ve ben 3 yaşındaydım. Ben o anı hatırlamıyorum ama bu video benim için büyük bir onur ve şeref. Hatta hayattaki en büyük şansımı, Muhsin başkanı tanıyarak kullandım diye ifade ediyorum. O anı hatırlamıyorum ancak Muhsin başkan, Elazığ’a gelmiş ve Gazi caddesinde bir miting yapılmıştı. Seçim otobüsü vardı hatta orada fotoğrafım vardı paylaşmıştım. Bende Muhsin başkanın gelmesinden dolayı bir heyecan da vardı. Biz de gittik en ön sıralara gittik ve kırmızı montum vardı. Babam elime bir karanfil verdi ve beni Muhsin başkanın yanına götüreceğini söylemişti. Kendisine karanfili uzatmamla beni kucağına alması bir oldu. Muhsin başkanla olan videomda da, ‘Rümeysa büyüyecek değil mi, Rümeysa’ diye bir ifadesi var. Ben bunu izlediğimde çok duygulandım. Orada sonuçta 3 yaşındayım, aradan yıllar geçti ve ben 27 yaşındayım. Ben de bugün 27 yaşına girdim Muhsin başkamın diye sosyal medyada paylaştım. Seneler geçti, çok şey geçti ama hala daha seni anımsıyorum, seni hatırlıyorum ve senin davanı, ülkünü yaşatmaya çalışıyorum” diye konuştu.
”O günler aklıma gelince iftihar ediyorum, şeref duyuyorum”
Eski Nizam-I Alem Ocakları Doğu Anadolu Bölge Başkanı olan Rümeysa’nın babası Gültekin Cavlı ise ”Muhsin Yazıcıoğlu, bu oluşumu kurduğu günden itibaren birlikte olduk. O günler aklıma gelince iftihar ediyorum, şeref duyuyorum ve iyi ki de birlikte olduk. Kızım Rümeysa 1996 ve oğlum 1993 doğumlu. Çocuklarımı yürümeye başladıkları andan itibaren ocağa, ocağın faaliyetlerine birlikte gidiyor, katılıyorduk. O videonun olduğu tarih 1999 yılı ve Rümeysa o zaman 3 yaşındaydı. Muhsin başkan, kucağına aldı ve sevdi. Rümeysa için büyük bir onur, diye düşünüyorum keza kendisi de öyle ifade ediyor. Öyle bir hatıra herkese nasip olmaz diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
-
Elazığ’da 100. yıla özel STK buluşmaları
Elazığ’da Cumhuriyet’in 100. Yılında Sivil Toplum Buluşmaları Çalıştayı gerçekleştirildi. Özel bir otelde İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan çalıştayda, STK temsilcileri sorun ve taleplerini dile getirdi.
Elazığ’ın sivil toplum teşkilatlanması açısından Türkiye’de önde gelen vilayetlerden olduğunu ifade eden Vali Ömer Toraman, “Hem dernekler, hem sendikalar hem de vakıflar açısından köklü geçmişe sahip kuruluşlar oluşturabilmiş ve sürdürebilmiş illerden bir tanesidir. Hem sayısal olarak hem de nitelik olarak önemli sivil toplum örgütlerini bünyesinde çıkarmış ve devam ettirmiş bir vilayettir. Bu manada sivil toplum hayatına bu katkısından dolayı sivil örgütlerine de teşekkür etmemiz gerekiyor” dedi.
Devlet yapılanması dışında bir takım siyasal kültürel ve ekonomik faaliyetleri yöneten gönüllü kuruluşlara sivil toplum adının verildiğini belirten Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, “Sivil toplum örgütleri demokratik bir toplumda hayati bir role sahiptir. Yasama yürütme, yargı ve medyanın yanında beşinci güç olarak da tanımlanmaktadır. Bazı kaynaklarda ise sivil toplum, kamu sektörü ve özel sektörün yanında üçüncü sektör olarak da tarif edilmektedir. Sivil toplum kuruluşları genel olarak eğitim, gençlik, çevre, kadın hakları, insan hakları, çocuk hakları, hayvan hakları, istihdam, teknoloji gibi pek çok farklı konularda faaliyet gösterirler. Sivil toplum yapılanmasında ilerlemeler ülkenin siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda ilerlemesi ve gelişmeleriyle doğrudan ilişkilidir. Sivil toplum kuruluşları örgütlenmelerini ve faaliyetlerini bilimsel kriterler ile devletin koyduğu yasalar çerçevesinde gerçekleştirdikleri takdirde ülkenin bu alandaki gelişmelerine çok büyük katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir” diye konuştu.
Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu, “Problemleri belli imkanlar ölçüsünde her türlü anlamda imar anlamında, temel sorunlar anlamında çözümler üretmektir. Yaşama şartlarını asgari düzeyde sağlamak ve bunları sürekli daha da iyileştirerek en üst düzeyde o şehirde, beldede ve orada yaşayan insanların çok daha güzel yaşayabilir çok daha rahat yaşayabilir ortamı sağlamak için mücadelesini yaparak çalışmalarını ortaya kor. Bizde Elazığ Belediyesi olarak Şahin başkanımızın önderliğinde Elazığ’da yaşayan insanlarımızın çok daha güzel bir ortamda yaşayabilmesi için öncelikle şehrin temel ihtiyaçları olan ve bugüne kadar çözülmesi sorun olarak bekleyen projelerle 11 ana başlıkta 100 projeyi vaat ederek ve bunları da yerine getirdik. İnsanlarımıza bu temel ödevlerimizi yerine getirmek olduğunu hissettik ve bunu da yaptığımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü İşlemler ve Mevzuat Daire Başkanı Adnan Zengin ise “Ülkemizin sivil toplum kuruluşlarının özelliği milletimizin özünde bulunan yardımlaşma, dayanışma ve gönüllülük gibi yüce hasretlerin bir örneğidir. Bunun en açık göstergesi dünyanın en çok yardım yapan göstergesidir. Bu anlamda STK’larımızın uluslararası arenada ülkemizin yük akı olduğu malumumuzdur” ifadelerini kullandı.
Çalıştaya, Vali Ömer Toraman, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü İşlemler ve Mevzuat Daire Başkanı Adnan Zengin ve STK temsilcileri katıldı.
Program daha sonra karşılıklı soru cevap şeklinde devam etti.