Kategori: Erzincan

  • Bal avcıları takipte

    Bal avcıları takipte

    Bal avcıları, havaların serinlemesiyle tatlı bir telaş yaşıyor. Dere yataklarında pusuya yatarak suya gelen arıları takip eden avcılar, ilk etapta arıların yuva yaptığı ağaç kovuklarını ve kayalıkları tespit ediyor. Bu yuvaları işaretleyen avcılar, hasat zamanı söz konusu alana giderek arıların yaptığı balı topluyor.

    Arıların kendilerini sokmaması için buldukları yuvaların ağzını yapraklarla kapatan avcılar, daha sonra peteklere ve arılara zarar vermeden hassas bir şekilde ağacı tıraşlayıp balı bulundukları yerden çıkarıyor, arıları da kovanlara bırakıp götürüyor.

    “Dünyanın en tatlı işi”

    Kendilerini ‘bal avcısı’ olarak tanımlayan Murat, Mustafa ve Hüseyin isimli üç arkadaş boş zamanlarında hobi olarak bal avcılığı yaptıklarını belirtti. Bal zamanı geldiğinde ormanlık alanları dolaştıklarını, arıları takip ederek yuvalarını bulmaya çalıştıklarını kaydeden bal avcıları, arama işinin bazen haftalarca sürdüğünü belirtti.

    “Doğal ve katkısız bal”

    Şimdiye kadar gördükleri ağaçlardan en fazla 20 kilogram bal hasat ettiklerini ifade eden Murat Uçan, bazen de tespit ettikleri ağaçlardan hiç bal çıkmadığını vurguladı. Uçan, uğraşları sonucu çıkardıkları balın kilogramını 2 bin liradan sattıklarını sözlerine ekledi.

  • Bal arılarının yayla yolculuğu başladı

    Bal arılarının yayla yolculuğu başladı

    Havaların soğumaya başlaması ile yaylalardan kışlaklara çekilen bal arıları, havaların ısınmaya başlaması ile yeniden kışlaklardan çıkartıldı. Türkiye’deki arıcıların kışlak olarak kullandığı Karadeniz ve Ege Bölgelerindeki arılar, kış uykusundan uyandı.

    Arıcılar, havaların ısınmaya başlaması ile kış uykusundan uyanan arılarını en fazla yağış alan yaylalara doğru yola çıkardı. Erzincan’da arıcılık yapan Hasan Elaldı, havaların ısınmasıyla bal arılarının Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki yaylalara getirilmeye başlandığını söyledi.

    Elaldı, bölgenin arıcılık açısından oldukça verimli olduğunu, bu nedenle arıcıların Erzincan ve çevre illeri tercih ettiğini söyledi. Doğal bitki örtüsünde balın daha kaliteli olduğunu ifade eden Elaldı, “Buranın iklimi birçok yerden daha güzel ve farklı bitkiler var. Bu nedenle buradaki balın tadı da çok güzel. Daha sonra buradan yaylalara, Doğu Anadolu’nun yüksek yaylalarına gideceğiz. Yağmur nereye iyi yağarsa iklim nerede güzel olursa orayı takip edip tercih edeceğiz, Erzurum olur, Bayburt olur.” ifadelerini kullandı.

  • Konarlı Şelalesi ziyaretçilerini bekliyor

    Konarlı Şelalesi ziyaretçilerini bekliyor

    Erzincan- Bingöl sınırında ve 2 bin metre yükseklikte kaynak sularından ve Munzur Dağları’ndan gelen sular ile beslenen şelaleyi az sayıda ziyaretçi görme fırsatı buluyor. Yaz aylarında 16 dereceye ulaşan hava sıcaklığı nedeniyle yayla havasına sahip şelalenin suyu tüm yıl akarak önce 30 metre yükseklikten Konarlı Deresi’ne dökülüyor, ardından kilometrelerce sonra Karasu Nehri’ne kavuşuyor.

    Erzincan’da Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini bekliyor

    Ulaşımın zor oluşu nedeniyle halen bakirliğini koruyan ve Erzincan’ın merkezine yaklaşık 160 kilometre mesafede bulunan şelale muhteşem bir doğaya sahip. Konarlı Şelalesi’nin kaynak suyu 500 metre uzaklıktan çıkarak, yaklaşık 30 metre yükseklikten yine Konarlı Deresi’ne dökülüyor.

    Erzincan’da Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini bekliyor

    Pek bilinmeyen Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle doğaseverleri bekliyor. Şelalenin ziyaretçilerinden Dilara Akkuş, Erzincan kent merkezine yaklaşık 160 kilometre mesafedeki şelalenin muhteşem bir doğaya sahip olduğunu ifade etti.
    Akkuş; “Kaynak suyu 500 metre uzaklıktan çıkarak, yaklaşık 30 metre yükseklikten yine Konarlı Deresi’ne dökülüyor. Başta Erzincan’da yaşayanlar olmak üzere herkesin burayı görmesi lazım. Gezilmesi ve görülmesi gereken bir yer, herkesi davet ediyorum” dedi.

  • Hububatta sarı pasa dikkat

    Hububatta sarı pasa dikkat

    Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada hava sıcaklıkları ve nem oranının sarı pas için uygun bir ortam oluşturduğu ifade edilerek çiftçilerden hububat ekili tarlalarını gezerek kontrol etmeleri istendi.
    Erzincan’da 2023 yılı verilerine göre 390 bin 762 dekar alanda buğday ve 243 bin 652 dekar arpa ekilişi gerçekleşmişti. 2024yılı üretim yılında bu alanlarda da çok büyük bir değişim beklenmiyor. Özellikle sulu tarım yapılan ekim alanlarında kontrollerini sürdüren Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri çiftçileri uyardı.

    Konu hakkında açıklama yapan Erzincan İl Müdürü Murat Şahin, “Hastalık belirtisi en erken görülen pas türü olarak dikkat çekiyor. Buğday tarlalarında ilkbaharda 10-15 derece hava sıcaklığı ve yüksek nem hastalık için uygun şartları oluşturuyor. Yaprakların üst yüzeyinde makina dikişi şeklinde ve sarı renkte püstüller görülür. Bu püstüllerden etmenin çevreye dağılımı rüzgarla olmaktadır. Hastalığın şiddetli olduğu yıllarda sporlar, başakların kavuz ve kılçıkları üzerinde de görülebilir. Mücadelesinde, Kültürel tedbir olarak önce sık ekim yapılmamalıdır. Buğday tarımında iyi hazırlanmış alana mibzer ile ekim tercih edilmelidir. Yabancı ot mücadelesi zamanında yapılmalıdır. Fazla azotlu gübre verilmemeli, bitki besleme toprak analizi sonucuna göre yapılmalıdır. Ekim münavebesi uygulanarak üst üste hububat ekimi yapılmamalıdır” dedi.
    Çiftçilerin çeşit seçerken; pasa dayanıklı buğday çeşitleri ile üretim yapması gerektiğine dikkat çeken İl Müdürü Şahin, ara konukçu bitkilerin imha edilmesi gerektiğini söyledi. Kimyasal mücadelede ise buğdayda alt yapraklarda ilk belirtiler görüldüğünde ve hava şartları uygun olduğunda (% 90 nem ve 15-20 derece sıcaklıkta) hastalığa karşı ruhsatlı bitki koruma ürünleriyle uygun hava şartlarında uygulama yapılması gerektiğini kaydeden Şahin, Ayrıca üreticilerin; son ilaçlama ile hasat arasındaki süreye mutlaka dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.

    Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürü Murat Şahin, “Bu kapsamda buğday tarlalarında sarı pas görülen alanlarda bayrak yaprağa kadar bulaşıklık olmadan ve parsel içine etmen yayılmadan üreticilerimizin en yakın İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne başvurmaları gerekmektedir” dedi.

  • Munzurlar, turistlerin ilgi odağı

    Munzurlar, turistlerin ilgi odağı

    Zirvesinde kar, yaylalarında açan rengarenk çiçekler ve şırıl şırıl akan derelerle dört mevsimin bir arada yaşandığı Munzur Dağları, doğa yürüyüşü (trekking) yapan yerli turistleri, fotoğraf sanatçılarını, doğa tutkunlarını adeta cezbediyor.
    Erzincan’ın Tatlısu köyünden başlayıp belirli bir mesafe araçla ardından patika yolda doğa yürüyüşü yaparak 3300 rakımlı Munzur Dağlarına çıkan yerli turistler bir tarafı Erzincan diğer yüzü Tunceli’ye bakan Munzurların doyumsuz manzarasıyla karşılaşıyor.

    Gördükleri muhteşem doğa karşısında hayranlıklarını gizleyemeyen turistler gür akan dereleri geçip rengarenk açan çiçekleri koklayıp kilometrelerce yürüdükleri yolun yorgunluğunu unutuyorlar.

    Munzur Dağları eteklerinde çadır kurup koyun sürüsü otlatan yaylacılarla çektikleri fotoğraf ve videolarla anı kalıcı kılan turistler yöredeki en büyük buzul göl olan Yeşil Göl’ün etrafında kamp kurarak geri dönüşe geçmeden uzunca mola verdiler.
    Adrenali sevenler için bulunmaz bir doğa, kamp kurmak için muhteşem alan olduğunu kaydeden vatandaşlar, ulaşmanın yorucu ama zorluklara değdiğini belirttiler.

  • Maden sahasında inceleme yapıldı

    Maden sahasında inceleme yapıldı

    Erzincan’ın İliç ilçesinde 13 şubat tarihinde 9 işçinin hayatını kaybettiği maden kazasının ardından kurulan TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu maden sahasına giderek inceleme yaptı.

    Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Komisyon Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman ile diğer komisyon üyeleri maden sahasındaki alanları gezerek yetkililerden bilgi aldı.
    Toprağın kaydığı bölge ve maden ocağının çeşitli alanlarında incelemeler yapan komisyon, 3 bölgeye giderek ilgili alanlardaki yetkilileri dinledi.

  • Erzincan’da yapay zeka destekli kamera sistemleri

    Erzincan’da yapay zeka destekli kamera sistemleri

    Erzincan Valiliği Sosyal Medya hesabı üzerinden yapılan paylaşımda; “ Sizin gözünüz ulağınız olmaya karalıyız. Gece, gündüz, uzak, yakın, yaz, kış demeden. Biz her şeyden önce sizin huzurunuz ve güvenliğiniz için varız. Proje kapsamında Erzincan il merkezine bağlı 59 köyün tamamında gece görüş ve yapay zeka destekli plato okuma yazılımını içeren kamera sistemi kuruldu. İlçelerde de kurulum devam ediyor. Teknolojinin tüm imkânları sizin için görevde. Can Erzincan’da asayiş Berkemal” denildi.

    Erzincan Merkez Hancı Çiftliği köyü Muhtarı Resul Çetin yaptığı konuşmasında; “Köyümüze Valimiz Hamza Aydoğdu’nun talimatları ile proje kapsamında yıllardır beklediğimiz gece görüş ve yapay zekâ destekli plato okuma yazılımını içeren kamera sistemi kuruldu. Valimize çok teşekkür ederiz. Malumunuz köylerimizde ki en büyük sıkıntı hayvan hırsızlıklarına karşı büyük bir önlem alınmış oldu. Bundan dolayı köylülerimiz çok memnun ve kendilerini daha iyi güvende hissediyorlar.” dedi.

    Saztepe köyü Muhtarı Talat Doğan ise kameraların takılmasından dolayı memnuniyetlerini belirterek, “Köyümüze giren çıkanı görüyoruz, hırsızlık olayı olduğu zaman onu belirleyebiliyor ve buluyoruz. Yola çıkan hayvanın kime ait olduğunu görüyoruz, çok güzel bir sistem. Allah devletimizden razı olsun” diye konuştu.

    Uluköy köyü Muhtarı Kenan Okumuş da köye kurulan kamera sistemlerinden dolayı teşekkür ederek, “Köyümüzde ki hayvan hırsızlıklarına karşı alınabilecek tedbirler açısından beklediğimiz bir projeydi. Projeyi tamamladıkları ve köyümüze getirdikleri için Valimiz Hamza Aydoğdu’ya Vali Yardımcımız ve İl Genel Meclisi Genel Sekreteri Mehmet Emre Canpolat’a birlik müdürümüze köyüm ve şahsım adına teşekkürlerimi iletiyorum” şeklinde konuştu.

  • İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu Erzincan’da toplandı

    İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu Erzincan’da toplandı

    İliç maden kazasını araştırmak için oluşturulan, TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu, çalışmalarını kesintisiz sürdürüyor. Komisyon üyeleri kazanın meydana geldiği İliç’teki maden sahasında incelemelerde bulunmak üzere Erzincan’a geldi. İlk olarak Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’yu ziyaret eden komisyon üyeleri konuya ilişkin bilgi aldılar.
    Valilik çıkışında komisyon adına basın açıklamasında bulunan TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, “İliç hakkında, kimsenin kafasında soru işareti kalmayacak” dedi.
    Uslu, konuşmasında şunları söyledi:
    “Kazadan bugüne kadar 4 kardeşimiz cenazesine ulaşıldı. Kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. 5 kardeşimizle ilgilide arama çalışmaları devam ediyor. Temenni ediyoruz kısa sürede onlara da ulaşılır. Ankara’daki çalışma takvimi içerisinde 18 nisan itibarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde isimler okunduktan sonra meclis başkanlığına, divanına teşekkür etti. Komisyonumuz hızlı bir çalışma temposu içine girdi. Şu ana kadar Çevre Şehircilik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızı dinledik. Bunun dışında AFAD’tan bölgedeki arama ve tarama çalışmaları konusunda bilgi aldık. Yine Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüzden de suların kirlenmesinin önlenmesiyle ilgili tedbirler konusunda bilgi aldık. Bölgede incelemeler yaptıktan sonra, bundan sonraki takvimimizde ilgili üniversitelerin, akademi dünyasının, bu konuda çalışan bilim insanlarını dinleyeceğiz. Bu konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarını dinleyeceğiz. Olabildiğince geniş bir çerçevede çalışmalarımıza devam edeceğiz. Hiç kimsenin aklında soru işareti kalmayacak şekilde çalışacağız. Herkesi mümkün olduğunca dinleyeceğiz. Çünkü komisyonumuzun kuruluş amacı bir bu kazadaki ihmal sürecini araştırmak ama onun kadar önemli bir konuda bundan sonra bu tür kazaların olmaması için atılması gereken adımları teşkil etmek olacak. Tabii ki komisyonumuz bir amacı daha var. Altın madencilik konusu ve madencilik konusu hassas bir konu. Önce insan, önce çevre sonra madencilik anlayışıyla güvenilir ve sürdürülebilir bir altın madenciliği politikası, bir madencilik mimarisi nasıl kurgulanabilir bu konuda da fikirlerimizi yaptığımız çalışmalar sonucunda oluşan kanatları raporumuza belirteceğiz. Umuyoruz ki bu rapor bundan sonra Türkiye’deki güvenilir ve sürdürülebilir madencilik sürecinde yeni bir kapı olacak.”

  • Azmiyle herkese örnek oluyor

    Azmiyle herkese örnek oluyor

    Erzincan’da yüksekten düşerek geçirdiği kaza sonucu omurilik felci olan 47 yaşındaki Suat Can, kaza sonrasında tekerlekli sandalyeyle yaşamak zorunda kaldı. Yaklaşık 500 gün hastanede tedavi gören Can, tedavi sürecinde mesleki rehabilitasyon merkezinde filografi sanatını öğrendi. Filografi sanatı ile uğraşmaya başladıktan sonra hastalığının tedavisinin hızlandığını fark eden Suat Can, hayata tekrar bağlanmak için sanatını daha da ileriye taşıyarak ustalaştı. Bugüne kadar yüzlerce eser yapan Can, filografi sanatı ile hayata tekrardan tutunmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.

    Filografi sanatının tedavi sürecini hızlandırdığını ifade eden Suat Can, “8 yıl önce geçirdiğim kaza sonucu omurilik felci oldum. 2020 yılında tekrar bir kaza daha yaşadım. Omurgada kırık meydana geldi. Toplam 12 tane vida ve platinler var belimde. Bel altımda şuanda kısmi felçler var. 7 yıldır da filografi ile uğraşıyorum. Filografi ile uğraşmamda ki en büyük nedenlerden biri rehabilite edici özelliği. Niyetimiz bu dünyada hoş bir seda bırakmak hem de insanlarımıza faydalı olabilirsek ne mutlu bize. Özellikle engelli arkadaşlarımızın farklı dallarda uğraşabilecekleri muhakkak bir şeyler vardır. Hayatımızda her türlü zorluklar meydana gelebilir ama hiç birinde de hayata küsmememiz lazım. Her şeyin üstesinden devletimiz, milletimiz ile el ele vererek gelmemiz mümkün. Yeter ki azim olsun. Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz. Filografiyi insanlarımız duydukça, ilgi gösterdikçe potansiyel oluşmaya başlıyor. Üç beş derken geniş kitlelere ulaşmak söz konusu oluyor. Ne kadar çalışırsak Rabbimiz o kadar imkan sunar. Yeter ki çalışalım” dedi.

  • EBYÜ’de Algoritma Sanat Etkinliği

    EBYÜ’de Algoritma Sanat Etkinliği

    EBYÜ Güzel Sanatlar Fakültesi ve Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi iş birliğiyle küratörlüğünü Prof. Mehmet Kavukcu ve Doç. Evren Kavukcu üstlendiği çalıştay; sergi ve panel olmak üzere iki başlık altında yürütüldü. Panel, algoritma ve yapay zekâ olgularının gerek günümüz sanatına gerekse geleceğe olan etkisi üzerinden farklı üniversitelerden 6 öğretim üyesinin konuşmacı olarak katılımıyla gerçekleşti.

    Algoritma sergisinde ise 41 sanatçının ürettiği disiplinlerarası birçok eser yer aldı.

    Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukcu ve Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Evren Kavukcu, sanat etkinliğinin gerçekleştirilmesinde desteğini esirgemeyen Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’ya ve Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent’e teşekkürlerini iletti.

    Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi iş birliğinde, Prof. Mehmet Kavukcu ve Doç. Evren Kavukcu tarafından hazırlanan Algoritma isimli serginin açılış programına katıldı.

    EBYÜ Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde açılışı yapılan ve 41 sanatçının ürettiği birçok eserin yer aldığı sergiyi gezen Vali Aydoğdu, yetkililerden sergilenen eserler hakkında bilgi aldı.